Kategori: Eskişehir

  • Zimmetine yaklaşık 9 milyon lira geçirdi

    Zimmetine yaklaşık 9 milyon lira geçirdi

    Eskişehir’de özel bir bankada şube müdürü olarak görev yapan Ayşe Pelin Ü., banka hesaplarından kendi uhdesine para aktardığı gerekçesiyle İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesi sonrasında ‘zimmet’ suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderildi. Şüpheli Ayşe Pelin Ü., çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sürüyor.

    Cumhuriyet Başsavcılığından açıklama
    Olaya ilişkin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “Eskişehir’de özel bir bankada müdür olarak görev yapan şahsın bankada bulunduğu konum itibarıyla yetkisini kullanarak kendi uhdesine para aktardığı iddiası ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında; şüpheli, 16 Ocak 2023 tarihinde gözaltına alınmış, bugün Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesinden sonra ‘zimmet’ suçundan tutuklama talebi ile sulh ceza hâkimliğine sevk edilmiş olup, sulh ceza hakimliğinde gerçekleştirilen sorgu neticesinde hâkimlik tarafından şüpheli hakkında tutuklama kararı verilmiştir.”

  • Gelinlik örtülü tabutunda son yolculuğuna uğurlandı

    Gelinlik örtülü tabutunda son yolculuğuna uğurlandı

    Dün sabah saatlerinde Tepebaşı İlçesi Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokak’taki evinden çıktığı esnada apartman kapısında 1 buçuk aylık sevgilisinin bıçaklı saldırısına uğrayan 25 yaşındaki Tuğçe Can, hayatını kaybetti. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundaki otopsi işlemlerinin ardından aileye teslim edilen Tuğçe Can’ın cenazesi, Çamlıca Mahallesi’nde bulunan Birlik Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Eskişehir Asri Mezarlığı’na defnedildi. Tuğçe Can’ın cenazesine annesi Emine Can, babası Bekir Can, ikiz kardeşi Tuğba Can, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü, aile yakınları, arkadaşları, Kadın Cinayetlerini Durduracağı Platformu üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Annesi ile ikiz kardeşi gözyaşlarına boğuldu

    Birlik Camii avlusunda kılınan cenaze namazının ardından gelinlik örtülü tabutun cenaze aracına yüklendiğini gören Tuğçe Can’ın annesi ile ikiz kardeşi gözyaşlarına boğuldu. Anne ile kız kardeşin feryatları adeta yürekleri dağladı. Gelinliğe sarılı tabutunda son yolculuğuna uğurlanan Tuğçe’nin annesi Emine Can, “Annem, kuzum. Hangi salona götürüyorlar annem? Hangi salona gidiyor benim kızım? Beni de götürün.” diyerek feryat etti

    Cenaze namazını kıldıran ilçe müftüsü katil zanlısına ateş püskürdü

    Cenaze namazı öncesi konuşan Tepebaşı İlçe Müftüsü Gafur Yıldırım, Tuğçe’nin katiline adeta yönelik ağır kelimeler kullandı. Kendisinin de 3 kız çocuğu babası olduğunu ve fazlasıyla üzüldüğünü dile getiren Müftü Yıldırım, “İnsanlıktan nasibini almayan merhametsiz, şefkatsiz, korkak biri tarafından vahşice, canice katledilen merhum kardeşimizi merhameti şefkat bol Rabbimize uğurluyoruz. Rabbim rahmeti ile, merhameti ile muamele eylesin, taksiratlarını affeylesin. En büyük üzüntümüz, biz çocuklarımıza, gençlerimize, insanlarımıza rahmeti, şefkati, merhameti onların gönüllerine, zihinlerine yerleştiremedik. Dolayısı ile Rabbim tüm kötülerden bizleri muhafaza eylesin. Rabbim kardeşimizin ailesine sabırlar ihsan eylesin. Yüreklerini sabırla, metanetle doldursun. Bir daha hiçbir kardeşimizin erkek kadın fark etmez böyle vahşice katledilmesine tanık olmayalım” dedi.

    Katil zanlısı sevgilinin yoğun bakımda tedavisi devam ediyor

    Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp ve Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin çalışmaları sonucu yakalanan katil zanlısı Onur K., intihar etmek için içtiği ilacın etkisiyle hastaneye kaldırıldı. Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alınan katil zanlısı Onur K.’nin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Ön otopsi raporunda 10’dan fazla bıçak izi tespit edildi

    Sevgilisi tarafından sırtından ve karnından bıçaklandıktan sonra boğazı kesilerek öldürülen 25 yaşındaki Tuğçe Can’ın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgunda yapılan otopsisi adeta kan dondurdu. İlk otopside Tuğçe’nin vücudunda 10’dan fazla bıçak darbesinin tespit edildiği öğrenildi. Detaylı otopsi raporunun çıkması bekleniyor.

  • 25 yaşındaki Tuğçe canice katledildi

    25 yaşındaki Tuğçe canice katledildi

    Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokak’taki bir apartmanda ikiz kardeşiyle birlikte yaşayan 25 yaşındaki Tuğçe Can, sabah 8.15 sularında çalıştığı huzurevine gitmek için evden çıktı. Apartmandan çıkmak üzereyken merdiven boşluğunda kimliği henüz tespit edilemeyen bir şahsın bıçaklı saldırısına uğrayan 25 yaşındaki Tuğçe, kanlar içinde yere yığıldı.

    İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ve polis ekiplerinde hayatını kaybettiği tespit edilen 25 yaşındaki genç kadın, otopsi işlemleri için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Defalarca bıçaklandıktan sonra boğazı kesildi

    Hayatını kaybeden 25 yaşındaki Tuğçe’nin karnından ve defalarca sırtından bıçaklandıktan sonra boğazının kesildiği öğrenildi. Kimliği henüz tespit edilemeyen katil zanlısı ise kayıplara karıştı. Olay yerinde can veren Tuğçe Can’ın katil zanlısının yakalanması amacıyla olay yerinde İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından detaylı inceleme yapıldı.

    Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Gasp ve Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin başlattığı çalışma sonucu cinayet şüphelisi olduğu tespit edilen 22 yaşındaki Onur K., yakalanarak gözaltına alındı. Başlatılan çalışmalar sonucu maktul Tuğçe Can’ın katil zanlısının, yaklaşık 1 buçuk aydır sevgilisi olan Onur K. olduğu tespit edildi. Cinayet şüphesi ile aranan Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Onur K., ekiplerin çalışmaları sonucu yakalandı. Gözaltına alınan şüphelinin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

  • İkinci kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    İkinci kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    Sekiz yıl önce eşinden boşanan 1 çocuk annesi Zerin Kılınç (36), yaklaşık 3 aydır sevgilisiyle birlikte Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’ndeki bir apartmanın ikinci katındaki dairede yaşıyordu. Kılınç, 20 Haziran 2022 gecesi saat 21.30 sıralarında kaldığı evin penceresinden düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesine kaldırılan Kılınç, yoğun bakım ünitesinde 10 saatlik komanın ardından hayatını kaybetti. Zerin Kılınç’ın pencereden düştüğü anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.

    Kan lekeleri, yırtık kıyafet ve yerde cam kırıklarına rastlanıldı

    Olayın gerçekleştiği ev polis tarafından emniyet altına alınırken, Olay Yeri İnceleme ekiplerince evde yapılan araştırmada; yerde, kapıda ve yatakta kan lekelerine rastlandı. Ayrıca incelemelerde evdeki yatağın üzerinde yırtık tişört ve yerde cam kırıkları olduğu tespit edildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    “Pencereden sol bacağını gördüm ve ‘yapma’ diye bağırdım”

    Olayın ardından şüpheli sıfatıyla emniyette ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılan Yılmaz S. ifadesinde, “O gün yağmur yağdığı için içeri sızan suyun üzerine koymak için günlük giydiği tişörtünü yırtarak pencerenin sızıntı yerine koydu. Tepsinin üzerinde olan kül tablası yanlışlıkla kayarak yere düştü. Kırıldı. Yerdeki cam kırıklarını kendim süpürdüm. Odadan çıkarken ayağına cam battı. Bunun üzerine gülünce süpürge sapını bana fırlattı. Ben de ona gülerek fırlattım. Bacağına gelince kıyamadım, gittim, sarıldım. Sonra bisikletimi kapı çıkışına aldım. Bu sırada bana ‘Sen zaten beni istemiyorsun’ dedi. Bisikletimle uğraşırken ‘Asıl sen istemiyorsun, saygısızsın, sen sevmiyorsun, kaçacak olan sensin’ dedim. ‘Ben sevmiyorum ha’ diyerek bağırmaya başladı. Pencereden sol bacağını gördüm ve ‘yapma’ diye bağırdım” dedi.

    “Ben 7 aydır bu gözyaşını döküyorum”

    Hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ın 58 yaşındaki annesi Telli Özokçu olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kızının gömleğini koklayan ve fotoğraflarını öpen acılı anne gözyaşlarına hâkim olamadı. Yedi aydır gözyaşı döktüğünü, hâlâ adli tıp raporunu beklediklerini söyleyen Telli Özokçu, “Zerrin’im kızım, kurban olurum. Adalet yerini bulsun biz adalet istiyoruz. 7 ay olacak. Tomurcuğunu açmadan soldurdular kuzumun. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Duysunlar sesimizi de kızımın kanı yerde kalmasın. Benim kızım böyle intihar edecek biri değildi. Benim kuzum bir ağrı kesici bile içmiyordu.

    İntihara meyilli değildi benim yavrum. Hayattan kopardılar. Ben 7 aydır bu gözyaşını döküyorum. Bir de yavrusu var benim kuzumun. Onun için hayatta kalmak zorundayız. Biz adalet istiyoruz. Raporlarımız çıkmadı. Hep onu bekledik, yok. Adalet istiyoruz. Biz adaletimize güveniyoruz. Bizim başka bir kötü niyetimiz yok. Kuzumun kanı yerde kalmasın yeter. Benim kuzum hayat doluydu. Çocuğunu seviyordu. Evine, işine bağlıydı. İşinden evine, evinden işine giderdi. Yavrumu kopardılar hayattan. Ne ise adalet bulsun. Biz adalet istiyoruz. Ben adaletime güveniyorum” diye konuştu.


    “Yavrusu var, ‘duymasın benim ağladığımı’ diyorum”

    Evladının 12 yaşında bir kızının olduğunu, intihar etmesi için herhangi bir sebebin olmadığını sözlerine ekleyen anne Özokçu, “Ben bir anneyim 6-7 aydır ben bu gözyaşını döküyorum. Kuzumun gömleğine sarılıyorum, kokuyu içime çekiyorum. İçeriye giriyorum, beni kimse görmüyor, duyurmuyorum. Yavrusu var duymasın benim ağladığımı diyorum. Evde çok tartışma olmuş. Evin içi kan. Küllükler kırılmış. Bize göre çok delil var ama dosyamızda hiçbir şey yok. Bekliyoruz. Bekledik bekledik, artık adalet yok dedim. Gidip haykıracağım adliyenin önünde. Sesimi duyurayım. Benim kuzum bir kedi, bir köpek değil. Benim kuzum bir can. Toprağın altında 7 aydır benim kuzum. Hiçbir şeyi yoktu, bir hap bile içmiyordu benim kuzum. Hayat doluydu. Mezarına geleceğim, ’Rahat yat yerinde kızım.’ diyeceğim. Adalet yerini bulacak inşallah. Herkese güveniyorum. Bütün büyüklerime, devletime güveniyorum. Benim kızımın kanı kalmasın yerde. Başka anneler ağlamasın. Ben 7 aydır döküyorum bu gözyaşını. Her gün ölüyoruz, her gün bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ablamın rahat uyumasını, sonuçların bir an önce çıkmasını istiyoruz”

    Ablasının hayat dolu olduğunu intihar etme ihtimalinin olmadığını vurgulayan Aysun Kılınç ise, “Kardeşim intihara meyilli bir insan kesinlikle değildi, hayat doluydu. Her şeyden önce hayat doluydu. Her şeyden önce bir tane evladı vardı. Biz sadece gerçekten adalet yerini bulsun istiyoruz. Kurumların adaletli olmasını istiyoruz. 6 buçuk aydır dosyamızda herhangi bir sonuç yok. Sadece bekledik ama gördük ki dosyamızda herhangi bir şey yok. Dosyaya hiçbir şey girilmemiş, Adli Tıp Kurumu’ndan cevap gelmemiş. Mezarına gidiyoruz ve ablama ‘Rahat uyu’ diyemiyoruz.

    Bir an önce sonuçların çıkmasını istiyoruz. Yaklaşık 1-2 yıldır birlikteler. Öncesinde da tanışıyorlardı. 2-3 aydır aynı evi paylaşıyorlarmış ama bizim haberimiz yoktu. Annem başka bir ilde kalıyordu. Olay anında bir tek ben buradaydım. Olaydan 30 dakika sonra hastaneye gittim. İlk olay yerine gelen ekibin, Olay yerini iyi alınmadığını düşünüyoruz. Çünkü biz olay anında orda değildik ve sonrasında da gidemedik. 2 hafta eve giremedik. Girdiğimizde arbede olduğu çok belliydi. Yerde cam kırıkları, kan izleri yatak üzerinde. Bunun sonucunun bir an önce ortaya çıkmasını istiyoruz. Ablamın rahat uymasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Ölüm nedeni için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan kesin rapor bekliyoruz”

    Şüpheli sıfatıyla emniyette ifadesi alınan Yılmaz S.’nin serbest bırakıldığını, herhangi bir adli kontrol ve tutuklama tedbirinin uygulanmadığını belirten ailenin avukatı Ahmet Seyhan, olaya ilişkin adli tıp raporunun hâlâ alınmadığını kaydetti. ATK raporu alınması kararının olaydan 6 ay sonra gönderildiğini sözlerine ekleyen Seyhan şunları söyledi:
    “Haziran 2022 tarihinde gerçekleşen bir yüksekten düşme olayı var. Bu olaydan sonra şüphelinin ifadesi alınıyor. İfadesinin ardından serbest bırakılıyor. Ayrıca şüphelinin ifadesi olaydan uzunca bir süre sonra alınıyor.

    Mevcut CMK 100 aslında hüküm olarak çok açık. Tutukluluk koşulları bazı durumlarda makul şüphe gerektirebilir ama delil karartma şüphesinin de bulunduğu durumlarda en azından adli kontrol ya da tutuklama gibi tedbirlerin var olması gerekiyordu. Biz hukuken doğrudan serbest bırakma ve herhangi bir tedbirin uygulanmamasını doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz. Diğer konularda da bu dosya için soruşturma sürüyor. Soruşturmanın da adaletle devam ettiğine inancımız tam. Fakat yüksekten düşme olayları bilindiği gibi bazı durumlarda ispatı zor olaylar olarak karşımıza çıkıyor.

    Maalesef ülkemizde çok yaygın hale geldi, buna üzülüyoruz. Bu konuda da bizim şu an yaptığımız çalışmalarda adli hekimlerin ve hatta fizikçilerin hukukçularla iş birliği içerisinde devam ediyor. Uzman görüş raporları taleplerimiz var. Adli tıpta da moleküler inceleme konusunda talep aslında gidiyor fakat mahkeme kararı iletilmediği, bunun üzerinden 6 ay geçtiği, karar 6 Ocak’ta gidiyor. Kurumlardan rapor bekliyoruz. Kurumlarında objektif ve gerçekten adaletli bir şekilde karar vereceklerine inanıyoruz. Yüksekten düşme konusu var fakat ölüm nedeni şuan tam olarak belirlenemiyor.

    Bunun için de kesin raporu İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan bekliyoruz. Bundan sonraki süreçte tüm raporlar geldikten sonra gerçekten alanında uzman hocalarımızla birlikte olay mahallinde bir keşif planımız var. Uzman görüşünün alınması gerekiyor bu konuda. Sadece hukukun yeterli kalmadığı bir konu. Biz bilimsel çalışma kanaatindeyiz. Daha mantıklı olacağını düşünüyoruz. Hocalarımızla birlikte uzman görüşüyle düşme açısına bakılacak. Yani bizim kanaatimizi ve kişinin sosyal analizini araştırdığımızda maktulün herhangi bir intihar meylinin olmadığı çok net. Olayda yoğun şüphe kanaatimiz var. Biz de bu şüpheyi araştıracağız.”

  • Eskişehir’de uyuşturucu operasyonu

    Eskişehir’de uyuşturucu operasyonu

    Edinilen bilgilere göre, İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince kente uyuşturucu madde girişini önlemek amacıyla operasyon düzenlendi. Gerçekleştirilen operasyonda yapılan aramalar sonucu 250 gram metamfetamin ele geçirildi.

    Operasyonda yakalanarak gözaltına alınan Ömer Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. ‘Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak’ suçu çerçevesinde hakim karşısına çıkan şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Sadece devletten aldığı yaş aylığıyla geçinemiyor

    Sadece devletten aldığı yaş aylığıyla geçinemiyor

    Devletin verdiği maaş dışında geliri olmayan 72 yaşındaki Gül isimli yaşlı kadın, geçimini sağlayabilmek için 6 yıldır yaz kış demeden kuş yemi satarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Eskişehir’in en büyük camilerinden birisi olan Reşadiye Camii’nin avlusunda satış yapan Gül Hanım devlete teşekkür ederken, yaşadığı bazı zorluklara değindi. Vatandaşın ilgi ve alakasından memnun olduğunu belirten Hanım, “Buraya fakirlikten geliyorum. Hiçbir yerden gelirim yok. Bir tek devletten aldığım yaş aylığı var. Allah devletimizden razı olsun, bir de kömür veriyorlar yakıp ısınabilmem için. 6 senedir buraya gelip satış yapıyorum. Üşüyorum, donuyorum, halktan yardım istiyorum. Allah razı olsun ki halk değer verip ekmek parası kazanmamı sağlıyor ama hala ihtiyacım var” diye konuştu.

    Kuş yemi satmasının hayvanlar için de iyi olduğunu belirten Hanım, “Ben satış yapınca hayvanlar da nasipleniyor, atılan yemleri yiyorlar. Ben hastayım; şeker, tansiyon ve kolesterolüm var. Bazen çalışmaya bile gelemiyorum hastalıktan” dedi.

  • Eskişehir’de kaçak kazı yaparken yakalandılar

    Eskişehir’de kaçak kazı yaparken yakalandılar

    Yapılan açıklamaya göre, ilçenin Çakmak mahallesi Subaşı mevkiinde izinsiz kazı yapıldığı ihbarı üzerine bölgeye KOM Şube Müdürlüğü ve Günyüzü İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri gitti. Ekipler, bir araçla birlikte 2 kişiyi kaçak kazı yaparken suçüstü yakaladı. Şahısların üzerinde ve araçta yapılan aramada 3 adet sikke, 22 adet tarihi eser niteliği taşınan obje ve kaçak kazıda kullanılan çeşitli malzemeler ele geçirildi

    Gözaltına alınan şahıslar hakkında incele başlatıldı.

  • 2023’te tamire yönelik talep artabilir

    2023’te tamire yönelik talep artabilir

    İletişim başta olmak üzere geniş kullanım alanı sebebiyle vazgeçilmez elektronik cihaz olarak bilinen akıllı telefonlarda son yıllarda yaşanan maliyet artışları, kullanıcıları ikinci el ürün ve tamire yöneltiyor. Dünya genelinde yaşanan çip krizinin de önemli ölçüde etkilediği maliyet artışı nedeniyle uygun fiyatlara satılan ‘kalitesiz’ ya da ‘düşük kalitede’ ürünler de kullanıcılar tarafından tercih edilebiliyor. Piyasada sıkça kullanılan bu cihazlar, dayanıksız olmaları ve arıza yapmaları nedeniyle tamire yönelik talebi artırıyor. Yeni telefona bütçe ayıramayan vatandaşların da yoğun olarak elindeki arızalı cihazları tamir ettirmek istediklerini belirten Eskişehirli telefon tamircisi Korkmaz Sönmez, ikinci el telefon satın almayı düşünenleri ise dolandırıcılara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

    “İnsanlar elindekini tamir ettirmeye yöneliyor”

    Sıfır telefonlardaki fiyatlar nedeniyle vatandaşların bozulan cihazlarını tamir ettirmeye yöneldiklerini kaydeden Korkmaz Sönmez, “2023 yılında artan maliyetlerle beraber akıllı telefon ve ilgili sektörlerde fiyat artışı zaten bekleniyor. Dünya çapındaki çip krizi ve birtakım olaylar da maliyetleri artırıyor. Bu sebeple merdiven altı olarak da bilinen kalitesiz ürünler piyasaya çıkmaya başlıyor. Bu da ucuz olarak görünse de telefon kullanıcıları için arızalar başta olmak üzere ek maliyetler ortaya çıkarıyor. Biz geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tamire olan talepte artış bekliyoruz. Bunun en önemli sebebi de sıfır cihazların pahalı olması. Durum böyle olunca insanlar elindekini tamir ettirmeye yöneliyor. İkinci el cihaz almak isteyenler ise dolandırıcılara karşı dikkatli olmalı. Çevrimiçi ortamda satılan ikinci el akıllı telefonlarda piyasa şartlarına göre düşük fiyata satışa sunulan ürünler, dolandırılma riskini de beraberinde getiriyor. Vatandaşa en önemli tavsiyemiz her zaman bildikleri, güvendikleri yerlerden hizmet almaları olacaktır” diye konuştu.

  • Kendisi vücuda, posası toprağa faydalı

    Kendisi vücuda, posası toprağa faydalı

    Eskişehirli aktarcı Arslan, çörek otunu, dükkanının önünde soğuk pres makinesinden geçirerek yağını satıyor. Eskişehir’de bu şekilde çörek otu yağı satışı yapan 3-4 dükkândan biri olduklarını belirten Ömer Faruk Arslan, fabrikasyon olarak imal edilen yağların seyreltilmiş olduğunu ve faydasının da bundan dolayı daha az olduğunu söyledi. Çörek otunun faydalarını anlatan Arslan, “Şeker, tansiyon, kolesterol, bel ağrısı, diz ağrısı, sindirim hastalıkları gibi birçok konuda vücudumuz için yararları bulunuyor” dedi.

    “Kendisi vücuda, posası toprağa faydalı”

    Çörek otunun hiçbir yan etkisi olmadığına dikkat çeken Ömer Faruk Arslan, “Herhangi bir zararının olmamasının yanı sıra posasının bile birçok alanda kullanıldığını söyleyebilirim. Çörek otunun posası, bahçelerde gübre niyetine, hayvanlara yem yapımında da değerlendirilebiliyor. Yani çörek otunun kendisi vücuda, posası da toprağa faydaları diyebiliriz” diye konuştu.

    “Çörek otu Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen bir bitkidir”

    Birçok kesimden insanın çörek otu yağını tercih ettiğini ifade eden Arslan, “Çörek otu Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen bir bitkidir ve şifalı olduğu buyrulmaktadır. Bundan dolayı da bunu bilen müşterilerimiz özellikle tercih ediyor” dedi.

    “Kadın hastalıklarına da önemli ölçüde yardımcı oluyor”

    Saç dökülmesinden mustarip olan kadın müşterilerin de bu yağa rağbet gösterdiğini söyleyen Ömer Faruk Arslan, “Saç bakımında ve saç dökülmesine karşı çözümler sunduğu için kadın müşterilerimizin ilgisi yüksek. Aynı zamanda kadın hastalıklarının giderilmesine de önemli ölçüde yardım oluyor” diye belirtti.

  • Son isteği gerçek oldu

    Son isteği gerçek oldu

    Eskişehir’in Çifteler ilçesi Yıldızören Mahallesi’nde ikamet eden 80 yaşındaki Mevlüt Bekar, uzun yıllardır hayalini kurduğu umre ziyaretini gerçekleştirmek için kızıyla birlikte 15 Aralık’ta Eskişehir’den kalkan uçakla kutsal topraklara gitti. Daha önce de gitmeye niyetlendiği fakat pandemide kapanan umre ziyaretlerinden dolayı gidemediği öğrenilen Mevlüt Bekar, 27 Aralık günü vazifesini yerine getirdikten sonra kaldığı otelde hayatını kaybetti. Herhangi bir sağlık problemi olmadığı öğrenilen Bekar’ın ani ölümü ailesini ve yakınlarını şok etti. Dün sabah namazının ardından Kâbe’de Mevlüt Bekar için dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlar ile birlikte cenaze namazı kılındı. Bekar’ın cenazesi kutsal topraklarda defnedildi.
    Öte yandan, 80 yaşındaki Mevlüt Bekar’ın, kendilerine rehberlik eden hocaya “Hocam ben burada kalsam olmaz mı” dediği öğrenildi. Konuşmasının devamında “Eğer burada ölürsem, beni göndermeyin. Peygamber efendimize komşu olmak istiyorum” diyen Bekar’ın dileği de yerine getirilmiş oldu.

    “Peygamber efendimize komşu olmak istiyorum”

    Babasının bir anda karar vererek işlemlerinin hızlı şekilde hallolduğunu, “Sanki oradan çağrılışmış gibi” diyerek anlatan Soner Bekar, üzüntüyü ve sevinci bir arada yaşadığını söyledi. Babasının dileğinin yerine geldiğini ve Yıldızören Mahallesi’nde de gıyabi cenaze namazı kılarak yakınlarından helallik aldıklarını belirten Bekar, şu ifadeleri kullandı:
    “Babam 15 Aralık’ta niyetlendi umre için. Sanki oradan çağrılışmış gibi ihrama Eskişehir’de girerek gitti. Orada bütün görevlerini yerine getirmiş. Oradaki görevli hocamıza hislerini belirtmiş, ‘Hocam ben burada kalsam olmaz mı?’ demiş. Hocamızda, ‘Neden olmasın siz içten isterseniz, dua ederseniz’ diye. Dün öğlen saatlerinde, tavaflarını yapıp öğle namazlarını kıldıktan sonra otele gelmişler. Orada hiçbir sağlık sıkıntısı yokken vefat etmiş. ‘Eğer burada ölürsem, beni göndermeyin. Peygamber efendimize komşu olmak istiyorum’ diye hocamıza isteğini belirtmiş. İlginç bir duygu gerçekten, üzüntü ve sevinç bir arada oluyor. Sabah cenaze namazı kılınıp oraya defnedildi. Çiftler İlçesi’ne bağlı Yıldızören köyümüzde yerinde de helallik almak için gıyabi cenaze namazı kıldık. İnşallah bizlere de nasip eder Allah. Çok güzel bir ölüm, çok güzel bir yere gidiyor.”