Kategori: Erzincan

  • Süt kuzuları günde 2 defa anneleriyle buluşuyor

    Süt kuzuları günde 2 defa anneleriyle buluşuyor

    Çağlayan beldesinde sürüde bulunan 500’e yakın koyundan çoğu yavrularını dünyaya getirdi. Koyunlar gündüzleri kendilerine açık alanda oluşturulan alanda bulunurken, yavrular ise ağılda bekliyor. Sabah saatlerinde yemleri verilen koyunlar, daha sonra yavrularına kavuşuyor. Koyunlar ikinci kez akşam saatlerinde yavruları ile buluşuyor. Bu durum yavrular büyüyene kadar yaklaşık 2 ay boyunca her gün tekrarlanıyor. Kuzuların anneleriyle buluşma anlarında ise ilginç görüntüler ortaya çıkıyor.


    Sürüdeki çoğu koyun yavrularını kokularından bularak emziriyor. İkiz kuzu dünyaya getiren koyunlara ise sahipleri yardımcı oluyor. İkiz kuzuların aç kalmaması için kucağına alarak annelerinin yanına götüren kadına firari kuzular da zaman zaman eşlik ediyor. İkiz kuzular annelerinden süt emerken diğer bazı kuzuların da ısrarla süt emmeye çalışması ilginç görüntüler oluşturuyor.


    Çağlayanlı sürü sahibi, zor bir iş yaptıklarını belirterek, “İşimiz hayvancılık, küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyoruz. Sıkıntılarımız çok. Üretimimiz Allah’a çok şükür rızık neyse o, geçimimizi yapıyoruz bununla. Yaylada otlayacaklar, otaracağız. Burada şu an yem veriyoruz, annesini emiyor kuzular. Burada besliyoruz anlayacağınız. Ama yem fiyatları pahalı, çok yüksek” dedi.

  • Erzincan’da çiftçilere fide desteği

    Erzincan’da çiftçilere fide desteği

    Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde en az 1 dekar ve üzeri açık alanlarda olmak üzere sanayi tipi linda ve kapya biber fidesi verilecek. Dağıtılacak fideler yüzde 75 hibe yüzde 25 çiftçi katkısı şeklinde olacak.

    Başvuruların bütçe imkanlarından fazla olması durumunda Bakanlıkça belirlenen kriterler doğrultusunda değerlendirme yapılacak. Projeden faydalanmak isteyen üreticilerin başvuru formuyla birlikte Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğüne 9- 17 Mart tarihleri arasında mesai bitimine kadar başvurmaları gerekmekte.

  • Bir kadının başarı öyküsü

    Bir kadının başarı öyküsü

    Erzincan merkez Arslanlı Mahallesinde bulunan tandır ekmeği fırınında kadınlar ekmeklerini tandırdan kazanıyorlar. Deniz Kurutaş’ın eşiyle birlikte yaklaşık 5 yıl önce kurdukları fırında üretilen tandır ekmeklerine bolca talep var.

    Fırında hem patron hem işçi olan Deniz Kurutaş, “Ben Erzincan’ın Caferli köyünde dağ köyüydü orada büyüdüm. O zamanki imkânlar el vermediği için, okul kapatıldı, göç oldu o yüzden okuyamadım. İlkokul 1. sınıf terkim. Evlendikten sonra ortaöğretimi dışarıdan tamamladım. Ustalığımı geliştirdim. Böylece bu fırını açtık. Şuan işveren durumuna geldik yanımda 10 kadın çalışıyor. Demek istediğim her şeyi de okumamaya bağlamamak lazım. İstersek, azmedersek yapabiliriz. Düşe kalka geldik, kolay olmadı. Yeri geldi çuval çuval un alarak bu işyerini yürüttüm. Çok şükür çalıştık, başardık. Eşimle birlikte başladık. Sonrasında lavaşlarımız beğenildi. Bu şekilde büyüdük. Talepler artınca çalışan kadın işçi sayımızı da artırdık. Lokantalardan, marketlerden, il dışından talep geliyor.” dedi.

    Fırında çalışarak ev ekonomisine katkıda bulunup çocuklarını okutan Senem Korkmaz ise, “Bizim patronumuz iyi, hem patron hem bizimle birlikte işçi. Böyle görev dağılımı yapmışız. Birimiz yufka açıyor, diğeri kütle yapıyor, biri tandıra vuruyor. Tandırları yakıyoruz, merdaneci açıyor. Ateş önünde sıcak oluyor. Bize iş imkanı, çalışıyoruz. Çocuklarımızı kazandığımızla okutuyoruz” diye konuştu.

    Geçmişten günümüze uzanan bir gelenek olan ve Erzincan’da dağ köylerinde halen kullanılan tandırlar birbirinden güzel lezzetlerin pişirilmesinde kullanılıyor. Anadolu’da yüzyıllardır kullanıldığı bilinen tandırlarda, kadınlar tarafından geceden mayalanıp sabahın erken saatlerinde hazırlanan hamurlarla Türk kültüründe geniş yer tutan lavaş pişiriliyor.
    Her ailenin tüketimine göre üretilen lavaşlar, “çırpım” adı verilen desteler haline getirilip stoklanarak 10 gün boyunca tüketiliyor. Kadınlar lavaş üreterek hem UNESCO’nun somut olmayan kültür mirası listesine alınan lavaşı yaşatıyor hem de ekmek ihtiyacını karşılıyor.

    “Asırlık sofra kültürü: Lavaş”

    Erzincan’da tandırda kadınlar tarafından yapılan lavaşa Ramazan ayında daha büyük rağbet oluyor. Türk mutfağının geleneksel ekmeği lavaş, özellikle kebap, dürüm, çiğköftede kullanılıyor. Lavaş ekmeği, lokantalar ve iş yerleri haricinde sofralarda da yerini koruyor. UNESCO lavaş ekmeğini Ermenistan’ın kültürel mirası olarak dünya somut olmayan kültürel miras listesine almıştı. Azerbaycan’ın itirazı üzerine aradan 24 saat geçmeden UNESCO konvansiyonu uyarınca kaydedilen dosya ismi değiştirildi ve böylece lavaş, Ermenistan mutfağına has bir gıda türü olmaktan çıktı. O dönemde Türkiye ve Azerbaycan’ın lavaş için ortak proje hazırlığında olduğu belirtildi. Azerbaycan Kültür Bakanlığı da lavaş kararı ile ilgili olarak, “Komitede yapılan toplantı neticesinde, bir yiyecek türünün, Ermenistan topraklarında pişse bile Ermeni halkına has sayılamayacağı sonucuna vardık” açıklamasını yapmıştı.

  • Nesli tükenmekte olan vaşak görüntülendi

    Nesli tükenmekte olan vaşak görüntülendi

    Nesli tükenmekte olduğu için Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kırmızı listesinde yer alan vaşak, Tunceli’nin Pülümür ilçesi Kovuklu köyünde dağlık alanda Özgür Balcı ve Mesut Yıldız isimli vatandaşlar tarafından görüntülendi. Bir süre kaydedilen vaşak, daha sonra gözden kayboldu.

  • Son yılların en sıcak kış mevsimi

    Son yılların en sıcak kış mevsimi

    Geçtiğimiz yıl ocak – şubat ayında hava sıcaklığının sıfırın altında eksi 10 dereceye kadar düştüğü Erzincan’da, bu sene gündüz hava sıcaklığı 14 dereceye kadar çıkıyor. Son yılların en sıcak kış mevsimini geçiren Erzincan’da vatandaşlar, daha önce böyle bir şey görmediklerini ifade ederken, sıcak havadan faydalanmak isteyenler ise bank ve bahçelerde oturarak vakit geçiriyor. Karsız bir şubat ayı geçirdiklerini de belirten vatandaşlar, Erzincan’a kar yağmasını beklediklerini söyledi.


    “Erzincan kuraklık tehlikesi altında”

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 3 aylık kuraklık haritasında Erzincan’ın tümü ‘olağanüstü kuraklık’ tehlikesi altında olması dikkat çekti.


    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, ülke genelinde güncel kuraklık haritalarını yayımladı. Standart Yağış İndeksi (SPI) metoduna göre hazırlanan 3 aylık haritada Erzincan’ın olağanüstü kuraklık durumu dikkat çekti. SPI esas olarak belirlenen zaman dilimi içinde ortalama yağış farkının standart sapmaya bölünmesi ile elde ediliyor.

    Erzincan, geçen yılın Ağustos ayından Ocak ayına kadar 6 aylık dönemi kapsayan haritada bir kısmı çok şiddetli, bir kısmı da şiddetli seviyelerinde değerlendirilirken, son 3 aylık dönem temel alınarak hazırlanan harita ise “olağanüstü kuraklık” tehlikesi altında değerlendirildi. Yayımlanan haritaya göre, Erzincan, Yalova, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Kütahya, Afyonkarahisar, Konya, Ankara, Karaman, Mersin, Osmaniye, Mersin, Bayburt, Ağrı ve Muş olağanüstü kuraklık tehlikesi altında.

  • Erzincan’da depremzedelerin tedavileri sürüyor

    Erzincan’da depremzedelerin tedavileri sürüyor

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 2 büyük depremde enkaz altından çıkarılan vatandaşlar, ülkenin farklı illerindeki hastanelere kaldırıldı. Depremin üzerinden 16 gün geçerken, yıkılan binaların altından kurtarılarak Erzincan’a getirilen yaralı depremzedelerin tedavisi de sürüyor. Deprem sonrası Erzincan’da ilçeler dahil toplamda 611 hastaya bakılan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde şuanda da 9 yaralı depremzedenin tedavisi sürüyor. Bu çerçevede depremzedeleri yalnız bırakmayarak tedavisi süren vatandaşları ziyaret eden Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin ve Başhekim Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız depremzedelerin ihtiyaçlarını sorarak geçmiş olsun dileğinde bulundu.

    Depreme Hayat’da yakalanan ve enkazdan 7 saat sonra kurtarılan 33 yaşında ki hemşire Merve Yurtbekler Erzincan’da ki hastaneden memnun olduğunu ve tedavi sürecini burada tamamlamak istediğini belirterek, “Ben Antakya’daydım. Normalde Antakya’da oturuyorum. Bu süreçte evde yıkım gerçekleşti. Ev tamamen yıkılmıştı. Ben o sırada çıkmışım. Çıkışım biraz sıkıntılı oldu benim. Sonrasında Adana’ya gittim. Daha sonra bu hastaneye geldim. Burada da devam etmek istiyorum” dedi.

    “Erzincan depremin acısını iyi bilir”

    Yaralı depremzedeleri ziyareti sonrası açıklamada bulunan Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan’ın 1939’da, 1983’te ve 1992’de yaşamış olduğu büyük depremlerden dolayı tecrübe sahibi bir il olduğunu ve gelen depremzede misafirleri en iyi şekilde ağırlayacaklarını söyledi. Başkan Aksun konuşmasında, “Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun diyoruz. Gerçekten çok büyük bir felaket. 11 ili kapsayan bu felaket neticesinde yaralılarımızın bir kısmı Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde değerli hocalarımızın kontrolünde tedavi edilmekte. Bizler de onları ziyaret için buradayız. Tabii Erzincan bu depremi 1939’da, 1992’de hatta 1983’te yaşamış bir il. Bununla ilgili tecrübeleri, bununla ilgili acıları yaşayan bir ilin bunda ki duyarlılığı her geçen gün daha net bir şekilde ortaya çıkmakta. Erzincan hastaları da, sağlarına da sahip çıkma noktasında yarışan bir il. Bugün ilimizde yaklaşık 3 bin 500 tane depremzedemiz ziyaret etmiş. Kendileri misafir edilmiş bir şekilde ama bugün de hastanemizde ziyaretlerimiz neticesinde gördük ki, değerli hocalarımız gerçekten gerekeni yapmışlar. Memnuniyetler çok yüksek. Herkes devletimize ve hocalarımıza duacılar. Bu mana da insanımıza, insanlık alemine büyük geçmiş olsun diyoruz. Yüce Mevla şehrimizi de bu tür felaketlerden saklasın, korusun diyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Erzincan’da 611 depremzede hasta tedavi gördü”

    İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin ise hastanede 9 yaralı depremzedenin tedavilerinin sürdüğünü ve ilçeler dahil toplamda 611 hastaya bakıldığını söyleyerek, “Öncelikle şunu ifade etmek lazım tüm depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet, kalanlara da varsa bir sıkıntıları acil şifalar diliyoruz. Bu minvalde baktığımızda Erzincan olarak biz elimizden geldiğince, sağlık anlamında vatandaşlarımızın hizmetine her daim hazır olduğumuzu burada gösterdik. Baktığımızda bizim il genelinde bölgeden yaklaşık 34 hastamızı 112 ile getirildiğini burada gördük. İl genelinde toplam ilçelerle birlikte 611 hastaya baktık. Bugüne kadar 22 hastamızı şifa ile taburcu ettik. Hali hazırda 9 hastamız da şuan da Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık hizmetini almaya devam ediyor. Bizler tabii Sağlık Müdürlüğü olarak bütün bu hastane hizmetlerinin yanı sıra gerek yurtlarda gerekse evlerde kalan depremzede vatandaşlarımıza yönelik de iki ayrı hat kurduk.

    Biri psikososyal destek hattı ikincisi ise, depremzedelerin ulaşmak istediği ya da sağlıkla ilgili problemlerini iletmek istediği, sağlık durumunu öğrenmek istedikleri yakınlarıyla ilgili bilgilendirme hattı da kurduk. Aynı zamanda KYK yurtları içerisinde poliklinikler oluşturduk. Bu polikliniklerde aile hekimlerimiz vasıtasıyla ve sabit bırakmış olduğumuz sağlık personellerimizle birlikte afetzede vatandaşlarımıza yerinde sağlık hizmeti veriyoruz. Hem psikososyal destek hem sağlık anlamında, sağlıkla ilgili problemlerini yerinde çözme, aynı zamanda ilaçlarının temin edilmesine kadar bir organizasyon zinciri kurduk. Bu anlamla da geri dönüşler son derece olumlu. Rabbim memleketimizi her türlü afetlerden korusun ama olabilecek afetlerde de gerek Erzincan olarak gerek Türkiye, Sağlık Bakanlığı olarak da gerçekten hazır olduğumuzu gösterdik. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz inşallah” diye konuştu.

  • Tercan Baraj Gölü dondu

    Tercan Baraj Gölü dondu

    Erzincan- Erzurum kara yolunun 5. kilometresinde bulunan 8 dönüm alan ve 156 milyon metre küp su hacmine sahip Tercan Baraj Gölü gece saatlerinde eksi 20 dereceyi bulan aşırı soğuk nedeni ile tamamen buz tuttu.


    Yaklaşık 25 – 30 santimetreyi bulan buz kalınlığı baraj gölünde yapılmakta olan kültür alabalık kafeslerini buz altında bıraktı. Baraj göllünde balık üretimi yapan balıkçılar zor günler yaşarken balıkçıların balık havuzları tekneleri ve diğer ekipmanları buz tabakasının içinde kaldı.

  • Erzincan’da silahlı kavga

    Erzincan’da silahlı kavga

    Olay, bugün saat 16. 30 sıralarında Erzincan merkez Vali Recep Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, iki grup arasında başlayan tartışma kısa süre sonra kavgaya dönüştü. Bıçak, sopa ve küreğin kullanıldığı silahlı kavgada 3 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.


    Kavgaya karıştıkları tespit edilen 4 kişi de gözaltına alınırken 1 adet tabanca ele geçirildi.
    Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.

  • Müstakil ev yangında kullanılmaz hale geldi

    Müstakil ev yangında kullanılmaz hale geldi

    Olay, Erzincan merkeze bağlı Mollaköy Beldesi Tepecik Mahallesi’nde meydana geldi. Tek katlı evde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.

    Yangın esnasında kimsenin bulunmadığı evden yükselen alev ve dumanları gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Olay yerine itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine giden itfaiye ekiplerince müdahale edilen yangın söndürülerek soğutma çalışması yapıldı. Çıkan yangında ev tamamen kullanılamaz hale geldi.

  • Kanalizasyon suyu tarlalara akıyor

    Kanalizasyon suyu tarlalara akıyor

    Kanalizasyondan tarlalara akan suyun sağlık açısından tehlike oluşturduğunu ifade eden Günbağı köyü Muhtarı Cemal Akdağ, “Tıkanıklık sebebiyle kanalizasyondan görüldüğü gibi taşan su tarlalara akıyor. Geçtiğimiz haziran ayında İl Özel İdaresine konuyla ilgili dilekçe verip gerekenin yapılması talebinde bulunduk. Belediyeden bir ekip geldi, kuka salmışlar, tıkanıklığı açamadılar. Daha sonra yine ilgili yerlere dilekçelerle burasının çözüme kavuşması için müracaatlarda bulunduk. Bir sonuç alamadık. Kanalizasyondan akan su tarlalara gidiyor. Yazın mahsulümüzü bu tarlalardan kazanıp satıyoruz. Sağlık açısından tehlike oluşturuyor, hayvanlarımız gidip bu akan sudan su içiyorlar. İl Özel İdaresinden henüz ilgilenen olmadı. Tıkana tıkana en son köyün içerisine kadar gidecek” dedi.