Kategori: Genel

  • Çekmeköy’de polislere motosikletle sahurluk dağıttılar

    Çekmeköy’de polislere motosikletle sahurluk dağıttılar

    İlkay DİKİCİ- Murat KORKMAZ / İSTANBUL, (DHA)- Türk Kızılayı Çekmeköy Şubesi ile Motosikletli Arama Kurtarma ve Destek Derneği (MAKUD), Çekmeköy’de bulunan polis merkezlerine ve polis kontrol noktalarında görevli personele sahur için yemek dağıttı. Motosikletlerinin sepetlerine koydukları ikramlarıyla sokak sokak dolaşan görevliler, görev başındaki polislere ikramları ulaştırdı.

    “HER EMNİYET MENSUBUMUZUN DA YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ”
    Motosikletlerle Çekmeköy’de gerçekleştirdikleri etkinliği anlatan Motosikletli Arama Kurtarma ve Destek Derneği Başkanı Erkan Çekiç, “Görev başındaki memur arkadaşlarımızın sahurluklarını hijyenik bir ortamda hazırladık. Polis noktalarına sahurluk yiyeceklerini, içeceklerini teslim ettik. Çekmeköy Kızılay Şubesi ile birlikte. Saat 03.00’e kadar bütün Çekmeköy genelindeki polis noktalarına sahurluk yiyeceklerini teslim edeceğiz” dedi.

    “EMNİYET GÜÇLERİMİZİN YANINDAYIZ”
    Türk Kızılayı Çekmeköy Şube Başkanı Mustafa Şahin ise, “Bu etkinliğimizde amacımız emniyetimizin Çekmeköy bölgemizde görev alan polis arkadaşlarımızın, emniyet güçlerimizin bir nebze de olsa yüzünü güldürmek, yanlarında olduğunu hissettirmek onlara destek olmak amacıyla bu etkinlikte böyle bir düzenleme aldık. Sağ olsun MAKUD da bize destek oldu. Beraber bu programı hazırladık. Bitireceğiz ve her emniyet mensubumuzun da yüzünü güldüreceğiz” diye konuştu.
    (FOTOĞRAF)

  • Köpeklerin saldırısında ağır yaralanan kedi tedaviye alındı

    Köpeklerin saldırısında ağır yaralanan kedi tedaviye alındı

    İbrahim EMÜL/OSMANİYE, (DHA)- OSMANİYE’de, köpeklerin saldırısı soncu kaburgaları ve karın boşluğundan ağır yaralan sokak kedisi, mahallelinin yardımıyla tedaviye alındı.
    Karaçay Mahallesi’nde, dört yavrusu bulunan sokak kedisi, köpeklerin saldırısı sonucu kaburgaları ve karın boşluğundan ağır yaralar aldı. Çevredeki vatandaşlar kediyi yakalayıp ilk başta özel bir veteriner kliniğine götürdü. Burada kedinin yaralarına gerekli müdahaleler yapıldıktan sonra oluşan kapsüle fitil konulup tedavi sürecine başlandı. 
    Kediyi kliniğe götüren vatandaşlar, maddi imkansızlıklar nedeniyle tedaviyi devam ettiremeyince Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Osmaniye İl Temsilciliği’ne başvurdu. Yaralı kedinin tedavisi HAYTAP’ta kaldığı yerden devam edildi. 
    Veteriner hekim Ali Laçinbala, kedinin nekroze dokularını temizledikten sonra, yara odağı çok büyüyen kısmın 10 dikişle kapatıldığını belirterek, “Kedimize antibiyotik tedavisi başladı. Vitamin takviyeleri yaptık. 4 yavrusu olan anne kedimizin bir an önce eski sağlığına kavuşarak, yavrularının yanına tekrar dönmesini temenni ediyoruz” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Fenomen başkanın 1 milyon takipçisi var

    Fenomen başkanın 1 milyon takipçisi var

    Oğuzhan HANÇER/AĞRI, (DHA)- AĞRI Belediye Başkanı Savcı Sayan, sosyal medyayı aktif kullanarak, Ağrı’nın gelişimine katkı sağlıyor. Sosyal medyanın Ağrı’ya bakış açısını değiştirerek, marka değerini yükselttiğini belirten Başkan Sayan’ın Twitter’da 1,1 milyon, Instagram’da ise 275 bin takipçisi var. 
    Ağrı’da, 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde, yüzde 55,57’lik oy oranıyla belediye başkanlığına seçilen Savcı Sayan, sosyal medyayı aktif olarak kullanmasıyla dikkat çekiyor. Yaptığı hizmetleri, muhalefet ettiği konuları sosyal medya hesaplarından paylaşan Başkan Sayan’ın geniş bir takipçisi kitlesi var. Twitter’da 1,1 milyon, Instagram da ise 275 bin takipçisi olan Sayan’ın paylaşımları da büyük beğeni ve yorum alıyor.
    Sosyal medyanın Ağrı’ya kazanımının bugüne kadarki bakış açılarını değiştirerek marka değerini yükselttiğini belirten Başkan Sayan, “Sosyal medya günümüzde belirleyici bir faktör. Tabi günümüzde sosyal medyanın hem etkileşimi hem de algısı çok büyük. Dolayısıyla ben sosyal medyada iyi miyim değil miyim onu vatandaş takdir edecek. Biz kendi ilimizi, kendi hizmetlerimizi tanıtmak amacıyla sosyal medyayı etkin kullanmaya çalışıyoruz. Bu da bizim için bir artı oluyor. Hem ilimizin PR’ı yapılıyor, hem marka değeri yükseliyor, ondan dolayı ben sosyal medyayı çok önemsiyorum. Türkiye’de artık biliyorsunuz sosyal medya ile bir çok algı değişiyor, algılar oluşturuluyor. İnşallah bizim sosyal medyamız milletin memleketin menfaatine olan algılarla uğraşır. Vatan millet zararına olan suni gündemler yaratmaz, suni şeylerle uğraşmaz. Bizleri herkesimden takip eden var. Yani beni çok seviyorlar bir paylaşım yaptığım zaman hemen karşılığını buluyor. Sosyal medyanın ne gibi kazanımları olduğunu vatandaş takdir edecek ama en azından marka değerini çok yükseltti. Ağrı Dağı’nın tanınırlığını, Avrupa’daki yurttaşlarımızın Ağrı’ya bakış açısını değiştirdi. Bu sebeple bir çok kişi yönünü Ağrı’ya doğru çevirdi. İş insanları, fabrikatörler, yardım yapmak isteyen kuruluşlar, Ağrı Dağı’nı tanımak isteyen kuruluşlar, yani bizim ilimizin marka değerini epey yükseltti” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

  • 65 yaş üstü vatandaşlar, en çok paça ve işkembeyi özlemiş

    65 yaş üstü vatandaşlar, en çok paça ve işkembeyi özlemiş

    Taha AYHAN/ MALATYA, (DHA)- MALATYA’da, koronavirüs tedbirleri kapsamında evlerinden çıkamayan vatandaşların talepleri, Vefa Sosyal Destek grupları tarafından karşılanıyor. Kentte 65 yaş ve üzeri vatandaşlar, ekiplerden en çok özlem duydukları paça ve işkembe çorbası için destek istedi.
    Koronavirüs tedbirleri kapsamında dışarıya çıkma yasağı getirilen 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlar için oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grubu üyelerine talepler gelmeye devam ediyor. Malatya’da merkez ilçe Yeşilyurt Kaymakamlığı’nın Vefa Sosyal Destek Grubu’na da ilginç talepler geliyor. 320 bin nüfuslu ilçede dışarı çıkamayan vatandaşlar, destek grubunu arayarak çeşitli taleplerde bulunuyor. Kimi vatandaşlar çok sıkıldıkları için araçla dolaşma talebinde bulunurken, bazıları ise bağ ve bahçeleriyle ilgilenilmesini istiyor. Vefa Sosyal Destek gruplarına en çok talep ise özlem duyulan yemeklerle ilgili geliyor. Özellikle 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlar paça, işkembe çorbası ve ciğer kebabı gibi siparişler vererek özlem duydukları yemeklerden istiyor.
    Günlük ortalama 300 ile 500, kurulduğu 22 Mart’tan bu yana 11 bin talebin geldiği Vefa Sosyal Destek Grubu vatandaşlar için 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Çoğunluğunu kamu görevlilerinin oluşturduğu ekipler, kısıtlama nedeniyle dışarı çıkamayanların makul taleplerini yerine getirmek için çabalıyor.
    ‘CANLARI İŞKEMBE, PAÇA ÇEKEN VAR’
    Yeşilyurt Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Sevgi Şahin, vatandaşların taleplerini karşılamak için çalıştıklarını söyledi. Gelen tüm talepleri makul olduğu takdirde karşılamaya gayret gösterdiklerini anlatan Şahin, şöyle konuştu:
    “Vatandaşlarımızdan ilginç talepler de geliyor. Vatandaşlarımızın; canlarının çektiği yemekler, gıdaya, temizlik malzemeleri gibi çeşitli talepler var. Biz de elimizden geldiğince karşılamaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımız 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyor. Vatandaşlarımızın ilettiği talepleri marketlerden alıp temin ediyoruz. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ilaç talepleri çok fazla, onları da temin edip kendilerine teslim ediyoruz. İlginç olan talepler de var. Canları yemek çekenler var; işkembe, paça ve ciğer kebabı gibi. Bu tarz talepleri de karşılamaya çalışıyoruz.” Vatandaşlar ise Vefa Destek grubunun çalışmalarını başarılı bulduklarını belirterek görevlilere teşekkür etti.
    FOTOĞRAFLI

  • Fatih’te davul çalan Kızılay gönüllüleri vatandaşları sahura kaldırdı

    Fatih’te davul çalan Kızılay gönüllüleri vatandaşları sahura kaldırdı

    Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA) FATİH’te sokak sokak dolaşıp Ramazan davulu çalan Kızılay gönüllüleri maniler okuyup vatandaşları sahura kaldırdı. Meşale yakıp renkli görüntüler oluşturan gruba vatandaşlar evlerinin penceresinden el salladı.
    Genç Kızılay İstanbul İl Başkanlığı’nın gönüllü üyelerinden oluşan grup, Karagümrük sokaklarında dolaşıp Ramazan davulu çalarak vatandaşları sahura kaldırdı. “Tokmaklar vurulur sofralar kurulur Kızılay gelince gönüller bir olur. Ramazan bereket ayı neşelidir sofraları yanınızda olmaya geldik her yerde Türk Kızılay’ı. Geldik işte buradayız biz genç kızılayız sizlerin yanında görev başındayız. Gönüllüler sahalarda Kızılay yollarda sahur vakti gelince herkes sofraya” gibi maniler okuyan grup meşale yakıp renkli görüntüler oluşturdu. Heyecanla camlara çıkan vatandaşlar evlerinden el sallayıp gönüllü ekibe teşekkür etti. 
    (FOTOĞRAF)
     

  • Aşklarını ve hayallerini birleştirip, dev marketlerin aranan isimleri oldular

    Aşklarını ve hayallerini birleştirip, dev marketlerin aranan isimleri oldular

    Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA)- AYDIN’ın İncirliova ilçesindeki Gülcan (34) ve Serhan Altıner (35) çifti, marul alışverişi yaparken tanışıp 3 yıl önce evlendi. Arazilerini, aşklarını ve hayallerini birleştiren çift, yetiştirdikleri ürünlerle büyük marketlerin vazgeçilmezi oldu. Gülcan Altıner, kadın kooperatifi kurup, ‘Keşke biz de senin gibi olabilsek’ diyen kadınlara öncülük yapmayı hedeflediğini söyledi.
    İncirliova’da ailesinin yanında çocuk yaşlarda çiftçiliği öğrenen Gülcan Altıner, liseyi tamamladıktan sonra farklı sektörlerde çalışmaya başladı. Ancak hep tarımla uğraşıp ticaret yapmak istediğini belirten Altıner, 6 yıl önce bu hayalini gerçekleştirmek için ilk adımı attı. Ailesine ait 5 dönümlük bir araziye marul ekti. Ürettiği marulları kendi imkanlarıyla pazarlarda satan Altıner, işleri iyi gidince başka üreticilerin ürünlerini de alıp, satmaya başladı. Altıner, bir süre sonra büyük marketlerle anlaşıp, ürün vermeye başladı. Gülcan Altıner, 3 yıl önce kendisi gibi üretici olan Serhan Altıner ile marul almak isterken tanıştı. İkilinin arkadaşlığı kısa sürede aşka dönüşüp, nikah masasına taşındı. Evlilikle birlikte işlerini ve arazilerini de birleştiren Altıner çifti, dev marketlerin aranan isimleri oldu.
    SIKI PAZARLIK EVLİLİKLE BİTTİ
    İşini severek yaptığını belirten Gülcan Altıner, özel hayatı ve iş hayatındaki başarıya giden yolu şöyle anlattı:
    “Elimde marul kalmamıştı. Satın almak için bir aracı vasıtası ile benim gibi marul yetiştiren Serhan’a başvurdum. Marulun tanesine 1 lira istemişti. Ben ise 80 kuruş teklif ettim. Önce kabul etmedi. İçimden ne kadar gıcık biri demiştim. Sıkı pazarlığın ardından aracıyla 85 kuruşa kadar indiğini bildirince, anlaştık. İlk marulu kesmek için tarlaya gittiğimde kendisi ile tanıştık. Tanışmamızdan sonra bana yardımcı olmaya başladı. Kişiliklerimizin de uyuşmasıyla iyi anlaştık. İkimizin hayali de aynıydı. Bu arkadaşlığımız evlilikle sonlandı. Şimdi 2 çocuğumuz var. Evlilikle birlikte arazilerimizi ve işlerimizi de birleştirdik. Böylelikle işi büyüttük. Çocuklarımızın da bizim gibi tarıma gönül vermelerini istiyoruz. Onlar da bizim gibi apartman değil bahçe hayatını çok seveceğini düşünüyoruz. Tarımın ne kadar önemli olduğunu biz zaten biliyorduk. Şu günlerde bunu tüm insanlar da anladı. Tarım insan hayatında olmazsa olmaz. Tarım biterse her şey biter. Üretim ve yetiştirmek çok önemli” dedi.
    ‘BAŞKA ÇİFTÇİLERİN ÜRÜNÜNÜ DE PAZARLIYORUZ’
    Eşiyle birlikte kendilerinden başka birçok çiftçinin ürününü de pazarladıklarını belirten Altıner, “Ürün olarak kendi ektiğimiz enginar, domates, biber, fasulye, marul, dereotu, roka, karnabahar, kırmızı lahana gibi benzeri ürünleri yetiştiriyoruz. Toplam 60 dönüm arazimiz var. Bunun 12 dönümü kapalı sera alanı. Burada üretimimizi aralıksız sürüyor. Her ürünü kendimiz yetişemiyoruz. Üreticilere planlı bir şekilde ekim ve dikim yaptırıp, yetiştirdikleri ürünleri biz alıp, pazarlıyoruz. Büyük marketlere ürün veriyoruz. Ama son günlerde yaşanan salgın hastalık nedeniyle internet üzerinden de sipariş alarak sokağa çıkamayan vatandaşların evlerine kadar istedikleri ürünleri götürmeye başladık. Web sitemizi salgından bir hafta kadar sonra kurduk. Gönderdiğimiz ürünler taze olunca büyük ilgi gördü” diye konuştu.
    ‘KAYBETMEKTEN KORKMAYIN’
    İlerleyen zaman içinde hedefinin kadın kooperatifi kurup, yeni üretim alanları açmak olduğuna dikkati çeken Altıner, “Bu işte tırnaklarımla kazıyarak bir yerlere geldim. ‘Keşke biz de senin gibi olabilsek’ diyenler var. Onlara öncülük yapmak istiyorum. Önümüzdeki süreçte KOSGEB’e paketleme ve ayıklama sistemleri için proje sunacağız. İçinde soğuk hava deposu da olacak. Kadınlardan kaybetmekten korkmamalarını istiyorum. Kalbiniz, niyetiniz güzel olduktan sonra iyi bir yerlere gelirsiniz.  Kadının gücünü her yerde göstermeliyiz” diye konuştu.
    Serhan Altıner de 25 yıldır çiftçilik yaptığını vurgulayıp, “Benim baba mesleğimdir. Bu işi severek yapıyorum. Bundan 3 yıl önce eşimle tanışıp evlendik. Arazilerimizi birleştirerek işlerimiz daha da büyüterek birlikte çalışıyor ve başarıyoruz” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Öldürülen baba- kızın 5 yıl sonra iade edilen eşyaları acıyı tazeledi

    Öldürülen baba- kızın 5 yıl sonra iade edilen eşyaları acıyı tazeledi

    Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM’da, nişanlısı Ahmet Yavuz (26) tarafından babası Salih Şengel (65) ile birlikte öldürülen Burcu Şengel’in (18) ‘adli emanet’teki eşyaları, katil zanlısına verilen 2 ağırlaştırılmış müebbet ile 5 yıl 3 ay hapis cezasının Yargıtay, tarafından onanması üzerine ailesine iade edildi. Acı olaydan 5 yıl sonra kızı Burcu’nun cep telefonu ile eşinin terliğini, namaz takkesini ve tespihini teslim alan acılı anne, Songül Şengel, “Geçen hafta Anneler Günü’ydü. Ben Burcu’mdan hediye beklerken, en acı eşyası geldi” dedi. 
    Çifte cinayet, 13 Ağustos 2015 tarihinde, Aziziye ilçesi Ilıca Mahallesi Mesire Sokak’taki 21 numaralı evde meydana geldi. Markette kasap olarak çalışan Ahmet Yavuz, evine gittiği nişanlısı Burcu Şengel’den kendisiyle kaçmasını istedi. Reddedilince de dehşet saçtı.
    Önce kaçırılmak istenilen kızının yardım çığlıklarına koşan baba Salih Şengel’e ardından anne Songül Şengel ve ailenin komşuları Hayati Hıra’ya bıçakla saldırdı. Bir odaya girerek saklanmaya çalışan Burcu’yu da 27 yerinden bıçakladı. Yanında kuzeni bulunan Ahmet Yavuz, kaçtı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Burcu ve babası Salih Şengel hayatını kaybetti. Bir süre sonra yakalanan Ahmet Yavuz ise tutuklanarak cezaevine konuldu, kuzeni Ömer Y. serbest kaldı.
    2 KEZ MÜEBBET VE 5 YIL 3 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
    Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Ahmet Yavuz, 12 Nisan 2016’da görülen karar duruşmasında,  2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yavuz’a ayrıca ‘kaçırmaya teşebbüs’ten 2, anne Songül Şengel’i yaralamaktan 2,5, komşu Hayati Hıra’yı yaralamaktan da 9 ay olmak üzere toplam 5 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ahmet Yavuz’a verilen cezalarda tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmadı. Tutuksuz sanık Yavuz’un kuzeni Ömer Y. ise beraat etti.
    YARGITAY ONADI
    Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Yavuz ve avukatının, sanığın cezai ehliyeti bulunmadığı , kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığı, haksız tahrik ve iyi hal indimi uygulanması gerektiği yönündeki temyiz itirazlarını reddederek, kararı onadı.  
    ‘KADINLARA KIYANLAR BİR KEZ DAHA DÜŞÜNSÜN’
    Kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından baba-kızın adli emanetteki eşyaları aileye iade edildi. Burcu’nun cep telefonu, Salih Şengel’in ise terliği, takkesi ve tespihini teslim alan acılı aile, bir kez daha yıkıldı.
    İkinci kez aynı acıyı yaşadıklarını söyleyen ağabey Cahit Şengel, “Yargıtay’ın kararının onanmasının ardından eşyaları bize teslim edildi. Yalnız bizim yüreğimiz kaldırmadığı, yüreğimiz elvermediği için yakın akrabalar aldı. Biz bakamadık. İçerisinde rahmetli babamın takkesi, tespihi ve terliği, kız kardeşimin de cep telefonu varmış. 5 yıl geçtiği için telefonda paslanma falan olmuş. Babamın terliği hala kanlar içerisindeymiş onu imha ettik. İçimiz buruk, acımız büyük. Kadın cinayetlerinde cezalar daha caydırıcı olsa bir nebzede olsa önüne geçilebilir diye düşünüyorum. Kadınlara kıyanlar bir kez daha düşünsün. Onların da ailesi, kız kardeşi, annesi var. Kendine nasıl yakıştıramıyorsa, başkasına da bu acıyı yaşatmasın” diye konuştu.
    ‘KIZIMDAN HEDİYE BEKLERKEN ACI EŞYASI GELDİ’    
    Bir anneler gününü daha tek kızı olan Burcu olmadan geçirdiğini anlatan anne Songül Şengel de  gözyaşı dökerek, “Geçtiğimiz pazar, anneler günüydü. Kızımı bekledim ki hediye getirsin. Ben Burcu’mdan hediye beklerken bana acı eşyası geldi. Eşyaları teslim edilmiş görmedim ben. Erkek kardeşimin evinde. Bakmak için eve bile sokmadım. Kalbim onları görmeye dayanmazdı. Çok şükür karar onanınca içimiz biraz da olsa soğudu. Adalet yerini buldu. Hakimlere, avukatlarımıza, gazetecilere teşekkür ederiz. Allah bizden yanaydı, suçsuzduk. Kadın cinayetlerine Cumhurbaşkanımız bir çözüm bulsun. Ben yandım başka anneler yanmasın. Vurup kırıyorlar, yanlarına kalıyor” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Türkiye’nin ilk yerli sıcak hava balonu, Atatürk posteri ve Türk bayrağı ile havalandı

    Türkiye’nin ilk yerli sıcak hava balonu, Atatürk posteri ve Türk bayrağı ile havalandı

    Ahmet KORKMAZER-Metin YILDIRIM/NEVŞEHİR, (DHA)- TÜRKİYE’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde Türkiye’nin ilk yerli sıcak hava balonu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Atatürk posteri ve Türk bayrağı ile havalandı.
    Koronavirüs tedbirleri kapsamında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sıcak hava balonuyla uçuşları 1 Temmuz’a kadar erteledi. Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde yaşayan sıcak hava balonu işletmecisi ve pilotu Mehmet Halis Aydoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda Türkiye’nin ilk yerli ve sıcak hava balonuyla uçuş gerçekleştirmek istedi. Bunun için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinleri alan Aydoğan, sabahın erken saatlerinde Kapadokya semalarına havalanmak için hazırlandı. Hazırlıklarını tamamlayan Aydoğan, “Bugün özel bir balon uçuşu gerçekleştireceğiz. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bizim ve ülkemiz için çok değerli bir gün. Koronavirüs nedeniyle balonlarımızın uçmadığı bu dönemde de bu uçuşumuzu Atatürk posteri ve Türk bayrağımızla gerçekleştireceğiz. Umut ediyoruz ki bu günler hızlı geçer. İnşallah yüzlerce balonumuz ile yine Kapadokya’da 19 Mayıs’ı ve nice bayramları yine hep beraber Türk bayrakları asarak kutlayacağız. Türkiye’de üretilen ilk yerli balon ile bu uçuşu gerçekleştirmenin ayrı bir mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.
    ‘İSTİKBAL GÖKLERDEDİR’ YAZISIYLA UÇTU
    Aydoğan konuşmasının ardından, üzerinde ‘İstikbal Göklerdedir’ yazan Türkiye’nin ilk yerli sıcak hava balonuna bağladığı Atatürk posteri ve Türk bayrağı ile Kapadokya semalarında dolaştı.

    FOTOĞRAFLI

     

  • ‘Paşa’ adını verdiği kuzusunu ‘torunum’ diyerek seviyor

    ‘Paşa’ adını verdiği kuzusunu ‘torunum’ diyerek seviyor

    Dinçer AKBİR- Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli), (DHA) – İZMİT’te, anne kuzu öldükten sonra yavrusunu ‘torunum’ diyerek seven ve evde bakan Fatma Gökdemir (63), ‘Paşa’ ismini verdi. Gökdemir, çok sevdiği ve torunlarıyla beraber ilgilendiği kuzusuna koronavirüsten korumak için ayran kutusundan maske yaptı. 
    İzmit’in Yenidoğan Mahallesi’nde yaşayan, 4 çocuk ve 6 torun sahibi Fatma Gökdemir, annesi ölen kuzusuna torunlarıyla birlikte evde bakmaya başladı. ‘Paşa’ ismini verdiği 3 aylık kuzusuna ‘torunum’ diyen Gökdemir, koronavirüsten korumak için de ayran kutusundan maske yaptı. Kuzunun ağzını sokaklarda her yere sürdüğünü söyleyen Gökdemir, ‘Paşa’yı virüse karşı korumak amacıyla maskesiz olarak dışarı çıkarmıyor. 
    Annesi ölen kuzuya sahip çıktığını söyleyen Fatma Gökdemir, “Annesi vardı. Annesi ölünce ben bakmaya karar verdim. 63 yaşındayım. Çocuklarımla torunlarımla birlikte yaşıyoruz. Bir de ‘Paşa’m bizimle yaşıyor. Ben çok gezemiyorum ama çocuğum gezdiriyor onu. Ağzını yerlere sürmesin, diye maske yaptık. Koronavirüs maskesi taktık ona. Şimdi dünya çok kötü, hastalık dolu. Hayvanı da dışarı çıkarmak zorundayız. Hayvan içeride kapalı kalır mı? Koronavirüs olmasın, diye maske taktık ona” dedi. 

    FOTOĞRAFLI

  • Sosyal medyadan istedi, vali doğum günü pastası gönderdi

    Sosyal medyadan istedi, vali doğum günü pastası gönderdi

    Soner GÜLEZER/GÖLCÜK (Kocaeli), (DHA) – KOCAELİ’nin Gölcük ilçesinde, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evden çıkamayan Osman Akkuş, oğlu Özgür’ün (14) doğum gününü kutlayabilmek için Vali Hüseyin Aksoy’a sosyal medya üzerinden mesaj atarak, yardım istedi. Vali Aksoy, Akkuş ailesinin evine polis aracılığıyla pasta gönderip, Özgür’ün doğum gününü kutladı. 
    Gölcük’ün Kavaklı Mahallesi’nde sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evden çıkamayan Osman Akkuş, oğlunun doğum gününü kutlayabilmek için sosyal medya hesabı üzerinden Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy’a mesaj gönderip, yardım istedi. Mesajda, ‘Sayın valim, 18 Mayıs oğlumun doğum günü ve sokağa çıkma yasağı var. Evde onun için doğum günü sürprizi yaptırabilir misiniz? Teşekkürler’ diyen Akkuş’un isteğini, Vali Aksoy yerine getirdi. Aksoy, ailenin evine polis ekipleri aracılığıyla doğum günü pastası gönderdi. 14’üncü yaş gününü kutlayan Özgür Akkuş, kapıda ellerinde doğum günü pastasıyla polis ekiplerini görünce şaşırdı ve çok mutlu oldu. 
    Sürpriz doğum günü kutlamasıyla yaşadıkları mutluluğu dile getiren Osman Akkuş, “Oğlumun 14’üncü yaş gününü kutluyoruz. Gölcük Emniyet Müdürlüğü personeli arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Vali Hüseyin Aksoy’a tweet attım. Bizi kırmadılar, emniyet müdürlüğümüze de teşekkür ediyorum. Kapımıza kadar geldiler sağ olsunlar” dedi. 

    FOTOĞRAFLI