Kategori: Genel

  • Sosyal temassız ‘mavi tatil’e yoğun talep

    Sosyal temassız ‘mavi tatil’e yoğun talep

    Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), (DHA)- ANTALYA’nın Demre ilçesinde bulanan Kekova koyları ile Demre- Kaş arasında kalan Akdeniz’in mavi koyları, koronavirüssüz tatilin adresi olmayı bekliyor. Kaş’ta, yat turizmiyle uğraşan seyahat acentesi sahibi Ergun Dündar, “Bir haftalık, 15 günlük, bir aylık tur isteyen var. Belirli gruplar halinde bu güzel koylarda, yat üstünde tatil yapmak istiyorlar. Şu anda yoğun bir talep var” dedi.
    ​Antalya’nın Demre ve Kaş ilçelerindeki koylar, eşsiz doğası ve hayran bırakan güzelliğiyle mavi yolculuk tutkunlarının her yaz en çok tercih ettiği lokasyonlar arasında yer alıyordu. Bu yıl mart ayında baş gösteren koronavirüs salgını nedeniyle yat turizmi de durdu. Türkiye’deki vaka sayılarının azalması ve normalleşme sürecinin başlamasıyla Demre ve Kaş bölgesindeki Kaleköy, Batık Kent, Gökkaya, Akvaryum, Tersane, Aperlai, Çoban, Ufakdere, Kocakarı, Yağlıca, Kalkan ve Fırnaz koyları ile Limanağzı ve Beş Adalar’da turizminin de hareketlenmesi bekleniyor.
    ‘MÜŞTERİLERİMİZ ARAMAYA BAŞLADI’
    Kaş’ta yat turizmiyle uğraşan, her yıl dünyadaki birçok turizm fuarına katılarak Kaş ve Kekova’nın tanıtımını yapan, bir seyahat acentesinin sahibi Ergun Dündar, “Mavi yolculuğun ve mavi tutkunlarının adresi olan Kekova ve Demre- Kaş arasındaki ülkemizin ve dünyanın en güzel koyları, koronavirüs salgını nedeniyle tarihinin en büyük sessizliğini yaşıyor. Bu mevsimde her gün yüzlerce yat bu koyları dolduruyordu. Müşterilerimiz bizleri aramaya başladı. Bir haftalık, 15 günlük, bir aylık tur isteyen var. Belirli gruplar halinde bu güzel koylarda, yat üstünde tatil yapmak istiyorlar. Şu anda yoğun bir talep var. Geçen yıllarda olduğu gibi kitlesel olarak günübirlik turlara çıkmak istemiyorlar. Koronavirüs salgınından korunmak için izole bir tatilin denizde olacağını düşünüyor müşterilerimiz” dedi.
    ‘BU YIL YAT TURİZMİ REVAÇTA OLACAK’
    Günübirlik tur yapan teknecilerin küçük düzenlemelerle haftalık turalara çıkabileceklerine inandığını aktaran Ergun Dündar, “Geçen yıllarda azalan mavi yolculukta bir patlama yaşanacağına inanıyorum. Ben yatçı arkadaşların bu patlamaya hazır olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yurt dışında tatil yapan birçok vatandaşımızın, bu yıl tatil seçeneği olarak mavi yolculuğa çıkarak, yatta tatil yapacakları kesin. Bu yıl yat turizmi revaçta olacak. Sezon geç başlasa da bu yıl daha uzun bir deniz sezonu olacak. Çünkü sosyal temasın sıfır olduğu tatil seçeneği, yat üstünde mavi tatil olacak. Bunun da adresi Kekova’nın ve Kaş’ın ıssız ve muhteşem koylarıdır” diye konuştu.
    ‘KEKOVA KOYLARI ÇOK SESSİZ KALDI’
    Tekne ve yatlarını hijyen koşullarına uygun olarak yaza hazırladıklarını ve her türlü tedbiri alacaklarını anlatan Ergun Dündar, şöyle dedi:
    “Müşterilerimize izole bir tatil olanağı sunacağız. Geçen yıllara göre daha dikkatliyiz. Biz şu anda teknelerimizi denize indirdik. Müşterimiz hazır. Tek sorun belirsizliğin kalkması. Günübirlik turlar için de bir düzenleme yapılabilir. Müşteri sayısı azaltılarak, tekne kapasitesi yarıya indirilerek, sosyal mesafe kuralına uygun, maske takarak günübirlik turlar da başlatılabilir. Çünkü bu dünyadaki cennet olarak nitelenen Kekova koyları çok sessiz kaldı. Artık bu sessizlik sona ermeli. Koylar eski günlerine dönmeli. 1 Haziran’dan itibaren teknelerimiz ‘Vira Bismillah’ diyerek mavi Akdeniz’de süzülmeye başlamalı. Kaleköy, Batık Kent, Gökkaya Koyu, Akvaryum Koyu, Tersane Koyu, Aperlai Koyu, Kaş’ta Limanağzı, Beş Adalar, Çoban Koyu, Ufakdere Koyu, Kocakarı Koyu, Yağlıca Koyu, Kalkan Koyu, Fırnaz Koyu yatlarla dolarak, eski günlerine dönmeli.”
    KORONAVİRÜSE KARŞI ÖNLEM ALINACAK
    Koronavirüs salgını sonrası tekne ve yatlarda yolcu sayısında kısıtlamaların uygulanacağını aktaran ve teknelerde alınacak koronavirüs önlemleriyle ilgili de bilgi veren Ergun Dündar, “Teknelerimizde koronavirüs salgınına ilişkin almış olduğumuz bir takım önlemler mevcut. Tek kullanımlık malzemeler, teknelerin tur öncesi ve tur sonrasında itinayla dezenfekte edilmesi, teknelerin girişinde misafirlerin ateşlerinin ölçülmesi, teknelere gelecek misafirlere imzalatacağımız bazı formlar, bu formlarda onların herhangi bir hastalık geçirip geçirmedikleri, sosyal anlamda daha önceden hastalıklı bir ortamda bulunup bulunmadıkları, dereceleri, ateşleri gibi bazı kontrollerimiz söz konusu olacak” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Damlama sulamayla gül üretiminde 4 milyon ton su tasarrufu

    Damlama sulamayla gül üretiminde 4 milyon ton su tasarrufu

    Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)- BURDUR Gölü’nün kurumasını önlemek amacıyla 2012 yılından sonra gül üretiminde damlama sulama yönteminin kullanılması sayesinde, toplam 4 milyon ton su tasarrufu sağlandı.
    Karakent köyü yakınlarında bulunan Lisinia Doğa Proje sorumlusu Öztürk Sarıca, 2012 yılında Burdur Gölü’ndeki su çekilmesine karşı başlattıkları, gül üretiminde damlama sulama yöntemi sayesinde 8 yılda 4 milyon ton su tasarrufu sağladıklarını söyledi. Öztürk Sarıca, “Lisinia olarak 2012’de Burdur Gölü’nü kurtarmak için damlama sulama sitemiyle gül projesine başlamıştık. O sırada güller vahşi sulama sistemiyle yetiştiriliyordu. Biz yıllık 500 bin ton su tasarrufu sağladık ve o günden bugüne yaklaşık 4 milyon ton su tasarrufu sağlamış olduk. Bu Burdur Gölü için büyük bir kazanç. Damlama sulama sisteminin Burdur Gölü için faydaları çok fazla” dedi.
    ‘DAHA AZ SU TÜKETİLİYOR’
    Damlama sulama tekniğiyle gül üretiminin yaygınlaştırılması için çaba gösterdiklerini kaydeden Öztürk Sarıca, “Çünkü vahşi sulamayla gerçekten çok fazla su tüketiliyordu. Damlama sulama sistemiyle vahşi sulama sistemine göre yüzde 75 daha az su tüketiliyor” diye konuştu.
    ‘ULUSLARARASI PAZARLARDA CİDDİ ANLAMDA YER BULUYOR’
    Lisinia’da ekolojik üretim yaptıklarını vurgulayan Öztürk Sarıca, “İlaç kullanmadan gül üretimi yapmaya çalışıyoruz ve üretmiş olduğumuz, yağı alınmamış gül suyu özellikle uluslararası pazarlarda ciddi anlamda yer buluyor. Lisinia Proje alanımızda insanlarımızı yağı alınmamış gül suyu ile tanıştırıyoruz. Bu yıl koronavirüs döneminde gül suyu kolonyası yapılarak ciddi anlamda da tüketiciyle buluşturuldu. Ne kadar sağlıklı olduğu ve pek çok alanda kullanılabileceği tekrardan gösterilmiş oldu” dedi.
    ‘GÜLCÜLÜK BURDUR’UN ESKİ BİR KÜLTÜRÜ’
    Burdur’da her geçen gün ekolojik tarımın arttığını anlatan Öztürk Sarıca, şunları söyledi:
    “Çevresel anlamda pek çok kişi, ceviz başta olmak üzere gül ve pek çok bitkiyle ekolojik tarım çalışmalarına devam ediyor. Diğer taraftan her geçen gün artan bir ada çayı üretimi var. Zaman içinde ekolojik tarımın Burdur’da ciddi anlamda yol kat edeceğine inanıyorum. Gülcülük Burdur’un eski bir kültürü. Yok olmaya yüz tutmuştu. Gül üretimini başlatmaktaki amacımızın biri de bu kültürün yaşatılmasıydı. Koronavirüs günlerine rağmen toplamda 40 ton gül hasadı bekliyoruz. Gül üreticisi son 2 yıldır gerçekten zorlu günler yaşıyor. Gül fiyatları her geçen yıl biraz daha düşüyor. Ama Burdur üreticisi gülü bırakmadan üretimine devam ediyor. Çünkü biz ülkemiz için üretmek zorundayız. Uluslararası şartlarda, Burdur’un kendi rekabet şartlarını oluşturarak gül üretimine devam etmesi bizim için çok çok önemli. Biz Lisinia olarak bunu her zaman destekledik ve destekliyoruz. Türkiye’deki gül üretiminin yaklaşık 500 tonu Burdur’da yapılmakta. İlimizde 5-6 köy geçimini gül üretimiyle devam ettirmektedir.”

    FOTOĞRAFLI

  • Gençlerden ‘online’ piyano resitali

    Gençlerden ‘online’ piyano resitali

    Gökçe ADAR/ İZMİR, (DHA)- İZMİR’de piyano eğitimi alan bir grup müzisyen genç, koronavirüs dolayısıyla piyano resitalini, sosyal medya üzerinden bağlantı kurarak, gerçekleştirdi. Piyano eğitmeni Berna Alpagut Şenel, “Piyano çalınmadığı zaman unutuluyor bu yüzden virüsten dolayı resitalimizi online olarak gerçekleştirdik” dedi.
    İzmirli müzisyen gençler; İlhan Başar Şenel, Su Karaağaç, Betül Kahraman, Defne Karabacak, Selin Ay, Selen Çufha, Batu Durukan, Kübra Dizdarcı piyano öğretmenleri Berna Alpagut Şenel ile yapacakları piyano resitalini koronavirüs salgını dolayısıyla online olarak gerçekleştirdi. Müzisyen gençlerden İlhan Başar Şenel (12), “Bugün sosyal medya üzerinden çok güzel bir resital sunduk. Çok heyecanlandık. Virüs sürecinde evde kalan tüm arkadaşlarıma spor ve müzik dallarında kendilerini geliştirmelerini öneriyorum” dedi.
    Koronavirüs salgını dolayısıyla her gün öğrencilere online piyano dersi verdiğini söyleyen Berna Alpagut Şenel, “Piyano, dil eğitimi gibi sürekli çalışılması gerekiyor. Aksi takdirde unutuluyor. Dolayısıyla bu süreçte bile öğrencilerimin piyanoyı unutmaması için online ders veriyorum. Hepsinin belli bir saat var. O saatlerde online buluşuyoruz. Ders başlamadan önce günlerinin nasıl geçtiğini konuşuyoruz. Hiçbir gün atlamıyoruz. Çok keyif alıyoruz. Bugün virüs salgını dolayısıyla online 3 dakikalık bir resital sunduk” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Prof. Dr. Taşbakan: Maskeyle spor yapmak ölümcül olabilir

    Prof. Dr. Taşbakan: Maskeyle spor yapmak ölümcül olabilir

    Gökçe ADAR/İZMİR, (DHA)- EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sezai Taşbakan, spor yaparken uzun süre maske takan kişilerin hayati risk taşıdığını söyleyerek, “N95 tipi maskeler, nefes alıp verirken nefese bir miktar engel oluyor. Uzun süre kullanımı sonrası kanda karbondioksit dediğimiz zararlı gazın birikmesi söz konusu. Bu zararlı gazda baygınlığa, ani ölümlere neden olabilir” dedi.
    Yeni tip koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’in Vuhan kentinde, yüzünde maskeyle koşan 26 yaşındaki adamın akciğeri patladı. Nefes darlığı yaşadığı belirtilen adamın ameliyat edildiği belirtildi. Doktorlar, hastanın sol akciğerinin yüzde 90 daraldığını ve kalbini vücudunun sağ tarafına doğru hareket ettirdiğini açıkladı. Bu olayın ardından uzmanlar yanlış maske kullanımına dikkat çekti.
    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sezai Taşbakan, koronavirüs salgını dolayısıyla özellikle açık alanda spor yaparken ve koşarken vatandaşların maske takmasının sağlık açısından tehlikeli olduğunu söyledi. Pek çok vatandaşın, sadece sağlık çalışanlarının kullandığı maskeleri taktığını ve bu maskelerin solunumu kısıtlayacak maskeler olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Taşbakan, “Bizim halka önerdiğimiz maskeler, cerrahi maskelerdir. Fakat insanlar, farkında olmadan bizim sağlık çalışanlarımızın hastaya müdahale ederken taktığımız maskeleri takıyor. Bu maskeler, normal hayatta hiç kullanılması gereken maskeler değil. Bu maskelerin dezavantajı şu; nefes alıp verirken nefese bir miktar engel oluyor, verdiğimiz nefesin bir kısmını tekrar solumak zorunda kalıyoruz. Uzun süre takıldığı zaman kanda karbondioksit dediğimiz zararlı bir gazın birikmesi söz konusu. Bu zararlı gazda; hayati tehlikenin ortaya çıkmasını sağlayarak, ölüme kadar neden olabilecek kanda yükselmelere sebep olabilir. Baygınlık, ani ölüm gibi sonuçların yaşanmasına neden olur. Özellikle spor yapan insanlarda bu maskelerin kullanılması ciddi hayati risk taşır” dedi.
    ‘SANILDIĞI GİBİ KORUMUYOR’
    Açık alanda kalabalık ortamda spor yapacak kişilerin sosyal mesafe kuralına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşbakan, “Kalabalık ortamda, 1,5 metrelik mesafeyi koruyarak, cerrahi maske takarak spor yapılabilir. Biz, sağlık çalışanlarının kullanması gereken daha gelişmiş maskeleri kullanmamasını söylüyoruz, çünkü bunlar sanıldığı gibi kişiyi çok fazla korumuyor” diye konuştu.
    Düzenli olarak Alsancak Kordon’da spor yapan Su Karaman (37), “Düzenli olarak koşuyorum. Maskeyle koşmak çok zor oluyor. Hava da sıcak olduğu için yüzüm çok terliyor. Ama uzmanlar da maskenin çıkarılmaması gerektiğini söylüyor. Bu yüzden spor yaparken de maskemi çıkarmıyorum” dedi.

    FOTOĞRAFLI

  • Bakan Soylu’dan polis kontrol noktasına ziyaret

    Bakan Soylu’dan polis kontrol noktasına ziyaret

    ANKARA, (DHA)- İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Kavşağı’ndaki polis kontrol noktasını ziyaret etti.
    Bakan Soylu, Twitter hesabından, polis kontrol noktasına yaptığı ziyaretin fotoğraflarını da paylaşarak, “Genelkurmay Kavşağı polis kontrol noktasındayız” ifadelerine yer verdi. Bakan Soylu, daha sonra Jandarma Harekat Merkezi’nde de incelemelerde bulundu.

    FOTOĞRAFLI

  • Zeytinburnu’nda polis yasağa uymayan sürücülere ceza yazdı 

    Zeytinburnu’nda polis yasağa uymayan sürücülere ceza yazdı 

    Soner HASIRCIOĞLU, İSTANBUL,(DHA) – KORONAVİRÜS salgını tedbirleri kapsamında uygulanan 4 günlük sokağa çıkma yasağını 3’üncü gününde anayollarda denetim yapan polis ekipleri, tüm uyarılara rağmen sokağa çıkan sürücülere ceza yazdı

    Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında İstanbul başta olmak üzere 15 şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polis ekipleri, İstanbul’un birçok yerinde izin belgesi olmadığı halde sokağa çıkan sürücüler üzerinde denetim yaptı. Denetim yapılan yerlerden birisi de Zeytinburnu D-100 Karayolu oldu. Yolun bir kısmını dubalarla kapatan polis ekipleri, araçları durdurarak sürücülerin izin belgesi ve kimliklerini kontrol etti. Sokağa çıkma konusunda izni bulunan sürücüler, denetim noktalarından geçerken izin belgesi olmayan çok sayıda sürücü ise denetimlere takıldı. Polis, izin belgesi olmayan ağırlıklı gençlerin içinde olduğu çok sayıda sürücüye para cezası kesti.  

    “YAPACAK BİR ŞEY YOK”
    Polis, denetimlerde maske takmadığı görülen sürücüleri de maske takmaları konusunda uyardı. İzin belgesi olmadığı halde sokağa çıkması nedeniyle polisin ceza yazdığı bir kişi, “Yasak olduğunu biliyordum, yapacak bir şey yok” dedi.  Polis ekiplerinin denetimleri, aralıksız olarak yasak boyunca devam edecek. 

    (FOTOĞRAFLI) 

  • Niğde’de vatandaşlar bando takımı ile sahura kalktı

    Niğde’de vatandaşlar bando takımı ile sahura kalktı

    Ali KADI/NİĞDE,(DHA) – NİĞDE’de vatandaşlar bando takımının seslendirdiği şarkılarla sahura kalktı.
    Niğde Belediyesi’ne bağlı bando takımı, üstü açık otobüs ile mahalle mahalle gezerek vatandaşları sahura kaldırdı. Şehir turu atan bando takımı, üstü açık otobüste şarkılar seslendirdi. Sahurda sokak aralarında gezen bando takımını gören vatandaşlar, evlerinin balkon ve pencerelerinden dinledikleri şarkılara alkışla eşlik etti.

    FOTOĞRAFLI

     

     

     

  • Yasağa uymayan gençler yol ortasında halay çekti

    Yasağa uymayan gençler yol ortasında halay çekti

    Hayati İKİZOĞLU/ANKARA, (DHA)- ANKARA’da çoğunluğunu 20 yaş altı gençlerin oluşturduğu grup, yol ortasında halay çekti. Sokağa çıkma kısıtlaması ve sosyal mesafe kuralarını ihlal eden grubun görüntüleri tepki topladı.
    Keçiören ilçesi Şehit Kubilay Mahallesi’nde akşam saatlerinde bir grup genç, sokak ortasında halay çekti. Çoğunluğunu 20 yaş altı gençlerin oluşturduğu grup, sokağa çıkma kısıtlaması olduğu saatlerde, sosyal mesafe kuralına uymadan birlikte dışarı çıktı. Maske takmayıp ellerinde mendil gibi sallayaran gençler, bir süre halay çekti. Mahallelinin cep telefonuyla çekip sosyal medyada paylaştığı görüntüler tepki topladı.

    FOTOĞRAFLI

  • Isparta’ya şehit ateşi düştü – FOTOĞRAF İPTALİ

    Isparta’ya şehit ateşi düştü – FOTOĞRAF İPTALİ

    Abonelerin dikkatine;

    Isparta’ya şehit ateşi düştü’ başlıklı haber ile ilgili şehit fotoğraflarından biri sehven servis yapılmıştır. Kaynağından yapılan düzeltme ile hatalı fotoğrafın kullanılmaması rica olunur.

     

     

  • Bakanı Soylu’dan gazeteci Yıldız’a tepki

    Bakanı Soylu’dan gazeteci Yıldız’a tepki

    ANKARA (DHA) – İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, gazeteci Müyesser Yıldız’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, “Benim üzüntüm PKK seviciliğin değil, devlet gömleği giymiş pespayelerle iş tutmandır” dedi.
    Bakan Soylu, Twitter hesabından gazeteci Müyesser Yıldız’a tepki gösterdi. Soylu açıklamasında, “Çemçe grubunun itlafına bir PKK bir sen üzülmüşsün. Kahramanlarımız bugün o bölgeye yeni sızmayı 10 metrede çatışma ile teröristleri yok ederek engelledi. Benim üzüntüm PKK seviciliğin değil, devlet gömleği giymiş pespayelerle iş tutmandır” ifadelerine yer verdi.

    FOTOĞRAFLI