Kategori: Erzurum

  • Karnavas dut pestili yapımı başladı

    Karnavas dut pestili yapımı başladı

    Ormanağzı sakinleri, kışın tüketmek için Karnavas dut pestili yapımına başladı. Yağmurların yerini güneşli havaya bırakmasıyla pestil yapımına başlayan köy sakinleri, sabah erken saatlerde dutları kaynatıp şırasını aldıktan sonra yoğrulan hamurları kazanda pişiriyor. Daha sonra tahta kaşıklarla bez üstüne serilen pestiller güneşte kurumaya bırakılıyor.

    Ormanağzı köyü sakinlerinden Aycan Kalyon, “Dut sezonunun sonuna geldik. Bugün hava güneşli, biz de komşularla birlikte pestil yaptık” diye konuştu.

    Köy sakinlerinden 80 yaşındaki Hemide Öztürk de Karnavas dut pestilinin yapılışını anlattı.

  • Togg Erzurumlularla buluştu

    Togg Erzurumlularla buluştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafın 29 Ekim 2022 Cumhuriyet Bayramı’nda banttan indirilerek seri üretime geçen ve Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu tarafından geliştirilen Togg marka araçlardan uzun menzilli TX10 siyah Oltu rengi otomobil, Erzurum caddelerinde vatandaşlarla buluştu.

    Togg konuştu, Erzurumlu vatandaşlar sevinçle ve gururla izledi

    Geçtiğimiz ay, Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin 79. Genel Kurulunda gerçekleştirilen ve Türkiye’deki 291 Oda ve Borsanın almak için talepte bulunduğu ve Genel Kurul çerçevesinde kura ile yapılan çekilişte ilk 25 Oda ve Borsa’ya verilen Togg, Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral’ın 11 numaralı çekilişi ile Erzurum’a da nasip oldu. Geçtiğimiz günlerde Erzurumlu vatandaşlarla buluşan Togg, her kesimden tam not almayı da başardı.

    ETB Başkanı Hakan Oral: “Yerli ve milli kaynaklar ile üretilen Togg’la ülkemiz adına gurur duyuyorum”

    Ülkemizin özellikle son yıllarda yerli ve milli hamlelerle geliştirdiği birbirinden önemli çalışmalar arasında gösterilen ve muadillerine göre üstün özellikler ile donatılan ve Gebze’deki devasa fabrikada tamamen yerli imkanlarla öretilen Togg markalı otomobillerin Türkiye ve Avrupa yollarında boy göstermesinden dolayı duyduğum memnuniyeti dile getiren Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Genel İdare Kurulu Üyesi Hakan Oral, “Türkiye’nin yerli ve milli gururu olan Togg’un Türkiye Yüzyılı adına kazanılmış bir şaheser olduğunu bir kere daha ifade etmeliyim.

    Sürüş keyfi mükemmel, insana verdiği güven, çok daha ayrı bir duygu. Araçtaki sessizlik ise sürüş keyfine ayrı bir ahenk katıyor. Çok ciddi anlamda hızlanma kabiliyeti var. Biz Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde bu haklı gururu yaşamanın sevinci içerisindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, önceki dönem Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İlimizde tur attık, vatandaşlarımızın ilgisi de büyük oldu. Onların gözlerindeki mutluluk ve yaşadıkları haz da bizi ayrıca mutlu etti. Biz bunun mutluluğunu da yaşadık. Aziz milletimize bu gururu yaşattığı için Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

    Togg Erzurum yollarında

    Erzurum Ticaret Borsası tarafından kullanılmaya başlanan Togg TX 10 modeli için tarihi, turistik ve şehrin önemli noktalarında çekimler gerçekleştirildi.

    Erzurum’un tarihi mekanlarından yöresel lezzetlerine, üniversitelerinden kayak merkezlerine kadar her ince ayrıntının düşünüldüğü ve yaklaşık iki gün süren çekimlerde dron ve çeşitli çekim teknikleri ile ses ve görüntü elde edilmeye çalışıldı.

    Teknoloji harikası Togg’un konuşarak şehrin güzelliklerine ve tanıtımına katkı yapması ve özellikle çekimlerde dikkat çeken bir nokta ise dikiz aynasındaki Oltu taşı tespih oldu. Rengi ve aldığı isimle özdeşleşen Oltu taşı tespih ve Togg çekimlerin en can alıcı noktasını oluşturdu. Çekimlerde Erzurum Teknik Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Havuzbaşı, Çifte Minareli Medresesi, Atlama Kuleleri, Palandöken Kayak Merkezi, Tabyalar başta olmak üzere birçok bölgede detaylı çekimler gerçekleştirilerek vatandaşların beğenisine sunuldu.

    Togg tanıtım videosunun yayınlandıktan kısa bir süre sonra on binlerce kişi tarafından izlenerek rekor seviyelerine ulaşması ise ayrıca bir gurur kaynağı oluşturdu. Ayrıca gerçekleştirilen çekimler esnasında trafikte seyreden araçlardan olduğu kadar çevredeki vatandaşların da büyük ilgisiyle karşılaşan Togg’un şehir turu ise adeta görsel bir şölene dönüştü. Vatandaşlar Togg akıllı cihazı daha yakından görebilmek ve fotoğraf çekilmek için birbirleriyle yarışırken, Erzurum şehir merkezinde boy gösteren Togg’u trafikte seyreden araçların sürücüleri de korna çalarak selamladı.

  • Ölüm kavşağında yine can kaybı

    Ölüm kavşağında yine can kaybı

    Ağır tonajlı araçların ve yolcu otobüslerinin sürekli kaza yaptığı bölgede bugün öğle saatlerinde freni patlayan beton mikseri dehşet saçtı. Bariyerleri parçalayan mikser devrildi. Yol kenarında hurda toplayan bir kişiye çarpan mikser, yol kenarındaki kayalıklara çarparak durabildi. Kazada mikser sürücüsü Doğukan Işık ve yol kenarında hurda toplayan Burhan Karanlıkbulut hayatını kaybetti.


    Kaza sonrası vatandaşlar bölgede sürekli benzer kazaların yaşandığını belirterek, ölüm yolu olarak andıkları bölgede acil olarak gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.

  • Fırından yardım kutusunu çaldı

    Fırından yardım kutusunu çaldı

    Palandöken ilçesine bağlı Yenişehir semtinde bulunan bir fırında kasa üzerinde bulunan yardım kutusu, önceki gün sabah saatlerinde çalındı. Kutunun yerinde olmadığını fark eden fırın çalışanları, güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Yapılan inceleme paraların bulunduğu kutuyu çalan şahsın M.K. olduğu belirlendi. Görüntülere saniye saniye yansıyan olayda M.K.’nin fırının boş bulunmasını fırsat bilerek içeriye girdiği, etrafta kimsenin olmadığına emin olduktan sonra cebinde getirdiği poşeti çıkardığı görülüyor. Ardından yardım kutusunu alan yaşlı adam, kutuyu poşete koyarak hızla fırından uzaklaşıyor.

    İhbar üzerine fırına gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro amirliği ekipleri, kamera görüntülerini inceleyerek kimliğini belirledikleri şüpheliyi yakalamak için araştırma başlattı.

  • Deprem riski yüzünden kapatıldı

    Deprem riski yüzünden kapatıldı

    Erzurum Mareşal Çakmak Devlet Hastanesi, deprem analiz raporundan dolayı risk oluşturduğu gerekçesiyle kapatıldı. Bu durumdan habersiz vatandaşlar geri dönmek zorunda kaldı.
    Dün akşam saatlerinde Sağlık Müdürlüğü’nce sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Hastanemizin beton malzeme kalitesinin ortalama 3-5 MPa gibi çok düşük düzeyde olduğu, bazı kolonlarda malzeme dayanım durumunun 0,9 MPa’ya kadar düştüğü ortaya çıkmıştır. Bu haliyle binaya güçlendirme yapmanın mümkün olmadığı, yıkılmasının uygun olacağı rapor edilmiştir.

    Bu rapor doğrultusunda insanlarımızı riske atmamak için, 10.07.2023 tarihli Bakanlık oluru ile Mareşal Çakmak Devlet Hastanemizde sağlık hizmeti sunumu durdurulmuştur. Bugün itibariyle hastanemizin tüm birimleriyle Şehir Hastanemize taşınmasına başlanmıştır. Bu süreçte önceden alınmış randevuların, hangi bölümden alındıysa, Şehir Hastanemizde de aynı bölümlerde muayene ve her türlü işlemleri devam edecektir” denilmişti.

    Bu karardan habersiz olan çok sayıda vatandaş sabah saatlerinde geldikleri hastane girişinden geri çevrildi. Güvenlik görevlileri tek tek mevcut durumu vatandaşlara anlattı ve Erzurum Şehir Hastanesine yönlendirdi. Hastanenin girişine asılan dev afişlerde de hastanenin kapatıldığı ve hizmetlerin sonlandırdığı ifade edildi. Birçok vatandaş durumdan habersiz bir şekilde muayene olmak ya da randevularına yetişmek için hastane kapısından geri döndü. Kimi vatandaş hastanenin kapatılmasının doğru olmadığını ancak deprem riski noktasından da alınan karara saygı duyduklarını söyledi.

  • Tır bariyerlere çarparak devrildi

    Tır bariyerlere çarparak devrildi

    Oltu-Tortum Karayolu’nda sürekli kazaların olması nedeni ile ‘ölüm yolu’ olarak adlandırılan Aksu köyü rampasında yine bir tır devrildi, sürücü hayatını kaybetti.
    Oltu-Erzurum Karayolu’nun 45. kilometresinde Azerbaycan’dan Konya’ya plastik ham madde taşıyan 33 tır, Aksu Mahallesi yakınlarında demir bariyerlere çarparak şarampole devrildi.

    Kazada ters dönen tırın sürücüsü Burhan Türkmen (42) hayatını kaybetti. Kaza sonrası tırdaki yük yola savruldu, trafik kısa süreli aksadı. Hayatını kaybeden tır sürücüsünün cenazesi Tortum Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

  • Gözyaşlarıyla uğurlandı

    Gözyaşlarıyla uğurlandı

    Hafta sonu Erzincan-Sivas Karayolu’nun 40. kilometresi Sakaltutan Geçidi mevkiinde şarampole devrilen minibüste hayatlarını kaybeden baba-oğul ile diğer iki cenaze Erzurum’da toprağa verildi.
    Erzincan’daki kazada İstanbul’dan düğünden Erzurum’a dönen minibüsün devrilmesi sonucu 4 kişi ölmüş, 10 kişi yaralanmıştı.

    Ölenlerden ikisi düğünde davul zurna çaldıktan sonra aileyle birlikte Erzurum’a dönen baba Mehmet Kılıç (60) ile oğlu Erkan Kılıç (37) idi. Mehmet ve Erkan Kılıç, Erzurum’da düğünlerde davul-zurna çalarak para kazanıyordu. Aynı zamanda Erzurum’un en işlek caddelerinden birisi olan Cumhuriyet Caddesi’nde boyacılık da yapan ve şehrin sevilen simalarından Mehmet Kılıç ve oğlunun ölümü yakınlarını ve tanıyanları yasa boğdu.

    Baba ve oğul için bu gün Erzurum Narmanlı Camii’nde bir cenaze töreni yapıldı. Cenazeler namaz sonrasında dualarla ve gözyaşları içinde Erzurum Asri Mezarlığa defnedildi.
    Cenaze namazına Yakutiye Belediye Başkanı Dr. Mahmut Uçar, yakınları ve cezaevinde bulunan Mehmet Kılıç’ın oğlu kadir Kılıç jandarma personeli nezaretinde katıldı.

    Bu arada aynı kazada vefat eden Yakutiye Belediyesi Satın Alma Müdürü Yaşar Kanli’nin kız kardeşi ve damadın halası Mukaddes Kanli’nin cenazesi Köprüköy ilçesinde kaldırıldı. Cenaze namazına Yakutiye Beledi Başkanı Mahmut Uçar ve Köprüköy Belediye Başkanı Osman Belli de katıldı. Süleyman Özkan’ın cenazesi ise Erzurum’da Kayakyolu semtinde Osman Bektaş Camii’nden kaldırıldı.

  • Gündoğdu ailesinin acı günü

    Gündoğdu ailesinin acı günü

    Baba Gündoğdu’nun cenazesi bugün cuma namazına müteakip Narmanlı Cami’inde kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlıkta toprağa verildi.

    Cenaze namazına Erzurum Valisi Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, Emniyet Müdürü Levent Tuncer, ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Sözbilir ve Prof. Dr. Hüseyin Özer, Yakutiye Belediye Başkanı Dr. Mahmut Uçar, ETSO Başkanı Saim Özakalın, ETB Başkanı Hakan Oral, ERÇİMSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, siyasi parti ve STK temsilcileri, Atatürk Üniversitesi ve ETÜ akademik personeli, iş insanları ve yakınları katıldı.

  • Aydın TBMM’de Başbağlar katliamını anlattı

    Aydın TBMM’de Başbağlar katliamını anlattı

    “Anadolu’nun doğa harikası bir beldesi olan Başbağlar’da terör örgütü PKK tarafından acımasızca, hunharca gerçekleştirilen katliam” diyen Prof. Dr. Aydın; “5 Temmuz soykırımın yıl dönümü. Başbağlar’da acımasızca, hunharca gerçekleştirilen katliam. Kronolojik olarak ifade etmek gerekirse; 1993 yılının 5 Temmuzunda can Erzincan’ımızın, doğa incisi Kemaliye ilçemizin Başbağlar köyünde PKK’nın hunhar saldırısı sonucu bir namaz vakti katledilen 33 vatandaşımızın ve ardında yetim bıraktıklarının acısını yaşayarak karalar bağladığımız bir gündür. İşte bu yüzden, şair öyle diyor ya: “Karalar bağlı başı, analar ağlar/Yürekleri dağlı, matemlidir Başbağlar.” diye konuştu.

    “Tarihi unutmamak lazım; geçmişi unutursak geleceğe yön veremeyiz, maziyi yok sayarsak atiye ulaşamayız” diyen Aydın, şöyle konuştu;
    “Onun için, bu coğrafyada, bu kadim coğrafyada bu kadar güçlüğe sırtlanların kavşak edindiği bu coğrafyada varlığımızı sürdürmenin en önemli ayağı tarih bilincinden uzaklaşmamaktadır. Başbağlar’a güvenlik kuvvetlerimiz ulaşıncaya kadar köydeki yangın bile neredeyse sönmüştü. Terörle mücadele o yıllarda, inanın, akamete uğratılmış, güçsüz bir şekilde yapılıyordu. Yani olan oldu, giden gitti, ondan sonra köye varıldı, o figanlar, feryatlar işitilmeye başlandı. Ama bugün artık içeride ve dışarıda uluslararası ilişkiler kitaplarında da yazar, büyük diplomatların kendi ifadeleridir aynı zamanda, biz de bunu artık ezberledik, neredeyse hepimiz biliyoruz uluslararası ilişkilerde kadim dostluklar, müttefiklik hukuku geçerli değildir; ali menfaatlerdir söz konusu olan. Yani bir ülkenin millî menfaatleri insanının, devletinin çıkarlarıdır onun tavrını belirleyen.

    Bu, gerçekten Amerika’daki ta George Washington’tan bugüne kadar ki bütün siyasi mülahazalarda hep gündeme getirilmiş, Lord Palmerston da bir zamanlar bunu söylemiş ama bunu ete kemiğe büründürmek gerekir. İşte bugün, açık ve net söylüyoruz, Allah’a şükür, Hükûmetimizin bekayı öncelemesinin nedeni buydu çünkü uluslararası ilişkilerde öncelenen iki değer vardır: Biri bekadır, huzurdur, güvenliktir, emniyettir; öteki varlıktır, varlığın da teminatı güvenliktir. Nice ülkeler vardır ki varlıklıydılar, nice uluslar vardı ki nice medeniyetler vardı ki bir elleri yağda bir elleri balda ama yerle yeksan oldular. Niye? Çünkü ona teminat olacak güçlü bir savunma mekanizması, güçlü bir güvenlik anlayışı söz konusu değildi. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Cumhur İttifakı’nın dik duruşu sayesinde, Allah’a şükür, içeride ve dışarıda millî ve yerli, ayakları yere basan, sözde değil özde, yurtta da cihanda da barışı önceleyen bir tavır içerisinde olmasının meyvelerini bugün birer birer toplamaktadır. Somut örnek mi? Başbağlar’ın yaşattığı o acı dramı… Allah’a şükür, bugünkü mücadele azmi ve kararlılığıyla, kırsal kesimde 2019’da bir diplomatımızın katline ferman yazan bir alçağın Süleymaniye’de yok edilmesi. Artık içeride değil; düşman, hasım neredeyse orada etkisiz hâle getirilmesi önceliğimizdir, önceliğimiz olmuştur. Onun için bugün, bu kürsüde, bu kubbe altında huzurla güvenli bir şekilde Allah’a şükür görevimizi ifa etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, bunun diplomasideki yansımaları da açık ve net bir şekilde görülmektedir. Yani millî bir duruş, tutarlı bir duruş; içeride başka, dışarıda başka değil; içeride millî, dışarıda gayrimillî değil, teslimiyetçi değil; içeride de millî, dışarıda da millî; içeride de talimat almayan, dışarıda da talimat almayan; içeride de milletin her türlü hakkını, hukukunu savunan, dışarıda da bunların aynısını deruhte etme sorumluluğumuz ete kemiğe bürünmüştür artık.

    Onun için, bölgemizde artık kriz nedeni değil, kriz çözen bir ülke konumundayız çünkü gerçekten coğrafyamız zor ve çetin; Balkanlardan Orta Doğu’ya ve Güney Kafkasya’ya varıncaya kadar sorunsal bir alanda yaşıyoruz ama Allah’a şükür, bu kadar sorunsallık içerisinde dik duruyoruz, ilkeli duruyoruz ve hak ve hukuk çerçevesinde, uluslararası anlaşmalara uygun bir şekilde üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bunları somut örneklerle çok rahat açıklayabiliriz. Güney Kafkasya’daki özellikle, işgal altında otuz yıl çözüme ulaşılmayan Karabağ meselesi Türkiye’nin bu tutarlı duruşu sayesinde çözüme ulaşmıştır. Irak’ta da öyledir, Gürcistan’la olan ilişkilerimizde de öyledir. Balkanlarda -Allah korusun- kaynayan kazan hâlinde olan Balkanlarda da eğer bir sorun çözme mercisi ya da bir makamı düşünülüyorsa bu ancak Türkiye’dir. Bugün Ukrayna-Rusya savaşı için dahi -sessiz söylemelerine rağmen- ben inanıyorum ki birkaç gün geçtikten sonra bize gizli gizli verdikleri sufleleri, itirafları açıkça kendi kürsülerinde de ifade edecekler. Bu meseleyi çözerse Türkiye çözer, bu meselede ara buluculuk yaparsa Sayın Cumhurbaşkanı ara buluculuk yapar ve bu savaş bir an önce biter, aynen savaş tutsaklarının iadesinde olduğu gibi. Bunları gördük, aynen tahıl koridorunun çok şükür birkaç dönemdir devam etmesinde gördüğümüz gibi. Dolayısıyla bunları çoğaltabiliriz.

    Bir gecede talimat verip “Şu ülkeyi de NATO’ya alın.” demenin zorluğunu yaşayanlar yaşasın, azapta olsunlar ama biz artık ülkemizin ali menfaatleri doğrultusunda bunu her türlü tartışmaya, her türlü milletimizin görüşüne sunma gibi bir yükümlülüğe tabiyiz ve bunu yapıyoruz. Yani öyle yağma yok, biz artık bildiğiniz bir Türkiye değiliz, artık eskiden talimat verdiğiniz bir ülke değiliz; biz kendi önceliklerimizi öncelikle ifade ederiz, “Uyarsanız, bir adım gelirseniz iki adım geliriz, gelmezseniz siz bilirsiniz.” diyecek konuma gelmiş bulunmaktayız. Dolayısıyla, tabii, burada -önemli bir vasıta- ülkeler arası ya da ülkelerden oluşan gruplar arası sözleşmeler ile anlaşmaların önemi ortaya çıkmaktadır. İşte, bugün o vesileyle bu anlaşmaları, Dışişleri Komisyonumuzun hazırladığı bu anlaşmaları burada inşallah onaylayıp Türkiye’nin uluslararası yürüyüşünde ivme kazanması adına elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Niye? Çünkü bizim, aziz milletimizin temsilcileri olarak burada, içeride ve dışarıda milletimizin beklentilerine, ali menfaatlerine uygun davranma gibi bir yükümlülüğümüz söz konusudur.”

  • Tansiyona dikkat

    Tansiyona dikkat

    Yüksek tansiyon hastalığının sık görülmesinin, başka hastalıklara ve ölümlere sebep olması açısından önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzman Doktoru Büşra Karahan, tansiyon değerinin 140/90 mmHg ve üzeri olması olarak tanımlandığını söyledi.

    Yüksek tansiyon hastalığı sinsi ilerler

    Yaklaşık her üç yetişkinden birisinin yüksek tansiyon hastalığına sahip olduğunu söyleyen Dr. Büşra Karahan, Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Halk Sağlığı Bülteni” nin 5. sayısında yaptığı açıklamada, Yüksek tansiyon hastalarının büyük bir kısmında sebep bulunamamakla birlikte böbrek/böbrek üstü bezi hastalıkları, ailede yüksek tansiyon öyküsünün olması, 40 yaş ve üzeri olunması, aşırı kilo, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, diyabet (şeker) hastalığı, aşırı tuz tüketimi ve hareketsiz yaşam yüksek tansiyona neden olduğu bilinen durumlar arasında yer almaktadır.

    Yüksek tansiyon hastalığı sinsi ilerler, başlangıçta genellikle bir bulgu vermez. En sık baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması, kulaklarda çınlama, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, görme problemleri, sık idrara çıkma, vücutta ödem, halsizlik, yorgunluk olarak belirti gösterir. Belirtileri yalnızca yüksek tansiyona özgü olmadığı için tanısı gecikebilir. Oysa uzun süre var olan ve tedavi edilmeyen yüksek tansiyon hastalığı birçok organa hasar verir. “ dedi.

    “Kan basıncı ölçümü yapmak önemli”
    Yüksek tansiyonun en çok etkilediği organların kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözler olduğunu söyleyen Dr. Büşra Karahan, şöyle devam etti“ Kalp krizi, kalp yetmezliği, beyin kanaması, felç, böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarında bozulma, görme bozukluğu, körlük, hafıza bozukluğu, anlama güçlüğü, boyun ve bacak damarlarında tıkanma olabilir. Yüksek tansiyon bu organları etkileyerek ani veya uzun süre içerisinde kalıcı sakatlıklara ve ölümlere yol açabilir.

    Çoğu insan yüksek tansiyon hastası olduğunu bilmez. Bunu öğrenmenin tek yolu kan basıncı ölçümüdür. Tanı, uygun şartlarda yapılan düzenli tansiyon ölçümleriyle konur. Doğru tansiyon değeri için, en az beş dakikalık dinlenme sonrası her iki koldan ölçüm yapılır, sonrasında kan basıncının yüksek olduğu koldan ölçüme devam edilir. Ayrıca ölçümden bir saat önce sigara, kahve vb. tüketilmemelidir.”

    Yaşam tarzı ve ilaç tedavisi
    Yüksek tansiyonun temel tedavisinde, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi olmak üzere iki önemli unsur olduğunu söyleyen Dr. Büşra Karahan, “ Yüksek tansiyonda yapılabilecek önemli yaşam tarzı değişiklikleri şunlardır: Tuzu azaltmak (Önerilen günlük tuz alım miktarı 5 gram yani tepeleme 1 çay kaşığı kadardır.) Sağlıklı beslenmek (meyve ve sebze tüketimi artırmak, doymuş ve total yağ tüketimi azaltmak; sakatatlar, kuru meyveler, konserve besinler, turşu, zeytin gibi tuz oranı yüksek yiyecekleri az tüketmek) Düzenli fiziksel aktivite yapmak Kiloyu sağlıklı bir seviyede tutmak ve fazla kiloluluk durumunda kilo vermek Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıkları bırakmak Stres yönetimi sağlamak Bazı durumlarda kan basıncını azaltmak için yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmayabilir.

    Bu durumlarda, tansiyonu düşürmek için yaşam tarzı değişiklikleri ve beraberinde ilaç tedavisi gerekir. Hekim tarafından verilen yüksek tansiyon ilaçları düzenli ve her gün kullanılmalı, hekim önerisi olmadan ilaçlar kesinlikle bırakılmamalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında sizler de yüksek tansiyon hastalığı açısından risklerinizin değerlendirilmesi ve tansiyon ölçümü yapılması için mutlaka aile hekiminize başvurunuz.” şeklinde konuştu.