Kategori: Genel

  • ‘Doğal akvaryum’ Gökpınar Gölü için proje

    ‘Doğal akvaryum’ Gökpınar Gölü için proje

    Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)- SİVAS’ın Gürün ilçesindeki Gökpınar Gölü’nün alt kısımlarına doğal yapıya uygun olarak, yürüyüş alanları ve bungalov evler yapılacak. Projenin açıklanması sonrası bazı endişelerin oluştuğunu belirten Sivas Valisi Salih Ayhan, “Her Türk vatandaşının ve Sivaslının Gökpınar Gölü’nü korumak ve kollaması asli görevidir. Başta da bizim görevimizdir. Göle zarar verecek bir uygulamaya asla müsaade etmeyiz” dedi.
    Kent merkezine 147, Gürün ilçe merkezine ise 10 kilometre uzaklıktaki Gökpınar Gölü, doğal akvaryumu andıran görüntüsü ile hayran bırakıyor. Dipten kaynayan su ile beslenen 15 metre derinliğe sahip göl, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Çevre illerden hafta sonu günübirlik tatile gelen ziyaretçiler, gölün çevresinde yürüyüş yaparak mesire alanlarında vakit geçiriyor. Göl çevresinde bulunan restoran, otel, cami, basketbol, voleybol ve çim futbol sahası ile piknik alanları da turistlere konaklama ve sosyal imkan sağlıyor.
    Sivas Valiliği, gölün turizm açısından daha elverişli olması için yeni bir proje hazırladı. Gölün alt kısımlarına doğal yapıya uygun olarak, yürüyüş alanları ve bungalov evler yapılacak. Projenin hayata geçmesi ile günübirlik olarak ziyaret edilebilen gölde konaklama imkanı sağlanmış olacak.
    VALİ ELEŞTİRİLERLE İLGİLİ KONUŞTU
    ​Valiliğin projeyi sosyal medya hesaplarından duyurmasıyla, çevrecilerden gölün doğallığının bozulabileceği gerekçesiyle itirazlar oluştu. Sivas Valisi Salih Ayhan, projeyle ilgili Demirören Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Sivas’ın göller açısından zengin bir coğrafyaya sahip olduğunu belirten Ayhan, “Sivas’ın, her bölgesinin ayrı bir güzelliği ve turizm değeri var. Gökpınar Gölü de turkuaz mavisiyle Türkiye’de değil, dünyada bir incidir. Bu inciyi herkesin muhafaza etmesi lazım. En başta bizlerin bu sorumluluk içerisinde hareket ettiğimizin bilinmesi lazım. Hiçbir Sivaslı, Gürün Gökpınar Gölü’nün zerresine zarar getirecek davranışta bulunamaz. Buna biz başta olmak üzere tüm Sivaslılar karşı çıkar” dedi.
    ‘GÖLE ZARAR VERECEK BİR UYGULAMAYA ASLA MÜSAADE ETMEYİZ’
    Projenin gölle alakalı olmadığını belirten Vali Ayhan, “Aslında gölü muhafaza eden bir projedir. Gölün etrafını baskılayan diğer çalışmaları biraz daha tabana yaymaktır. Yani yoğunluğu gölün alt tarafına doğru aktarabilmektir. Asla bir yerleşim yeri ve yoğunluk oluşturmayacağız. Tamamen dokuya uygun ahşap, suyun alt tarafındaki yürüyüş alanları oluşturabilmektir. Ayrıca birkaç tane dinlenme, bungalov evleri şeklinde bir çalışma olacak. Gölden çıkan suyu biraz daha etkin kullanabilmek adına bir çalışma yapıyoruz. Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Kamuoyunun da hassasiyetini alarak, daha iyi bilgilendirme yaparak, orada hukuki bir durum olmaması için de çalışmaları yapacağız. Bu konuda çok dikkatli olacağız. Elbette orada bir çevre bilinci olması bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Her Türk vatandaşının ve Sivaslının Gökpınar Gölü’nü korumak ve kollaması asli görevidir. Başta da bizim görevimizdir. Göle zarar verecek bir uygulamaya asla müsaade etmeyiz. Gölü daha da rahatlatmak için yapılan bir projedir. Projemizin ileriki zamanda detaylarını kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu. 

    FOTOĞRAFLI

  • MSB: Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık’ın test atışları başarıyla gerçekleştirildi

    MSB: Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık’ın test atışları başarıyla gerçekleştirildi

    ANKARA, (DHA)- MİLLİ Savunma Bakanlığı’nca, yerli ve milli imkanlarla üretilen Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık’ın test atışlarının başarıyla gerçekleştirildiği açıklandı.
    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Yerli ve millî imkanlarla üretilen HGK-84 LAB (Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık) Hava Kuvvetlerimiz tarafından yapılan test atışları başarıyla gerçekleştirildi” denildi. 

    FOTOĞRAFLI

     

  • Şile’de ‘sosyal mesafeli’ oteller müşteri almaya başladı

    Şile’de ‘sosyal mesafeli’ oteller müşteri almaya başladı

    Beyza Nur GÜLER-Ali AKSOYER-Mertcan ÖZTÜRK/İstanbul, (DHA) ŞİLE’de, koronovirüs salgını nedeniyle düzenleme yapan oteller müşteri almaya başladı.
    İstanbul’un tatil ilçesi Şile’de oteller “sosyal mesafe”  ve “hijyen” kurallarına göre oda, bahçe ve salonlarını yeniden düzenledi. Oteller yavaş yavaş müşteri almaya başladı. Sokağa çıkma kısıtlaması ve şehirlerarası seyahat engeli nedeniyle çok sayıda İstanbullu, 4 günlük süreyi Şile Ağva’daki otellerde konaklamayı tercih etti. Ağva’nın, İstanbul sınırları içinde ancak doğayla iç içe olması tercih sebebi. Göksu Nehri kıyısındaki bir otel ise, Koronavirüs nedeniyle 1 ay boyunca kapalı kaldıktan sonra, bir dizi önlem alarak rezervasyon taleplerini karşılamaya başladı. ‘Sosyal mesafeli’ denilebilecek bu otelde bulunan 13 oda, birbirinden bağımsız. Misafirler odalarına girip çıkarken birbirleriyle karşılaşmıyor. Otelin restoran bölümü servise kapalıyken, misafirlerin yemek yedikleri açık alanda ise masalar arasında en az 4’er metre mesafe bulunuyor. Ayrıca isteyen misafirler yemek servislerini odalarında alabiliyor. Otelin belirli noktalarına yerleştirilen maske ve dezenfektanlar ise misafirlerin kullanımına hazır. 

    ODALAR BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ, MASALAR ARASINDA EN AZ 4 METRE VAR
    Özellikle sosyal mesafe kuralına uygun düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Otel işletmecisi Nuriye Canefe, şöyle konuştu: 
     “Burası, Türkiye’deki Küçük Oteller Derneği’ne de üye olan hakikaten küçük bir otel. Bizim 13  odamız var. Koronavirüs ile ilgili haberler gelmeye başladığında biz tedbir olarak oteli kapattık. Bütün personelimizi izine çıkarttık ve süreci takip etmeye başladık. Çünkü ne olacak onu bilmiyoruz. Gelişmeler nasıl olacak, bu virüs iyice yayılacak  mı bilmiyoruz. Ve almamız gereken tedbirleri, profesyonel tedbirlerin neler olduğunu bilmiyoruz çünkü hep beraber öğrendik bu süreç içinde. Bir ay tam kapalı kaldıktan sonra, yavaş yavaş araştırmaya başladık çünkü bir takım bilgiler de oluşmaya başladı. Yine dernek içindeki diğer otellerle de görüş alışverişi yaparak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı bir takım açıklamalardan da feyz alarak bir hazırlık süreci geçirdik. Bunun içinde personelin eğitimi vardı, müşteri ile olan ilişkilerinde nelere dikkat edecekler, sosyal mesafe kuralını nasıl uygulayacağız bunları oturduk çalıştık. Biz herkesin uyguladığı, yeterli deneni de biraz abarttık. Şu anda oturma düzeninde 4 metreyi bulan bir mesafe yarattık. Bizim otelimizin konumu biraz daha avantajlı çünkü bütün odalara dışarıdan giriş imkanı var. Dolayısıyla bir koridor üzerinde gidip de odalara girilmiyor. Misafirler birbirleriyle karşılaşmıyor. Buna rağmen biz, bir oda dolu bir oda boş şeklinde rezervasyon kabul etmeye başladık. Genel kullanım alanları yani kapalı yerleri kapattık. Artık bahçeyi kullanabildiğimiz için de, buradaki kullanım alanlarındaki mesafeyi 4 metre hatta bazı yerlerde daha fazla olacak şekilde ayarladık. Ayrıca bu dönemde biz odaların içlerine ve balkonlarına da masalar koyduk. Odalarından çıkmak istemeyen misafirlere ise odalarında servis yapılıyor. Zaten bundan sonrası da misafirlerin dikkati”

    OTEL ÇALIŞANLARI KULLAN AT ÖNLÜK, ELDİVEN, BONE, MASKE KULLANIYOR
    Otel çalışanlarının da önlemlerini sıkı tuttuğunu dile getiren Canefe, “Zaten onların ilk eğitiminde  sürekli, her yaptığınız hareketten sonra ellerini yıkamaları vardı. Antibakteriyel ürünler kullanılacak, maskesiz kesinlikle misafirin karşısına geçmek yok. Mutlaka bone takılacak ve üzerlerinde tek kullanımlık önlükler olacak. Bu şekilde misafire yaklaşacaklar. Ellerinde sık sık değiştirilen eldivenler olacak ve yine onlar da misafire hizmet ederken, sosyal mesafe kuralına uyacaklar. Misafirin arkasında durup da servis yapmak artık yok. Uzaktan servis yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.

    ODALAR 24 SAAT HAVALANDIRILIP ÖZEL MAKİNELER İLE DEZENFEKTE EDİLİYOR
    Odaların temizliğinde özellikle bakteri ve virüslere karşı profesyonel ürünler kullanmaya başladıklarını söyleyen Nuriye Canefe, “Alkol bazlı ürünler kullanmaya başladık. Normal temizliğin arkasından bu alkol bazlı ürünler kullanılıyor. Bir de ayrıca nano gümüş iyon dezenfeksiyonu yapıyoruz. Onun makinesini aldık. İlacını aldık ve her temizlikten sonra bu dezenfeksiyon yapılıyor. Bugün çıkan oda, bugün bir daha satılmıyor. Bir gün havalandırılıyor, sonra temizliği ve dezenfeksiyonu yapılıyor. En sonunda da ozon ile son dezenfeksiyonu yapıp, odayı kapatıyoruz. Virüs öncesi çamaşırlarımızı ise çamaşırhaneye gönderiyorduk. Onların da tabii bu dönemde kendilerini ne kadar hazırladıklarını bilmiyoruz. Bu çamaşırların 90 derecede yıkanması gerektiğini okudum. Bunu görür görmez, çamaşır işini içeri aldım. Şimdi çamaşırlar da burada yıkanıyor, dışarı gitmiyor” ifadelerini kullandı.

    “TALEPLER SANKİ HİÇ VİRÜS YOKMUŞ GİBİ”
    Tedbirler kapsamında 13 odalı otelde yalnızca 7 odaya misafir kabul ettiklerini ifade eden Canefe, “Rezervasyon talepleri var. Talepler sanki hiç virüs yokmuş gibi. Kapasiteyi düşürdük. 13 odamız var ama biz bu söylediğim mesafeleri sağlayabilmek için, maksimum 7 oda almaya karar verdik. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi bir talep var. Biraz ürkütücü” diye konuştu. 

    NEHİR MANZARALI ‘OFİS’
    Öte yandan otelin toplu olarak kullanımına kapalı olan kış bahçesi bölümünü ise, 10 gündür evden çalışma düzenine geçen bir misafir kullanıyor. Karantina sürecinde apartman dairesinde bilgisayar başında çalışmak istemeyen otel müşterisi, bilgisayarını ve işle ilgili tüm evraklarını yanına alarak, kendisi için ayrılmış nehir manzaralı kış bahçesini adeta ofise çevirmiş.
    Müşterilerinin her gün sabah 08.30’da odasından kış bahçesinde inerek, 18.00’a kadar çalıştığını anlatan Canefe, “Onlar çok erken bir tarihte evden çalışma sistemine geçtiler ve çok bunaltıcı olduğunu söylüyordu. Dedi ki ‘Gelip orada çalışabilir miyim? Bana özel bir alan bırakabilir misiniz?’ Biz de tabii dedik. Zaten kış bahçesi kapalı. O alana kimseyi almıyoruz. Orayı ona verdik. İstediği gibi kullanıyor, kapısını kendisi açıp kapıyor. Sabah 8 buçukta odasından iniyor, bilgisayarını açıyor. Akşam 6’ya kadar çalışıyor. Arada telefonda konuşurken rahatlıkla çıkıp telefonla konuşuyor. Bize bir zararı yok, karnı acıktığı zaman yemek istiyor. Nehir manzaralı ofis kullanıyor” dedi. 

    “APARTMAN DAİRESİNDE BUNALACAĞIZ DEDİK, AKLIMA AĞVA GELDİ”
    Sokağa çıkma kısıtlaması süresince apartman dairesinde kalmak istemediklerini söyleyen otel misafiri Zeynep Aydoğan, “İstanbul’da Nişantaşı’nda apartman dairesinde oturuyoruz. Bunalacağız dedik. Benim aklıma en yakın Ağva geldi. Ve tesadüf bulduk bu oteli. Sorduk ve çok septiklerdi. Bize ozonla odaların temizlendiğini, sosyal mesafe kuralına çok dikkat ettiklerini özellikle ima ettiler. Onun üzerine burayı tercih ettik. Ağva İstanbul’a çok yakın bir yer, çok da doğası güzel. Hava sıcaklığı da bu hafta sonu çok yüksek olacak biliyorsunuz. O yüzden buraya gelmeyi tercih ettik” ifadelerini kullandı.

    (FOTOĞRAF)

  • Ölüm yıldönümünde şehit oğlunun mezarını ziyaret etti

    Ölüm yıldönümünde şehit oğlunun mezarını ziyaret etti

    Gökhan CEYLAN- Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)- ANKARA’da İsmail Kayadibi, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde PKK’lı teröristlerle girilen çatışmada şehit olan oğlu Komiser Yardımcısı Şükrü Can Kayadibi’nin (28) mezarını, ölüm yıldönümünde ziyaret etti. İsmail Kayadibi, “1 yıldır her gün buradayım, burası benim evim oldu artık” dedi.
    Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Şükrü Can Kayadibi, geçen yıl 18 Mayıs’ta PKK’ya yönelik düzenlenen operasyonda, el bombasının üzerine atlayarak 3 arkadaşının şehit olmasını engelledi. Olayda şehit olan Kayadibi, ölümünün 1’inci yılında mezarı başında anıldı. Şehidin babası İsmail Kayadibi, oğlunun mezarını şehit olduğu saatte ziyaret etti. İsmail Kayadibi, sabaha karşı saat 02.30’da mezarın başına gelip, gün aydınlanana kadar kalarak dua etti.
    ‘1 YILDIR HER GÜN BURADAYIM, BURASI EVİM OLDU’
    İsmail Kayadibi, oğlunu çok özlediğini anlatarak, “Bizi boynu bükük bırakanların da boynu bükük kalsın. Terörü destekleyen herkesin Allah belasını versin. Bizim boynumuz bükük kaldı, onların da boynu bükük kalsın. 1 yıldır her gün buradayım, gecem gündüzüm burada. Burası benim bir evim oldu artık. İstediğim saatte gidip geliyorum. Her gün geliyorum. Bugün hiç yatmadım. Gece 02.30’da şehit oldu. Ben 02.30’da buradaydım. Gözümün önünde gitmiyor yavrum” diyerek gözyaşı döktü.

    FOTOĞRAFLI

  • RTÜK Başkanı Şahin: Sevda Noyan’ın söylemleri kabul edilemez

    RTÜK Başkanı Şahin: Sevda Noyan’ın söylemleri kabul edilemez

    Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, (DHA)- RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, “Sevda Noyan’ın söylemleri RTÜK ilkeleri bakımından asla kabul edilemez. Hukuk dışı çağrılar ve şiddeti teşvik, taviz vermeyeceğimiz kırmızı çizgilerimizdendir” dedi.
    RTÜK Başkanı Şahin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Sevda Noyan’ın yayınlanan programdaki söylemlerinin kamu vicdanını derinden yaraladığını bildirdi.  Noyan’ın sözlerinin kabul edilmez olduğunu ve kamu vicdanının herkesi vicdanı olduğunu belirten Şahin, “FETÖ ile mücadele hem bireysel olarak hem de kurumsal olarak önceliğimizdir. FETÖ’ye karşı mücadelemize zarar verecek hiçbir tutuma göz yummamız mümkün değildir. Tabii ki 15 Temmuz’da yaşananları tekrar aklından geçirenler olursa hem devletimiz, hem de milletimiz meşru şartlarda cevabını en güçlü şekilde verecektir. Bundan da kimsenin tereddüdü olmamalıdır” dedi.
    ‘NOYAN’IN SÖYLEMLERİ ASLA KABUL EDİLEMEZ’
    Üst Kurul’un konu ile ilgili rapor gündemine geldiğinde gereğini yapacağını vurgulayan Şahin, RTÜK’ün bunları mazur gördüğüne ilişkin propagandalara da tepki gösterdi. Şahin, şunları kaydetti:
    “Sevda Noyan’ın söylemleri RTÜK ilkeleri bakımından asla kabul edilemez. Hukuk dışı çağrılar ve şiddeti teşvik, taviz vermeyeceğimiz kırmızı çizgilerimizdendir. İlgili uzman raporu Üst Kurul gündemine geldiğinde RTÜK olarak söz konusu söylemlerin bir televizyonda yayınlanmasının karşılığı neyse gereği yapılacaktır. Olayın olduğu ilk günden itibaren bakış açımız budur. RTÜK sanki bunları mazur görüyormuş gibi önyargıyla propaganda yapanlara karşı ‘kimsenin büyütmesine gerek yok, gereği yapılır, alacağımız kararlarla darbe sevicileri sevindirmeyelim’ mealinde konuşsam da halen bu süreci farklı noktalara çekmeye çalışanlar olduğunu üzülerek ve ibretle görüyorum.”
    ‘RTÜK İLK TOPLANTISINDA GEREĞİNİ YAPACAKTIR’
    Başkan Şahin, art niyetli propagandaları yürütenlerin konuları konuşmayı değil, kurumları ve kişileri hedef almayı amaçladıklarını kaydetti. Anayasal bir kurum olan RTÜK’ün, kendisine kanunlarla verilmiş görevler ve yetkiler çerçevesinde karar veren ve karar süreçleri sağlıklı işleyen bağımsız bir idari otorite olduğunun altını çizen Şahin, “Hangi görüşten olursa olsun, sağduyu sahibi samimi vatandaşlarımız bu gerçeği bilmektedir. Biz aziz milletimizden yana, tarafsız olarak değerlerimiz ve sorumluluk bilinciyle vazifemizi yapıyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın, daha önce pek çok örnekte olduğu gibi RTÜK kuruluş amacına uygun olarak ilk kurul toplantısında gereğini yapacaktır” ifadelerini kullandı.

    FOTOĞRAFLI

  • Beyoğlu’nda pes dedirten olay; 13 kişi topluca geziyorlardı

    Beyoğlu’nda pes dedirten olay; 13 kişi topluca geziyorlardı

     

    Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)- BEYOĞLU’nda sokağa çıkma yasağını ihlal eden 13 kişilik arkadaş grubu polise yakalandı. Topluca gezen, sosyal mesafe kuralını hiçe sayan kişilerden sadece birinin maske taktığı görüldü. Bu kadarına da pes dedirten olayda kişilerin her birine 3 bin 150 lira para cezası kesildi. 
    Tüm dünyanın canla başla mücadele ettiği koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağını hiçe sayan 13 kişilik arkadaş grubu Tarlabaşı Bulvarı üzerinde toplu halde gezerken polis ekipleri tarafından yakalandı. Sokağa çıkma yasağını ihlal eden ve topluca gezerek sosyal mesafe kuralına da uymayan kişilerden sadece bir tanesinin maske taktığı görüldü. Beyoğlu Güvenlik Büro ve Yunus ekipleri tarafından durdurulan 13 kişiye üst araması yapılıp GBT sorgusu yapıldı. Her birine 3 bin 150 lira para cezası kesilen kişiler daha sonra ikişer üçer olarak ayrı yönlere gönderildi. 

     

  • Mağazalarda hijyen önlemleri devam ediyor

    Mağazalarda hijyen önlemleri devam ediyor

    İSTANBUL, (DHA)- Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında 19 Mart tarihinde mağazalarında hizmete ara veren Altınyıldız Classics, yüksek hijyen kurallarıyla mağazalarını açmaya başladığını duyurdu.

    Normalleşme süreci kapsamında mağazalarını kontrollü ve kademeli olarak açmaya başladığını açıklayan Altınyıldız Classics, oluşturduğu plan çerçevesinde önlemlerini alarak standart hijyen önlemlerine yeni teknolojileri de dahil ettiğini duyurdu.

    Altınyıldız Classics mağazalarında hijyen önlemleri kapsamında; giriş ve çıkışlarda dezenfektan kullanımı, düzenli ve sık aralıklarla mağaza dezenfeksiyonu, girişlerde eldiven dağıtımı, sosyal mesafeli satış, denenen ürünlerde yüksek sıcaklıkta buharlı ütüleme, ürün hijyen alanlarında 24 saat ürün sterilizasyonu, kabin dezenfeksiyonu ve güvenli ödeme seçenekleri bulunduğu belirtildi.

    Normalleşme kapsamında açılan Altınyıldız Classics mağazaları arasında; İstanbul Viaport AVM, İstanbul Eminönü Legacy Ottoman Hotel, İstanbul Laleli Toptan, İstanbul Viaport Marina, Ankara Gimart Outlet, Ankara Gölbaşı Park AVM, İzmir Çiğli A.O.S.B., Balıkesir Edremit Novada AVM, Muğla Fethiye Cadde, Şanlıurfa Novada Park, Tekirdağ Çerkezköy OSB yer alıyor.

  • Ramazanda Tokat kebabına ilgi arttı

    Ramazanda Tokat kebabına ilgi arttı

    Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT, (DHA)- TOKAT’ta, sebze ve kuzu etinden yapılan ve yaklaşık 3 asırlık lezzet olan Tokat kebabı, ramazan ayında yoğun ilgi görüyor.
    Coğrafi işaret tesciliyle dünya lezzet haritasına adını yazdıran Tokat kebabına vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Yöreye ait kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşil biber, patates, sarımsak ve pide kullanılarak pişirilen Tokat kebabının yapımına başlandı. Koranavirüs nedeniyle 17 Mart’ta kapatılan işletmeler ramazan ayında siparişi usulü iftar sofraları için Tokat kebabı üretiyor.
    Lokanta işletmecisi Mücahit Yılmaz, tarihi çok eski yıllara dayanan kebabın bugünlerde koronavirüs nedeniyle paket servis olarak yapılabildiğini belirterek, “Şu an biz de restoranımızda paket servis yapabiliyoruz. Yaz ayına girmiş bulunuyoruz. Tokatlılar için olmazsa olmaz en önemli yemektir. Biz de sipariş usulü iftar için Tokat kebabı yapıyoruz. ‘Evde kal, sağlıklı kal’, diyerek ramazan ayında insanlarımız Tokat kebabından mahrum etmemek için hizmet veriyoruz. Kebabımızı yaptıktan sonra insanların evlerine kadar götürerek hizmet ediyoruz. Bu kebabı insanlarımız seviyor. Tokat için gerçekten çok özel bir yemek. Ramazan ayı içerisinde müşterilerimiz en az bir ya da iki sefer tercih ediyor. Tokat kebabının bir kilo fiyatı ise 260 liradır. Bir kilo kebap 4 porsiyondur. Ama ramazan ayında olduğumuz için 1 kilo kebap ile 6 kişi rahatlıkla doyabilir” dedi. 

    FOTOĞRAFLI
     

  • Adana’da Vefa Sosyal Destek Grubu’na saldırının görüntüleri ortaya çıktı (2)

    Adana’da Vefa Sosyal Destek Grubu’na saldırının görüntüleri ortaya çıktı (2)

    ADANALI AVUKATLARDAN AÇIKLAMA: YAPILAN VANDALLIK
    CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım ve beraberindekilerin, Vefa Sosyal Destek Grubu’na saldırmasının kabul edilemez olduğunu belirten Adanalı bir grup avukat, adliye önünde toplanarak, basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Adem Sağlam, Adanalı, sağduyulu avukatlar olarak toplum birliğinin hedef alındığı saldırıyı kınadıklarını belirtti. Saldırganların cezalandırılması adına sürecin takipçisi olacaklarını vurgulayan avukat Sağlam, “Yapılan vandallıktır. Amaç, ihtiyaç sahiplerine yardım dağıtımını engellemektir. Yani saldırı, birlik ve beraberliğimizi hedeflemiştir. Bizler Adanalı avukatlar olarak gurur kaynağımız olan Vefa Sosyal Destek Grupları’na karşı gerçekleştirilebilecek benzeri vandallıklara geçit vermeyeceğiz. Adanalı son derece vefalıdır ve ‘Vefa’sına sahip çıkacaktır” diye konuştu.

    Can ÇELİK/ADANA, (DHA)

    FOTOĞRAFLI