Kategori: Eskişehir

  • 6 yaşındaki Elif’in babaannesi tutuklandı

    6 yaşındaki Elif’in babaannesi tutuklandı

    6 yaşındaki Nur Elif Tiftik’in bakımsızlık, aç bırakılma ve eziyet sonucu hayatını kaybetmesine neden olduğu iddia edilen babaanne Cihangül K., dün akşam polis ekiplerince gözaltına alınmıştı.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cihangül K., ‘işkence ve eziyet yapmak suretiyle çocuğa ve altsoya karşı kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.

  • Minik Nur Elif’in katilleri tutuklandı

    Minik Nur Elif’in katilleri tutuklandı

    Alınan bilgiye göre, anne ve babaları cezaevinde olduğu öğrenilen Nur Elif Tiftik (6), Y.T. (9) ve M.T. (12), babaanneleri Cihangir K., amcası Sezer T. ve halaları Deniz T. ile yaşıyordu. Evin çatısındaki bir kilimin üstünde kalmaya mahkum edildikleri ileri sürülen çocukların aynı zamanda uzun süre aç bırakıldıkları iddia edildi. Çocuklardan Nur Elif Tiftik’in, halası ile babaannesinin kötü muamele göstermeleri ve bakımsız bırakmaları nedeniyle durumu ağırlaştı. Talihsiz kız, evin çatısında 3 gün acı çektikten sonra yakınlarının 112 Acil Sağlık ekiplerine durumu bildirmesi üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Müdahalelere rağmen kurtarılamayan Nur Elif Tiftik hayatını kaybetti. Küçük kızın bedeninde darp izlerine rastlandığı iddia edilirken, polis ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Küçük kızın öldüğünü öğrenen babaanne Cihangir K., ise hastaneden kayıplara karıştı. Belirtilen adrese giden polis ekipleri 9 yaşındaki Y.T. ile 12 yaşındaki M.T.’yi de sağlık durumları kötü şekilde buldu.

    İki kardeş sosyal hizmetlere teslim edildi

    Evden alınan iki kardeş hastanede tamamlanan sağlık kontrollerinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne teslim edildi. Burada yaş gruplarına göre birbirinden ayrılan çocukların sağlık ve psikolojik desteklerinin sürdüğü öğrenildi.


    Hala ve amca tutuklandı

    Olay sonrasında babaanne Cihangir K.’nin kaçmasının ardından eve operasyon yapan polis ekipleri hala Deniz T. ile amca Sezer T.’yi gözaltına aldı. Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen amca ve hala sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince amca ve hala basın mensuplarından saklanarak adliye garajından içeri sokuldu. Cihangir K. ise henüz yakalanamadı. Şüpheli Deniz T. ‘çocuğa eziyet’, Sezer T. ise aile arasında çıkan kavgayla ilgili ‘silahlı tehdit’ suçundan tutuklandı. Şüpheliler, tutuklama kararının ardından sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Yunus Emre Devlet Hastanesine sevk edildi. Sağlık kontrolü akabinde cezaevine gönderilen Deniz T. ve Sezer T. hastane çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine suçlamaları reddetti. Deniz T. “Doğru değil, yalan. Kesinlikle öyle bir şey yok. Onlar benim öz yeğenim” derken, Sezer T. ise “Yeğenimin ölümüyle hiçbir alakam yoktur” dedi.

  • Nur Elif’in akrabalarından şok iddialar

    Nur Elif’in akrabalarından şok iddialar

    Eskişehir’de bakımsızlık ve kötü muamele nedeniyle öldüğü iddia edilen 6 yaşındaki Nur Elif Tiftik ve sağlık durumları bozulan Y.T. (9) ile M.T.’nin (12) yaşam koşulları hakkında konuşan aile yakını Gamze Akkoyun, “Halısı bile olmayan boş bir odanın içindeymiş çocuklar” dedi.

    Anne ve babaları cezaevinde olan Nur Elif Tiftik (6) ve kardeşleri Y.T. (9) ile M.T. (12), babaanneleri Cihangül K., amcası Sezer T. ve halaları Deniz T. ile yaşıyordu. Evin çatısındaki bir kilimin üstünde yaşamaya terk edildiği iddia edilen Tiftik kardeşler, olumsuz koşullardan dolayı sağlık problemleriyle karşı karşıya kaldı. Uzun süre aç bırakıldıkları iddia edilen çocuklardan Nur Elif Tiftik’in halası ile babaannesinin kötü muamele göstermeleri ve bakımsız bırakmaları nedeniyle durumu ağırlaştı. Minik çocuk, evin çatısında 3 gün acı çektikten sonra yakınlarının durumu fark ederek 112 Acil Sağlık ekiplerine durumu bildirmesi üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Nur Elif Tiftik hayatını kaybetti. Küçük kızın bedeninde darp izlerine rastlandığı iddia edilirken, adrese giden polis ekipleri 9 yaşındaki Y.T. ile 12 yaşındaki M.T.’yi de sağlık durumları kötü şekilde buldu.

    “Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar”

    Ölen Nur Elif Tiftik’in cenazesinde konuşan akrabası Gamze Akkoyun ise çocukların kaldığı alanı “Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz” diyerek anlattı. Çocukların babaannelerinin yanında kaldığı süre boyunca eziyet gördüğünü ve aç bırakıldığını iddia eden akrabaları Akkoyun, “Anne ve baba birbirinin amca çocukları. Çocukların velayetini baksın diye babasının isteği üzerine babaanneye vermişler. Çocukları eve kapatmış, hiçbir şekilde dışarıya çıkartmamış. Aylarca 3 kardeş bir odada kilitli bir şekilde kalmış. Kapının üzerine zil takmışlar. Halısı bile olmayan boş bir odanın içindeymiş çocuklar. Oda komple rutubetli. Perdeyi tuttum ellerim ıslandı. Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz. Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar. Kapı açılınca duymak için, çocuklar bir yere kaçmasın gitmesin diye. Çocuklara her çıktığında işkence yapmış. Bu çocuk açlık ve işkenceden dolayı öldü. Biz de bilmiyoruz kaç aydır öyle olduklarını” dedi.

    “Bu çocuğun ölümü öbür çocukları kurtardı”

    Nur Elif Tiftik’in hayatını kaybetmesiyle diğer çocukların hayatının kurtulduğunu söyleyen Akkoyun, “Bu çocuğun ölümü öbür çocukları kurtardı. İki kardeşi kurtardı. Bu çocuk ölmeseydi öbür çocukta ölmek üzereydi. 2-3 gün daha dursaydı ölecekti. Bu çocukları biz kaçırdık. Çocuklara 2 kaşık çorba ve meyve suyu içirdik. Çocuklar istifra etmeye başladı. Elleri yüzleri mordu. Darp izleri vardı. Ambulansı çağırıp direkt hastaneye gönderdik. Hastanede de durumlarını düzeltmek için serumla beslediler. Normal beslenemiyorlardı, mideleri küçülmüş. Çocuğa sordum “Ne oldu size böyle?” dedim. “Abla bizi bir odaya kilitliyor. Bizi 3-4 gün odadan çıkartmıyor. Yarım parça ekmek veriyor, onu da iki kardeş bölüşüp yiyorduk. Ben erkek olduğum için çişimi pet şişeye yapıyordum. Büyük tuvaletimi üzerime yapıyordum” dedi. Ölen kız da kakasını sürekli üzerine yapıyormuş. Altı tahriş içindeymiş. Bu çocuk bu şekilde öldü. Ebesi tarafından öldürüldü. Darp ve açlık sonucunda öldü. Başka bir şey yok” diye konuştu” dedi.

    “Bir babaanne bunu yapıyorsa, bu insanda vicdan aramayacaksın”

    Çocuklara eziyet ettiği ve olay ortaya çıktıktan sonra ortadan kaybolan babaanne hakkından sonra konuşan akrabaları Ebru Çoknur ise şu ifadeleri kullandı:
    “Tehdit ettiler bıçakla ve silahla. Cenaze evini bastılar. Bir babaanne, bir amca, bir hala yeğen öldükten sonra bırakıp gider mi? Kaçar mı? Suçu olmayan kaçmaz. Hani neredeler? Adalet nerede? Babaanne hala kayıp. Çocuk açlıktan ölmüş. Her tarafı mosmordu. Öbür çocukta ölmek üzere hastanede. Adalet istiyoruz başka bir şey değil. Adalet yerini bulsun. Şu ufacık çocuğun kanı yerde kalmasın. Bir babaanne bunu yapıyorsa, bu insanda vicdan aramayacaksın. En ağır cezayla yargılanmasını istiyoruz. Sonuna kadar da peşindeyiz. Şu çocukların sonuna kadar peşindeyiz.”

  • Ailecek hırsızlık şüphelisi çıktılar

    Ailecek hırsızlık şüphelisi çıktılar

    Tepebaşı İlçe Jandarma Komutanlığı Çukurhisar Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, Sazova Mahallesi Ziraat Caddesi üzerinde bulunan ve A.Y. isimli şahsa ait villa inşaatından hırsızlık olayı meydana geldiği tespit edip çalışma başlattı. Emniyet ve jandarma ekiplerinin koordineli çalışmaları sonucunda Sazova Mahallesi’nde hırsızlık olayının gerçekleştirildiği araç içerisinde E.D. isimli şüpheli şahıs ile birlikte piyasa değeri 19 bin TL olan, 19 adet inşaat demir iskele direği ele geçirilip sahibine teslim edildi.

    İnşaat iskelesi çaldığı tespit edilen şahsı karakolda ziyaretine gelen anne K.D. ve babası S.D.’nin de Ağapınar Jandarma Karakol Komutanlığı sorumluluk alanında hırsızlık olayı şüphelisi olarak arandığı tespit edilerek gözaltına alındı. E.D.’nin adli işlemleri sürerken, karakolda işlemleri tamamlanan anne ve baba serbest bırakıldı.

  • Kanser hücrelerini yok eden iksir

    Kanser hücrelerini yok eden iksir

    Eskişehir’de yaşayan Servet Üstün, 30 yıl önce kanser hastası babasına şifa ararken kırmızı pancarın gücünü keşfetmesi hakkında konuştu. Babasının hastalığına bir çözüm olması için kırmızı pancarı denediğini belirten Üstün, “O zamanlar meyve sıkacağımız bile yoktu. Bizde döve döve suyunu çıkarmıştık. Ardından babamız bunu tükettiğinde tümörü küçülmüştü, ancak ömrü yetmedi” dedi.
    Babasının ölümünden sonra bütün onkologlara ve kanser kongrelerine gittiğini ifade eden Üstün, “Yıllarca kanser üzerine araştırmalar yaptım, Dünya’yı gezdim ve kırmızı pancarın birçok kanser hastalığına karşı inanılmaz etkili olduğunu fark ettim” diye aktardı.

    “Kanser hücrelerini yok ediyor”

    Eskişehir’deki dükkanında insanlara pancarın faydalarından bahseden Üstün, “Kırmızı pancar suyunun içerisine yeşil elma ve havuç ilave ederek aromatik bir tat sağlıyoruz ve bu sayede rahat bir içimi oluyor. Sade olarak içilmesi halinde faydası daha fazla oluyor, ama içimi de zorlaşıyor. Bunu 3 ay düzenli olarak her sabah, aç karnına tükettiğiniz takdirde vücuttaki gelişmekte olan kanser hücrelerini yok ediyor” şeklinde konuştu.

    “Alternatif tıbbın önemini sürekli vurguluyoruz”

    İnsanların pancar suyu için bidonlarla geldiğini söyleyen Üstün, “Bunun olması gerekeni günde 200 mililitredir. Daha fazlasının yararı olmamaktadır. Ben bu işi para için değil, gönül rızası için yapıyorum. Uzun bir süredir şifalı bitkiler üzerine araştırmalar yaptım. Biz insanlara her zaman tıp biliminin ön planda olduğunu anlatıyoruz. Fakat tabiatta bu tarz çok güçlü antioksidanlar bulunuyor ve alternatif tıbbın da önemini sürekli vurguluyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

  • Tramvay koltuğunda uyuyan sevimli köpek

    Tramvay koltuğunda uyuyan sevimli köpek

    SSK – Otogar tramvay hattında sefer yapan tramvaya, soğuktan korunmak için SSK durağında sevimli köpek bindi ve iki kişilik koltuğa oturdu. Akabinde üşüdüğünden iki kişilik koltuğun üzerinde mışıl mışıl uyudu. Tramvaydaki yolcular yer olmadığından ayakta gittikleri halde, uyuyan sevimli köpeği rahatsız etmediler ve dokunarak sevdiler. Yolcular: ‘’Yeter ki sevimli köpek, soğukta üşümesin ve tramvayda uyusun, dinlensin. Biz ayakta gitmeye razıyız’’ dediler. Sevimli köpek de uyumaya ve seyahat etmeye devam etti. Yolcularında, sevimli köpek ilgi odağı oldu ve yolcular dokunarak sevdiler.

  • Oğlunun sanıyordu Nasreddin Hoca’nın çıktı

    Oğlunun sanıyordu Nasreddin Hoca’nın çıktı

    Eskişehir’in geçmişteki en önemli alimlerinden olan ve fıkraları ile adından halen daha söz ettiren Nasreddin Hoca’nın mezar taşı, Sivrihisar ilçe merkezinde bulunan Ulu Cami’nin restorasyonu sırasında bulundu. Geçmişte Nasreddin Hoca’nın oğlu Şeyh Ömer’in mezar taşı olarak Ulu Cami’nin Kütüphanesi’ne taşınan ve restorasyonlar sırasında taş lahtin üzerindeki yazıları doğru bir biçimde okuyan Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum, geçmişte üzerindeki yazının yanlış okunduğu için Nasreddin Hoca’nın oğluna ait olduğunun belirtildiğinin aktardı. Prof. Dr. Tulum araştırmaları sonucunda mezar taşının Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu keşfetti. Keşiften kısa süre önce Fas’ta yapılan UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Toplantısı’nda, Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatı Geleneği’nin, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınması güzel bir tesadüf olduğu aktarıldı.

    “Nasrettin Hoca’mızın mezar taşını ilçemiz Sivrihisar’da ilk defa medyayla paylaşıyoruz”

    1 metre 47 santimetre uzunluğundaki Nasrettin Hoca’nın sandukası Sivrihisar Belediyesi binasında hazırlanan alanda basına tanıtıldı. Etkinlikte konuşan Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, “Nasrettin Hoca’mızın mezar taşını ilçemiz Sivrihisar’da ilk defa medyayla paylaşıyoruz. Nasrettin Hoca’mızın fıkra anlatım geleneğinin UNESCO tarafından tescillenmesi ve UNESCO miras listesine girmesini de bugün burada sizlerle paylaşıyoruz. Bu durum, Nasrettin Hoca’mızın anlatı ve söylemlerinin geleceğe aktarılması için büyük bir gelişim oldu. Nasrettin Hoca’mızı tüm dünya zaten tanıyor. UNESCO sayesinde tekrardan tüm dünyayla paylaşmış ve tescillemiş olduk. Mezar taşı sandukamız, belediyemizin içerisinde, güzel bir köşede tüm ziyaretçilerimiz için sergilenecektir. Gelen misafirlerimizi taş sandukayla en iyi şekilde buluşturmuş olacağız” dedi.

    “Filolojik incelemeler neticesinde bu taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz”

    Platforma üzerindeki mezar taşının üzerindeki yazıları okuyan Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum, çalışmalar ve süreç hakkında şöyle konuştu;
    “Bu taştaki yazı stili bize Selçuklu mezarlıklarındaki yazı stilini gösteriyor, bire bir tutuyorlar. Bunun da en güzel örnekleri Ahlat’tadır. Ahlat’ta da bu şekilde taş lahitler vardır ve yazı stilleri karşılaştırılabilir. Yontulmuş bir taş lahitler karşı karşıyayız. Bu taşın en büyük özelliği bize Selçuki olduğunu gösteriyor. Nasreddin Hoca’nın ölüm tarihinin 1280’ler olduğunu bildiğimize göre, elimizdeki taş 738 yıllık bir taş. Bunun üzerinde yaptığımız filolojik incelemeler neticesinde bu taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Taşın üstünde şu yazmaktadır; “Sahib-ü hazel Kabr-ü El Muhtaç İlarahmetullah” diğer tarafta ise “Nasreddün Hace Nusrat İbn-i Şemsettün Baba” yazıyor. Bu taşın üzerinde ayrıca Nasreddin Hoca’nın babasının ismini de bize veriyoruz. Şemseddin baba olduğunu bu taş dolayasıyla anlamış oluyoruz. Sonuç olarak biz bu ailenin kesin olarak Sivrihisar’a ait olduğunu filolojik mukayese usulü ile ulaşmış oluyoruz. Bütün kamuoyuna hayırlı olmasını diliyorum.”

    “Olması gereken buydu, geç kalınmış bir olaydı”

    Sivrihisar Belediye bünyesinde Nasrettin Hoca’yı canlandıran Ömer Özgeneci ise UNESCO’nun Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatı Geleneği’nin, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınması hakkında, “Olması gereken buydu, geç kalınmış bir olaydı zaten. Neden derseniz, ben tüm dünyaya mâl olmuş bir insanım. Nasrettin Hoca’nın fikirleri, düşünceleri sizin için fıkra, benim için yaşadıklarım. Herkesin, özellikle çocuklarım beyinlerine, gönüllerine işlemem için, tüm dünyaya bunu anlatabilmem için bu olay çok önemli bir olaydı. Tabii ki hoşnutum, tabii ki çok memnunum. Elimden geldiğince, sağlığım el verdiğince Nasrettin Hoca’yı canlandırmaya devam edeceğim” diye konuştu.

  • Eskişehir’de feci kaza: 2 ölü 5 yaralı

    Eskişehir’de feci kaza: 2 ölü 5 yaralı

    Kaza, bugün saat 11.30 sularında Seyitgazi İlçesi’ne bağlı Büyükdere Mahallesi yakınlarında meydana geldi.

    19 yaşındaki Yakup Efe Sarı’nın kullandığı 10 F 6761 plakalı otomobil ile Onur Cihan’ın kullandığı hafif ticari araç çarpıştı. Yol üzerindeki bir kavşakta meydana gelen kaza sonucu, 10 F 6761 plakalı otomobilin ön koltuğunda yolcu olarak bulunan polis memuru Ercan Sarı olay yerinde hayatını kaybetti. Otomobilin sürücüsü olan 19 yaşındaki oğlu Yakup Efe Sarı, arka koltukta yolcu olarak bulunan eşi Zeynep Sarı ile kızı Elif Zeycan Sarı yaralandı. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Sarı ailesinin fertleri tedavi altına alındı.

    Eskişehir Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alınan Yakup Efe Sarı, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırılan anne Zeynep Sarı ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan kız kardeş Elif Zeynep Sarı’nın tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Olay yerinde hayatını kaybeden polis memuru baba Ercan Sarı’nın cenazesi, otopsisi yapılmak üzere Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü.
    Kazadan yaralı olarak kurtulan hafif ticari aracın sürücüsü Onur Cihan ise Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

    Kazayla ilgili Seyitgazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince çalışma başlatıldığı öğrenildi.

  • Eskişehir’de terör propagandası yapan 8 kişiye gözaltı

    Eskişehir’de terör propagandası yapan 8 kişiye gözaltı

    Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyine düzenlediği Pençe Kılıç Hava Harekatı’nı protesto etmek amacıyla Gültepe Mahallesi’nde izinsiz gösteri düzenleyen ve terör örgütü lehine slogan atan kişilerin yakalanmasına yönelik operasyon düzenledi.

    Terör örgütünün talimatları doğrultusunda propaganda yapan ve yapılan askeri operasyonları protesto eden, aynı zamanda terör örgütüne zemin oluşturarak eylem ve etkinlik arayışı içerisinde olan ve haklarında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı kararı alınan 8 şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

  • Eskişehir’de eğlence mekanında kavga: 4 yaralı, 5 gözaltı

    Eskişehir’de eğlence mekanında kavga: 4 yaralı, 5 gözaltı

    Hoşnudiye Mahallesi Vural Sokak’ta bulunan bir eğlence mekanında dün akşam saatlerinde iki grup arasında kavga çıktı.

    Büyüyen kavga mekanın dışına taşarak sokakta devam etti. Tarafların acımasızca tekmeler ve yumruklar ile birbirine saldırdığı kavga ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerince sona erdi. Tarafların güçlükle sakinleştirildiği olayda 4 kişi darp edilerek yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince çeşitli hastanelere kaldırıldı. Olayla ilgili emniyet mensupları tarafından başlatılan çalışmalar sonucu yakalanan 5 şüphelinin işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

    Bayıltana kadar dövdüler

    Olayın olduğu yerde ikamet eden bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıyan kavgada tarafların acımasızca birbirlerine saldırdıkları görüldü. Tekmelerin ve yumrukların havada uçtuğu olayda, bir kişi aldığı darbeler sonucu yere yığıldı. Baş bölgesi dahil vücudunun çeşitli yerlerine defalarca tekme ve yumruk atılan şahıs, yerden kalkamadı. Ayrı bir yerde birbirine saldıran grup ise çevreden buldukları çeşitli kasa kutu gibi malzemeleri birbirine fırlattı.