Kategori: Eskişehir

  • Oy kullanılan okulun önüne tezgah kurup erik sattı

    Oy kullanılan okulun önüne tezgah kurup erik sattı

    Sabah saatlerinde başlayan oy kullanma işlemi Eskişehir’de devam ediyor. Vatandaşlar oyunu kullanarak vatandaşlık görevini yerine getirirken, Emir Öz ismindeki erik satıcısı, havanın da güzel olmasını fırsat bilerek oy kullanılan bir okulun önüne tezgâh açarak satış yapmaya başladı. Oyunu kullanan vatandaşlar, okul çıkış kapısının önüne kurulan erik tezgahından eriklerini alarak evlerinin yolunu tutarken, 23 yaşındaki esnaf Öz, okul önlerinde oy kullanan vatandaşların yoğun olacağını düşünerek bugün de tezgâh açtığını belirtti.

    Satıcı Öz, “Okul önüne gelip satış yapıyorum. Ekmek paramızı kazanmak için geldim. Vatandaşlar oyunu kullandıktan evlerine giderken paket eriğini alıp gidiyorlar. Oy kullanma saati bitene kadar tezgâhım burada kalacak. İnşallah vatana millete hayırlı bir seçim olur” diye konuştu.

  • Dün kaza geçirdi, bugün ilk oyunu kullandı

    Dün kaza geçirdi, bugün ilk oyunu kullandı

    Bütün Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri için vatandaşların oy kullanma işlemleri devam ediyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İngilizce Öğretmenliği 3’üncü sınıf öğrencisi Ali Ömer Küçük, dün trafik kazası geçirmesine rağmen oy kullanmak için İstiklal Ortaokulu’na arkadaşının yardımıyla geldi.

    Kaza sonucunda sağ ayak bileği kırılan ve sol ayağında zedelenme yaşayan Ali Ömer, sandık başına geçerek ilk oyunu kullandı. 21 yaşındaki genç, oyunu kullanmasının ardından seçimin tüm Türkiye için hayırlı olmasını diledi.

  • Büfe camında şaşırtan yazı

    Büfe camında şaşırtan yazı

    Tepebaşı ilçesi Gölcük sokakta büfe işleten bir esnaf, şehir içi ulaşım kartını satmadığı halde vatandaşlar tarafından sıkça soru alınca, dükkanının camına sitem içeren bir yazı astı. Gelen sorulardan kurtulacağı umuduyla astığı “ESKART yoktur, esbilet dolumu yoktur, dolum nerede yapılır bilmiyorum. Bilmiyorum dedim ya, yemin mi edeyim?” yazısıyla da çözüm bulamadığını belirten esnaf, “Hala gelip soruyorlar. Kimisi yazıya dilkat etmiyor kimisi de bilerek şaka olsun diye geliyor” dedi.

    “Buradaki elemanlar bile söylemekten usanıyor artık”

    Müşterilerden gelen ‘Ulaşım kartı var mı?’ sorusundan sıkıldığı için böyle bir çözüm denediğini söyleyen esnaf, yazının yaklaşık 1 yıldır camda asılı olduğunu söyledi. Bu önlemin de bir çözüm olmadığını belirten esnaf’ “Geçen seneden beri bu yazı asılı ama buna rağmen gelenler oluyor. Kimisi özellikle gülerek soruyor kimisi de yazıyı görmüyor. Dolum var mı? Nerede doldurulur sorusu devamlı soruluyor. Bilmediğimiz halde ‘Neden bilmiyorsun?’ diyenler bile var. ‘Nasıl bilmezsin’ diyerek, ters yapıp gidenler de var. Bence herkes saygı duymalı, bilmiyorsa yazıyı okuyup gitmeli ya da anlayıp ısrar etmemeli. Aslında yine de yardımcı oluyoruz, ‘Şurada var’ diyoruz ama galiba bize sinirlenip başka yöne gidiyor. Buradaki elemanlar bile söylemekten usanıyor artık” dedi.

  • Sivrihisar’da bir ilk daha gerçekleşiyor

    Sivrihisar’da bir ilk daha gerçekleşiyor

    Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, 2019 yılındaki yerel seçimler öncesinde seçim vaadi olarak ilçeye kapalı bir yüzme havuzu yapılmasını planladıklarını söylemişti. Başkan Yüzügüllü’nün girişimleri ile ilçede yarı olimpik kapalı yüzme havuzu inşaatına başlanıldı. Temelleri atılan yüzme havuzu ile Sivrihisar’da büyük bir sosyal proje daha hayat buluyor.

    “İlçemizde spor yapma imkânlarını artırmayı hedefliyoruz”
    Sosyal belediyecilik anlayışı ile Sivrihisar’ı modern bir kent haline getiren Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, yaptığı açıklamada “Sivrihisar’da sosyal ve kültürel anlamda birçok projemizi gerçekleştirdik. İlçemizin gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayan çalışmalarımız ile değer kazandırmaya devam ediyoruz. Modern ve donanımlı bir yüzme havuzu inşa ederek, ilçemizde spor yapma imkânlarını artırmayı hedefliyoruz. Havuzumuzun inşa çalışmaları devam ediyor” dedi.

    Sivrihisar halkı kapalı yüzme havuzunun ilçelerinde yapılmasından dolayı mutlu olduklarını belirtirken, Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’ye teşekkürlerini ilettiler.

  • Kemal Kılıçdaroğlu kayınbiraderinin cenaze törenine katıldı

    Kemal Kılıçdaroğlu kayınbiraderinin cenaze törenine katıldı

    Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü ve Alzheimer Konukevi’nde bir süredir tedavi gören Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, rahatsızlığı sonucu dün kaldırıldığı Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun ağabeyi olan emekli akademisyen Özdağ için Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi.

    Cenaze törenine Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, AK Parti MKYK Üyesi Burhan Sakallı, merhumun ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.


    Zatürre ve solunum yetmezliği sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, cenaze namazının ardından Eskişehir Asri Mezarlığı’na defnedildi.

  • Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayınbiraderi hayatını kaybetti

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayınbiraderi hayatını kaybetti

    Bir süredir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü ve Alzheimer Konukevi’nde tedavi gören Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, bugün rahatsızlandı. 112 Acil Servis ekiplerince Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan emekli akademisyen Özdağ, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Zatürre ve solunum yetmezliği dolayısıyla hayatını kaybettiği tespit edilen Prof. Dr. Hüseyin Özdağ’ın cenaze namazı yarın 12.00’da Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı’nda kılınacak. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kayınbiraderinin cenaze namazına katılması bekleniyor.

  • Yeni nesil mikroçip organlar

    Yeni nesil mikroçip organlar

    Avcı, yeni nesil mikroçip organları ve ESOGÜ bünyesinde yapılan çalışmaları anlattı. Çip üzerinde organ platformlarının insanın doku ve organlarını fizyoloji ve anatomiyi de içine alacak şekilde taklit etmeyi hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Avcı, bu teknolojinin ilaç gelişimi ve hastalıklarının yanı sıra kozmetik sektöründe, takviye edici gıda maddelerinin test edilmesinde, nadir hastalıklar gibi klinik denemelerin, invivo hayvan denemelerinin yapılamadığı alanlarda kullanıldığını söyledi. Normal bir ilaç gelişiminin test edilmesinin 15 seneyi bulabildiğini, binlerce bileşiğin denenerek milyon dolarlara mâl olduğunu belirten Doç. Dr. Avcı, pandemi döneminde çip organ çalışmalarının ortaya çıktığını, hızla ilerleyen çalışmalarda başarıya ulaşılarak bu teknolojinin hayvan deneylerinin yerine geçmeye başladığını ifade etti. Avcı, şunları belirtti;


    “Bugün savunma sanayinde İHA’lar, SİHA’lar nasıl yeni bir konsept oluşturduysa, bu çip organların da sağlık sektöründe kısa süre içerisinde yeni bir yaklaşım biçimi oluşturacağını düşünüyorum. Bununla ilgili ilk bilimsel yayın 2010 yılında yayınlandı, 2012-2013’ten itibaren milyon dolarlık yatırımlar yapılarak şirketler kurulmaya başlandı. Bu pazarın büyüme beklentisi yüzde 35 yüzde 38, müthiş bir rakam bu. 2022 yılında dünyanın ortalama büyümesini yüzde 5 kabul edersek, bu sektörün çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü söyleyebiliriz.”

    Doç. Dr. Avcı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde Hücresel Tedavi ve Kök Hücre Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezine entegre olmuş multi ve interdisipliner bir laboratuvar olarak çip üzerinde organ platformları üzerine özellikle karaciğer üzerine çalışma yaptıklarını belirterek “Hastalıkların tedavisinde kritik rol oynayan karaciğer üzerine çalışıyoruz, çok iyi sonuçlar aldık, bazı ilaç şirketleriyle de görüşmeye başladık. TÜBİTAK ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinden aldığımız desteklerle multi ve interdisipliner bir ekiple tıp fakültesinden eczacılığa, eczacılıktan mühendislik ve temel bilimlere kadar farklı arka plana sahip akademisyenlerimiz ve araştırmacılarımızla bu teknolojiler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

  • Öğrencileri YKS heyecanı sardı

    Öğrencileri YKS heyecanı sardı

    Sınava girecek adaylar kitapevlerinde test kitaplarına ve deneme sınavlarına büyük ilgi gösteriyor. Sınava bu yıl yeni girecek öğrenciler ve diğer adaylar kitapçıların yolunun tutarak sayısal ve sözel alandaki test kitaplarını ve tüm dersler deneme setlerini satın alıyorlar. Test kitaplarının ve denemelerin fiyatlarında ise geçtiğimiz yıla göre artış yaşanırken, tüm dersler deneme setleri 500 ile 700 lira arasında değişiyor.

    Kitapların ve denemelerin fiyatları geçtiğimiz yıla oranla arttı

    Eskişehir’de dershanelerin yoğun olarak olduğu bölgede bir kitapevinde satış pazarlama elemanı olarak çalışan Orçun Ceylan, geçtiğimiz yıla oranla bu yıl sınava girecek adayların sayısal alandaki kitaplara ve denemelere yoğunlaştığının söyledi. Ceylan, kitaplara daha çok sınavlarda yüksek puan almak isteyen, hedefi yüksek olan adayların satın aldığını belirterek, “Üniversite sınavları yaklaştıkça sınava girecek öğrencilerden talep oluyor, ama kitaplara ilgisi eskisi kadar değil.

    Geçtiğimiz sene bu zamanlarda daha fazla test kitap satıyorduk, ama adaylar kitapların fiyatlarından dolayı satın almayı pek tercih etmiyorlar. Branş denemelerinde satışlar biraz az ilerliyor. Sınavlarda başarılı olmak isteyen adaylar test kitapları ve deneme setleri almaya çalışıyor. Hedefi çok yüksek olmayan bazı adaylar da kitap alma işlemini öteliyor. Sınavlarda yüksek puan elde etmek isteyen adaylar kitaplara ilgi gösteriyor. Kitapların ve denemelerin fiyatları geçtiğimiz yıla oranla biraz arttı. Ortalama bir test kitabı 100-110 liraya satılıyor. Tüm dersler deneme setleri 500 ila 700 lira arasında satılıyor. Öğrencilerin başarılı olması için bu kitaplara ihtiyaçları var. Daha çok sayısal branşlarda kitap satışı oluyor. Özellikle matematik, fizik, kimya, biyoloji denemelerine ve konu anlatımlı kitaplara ekstra ilgi gösteriyor. Sözel ya da eşit ağırlık branşları kitapları bir kademe az satılıyor” diye konuştu.

  • “Eskişehir için 5 yatırım alanı belirledik”

    “Eskişehir için 5 yatırım alanı belirledik”

    Milletvekili adayları ve parti yöneticilerinin katıldığı sabah kahvaltıda basın mensupları ile bir araya gelen Bakan Dönmez, partisi tarafından aday listesi açıklanır açıklanmaz hemen tüm adaylarla birlikte Eskişehir’de bir araya geldiklerini anlattı. İl başkanı ve mevcut milletvekilleri ile birlikte mevcut durumu hızlıca bir değerlendirdiklerini anlatan Dönmez, “ Yapılan çalışmada gelen taleplerin ve ihtiyaçların analizini yaptık. Güçlü yanları, zayıf yanları, fırsatları ve riskleri geniş çerçeveli toplantılarla bir değerlendirmeye gittik. Sonunda gördük ki, Eskişehir potansiyeli oldukça yüksek bir kentimiz. Güçlü olduğumuz birçok yan var, biraz daha geliştirmemiz gereken alanlar var ve yine aynı şekilde fırsatları oldukça fazla bir kentimiz. Böyle baktığımızda artık dedik ki, Eskişehir sadece ulusal markalara ev sahipliği yapmasın, bundan sonra Eskişehir’den küresel ve uluslararası markalar çıksın diye bir vizyon belirledik. Eskişehir’imizin değerine değer katacak projelerle önünüze geliyoruz.

    Eskişehir için 5 yatırım alanı

    Bakan Fatih Dönmez, Eskişehir için 5 yatırım alanı belirlediklerini, bu çerçevede önce teknolojiye yatırım başlığından bahsetmek istediğini anlatarak, “Burada ana başlıklar, var ama daha detaylandırmak istemedik. Ancak zamanla diğer projeler şekillendikçe bu daha da eklenecek. Maden teknolojileri alanını ileri teknoloji ürünleri üretilmesi açısından önemli bir alan fırsat olarak değerlendiriyoruz ve nadir toprak elementleri tesisiyle birlikte artık Eskişehir sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın gündemi önünde olacak kentlerden birisi olacak. Lityum karbonat yani pil ve pile dayalı teknolojileri buraya çekeceğiz, bunların etrafında bir ekosistem oluşturacağız. Eskişehir’imizin güçlü olduğu alanlardan havacılık ve uzay projeleri cazibe merkezi oluşturacağız. Biliyorsunuz TEİ burada çalışıyor, özel sektör havacılık kurumları var ve Türk Hava Kuvvetlerinin 1. Ana Üs Komutanlığı burada. Eğitim yapıyorlar, bakımları yapılıyor ve buna dayalı bir yan sanayi de oluşturmuş. Biz bunu öncelikli alanlarımızdan birisi olarak belirledik. Teknoloji alanında bir diğer öncelikli alanımız raylı sistemler. Eskişehir neredeyse yarım asrı aşkın bir süredir burada lokomotif üretiyor.

    Sayın Cumhurbaşkanımız geldiğinde ilk treni raylara indirmiştik, yerli elektrikli lokomotifimize E5000 adını vermiştik. Ama Cumhurbaşkanımız sağ olsun onun adı artık ESKİŞEHİR 5000 olarak değiştirildi. Diğer lokomotif aksamı üretimine ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. URAYSİM zaten burada başlamıştı, inşallah çok kısa süre içerisinde yapılar büyük oranda bitecek, test ve donanım ekipmanları gelecek. URAYSİM’i kısaca test sertifikasyonu merkezi olarak ifade edebiliriz. Bir ürün ürettiniz bununla insan taşıyacaksanız, insan sağlığı ve çevre sağlığı açısından bazı kriterleri sağlaması, bunun test edilmesi ve bunların uygunluk belgelerinin verilmesi gerekiyor. Eğer böyle bir test merkeziniz yoksa yurt dışına gideceksiniz, orada bunu belgelendirip getireceksiniz. Ama Türkiye’de raylı sistemlere yatırım hem şehirlerarası anlamda demiryolları hem de şehir içi metro ulaşımında aynı. Altyapıyı biliyorsunuz, yoğun bir şekilde kullanılmasından kaynaklı ciddi bir büyüme söz konusu. Büyüme fırsatlarını iyi değerlendirmek istiyoruz. Eskişehir’imiz açısından ihracat imkânları da oldukça yüksek” dedi.

    “Yeni teknoloji transferi ofisleri, oyun ve animasyon geliştirme merkezi açacağız”

    Dönmez, “Bir diğer alanın özellikle gençlerimiz açısından son derece önemli. Yazılım merkezlerinin sayısını arttıracağız. Teknoparkların bu çerçevede fiziki ve beşeri kapasitelerini geliştireceğiz. Yeni teknoloji transferi ofisleri, oyun ve animasyon geliştirme merkezi açacağız. Bu alan anormal büyüyor, şimdi çocuk, genç, yaşlı herkes ya telefonundan ya tabletinden ya da diğer oyun cihazlarından bu alanda epey bir hevesli. Baktığınızda ciddi bir Pazar var. Eskişehir’de de şu anda gelecek vaat eden yazılım firmalarımız var. Oyun ve animasyonla ilgili bu alanı destekleyeceğiz. İkinci kritik alanımız üretim ve istihdama yatırım. Mevcut OSB’lerimizin kapasitesi dolmuş durumda. Orada ilave talepleri var, onları değerlendiriyoruz. Bir kısmını da imkân sağladık. Yeni OSB’ler tabii ki gündeme gelecek, yeni OSB’ler Eskişehir’in merkezinde mi yoksa ilçelerde mi olsun şu anda onu da kendi içimizde değerlendiriyoruz. Özellikle yeni dönemde ilçelerimizde OSB’leri biraz daha önceliklendirmek istiyoruz. Seçici davranmak istiyoruz, her sektör gelsin burada yatırım yapsın istemiyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışına ters bir sanayii yatırımını tercih etmek istemiyoruz. İktisat OSB’leri olacak, maden teknolojileri ve raylı sistemlerde örneğini verdiğim gibi üretim denilince insanın aklına sanayii geliyor ama tarımda da ciddi bir üretim potansiyelimiz var.

    “Doğalgaz konusunda yılsonu itibariyle hiçbir ilçemiz kalmıyor”

    Halen Eskişehir’deki arazilerin yaklaşık yarısını suladıklarını, yeni dönemde bu eksiklikleri tamamlayacaklarını anlatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, şunları söyledi;
    “Burada su kaynaklarının durumu önemli, su kaynaklarımızın kapasitesine uygun olarak kapalı sulama sistemlerimizi geliştireceğiz. İyi, organik ve akıllı tarım alanlarını arttıracağız, sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasını temin edeceğiz. Tarımsal üretimde diğer bir yatırım alanımız altyapı. Devam eden işlerimiz var, bitenleri söyledik zaten. Doğalgaz konusunda yılsonu itibariyle hiçbir ilçemiz kalmıyor. Bu çerçevede biliyorsunuz konutlarımızda 1 ay ücretsiz uygulamamız başladı, artık evlere ilk faturalarınız sıfır bedelle geliyor. İnşallah 12 ay boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimindeki doğalgazları yine ücretsiz vereceğiz. Eskiden belde olup şimdi mahalleye dönüşen yerler var, doğalgaz talepleri geliyor. Onları da ilçe merkezlerine yakınlığı ve nüfus potansiyeli gibi bazı değerlemelerle önceliklendirerek artık kırsal mahallelere de doğalgaz götürmeye başlıyoruz. Lara yoluyla ilgili çalışmalarımız Seyitgazi, Alpu, Sarıcakaya ve Mihalgazi karayollarını tamamlayacağız. Bu dönemde ben birkaç defa ulaştırma bakanımızla görüştüm, Alpu yolu devam ediyor.

    Ödeneklerle ilgili bazı sıkıntılar vardı, hızlandırılmasıyla ilgili onu da sayın bakanımızla görüştük. İnşallah seçimden sonra burası daha da hız kazanmış olacak Bir de Seyitgazi – Afyon istikametine giden yolda da ihaleler şu anda yapılmak, tamamlanmak üzere İnşallah bu iki sorunu çözerek gündeminizden kaldırmış olacağız. Demiryolu Eskişehir’imizden geçiyor, ama sanayi üretiminin, mamul üretiminin limanlara doğrudan sevki konusunda bazı eksik hatlarımız vardı, Gemlik bağlantısı. Şimdi onun ihalesi yapıldı, artık buradan bindirdiğimiz yükler rahatlıkla Gemlik limanına ulaşabilecek. Yine aynı şekilde İzmit’te de Demce Limanı’na buradan sevkiyat yapabileceğiz. Böylece sanayi artık karayolunu daha az kullanmış olacak. Yani yük taşımada ağırlıklı olarak demiryolu öne çıkacak. Yine lojistik merkezimize bir bağlantı hattı yapmak suretiyle doğrudan OSB’nin içerisinde, adeta fabrikadan trene yükleyeceğiz. 7-8 kilometreye yakın bağlantı eksikliğimiz var. OSB yönetimiyle de görüştük, onlar altyapıyı hazırlayacak. Demiryolları da inşallah raylı sistemleri hazırlayacak. Böylece müşterek bir gayretle o hattı da tamamlayacağız. OSB’den limanlara demiryolu hattımız bu dönem tamamlanmış olacak. Çevre ve şehircilikte kentsel dönüşüm, aslında bu bana göre Eskişehir’in en önemli konularından birisi. Orada yapılması gereken çok iş var, tabii devlet olarak bize düşenler olduğu kadar yerel yönetimlerin de burada inisiyatif alması önem arz ediyor. İmarlı arsaların planlanması ve artırılması gerekiyor. Biz bakanlık olarak şehircilikle ilgili toplu konut projelerine devam edeceğiz. Kapsayıcı yeşil ve sürdürülebilir bir şehirleşme anlayışıyla devam ediyoruz.”

  • Klasik aracı hurda halden yollara döndürdü

    Klasik aracı hurda halden yollara döndürdü

    Tepebaşı ilçesi Uluönder Mahallesi’nde yaşayan antika düşkünü Günay Uras’ın 1950 model aracı görenlerin dikkatini çekiyor. 73 yaşında olan aracını köyde terk edilmiş halde bulan Uras, tamirat için aylarca uğraştığı sanayide yaklaşık 20 bin Euro harcadı. Araçla aynı yaşta olduğunu belirten antika meraklısı, çocukluğunda hayallerini süsleyen araca yarım asırdan daha fazla bir süre sonra kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Trafikte neredeyse herkesin aracına ilgiyle baktığını söyleyen Günay Uras, otomobilinin ülke genelinde sadece 4 tane olduğunu belirtti.

    “Sinyalleri özellikle çok dikkat çekici ve orijinal”

    73 yaşındaki aracıyla karşılaşma ve tamirat sürecini anlatan Günay Uras, “Bu aracın hikâyesi şöyle; bir arkadaşım Amerika’ya gidiyor, Eskişehir’den, 15 sene bu araba arkadaşımın köyünde kalıyor. Ben onu gördüğümde hurda halindeydi, aracı sanayide ustalarımızda Allah razı olsun, onların yardımlarıyla ve masraf ederek toparladık. Kendisi 1950 model bir araç, 1939-50 yılları arasında Almanya’da imal edilmiş. Sinyalleri özellikle çok dikkat çekici ve orijinal, gece sinyalleri çok güzel yanıyor, yandan çıkma yerleri var. Eski insanlar tanır bu sinyalleri bilirler yani. Köyde kapalı bir alanda muhafaza edildiği için bütün parçaları orijinal fakat çürümeler vardı. Çürüyen parçaların birçoğunu yurt dışından aldırdım, buradaki sanayideki ustalarımızla birlikte toparladık” dedi.

    “Tamiratına toplamda 20 bin Euro harcadım”

    Otomobilinden ülke genelinde sadece 4 adet olduğunun altını çizen antika meraklısı Günay Uras, tamiratı için 20 bin Euro harcadığı aracının kendisine verdiği hissi anlattı. Trafikte seyrederken diğer sürücülerin antika otomobiline ilgi duyduğunu belirten Uras şöyle devam etti:

    “Bu araçtan Türkiye’de sadece 4 tane olduğu söyleniyor, bulunduğu şehirlerin; Ankara, İstanbul, Bolu ve Eskişehir olduğunu duydum. Ben bu aracı çoktan beridir istiyordum zaten antikaları da çok düşkünüm evimde de bir sürü antika var. Buna sahip olunca çok mutlu oldum yalnız tamir ettirene kadar bir sene neredeyse sanayi çarşısında yattım. Tamiratına toplamda 20 bin Euro harcadım. Arkadaşım araç için ücret vermedim sadece vergilerini falan ödedim çünkü o aracının çürümesini istemedi. Hissi çok güzel özellikle direksiyona geçtiğiniz zaman anlıyorsunuz bunu. Örneğin, fren yaptığında önünün aşağı inip kalkması ya da sinyallerinin yanından çıkması ve orijinal olması. Bu anlattıklarım gerçekten benim için tarif edilmez bir duygu. Şu anda arkamda bulunan aracım 73 yaşında. Trafikte bu aracı gördüğünde herkes tebessüm ediyor, özellikle çocuklar parmaklarıyla gösteriyorlar. Fotoğraf çekilenler aracımla çok oluyor, belki biraz abartılı olacak ama polisler beni durdurduklarında ehliyet ya da ruhsat sormuyorlar sadece aracımda fotoğraf çektirip bana iyi yolculuklar diliyorlar. Aracım benimle aynı yaşta neredeyse binebildiğimiz kadar bineceğim, keyfini süreceğim.”