Kategori: Eskişehir

  • ESOGÜ’de Cumhuriyet Sohbetleri başladı

    ESOGÜ’de Cumhuriyet Sohbetleri başladı

    Etkinlik açılışında konuşan ESOGÜ ATAM Müdürü Doç. Dr. Volkan Marttin, Cumhuriyet yönetiminde halkın bilinçli olması gerektiğini bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken Cumhuriyete sahip çıkacak nesillere ihtiyaç olduğunu kaydetti. Mustafa Kemal Atatürk’ün egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait oluşunu, gerçekleştirdiği büyük milli mücadelede ortaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Marttin, asırlar süren bir yönetim değişirken Atatürk’ün çok sevdiği milletine en layık olan yönetim biçiminin yani Cumhuriyetin geçerli olmasını istediğini söyledi.

    Doç. Dr. Marttin, Atatürk’ün padişahlığı devam ettirmek ya da tek kişi yönetimi kurmak yerine herkesin başta hak ve özgürlükler olmak üzere daha bilinçli olduğu bir yönetimi istediğini ve ömrü boyunca da “Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir” dediğini ifade etti. Cumhuriyet Sohbetleri aracılığı ile daha geniş kitlelere ulaşabilecek ilginç konuları ele almaya çalıştıklarını dile getiren Doç. Dr. Marttin, konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Cenk Demirkıran’a ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

    Açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Cenk Demirkıran’ın “Cumhuriyet Aydınlanması ve Türk Belgesel Sineması” konulu konferansına geçildi.

  • Boyun fıtığı ameliyatsız tedavi edilebiliyor

    Boyun fıtığı ameliyatsız tedavi edilebiliyor

    Omurga yapısından bahseden Yenerkol, “Omurga vücudumuzun dik durmasını sağlayan, omur denilen 33 kemiğin oluşturduğu bir yapıdır. Omurganın ortasında bulunan kanalda, beynimizin uzantısı olan omurilik geçer. Omurilikten ayrılan sinirler, omurganın kenarlarında bulunan deliklerden geçerek bütün vücudumuzu ağ gibi sarar. Omurların arasında disk dediğimiz, kıkırdak bir doku vardır. Diskler omurlardaki baskıyı karşılar, amortisör görevini üstlenir“ dedi.

    Fıtık nasıl oluşuyor

    Yapılan ters ve zorlayıcı hareketler veya yaşın ilerlemesiyle disk içeriğinin bozulması disklerde hasara yol açabiliyor. Bu hasarlarla gelişen boyun fıtığının oluşumundan bahseden Yenerkol, “Diskin dış tabakasında hasara bağlı olarak yırtıklar oluşabilir ve disk içerisindeki doku bu yırtıklardan dışarıya çıkabilir. Bu doku omuriliğin ve sinirlerin bulunduğu boşluğa taşar ve oluşturduğu baskıya bağlı yakınmalar oluşur. Boynumuzda 7 adet omur bulunur. Eğer diskte oluşan hasar boynumuzda gelişirse ve boyundaki omurilik bölgesi veya sinirlerde baskı oluşturursa, boyun fıtığı dediğimiz durum gelişir” diye konuştu.

    Duruş bozuklukları boyun fıtığı riskini arttırıyor

    Duruş bozukluklarının boyun fıtığı riskini arttırdığına dikkat çeken Yenerkol, “Boyun fıtığı vücudunu çok kullanan kişilerde daha sıklıkla ortaya çıkar. Ters hareketler, ağır yük kaldırma, itme hareketinin sık yapılması boyun fıtığı riskini arttırır. Ayrıca uzun süre başını eğerek çalışma, duruş bozuklukları yine boyun fıtığı riskini arttıran durumlardır. Boyun fıtığında öncelikle boyun ağrısı oluşur. Bu ağrı başın arkasına, omuzlara, kürek kemiklerine ve kollara doğru yayılabilir. Büyük fıtıklarda kollarda uyuşma ve güç kaybı da oluşabilir“ ifadelerini kullandı.

    Boyun ağrıları boyun fıtığı habercisi olabilir

    Boyun fıtığının belirtilerinden bahseden Dr. Beyhan Yenerkol, boyun ağrılarının boyun fıtıklarının habercisi olduğuna dikkat çekti. Yenerkol, bu belirtileri, “Boyun ağrısı şiddetli, geçmeyen kola yayılan ağrı şeklinde görülür. Sırt, kol ve omuzlarda ağrı, el becerilerinde azalma, kol ve parmaklarda uyuşmalar ve karıncalanma, duyu kaybı, elektriklenme, kol ve el kaslarında güç kaybı, reflekslerde zayıflama, kolda incelme“ şeklinde sıraladı.

    Robotik Antalgic Trak tedavisi ile boyun fıtıklarına ameliyatsız çözüm

    Robotik Trak tedavisi ile boyun fıtıklarında ameliyatsız çözüme dikkat çeken Dr. Beyhan Yenerkol, şunları söyledi:
    “Traksiyon yüzlerce yıldır kullanılan en eski ameliyatsız tedavi yöntemlerinden biridir. Benzerlerinden farklı olarak Antaljik Trak, çok çeşitli pozisyonlarda omurga üzerindeki baskıyı kaldırarak diskin içinde bir vakum etkisi oluşturur. Böylece sıvı içeriğini kaybetmiş diskle beraber kas, ve bağ dokuların da normal anatomik yapılarına geri dönmesine yardımcı olarak, fıtıklar, sıkışmış sinirler, sinir köküne baskıları kaldırmak suretiyle iyileşme sağlar. Antalgic Trak, dünyanın ilk eklem hareketlerini arttırıcı omurga dekompresyon sistemidir. Cihaz ile fıtığı yerine sokmak için bel yavaş yavaş çekilir. Böylece fıtığın içeri girmesi sağlanmış olur. En büyük avantajı haftada 2 ya da 3 kez uygulanıyor olması ve seans süresinin kısa olmasıdır. Yani fıtığı olan çalışan bir kişinin her gün uzun süre tedavi gerektiren bir yönteme başvurması gerekmiyor. Hasta 15 dakika süren bir işlemle 10 gün civarında iyileşebilmektedir.”

  • Yazlık ayakkabıların bakımına dikkat

    Yazlık ayakkabıların bakımına dikkat

    Ekim ayına girilmesiyle birlikte pek çok kentte sonbaharın etkisi hissediliyor. Özellikle son birkaç gündür Eskişehir’de de hava sıcaklıkları hissedilir şekilde azalırken, bazı günler yağışlar etkisini gösteriyor. Kış mevsiminin de yaklaşmasıyla ayakkabıcı esnafı yazlık ürünlerini satıştan kaldırmaya başladı. Yağışlı ve soğuk havalara karşı daha uygun yapıda olan mevsimlik ürünler getiren ayakkabıcı esnafı, gardıroba kaldırılacak yazlık ayakkabıların bakım ve temizliklerinin önemli olduğu konusunda vatandaşlara uyarıda bulundu. Mevsimlik ayakkabı fiyatları bin ila 2 bin 500 lira arasında değişiklik gösteriyor.

    “Yazlık ayakkabılarımızı kaldırdıktan sonra mevsimlik ayakkabıya geçmemiz lazım”

    Eski Ayakkabıcılar Odası Başkanı Nejat Madenoğlu, yazlık ayakkabıları satıştan kaldırmaya başladıklarını belirtti. Mevsimlik ayakkabılara geçen vatandaşların yazlık ayakkabılarını direkt gardıroba koymaması gerektiğine dikkat çeken Madenoğlu, “Yazlık ayakkabıları gardıroba kaldırmadan önce bakımlarını, boyalarını ve temizliğini yapacağız, ondan sonra gerekli kalıplarla birlikte karton kutular içinde gardıroba yerleştireceğiz. Ne nemli, ne de çok kuru olacak. Deri ayakkabılar zamanla kendini çekiyor. Deforme oluyorlar, bozuluyorlar ve daha sonra giymekte sıkıntı oluyor. Yazlık ayakkabılarımızı kaldırdıktan sonra mevsimlik ayakkabıya geçmemiz lazım. Daha kışlık botların satışı başlamadı” dedi.

    “Deri ağırlıklı ayakkabılar tercih etmemiz gerekiyor”

    Mevsimlik ayakkabıları satın alırken dikkat edilmesi gereken noktalar olduğundan bahseden Madenoğlu, “Her iki ayakkabıyı da tek tek giymek, biraz yürümek ve hangisi ayağımıza tam oturuyorsa ona göre almak gerekiyor. Ortopedik rahatsızlığı olanlar ayaklarının altlarına normal astar koyarak da deneyebilirler. Ayakkabıların içindeki astarları da biraz yıprandık sonra değiştirmemiz gerekiyor. Hem koku hem mikrop yapıyor. Onlar da bakteri üretiyorlar. Bunları önlemek için de astarları yıprandığı zaman değiştirmekte fayda var. Mevsimlik ayakkabılar genellikle bot alımı şeklinde olmuyor. Yine deri ağırlıklı ayakkabılar tercih etmemiz gerekiyor. Bunların bakımları çok dikkat edilerek yapılması gerekiyor. Yağmurlu havalarda giyilen ayakkabıyı ertesi gün tekrar giyemeyiz. Islandığında kalorifer altında ya da soba yanında kurutmamız ayakkabıya zarar verir. Islanan ayakkabının kendi halinde 1-2 gün içinde normal oda sıcaklığında kuruması tavsiye ediliyor” şeklinde konuştu.

    “İyi bir ayakkabı bin lira ile 2 bin 500 lira arasında değişiyor”

    Yağışlı havalarda ‘waterproof’ olarak adlandırılan su geçirmez ayakkabıların giyilmesi gerektiğini aktaran Madenoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
    “Waterproof ayakkabılar yağmurda, suda ve karda etkilenmiyor. Ama bu özellik kalıcı değil. Onun da ilaçları var, kullanılmazsa yaklaşık 1 ay sonra bu özelliğini kaybediyor. Vatandaşlar bizim gibi malzeme satıcılarından o ilaçları temin edip, su ve kar koruyucu spreyleri sıkabilirler. Botlarda yapılan iç astar değişikliği muhakkak fayda getiriyor. Onlar zamanla ağırlaşıp sıktığı için astarlar hızlı şekilde deforme oluyor. O yüzden astarların değişmesi gerekiyor. Bunun yanında, koku ve bakteri önleyici spreyler ile tozlar var. Bunlar muhakkak kullanılmalı. Her gün aynı ayakkabıyı giymek doğru değil. İyi bir ayakkabı bin lira ile 2 bin 500 lira arasında değişiyor. Daha ucuzları da maalesef ayaklara rahatsızlık veriyor. Botlarda bu fiyat iki katına çıkıyor.”

  • Kış uykusu için yuva arayan yılan

    Kış uykusu için yuva arayan yılan

    Eskişehir’e yakın en yüksek dağlardan biri olan Boz Dağ’a Özlem Sakarya ve arkadaşı yürüyüşe gitti. Yürüyüş esnasında bir yılan fark eden Sakarya, o anları cep telefonu ile kaydetmeye başladı.

    Görüntülerde ilgi çekici desenlere sahip bir yılanın kayaların arasında sığınabileceği uygun bir boşluk aradığı görülüyor.

    Havaların soğuması ile kış uykusuna yatacağı tahmin edilen 1 buçuk ile 2 metre arasında uzunluğa sahip olan yılan, tepeye doğru tırmanarak kendine yer aradığı tahmin edildi.

  • Filistin’e destek için balkonuna bayrak astı

    Filistin’e destek için balkonuna bayrak astı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kara harekâtı hazırlığı yaptığı bu günlerde Eskişehirli vatandaşların Filistin’e yönelik destekleri sürüyor. Eskişehirliler, Filistin’deki Müslümanlara dikkat çekmek, devam eden ablukaya tepki göstermek ve zarar gören sivil vatandaşların sesi olmak için çabalamaya devam ediyor.

    Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de Filistin’e destek çağrısı için düzenlenen 100 araçlık konvoyun ardından bu kez de Kurtuluş Mahallesi Ziya Paşa Caddesi’ndeki bir vatandaş, Filistin bayrağı açarak destek verdi. Balkonuna Türk ve Filistin bayrağı asan vatandaş, çevreden geçenlerin dikkatlerini üzerine topladı.

  • Peynirin içinden siyah cisim çıktı

    Peynirin içinden siyah cisim çıktı

    Eskişehir’de bir vatandaşın marketten aldığı kaşar peynirinin içinden siyah bir cisim çıktı. Abdul S. isimli vatandaş geçtiğimiz günlerde bir marketin internet sitesi üzerinden kaşar peyniri sipariş etti. Mağdur vatandaş yaşadığı bu durumu sosyal medyadan paylaştı.

    Eve getirilen poşetteki kaşar peynirinin kabını açan vatandaş, daha sonra peyniri kestiğinde siyah bir cisimle karşı karşıya kaldı. Cismin ne olduğunu anlamakta zorluk çeken Abdul S. marketin müşteri hizmetleri hattını aradı. Mağdur vatandaş yaşadığı durumu müşteri hizmetleri çalışanlarına anlatarak sorunun çözülmesini talep etti.

  • Boş arsa kağıt toplayıcılarının meskeni oldu

    Boş arsa kağıt toplayıcılarının meskeni oldu

    Son yıllarda artan kağıt toplayıcılığı ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de artış gösterdi. Küçük çocuklu bir kağıt toplayıcı ailenin boş bir arsayı mesken haline getirmesi ise görenleri hayrete düştü.

    Ailenin, kent merkezinde bulunan ve her gün binlerce vatandaşın kullandığı yol kenarındaki arsaya topladıkları kağıtları depoladığı görüldü.

    Çevreden geçen vatandaşlar, kağıt toplayıcıların boş bırakılan arsayı evleri gibi kullanmaları karşısında şaşkınlığını gizleyemezken, şehir merkezindeki bu görüntünün Eskişehir’e yakışmadığını belirtti.

  • Öğrencilerden anlamlı bağış

    Öğrencilerden anlamlı bağış

    Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi, çok anlamlı bir bağışı daha sokak hayvanları adına kabul etti. Çağfen Koleji Anadolu Lisesi Gastronomi Kulübü öğrencileri, sokak hayvanlarının tedavisinde kullanılmak üzere aldıkları ilaçları Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi’ne bağışladı.

    Tepebaşı Belediyesi’nin 7 Ekim’de Sokak hayvanlarına farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlemiş olduğu Can Dostum etkinliğinde, açmış oldukları stanttan elde ettikleri gelir ile sokak hayvanlarının tedavilerinde kullanılması üzerine ilaç aldıklarını belirten öğrenciler, Tepebaşı Belediyesi’ne sokak hayvanlarını korumak adına yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etti.

    Öğrenciler daha sonra merkezi gezerek, orada bulunan can dostları ziyaret etti. İlaçları teslim alan Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi yetkilileri de duyarlılığından ötürü öğrencilere teşekkür etti.

  • ‘Harp tarihinde komuta ve komutanlar’ konuşuldu

    ‘Harp tarihinde komuta ve komutanlar’ konuşuldu

    Millî Savunma Üniversitesi Öğr. Gör. A. Sefa Özkaya, Eskişehir Türk Ocağı tarafından 36 yıldır devam eden ‘Perşembe Sohbetleri’nin konuğu oldu.

    Özkaya konuşmasında, “Askerlik bilimi öğretilir, savaş sanatı ise öğrenilir. Bu bilim ve sanatların toplamına ‘komuta’ denir. Komuta, tarih boyunca ‘komutanların’ hem bilgi ve bilim, hem de sanat olarak kullandığı en önemli araçtır. Doğru kullanıldığında savaşları kazandırmasıyla, yanlış kullanıldığında ise savaşların veya ülkelerin kaybedilmesiyle sonuçlanır” dedi.

    Türk ve Dünya tarihinden önemli muharebe örnekleriyle harp tarihinde komuta meselesinin hem bir bilim, hem de sanat olarak nasıl kullanıldığını ele alan A. Sefa Özkaya, program bitiminde dinleyici sorularını cevapladı. Program, Eskişehir Türk Ocağı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Topal’ın şükran beratı takdiminin ardından sona erdi.

  • Fransız kadın Eskişehir’de Müslüman oldu

    Fransız kadın Eskişehir’de Müslüman oldu

    Eskişehir’de bulunan De Pelseneer, İl Müftülüğüne gelerek Müslüman olmak istediğini belirtti. İl Müftüsü Bekir Gerek, kendisine İslam’ın temel inançları ve ibadetleri hakkında bilgi verdi. Ardından De Pelseneer, Kelime-i Şehadet getirerek Müslümanlığı kabul etti.

    İl Müftüsü Gerek, dua ederek De Pelseneer’i tebrik etti. Gerek, daha sonra kendisine ihtida belgesi takdim etti. Konuyla ilgili konuşan Bekir Gerek, “Bugün burada çok güzel bir olaya şahit olduk. Fransa vatandaşı kardeşimiz Colline Clauudine De Pelseneer, İslam’ı seçti ve Müslüman oldu. Kendisine hayırlı ve bereketli bir ömür diliyorum. Allah yolunu açık etsin” dedi.