Kategori: Gaziantep

  • “Çocuklarınızı kış hastalıklarından koruyun”

    “Çocuklarınızı kış hastalıklarından koruyun”

    Kış aylarında artış gösteren hastalıklar en çok çocukları etkiliyor. Kapalı ve kalabalık mekanlarda daha fazla vakit geçirmek, okul ve kreş ortamı gibi etkenler çocukların daha sık hastalanmasına neden oluyor. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Ayas, kış aylarında çocukları hastalıklardan korumak için neler yapılması gerektiği hakkında şu bilgileri verdi:

    “Havaların soğuması ile birlikte özellikle çocuklar hassas olan yapıları nedeniyle hasta olmaya daha çok meyilli. Kışla beraber kapalı, kalabalık alanlarda geçirilen vakit arttıkça hastalıkların bulaşması da kolaylaşır. Açık alanda mikropların çocukları bulması zorken kapalı alanlarda çok kolaydır. Çocuk yoğunluğunun yüksek olduğu tüm kapalı mekanlar, oyun gurupları, yuva ve okullar, hijyeni yeterince iyi sağlanmayan, iyi havalanmayan oyun, parti alanları, alışveriş mekanları da hastalık kapmak için yeterli imkanı sunar. Özellikle kış aylarında çoğalan ve dört bir yanda kol gezen bakteriler ve virüsler, kalabalık ve sık havalandırılmayan ortamlarda yayılır. Kreş ve okullarda geçirilen vakit de enfeksiyonların yayılması için zemin oluşturur.”

    “Tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olur “

    Dr. Ayas, “Tehlikeli olan hastalıkların başında grip geliyor. Hastalık öksürük ve aksırıkları ile havaya yayılan salgıların solunması yoluyla bulaşıyor. Birkaç günlük kuluçka döneminin ardından ise ani başlayan ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas ve vücut ağrısı, halsizlik, burun akıntısı ve öksürük belirtileri ile ortaya çıkıyor. Bu hastalık birçok kişi tarafından önemsenmiyor ancak dikkat edilmediğinde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Enfeksiyon, ilerlerse ve iyi tedavi edilmezse larenjit, farenjit, bronşit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebiliyor. Daha ilerlerse zatürre, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden hastalıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu hastalıkta erken önlem alınması gerekiyor. Gerekli tedavinin ardından yakınmalar yaklaşık 1 haftada geçiyor, öksürük ise diğer belirtiler kaybolduktan sonra 1 hafta daha sürebiliyor. Tedavide çocuğun dinlenmesi ve bol sıvı alması önemli. Akciğerlere ait hava yollarının iltihaplanmasıyla oluşan bronşit de, özellikle sonbahar ve kış aylarında çocukları tehdit ediyor. Öksürükle bulaşan ve tedavisi eksik kalan gribin zemin hazırladığı bronşitin belirtileri arasında çocuklarda yoğun balgam, hırıltılı ve sık solunum, öksürük nöbetleri yer alıyor. Uzayan öksürüklerle kendini gösteren zatürrenin belirtileri arasında ise ateş, titreme, üşüme, terleme, öksürük, balgam, göğüs / sırt ağrısı, hızlı nefes alıp verme, göğüste hırıltı, nefes alıp verirken göğüs duvarında içe çekilmeler, kusma, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, gibi belirtiler görülüyor. Soğuk havalar pek çok hastalığın oluşumuna zemin hazırlarken, özellikle orta kulak iltihabı da bu dönemde sağlığı olumsuz etkileyen hastalıklar arasında yer alıyor. Bu hastalık, ateş, işitme problemleri ve kulak akıntısı ile kendini gösteriyor. Hastalıklar erken tanı, tedavi ve düzenli takip ile kontrol altına alınabilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde ise yayıldıkları bölgeye göre ciddi sağlık problemlerine yol açabilir” dedi.

    Ailelerin alacakları basit önlemlerle çocuklarını hastalıklardan koruyabileceğini dile getiren Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayas, “Gerekli önlemler alındığı takdirde hastalıktan korunmak mümkün. Çocukların soğuk nedeniyle enfeksiyon kapma riski artar. Ancak sırf bu nedenle terlemelerine neden olacak kalın kıyafetlerden de kaçınılmalıdır. Ailelerin çocuklarını giydirirken aşırı üşütmek ya da aşırı terletmemeye özen göstermeleri gerekmektedir. Hijyen şartlarının iyi olmadığı yerlerde enfeksiyonlar hızlı yayılmaktadır. Bu nedenle ailelerin temizlik kuralları konusunda çocuklarını eğitmesi de önemlidir. Çocuklar yorgun ve uykusuz olduklarında vücut dirençleri de düşerek daha kolay hastalanabilirler. Bu nedenle çocuklarda uyku düzeni özellikle kış aylarında daha da önem kazanmaktadır. Tüm gün okulda efor harcayan çocukların uykusu kadar dinlenmelerine ve dengeli beslenmesine de dikkat edilmeli. Çocukların bulunduğu odalar sık sık havalandırılmalı, aileler çocuklarını kirli havadan ve sigara dumanından uzak tutmalılar“diye konuştu.

  • Gaziantep’te kestane sezonu başladı

    Gaziantep’te kestane sezonu başladı

    Kestane sezonu Gaziantep’te başladı. Kestane satıcısı Atilla Durur, kış aylarının gelmesiyle kestaneye olan talebin arttığını söyledi. Durur, “Havalar soğuduğu zaman ve sobalar kurulduğun da Gaziantepli vatandaşların vazgeçilmezi diyebilirim. Yeni yılda herkes evde olduğu için eşiyle dostuyla kestaneyi tercih ediyor. Havalar daha da soğuduğu zaman kestaneye olan talep daha da fazla olacak” dedi.

    “Haşlayarak ya da fırınlayarak pişiriyor”

    Vatandaşların evlerinde kestaneyi nasıl pişirdiklerini anlatan Durur, “Bazı vatandaşlar, kestaneyi evlerinde haşlayarak ya da fırınlayarak pişiriyor. Bazıları ise soba üzerinde pişirerek keyif yapmaktadır” şeklinde konuştu.
    Durur, Gaziantep’te kestane fiyatlarının ise ortalama 250 TL ile 300 TL arasında değiştiğini söyledi.

    “Kestane çok faydalı”

    Gaziantep’te kestane satan Mustafa Milli ise kestanenin sağlığa faydalı olduğunu belirterek, “Kestane tüketimi çok faydalı organik ve doğal bir şekilde yetişiyor. Kimyasal bir şey yok içinde bu yüzden de bol bol tüketin” ifadelerini kullandı.

    “100 gram bile olsa alıyoruz”

    Fiyat ne kadar yüksek olursa olsun kestane yemekten vazgeçmeyeceğini söyleyen Behçet Altınbaş, “Fiyatlar yüksek olduğu için çok alamıyoruz. Ama Kestaneyi çok sevdiğimiz için yarım 100 gram bile olsa alıyoruz. Vitaminli bir yiyecek olduğu için tüketiyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Sofraların vazgeçilmez lezzeti

    Sofraların vazgeçilmez lezzeti

    Gaziantep turşusunun faydalarının saymakla bitmediğini, en önemli özelliğinin ise acı biberlerde bulunan C vitamini olduğunu söyleyen turşu satıcısı Atilla Duru, “Gaziantep’te ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen acı biberler, turşunun hem rengini hem de tadını belirliyor” dedi.

    “Herkes kendi evinde mutlaka turşu yapar”

    Gaziantep’te turşu satıcısı Atilla Duru, çok çeşitli turşuların bulunduğunu söyledi. Duru, eylül ve ekim aylarının turşu zamanı olduğunu belirterek, “Bu aylarda herkes kendi evinde mutlaka turşu yapar. Yapamıyorsa hazır bir şekilde alır. Biz de bu talebe göre turşularımızı hazırlıyoruz. Süs biberi, tombul acı biber, domates, cin biberi turşusu, ezme turşu, kornişon, acı sos turşusu, acur, Antep biberi, lahana ve sarımsak turşusu gibi çok çeşitli turşularımız var. Her damak tadına uygun turşu bulabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.

    “Kış aylarında soğuk algınlığına iyi gelir”

    Turşunun sağlığa da faydalı olduğunu belirten Duru, “Turşu, bağışıklık sistemini güçlendirir, ayrıca turşu suyu da çok faydalıdır. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığına iyi gelir. Turşu suyu, boğaz ağrısına ve öksürüğe de iyi gelir” ifadelerini kullandı.

    “Püf nokta küçük olmasıdır”

    Turşunun yapılışı ve lezzeti ve püf noktalarına değinen Atilla Duru, “Acurlar küçük olmak şartıyla toplanır. Biberlerin de aynı şekilde küçük olanları ayrılır. Püf nokta sebzelerin küçük olmasıdır. Bidonun içine, biber, sarımsak ve turşu olacak diğer malzemeler konulur. Daha sonra turşu suyuna konulacak tuz, sirke ve limon tuzu ayarı yapılır. Belli bir süre olması için beklenir. Daha sonra bidonlara basılan turşu yemeklerin yanında tüketilir” şeklinde konuştu.

    “Daha çok yurt dışına satışımız var”

    Yurt dışına ve çevre illere de satış yaptıklarını aktaran Duru, “Daha çok yurt dışına satışımız var. En çok satış yaptığımız ülkeler ise Almanya ve Hollanda’dır. Çevre illerden satış yaptığımız iller ise şu şekilde; İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa ve Gaziantep’e daha önce gelen kişiler tarafından da talep çok fazla diyebiliriz” ifadelerine yer verdi.
    Fiyatların yüzde 100 artığını söyleyen Duru, “Geçen yıla oranla fiyatlarda yüzde 100 zam var. Bu yıl fiyatlarımız ise 280-300 arasında değişmektedir” diye konuştu.

  • Depremde tüm ailesini kaybetti

    Depremde tüm ailesini kaybetti

    Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinin etkilediği hayatlardan biri de 12 yaşındaki Abdulkadir Gökkaya oldu. Abdulkadir Gökkaya, depremde ailesini, 3 kardeşini, birçok yakınını kaybettiği gibi aynı zamanda 3 gün kaldığı enkaz altında bir de bacağını kaybetti. Enkazın altından sağ kurtarılan Gökkaya’nın kangren olan bacağı hastanede ampute edildi. Uzun süre hastanede tedavinin ardından harekete geçen İrade Adımları Derneği, Gökkaya için uygun protez bacak yaptı. Abdulkadir Gökkaya, takılan protezle 7 ay sonra tekrar yürüyerek eğitim hayatına başladı.

    “Enkaz altında kalarak da sağ dizin altından uzvunu kaybetti”

    İrade Adımları Derneği Gaziantep Şubesi’nde görevli Ortez ve Protez Teknikeri Ezgi Sonar, “6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremde, Gaziantep’te bulunan ben ve diğer çalışma arkadaşlarım bizzat etkilendik. Deprem bölgelerine giderek uzuvlarını kaybeden insanların yaralarına bir nebze de olsa merhem olmak istedik. Zorlu da olsa onlara ulaştık. Onlardan biri de 12 yaşlarında olan ve Nurdağı’nda yaşayan Abdulkadir Gökkaya. Abdulkadir bu depremde ebeveynlerini ve enkaz altında kalarak da sağ dizin altından uzvunu kaybetti. Amcasının oğlunun kucağında merkeze utangaç ve umutsuz gelişinden ne kadar etkilensek de merkezden daha umutlu ve güler yüzle göndermenin gururunu bütün ekip arkadaşlarıyla yaşadık” dedi.

    “Başlarda yürüyeceğine dair inancı yoktu, fakat okula gitmek istiyordu”

    Abdulkadir’in tekrar yürüyebileceğinde umudunun olmadığını hatırlatan Sonar, “Başlarda yürüyeceğine dair inancı yoktu, fakat okula gitmek istiyordu. Sağ diz altından ampute ve sol ayakta da düşük ayak vardı. Ayrıca uzuv kaybından sonra psikolojik sebepli fantom hissi ve ekstroseptif algı, dokunma basınç karıncalanma kaşıntı gibi hisleri mevcuttu. Bu psikolojik ve fizyolojik etkenleri fizik tedavi ve psikolojik yardımla atlatıp protez işlemlerine başladık. Öncelikle Abdulkadir için en uygun olan pasif vakum sistem protezini seçtik. Abdulkadir’in gözlerindeki o ilk ışığı görmüş olduk. Bir haftanın sonunda merkezimize protezine adaptasyon sağlamış ve daha mutlu şekilde geldi. Protezinin daha sağlam hafif ve konforlu olması için karbon malzemeler kullandık. Son olarak da sekteye uğramamış bacağından ölçüler alıp protezi için kozmetik uygulaması yapıp bacak görünümü verdik. Son denemelerini yapıp onu daha umutlu ve daha güçlü adımlarla gönderdik” diye konuştu.

    “Enkazın altında 3 gün kaldım”

    Nurdağı’ndaki evlerinde depremde enkaz altında 3 gün kalan 12 yaşındaki Abdulkadir Gökkaya, “6 Şubat depreminde ayağımı kaybettim. Nurdağılıyım, enkazın altında 3 gün kaldım. Ailemi kaybettim, amcam ile yaşıyorum. İrade Adımları Derneği’nden ilk protezimi kullandım. Bu protezle okula gidiyorum geliyorum. Galeri var, galeriye gidiyorum ara sıra. Yeni açılan bir hastane vardı. Enkaz altında ayağım kangren olmuştu. Gaziantep Doktor Ersin Arslan Hastanesi’nde aldılar ayağımı. O yüzden üstten ampute ettiler” diyerek, hastanede yaşadıklarını anlattı.

    Depremde tüm ailesini kaybetti

    Protez bacağa kavuşmanın sevincini yaşayan Abdulkadir Gökkaya, “Çok güzel bir his. Yani yedi ay yürüyemiyorsun, adım atıyorsun. Ben depremde tüm ailemi kaybettim. Dört kardeştik ve ben tek kaldım. Enkazın altında 3 gün kaldım. Üç gün kötü geçti. Enkazın altında çok susamıştım. Dişimle ısıra ısıra dudağımı patlatmıştım, oradan kanımı içmiştim. Duvarın köşelerine yapılan kartonpiyeri yemiştim” diyerek enkaz altında yaşadıklarını anlattı.

  • Hatalı basımı satışa çıkardı

    Hatalı basımı satışa çıkardı

    Gaziantep’te yaşayan Halil Taş, 20 yıl önce İstanbul’da gittiği döviz bürosunda bir yüzü basılmayan hatalı 100 dolar buldu. 100 dolarlık banknotu önce sahte zanneden Taş, parayı bulduğu döviz bürosu da dahil birçok dövizcide para sayma makinesinden geçirttiği paranın orijinal olduğunu ve hatalı basım olduğunu anladı. Paranın sahte olmadığını söyleyen 64 yaşındaki Halil Taş, 20 yıl önce bulduğu hatalı dolar için bin dolar teklif aldığını, parayı isteyen kişilerin inceleyebileceğini ve ilgilenen koleksiyonculara satabileceklerini söyledi.

    “Makinelerden sağlam olarak geçti”

    Halil Taş, “İstanbul’da döviz bürosunda destelerin arasından çıktı. O zaman kimse almayınca ben aldım ve sakladım. 20 yıldır bende. Paranın gerçek olup olmadığını öğrenmek için İstanbul’da ve Gaziantep’te döviz bürolarında test ettik ve makinelerden sağlam olarak geçti” dedi.
    Taş, “ABD Merkez Bankası yetkililerinin açıklamasına göre yanlış basılmış ve bir tanesi de bende. Bu paranın en önemli özelliği ise bir tarafının olup, bir tarafının hiç basılmamış olması. ABD Merkez Bankası’nın hatalı bastığı bir paradır” ifadelerini kullandı.

    “Değeri verilirse satmayı düşünüyorum”

    Parayı değerini verirlerse ilgilenen antikacı ve koleksiyonculara satacağını aktaran Taş, “Ben bu zamana kadar hiçbir yerde değerlendirmedim. Şu anda ise Türkiye’de sadece bende olduğunu düşünüyorum. 20 yıl önce bu para için bin dolar teklif aldım ve daha değerli olacağını düşündüğüm için vermedim. Sakladım ve değerini kim verirse ona satacağım. Belki 30, belki 50, belki 100 bin dolar ediyordur. Bunu inceleyen kişiler değerini verirse satmayı düşünüyorum” diye konuştu.

  • Kış aylarının özel yemeği: Şiveydiz

    Kış aylarının özel yemeği: Şiveydiz

    Eşsiz mutfak kültürüyle dünyada ön plana çıkan Gaziantep’te kış mevsimlerinin vazgeçilmez yemeklerinden olan şiveydiz sofralarda yerini almaya başladı. Bir yandan damaklarda eşsiz tat bırakan diğer yandan ise gribal enfeksiyonlara karşı doğal ilaç olarak bilinen şiveydiz vatandaşlar tarafından sık sık tüketiliyor. Sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmezi olan şiveydiz, ilk kez tadan turistlerin ise ilgisini çekmeye devam ediyor.

    “Gaziantep için özel bir yemektir”

    Şiveydiz yemeğinin Gaziantep kültüründe özel bir yeri olduğunu söyleyen Ünlü Şef Doğa Çitçi, “Şiveydiz genellikle kış aylarında ve sonbahar aylarında haftada bir kez Gaziantep evlerinde yapılır. Dolayısıyla Gaziantep için özel bir yemektir. Taze sarımsağın ve taze soğanın kullanıldığı yoğurtlu bir yemektir. Bu yörede yoğurtlu yemekler meşhur olduğu için sağlık yönünden de nitelikli ve ayrıcalıklıdır” dedi.

    “Şiveydiz doğal antibiyotiktir”

    Doğal antibiyotik olduğu için herkesin rahatlıkla tüketebileceğini ve gribal enfeksiyonlara iyi geldiğini aktaran Çitçi, “Şiveydiz doğal antibiyotiktir. İçerisinde sarımsak ve soğan olduğu için gribal enfeksiyonlara iyi geliyor. Gelen misafirlerimizde kış aylarının gelmesiyle talep etmeye başlıyor. Mutfak Sanatları Merkezi’ne geldiklerinde ise tadabiliyorlar. Şiveydiz yemeğinin püf noktalarından bahsederken öncelikle Gaziantep yemeği Gaziantep ürünleriyle olur. Yemekte kullandığımız sarımsak Araban’da üretiliyor. Kendi köy yoğurdumuzu ve süzmemizi kullanıyoruz. Yanı sıra içerisinde sadeyağ ve zeytinyağı kullanıyoruz. Tüm ürünlerimiz kendi ürettiğimiz Gaziantep’e has ürünler” ifadelerine yer verdi.

    “Unutulmaya yüz tutmuş yemekleri geleceğe aktarıyoruz”

    Unutulmaya yüz tutmuş yemekleri gün yüzüne çıkardıklarını ve geleceğe aktardıklarını söyleyen Çitçi, “Mutfak Sanatları Merkezinin en büyük misyonu geçmişten gelen Gaziantep yemeklerini gelecek nesillere nakletmek. O yüzden burada Gaziantep’in unutulmaya yüz tutmuş yemekleri ve gündemde olan yemekleri her zaman işleniyor ve yapılıyor. Gelen misafirlerde zaten bunu bilerek geliyor” şeklinde konuştu.

    “Hayatımda böyle yemek yememiştim diyenler oluyor”

    Yemeği bilmeyen insanlar tattıklarında içerisinde kullanılan malzemelerden dolayı şaşırdıklarını dile getiren Çitçi, “Şiveydiz yemeğini bilmeyenler yemeği tattıklarında büyük bir sürprizle karşılaşıyor. Şiveydiz ismini ilk başta duydukları zaman alımlı geliyor ve yemeğin tadını keşfettikten sonra hayatımda böyle yemek yememiştim diyenler oluyor. Yoğurdun pişirilmesi, taze soğan ve taze sarımsağın o yemeğin içerisinde olması yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kısacası gelen misafirlerimizin tepkileri çok iyi” diye konuştu.

  • Cinsel istismar firarisi yakalandı

    Cinsel istismar firarisi yakalandı

    Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, çeşitli suçlardan ceza almış ancak bu güne kadar firar durumunda olan ve güvenlik açısından risk teşkil eden şahısların yakalanmasına yönelik başlatılan çember operasyonu hız kesmeden devam ediyor.

    Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen titiz planlama ve takip çalışmaları sonucunda, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hakkında 23 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve 7 yıldır firari durumda olan şüpheli şahıs Şehitkamil ilçesinde yakalandı.

    Şüpheli şahıs, sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

  • Elektrikli bisiklet ve oto hırsızı yakalandı

    Elektrikli bisiklet ve oto hırsızı yakalandı

    Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü, son zamanlarda artan elektrikli bisiklet ve oto hırsızlığı olaylarını aydınlatmak için çalışma başlattı. Yapılan araştırmalar sonucunda, farklı tarihlerde meydana gelen 5 elektrikli bisiklet, 1 oto hırsızlığı olaylarını gerçekleştiren ve yolda bulduğu başkasına ait kayıp kredi kartından harcama yaptığı tespit edilen şüpheli gözaltına alındı.

    Şüphelinin hırsızlık yaptığı anlar ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Şüphelinin üzerinden çıkan çalıntı malzemeler ve kredi kartı emniyete teslim edildi.

    Gözaltına alınan şüpheli hakkında yasal işlem başlatıldı.

  • 24 Kasım’a özel çiçek dağıtımı

    24 Kasım’a özel çiçek dağıtımı

    Kent Estetiği ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı tarafından özel üretim ile baskılı saksılarda hazırlanan kasımpatı çiçekleri, toplamda 150 okuldaki 3 bin öğretmene dağıtıldı.

    Büyükşehir Belediyesi eğitim şehri Gaziantep’in öğretmenlerinin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü çeşitli etkinliklerle kutlamaya devam ediyor.

  • “Çocuklarımız, öğretmenlerimize emanet”

    “Çocuklarımız, öğretmenlerimize emanet”

    24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Şehitkamil Belediyesine bağlı aile merkezlerinde ve kütüphanelerde görevli öğretmenler, Dülük Tabiat Parkı içerisindeki Göl Kafe Restoran’da Şehitkamil Belediyesinin misafiri oldular. Programa, Şehitkamil Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı, Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı, Şehitkamil Belediye Başkan Yardımcıları Ceyda Gürsel, Fatih Ermeydan ve öğretmenler katıldılar.

    “Amacımız, milletimize hizmet etmek”

    Programdaki öğretmenlere hitaben konuşan Şehitkamil Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı, “Bu iş, ekip işi. Yaptığınız iş arkadaşlar lütfen önemseyin. Branşınız ne olursa olsun, Bazen bir çocuğa dokunan beden eğitimi öğretmenidir, bazen resim öğretmenidir, bazen matematik öğretmeni öğretmenidir. Branşlar arasında biz hiçbir zaman ayrım yapmadık, yapamayız, yapmamalıyız. Sizler de yaptığınız işte lütfen hiç bir zaman önemli, önemsiz demeyin. Her şeyi önemseyin, bütün ayrıntısına kadar hâkim olun. Çocuklarımız, öğretmenlerimize emanet. Öğretmenlerimizin çocukları da meslektaşlarına emanet. Hep beraber, birlikte inşallah asıl meselemiz olan eğitim işini belli bir noktaya getireceğiz. Ben, organizasyon için Belediyemize, Belediye Başkanımıza, Başkan Yardımcılarımıza, buradaki arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Sizlerin de Öğretmenler Gününüz kutlu olsun” şeklinde konuştu.

    “Projelerimizin tamamı geleneksel hale getirdik”

    Programdaki öğretmenlere hitaben konuşan Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı, “Ben öncelikle huzurlarımızda Sayın Kaymakamımın huzurunda Şehitkamil Belediye Başkanımız Sayın Rıdvan Fadıloğlu’na ve ekibine, eğitim alanında her konuda her zaman bizimle beraber olduğu için kurumlar arası iş birliğine en üst düzeyde değer verdiği için teşekkür etmek istiyorum. Teşekkür ediyorum, İyi ki var Başkanımız. Değeri Başkanımız, göreve başladığı günden itibaren ilçemizde kurumlar arası gerçekten müthiş bir iş birliği de yaparak her konuda Türkiye’ye örnek olabilecek birçok proje yaptık. Bu projelerimizin tamamı geleneksel hale getirdik. Hala devam ediyor ve birçok şehir de bizden örnek alarak uygulamaya çalışıyorlar. Bize, her zaman destek veren başta Sayın Kaymakamım olmak üzere Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” diye konuştu.