Kategori: Genel

  • Nazillili çift, kirpi yavrusuna sahip çıktı

    Nazillili çift, kirpi yavrusuna sahip çıktı

    Bahattin ALBAYRAK/NAZİLLİ (Aydın), (DHA)- AYDIN’ın Nazilli ilçesinde, Fatma (47) ve İlhami Karakoç (49) çifti, evlerinin bahçesinde buldukları 7 yavru kirpiden hayatta kalan sonuncusu için seferber oldu. Aile, ‘7’ adını verdikleri ve üzerine titredikleri kirpiyi şırıngayla besliyor.
    Nazilli ilçesine bağlı Yeşil Mahallesi’nde oturan iki çocuk annesi Fatma ve eşi İlhami Karakoç, 17 Mayıs’ta evlerinin arkasında yer alan bahçeyi temizlerken yeni doğmuş 7 kirpi buldu. Çevrede araştırmalarına rağmen yavruların anneleri ise bulunamadı. Çiftin çabalarına rağmen yavrulardan 6’sı öldü. Hayatta kalan son yavruya ‘7’ adını veren çift, bu kirpiyi hayatta tutmayı başardı. Aile fertleri, üzerine titredikleri kirpiyi şırıngayla besliyor.
    ‘ONU YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ’
    Sokakta zarar görmemesi için kirpiyi evde beslediklerini berten Fatma Karakoç, “Onu yaşatmaya çalışıyoruz. İnternetten araştırma yapıyoruz. Türkiye’de kirpi maması yok. Krema, süt ve yumurtadan mama yaptım. O mamayla besliyoruz. 24 saatte bir mamayı değiştiriyoruz. Buzdolabında koruyoruz. Vücut ısısını da koruyoruz. Bunu da sıcak su torbasıyla yapıyoruz. Evimizin de sıcak olabilecek en sakin odasında köşesinde bulunduruyoruz. Bu kirpi yavrusu bizim hayatımıza da ayrı bir renk kattı. Umarım yaşar. Şu anda sağlık durumu gayet iyi. Çok iyi gidiyor. İlerleyen zamanlarda veteriner kontrollerimizi yaptıracağız. Gözleri açıldığında, kulakları da duymaya başladığında artık normal bir kirpi olacak. Gözleri 15 gün sonra açılacak, kulakları da 2 ay sonra açılacak duymaya başlayacak. Biz evde 6 kişiydik. Kirpimizle birlikte 7 kişi olduk. 4 kişi biz aile olarak, 1 tane muhabbet kuşumuz var. Daha sonra 1 sokak kedisini sahiplendik. O da büyüdü. Şu anda da bu kirpi yavrusuna sahiplendik. Onu da yaşatmaya çalışıyoruz. İnşallah yaşayacak ömrü de uzun olsun” dedi.
    Çiftin çocukları Canberk Karakoç (26) ise, “Ben üniversite öğrencisiyim. Eve gelene kadar haberim yoktu kirpiden. Önce şaşırdım. Daha önce hiç yakından görmemiştim. Çok sevimli. Yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda sağlık durumu gayet iyi. İnşallah böyle seyreder ve büyür” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

  • Kalitesiz kolonya cilde zarar verebilir

    Kalitesiz kolonya cilde zarar verebilir

    Kadir ÖZEN/ İZMİR, (DHA)- İZMİR’de, Kent Hastanesi’nde Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal, koronavirüs nedeniyle kullanımı oldukça artan ve Ramazan Bayramı’nda da ikram edilecek kolonyanın kalitesiz olması halinde çeşitli cilt tahribatlarına yol açabileceğini vurguladı.
    Ramazan Bayramı’nın gelmesiyle birlikte vatandaşlar, çarşı ve pazara giderek alışverişlerini yaptı. Bayramlarda misafirlerine başta tatlı olmak üzere çeşitli ikramlar sunan Türk halkının satın aldığı ürünlerin başında kolonya da geliyor. Geleneklere göre misafirlerin ellerine dökülen kolonya, güzel kokusu ve serinletmesiyle vatandaşın hoşuna gidiyor. Ancak standartların dışında üretilen bir kolonyanın cilde verebileceği zararlar dikkat çekiyor. Merdiven altı üretilen sahte kolonyada kullanılan metil alkolün kör edebileceğini hatta ölüme kadar götürebileceği belirtiliyor.
    Kent Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal, “Halkımıza şunu öneriyoruz. Tabi ki, kolonya kullanabiliriz. Ancak standartlara uygun kolonya seçimi olmalı. Bu kimyasalları kullanırken dikkat etmeliyiz. Uzun süre elimizde kalmaması gerekiyor. Bu kimyasalları kullandıktan sonra ellerimizi yıkamamız önemli. Hem kolonya hem dezenfektan kullanımında buna dikkat etmeliyiz. Standartlara uymayan yani içeriğinde alkol oranı 80 derece üstü ya da metil alkol kullanılan kolonyalar, derinin bariyerini hem solunumsal olarak sorunlara neden olabilir. Bu nedenle dikkatli olmalıyız” dedi. Ayrıca koronavis salgını da hatırlatan Uzm. Dr. Dermatolog Köksal, “Öpüşme, sarılma yerine karşıdan selamlaşmalıyız. Sosyal mesafeyi korumalıyız. Bir süreliğine bu şekilde davranmalıyız” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Baklava yerine ev yapımı salepli dondurma önerisi

    Baklava yerine ev yapımı salepli dondurma önerisi

    Gökçe ADAR- Ahmet Turhan ALTAY/İZMİR, (DHA)- DİYETİSYEN Deniz Zünbülcan, artan hava sıcaklıkları sebebiyle bayramın favori tatlısı olan baklava yerine ev yapımı salepli dondurmayı önerdi. Zünbülcan, “Salep, sindirim sıkıntısı yaşayan kişiler için oldukça faydalı. Yaz mevsiminde geçireceğimiz Ramazan Bayramı’nda baklava tatlısı yerine salepli dondurma iyi bir alternatif olabilir” dedi.
    Diyetisyen Deniz Zünbülcan, yaz mevsimine denk gelen Ramazan Bayramı’nda tatlı yapacak olan kişilere salepli dondurmayı önerdi. Sıcak havalarda ağır bir tatlı olan baklava yerine ev yapımı salepli dondurmanın çok daha faydalı olacağını belirten Zünbülcan, “Salep, oldukça faydalı bir besin. Öksürüğe, hazımsızlığa son derece iyi geliyor. Tatlı yapmak isteyenler hem sıcak havada dondurmayla ferahlayacaktır hem de daha sağlıklı bir bayram geçireceklerdir. Burada önemli olan salebin güvenilir bir yerden alınması gerekiyor. Dondurma içerisine katkısız, gerçek salebin kullanılması sağlık açısından çok daha faydalı olacaktır” dedi.
    MEYVELİ DE YAPILABİLİR
    Meyveli dondurma tercih eden kişilerin evlerinde yapacakları salepli dondurmayı da meyveyle çeşitlendirebileceklerini söyleyen Zünbülcan, “Dondurmayı sade yemek istemeyen kişiler, tariflerine meyve de ekleyebilirler. Meyveleri püre haline getirerek, hazırladıkları karışımın içerisine koyabilirler. Bir kap içerisine dondurucuya koyarak saat başı çırpma işlemi sonrasında dondurma kıvamı elde edilebilir. Özellikle, çekirdek aileyle birlikte geçirilecek olan bu bayramda, dondurma tarifiyle çocuklarında mutlu olması sağlanabilir. Ağır tatlıların önerilmemesinin sebebi; sütün ve salebin vücuda olan faydasını sevilerek tüketebilecek gıdalar sayesinde vücuda alınmasını sağlamak” ifadelerini kullandı.

    FOTOĞRAFLI

  • Dr. Akkuş: Bu dönemde balığımıza sahip çıkalım

    Dr. Akkuş: Bu dönemde balığımıza sahip çıkalım

    Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, (DHA)- VAN Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan, ancak üremek için tatlı sulara giden inci kefallerinin göçü devam ediyor. Bu dönemde kaçak avcılara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, “Balığın en kolay avlanacağı dönemdeyiz. İnci kefallerini bu dönemde korumazsak kaçak avcıların hedefi haline geliyor” dedi.
    Dünyada yalnızca Van Gölü’nde yaşayan ve 15 Nisan- 15 Temmuz arası üreme dönemi olduğu için avlanma yasağı bulunan inci kefalleri, bu dönemde Van Gölü’nden çıkarak tatlı sulara göç ediyor. Üremek için yoğun çaba sarf eden balıklar, Alaska’daki Somon balıkları gibi suyun akışının tersine yüzüyor. Van ekonomisine büyük katkı sağlayan inci kefallerinin üremek için başlattığı bu göç, her yıl binlerce kişi tarafından ilgiyle izlerken bu yıl pandemi nedeniyle göçün izlendiği alanlar boş kaldı.
    Üreme göçü sırasında balıkların kolay avlandığı bu dönemde güvenlik güçleri aldıkları önlemlerle kaçak avcılığın önüne geçmeye çalışıyor. İnci kefalinin derelere gelmesini bekleyen kaçak avcılara güvenlik güçleri göz açtırmayınca, göldeki balık miktarı da artmaya başladı. Koruma çalışmaları sonuç verirken balıkların göçünün izlendiği derelerde balık yoğunluğu da arttı.
    ‘BALIĞIMIZI ÇALDIRMAYALIM, SAHİP ÇIKALIM’
    Özellikle bu dönemde inci kefalinin avlanmasının çok kolay olduğunu bu nedenle balığın kaçak avcıların hedefi haline geldiğini belirten Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, bu dönemde koruma çalışmalarına hız verildiğini söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, şöyle konuştu:
    “Her yıl olduğu gibi nisan ayıyla birlikte Van Gölü’nde yaşayan inci kefalleri üremek için sürüler halinde göle dökülen akarsulara göç etmeye başladı. İnci kefallerini bu dönemde korumazsak kaçak avcıların hedefi haline geliyor. Burada göç eden inci kefalleri Van Gölü’nden ekmeğini sağlayan 15 bin balıkçının ekmeğinin garantisini oluşturuyor. Bu nedenle üreme döneminde balığı derede çok iyi korumamız kaçak avcılara yem etmememiz gerekiyor. Koruma çalışmalarını başta İl Jandarma Komutanlığı kırsalda, merkezde polis ve zabıta ekipleri yürütüyor. Hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum. Balığımızı çaldırmayalım balığımıza sahip çıkalım.”

    FOTOĞRAFLI

  • Drone ile çocuklara bayram harçlığı

    Drone ile çocuklara bayram harçlığı

    Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA)- İZMİR ve Ankara’da, koronavirüs salgını nedeniyle Ramazan Bayramı’nı evde geçirecek bazı çocuklara drone operatörlerince sürpriz yapıldı. Operatörler, drone ile çocukların evlerine ulaşarak bayram harçlıklarını bıraktı. Harçlıklarını alan çocukların mutluluğu yüzlerine yansıdı.
    Koronavirüs salgını önlemleri kapsamında 81 ilde uygulanacak 4 günlük sokağa çıkma yasağı nedeniyle vatandaşlar Ramazan Bayramı’nı evde geçirecek. Bayramı dört gözle bekleyen çocuklar ise bu yıl, bayram gezmeleri olmayacağı için büyüklerinden harçlık alamayacak. İzmir ve Ankara’da drone operatörleri bayramı evde aileleriyle geçiren çocuklara sürpriz yaptı. Operatörler, drone ile çocukların evlerinin pencerelerine ulaşarak, para bıraktı. Böylece çocuklar sokağa çıkmadan teknolojiden yararlanarak gelenek sürdürüldü. Bayram harçlıklarını alan çocukların mutluluğu yüzlerine yansıdı.
    ‘ONLAR ÇIKAMIYORSA BİZ GİDELİM DEDİM’
    Türkiye drone şampiyonlarından Berat Özdemir, İzmir’de arkadaşı Levent Ali Dikim’in 11 yaşındaki kızı Eslem Bilge Dikim, 7 yaşındaki oğlu Salih Emin Dikim ve 1,5 yaşındaki Dua Hanzade Dikim’e harçlıklarını zarfta drone ile gökyüzünden ulaştırdı. Özdemir ayrıca, harçlıkları verdiği çocuklar için yarış drone’u ile performans sergileyip gösteri sundu. Özdemir, “Geleneklerimiz malum. Bayramda küçükler el öper şeker ve harçlık toplar. Benim de aklıma böyle bir çözüm geldi. Malum çocuklarımız bu yasak dönemde sokağa çıkamıyor. ‘Onlar çıkamıyorsa biz onlara gidelim’ dedim. Zarfa koyduğumuz parayı onlara gönderdim. Görüntülerde çok mutlu oldukları gözüküyordu” dedi.
    TERASTA BAYRAM HARÇLIĞI
    İHA pilotu Vedat Güneş ise Ankara’da yaşadığı sitedeki apartmanların terasına çıkan arkadaşlarının çocuklarına aynı yöntemle drone ile harçlıklarını verdi. Çocuklar, bu bayramda da bir şekilde yöntemle harçlıklarını alabilmenin mutluluğunu yaşadı. Vedat Güneş, “Bu pandemi sürecinde sokağa çıkma yasağında kutladığımız bayramda evde kalan çocuklarımız telefonla bizi arayarak bayramımızı kutladılar. Bizde onları sevindirmek için drone ile harçlıklarını gönderdik” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

  • Ramazandan sonra beslenmeye dikkat edilmeli

    Ramazandan sonra beslenmeye dikkat edilmeli

    Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA)- RAMAZAN ayında değişen beslenme rutini, bayramdan itibaren normale dönecek. Bu süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan uzmanlar, bayramda aşırı ve hızlı tüketilen gıdaların başta sindirim ve dolaşım sisteminde olmak üzere birçok rahatsızlığa yol açabileceğine dikkat çekti.
    Ramazan ayında, sıcak havada vatandaşlar ortalama 17 saat oruç tuttu. Uzun saatler aç ve susuz kalmak, öğünlerin iftar ve sahur olarak ikiye düşmesi, vücudun düzenini de değiştirdi. Bu bir aylık sürecin ardından Ramazan Bayramı için de zengin sofralar hazırlanıyor. Uzmanlar, özellikle bayram boyunca sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi konusunda uyardı. Ramazanda günde iki öğünle beslenmenin vücudun metabolizmasını yavaşlattığı için Ramazan sonrası fazla besin tüketildiğinde hızlı kilo alımıyla birlikte birçok hastalığa yakalanılabileceğine dikkat çekildi. Bayramda aşırı ve hızlı tüketilen gıdaların başta sindirim ve dolaşım sistemi olmak üzere birçok rahatsızlığa yol açtığı belirtildi.
    ‘BAŞTA BAĞIRSAK VE MİDE ETKİLENİYOR’
    Kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Yetim, bir ay süresince oruç tutan kişinin metabolizmasının yavaşladığını ardından gelen bayramda ise insanın kendisini tamamen serbest hissederek fazla yediğini belirterek, “Bazı rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor bu durumlarda. Bunların başında mide, bağırsak rahatsızlıkları geliyor. Özellikle bizim akut gastrit dediğimiz halk arasında mide fesadı denilen hastalıklar çok sık görülüyor. Aşırı ve ağır yemekler özellikle yağlı, baharatlı ve ağır tatlılar midede sindirim sıkıntısına yol açıyor. Hazım bozukluğu, aşırı mide salgısı ve gaz oluşumu ortaya çıkıyor. Bulantı, kusma, mide yanması, karın ağrısı gibi belirtilerle akut gastrit dediğimiz tablolara sık rastlıyoruz. Bunun yanında bağırsaklar da etkileniyor. Bazen bu tabloya ishal dediğimiz durumlar da katılabiliyor. Bu şekilde mide ve bağırsak sorunları gözükebiliyor” dedi.
    Şeker hastalarının bayramdan sonra kontrollerinin bozulduğunun görüldüğünü de belirten Uzman Dr. Yetim, “Kendilerini uyarınca şöyle derler. ‘E doktor bey bayramdı’ Sanki bayramda kendilerini hak etmiş olarak görüyorlar. Sonuç olarak kan şekerleri yükseliyor. Kan şekerlerinin yükselmesi kısa, orta ve uzun vadede çeşitli sorunlara yol açıyor. Dolayısıyla aşırı tatlı, yağlı, baharatlı yiyecekler ve kızartmalardan kaçınmak ayrıca aşırı yemeden de kaçınmak. Havalar sıcak yine aşırı soğuk tüketiminden de kaçınmak faydalı olur” dedi.
    ‘EN ÖNEMLİ KURAL PORSİYONA DİKKKAT ETMEK’
    Normal yeme düzenine geçerken daha fazla yemek yeme eğiliminin olabileceğini belirten Uzman Diyetisyen Ceren Batmaz Sarı ise, “Bu durum kilo artışına, tansiyon, şeker problemlerine ve şişkinlik, hazımsızlık, reflü gibi sindirim sistemi sorunlarına neden olabilir. Beslenmenizde dikkat edeceğiniz bazı noktalarla bu sağlık sorunlarını engellemek mümkün. Bayramlarda sağlıklı beslenmenin en önemli kuralı porsiyonlara dikkat etmek ve öğün düzenini doğru bir şekilde oturtmaktır. Eski öğün düzenine yavaş yavaş dönmeli ve yağ, şeker, enerji içeriği yüksek besinlerin tüketimine dikkat etmeye çalışın. Bu besinler mümkünse tadımlık olmalıdır ve özellikle hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalığı olan bireyler bu besinlerin tüketimini sınırlandırmalıdır” dedi.
    UZMANDAN, BAYRAMDA BİR ÖĞÜN ÖNERİSİ
    Ramazandan sonrası için öğün tavsiyesinde bulunan Sarı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Bayram sabahına yumurta, peynir gibi protein kaynaklarını, mevsim sebzelerini ve iyi yağ kaynakları olan zeytin ve ceviz gibi besinleri içeren bir kahvaltıyla başlayın. Öğle öğününde 1 kase çorba, peynirli veya ton balıklı salata ve yoğurt tüketmek hem besleyici hem de hafif bir öğle menüsü oluşturmanızı sağlar. Akşam yemeğinde de tabağımızın yarısını zeytinyağlı sebze yemeği, 1/4’üne bulgur pilavı gibi sağlıklı bir karbonhidrat kaynağı ve geri kalan 1/4’üne et, tavuk, balık veya kurubaklagil yemeği almak dengeli bir menü oluşturmayı sağlar. Akşam yemeğini de kefir, yoğurt veya ayran gibi bir süt ürünüyle tamamlamayı unutmayın. Gün içinde ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar, meyve ve süt ürünleri, az yağlı krakerler veya meyveli kurabiyelerden oluşan 1-2 ara öğün yapmak da sonraki öğüne kadar çok acıkmanızı engeller ve besin alımınızı kontrol etmeye yardımcı olur. Bayramda genelde baklava gibi ağır şerbetli hamurlu tatlıların tüketimi artar. Bu tür tatlılar yerine sütlaç, kazandibi, güllaç, dondurma gibi sütlü tatlıları veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Ramazan ayı boyunca vücudunuz susuzluğa alışmış olabilir ama özellikle havaların ısındığı bu günlerde susamayı beklemeden 2-3 saatte 1-2 bardak olacak şekilde gün içinde en az 2 litre su tükettiğinizden emin olun.”

    FOTOĞRAFLI

  • Bayramın ilk gününde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde denetim

    Bayramın ilk gününde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde denetim

    Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL (DHA) RAMAZAN Bayramının birinci gününde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde polis ekiplerinin denetimleri devam ediyor.
    Koronavirüs salgını nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Ramazan Bayramının ilk gününde İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü polis ekiplerinin denetimleri sürüyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu’dan Avrupa’ya geçiş yönünde oluşturulan güvenlik noktasında Ramazan Bayramı’nın birinci günü olması sebebiyle diğer günlere oranla araç sayısının daha az olduğu görüldü. Polis ekipleri geçen araçları tek tek durdurarak kontrol etti. Ayrıca 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Avrupa’dan Anadolu’ya geçişince film çekimi yapıldığı görüldü.
    (FOTOĞRAF)

  • Ankara’da, bayram namazı kısıtlı sayıda cemaatle kılındı

    Ankara’da, bayram namazı kısıtlı sayıda cemaatle kılındı

    Caner ÜNVER/ANKARA, (DHA)- DİYANET İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan Bayramı namazını kıldırarak, bayram hutbesini okudu.
    Ramazan Bayramı namazı, koronavirüs tedbirleri kapsamında yalnızca Ankara’da Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kısıtlı sayıda cemaatin katılımıyla kılındı. Bayram namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Ankara Valisi Vasip Şahin de cemaat arasında yer aldı. Namaz öncesinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, vaaz verdi. Namaz, İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı cami ve mescitlerde ibadet genelgesindeki esaslar uygulanarak kılındı.
    Namazın arından minbere çıkan Erbaş, bayram hutbesini okudu. Erbaş hutbesinde, 29 Mayıs’ta camilerin tekrar ibadete açılacağını belirterek, toplu ibadet için belirlenen kurallara dikkat çekti.

    FOTOĞRAFLI

  • Kaş’ta orman yangını

    Kaş’ta orman yangını

    Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya), (DHA)- ANTALYA’nın Kaş ilçesinde gece saatlerinde gece saatlerinde çıkan orman yangını, ekiplerin müdahalesi sonucu kontrol altına alındı.
    Kaş ilçesinin Yarımada mevkisinde saat 01.00 sıralarında orman yangını çıktı. Alevler, rüzgarın da etkisiyle kıza sürede hızla yayıldı. İhbar üzerine bölgeye Orman İşletme Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Kaş Belediyesi’ne bağlı ekipler yönlendirildi. Ekiplerin yoğun çabası sonucu yangın, saat 04.00 sıralarında kontrol altına alındı.
    Ekiplerin bölgede soğutma çalışmaları sürerken, yangının çıkış nedeni ve zarar gören alanın tespiti için çalışma başlatıldı. 

    FOTOĞRAFLI

  • İstanbul’da Bayram Sabahı camiiler boş kaldı

    İstanbul’da Bayram Sabahı camiiler boş kaldı

    Ali Kerem BENGİ- Soner HASIRCIOĞLU- Murat SOLAK/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL’da koronavirüs önlemleri kapsamında ibadete kapatılan camiiler, bayram sabahı boş kaldı. Minarelerden tekbirler okundu.

    Koronavirüs önlemleri kapsamında geçici süre ibadete kapatılan camilerde, bu sene Ramazan Bayramı’nda bayram namazı kılınamadı. Boş kalan camilerin minarelerinden tekbirler okundu. Genelde avlusundaki kalabalıkla görüntülenen Eyüpsultan Camii’nde, caminin avlusu güvercinlere ve polis ekiplerine kaldı. 
     

    (FOTOĞRAF)