Kategori: Gaziantep

  • Ablasına kötü davranan eniştesini öldürdü

    Ablasına kötü davranan eniştesini öldürdü

    Olay, akşam saatlerinde Esenyurt Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Abdurrahman A., aynı mahallede oturdukları eniştesinin evine gitti. Abdurrahman A., eniştesi Ekrem Kurt ile ablasına kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle tartışmaya başladı.

    Tartışmanın kısa süre sonra kavgaya dönüşmesi üzerine Abdurrahman A., av tüfeğiyle eniştesi Ekrem Kurt’a ateş açtı. Ekrem Kurt kanlar içerisinde kalırken, Abdurrahman A. ise olay yerinden kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalesinin ardından Nurdağı Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ekrem Kurt, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Ekrem Kurt’un cenazesi, otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Polis, cinayet şüphelisi Abdurrahman A.’yı suç aleti av tüfeğiyle birlikte yakalayıp, gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

  • Gaziantep’te, günlük 60 ton baklava üretiliyor

    Gaziantep’te, günlük 60 ton baklava üretiliyor

    Gaziantep’in tescilli lezzetlerinin başında gelen baklava, iftar sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Baklava ustaları, ramazan ayında artan talep dolayısıyla yurt içinden ve dışından gelen siparişleri yetiştirmek için humma çalışmalarını sürdürüyor. Sahur vakti tezgahlarının başına geçen ustaların el emeği ile hazırladığı günlük 60 ton baklavanın yarısı, paketlenerek yurt dışına, önemli bölümü de farklı şehirlere uçak ya da otobüs ile ulaştırılıyor.

    30 TON ÜRETİM 2 KATINA ÇIKTI

    Baklava ustası Ömer Çelebioğulları, ramazan ayı dolayısıyla Türkiye ve dünyanın dört bir yanından baklavaya talebin 2 katına çıktığını belirtti. Ramazan öncesi kentte her gün 30 ton baklava üretildiğini kaydeden Çelebioğulları, artan taleple her gün 60 ton baklava üretildiğini, yarısının yurt dışına gönderildiğini dile getirerek, “Ramazan ayına çok yoğun girdik. Gaziantep baklavacılarının günlük üretimleri ortalama 30 ton civarındaydı. Üretim kapasitemiz ramazan ile günlük 60 tona yükseldi. Bu üretimin de yüzde 50’sini yurt dışına özel kargolarımızla ulaştırıyoruz. Üretimimizin geriye kalan kısmının yarısını ise yurt içine gönderiyoruz” dedi.

    AYNI SOFRADA BULUŞULDU, ÜRETİM ARTTI

    Ramazan ayı boyunca siparişlerinin 2 katına çıkma nedenlerinden birinin de pandeminin etkisinin azalması olduğunu kaydeden Ömer Çelebioğluları, “İnsanların iftar sofralarında buluşmaya başlaması ile baklava satışlarında artış oldu. Yurt dışından ve şehir dışından aşırı bir talep var. Pandeminin de etkisi kırılınca insanların hep birlikte sofraya oturmasıyla baklava satışlarımız da arttı” diye konuştu.

    ‘GAZİANTEP’TEN TÜM DÜNYAYI TATLANDIRIYORUZ’

    Gaziantep Baklavacılar Odası Başkanı Abdulkadir Katmerci ise 2 yıldır tüm dünyada etkili olan pandemiden kaynaklı sokağa çıkma ile şehirler ve ülkeler arası seyahat kısıtlaması gibi tedbirlerden dolayı baklava satışlarında düşüş olduğunu söyledi. Bu yıl hem salgının etkisinin azalması hem de kısıtlamaların olmaması ile insanların bir arada vakit geçirdiğini anlatan Katmerci, şehirler ve ülkeler arası ziyaretlerin aktif olmasının baklava satışlarını olumlu etkilediğini belirtti. Katmerci, ramazan ayı içinde üretimin normal zamanlara göre katlandığını ve Gaziantep’ten tüm dünyayı baklava ile tatlandırdıklarını dile getirdi.

  • Duygu Delen davasında gerekçeli karar

    Duygu Delen davasında gerekçeli karar

    Gaziantep’te balkondan şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden Duygu Delen’in ölümüne ilişkin açılan davada yargılanan ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Mehmet Kaplan hakkındaki hükmün gerekçeli kararı hazırlandı. Gaziantep 10 Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Kaplan’a “hakaret” suçundan verdiği 10 bin 800 lira para cezası ile “yağma” suçundan verdiği 10 yıllık hapis cezasının 50 sayfalık gerekçesini tamamladı.

    Beyanlar, keşif ve Adli Tıp Raporları ile delillerin sanığın savunmasını teyit edici nitelikte olması ve sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle “Kasten öldürme” suçundan beraat kararı verildiği aktarılan kararda, sanık Kaplan’ın Duygu Delen’i intihara yönlendirmediği vurgulandı.

    Gerekçeli kararda cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası, sanık savunmaları, Adli Tıp Kurumu raporları, bilirkişi raporları ile tanıkların, avukatların ve katılanların beyanlarına yer verildi.

    Kararın değerlendirme kısmında Duygu Delen’in olaydan bir gün önce Instagram üzerinden sanık Kaplan’a “Tek engelli olmadığım yer burası” şeklinde mesaj attığı, mesajlaşmanın ardından sanık Kaplan’ın Duygu’yu evinden alarak evlerine getirdiği, Duygu’nun telefonunun şifresini açarak sanığa verdiği, sanık Kaplan’ın Duygu’nun telefonunda farklı erkeklere ait fotoğraf gördüğü, sanığın Duygu’ya bağırdığı ve tartışmaya başladıkları, Kaplan’ın maktul Delen’e tartışma esnasında tokat attığı ve hakaret ettiği, Duygu’nun sanıktan telefonu almaya çalışmasından dolayı aralarında itişme yaşandığı, mahkemece düşme öncesi olayın bu şekilde gerçekleştiği aktarıldı.

    Prof. Dr. Hakan Kar’ın raporu kabul görmedi

    “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesine yer verilen kararda, varsayımlara dayanılarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilemeyeceği belirtildi. Prof. Dr. Hakan Kar’ın soruşturma aşamasında hazırladığı mütalaada yer alan inceleme sonuçları ile muhtemel senaryo şeklindeki kabulün mahkemece sabit görülmediği aktarılan kararda, Prof. Dr. Kar’ın hazırladığı rapor ile Adli Tıp 1. ve 3. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı rapor arasındaki çelişkilere yer verildi.

    Adli Tıp Kurumu raporlarına itibar edildi

    Prof. Dr. Kar’ın hazırladığı mütalaada muhtemel sonuçlara ilişkin varsayımlara dayanan tespitlerin bulunduğu paylaşılan kararda, “Odadan alınan kan örneklerinin sanık Mehmet Kaplan’a ait kan örneği ile uyumlu olması, yine 3. Kattaki çamaşır telleri üzerinde Duygu’ya ait kan veya DNA’ya rastlanılmaması, Prof. Dr. Kar’ın soruşturma aşamasında hazırladığı mütalaada maktulün vücudundaki ‘ray şeklinde ekimozların’ darpa bağlı oluştuğu kabul edilmesine karşın, kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ve adli tıp raporlarında söz konusu ray şeklinde tarif edilen ekimozların yüksekten düşme sonrasında zemine çarpmanın etkisi ile oluşabilecek nitelikte olduğu, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 3. Üst Kurulu’nun mütalaası ile yine aynı yöndeki Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun mütalaasının gerekçeli, birbiri ile uyumlu oluşu, bu raporlarda çok sayıda adli tıp uzmanlarınca aynı yönde kanaat bildirilmiş olması nedeniyle mahkememizce adli tıp kurumu raporlarına itibar edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

    “Bilinç durumu mevcut verilerle bilinemedi”

    Maktul Delen’in balkona sürüklenerek çıkarılmasına dair herhangi bir iz veya emarenin bulunmadığı, yerdeki kan izlerinin sürüntü şeklinde olmadığı belirtilen değerlendirmede, “Adli Tıp raporlarında bilinç durumu ile ilgili olarak ölenin bilinç durumunun mevcut verilerle bilinemediğinin belirtildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda kamera görüntüleri ışığında ölenin bilincinin tam kapalı olmadığının bildirildiği, yapılan yargılama sonucunda ölenin olay sırasında bilincinin tam kapalı olduğuna, koma ya da konfüze halde olduğuna dair tıbbi bir tespitin bulunmadığı gibi kamera görüntülerinin saniyenin 1/12 olacak şekilde yavaşlatıldığında Duygu’nun refleks gösterdiğinin görüldüğü, ölenin 3. Kattaki çamaşır tellerine teması nedeniyle düşme pozisyonunda değişiklik meydana gelebileceği, hangi pozisyonda düşmeye başladığı tespit edilemedi. Ölenin düşme öncesi ve düşme esnasında bilincinin kapalı olduğuna dair kesin delilin bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi.

    “Beyanlar, raporlar, deliller sanığın savunmasını teyit edici nitelikte”

    Dava konusu olayda sanığın istikrarlı bir şekilde aynı şekilde savunmada bulunduğu aktarılan kararda, “Tanık beyanları, keşif, bilirkişi raporu, dijital inceleme raporları, adli tıp raporları ve diğer deliller sanığın savunmasını teyit edici niteliktedir, bu nedenle sanığın savunmasının aksini ispatlar, mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve mahkumiyete yeterli delil elde edilemediğinden, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine yönelik hüküm kurulmuştur” ifadelerine yer verildi.

    “Sanık maktulü intihara yönlendirmedi”

    Gerekçeli kararda söz konusu olayda sanık Kaplan’ın maktul Delen’in intihar etmesini istediği veya öleni azmettirdiği, teşvik ettiği, intihar kararını kuvvetlendirdiği konusunda eyleminin bulunduğuna dair delil bulunmadığı vurgulandı.
    Delen’in ölmesini istediğine, intihar eylemine kayıtsız kaldığına dair bir emare ve delilin de olmadığı paylaşılan karar, şöyle devam etti: “Sanığın müteveffa ile tartışması, bu sırada ona iki kez tokat atıp hakaretlerde bulunması şeklindeki eyleminin tek başına ‘İntihara yönlendirme’ suçu çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, bunun kanunun amacına ve ruhuna uygun olmadığı kanaatine varıldı.”

    “Telefonu bilgi edinmek için ele geçirdi”

    Sanık Kaplan’a “Konutta yağma” suçu yönünden 10 yıl hapis cezası verildiği hatırlatılan kararda, mahkeme heyeti cezanın gerekçesinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu karar örnekleriyle açıkladı.

    Sanık Kaplan’ın cebir kullanarak maktul Delen’e ait cep telefonunu bilgi edinmek ve bu bağlamda faydalanmak kastıyla ele geçirdiği aktarılan gerekçede, “Bu nedenle üzerine atılı ‘Konutta yağma’ suçunu işlediği sabit olduğu, takdiren alt sınırdan hareketle cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın Duygu ile Duygu henüz 15 yaşını tamamlamasından önce cinsel birliktelik yaşadıklarına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle sanığın üzerine atılı ‘Çocuğun Zincirleme Şekilde Nitelikli Cinsel İstismarı’ suçundan beraatine karar verilerek hüküm tesis edildi” ifadeleri kullanıldı.

    Ne olmuştu?

    Olay, 13 Ağustos 2020 tarihinde Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi Vehbi Dinçerler Caddesi üzerindeki bir apartmanda meydana gelmişti. 5 katlı apartmanın 4’üncü katından şüpheli şekilde düşen Duygu Delen (17), hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından evde bulunan Mehmet Kaplan gözaltına alınarak, “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
    4 Mart tarihinde görülen karar duruşmasında ise mahkeme heyeti, “Kasten öldürme” ve “Cinsel istismar” suçundan beraatına, “hakaret” suçundan bin 800 lira para cezasına, “konutta yağma” suçundan ise 10 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmettiği sanığın hükümle birlikte tahliyesine oy birliğiyle karar verdi.

  • Gaziantep merkezli 4 ilde FETÖ operasyonu

    Gaziantep merkezli 4 ilde FETÖ operasyonu

    Gaziantep merkezli 4 ilde, FETÖ/PDY’ye yönelik polis ekiplerince düzenlenen operasyonda, 8 şüpheli gözaltına alındı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, terör örgütüyle iltisaklı kurumlarda kaydı bulunan ve örgüt içinde sözde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği tespit edilen şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Ekipler, savcılık kararıyla belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon yaptı. Baskınlarda çok sayıda dijital materyal ele geçirilirken, 8 şüpheli de gözaltına alınıp, sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

  • Duygu Delen davasında beraat kararı

    Duygu Delen davasında beraat kararı

    Gaziantep’te Duygu Delen’in (17) balkondan düşüp hayatını kaybetmesinin ardından tutuklanıp hakkında dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan (21), ‘çocuğu kasten öldürme’ ve ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ suçlarından beraat etti. Yağma suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan, hakaret suçundan verilen 90 gün hapis cezası ise 1800 TL para cezasına çevrilen Kaplan, tahliye edildi. Duygu Delen’in annesi Şenel Delen, adliyeden çıkışta sinir krizi geçirdi.

    Duygu Delen, 13 Ağustos 2020’de Batıkent Mahallesi’ndeki 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Şüpheli ölümün ardından gözaltına alınan Mehmet Kaplan ‘çocuğu kasten öldürme’, ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklanıp, hakkında dava açıldı.

    8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugün görülen karar duruşmasına sanık Mehmet Kaplan tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile katılırken, taraf avukatları ile Duygu Delen’in babası Bülent ve annesi Şenel Delen ise salonda hazır bulundu.

    ‘EN AĞIR CEZAYLA YARGILANMASINI İSTİYORUZ’

    Mahkemede söz alan Duygu Delen’in babası Bülent Delen, çocuğunun 19 aydır toprak altında olduğunu ve Mehmet Kaplan’ın en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi. Şenel Delen ise kızı Duygu’nun geçen hafta 19 yaşına bastığını ve toprak altında olduğunu söyleyerek hakkını aramaktan vazgeçmeyeceğini belirtti. Mahkemenin kararı ile adaletin yerini bulacağını dile getiren Şenel Delen, ”Suçluya en ağır cezayı istiyorum. Bu dava hakkı bulacak. Adalet yerini bulsun. Yavrum geçen hafta 19 yaşına bastı toprak altında. Katili ise burada nefes alıyor. Katili serbest bırakıp başkalarının canını yakmayın. Adalet yerini bulsun ve en ağır şekilde müebbedini istiyorum. Her gün yavrumun o evde neler yaşadığını darbedildiğini düşünmekten acı çekmekten zorlanıyorum. Bir kere daha dünyaya gelsem de davamdan vazgeçmeyeceğim. Masumların canı yanmasın. Adalet istiyorum. Yavrumun ve masumların adaletini istiyorum. Avukatlar ailenin mağdur olduğunu söylüyor, onlar mı biz mi mağdur olan. Toprağın altına giren onların yavrusu mu benim yavrum mu? Mahkemenin adaletine sığınıyorum” diye konuştu.

    ‘BALKONDAN ATILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

    Delen Ailesi’nin avukatı Mehmet Balcı da Adli Tıp raporlarına göre de Duygu Delen’in intihar etmediği, sanık Mehmet Kaplan tarafından ya kucağında ya da sırtına alınarak balkondan atıldığını söyledi. Sanık Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’in telefonunda görüntülerini görmesinin ardından kıskançlık sebebiyle cinayet işlediğini ifade eden Balcı, “Sanık tarafı delilleri karatmaya çalışıyor. İfadelerde sanığın annesinin geldiği söyleniyor ancak bu görüntülerde görülmüyor. Kamera kayıtlarında ciddi bir değiştirme söz konusu. Mehmet Kaplan 3- 4 dakika sonra Duygu Delen’in yanına geliyor ve elleri kanlı. Burada eksik bir soruşturma var. Duygunun taytında ve tişörtünde sanık Mehmet Kaplan’ın kanlarına rastlanılmıştır. Duygu Delen, sanık Mehmet Kaplan tarafından ya kucağına ya sırtına alınarak balkondan atıldı. Duygu’nun Adli Tıp raporuna göre kazara düşmesi imkansız. Duygu Delen sanıkla yaşadıklarından sonra darbedilip balkondan aşağı atıldığını düşünüyoruz. Mehmet Kaplan çok zeki bir sanık. Benim 40 yıllık avukatlık hayatımda gördüğüm en zeki sanık. Mehmet Kaplan, Duygu’yu evine öldürmek için çağırmadı ve duygunun telefondaki görüntülerinden dolayı kıskançlık sebebiyle yapılmış bir cinayettir” dedi.

    ‘DUYGU DELEN’İN BALKONDAN ATILDIĞI İDDİASI KABUL EDİLMEZ’

    Sanık avukatı Enes Akbulut ise Duygu’nun Mehmet Kaplan tarafından kucakla ya da sırta alınarak balkondan atma olayının imkansız olduğunu söyledi. Kamera kayıtlarıyla oynandığının söylendiğini ifade eden Akbulut, bu konuda uzmanların istenilen araştırmayı yapabileceklerini kaydetti. Akbulut, müvekkili Mehmet Kaplan’ın tüm ifadelerini Adli Tıp Kurumu raporlarıyla doğrulandığını anlatarak, ”Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporla Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın hazırladığı rapor arasındaki paralelliği sizin takdirinize bırakıyorum. Duygunun sırta alındığı iddia ediliyor. Mehmet Kaplan’ın fiziğinin Duygu Delen’i sırtına alması imkansız. Sırta alma ya da kucağa alınıp bu olayın işlenmesi mümkün değildir. Mehmet Kaplan’ın geçmişine atıfta bulunarak buna karar verilemez. Bu konunun hiçbir şekilde bilimsel gerçekliği yoktur. Sürekli ortaya atılan iddiaların sonu gelmeyecek. Mehmet Kaplan çocuk yaşıyla hatalar yapmış olabilir ancak verdiği ifadede vicdanen de bunları yapması imkansız. Şu anki gelinen noktada Mehmet Kaplan’ın cinayet suçu işlemediği raporlarla, Adli Tıp raporlarıyla ortaya konulmuştur. İddia makamı yağmalamadan da Mehmet Kaplan’ın cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Ortaya asılsız iddialar atılmaktadır. Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’in telefonunu yağmalayarak alması söz konusu değildir. Telefon normal bir şekilde alınıyor. Tüm dosya incelendiğinde Mehmet Kaplan için beraat kararı verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.

    SAVCI MÜEBBET HAPİS TALEBİNİ YİNELEDİ

    Savcı, avukat ve müşteki beyanlarının ardından esas hakkında açıkladığı mütalaasını tekrarladı. Sanığın ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ suçundan beraatine karar verilmesini talep eden savcı, sanığın ‘hakaret’ ve ‘konutta yağma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi. Kaplan’ın uyuşturucu kullandığı, öfke kontrolü sorunu olduğu ve kıskançlık sebebiyle maktule geçmişte de darp uyguladığını, kontrolünü kaybettiğini, maktulün boğazını sıktığını, darp ettiğini mütalaasında belirten savcı, ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

    ‘VERDİĞİM İFADELERİN ARKASINDAYIM’

    Sanık Mehmet Kaplan da esas hakkında mütalaaya karşı savunma yaptı. Kaplan savunmasında mütalaanın gerçekçi olmadığını dile getirerek, verilen raporların altında uzman kişilerin imzası olduğunu söyledi. Pişman olabileceği bir şey yapmadığını kalbinin ve gönlünün rahat olduğunu dile getiren Kaplan, şöyle konuştu:

    ‘ Pişman değilim hiçbir şeyden. Çünkü hiçbir şey yapmadım. Gönlüm çok rahat. Kalbim çok rahat. “O raporun altına 30 doktor imza attı. 18 aydır sonra kamera kayıtlarına ve Adli Tıp raporlarına neden itiraz ediliyor. 18 ayın 13 ayını tek kişilik hücrede geçirdim. Ben sevdiğim kızı kaybettim. Bir canım var ama bin tane canım olsa Duygu’nun bir saniye yaşaması için yine veririm. Verdiğim ifadelerin arkasındayım. Ben gerektiği kadar kendimi savunmaya çalıştım. Ben burada da yatsam gönlüm rahat olacak. Burası gelip geçici bir dünya. Adaletinize güveniyorum. İnşallah doğru karar çıkar.”

    YAĞMA VE HAKARETTEN CEZA VE TAHLİYE

    Mahkeme heyeti, sanığın ‘zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar’ ve ‘çocuğu kasten öldürme’ suçundan beraatine, ‘hakaret’ suçundan verilen 90 gün hapis cezasının 1800 TL para cezasına çevrilmesine, ‘yağma’ suçundan ise 10 yıl hapis ile cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tahliyesine karar verdi.

    Duygu Delen’in annesi Şenel Delen, adliyeden çıkarken sinir krizi geçirdi.

  • Almanya’da eşini öldürüp gömdü, Gaziantep’te tutuklandı

    Almanya’da eşini öldürüp gömdü, Gaziantep’te tutuklandı

    Almanya’da eşi Elif Uzunoğlan’ı boğarak öldürüp evinin bahçesine gömen Hüseyin Uzunoğlan, gözaltına alındığı Gaziantep’te çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Berlin’e 60 kilometre mesafedeki Fehrbellin’de yaşayan Hüseyin Uzunoğlan, 1 hafta önce 4 çocuğu ile birlikte Türkiye’ye geldi. Uzunoğlan, eşinin nerede olduğunu soran yakınlarına, kendisini terk ettiğini söyledi. Durumdan şüphelenen Elif Uzunoğlan’ın yakınları, polise bildirdi. Harekete geçen Türk ve Alman güvenlik güçleri, ortak çalışma başlattı. Ekipler, Uzunoğlan’ın Gaziantep’in Nizip ilçesinde gözaltına aldı.

    Hüseyin Uzunoğlan ifadesinde; önce eşinden haberi olmadığını söyledi, ardından da öldürdüğünü itiraf etti. Uzunoğlan, kendisini aldattığını iddia ettiği eşini boğarak öldürdüğünü ve Almanya’da oturdukları evin bahçesine gömdüğünü ifade etti. İtirafın ardından ekipler, Almanya’daki güvenlik güçleri ile temasa geçerek cesedin evin bahçesinde gömülü olduğunu bildirdi. Elif Uzunoğlan’ın cesedi, yapılan kazıyla çıkarıldı.

    Elif Uzunoğlan’ın cansız bedeni Almanya’daki işlemlerinin ardından Türkiye’ye gönderilirken, Hüseyin Uzunoğlan ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Gaziantep’te Güney Koreli turiste tacize valilikten açıklama

    Gaziantep’te Güney Koreli turiste tacize valilikten açıklama

    Gaziantep’te çekim yaparak dolaşan Güney Koreli YouTuber’ın paylaştığı video sosyal medyada çok konuşuldu. Görüntülerde sokakta yanına gelen ve Suriyeli oldukları belirtilen 3 kişinin genç turistten para istedikleri ve fizki tacizde bulundukları görülüyor.

    3 kişinin ısrarlarına rağmen güçlükle bölgeden uzaklaşan Güney Koreli YouTuber, çektiği görüntüleri ‘Gaziantep’e gitmeyin’ notuyla paylaştı.

    GAZİANTEP VALİSİNDEN AÇIKLAMA

    Gaziantep Valisi Davut Gül, Güney Koreli turistin yabancı uyruklu grup tarafından rahatsız edildiği iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldığını bildirdi.

    Gül, yazılı açıklamasında, Gaziantep’te de zaman zaman her kesimden suç işleyenlerin olabileceğini belirtti.

    Kamu vicdanını rahatsız eden suçlara karışan yabancılar hakkında mevcut cezalara ilaveten sınır dışı işlemlerinin uygulandığını kaydeden Gül, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi.

    Gül, şunları ifade etti:

    “Koreli misafiri de rahatsız eden kişiler, tespit edilip gerekli yaptırım uygulanacaktır. Bu olayı bahane edip bir toplumun tamamını suçlamak iyi niyetle bağdaşmaz. Yabancıların suça karışma oranı çok düşük olup suç işlendiğinde de gerekli adli ve idari işlemler yapılmaktadır. Toplumu provoke etmek isteyen kişilere itibar etmeyin lütfen.”

  • Çocukların mazot dolu tenekeyle oyunu faciayla bitti

    Çocukların mazot dolu tenekeyle oyunu faciayla bitti

    Gaziantep’te 4 çocuğun oynadığı mazot dolu teneke bir anda alev aldı. Tenekenin patlamasıyla ölümden dönen çocukların vücutlarında ağır yanıklar oluştu.

    Gaziantep’te 4 çocuk mazot dolu tenekenin patlamasıyla ağır yaralandı.

    Olay, merkez Şahinbey ilçesine Nuripazarbaşı Mahallesi’nde geçtiğimiz Cumartesi günü akşam saatlerinde yaşandı. İddiaya göre Faraç İsabaş’ın iki oğlu ve iki arkadaşı evlerinin bahçesindeki mazot dolu tenekeyle oyun oynamaya başladı.

    Tenekenin uç kısmına soktukları kağıt parçasını ateşe veren çocuklar, tenekenin bomba gibi patlamasına neden oldu. Bir anda parlayan aleve maruz kalan 4 arkadaşın elbiseleri ve saçları tutuşarak yanmaya başladı. Metrelerce yükselen alevi gören mahalle sakinleri yanan çocukları söndürerek durumu 112’ye bildirdi.

    3 ÇOCUK TABURCU EDİLDİ

    İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri 4 çocuğu, ilk müdahalenin ardından Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine kaldırdı. Hastanenin yanık ünitesinde tedavi altına alınan 4 çocuktan 3’ü taburcu edilirken bir çocuğun tedavisi hala sürüyor.

    “OĞLUMU GÖRÜNCE TANIYAMADIM”

    Olayda 2 çocuğu alevler nedeniyle yaralanan 67 yaşındaki Faraç İsabaş, çocuklarının durumunun iyi olduğunu söyledi. Birinin hastanede tedavisinin sürdüğünü belirten İsabaş, “Diğer oğlumun tedavisi sürüyor. Yüzlerinde ve ellerinde yoğun yanıklar var. Komşular alevlerin metrelerce yükseldiğini söyledi. Ben oğlumu görünce tanıyamadım” ifadelerini kullandı.

    “ÇOCUKLARI SULARLA SÖNDÜREBİLDİK”

    Feci olaydan bir oğlu yanan Münevver Sonar, “Benim oğlumun durumu kötü. Bir haftadır hiç uyumuyor. İkinci derece yanık oluşmuş. Tam ne zaman iyileşir bilemiyoruz. Biz gittiğimizde alev almışlardı. Çocuklar ‘Yardım edin, bizi kurtarın’ diye bağırıyordu. Çocukları sularla söndürebildik” diye konuştu.

  • Gaziantep’te PKK operasyonu: 8 gözaltı

    Gaziantep’te PKK operasyonu: 8 gözaltı

    Gaziantep’te, terör örgütü PKK içerisinde silahlı faaliyet gösterdiği belirlenen 8 şüpheli, polis tarafından gözaltına alındı.

    Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümü öncesi, olası eylemlerin önlenmesine yönelik çalışma başlattı. Polis ekiplerinin çalışmasında, terör örgütü içerisinde silahlı faaliyet gösterdiği belirlenen 8 şüpheliye ulaşıldı. İsimleri tespit edilen şüpheliler, özel harekat ekiplerinin de katıldığı operasyonla adreslerinde gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ile yakalanan şüphelilerin emniyette sorgularına başlandı.

  • Pitbull saldırısına uğrayan Asiye taburcu edildi

    Pitbull saldırısına uğrayan Asiye taburcu edildi

    Gaziantep’te Pitbull köpeklerinin saldırısında ağır yaralanan Asiye Ateş (4), Antalya’daki 37 günlük tedavisini tamamlayarak taburcu edildi.

    Gaziantep’in Şahinbey ilçesi Beştepe Mahallesi’nde 22 Aralık’ta, oturdukları sitenin bahçesinde, Pitbull cinsi 2 köpeğin saldırısında başından yaralanan Asiye Ateş, kentteki ilk tedavisinin ardından Antalya’ya sevk edildi. Asiye, Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 26 Aralık’ta Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 4 saat süren operasyon geçirdi. Asiye’nin sırtından ve bacağından alınan dokular, baş kısmına nakledildi. Bir süre yoğun bakımda kalan Asiye, servise alındı. 14 Ocak’ta Asiye’ye kulağındaki hasar ve yüz felcine yönelik sinirle ilgili operasyon yapıldı. Asiye’nin kulağına ise 26 Ocak’ta işitme kaybına yönelik operasyon yapıldı.

    ‘ÇOK ŞÜKÜR, HER ŞEY YOLUNDA’

    Asiye, tedavisinin 37’nci gününde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nden taburcu edildi. Üniversite yönetimi tarafından hava yoluyla memleketi Gaziantep’e gönderilmek üzere uğurlanan Asiye Ateş, babası Hüseyin Ateş ve annesi Zeynep Ateş ile otomobile bindi. Hüseyin Ateş, “Çok şükür her şey yolunda. Çok iyiyiz. Kızımın durumu da iyi. Şimdi evimize gidiyoruz. İnşallah 1,5 ay sonra geleceğiz” dedi.

    Asiye’nin yüzünde çift maske olduğu dikkati çekti. Asiye otomobilde annesinin kucağına oturarak beklerken kendisini görüntüleyen gazetecilere el salladı. Asiye ilgi karşısında sıkılarak “Yeter artık gidin” dedi. Asiye’nin bu tepkisi, ailesini ve yakınlarını güldürdü. Ateş ailesi, otomobille Antalya Havalimanı’na gitti.

    1,5 AY SONRA KONTROLE GELECEK

    Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, taburcu edilen Asiye Ateş’in durumu hakkında bilgi verdi. Rektör Özkan, “Asiye’nin ailesi yaklaşık 1 ay önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın destekleriyle başvurdu. 1 aylık mücadele sonrasında ailesiyle beraber Gaziantep’e geri gönderiyoruz. Ancak yaklaşık bir yıl kadar takip edeceğiz Asiye’yi, ara ara çeşitli ameliyatlar yapacağız. İlk yaptığımız ameliyatlar hayatta kalması, beynin zarar görmemesi adına kafatasını korumak için yapılan ameliyatlardı. Yine yüz siniri için tedavi uygulamıştık. Ancak bundan sonraki dönemde saçlı derisinin daha normale dönmesi için uğraşacağız. 1,5 ay kadar sonra tekrar kontrole gelecekler” dedi.

    TAMAMLAYICI OPERASYONLAR PLANLANDI

    Asiye Ateş’in sağlık durumu ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Yıldıray Çete de “Yüz ve baş bölgesindeki travmalar nedeniyle yaklaşık 1 ay önce hastanemizde takibe alınıp tedavisine başlanan Asiye Ateş’e bu süreç içerisinde doku eksiklikleri için doku nakilleri, sinir yaralanmaları için sinir onarımları ve kulak yaralanması için gerekli müdahaleler yapılmıştır. Erken dönem tedavisi tamamlanan hastamızın daha sonra diğer tamamlayıcı operasyonları planlanarak taburculuğu gerçekleştirilmiştir. Kendisine ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.