Kategori: Gaziantep

  • 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı

    24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı

    Prof. Dr. Dağlı, “Öğretmen, yolumuzu aydınlatan rehber ve geleceği inşa eden mimardır” dedi.

    Öğretmenliğin, dünyanın en kutsal mesleklerinden olduğunun altını çizen Prof. Dr. Dağlı, “Bu meslek emek, sabır, fedakârlık ve hoşgörünün en yüksek anlamda sergilendiği yüce bir görevdir.” ifadelerini kullandı.

    “Vatan ve bağımsızlık uğruna yıllarca süren savaş dönemlerinde dahi Aziz Milletimiz eğitime büyük önem vermiş, nice öğretmenlerimiz, tüm zor şartlara rağmen yolumuzu aydınlatmaya devam etmiştir” diyen Prof. Dr. Dağlı, mesajında şu görüşlere yer verdi:

    “Bugün de aynı inanç ve azimle görevini yerine getirmeye devam eden öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasının, ancak iyi eğitim almış bireylerin yetişmesiyle sağlanabileceğinin bilincindeyiz. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır’ sözünden de aldığımız ilhamla aklın ve bilimin rehberliğinde geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi, bilgi üretebilen, ürettiği bilgiyi toplum yararına kullanabilen, bilgili, donanımlı, kişilik sahibi ve kendine güvenen bireyler olarak yetiştirmek en büyük amacımızdır. Bu vesileyle Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vefat eden tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, geleceğin genç neferlerinin yetişmesine katkı sunarak bu onurlu mesleğe gönül veren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.”

  • Büyükşehirden “Randevum Var” projesi

    Büyükşehirden “Randevum Var” projesi

    Vatandaş memnuniyeti ve sonuç odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden Gaziantep Büyükşehir, “Randevum Var” projesiyle daha önce hizmet başvurusunda bulunan kişileri evlerinde ya da iş yerlerinde ziyaret ederek, memnuniyet taraması yapıyor. Ekipler, taleplerin çözüme kavuştuğunu yerinde görüp, hizmet hakkındaki görüşleri karşılıklı sohbet ortamında öğreniyor.

    GBB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na bağlı Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğünce hayata geçirilen proje çerçevesinde taleplerin somutlaştığı noktalarda yapılan inceleme ve ziyaretlerin yanı sıra vatandaşların yeni taleplerini de dinleniyor. Aciliyet sırasına göre notlarını alan ekipler, ilgili bölgelerdeki planlamalar için saha etütlerini gerçekleştirerek, istekleri hızlıca yerine getirmeyi hedefliyor.

    Bölge bölge gezen ekipler, sahadaki mesaileri esnasında bir araya geldiği vatandaşlara belediyenin hizmetleri hakkında bilgi de veriyor. Bu doğrultuda hayata geçirilen bir dizi proje hakkında bilgi sahibi olan kişiler, sunulan hizmetleri daha bilinçli ve zamanında kullanma imkanına erişiyor.

  • Gaziantep’te obruğa düşen ineği itfaiye kurtardı

    Gaziantep’te obruğa düşen ineği itfaiye kurtardı

    Olay, İslahiye ilçesi kırsal Koçcagız Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Özkan isimli besiciye ait inek, merada otladığı sırada 6 Şubat depremlerinden sonra oluştuğu öğrenilen yaklaşık 10 metre derinliğindeki obruğa düştü. İneğin düştüğünü fark eden vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, halatla bağladıkları ineği iş makinesi yardımıyla yaklaşık bir saat süren çalışmanın ardından düştüğü obruktan çıkardı.

  • Geri dönüşüm fabrikasında yangın

    Geri dönüşüm fabrikasında yangın

    Yangın, sabah saatlerine doğru Küsget Sanayi Sitesinde bulunan bir geri dönüşüm fabrikasında çıktı. İhbar sonrası olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kısa sürede büyüyerek fabrikayı saran yangına müdahale etti.

    Yangın, çok sayıda itfaiye ekibinin müdahalesiyle kontrol altına alındı. Yangının çıktığı fabrikada yer yer söndürme ve soğutma çalışmaları devam ediyor.
    Ölen ya da yaralananın olmadığı yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Kış aylarının vazgeçilmezi cevizli sucuk

    Kış aylarının vazgeçilmezi cevizli sucuk

    Bu tatlılar, hem besleyici hem de enerji verici olması nedeniyle kış aylarında tüketimi artıyor. Gaziantep’te bu ürünleri satan Murat Demirkurt, kışın gelmesiyle birlikte satışlarının yüzde 50 oranında arttığını söyledi. Demirkurt, bu tatlıların kilosunun 200 ila 250 lira arasında değiştiğini, vatandaşların da bu lezzetleri tercih ettiğini ifade etti.

    “Annelerin çocukları için vazgeçilmeziydi”

    Cevizli sucuğa olan talebin Gaziantep’te çok fazla olduğunu belirten Demirkurt, “Gaziantep’in kültürünü ve tatlarını yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Cevizli sucuk ve muska bizim en çok talep gören ürünlerimiz. Gaziantep’in coğrafi özelliğinden dolayı burada üzüm yetişiyor. Üzümle beraberde geçmişten gelen kışlık lezzetler var. Bunların en başında cevizli sucuk geliyor. Çok fazla talep var. Muska dediğimiz içi fıstıklı pestil çok fazla tüketiliyor. Talebin çok olmasının nedeni ise bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Önceden anneler çocuklarına okula giderken beslenme çantalarına bu ürünleri koyardı. Günümüzde bu gelenek maalesef ki artık yok denilecek kadar az” dedi.

    “Sadece müstakil evlerde yapılır”

    Günümüzde binaların yaygınlaşmasıyla evde üretimin azaldığını söyleyen Demirkurt, “Binalar bu kadar çok değilken Gaziantep’te hemen hemen her evde yapılan pestil ve muska günümüzde maalesef ki sadece müstakil evlerde ve köy evlerinde yapılmakta. Bu nedenle ise hazır şekilde satılan ürünlere talep fazla” ifadelerini kullandı.

    “Kadınlara destek olduğumuz için çok mutluyuz”

    Kadın girişimciliğine önem verdiklerini de belirten Demirkurt, “Cevizli sucuk, pestil ve muska üretimini yapanlar kadınlar. Bu üretimler kadınlara destek oluyor. Kadınlar bu sayede para kazanmış oluyor. Bizde kadınlara destek olduğumuz için çok mutluyuz” diye konuştu.

  • Sofraların vazgeçilmezi kırılmış yeşil zeytin

    Sofraların vazgeçilmezi kırılmış yeşil zeytin

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da kırılmış yeşil zeytin Gaziantep sofralarında yerini aldı. Gaziantep’te Kale altında kırılmış yeşil zeytin satan Mesut Özdemir, kırılmış zeytinlerin bidonunun 250-300 lira arasında değiştiğini söyledi. Özdemir, “Kırılmış zeytinler, sofralık zeytinlerin en lezzetlisi. Gaziantep’te herkes kırılmış zeytini sever. Biz de zeytinleri kendimiz kırıyoruz. Çekirdekli zeytinin kilosu 80 lira, kırılmış ve temizlenmiş zeytinlerin bidonunun ise 250-300 lira arasında değişiyor. Zeytinin fiyatı yüksek ama talep de çok” dedi.

    “Zeytin ne kadar küçükse yağı o kadar fazla olur”

    Zeytinlerin kalitesinin yağ oranından belli olduğunu belirten Özdemir, “Zeytin ne kadar küçükse yağı o kadar fazla, zeytin ne kadar büyükse yağı o kadar az olur. Müşterilerin bildiği yanlış bir bilgi var. Zeytin ne kadar büyükse yağı o kadar azdır. Küçük zeytin her zaman yağlı olandır. Zeytin, kahvaltıda, börek ve piyaz yapımında çok tüketilir” ifadelerini kullandı.

    “Zeytin az olsa da talep çok”

    Bu sene Gaziantep’te zeytin sezonunun olmadığını söyleyen Özdemir, “Zeytin bu sene yüzde 50 veriyor. Fiyatlar bu yüzden yüksek. Buna rağmen Gaziantepli vatandaşların vazgeçilmezi yeşil zeytindir. İki bidon alamıyorsa bile bir bidon mutlaka alır” dedi.
    Fıstık toplayan işçi bulmakta zorlanıldığını aktran Özdemir, “Günlük çalışan işçiler verilen paradan memnun değil. Bu yüzden zeytinleri ağaçtan toplayacak işçi de bulamıyoruz” şeklinde konuştu.

    “81 ile satış yapıyoruz”

    Özdemir, 81 ilin hepsine satış yaptıklarını, talebin bu yönde çok fazla ve olumlu geri dönüşler aldıklarını da ekledi.

  • Gaziantep’te göçmen kaçakçılığı operasyonu

    Gaziantep’te göçmen kaçakçılığı operasyonu

    Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 10 Ekim-17 Kasım 2023 tarihleri arasında çok sayıda düzensiz göçmen operasyon yaptı. Gaziantep-Suriye sınır hattı boyunca yapılan göçmen kaçakçılığı operasyonlarında 23 göçmen kaçakçılığı organizatörü ile 198 düzensiz göçmen yakalandı. Operasyonda organizatörlerin göçmen kaçakçılığında kullandığı 14 araç ile 9 cep telefonu da ele geçirildi.

    Operasyon sonucunda yakalanan organizatörlerin 16’sı tutuklanırken, 7’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan, geçici koruma kapsamındaki olan ancak yol izin belgesiz seyahat eden 822 yabancı uyruklu şahsa ise 3 milyon 300 bin 770 TL idari yaptırım uygulandı.

  • Gaziantep’te 41 bin TL değerinde kaçak sigara ele geçirildi

    Gaziantep’te 41 bin TL değerinde kaçak sigara ele geçirildi

    Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde kaçakçılık olayları ile mücadeleye yönelik çalışma yaptı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde İslahiye ilçesinde bir şahsın iş yerinde kaçak sigara olduğu tespit edildi. Piyasa değeri yaklaşık 41 bin 28 TL olan bin 578 paket çeşitli markalarda kaçak sigara ele geçirildi.

    Düzenlenen operasyon sonucu yakalanan 1 şahıs hakkında yasal işlem başlatıldığı öğrenildi.

  • Heimlich manevrası yine hayat kurtardı

    Heimlich manevrası yine hayat kurtardı

    Olay, önceki gün Şehitkamil ilçesi Süleyman Kuranel Caddesi’ndeki telefon ve elektronik tamiratı yapan iş yerinde meydana geldi. İddiaya göre, iş yeri sahibi Faruk Direk, öğle saatlerinde işyerine gelen ve ismi öğrenilemeyen yaşlı adamın yediği simidin soluk borusuna kaçtığını ve nefes almakta zorlandığını fark etti.

    Yaşlı adamı heimlich manevrası ile kurtardı

    Yaşlı adam elleriyle çevresindekilere durumu anlatmaya çalışırken nefes alamadığını fark eden esnaf Faruk Direk, hemen müdahalede bulundu. Direk’in heimlich manevrası sonrası yaşlı adamın soluk borusunu tıkayan simit parçası çıktı. Yaşlı adam ise yapılan manevra ile tekrar nefes alarak hayata tutundu. O anları ise iş yerinin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

    “Heimlich manevrasını uyguladım ve ikinci seferde simidi çıkardığını fark ettim”

    Heimlich manevrası uygulayarak yaşlı adamın kurtarılmasını sağlayan telefon ve elektronik tamiratı yapan Faruk Direk, “Dün bir amcamız içeriye girdi ve sesinde bir tuhaflık vardı. Biz yaşından dolayı gırtlağıyla alakalı bir sorunu olduğunu düşündük. Arkadaşımızdan su istemiş ve suyu verdiğinde hala sesinin aynı olduğunu fark ettik. Tekrar baktığımda ise arkadaşımız sırtına vuruyordu. Dışarıya çıkıp baktığımda elinde simit vardı. Konuşamayıp tekrar sırtına vurmamızı istediğinde boğazında simit kaldığından şüphelendim. Daha sonrasında ilk yardım uygulaması olan heimlich manevrasını uyguladım ve ikinci seferde simidi çıkardığını fark ettim. Daha sonrasında rahatladı ve komple simidi ağzından çıkardı. Biz bu tür olayları çocuklarda çok görüyoruz. Oradan hep aklıma geliyordu. Böyle bir durum illaki hepimizin başına gelebiliyor. Dolayısıyla benim de başıma geleceğini düşünmüştüm ama güzel bir his. Kurtulduktan sonra bize teşekkür etti. Biz daha erken de ulaşabilirdik ama anlamadığımız için fark edemedik. Fakat bu durum kimin başına gelirse gelsin en başta bu ilk yardım müdahalesini yapması gerekiyor. Ben denedim ve gördüm. En azından amcanın sağlığına kavuşması bizi çok mutlu etti” dedi.

    “Böyle durumlar herkesin başına gelebilir”

    Direk, “Bu durumda benim yerimde bilmeyen biri de olabilirdi veya ben burada olmayabilirdim. Sonrasında amca gayet sağlıklıydı. O müdahaleyi yaptık ve ağzından simit çıktığında adamın nefes alabildiğini ve konuşabileceğini anladım. Böyle durumlar herkesin başına gelebilir. İlk yardım çok önemli bir durum. Herkesin bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Benim çalışanlarım benim bu davranışımdan sonra tanıklık ettikleri için kendilerinde de aynı duyarlılığa sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

  • Deprem korkusu soba satışlarını arttırdı

    Deprem korkusu soba satışlarını arttırdı

    Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te havalar soğumaya başladı. Soğuk havaların kendisini hissettirmesinin ardında evlerinde doğal gaz bulunmayan vatandaşlar ise eski tip odun ve kömür sobası almak için çarşı pazara akın etti. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte odun ve kömür sobası satışlarının arttığını ve talebin yoğun olduğunu söyleyen soba satıcısı Bülent Kavas, soba fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 200 arttığını ifade etti.

    Deprem korkusu soba satışlarını arttırdı

    Kavas, özellikle yaşanan asrın felaketi sonrası insanların daha çok bağ evlerinde ve konteynerlerde kalmayı tercih etmesinin de satışlara olumlu yansıdığını ve artışta etkisi olduğunu belirtti. Kavas, yüksek fiyatlar nedeniyle soba tamiri yaptırmak isteyenlerin de yoğun olduğunu ancak soba tamiri yapacak işçi bulmakta zorlandıklarını da belirtti.

    “Depremde herkes sobaya döndü”

    Doğal gaz kullanımı bu kadar yaygınlaşmadan önce sobanın insanlar için çok önemli olduğunu belirten ve hala soba kullanımının azımsanmayacak derecede olduğunu ifade eden Bülent Kavas, deprem sonrası insanların daha çok bağ evlerinde ve konteynerlerde kalmayı tercih etmesinin de satışları yükselttiğini vurguladı. Kavas, “Soba, insanlarda ısınma, ekonomi ve otantik olarak farklı bir duygu uyandırıyor. Depremden dolayı bağ evlerine ve konteynerlere soba talebi çok fazla oldu. Depremde herkes sobaya döndü. Deprem döneminde soba yetiştiremedik. Çevre illerde çok fazla soba sattık. Kahramanmaraş, Hatay gibi deprem bölgelerinde soba talebi çok fazlaydı” dedi.

    Fiyatlarda yüzde 200’lük artış var

    Soba fiyatlarında önceki yıllara göre artış olduğunu da açıklayan Bülent Kavas, “Geçen yıla oranla soba fiyatlarında yüzde 200 civarında artış var. Geçen yıl 500-600 TL arasında değişen soba fiyatları şu an bin TL’den başlıyor. İhtiyaç olduğu için almak istiyor. Havalar da artık iyice soğumaya başladı. İnsanlar da bu nedenle almak zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.

    “Sobacılık mesleği ölüyor”

    Kavas, fiyatlar nedeniyle soba tamiri yapmak isteyenlerin de yoğun olduğunu ancak soba tamiri yapacak işçi bulamadıklarını da belirtti. Kavas, “İşçi sıkıntısı nedeniyle sobacılık mesleği ölüyor. Eleman yetiştiremiyoruz, çünkü çalışmak ve öğrenmek isteyen kimse yok. Müşteriler çok memnun fakat tek çalışınca ancak bu kadar oluyor. Bizler son ustayız diyebilirim. Eleman sıkıntısı çok fazla, eleman yetiştiremezsek bu meslek maalesef ölüyor” ifadelerine yer verdi.

    “Sağlık açısından vazgeçilmezimiz”

    Sobanın vazgeçilmez olduğunu söyleyen ve deprem sonrası bunu daha iyi anladıklarını belirten müşterilerden Abdulkadir Türkoğlu ise, “Soba almamızın sebebi bir nevi deprem korkusu. Depremde doğal gaz kesintisi oldu. Soba da kesilme sıkıntısı yok. Bizi daha güvende hissettiriyor. Sobanın verdiği mutluluğu doğal gaz vermiyor. Sağlık açısından da soba bizim için vazgeçilmezdir. Aynı zamanda eskiye olan özlemi de gidermeye yarıyor. Sobanın verdiği huzur hiçbir şeyde yok” şeklinde konuştu.