Kategori: Eskişehir

  • Patlayan piknik tüpleri paniğe neden oldu.

    Patlayan piknik tüpleri paniğe neden oldu.

    Olay, bugün akşam saatlerinde Kumlubel Mahallesi Edipler Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, sokak üzerindeki 3 bloktan oluşan ve 24 dairenin bulunduğu apartmanın garaj kısmında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Garajda bulunan piknik tüplerinin de alevler arasında kalarak patlaması büyük korku ve paniğe neden olurken, dumanların apartmana yayılmasıyla evlerinde oturan çok sayıda kişi mahsur kaldı.

    Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri tarafından apartmanda mahsur kalan 60 kişi evlerinden tahliye edildi. Apartman içinden çıkartılamayan yaklaşık 20 kişi, itfaiye araçlarından uzatılan merdivenlerle evlerinin camından kurtarıldı.

    Tahliye edilen vatandaşlardan 30’una olay yerinde bulunan 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından müdahale edilirken, 8 kişi kentteki hastanelere kaldırıldı. Dumandan etkilendiği için hastaneye kaldırılan 8 kişinin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Olay yerine gelen 5 araç ve 20 kişilik itfaiye ekibi tarafından yangının kesin çıkış nedenin tespit edilmesi için çalışma başlatıldı. İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar da yangının çıktığı binaya gelerek incelemelerde bulundu.

    Olayın olduğu binada yaşayan vatandaşlardan birisi, kendi canını kurtarırken kuşunu da geride bırakmadı. Limon adındaki muhabbet kuşunu kafesiyle birlikte alan apartman sakini, dumanların arasından kurtularak dışarı çıktı.

  • Ayşenur’u 4 kurşunla öldüren eski sevgilisine iyi hal indirimi

    Ayşenur’u 4 kurşunla öldüren eski sevgilisine iyi hal indirimi

    Tepebaşı ilçesi Şirintepe Mahallesi Yeşilkayalar Sokak’ta 17 Aralık 2022 tarihinde meydana gelen olayda, 21 yaşındaki Ayşenur Çolakoğlu ile 4 ay önce ayrıldığı eski sevgilisi Hasan F. arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma sonucunda Hasan F., eski kız arkadaşı Ayşenur Çolakoğlu’nu başına ve göğsüne ateş ederek 4 yerinden vurdu. Ağır yaralanan Ayşenur Çolakoğlu, kaldırıldığı Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından gözaltına alınan Hasan F. ve arkadaşı Muhammet Ali F., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı Hasan F. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Muhammet Ali F. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Eskişehir 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar celsesine tutuklu sanık Hasan F. SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Muhammet Ali F. ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu ve taraf avukatları da yer aldı.

    “Olay kazayla meydana geldi”

    Hakkında tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve ruhsatsız tabanca taşımak ve kullanmak suçundan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilen tutuklu sanık Hasan F., karar önce son ifadesinde öldürme kastıyla hareket etmediğini belirterek “Ben kasten hareket etmedim, silah bana ait ve ruhsatı yok. Olay kazayla meydana geldi. Bu olay sebebiyle ailesinden özür diliyorum” dedi.

    İyi hal indirimi uygulandı

    Mahkeme heyeti, son sözlerinin ardından sanık Hasan F.’ye ‘Kadına karşı nitelikli kasten öldürme’ suçundan ilk olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanık hakkında iyi hal indirimi uygulayan heyet, cezayı müebbet hapis cezasına indirdi. Ayrıca Hasan F. hakkında, ruhsatsız tabanca nedeniyle 10 ay hapis ve 500 lira adli para cezasına karar verildi. Hakkında cinayete yardım ettiği suçlamasıyla 20 yıla kadar hapis cezası istenen Muhammet Ali F. ise suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti.
    Mahkeme heyetinin iyi hal indirimlerini uygulamasına tepki gösteren baba Mesut Çolakoğlu, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, “62’nci maddeden iyi hal indirimiyle müebbet aldı. Biz ağırlaştırılmış müebbet istiyorduk. Çünkü kızımı canice katlettiler, 4 kurşunun 4’ü de ölümcül. Yakından göğsünün üst kısmına ateş ediyor. Barbarca öldürüyor resmen. İndirim alamaz çünkü her şey ortada. Delillerin hepsi ortadayken neden böyle oldu bilmiyorum. Beklemiyorduk böyle bir şey. Benim kızım tamamen masum” dedi.

    “Verilen kararlar hakkında yasal yollara başvuracağız”

    Ayşenur Çolakoğlu’nun ailesinin avukat Sermin Ertem ise mahkeme kararına itiraz edeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
    “Yapılan yargılama neticesinde sanık Hasan’ın ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Takdiri indirim var denilerek uygulandı. Biz takdiri indirim maddelerinin uygulanmasını beklemiyorduk. Diğer sanık Muhammed’in ise yardım etme suçundan beraatına karar verildi. Biz verilen kararlar hakkında yasal yollara başvuracağız.”

  • Dilencilerden bozukluk istemeye başladı

    Dilencilerden bozukluk istemeye başladı

    Fırıncılar, yaklaşık 6 aydır bozuk para bulmak konusunda sıkıntı yaşıyor. Son dönemlerde vatandaşların kullanımını azaltması nedeniyle bozuk para bulamayan işletmeler, diğer işletmelerden de aynı sorun sebebiyle bozuk para tedarik edemiyor. Merkez Bankasından yeterli tedarik yapamadıklarını ifade eden işletme sahipleri, ihtiyaçlarını spor salonu kantini, kahvehane ve dolmuşçu gibi küçük esnaftan yardım alarak karşılamaya çalışıyor. Bazen dilencilerden bile bozuk para istediğini aktaran esnaf, müşteriye para üstünü vermek konusunda sıkıntı yaşadığı zamanlarda zararına satışlar da gerçekleştiriyor. Fırıncılar, konuyla ilgili hem vatandaşlardan hem de yetkililerden yardım istiyor.

    “Ben bazen sokaklardaki dilencilere ‘Bozuk paranız var mı’ diye soruyorum”

    Eskişehir’de fırın işletmesi olan Oğuzkan Akbal, bozuk para sıkıntısının yerelle sınırlı kalmadığını belirtti. 1 liranın ve 50 kuruşun eskisi kadar değerli olmaması nedeniyle vatandaşların kullanımını azalttığını ve geri dolaşıma katmadığını dile getiren Akbal, “Dolaşımdaki bozuk parada sürekli bir düşüş oluyor. Merkez Bankası da bu sıralar sanırım daha az para basıyor ya da esnaftan ve ticaret yapanlardan talep geldiği için bozuk parayı kotalı veriyor. Dolayısıyla biraz elimiz kolumuz sıkışıyor. Bizim ekmeğimiz de şu an 7 lira. Vatandaşa 3 lira para üstü verirken bir bozuk para sıkıntısı yaşıyoruz. Müşterilerimizden o konuda destek istiyoruz. Sağ olsunlar onlar da bize evlerinde biriktirdikleri bozuk paraları getirip, bütünletiyorlar. Diğer türlü zaten şu an bozuk para bulmakta çok zorlanıyoruz. Ben bazen sokaklardaki dilencilere soruyorum, ‘Bozuk paranız varsa bütünleyelim’ diyorum. Ama onlarda da artık pek bozuk para bulunmuyor, kağıt paraya geçmişler. Biz bir ürüne 7-8 lira dediğimiz zaman o para üstünü vermekle yükümlüyüz, vermeme şansımız yok. Bozuk para bulamadığımız zaman bir yerden sonra 25 kuruşlara dönüyoruz. O da bitiyor, sonrasında ister istemez geriliyoruz. Çünkü bir insana ‘Para üstü yok, veremem. Bozuğum bulunmuyor’ diyemezsin. İster istemez ‘Nereden buluruz? Nasıl buluruz? Birisi getirir mi? diye içten içe telaş yapıyoruz” dedi.

    “Bütün imkânları zorluyoruz ama bozuk para sıkıntısını çözemiyoruz”

    Kadın girişimci Hatice Hancı ise bankalardan bile bozuk para tedarik edemediklerini aktararak, “Spor salonu kantini ve kahvehaneler gibi küçük esnaftan para topluyoruz, rica ediyoruz. Dolmuşçulardan bozuk para istiyoruz. Müşteriye bazen paramız çıkmayabiliyor. Ne yapıyoruz? ‘Sonra getir’ diyoruz. Müşteriye karşı ne yapabiliriz? Yani onların da yapacağı bir şey yok. Bozuk parada 6-7 aydır sıkıntı var. Eskiden öyle bir sıkıntı yoktu. Küsuratlar vardı ama para da çoktu piyasada. Vatandaşta da vardı. Şu anda vatandaşta da yok. Metal para yok, küçük paralar yok. Bizim de bazen kaybımız büyük oluyor. Müşteride olmayınca ne yapacağım? Bizde de yok. Para üstü olarak poğaça da vermiyoruz. ‘Sonra getir’ diyoruz. Mesela diyelim ki müşterinin masrafı 52 lira tuttu, ‘3 lirayı sonra getirin, getiremezseniz de canınız sağ olsun’ diyoruz. Bizim orada bir kaybımız oluyor mu? Oluyor ama yapacak bir şey yok. Ne yapalım, bulamıyoruz. Bütün imkânları zorluyoruz ama bozuk para sıkıntısını çözemiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Karlar altında 14 kilometrelik yürüyüş

    Karlar altında 14 kilometrelik yürüyüş

    Eskişehirli doğa meraklıları Seyitgazi ilçesinde bulunan Türkmen Dağı’na yürüyüş yapmaya gitti. Kent merkezine yaklaşık 61 kilometre uzaklıkta olan dağa 13 kişilik grup ile giden ekip yer yer karlı olan zeminde yürüyüş yaptı. Ekip üyeleri 14 kilometrelik yürüyüş esnasında karlar içinde açan çiçekleri ise fotoğraflamayı ise ihmal etmedi.

  • Arkadaşını silahla vurarak öldüren şüpheli tutuklandı

    Arkadaşını silahla vurarak öldüren şüpheli tutuklandı

    Hoşnudiye Mahallesi Vural Sokak’ta bulunan bir evde önceki gece meydana gelen olayda, 27 yaşındaki Berkan Harman ile arkadaşı Ahmet Arif B. (22) arasında ortak iş konusundan tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucu Berkan Harman silahla vurularak yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen 112 Acil Servis ekipleri tarafından Berkan Harman’ın hayatını kaybettiği tespit edildi.

    Olayın ardından gözaltına alınan Ahmet Arif B., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkan Ahmet Arif B., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Umresini yarıda kesti Türkiye şampiyonu oldu

    Umresini yarıda kesti Türkiye şampiyonu oldu

    Eskişehirli sporcu Gülsena Karakuyulu Ertunç, umre ziyaretinde iken tarihi değişen turnuvaya katılmak için Suudi Arabistan’dan çıkarak, 7 saatlik yolculuk sonrası başlamasına iki dakika kala uykusuz ve ısınmadan girdiği maçlarda 2 altın madalya kazandı.
    Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu (TÜSF) tarafından 29 Ocak tarihinde Erzurum Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen şampiyonada, Anadolu Üniversitesi sporcuları 7’si altın toplam 14 madalya ile döndüler. Erzurum’da yaşayan Anadolu Üniversitesi sporcuları Gülsena Karakuyulu Ertunç ise ilginç bir olay yaşadı. Aynı zamanda beden eğitimi öğretmenliği de yapan Karakuyulu, annesine verdiği “Şampiyon olursam kutsal topraklara seni ben götüreceğim” sözünü yerine getirmek için sömestr tatilinde umre ziyaretine gitti. Karakuyulu, daha sonra Erzurum’daki şampiyonanın planlanandan daha erken tarihe alınmasından dolayı Türkiye’ye dönmenin yolunu aradı. Anadolu Üniversitesi ve Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal’ın girişimleri sonucu milli sporcu, Suudi Arabistan’ın Mekke kentinden Medine’ye daha sonra İstanbul’a geldi. Daha sonra hiç uyumadan, aktarma ile Erzurum’a geçen Gülsena Karakuyulu Ertunç, 7 saatlik yolculuğun sonunda, 2 dakika kala müsabakanın oynanacağı salona girdi. Normal şartlarda en az 30 dakika ısınma hareketlerinin yapıldığı müsabakaya kahvaltı yapmadan, uykusuz ve antrenmansız giren Gülsena Karakuyulu Ertunç, hem takımı ile hem de bireysel olarak altın madalyanın sahibi oldu.

    “Maça son 2 dakika kala nasıl salona girdi”
    Erzurum’daki maçına 2 dakika kala yetişen Gülsena Karakuyulu Ertunç, Suudi Arabistan’ın Mekke kentinden yaşadıklarını şöyle anlattı;
    “Planlanan maç tarihimiz martta olduğu için ben sömestr tatilinde umre ziyaretine gitmiştim. Fakat maç erken bir tarihe alındığı için benim umreden bir gün önce dönmem gerekiyordu. Tabii bu inanılmaz yoğun görüşmeler ve çalışmalar sayesinde oldu. Buradan üniversiteme çok teşekkür ediyorum, inanılmaz desteklediler ve beni Umre’den bir gün önce getirdiler maça girmem için. Maça son 2 dakika kala salona girdim diyebilirim. Çünkü saat 8.55’te havalimanına indim, saat 9.00’da maç başlıyordu. Acilen koşturdum işte yolda saçımı makyajımı yaptım, giyindim falan derken maça son anda çıktım. Daha doğru, düzgün kahvaltı bile yapamadığım için gözüm karardı, başım döndü ama Allah’a şükür bir yerden kurtardık. 2 kategoride de Türkiye Şampiyonu oldum. Her girdiğim kategoride şampiyon oldum, güzel bir şekilde atlattık.”

    “Isınmadan çıktığım için sakatlıklar oldu”
    Kahvaltı ve ısınma hareketlerini dahi yapamadan şampiyon olan Gülsena Karakuyulu Ertunç, “Normalde biz maça çıkmadan önce özellikle iyi bir kahvaltı yaparız. Bütün gün çok yoğun olacağı için arkasından en az böyle yarım saat düzgün bir ısınma yapmamız gerekiyor. Çünkü maça çıktığımızda sakatlıklar yaşayabiliriz. Fakat işte düzgün bir ısınma yapamadım maalesef bu da benim için çok büyük bir eksiydi. Maçlara ısınmadan çıktığım için sakatlıklar oldu. Turnuva Erzurum’daydı. Ben bir gün önce döndüm. İstanbul’da kaldım, 2 saat hiç uyumadım bütün gece aktarmaları bekledim. Onu yaptım bunu yaptım saat 8.55’de de Erzurum’a indim” dedi.

  • Baba ve oğlunun yargılandığı cinayet davası ertelendi

    Baba ve oğlunun yargılandığı cinayet davası ertelendi

    Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi’nde 12 Haziran günü gece saatlerinde meydana gelen olayda, 24 yaşındaki Suat Akarsu, arkadaşı Aykut A. ile birlikte küfürleşme mevzusundan dolayı sorun yaşadığı Aytaç A.’nın ailesinin yaşadığı eve gitti. Evde olmayan Aytaç A.’nın babası Erol A. (54) ve kardeşi Emir Efe A. (19) ile Suat Akarsu arasında çıkan tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Kavgada Erol Efe A. ve Suat Akarsu, bıçakla yaralandı. Hastaneye kaldırılan Suat Akarsu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alınan Emir Efe A. ile babası Erol A., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen baba ve oğlu, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
    Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugün görülen duruşmasında, tutuklu sanıklar Emir Efe A. (19) ve babası Erol A. (54) hazır bulundu. Duruşmaya, maktul Suat Akarsu’nun (24) yakınları, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.

    “Yerdeki yaralıya tampon yapıyor, yardım ediyordu”

    Olayın olduğu sitede oturan ve sanıklar ile komşu olan Elmas A., duruşmada tanık olarak verdiği ifadede, “Cama yaklaşıp baktığında yerde yaralı birinin olduğunu kaydeden Elmas A, “Erol beyin eşi yerdeki yaralıya tampon yapıyor, yardım ediyordu. Benim eşim, ‘araba lazımsa hastaneye götürülelim’ diye bağırdı. Necla ve eşi Erol vardı. Erol abi arabasıyla geldi ve hastaneye götürdüler” dedi.

    Tutuklu sanıklar Emir Efe A. ve Erol A., uzun süredir tutuklu olduklarını belirterek tahliyelerini talep etti. Duruşma, incelemeye alınan dijital materyallerin raporunun emniyet müdürlüğünden beklenmesine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 18 Nisan’a ertelendi.

  • Odunpazarı şehidini unutmadı

    Odunpazarı şehidini unutmadı

    Mevlit öncesinde Muhammed Tunahan Evcin’in acılı ailesini ziyaret eden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, aileye baş sağlığı ve sabır diledi.

    Ardından da Evcin’in baba ocağı olan sitenin bahçesinde Evcin için Mevlid-i Şerif okundu. Korgeneral İsmail Üner ve Tunahan Evcin’in babası Nazif Evcin, annesi Ferah Evcin ile diğer aile üyelerinin de katıldığı törene Eskişehirliler yoğun ilgi gösterdi. Belediye, okunan mevlidin ardından Evcin adına yemek dağıttı.

  • Havaların soğumasıyla mest talepleri arttı

    Havaların soğumasıyla mest talepleri arttı

    Kış mevsiminin etkilerinin hissedildiği Eskişehir’de vatandaşların mest talepleri arttı. Halk arasında ‘mes’ olarak da söylenen ve Arapça’da ‘sıvazlama’ anlamına gelen ‘mesh’ kelimesinin Türkçe’deki karşılığı olan mest ile abdest alırken ayakların yıkanmayarak sadece bu ayakkabının ıslak elle sıvazlanmasının yeterli sayıldığı biliniyor. Ayağı yıkama meşakkatinden değil, sünnete uymak ve soğuktan korunmak niyetiyle giyilen mestleri genel olarak yaşlılar tercih ederken fiyatları 100 ila 200 lira arasında değişiklik gösteriyor.

    “Özellikle kış aylarında talepler yükseliyor”

    Esnaf Ali Karakuş, “Mest hem kışın ayakların üşümesini önleyen hem de namaz kılanlar için abdest tutan deriden yapılan bir malzemedir. Bu Osmanlı İmparatorluğu zamanında bile olan bir gelenek. Vatandaşlar hala kullanıyorlar ve talepleri oluyor. Özellikle kış aylarında talepler yükseliyor. Yaşlı vatandaşların kullanımı daha yoğun. Kuryeler ayaklarının üşümemesi için alıyor. Abdest alırken üzerine meshedildiğinde o geçerli sayılıyor. Fiyatları malzemesine göre değişiyor. Deri olanlar 150, çorap gibi olanlar 175 lira” dedi.

  • Porsuk Çayı’nın rengi değişti

    Porsuk Çayı’nın rengi değişti

    Bölge genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de etkili olan sağanak yağışlar baraj, akarsu ve göl gibi noktalarda olumlu sonuçlara neden oldu. Özellikle kuraklıktan dolayı barajlarda azalan su miktarı yağışlar sonrası gözle görülür biçimde arttı. Eskişehir’de de geçtiğimiz hafta etkili olan yağmurlarla birlikte Porsuk Çayı’nın rengi değişti. Normalde daha berrak ve yeşil akan çay, yağışlar sonrası suya karışan toprak nedeniyle kahverengi bir hal aldı. Yoğun yağışlar sonrası sıkça karşılaşılan durum karşısında bazı vatandaşlar çayın rengindeki değişikliği şaşkınlık ile karşıladı. Kahverengi akan Porsuk Çayı dron ile havadan görüntülendi.

    “Çamurumsu bir renk var”

    Eskişehir’de yaşayan Mesut Kurt, isimli vatandaş, Porsuk Çayı’nın her halinin güzel olduğuna dikkat çekti. Akıntıyla birlikte Porsuk Çayı’nın kendi rengini bulacağını söyleyen Kurt, “Şu an çamurumsu bir renk var. Herhalde çamurlu bir su bu tarafa akıyor. Ama düzelir diye düşünüyorum. Yani farklı bir renk katmış ama orijinal rengi daha güzel. Buraya tabii tekrardan yeni bir su, akış gelmesi lazım ki öyle düzelir. Tekrar bir akış olması gerekiyor ki öyle düzelecek. Tekrar yağmur yağması gerekiyor. Su seviyesi biraz artmış sanki. Ama Porsuk Çayı güzeldir ya her haliyle güzel” dedi.

    “Yağmur o sebebiyle değişiyor”

    Uzun yıllardır Eskişehir’de yaşayan Sedat Dokuzlar, ise şiddetli yağmurlar sonrası aynı manzaranın oluştuğuna dikkat çekerken şöyle konuştu;
    “Yağmur yağmış, bu renk ondandır, yoksa normal de güzel akıyor. Kahverenginin açığı gibi bir renk hakim şua an, öyle bir renk işte yağışlardan dolayı. Yağışlar sonrası toprağın suya karışmasıyla bu renk oluşmuş. O yağmur o sebebiyle değişiyor. Her yağmur yağdığında böyle olur ama. Su seviyesini arttırdı. Haberlerde barajların doluluk oranı yüzde 70’leri geçmiş. Özellikle İstanbul’da daha büyük kent oralar. Herhalde bizim Eskişehir’de doğmuştur barajlar. 2-3 gün içinde yağmur yağmazsa eski rengine döner.”