Kategori: Genel

  • Atölyesinde ‘mobil solunum cihazı’ da üretti

    Atölyesinde ‘mobil solunum cihazı’ da üretti

    Murat KÜÇÜK- Adnan KARABULUT/BOLU, (DHA)- BOLU’da, emekli mekatronik mühendisi Tufan Temiz, kendi atölyesinde dezenfektan tüneli ve AVM’lerde kullanılabilecek dezenfektanlı soyunma kabini ürettikten sonra şimdi de mobil solunum cihazının prototipini yaptı. Temiz, cihazın 1000 euro maliyeti olduğunu ve seri üretime uygun olduğunu ifade etti.
    Bolu’da yaşayan emekli mekatronik mühendisi Tufan Temiz, koronavirüs salgının ardından kendisine ait atölyede ihtiyaç duyulan teknolojik ürünler yapmayı planladı. Temiz, ilk olarak dezenfeksiyon tüneli yaptı. Tamamen otomatik sistemle çalışan tünelin girişine, otomatik el dezenfektanı da yerleştiren Temiz’in projesiyle kişi hem ellerini hem de vücudunun tamamını dezenfektasyon tüneli sayesinde tamamen dezenfekte edebiliyor. Tufan Temiz ayrıca, AVM’lerde kullanılabilecek bir cihaz da geliştirdi. AVM’lerde giyim mağazalarında bulunan soyunma kabinlerine yerleştirilen bir cihaz sayesinde kabinin kapısı, açıldığında içerinin otomatik şekilde dezenfekte edilmesi sağlanıyor. Aynı işlem kişi kabinden çıktığında da tekrar ediyor. Tufan Temiz, bu cihazların ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın yerli solunum cihazı çağrısının ardından harekete geçti. Temiz, kendisine ait atölyede taşınabilir mobil solunum cihazı prototipini hazırladı. Yaklaşık 1,5 kilo ağırlığa sahip ve akü ile çalışabilen solunum cihazı, yüklenen yazılımla birlikte sensörlerinden kandaki oksijen seviyesini ölçerek, ihtiyaca göre solunum takviyesi yapıyor.
    DEZENFEKSİYON TÜNELİ
    Dezenfeksiyon tünelinin kullanımı ile ilgili bilgiler veren Tufan Temiz, “Dezenfektan tüneli 12 volt ile çalışıyor. Çalışma basıncı da 6 bar. Burada makinenin tasarımında ilk önce insan güvenliğini göz önünde bulundurduk. Dezenfektanın boyun hizasından aşağıya yapmasını sağladık. Yüze ve göze dezenfeksiyon yapmıyor. Makineye girmeden önce 20 saniye boyunca ellerini dezenfekte etmesini sağlıyor. Daha sonra sistem çalışmaya başlıyor. Cihaz aynı zamanda ateşi de ölçüyor. Vücut sıcaklığı istenenin üstündeyse alarm veriyor. Cihaza isteğe göre ses eklentisi de yapılabiliyor. Termal kamera bağlanabiliyor. Bu her yerde kullanılabilir” dedi. 
    AKILLI KABİN
    Temiz, akıllı soyunma kabini ile ilgili de “Akıllı kabin de geliştirdik. Kişi kabine girmeden kapıyı açtığı anda dezenfeksiyon yapıyor. Kişi içeride işini halledip çıktığı zaman tekrar dezenfeksiyon yapıyor. Bu da sürekli hijyenik ortamı sağlıyor” diye konuştu. 
    SOLUNUM CİHAZI
    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın çağrısının ardından solunum cihazı da geliştirmeye başladığını belirten Temiz, şöyle konuştu: 
    “Respiratör cihazı geliştirdik. 10 Mart’ta virüs Türkiye’de yayılmaya başlayınca bu cihazlara ihtiyacımız var. Kim üretirse üretsin destek vereceğiz dediklerinde ben de imkanlarımı kullanmak istedim. Mobil bir solunum cihazı yaptım. Entübe olan hastalar için. Bu cihaz sayesinde mesela trafik kazası oldu. Kişi solunum yapamıyor. Orada doktorlarımız onu entübe edip bu cihazı bağladıkları zaman ameliyathaneye kadar bu cihazla otomatik olarak solunum yaptırıp, ameliyata alabilirler. Bu cihaz da yapay zeka ile çalışıyor. Yazılımını kendim yaptım. Sensör sayesinde kandaki oksijeni okuyup makine onu değerlendiriyor. Kişinin ne kadar oksijene ihtiyacı olduğunu hesaplıyor. Ona göre belirli periyotlarda kişiye solunum yaptırıyor. Daha önce bunu hemşirelerimiz elleriyle yapıyordu. Bu cihazla otomatik olarak yapabiliyor. Sadece cihazı kullanacak kişinin yaşını girmeleri gerekiyor. Cihazda çocuk, yetişkin ve yaşlı şeklinde segmentler var. Çünkü solunum gereksinimleri farklı olduğu için onu giriyorlar. Üzerine bir tablet de bağlı orada hastanın değerlerini görebiliyorlar.”
    MALİYETİ 1000 EURO 
    Solunum cihazının maliyet ve üretim hızıyla ilgili de bilgiler veren Temiz, “Cihazın 1000 euro maliyeti var. Bittiğinde de 1 kişi 25 dakikada cihazı toparlayıp paketleyebiliyor. Yani bu cihaz bir kişi tarafından 25 dakikada üretime hazır hale getirilebiliyor” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • 700 yıllık çöpçatanlık geleneği, koronavirüs sebebiyle yapılamadı

    700 yıllık çöpçatanlık geleneği, koronavirüs sebebiyle yapılamadı

    Muammer İRTEM-Semih ŞAHİN/KELES (Bursa), (DHA)- BURSA’nın Sorgun köyünde, yaklaşık 700 yıldır Ramazan ve Kurban bayramlarında gençlerin çıktıkları tepede tanışıp evlendiği gelenek, koronavirüs salgını nedeniyle bu bayram yapılamadı.
    Keles ilçesine bağlı 700 yıllık tarihi Sorgun köyünde, Ramazan ve Kurban bayramlarında düzenlenen şenlikte, köyün bekar gençleri, tepeye çıkarak, birbirleriyle tanışma imkanı buluyor. Yaklaşık 700 yıldır süren gelenek sayesinde, birbirlerini beğenen çiftler, evlilik kararı alıyor. Çift, köy meydanında yapılan düğün ile dünya evine giriyor. Gençlerin unutmadığı gelenek bu Ramazan Bayramı’nda koronavirüs salgını nedeniyle yapılamadı.
    ‘GENÇLER BU TEPEDE EĞLENİR’
    Sorgun Köyü Muhtarı Necati Ekşi, “Bulunduğumuz yerin adı Belen Dedesi. Burada her yıl Hıdırellez’de ‘Köy Hayrı’ adı altında şenlik yapılmakta. Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı’nda ise 2-3 gün gençler bu tepede eğlenir. Erkekler ayrı kızlar ayrı oynarlar. Kendi aralarında özel oyunları var. Onları oynarlar. Bu yıl koronavirüs sebebiyle iptal edildi” dedi.
    ‘KIZLAR BU TEPEYE GELİR, ERKEKLER KARŞIDAN BAKAR’
    Sorgun Köyü Derneği Başkanı Muharrem Ulutaş da “Her mayıs ayının ilk haftası burada Hıdırellez şenlikleri olurdu. Bu atalarımızdan gelen bir gelenek. Şu an ekin zamanıdır. Geçen seneki ekilen tahıl ürünleri toplandıktan sonra burada bir aş yaparlardı ve aynı anda yenip dualar edilirdi. Seneye daha bereketli olması için dualar edilirdi. Bayramlarda ise kızlarımız bu tepeye gelir, erkeklerde karşıdan bakardı. Bizler tarihimize, kültürümüze çok önem veren bir köyüz” diye konuştu.
    ‘700 YILLIK GELENEĞİMİZİ YAPAMADIK’
    Gençlerin bayramlarda köydeki tepelik alana geldiklerini söyleyen Ulutaş, “Bu yıl koronavirüs sebebiyle şenliğimizi gerçekleştiremedik. 700 yıllık geleneğimizi bu yıl yapamadık. Bu haftaya tarih koymuştuk ama nasip olmadı. İnşallah bir an önce bu virüsten kurtuluruz. Seneye el birliğiyle şenliklerimizi gerçekleştiririz” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • 17 Ağustos depreminin denizdeki izi yıkıldı

    17 Ağustos depreminin denizdeki izi yıkıldı

    Ergün AYAZ- Dinçer AKBİR/İZMİT (Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ’nin İzmit ilçesinde, 17 Ağustos 1999 depreminde kara bağlantısı yıkılan ve o günden bu yana atıl durumda olan iskele, dev yüzer vinç ve iş makineleriyle yıkıldı.
    Seka Kağıt Fabrikası’nın çalıştığı yıllarda fabrikaya hizmet veren ve 17 Ağustos 1999 depreminde kara ile bağlantı kısmı yıkılan beton iskele, o günden bu yana İzmit Seka Park sahilinde atıl durumda bulunuyordu. Türkiye’nin en büyük endüstriyel dönüşüm projesi olan Seka Park sahilinde 20 yıldan uzun süredir atıl durumdaki iskele, bölgeyi kullanan deniz uçağı ve küçük deniz araçları için tehlike oluşturuyordu.
    Zaman içerisinde oluşan erozyon ve paslanmanın etkisiyle kendiliğinden yıkılma riski oluşan iskelenin yıkımına 8 Mart’ta başlandı. İskelenin üzerinde bulunan iş makineleri iskeleyi yıkarken, beton parçaları ise yıkım için özel olarak getirilen 4 bin 586 groston ağırlığında ve 100 metre yüksekliğinde yüzer vinç ile alındı. İskelenin yıkımı tamamlanarak, denizde bulunan molozların tamamı kaldırıldı. Seka Park kıyısında duran vincin kısa süre içerisinde İzmit Körfezi’nden ayrılması bekleniyor.

    FOTOĞRAFLI

  • Şehit mezarlığında buruk bayram

    Şehit mezarlığında buruk bayram

    Derya EVREN- Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)- BURSA’da yaşayan şehit aileleri, Ramazan Bayramı’nın ilk günü Hamitler Garnizon Şehitliği’ni ziyaret etti. Şehit evlatlarının mezarları başında dua okuyan aileler, mezarlara çiçek bıraktı.
    Bursa’da Ramazan Bayramı’nın ilk günü mezarlıklar koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan 4 günlük sokağa çıkma yasağı sebebiyle boş kalırken, şehit ailelerine özel izin verildi. İzinle birlikte aileler bayram sabahında Hamitler Garnizon Şehitliği’ne gitti. Şehit evlatlarının mezarları başında Kur’an-ı Kerim okuyan aileler, şehitlerinin mezarlarını temizleyerek, çiçek dikti.
    ‘OĞLUM HAKKARİ’DE ŞEHİT OLDU’
    2016 yılında Hakkari’de şehit olan Jandarma Sözleşmeli Piyade Er Yunus Yılmaz’ın ailesi de bayram sabahı şehitliğe koştu. Şehidin babası Selami Yılmaz bütün şehit ailelerinin bayramını kutlayarak, “Devletimiz saat 09.00 ile 17.00 arasında şehit ailelerine izin verdi. Buraya geldik dua ettik, duamızı okuduk. Bütün şehitlere bağışladık. Buradan bütün şehit ailelerinin bayramını kutluyorum, Allah’tan rahmet diliyorum. Oğlum Hakkari’de şehit oldu. Bu bayram biraz farklı oldu. Sosyal mesafeye dikkat etmemiz gerekiyor. Buna dikkat ederek bayramlaşıyoruz. Bu da bizim insanlık görevimiz” dedi.
    ‘BİZ BURADA HASRETLE BEKLİYORUZ’
    Şehidin annesi Azime Yılmaz yine buruk bir bayram yaşadığını belirtti. Oğlunun 2016 yılında Ramazan Bayramı bittikten 3 gün sonra şehit edildiğini dile getiren anne Yılmaz, “Çok zor. Yunus çok aktif bir çocuktu, her ramazan önce Yunus uyanıyordu. 2016’da Hakkari’de son görevini yaptı. Ramazan bitince bana, ‘anne son orucumu tuttum, seneye tutamayacağım’ demişti. Oğlum ramazandan 3 gün sonra şehit oldu. Çok acı bir şey, yapılacak hiçbir şey yok. Rabbim öteki dünyada bizi buluşturacak, inanıyorum. Bütün şehit ailelerine Allah sabır versin, ahirette buluşmayı nasip etsin. Burada yananları Rabbim öteki dünyada yakmasın. Biz burada hasret ile bekliyoruz. Bize bunu yaşatanlar nasıl hesap verecek” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Demre’de şiddetli rüzgar seraları yerle bir etti

    Demre’de şiddetli rüzgar seraları yerle bir etti

    Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), (DHA)- ANTALYA’nın Demre ilçesinde, dün gece boyu devam eden şiddetli rüzgar seraları yıktı. Birçok seranın örtüsü de parçalanırken, ağaçların dalları kırıldı.
    Demre’de dün saat 20.00 sıralarında başlayan şiddetli rüzgar hızını giderek artırdı. Saatteki hızı yer yer 80-100 kilometreye ulaşan rüzgar, sürekli yön değiştirdi. Zaman zaman kuzeyden, batıdan ve doğudan esen rüzgar nedeniyle ilçede uzun süre elektrikler kesildi. Saat 01.00’e doğru hızı gittikçe artan rüzgar, özellikle Demre’ye bağlı Karabucak Mahallesi Sura mevkisinde, Gürses Mahallesi ve Köşkerler Mahallesi’ne bağlı Dere mevkisinde seralarda büyük zarara yol açtı. Bazı seraları yerle bir eden şiddetli rüzgar, özellikle Karabucak Mahallesi’ne bağlı Sura mevkisindeki birçok serayı yıktı. Seralarda ekili kapya biberler büyük zarar gördü. Birçok seranın plastik örtüsünü de parçalayan rüzgar, ağaçların dallarını kırdı. Üreticiler sabaha kadar korkuyla bekledi. İlçe genelinde yaklaşık 75 dekar seranın zarar gördüğü tahmin ediliyor.
    Demre’ye bağlı Karabucak Mahallesi Sura mevkisindeki 3 dönüm kapya biber ekili serası yerle bir olan Ali Sıkıcıoğlu, “Akşam doğudan, kuzeyden, güneyden esen hızlı bir rüzgar vardı. Bu rüzgar bayağı etkiliydi. Yoldaki levhaları söküyordu. Saat 09.00- 10.00 gibi ben geldim, hiçbir şey yoktu. Kendimizi de götürecek diye korktuk ve eve gittik. Gece saat 12.00 gibi geldik, yine bir şey yoktu. Saat 01.00- 01.30 gibi bu şekil olmuş. 04.00 gibi geldim, baktım bu şekildi. TARSİM’den sigortamız var. TARSİM ne kadarını karşılar, bakalım göreceğiz” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Başkan Böcek’in tepki çeken mezarlık ziyareti

    Başkan Böcek’in tepki çeken mezarlık ziyareti

    Özgür ÖZTÜRK/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Muhittin Böcek’in, anne-babasının kabrini ziyareti sırasında çekilen fotoğrafı, tepkiye neden oldu. Fotoğrafta, Başkan Böcek yağmur altındaki ziyaretinde babasının kabri başında dua ederken, şemsiye tutan koruması ise sırılsıklam ıslanmış halde görülüyor. 
    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, önceki gün anne-babasının kabrini ziyaret ettiği fotoğrafları, Twitter hesabından paylaştı. Başkan Böcek paylaşımında, “Onlara layık bir evlat olmaya, bağrında yattıkları bu kente en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğim. Hem canım annem ve babama hem de sokağa çıkma yasağı nedeniyle bu bayram yakınlarını ziyaret edemeyecek hemşehrilerimiz adına, ahirete intikal etmiş herkese bugünden dua ettik” yazdı.
    Ancak Başkan Muhittin Böcek’in babasının kabri başında dua ederken çekilen fotoğraf tepki topladı. Fotoğrafta, Başkan Böcek’in yağmur altındaki ziyaretinde, dua ettiği sırada şemsiye tutan korumasının sırılsıklam ıslandığı görülüyor.
    Twitter kullanıcıları Başkan Böcek’in fotoğrafının altına yaptıkları yorumlarda eleştirilerini dile getirdi.

    FOTOĞRAFLI

  • Jandarma sayesinde eşinin mezarını görüp, dua etti

    Jandarma sayesinde eşinin mezarını görüp, dua etti

    Tezcan SOLMAZ/DÜZCE (DHA)- ANKARA’da, oğlunun yanında kalan Fatma Çimen (90), koronavirüs salgını nedeniyle 75 yıl evli kaldığı eşinin Düzce’deki kabrini ziyaret edemedi. Jandarmada, Düzce ve Ankara arasında yaptıkları görüntülü görüşmeyle Fatma Çimen’e, eşinin kabrini görüp, dua etmesini sağladı.
    Aziziye Mahallesi’nde yaşayan Fatma-İbrahim Çimen çifti ,75 yıl evli kaldı. İbrahim Çimen 2016 yılında vefat etti ve Aziziye Mezarlığı’na defnedildi. Çiftin oğulları Yakup Çimen, babasının vefatının ardından annesi Fatma Çimen’i yanında yaşaması için Ankara’ya götürdü. Her bayram eşinin kabrini ziyaret eden Fatma Çimen, koronavirüs salgını nedeniyle bu bayram gelemedi. Annesinin üzüldüğünü gören Yakup Çimen de Düzce’deki Vefa Grubu ile irtibata geçti. Yapılan görüşmelerin ardından Düzce Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ile Gölbaşı İlçesi Merkez Jandarma Komutanlığı ekipler, yaşlı kadının eşinin mezarını görmesini sağladı.
    Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Karakol Komutanı Astsubay Başçavuş Cezmi Kösekara ile Jandarma Astsubay Çavuş Yasemin Yünlü, Fatma Çimen’in evine, Düzce’de Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli olan Jandarma Astsubay Çavuş Samet Sayın ise İbrahim Çimen’in mezarına gitti. Jandarmalar cep telefonlarından görüntülü arama yaparak, Fatma Çimen’in eşinin mezarını görmesini sağladı. Fatma Çimen eşinin mezarına bakıp dua ederek, bayrama mutlu girdi.
    ‘JANDARMA TEŞKİLATI BU İSTEĞİMİZİ KIRMADI’
    Annesine bayram sürprizi yapan Yakup Çimen, jandarma teşkilatının isteklerini kırmamasından çok mutlu olduklarını ifade ederek, “Babam yaklaşık 4 sene önce vefat etti. 75 yıl evli kaldığı annemi mecburen yanımıza almak zorunda kaldık. Yaklaşık 3 yıldır yanımızda ve her bayram biz babamızı ziyarete götürürdük. Fakat koronavirüs salgını nedeniyle bu bayram kabrine götüremedik. Bizde annemizi götüremediğimiz için yetkililerden ricada bulunduk en azından babamızın kabrini görsün istedik. Jandarma teşkilatı bu isteğimizi kırmadı. Kendilerine çok teşekkür ederiz. Bize bu güzel günü, bu sürprizi hazırladılar. Çok memnun olduk, çok mutlu olduk. Onlara sonsuz teşekkür ederiz. Allah hepsini korusun” dedi. 
    Eşinin kabrini görüntülü görüşme ile gören Fatma Çimen ise “Ben de çok teşekkür ederim. Allah razı olsun kuzularım. Allah askerimizi, polisimizi cümlemizi korusun. Bana bir sürpriz oldu” diye konuştu. 

    FOTOĞRAFLI

  • 20 yıl önce emekli olan öğretmen, öğretmeye devam ediyor

    20 yıl önce emekli olan öğretmen, öğretmeye devam ediyor

    Murat HAZER/KAYNARCA (Sakarya), (DHA)- SAKARYA’nın Kaynarca ilçesinde, 20 yıl önce öğretmenlikten emekli olan İbrahim Ersöz (70), durak ve şadırvanlara faydalı bilgilerin olduğu  yazıları asarak, halkı bilgilendiriyor.
    Kaynarca ilçesine bağlı Hatipler Mahallesi’nde eşiyle birlikte yaşayan 2 çocuk babası emekli öğretmen İbrahim Ersöz, evinde kendi çabaları ile hazırladığı halka mal olmuş sözleri çerçeve yapıp, insanların toplu halde bulundukları otobüs durakları, cami şadırvanları gibi yerlere asarak vatandaşları bilgilendiriyor. Durakta otobüs bekleyenler, camiye gelen vatandaşlar, emekli öğretmenin çerçevelerle astığı yazıları okuyarak bilgileniyor.
    İbrahim Ersöz güzel sözleri ve hikayeleri yazdığını belirterek, “Gazetelerden, takvim yapraklarından, kitaplardan, televizyondan atasözü, dize, fıkra, hikaye ve vatandaşa faydalı olacak bilgileri önce deftere not ediyorum, sonra da bu sözleri büyük kartonlara yazarak çerçeveye koyup otobüs durakları ve camilere asıyorum. 2000 yılında emekli oldum, vatandaşlara faydalı olabilmek adına yazdıklarımı asarak insanların eğitimine faydalı olmaya çalışıyorum. İnsanlar yediği çöpleri yerlere atıyor, ben de bundan rahatsız oldum çöp atmayın yazılarını da duraklara astım” dedi.
    VATANDAŞLAR MEMNUN
    Durakta yazılan yazıları beğenerek okuyan Fahri Kuş, “Bilgilendirici, öğretici, yönlendirici, topluma ahlak katan güzel sözler. Bunu kim yazdığını ne amaçla yazdığını merak ettim. Meğerse eski eğitimci İbrahim öğretmenimiz yapmış. Bütün duraklara asmış sanırım, hoşuma gitti kendisini tebrik ettim. İnşallah toplum olarak bu yazılardan feyz alırız. Herkes okusun görsün diye duraklara koymuş. Emekli olmuş, öğretmenlikten ayrılmış ama öğretmeyi bırakmamış hala öğretme amacıyla çalışıyor” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

  • Türkiye’nin tek rölyef sanatçısı, yarım asırdır bakıra çekiç vuruyor

    Türkiye’nin tek rölyef sanatçısı, yarım asırdır bakıra çekiç vuruyor

    Ahmet ÇÖTELİ/ELAZIĞ, (DHA)- ELAZIĞ’da yaşayan Türkiye’nin tek bakır rölyef sanatçısı Harun Taşdemir (74), unutulmaya yüz tutmuş mesleğini yarım asırdır sürdürüyor. 2’si yurt dışında 24 sergi açan Taşdemir, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı tabloları hediye etti.
    Elazığ’da yaşayan Harun Taşdemir, unutulmaya yüz tutmuş sanatlardan biri olan bakır rölyef sanatını yaşatmaya devam ediyor. Çocukluğundan itibaren resim sanatına ilgi duyan Taşdemir, 1965 yılında Diyarbakır’da okuduğu sırada, UNESCO’nun Kültür- Sanat yarışmasında resim dalında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge birincisi oldu. Daha sonra bakır rölyef üzerine yoğunlaşan Taşdemir, alanında ustalaşarak 3 boyutlu bakır rölyef yapan Türkiye’deki tek sanatçı oldu. 2’si yurt dışında 24 sergi açan Taşdemir, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı tabloları hediye etti. Bakır rölyefle birlikte çeşitli 20 sanat dalıyla da ilgilenen Taşdemir, eserlerini 1,5 ay ile 7,5 ay arasında tamamlıyor. Koronavirüs nedeniyle dükkanına gidemeyen Taşdemir, sıkıldığı zamanlarda ise kendi yapımı uduyla hem şarkı çalıyor hem de söylüyor.
    ‘TÜRKİYE’NİN TEK BAKIR RÖLYEF SANATÇISIYIM’
    Taşdemir, bakır sanatına ilgi üzerine başladığını ifade ederek, “Yağlı boya ve sulu boya ile çalışıyordum. Bakır üzerinde sanatımı icra edemez miyim diye düşündüm ve deneme yaptım. Çok başarılı olduğumu görünce tamamen bakır rölyef çalışmasına yöneldim. Şu anda Türkiye’nin tek bakır rölyef sanatçısıyım. 53 yıldır bakıra çekiç vuruyorum. Çalışmalarımı doğadan ve kaybolan kültürümüz üzerine yapıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı, kaybolan kültürümüzü gelecek kuşaklara aktardığım için bana sanatçı statüsü verdi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de Türkiye’de yaşayan tek rölyef sanatçısı olduğum tescillendi. 24 sergi açtım. Bunların 2 tanesini Almanya ve Fransa’da açtım. İki tane Ankara, bir tane İzmir olmak üzere geri kalanlarını İstanbul’da açtım” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Yeşilköy’deki acil durum hastanesi helikopterden görüntülendi 

    Yeşilköy’deki acil durum hastanesi helikopterden görüntülendi 

    Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK-Ali Kerem BENGİ/İSTANBUL,(DHA) -31 Mayıs’ta açılacak olan Yeşilköy Profesör Doktor Murat Dilmener Çok Amaçlı Acil Durum Hastanesi’ndeki son durum helikopterden görüntülendi. 
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Nisan’da düzenlenen Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada İstanbul’da Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de iki salgın hastanesinin oluşturulacağını duyurmuştu. Atatürk Havalimanı içinde yapımı devam eden Yeşilköy Profesör Doktor Murat Dilmener Çok Amaçlı Acil Durum Hastanesi’nin inşaatında sona yaklaşıldı. 31 Mayıs’ta açılacak hastanedeki çalışmalar helikopterden görüntülendi. 
    (FOTOĞRAF)