Kategori: Eskişehir

  • Kuyumcular yeni 5 lirayı değerlendirdi

    Kuyumcular yeni 5 lirayı değerlendirdi

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığının 100 milyon tane hatıra madeni 5 lirayı piyasadaki yerini aldı. Şık tasarımıyla dikkat çeken yeni madeni 5 liraların bir tarafında Mustafa Kemal Atatürk’ün silueti ile Türkiye Yüzyılına özel tasarlanan logo yer alırken, diğer tarafında ise 5 rakamının yanında TC simgesi bulunuyor. Eskişehirli kuyumcu Emre Öztürk, tedavüle giren madeni 5 liraları değerlendirdi.
    Tedavüle giren yeni madeni 5 liraların tasarımı hakkında konuşan kuyumcu Emre Öztürk, “Madeni 5 liralar özellikle hatıra parası olarak piyasaya sürüldü. Yaklaşık 8,25 gram ağırlığında ve 28 milimetre çapında üretildi. Bu paralar ilk etapta 100 milyon tane basıldı. Tedavülde daha sonra devamı sağlanacak mı bilmiyoruz. Üzerinde Cumhurbaşkanlığı yıldızları ve özellikler arka tarafında Türkiye Yüzyılı logosu ve Atatürk silueti vazgeçilmez olarak basılmış. Bakır, Çinko ve Nikelin karışımı olarak yapılmış para. Eski 1 liraların gramajında 8, 25 gram geliyor şu anda” dedi.

    “Madeni 5 liralar kağıda göre daha az yer kaplıyor”

    Dükkâna gelen müşterilerin madeni 5 lirayı gördüklerinde şaşırdıklarını belirten kuyumcu esnafı Öztürk, kâğıt 5 liralara göre madeni paranın daha az yer kaplamasının bir avantaj oluşturduğunu ifade etti. Kendilerine gelen sorular üzerine madeni 5 liralarının teminini müşterilere sağladıklarını da dile getiren Öztürk, “Müşterilerimiz daha ilk defa gördükleri için şaşırıyorlar. Gördüklerinde gerçekten 5 lira mı diye soruyorlar. İleriki dönemlerde kâğıt paranın yerini alacak mı bilmiyoruz ama şimdilik tedavüle girdi. Eski kâğıt 5 liralara göre daha az yer kaplıyor. Ama ağırlık olarak da daha ağır.

    Bu paralar yeni çıktığı için müşteriler tarafından nasıl tepki verilecekler bilmiyoruz ama tabi daha hızlı kullanım alanı olabilir. Makineler veya diğer otomatik mekanizmalar 5 liralara dönebilir. Şu anda tedavülde tam yer almadığı ve hatıra parası olarak geçtiği için bundan sonraki süreçte neler olacağını devletimiz belirleyecek. İlk kez çıktığı için vatandaşlar bize sormaya geliyor. Madeni 5 lira var mı diye talepler gelebiliyor. Biz de elimizde olduğu sürece bunu müşterilerimize sağlayabiliyoruz” diye konuştu.

  • Başkan Uysal’dan Başkan Ataç’a ziyaret

    Başkan Uysal’dan Başkan Ataç’a ziyaret

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, ülke genelindeki yerel yöneticiler ile bir araya gelmeye devam ediyor. Bu çerçevede Başkan Ataç, kardeş şehir Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ı makamında ağırladı.

    Buluşmada, Başkan Ataç ve Başkan Uysal, yerel yönetimler ve belediyecilik çalışmalarına ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Makam ziyaretinin ardından ise Tepebaşı Belediyesi hizmet binası içerisinde yer alan Pişmiş Toprak Sempozyumu eserleri, Geri Dönüşüm Atölyesi ve Tarih Vakfı iş birliğinde hazırlanan ‘Milli Mücadele’de Eskişehir ve 100. Yılında Eskişehir’in Kurtuluşu’ sergisi gezildi.

    Tepebaşı’ndaki merkezler gezildi

    Belediye ziyaretinin ardından ise Başkan Ataç ve Başkan Uysal, Gökkuşağı Kafeyi ziyaret ederek burada istihdam edilen özel bireyler ile bir araya gelerek sohbet etti. Başkanlar, uluslararası Leed Sertifikalı yeşil bina özelliğine sahip Mustafa Kemal Atatürk Spor Tesisi Su Sporları Merkezi ve Ulusal Enerji Küresi Ödüllü Melih Savaş Yaşam Köyü’nde yer alan Dil ve Konuşma Terapisi Merkezi ile İbrahim Ethem Kesikbaş Engelliler Montaj Atölyesi, İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası ve Koroları Eğitim ve Çalışma Merkezi, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile Yeşiltepe Belde Evi’ndeki kurslara katılan kadınları da ziyaret etti. Hayata geçirilen önemli projeler ve merkezler hakkında bilgiler alan Başkan Uysal, yapılan başarılı ve ödüllü projelerden dolayı Başkan Ataç’ı tebrik etti.

    Ziyarette Tepebaşı Belediyesi başkan yardımcıları ve CHP İl Başkanı Talat Yalaz da yer aldı.

  • ‘Kardeşim Üşümesin’ farkındalığı

    ‘Kardeşim Üşümesin’ farkındalığı

    Eskişehir’de bir okul, yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. Çeşitli etkinlik ve çalışmalarla birçok konuda sorumluluk alan okul, son olarak Okul Aile Birliği Başkanı Nefise Kızılkale’nin 6 yıl önce başlattığı projeyi sürdürerek, ihtiyaç sahibi çocukların kışlık bot ihtiyacını karşıladı. ‘Kardeşim Üşümesin’ adıyla her yıl kışlık bot yardımı yapılan projede 6 yılda 2 binin üzerinde çocuğa ulaşıldı. Çocukların bot ihtiyaçlarını karşılarken incinmemelerine özen gösterdiklerini söyleyen Nefise Kızılkale, onları mağazaya götürerek, beğendikleri ürünleri almalarını sağladıklarını ifade etti.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kızılkale, “Kış aylarına girerken çocuklarımızın yeni yıl hediyesi olan projenin, bu sene altıncı yılını tamamladık. Dayanışma ve sosyal yardım, milli kültürümüzün en değerli en güzel unsurudur. ‘Kardeşim Üşümesin’ sosyal sorumluluk projesinin maksadı ihtiyaç sahibi olan çocuklarımıza destek vermektir. Geleneksel projemizde bu zamana kadar Eskişehir’de 2 binin üzerinde çocuğumuzun kışlık bot ihtiyacını karşıladık. Biz bu yardımı yaparken bütün kamu kurumlarından, belediyelerden, sağlık çalışanlarından ve velilerden destek alarak yapıyoruz. Biz bu projeye altı sene önce tek bir sloganla başladık; ‘Bazı yürekler üşümeye ayaktan başlar’ şeklinde başladığımız bir proje. Daha sonra ikinci senesinde talep olunca devam ettik. Bu projede 0 ila 16 yaş grubuna hitap ediyoruz. İlk üç sene devlet okullarına ihtiyaç yardımlarını yaptık. Bu botları ondan önce de altı tane mahallenin muhtarları teslim etmiştim. Bu sene Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne verdim. Bu projede bize destek veren kamu kurumları, belediyeler, sağlık çalışanlarına hemşirelerimize ve hayırseverlere teşekkür ederiz. Bu süreçte bizden desteğini esirgemeyen Volkan Şahinkol’a da ayrıca teşekkür ederiz. Botları giyen çocuklar gerçekten çok mutlu oluyorlar ve bize çok teşekkür ediyorlar. Biz de onları görünce daha çok mutlu oluyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Hanımeli Sokak’ta yılbaşı yoğunluğu

    Hanımeli Sokak’ta yılbaşı yoğunluğu

    Tepebaşı Belediyesi Hanımeli Sokak, hizmete açıldığı günden bu yana Eskişehirlilerin uğrak noktası olmaya devam ediyor. Eskişehir’in simgelerinden biri olmayı başaran sokakta, kadınların el emeği ürünlerini sergileyip satışa sundukları stantlar Eskişehirlilerin beğenisini topluyor. Yaklaşan yılbaşı ile birlikte de Hanımeli Sokak’ta yer alan el emeği hediyelik eşyalar, vatandaşlardan yoğun talep görüyor.

    Sokakta yer alan stantlar ile örgü, takı, keçe, makrome, bez çanta ve aksesuar gibi ürünlerini satışa çıkaran kadınlar, aile ekonomilerine de katkıda sağlamanın mutluluğunu yaşıyor. Sokağı ziyaret ederek alışveriş yapan vatandaşlar ise, Hanımeli Sokağı’nı çok sevdiklerini ifade ederken, üreten kadınların emeğine sahip çıkmasından ötürü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkürlerini iletiyor.

    Kent halkı tarafından ziyaret ediliyor

    Pazartesi el ürünleri (bireysel stantlar), salı el ürünleri (Belde Evleri ve bireysel stantlar), çarşamba el ürünleri (MAYA Derneği), perşembe el ürünleri (Eskişehir Kadın Emeğini Destekleme ve Değerlendirme Derneği), cuma yöresel ürünler ve el ürünleri (Eskişehir Kadın Emeğini Destekleme ve Değerlendirme Derneği), cumartesi sanat atölyeleri ve bireysel stantlar ile pazar günleri de el ürünleri stantları (bireysel) kent halkı tarafından ziyaret ediliyor.

    Hanımeli Sokağı, İsmet İnönü Caddesi’nde hizmet veriyor.

  • Eskişehir’de Filistin söyleşi ve sergisi

    Eskişehir’de Filistin söyleşi ve sergisi

    Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya koyulan ve liselerin okul yöneticileri ve öğretmenlerini kapsayan ‘Liselerde Bilim Uygulama Projesi’ çerçevesinde Eskişehir Atatürk Lisesi’nde bir dizi program gerçekleştirildi.

    Programın ilk bölümünde Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Toplantı salonunda ‘İnsan Hakları ve Demokrasi’ ana başlıklı söyleşi yapıldı. Söyleşiye, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Topal, Atatürk Lisesi Müdürü Yakup Tutkun, Atatürk Lisesi Müdür Yardımcısı Serhat Çınar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Söyleşide Atatürk Lisesi öğrencileri Filistin temalı bir şiir okundu. Şiir okunmasının ardından Prof. Dr. Mehmet Topal, Gazze’de geçmişten günümüze kadar süren Filistin – İsrail savaşları ile ilgili bilgiler verdi.

    Söyleşinin sonunda ise konuşmacı olan Prof. Dr. Mehmet Topal’a teşekkür edilerek, çiçek takdim edildi.

    Filistin konulu sergi açıldı

    Programın ikinci bölümünde ise Atatürk Lisesi’nde Filistin’de İsrail’in devam ettirdiği işgali anlatan ‘Filistin’ konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. Serginin açılışında konuşan Prof. Dr. Mehmet Topal, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulme ve yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, serginin gelecek nesiller adına yararlı olacağını ifade etti. Atatürk Lisesi Müdürü Yakup Alkan ise etkinliğe katılan Prof. Dr. Topal’a teşekkür ederek, fotoğraf sergisi ile savaş bölgesinde yaşanan insanlık dramının anlatımında önemli olduğunu belirtti.

  • Üçüncü defa Ulusal Kalite Etiketi

    Üçüncü defa Ulusal Kalite Etiketi

    Toplamda 6 kişilik bir ekiple gerçekleştirilen çalışmalar, Eskişehir Atatürk Lisesi’ne European School Education Platform (ESEP) tarafından verilen 3’üncü National Quality Label (Ulusal Kalite Etiketi) ödülünü getirdi. Eskişehir başta olmak üzere Türkiye’nin tanıtılmasının amaçlandığı projede, çibörekten balaban köfteye, lületaşından çeşitli el sanatlarına, Porsuk Çayı’ndan tarihi binaların olduğu bölgelere kadar birçok önemli değerin ve bilim insanlarının tanıtımı gerçekleştirildi.

    Bu çalışmalar sonucunda projeye destek veren İngilizce Öğretmeni Mukaddes Birtan Pekgüç ve öğrencileri Irmak Ançı, Kadir Şentuna, Beyza Nur Özen, Alper Barutca, Çağla Çisil Caymaz ve Muhammed Yusuf Açıl’a Ulusal Kalite Etiketi sertifikası ile madalya verildi. Ekip dayanışmasının ve sorumluluk bilincinin önemine dikkat çeken öğrenciler, elde edilen sonucun sıkı çalışmalarının getirdiği yorgunluğu unutturduğunu söyledi.

  • Trafik denetimlerinde 333 araca 495 bin TL ceza yazıldı

    Trafik denetimlerinde 333 araca 495 bin TL ceza yazıldı

    İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından jandarma sorumluluk bölgesinde 11 Aralık ile 17 Aralık tarihleri arasında denetim gerçekleştirildi. Denetimlerde,6 bin 396 araç ve sürücüsü kontrol edilirken, trafik kurallarına uymadığı tespit edilen 333 araç sürücüsüne 495 bin 72 TL para cezası uygulandı. Denetimler sonucunda 50 araç trafikten men edilirken, alkollü araç kullandığı tespit edilen 4 sürücünün ehliyetine el konuldu.

    Ayrıca Eskişehir İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesinde 85 vatandaşa da trafik kazalarına karşı alınacak tedbirler ile güvenli sürüş kuralları hakkında eğitim verildi.

  • Polis ve jandarmadan okul servislerine denetim

    Polis ve jandarmadan okul servislerine denetim

    Edinilen bilgilere göre, İl Emniyet Müdürlüğü’ne ve İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler tarafından kendi sorumluluk bölgelerinde okul servislerine yönelik denetim gerçekleştirildi. Denetimlerde, polis ekipleri tarafından 30, jandarma ekipleri tarafından 46 okul servis aracı kontrol edildi. Kusurlu bulunan 2 servis aracına ise toplamda bin 902 TL para cezası uygulandı.

  • Sonbahar manzarası mest etti

    Sonbahar manzarası mest etti

    Odunpazarı ilçesi Kırmızıtoprak Mahallesi DSİ Sokak’ta sonbaharın son günlerinin güzelliği yaşanıyor. Diğer mevsimlerde de güzel bir görünüşe sahip olmasıyla bilinen sokak boyunca bulunan yaşlı ağaçların oluşturduğu manzara, adeta kartpostalları aratmıyor.

    Yeşil, sarı ve kahverengi renklerinin mükemmel bir şekilde harmanladığı göze çarparken, sokaktan geçen vatandaşlar cep telefonu kameraları ile manzaranın fotoğraflarını sık sık çekiyor.

  • Kepçe kulağa ameliyatsız çözüm

    Kepçe kulağa ameliyatsız çözüm

    Son yıllarda yenidoğanlardaki kulak şekil bozuklukları hakkında farkındalık oldukça arttı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Kuğu, bozuk şekilli kulak yapılarının ne gibi problemlere yol açtığını ve nasıl tedavi edildiğini anlattı. Kepçe kulak, kıvrık kulak, fincan kulak gibi doğuştan gelen deformiteler olduğunu aktaran Kuğu, kıkırdak kaynaklı olarak anne karnında şekil bozukluğuna uğrayan kulakların doğumdan sonraki ilk 3 ayda uygulanan tedavi ile 6 haftalık sürede kalıcı olarak düzelebileceğini söyledi.

    Uygulanan tedavi yönteminde özel kalıp ve bantlama yöntemlerinin uygulandığını, herhangi bir dikiş ya da kesi işleminin uygulanmadığını ifade eden Kuğu, “Yenidoğanlarda işitme taraması yapıldıktan ve işitmesinin normal olduğunu gördükten sonra kulak şekline dikkat etmek gerekiyor. Kulak şekil bozuklukları özellikle biz çocuk hastalıkları doktorlarının ve ailelerin farkındalığının artmasıyla gündeme gelen durumlardan biridir. Tamamen estetik olarak kulaklarda bir kıvrım bozukluğunun olması, kepçe kulak olması, onun dışında kulak kepçesindeki iç bükey ve dış bükey çizgilerin düzgün seyretmemesi gibi durumlara dikkat ederek yenidoğanları değerlendirmemiz gerekiyor. Eskiden ninelerimiz, bebeklerin kulak şekillerinin düzgün olması için bebeğin başına bağladıkları tülbentler vardı, bunlar deformiteleri düzeltmede etkili yöntemlermiş. Günün sonunda bizim bu yaptığımız kalıplama sistemi de aslında benzer bir mantıkla geliyor. Yalnız tedavide önemli bir nokta var,bu da bebeğin ilk 6 haftasında şekil bozukluğunun tespit edilmesi. çünkü doğum sonrası bebeğin ilk 6 hafta boyunca kanındaki östrojen miktarı oldukça yüksek olması kulak kıkırdağının yeniden şekillendirilmesine imkan veriyor. bebek 3 aylık olduğunda artık kanda östrojen miktarının düşmesiyle kıkırdak sertleşip, şekil alamaz hale geliyor. 1 ila 1 buçuk ayda fark edilen şekil bozukluklarında bizimle iletişime geçildiği zaman en kısa sürede kulağa kalıplama yapıp, bantlıyoruz. Burada herhangi bir kesi ya da dikiş yapılmamaktadır” dedi.

    “Bu uygulama bebek annenin kucağında ve uyuma konforundayken yapılan bir işlemdir”

    Ameliyatsız olarak uygulanan işlemin bebeğin uyuduğu sırada bile yapılabildiğini, tedavi sürecinde anne ve bebeğe herhangi bir olumsuz durum oluşturmadığını belirten Uzman Dr. Özlem Kuğu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu uygulama, bebek annenin kucağında ve uyuma konforundayken yapılan bir işlemdir. Kulağın etrafındaki saçları tıraş ediyoruz sonra üzerine kalıbını yerleştirip, kalıbının kapağını kapatıyoruz. Kalıbımızın üzerine bir kapak olduğu için bebeğin herhangi bir işitme fonksiyonunu engelleyici bir durum olmuyor çünkü kapağımız delikli bir yapıya sahip. Bunun yanında annenin emzirme ve bebeğin uyuma konforunu düşürmüyor. 10 günlük kontrollerle beraber 6 haftalık süreci tamamladıktan sonra işlemi sonlandırıyoruz ve yaptığımız işlem kalıcı olarak bir düzelme sağlıyor ki bence en önemli nokta bu. Aslında bizim çocuğu korumaya çalıştığımız şey akran zorbalığıdır. En korktuğumuz şeylerden birisi, ileride çocuğumuzda özgüven eksikliği, öz değer ve öz saygı gibi duyguların zarar görmesidir. Özellikle estetik kaygılarla beraber çocuğumuzun ileride kepçe kulak denilerek, arkadaşlar arasında dalga geçilme, rencide olma gibi oluşabilecek psikolojik problemleri ve bununla beraber kulaklık kullanımı, maske ve gözlük kullanımı gibi ileride sıkıntı olabilecek durumları göz önüne alıyoruz.”

    “Çocukluğunda bu tarz deneyimlere maruz kalmış ebeveynler bu işlemi yaptırmaya daha yatkın”

    Uzman Dr. Özlem Kuğu, yapılan kulak şekil bozukluğunu düzeltme işleminin deneyimli doktorlar eşliğinde yapılması gerektiğini söyledi.

    Yenidoğanlardaki ince deri ve kıkırdak yapısının yanlış bir işlem sonucu zarar görebileceğini ve doku kayıplarının yaşanabileceğini belirten Kuğu, “Yaklaşık 10 gün aralıkla yapılan kontrollerde maksadımız, tamamen cilt bütünlüğünü bozmadan, bebeğe bir enfeksiyon kaynağı oluşturmadan, bu işlemi yapabilmektir” ifadelerini kullandı.