Kategori: Eskişehir

  • Yaz meyveleri tezgâhları süsledi

    Yaz meyveleri tezgâhları süsledi

    Ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de havaların sıcaklığı hissettirecek derece kadar yükselmesiyle semt pazarlarında yazlık meyve ve sebzeleri tezgâhlarda yerini olarak rengârenk süsledi. Bahar aylarında karpuz, kavun, çilek, erik, karadut, muz, çağla ve yenidünya gibi yaz meyveleri yerini aldı. Pazarcı esnafı, yaz meyvelerinin fiyatlarının şu an için yüksek olduğunu, ancak önümüzdeki günlerde fiyatların daha düşeceğini aktardı.

    Yaz meyveleri tezgâhları rengârenk süsledi

    Pazarcı esnafı, yaz meyvelerinin fiyatları hakkında bilgiler verdi. Esnaf meyve fiyatlarının, karpuzun kilosu 40 lira, yenidünya paketinin 40 lira, karadut paket 40 lira, eriğin kilosunun 50 lira, muzun kilosunun 48 lira, çilek kilosunun 40 lira, çağla kilosunun 80 lira olduğunu belirtti.

  • İnönü Belediyesi asfaltlarda çalışma yapılıyor

    İnönü Belediyesi asfaltlarda çalışma yapılıyor

    İlçe sakinlerinin hayatını daha iyi hale getirmek ve araç sürücülerinin yolculuklarını kaliteli bir şekilde yapmalarını sağlamak amacıyla belediye ekipleri ilçe genelinde bulunan asfaltlardaki bozulan ve zarar gören kısımlarda onarım çalışması başlattı.

    İnönü Belediye Başkanı Serhat Hamamcı, ilçe sakinlerinden gelen yoğun talep üzerine Mustafa Kemal ve Karargah Caddelerinden başlatılan çalışmaların diğer cadde ve sokaklarda devam edeceğini belirtti. Fen İşleri ekipleri tarafından gerçekleştirilen çalışmalar bölge halkı tarafından da olumlu karşılanıyor.

  • Eskişehir’de hava sıcaklığı artacak

    Eskişehir’de hava sıcaklığı artacak

    Meteoroloji 3. Bölge Müdürlüğü tarafından paylaşılan hava tahmin raporuna göre, bölge genelinde havanın parçalı ve az bulutlu olacağı tahmin ediliyor. Son günlerde özellikle sabah ve akşam saatlerinde düşen hava sıcaklığının 2 ila 4 derece artması beklenirken, rüzgarın ise kuzey ve doğu yönlerden hafif, zaman zaman orta kuvvette eseceği öngörülüyor.

    Eskişehir’de en yüksek hava sıcaklığının ise 29 derece ile Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçelerinde olacağı değerlendiriliyor.

  • İş insanları öğrencilerle buluştu

    İş insanları öğrencilerle buluştu

    ‘Eskişehir’de ticarete yön veren önemli iş insanları öğrencilerimizle buluşuyor’ isimli program Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirildi. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Ekrem Birsen’in destek ve katkılarıyla hazırlanan programda öğrencilere hitap eden iş insanları, meslek hayatlarındaki tecrübelerini paylaştılar.

    Öğrencilere zorluklar karşısında yılmamaları ve geleceğe umutla bakmaları gerektiği mesajını kendi yaşamış oldukları tecrübelerle birlikte aktaran konuşmacılar, iş dünyasında başarının kimseye altın tepside sunulmadığı gerçeğinin altını çizdi. Öğrencilere devamlı değişim ve gelişim halinde olmanın, günceli ve dünyayı iyi takip etmenin gerekliliklerinin anlatıldığı programda konuşmaların ardından öğrenciler ve iş insanları okul bahçesinde mehter gösterisi izleyip samimi bir ortamda sohbet imkanı buldu. Ahilik konulu resim sergisinin de gezildiği program, öğrenci, öğretmen ve konukların beğenisini kazanan ‘Anadolu Bacıları’ isimli tiyatro gösterisinin ardından sona erdi.

    Düzenlenen programa Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Ersin Karakoç, Eskişehir Ticaret İl Müdürü Cemil Kürkçü, okul mezunlarından Ali Eldem ve Aydın Bandırma ile eğitim camiasından desteğini esirgemeyen Hasan Küpeli katılım gösterdi.

  • ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti Projesi’ ödül aldı

    ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti Projesi’ ödül aldı

    OEDAŞ, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin desteğiyle düzenlenen 9’uncu İstanbul Karbon Zirvesi çerçevesinde düzenlenen Düşük Karbon Kahramanları Ödül Töreni’nde ödül aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende OEDAŞ’a ödül getiren proje ise ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti’ oldu. Türkiye’de bir ilk, dünyada ise sayılı örnekleri bulunan proje ile OEDAŞ yılda 164 bin 340 km yoldan tasarruf sağlamayı ve 42 bin 712 ton sera gazı salınımını önlemeyi hedefliyor.

    “2040’a kadar tüm değer zincirinde net sıfır olmayı hedefliyoruz”

    Ödüle ilişkin açıklamada bulunan OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Enerji dünyanın en önemli ihtiyaçlarından biri, bundan vazgeçme şansımız yok. Ancak enerji aynı zamanda dünyadaki en büyük emisyon kaynağı. Biz de enerji alanında faaliyet gösteren bir şirket olarak 2030’a kadar operasyonel faaliyetlerimizde, 2040’a kadar tüm değer zincirimizde net sıfır olmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede, sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor, iklim değişikliği ile mücadele ve karbon ayak izimizi düşürmeye yönelik projeleri hayata geçiriyoruz. Bu yaklaşımın bir sonucu olan Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti projemizin ülkemizin bu alandaki en prestijli ödüllerinden birine layık görülmesinin mutluluğunu yaşıyor, emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

    Zaman, maliyet ve verimlilik avantajı

    OEDAŞ’ın Türkiye’de bir ilk, dünyada ise sayılı örnekleri bulunan Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti projesi, kısmi deşarj arızası olan elektrik direklerinin tespitinde, direklerde tek tek mikrofon ile dinleme yapmanın önüne geçiyor. OEDAŞ Ar-Ge departmanının HEFE Enerji firması ile birlikte geliştirdiği, testlerinin ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) tamamlandığı sistemde, özel olarak tasarlanarak bir aracın üzerine monte edilen alıcı sayesinde arızalı direkler seyir halindeki araçtan tespit edilebiliyor. Tüm direklerde tek tek dinleme yapılmadığından arıza daha hızlı çözülüyor. Böylece hem zaman, maliyet ve verimlilik avantajı sağlanıyor hem de karbon ayak izi düşürülüyor.

    Sayılarla ‘Radyo Frekansı ile Kısmi Deşarj Tespiti’ projesi

    2023 yılının son çeyreğinde devreye alınan sistem ile ilk etapta yüzde 85’in üzerinde başarılı tespit oranına ulaşıldı. Sistem kullanılmaya devam ettikçe bu oran daha da yukarıya taşınacak. Sistem ile birlikte OEDAŞ çalışanları tüm elektrik direkleri yerine sadece kısmi deşarj sinyallerinin yoğunlaştığı yerlerde ölçüm gerçekleştirdiğinden operasyonel yük yüzde 75 azaltıldı. Sistemin test aşamasında araç kullanımı yüzde 60 ila 70 civarında azaltıldı. OEDAŞ’ın bu projeyle yılda 164 bin 340 km yoldan tasarruf sağlayacağı, 42 bin 712 ton sera gazı salınımını önleyeceği öngörülüyor. Bu da her yıl 104 ağacın kurtarılması anlamına geliyor.

  • Kural tanımayan sürücüler tepki çekiyor

    Kural tanımayan sürücüler tepki çekiyor

    Yağışların azalması ve hava sıcaklıklarının artmasının ardından motosiklet ve bisiklet sahibi vatandaşlar yeniden araçlarını kullanmaya başladı. Motosikletli kuryelerin yanına bir de normal vatandaşların eklenmesiyle birlikte kent trafiğinde artan motosiklet ve bisiklet sayısı dikkat çekerken esnaf ve yayalar hiçbir kuralı umursamadan etrafta dolaşan sürücülere tepki gösterdi. Özellikle İki Eylül Caddesi, Konuk Sokak ve Bayramyeri Sokak’ın araç trafiğine kapalı olmasına rağmen bu kuralın motosikletliler ve bisikletliler üzerinde uygulanmadığını söyleyen vatandaşlar, çoğu sürücünün gerekli ekipmanları kullanmayarak hem kendilerini hem de yaya bölgesinde hız yapıp korna çalarak çevredeki insanların canlarını tehlikeye attığını ifade etti. İşletmelerin önüne bilinçsizce park yapılmasının işlerini zorlaştırdığını belirten esnaf ise konuyla sadece sürücülerin değil yetkililerin de daha duyarlı davranması gerektiğini dile getirdi.

    “Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor”

    Esnaf Sefa Gençer, motosikletlilerle ilgili bazı sıkıntılarının olduğunu aktardı. Özellikle gençlerin motosiklete çok hevesli olduğunu ancak araçlarını daha sakin sürmeleri gerektiğine vurgu yapan Gençer, “İnternet satışları ve kurye sistemi var. Her tarafımız motosiklet. Bazı alanlar trafiğe kapalı. Mesela İstiklal Mahallesi Konuk Sokak’ta trafiğe kapalıdır. Motosikletlilerin aceleleri var, bir yerlere yetişmeleri gerekiyor ama aynı zamanda bazı şeyleri ihlal ediyorlar. Burası trafiğe kapalı bir yer, motosiklete kapalıdır. Çok rahatsızız. Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor. Motosikletlilere tavsiyemiz daha sakin ve rölantide olmaları, özellikle trafiğe kapalı ve yayanın bol olduğu yerlere girmemeleri. Motosikletlerin park alanlarına da dikkat edilmeli. Mesela esnafın önüne park yapmamaları gerekir. Örnek veriyorum, İki Eylül Caddesi’nde bir kaplumbağa heykeli var. Aileler akşama kadar çocuklarını oraya bindiriyor ve fotoğrafını çekiyor. Adam motosikletini oraya koyunca bunu da engellemiş oluyor” dedi.

    “Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir”

    Vatandaş Can Coşkun, motosikletlilerin, elektrikli bisikletlilerin ve paketçilerin şehir trafiği içerisindeyken çok olumsuz hareketler yaptığından bahsederek, “Yollarına trafikte devam etmiyorlar. Örneğin burası Doktorlar Caddesi, trafiğe kapalı alan ama araba geçiyor. Burada polis ve zabıta var, kimse müdahale etmiyor. Bisiklet de geçiyor. Adam hem telefonla konuşuyor hem de kafasında kulaklık var. Kask da takmıyorlar, insanların hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Böyle durumlarda cezai işlem uygulanması gerekiyor. Şu araçların satışlarına devletin ayrıca bir el atması lazım. Çoluk çocuk herkesin elinde bisiklet, elektrikli motosiklet var. Paketçiler deseniz ona keza. Kimsede uygun ekipmanlar yok. Yayaların yürüdüğü yollarda bunların kısıtlanması gerekiyor. Çünkü bir nevi insanların hayatına kast ediyorlar. Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir. Ama dediğimiz gibi, buna belediyenin ve devletin bir şekilde çare üretmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor”

    Bayramyeri Sokak’ta bilinçsizce park edilen motosikletliler nedeniyle uzun süredir mağduriyet yaşayan işletmecilerden birisi olan Murat Kuru ise şu ifadeleri kullandı:

    “Trafiğe kapalı bir yolda her yerde motosikletler var. Bu çok basit bir yöntemle halledilebilir. Aylardır uğraşıyoruz, çok fazla insanla tartışma yaşıyoruz. Tabii yaşanılan durum buradaki huzuru da bozuyor. Birkaç defa belediyeye dilekçe verdik ve trafik ekipleriyle konuştuk. Maalesef çözüme ulaşmadı. Esnaf olarak keyfimiz kaçtı. Devamlı olarak aynı şikâyetle yerel yönetimlerle iletişime geçmeye çalışıyoruz. Bu kadar basit bir şeyin bu kadar uzatılmasını ben anlayamadım. Trafiğe kapalı bir yer burası. Her yerde levhalar var. Ama kurallara uyulmuyor. Bunun sağlanması için buraya girişlerin dubalarla kapatılması gerekiyor. 1 yıldan fazladan beri bütün esnaflar dilekçe vermesine rağmen henüz gelen giden yok. Bununla ilgili sürekli tartışma yaşayan da biziz. Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor. Müşterilerin rahatça bir şey yemesi mümkün değil. Burada berber arkadaşın tam önünde duruyorlar, vatandaş içeriye girmek bile istemiyor. Çünkü çok fazla araç var. İnsanların buraya girmemesi demek esnafın kazanmaması demektir. Bu da sokağın huzurlu olmadığına işaret.”

  • El emeği ürünler Hanımeli Sokak’ta

    El emeği ürünler Hanımeli Sokak’ta

    Tepebaşı Belediyesi’nin kadınların emeklerini değerlendirmeleri için 8 Mart 2016’da hizmete sunduğu Hanımeli Sokağı, el işi ürünleri ve yöresel ürünleri haftanın 7 günü vatandaşlar ile bir araya getirmeye devam ediyor. Hanımeli Sokak, 11.00-19.00 saatleri arasında her gün farklı konseptlerle Eskişehirliler ile buluşuyor.

    Sokakta yer alan stantlar ile örgü, takı, keçe, makrome, bez çanta ve aksesuar gibi ürünlerini satışa çıkaran kadınlar, aile ekonomilerine de katkıda sağlamanın mutluluğunu yaşıyor. Sokağı ziyaret ederek alışveriş yapan vatandaşlar ise, Hanımeli Sokağı’nı çok sevdiklerini ifade ederken, üreten kadınların emeğine sahip çıkmasından ötürü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkürlerini iletiyor.

  • Yüzlerce Anadolu oyunu unutulmak üzere

    Yüzlerce Anadolu oyunu unutulmak üzere

    Türk Dünyası Eskişehir Şubesi’nde düzenlenen “Türk Dünyası Akıl Zekâ Ve Strateji Oyunları İle Kültür Birliği” konulu sohbete katılan Ayşe Gümüş, oyunların, çocukların savaşlar, açlık, kıtlık, kuraklık, doğal afetler gibi dünyanın zorlu şartlarına ve toplumsal kültürel yaşam kurallarına, yaşam dinamiklerine alışmaları için oluşturulan etkinlik olduğunu anlattı. Ünlü ‘İhtiyardan fikir çıkar, çocuktan oyun çıkar’ sözünü hatırlatan Gümüş, “Oyunlar bu şartlara çocukları adeta hazırlar. Türk milleti de yaşam şartlarının gereğini öğretmek bu şartları kolaylaştırmak için çeşitli oyunlar üretip oynayıp geliştirmişlerdir. Bunlardan biri de akıl zekâ ve strateji oyunlarıdır. Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji Oyunları kültürel öğelerin de öğrenilmesini sağlamaktadır. Köçürme oyunları ve Aşık oyunları bu alanda başı çekmektedir. Özellikle 1950’lerden sonra bu oyunlar Anadolu coğrafyasında unutulmaya yüz tutmuştur” dedi.

    “Oyunların Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji oyunları adı altında tanıtılmalı”

    Oyunları bilen yaş almış kaynak kişilerden acilen derlenerek kayıt altına alınması ve hatta okullarda zorluk seviyelerine göre öğretilmeye başlanmasını tavsiye eden Ayşe Gümüş, şunları söyledi;
    “Anadolu’da Aslan Küçükyıldız’ın belirttiği üzere en az 225 köçürme oyunu 100 çeşit de Aşık oyun çeşidi bulunmaktadır, ancak unutulmaya yüz tutmuştur. Şimdilerde 40’lı yaşlarda olan ebeveynlerimiz üç taş, beştaş, dokuz taş, aşık mutlaka oynamışlardır. Bu oyunların Türk Dünyası Geleneksel Akıl Zekâ ve Strateji oyunları adı altında tanıtımlarının yapılması gerekmektedir. Eskişehir Türk Ocağı da bu kültürel çalışmalara katkı sunmak üzere Türk Dünyası Akıl Zekâ ve Strateji Oyunları sunumu gerçekleştirmiştir. Oyun eğitmeni Ayşe Gümüş tarafından Üç Taş ve Beştaş oyunları, Akdört-Kös ve Peçiç Oyunları, Han Aşık oyunları, Aşıklı Beştaş, Beştemse, 18 Taş, Yalakkaya, Mangala, 9 Kumalak gibi Köçürme oyunlarının tanıtımı gerçekleştirilmiş, oyunların tarihçesi malzemeleri kuralları hakkında bilgiler verilmiştir. Beştemse, 9 Kumalak, Han Aşık, At Yarışı aşık oyunlarının Kazakistan ve Kırgızistan’da oynandığını belirterek oyunların öğrenilmesi için özellikle Kazakistan Dünya 9 Kumalak Federasyonu Genel Sekreteri Maksat Şhotayev ve Aşık Federasyonu ile birlikte çalışmalar yapıldığı belirtilmiştir. Oyunların öğrenilmesi ile Türk Dünyası Kültür Birliğinin oyunlar sayesinde de oluşturulabileceği vurgulanmıştır.”

    Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacıya çok sayıda sorulan soru ve cevaplardan sonra, Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.

  • Toz bulutları yıkamacılarda yoğunluk oluşturdu

    Toz bulutları yıkamacılarda yoğunluk oluşturdu

    Kurak geçen mevsimler sebebiyle yağışların azalması ve toz bulutlarının ortaya çıkması, oto yıkamacılarda yoğunluğa neden oldu. Oto yıkama işletme sahibi Fahri Toğrul, yazın erken gelmesinin işlerini hareketlendirdiğini, ancak toz bulutlarının yıkama sonrası araçların tekrar kirlenmesine neden olduğunu ifade etti. Toğrul, ücretlerin yılbaşından bu yana değişmediğini de söyledi.

    Ortalama bir araba yıkama süresinin bir saat olduğu söyleyen Fahri Toğrul, “Bir araba yıkaması tek kişiyle bir saat sürüyor, ekip çalışması olduğu zaman süre çok daha azalıyor. Mevsim değişikliği var, ama bu sene yağış da olmadı. Bahar mevsimi kurak geçiyor, yaz erken geldi. Bizim işimiz de yazları daha çok yoğun oluyor, kışın işlerimiz pek olmuyor. Ülkemizde toz bulutu da vardı, toz bulutunun gitmesiyle beraber işlerimiz biraz açıldı. Eski işlerimize kıyasla artık eskisi gibi işlerimiz olmuyor, ama havaların ısınmasıyla birlikte şu anda bir hareketlilik başladı. Toz bulutu geldiği zaman, arabaları yıkadığımızda bile bir saat içerisinde tekrar toza bürünebiliyordu, bundan dolayı bir gün yıkadığımız arabayı ertesi gün tekrar yıkadığımız da olmuştu. Temmuz ve ağustos ayları bizim genel olarak sezonumuz. Sezondan önce de bayram var, sezonun iyi geçmesini umuyoruz. Ücretlerimiz de yılbaşından bu zamana kadar değişmedi, 300 lira ile devam ediyoruz. Bir saat temizliğe baktığımızda 300 lira iyi para. Yaz sezonunda günde 20 ila 30 araba yıkayabiliyoruz, kış sezonunda ise çok daha az” dedi.

    “Yaz aylarında arabaları bırakıyoruz, daha çok motosiklet kullanıyoruz”
    Motosikletle temiz ve güzel havanın tadını çıkarttığını belirten motosiklet sürücüsü Ayhan Oğuzhan, “Biz motosiklet sürücüleri olarak zaten kışları kapanıyoruz, bu aylar bizim aylarımız. Bu sene yaz erken geldi biz de piyasaya daha erken çıktık, uzun bir yaz bekliyoruz inşallah. Şehir içinde daha fazla kullanıyoruz, ama şehir dışına da çıkıyoruz. Çok fazla kirleniyoruz tabii, özellikle bahar aylarında daha fazla toz ve sinek kirliliği oluyor motorlarda biz de bu vesileyle yıkamaya getiriyoruz. Toz ve sinek kirliliği nedeniyle sık sık yıkama ihtiyacı duyuyoruz. Bu aralar çok fazla toz ve yağmur geçişleri var bu yüzden haftada ya da 10 günde bir motoru yıkıyoruz” ifadelerine yer verdi.
    Motosiklet sürücüsü Oğuzhan, kış aylarında genellikle yollara çıkmadıklarını ancak bu sene yazın erken gelmesinden dolayı daha erken yollara çıktıklarını belirtti. Şehir içinde ve dışında arabadan daha çok motosiklet kullandığını dile getiren Oğuzhan, güzel havaların tadını çıkarttığını söyledi.

  • Koca yürekli baba için harekete geçildi

    Koca yürekli baba için harekete geçildi

    Eskişehir’in Orhangazi Mahallesi’nde yaşayan 73 yaşındaki Nurettin Toprak, 75 yaşındaki eşiyle birlikte, 36 yaşındaki yüzde 93 zihinsel engelli kızına adeta bir bebek gibi bakıyor. Hafta içi her gün kızını sırtına alarak oldukça dik merdivenlerden indiren baba, onu servise kadar taşıyor. Kızını çok seven Toprak, verdiği röportajda evinin, önündeki yoldan yüksek olması nedeniyle yetkililere seslenmişti. Nurettin Toprak’ın seslenişi yanıtsız kalmadı. İçişleri Bakanlığı, Eskişehir Valiliği, Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve Odunpazarı Belediyesi yetkilileri babayı arayarak talepleri doğrultusunda çalışma başlatacaklarını bildirdi. Baba Toprak, yetkililerden merdivenlere çözüm bulmasını talep etti. Bizzat İçişleri Bakanlığı müsteşarının 4 defa aradığı Toprak, sağduyudan dolayı oldukça memnun olduğunu belirtti. Toprak’ın, evinin önündeki beton kırılarak rampa çalışmaları başladı.

    “İçişleri Bakanlığından 3-4 kere müsteşar bizi aradı”
    Yapılan röportaj sonrası gelişmeleri aktaran 73 yaşındaki Nurettin Toprak, “Allah, sizden razı olsun. Allah, devletimize zeval vermesin. Sizin sayenizde sesimiz duyuruldu. Burada olan tüm yetkili kişilere ben teşekkür ediyorum. İlk önce belediyeden geldiler, kontrol ettiler. Çocuğun durumuna baktılar. Baktılar ki ben 73 yaşındayım, hanım 75 yaşında hem kanser hem de her iki dizinde de platin var. Çocuk da yüzde 93 zihinsel engelli. Sonrasında Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden Soner Bey geldi. Allah, ondan razı olsun. Sonra Eskişehir Valiliği’nden Deniz Hanım geldi, bize kömür de gönderdi. Sonra Ankara’dan İçişleri Bakanlığı’ndan 3-4 kere müsteşar bizi aradı. Birkaç gün önce de aradılar ve belediye yardım etti mi etmedi mi, biz bu işin takipçiyiz diye. Biz de dedik, ‘Gelip başladılar, yapıyorlar.’ Şu anda 1 metre betonu kırdılar. Bizim hayatımız zaten merdivenle geçiyor. Çocuğu çoğunlukla sırtımıza alıyoruz. Eğer bir raylı asansör yapsalar biz de rahat ederiz, çocuk da rahat eder” dedi.

    “Sesimi duyurdunuz, Allah sizden razı olsun”
    Baba Toprak şöyle devam etti;
    “Sesimi duyurdunuz. Allah, sizden razı olsun. Odunpazarı Belediyesi, sağ olsunlar geldiler, kontrol ettiler. Pazartesi dediler biz başlayacağız. Demir merdiveni zaten iptal edecekler, betondan yapacaklar. Ondan sonra, bir arkadaş var sağ olsun, o da dedi, ‘Biz asansör yapacağız bu engelli çocuk için.’ Dedim, ‘Kış günü için asansörü nasıl kullanacağız?’ Sonra onlara söylenen talimatın öyle olduğunu söylediler. Biz büyüklerimizden rica ediyoruz. Kışın biz ne yapacağız? Büyüklerime de saygılarımı sunarım. Allah, razı olsun. Gerektiği gibi devlet bize el atıyor şu anda, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Sağ olsunlar.”