Kategori: Genel

  • Kayseri’de dilencinin üzerinden 100 euro çıktı

    Kayseri’de dilencinin üzerinden 100 euro çıktı

    KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ’de zabıtanın dilencilik yapanlara yönelik denetiminde bir dilencinin üzerinden 100 euro çıktı.
    Kayseri Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri, Cumhuriyet Mahallesi’nde denetim gerçekleştirdi. İnsanların iyi niyetini suistimal ederek, dilencilik yaptığı tespit edilen ismi açıklanmayan kişinin üst araması gerçekleştirildi. Aramada dilencinin üzerinden 100 euro ve 415 TL çıktı. Dilenci hakkında işlem yapılarak, üzerinde çıkan paraya Kabahatler Kanunu’nun 33’üncü maddesi kapsamında el konuldu.  

    FOTOĞRAFLI

  • 1915 Çanakkale Köprüsü ayaklarına son bloklar konuyor

    1915 Çanakkale Köprüsü ayaklarına son bloklar konuyor

    Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Boğazı’nın ‘gerdanlığı’ olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nde çalışmalar, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında gerekli izolasyon sağlanarak, hızla sürüyor. Mayıs ayında denize batırılan kesonlar üzerine ilk blokların ağustos ayında konulduğu köprüde, aradan geçen 9 aylık sürede, köprü ayakları için artık sona gelindi. Gelibolu yakasındaki köprü ayağında 32’nci ve son blokların montajına başlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın telekonferansla katılacağı tören ile de Lapseki yakasındaki köprü ayağına son bloklar konulacak. Böylelikle köprü kuleleri tamamlanmış olacak. İçerisinden ana halatların geçeceği çelik kule semerlerinin montajıyla birlikte ise köprü ayakları, Çanakkale Deniz Zaferi’ni temsil eden 318 metre yüksekliğe ulaşılmış olacak.
    Çanakkale Boğazı’nda, Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasında yapımına devam edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temeli, 18 Mart 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Hemen ardından Sütlüce’de kurulan şantiyede, kuru havuzda neredeyse her biri birer futbol sahası büyüklüğündeki 2 kule kesonu inşa edildi. Denizin dibine çakılan demir kazıkların üzerine geçen yıl mayıs ayında batırılan kule kesonları üzerine ilk bloklar, ağustos ayında konuldu ve kırmızı- beyaz renkleriyle Türk bayrağını simgeleyen köprü ayakları yükselmeye başladı.
    AYAKLAR 313.5 METREYE ULAŞTI
    Aradan geçen 9 aylık sürede köprü ayaklarında sona gelindi. Gelibolu yakasındaki köprü ayağında 32’nci blokların montajı başladı ve kulelerde 313.5 metre yüksekliğe ulaşıldı. Lapseki yakasındaki köprü ayağına ise 32’nci ve son bloklar ise yarın düzenlenecek tören ile konulacak. Lapseki ilçesi Şekerkaya mevkisindeki törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu katılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise telekonferans ile katılacak. Törende, köprünün Lapseki yakasındaki ayağına son blok konularak, kuleler tamamlanmış olacak.
    Ana kabloların taşıyıcısı olacak çelik kule semerlerinin montajıyla birlikte de köprü ayakları Çanakkale Deniz Zaferi’ni temsil eden 318 metre yüksekliğe ulaşılmış olacak.
    Yaz sonunda, köprüde kablo örme çalışmalarına başlanacak. Köprü inşaatında kullanılacak olan kabloların ağırlığı 33 bin 268 ton, uzunluğu ise 162 bin kilometre olacak. Kablo örme çalışmasıyla birlikte köprünün silueti ortaya çıkmış olacak.
    Öte yandan 14’üncü blokların arasına ilk bağ kirişinin konulmasının ardından 24’üncü blokların arasına da ikinci bağ kirişi montajı yapılmıştı. 32’nci bloklar arasına ise 3’üncü ve son bağ kirişi konulacak.
    KORONAVİRÜSE RAĞMEN İZOLASYON İLE ÇALIŞMA
    Lapseki Kaymakamı Tahir Şahin başkanlığında, Karayolları Genel Müdürlüğü Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bursa Bölge Müdürü ve 1915 Çanakkale Otoyol ve Köprüsü İnşaat Yatırım ve İşletme A.Ş. yönetimi ile gerçekleştirilen görüşmeler sonucu, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında Lapseki şantiyesi yaşam alanlarında, izolasyon sağlanarak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün çalışmaları hız kesmeden sürdürülüyor. Köprü inşaatında 2 bin 500 kişi, otoyol projesinde ise 3 bin 600 kişi çalışıyor. Gelibolu’nun Sütlüce ve Lapseki’nin Şekerkaya mevkileri arasında inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün her iki yakasındaki ankraj bloku imalatı da tamamlandı.
    Malkara’dan Lapseki’ye kadar uzanan otoyol çalışmaları sürdürülürken, Lapseki yakasında 680, Gelibolu yakasında 365 metrelik yaklaşım viyadüklerinin ayakları büyük oranda tamamlandı. Yaklaşım viyadükleriyle birlikte yani kabloların ankrajlanacağı noktalar arasındaki mesafe 4 bin 100 metre, projedeki tabliye genişliği 45 metre, ayakların yüksekliği ise 318 metre olacak. Tabliyede kullanılan çeliğin ağırlığı da 49 bin ton. Köprünün inşaatında, 114 bin ton inşaat çeliği kullanılacak. Ankraj betonları da dahil yaklaşım viyadükleri için kullanılacak beton miktarı ise 230 bin ton olacak.
    İNCELİKLİ TASARIM
    1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları, Türk bayrağının renkleri olan kırmızı- beyaza boyanacak. 318 metrelik yüksekliğiyle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni simgeleyecek kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaşları’nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770’er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2×3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak.
    18 MART 2022’DE HİZMETE AÇILACAK
    Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmete açılacak. Çanakkale Boğazı, köprü sayesinde 6 dakikada geçilebilecek.

    FOTOĞRAFLI

  • Savunma Sanayii Başkanı Demir, ilk yerli MR cihazını inceledi

    Savunma Sanayii Başkanı Demir, ilk yerli MR cihazını inceledi

    ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANLIĞI Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, ASELSAN ve Bilkent Üniversitesi Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (UMRAM) tarafından prototipi geliştirilen ilk yerli MR cihazını inceledi. Demir, “ASELSAN bu MR cihazının yanında suni solunum cihazı, kalp-akciğer pompası, mobil X-Ray cihazı ve taşınabilir defibrilatör üzerinde çalışmalarını sürdürüyor” dedi.
    Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, beraberinde Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün ile Bilkent UMRAM’ı ziyaret etti. Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar’ın da bulunduğu ziyarette, yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Demir, ASELSAN ve Bilkent UMRAM’ın birlikte ilk prototipini geliştirdiği yerli MR cihazını inceledi. Demir, savunma sanayiinde geliştirilen teknolojilerin çoklu kullanımı açısından çeşitli projelerin devam ettiğini belirterek, “Bugünlerde gündem olan pandemi ile beraber sağlık sektöründeki çalışmalar öne çıkmış durumda. Bunun ilk örneği de solunum cihazının gündeme gelmesi oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da öncülüğüyle yapılan girişimle, bir KOBİ şirketimizle iki büyük savunma sanayii şirketimiz bir araya gelerek bir solunum cihazı ürettiler ve bunun başarısı şu anda görülüyor. Ama çalışmalar sadece bundan ibaret değil” dedi.
    ‘ÇALIŞMALAR HIZLA DEVAM EDİYOR’
    Demir, ASELSAN’ın çalışmakta olduğu 5 adet daha cihaz olduğunu belirterek, “ASELSAN bu MR cihazının yanında suni solunum cihazı, kalp-akciğer pompası, mobil X-Ray cihazı ve taşınabilir defibrilatör üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yine başkanlığımız bünyesinde ultraviyole dezenfektan konularında, hem maske hem diğer ürünlerin geliştirilmesi konusunda çalışmalar hızla devam ediyor. Bunun yanında Ar-Ge başlığı olarak savunma sanayiinin tetiklediği birkaç başlık daha var. Bunların başında hasta bakımı ve monitör edilmesi ile ilgili teknolojilerin geliştirildiği çalışmalarımız var. Yine hasta tanı ve veri kiti oluşturmayla ilgili çalışma var. Diğer taraftan veri işleme, görüntü işleme, bunların akıllı sistemlerle, derin öğrenmeyle geliştirilecek yöntemlerle yaklaşımların ortaya çıkarıldığı teknolojiler var. Bunların çoklu olarak devam ettirildiğini söylemek mümkün” ifadesini kullandı.
    ‘ÇALIŞMALARIMIZ SÜRMEKTE’
    Demir, sağlık konusunda bu 5 ürünle yola çıkan ASELSAN’ın yanında gerek yazılım sistemleri gerek çeşitli veri işleme ve görüntü işleme sitemleriyle ilgili diğer şirketlerle çalışmaların sonuçlarını yakında görmüş olacaklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Burada mühim olan bir Millî Teknoloji Hamlesi konusunun ülkenin gündeminde daha sıcak tutulması ve ülkede geliştirilen her alandaki teknolojilerin çoklu kullanımının ve hızlı bir yol almanın sağlanması olarak görüyoruz. İnşallah bunu savunma sanayii olduğu gibi diğer sanayi alanları ile de yakın işbirliği ile sürdüreceğiz. Bunun temel unsurlarından birisi de aslında bilim ve teknolojiyi buluşturmak, bir arada yürütmek ve bunu uygulamaya geçirmek. Bunun da tabii yuvası malumunuz araştırma kurumları, üniversiteler. Şu anda çatısı altında bulunduğumuz Bilkent Üniversitesi UMRAM ve çeşitli araştırma merkezleri de yine yakından işbirliği yaptığımız yapılar arasında. Çeşitli üniversitelerle bu anlamda çalışmalarımız da sürmekte. Yani bilgi ve teknoloji gelecek.”

    FOTOĞRAFLI

  • Diyarbakır’da gençler, 42 gün sonra sokakta

    Diyarbakır’da gençler, 42 gün sonra sokakta

    Ahmet ÜN/ DİYARBAKIR, (DHA) – İÇİŞLERİ Bakanlığı’nca koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkmaları yasaklanan 15 ile 20 yaş arası gençler, 42 gün sonra bugün 4 saat için dışarı çıktı.
    İçişleri Bakanlığı’nca 4 Nisan günü yayımlanan genelgeyle koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında, 20 yaş ve altındakilere yönelik sokağa çıkma yasağı uygulandı. Koronavirüsle mücadelede normalleşme süreci kapsamında, 13 Mayıs’ta 0- 14 yaş grubundakilere izin verilmesinin ardından bugün de 15 ile 20 yaş arası gençler, 42 gün sonra bugün 4 saat için sokağa çıkabildi.
    Diyarbakır’da saatlerin 11.00’i göstermesiyle gençler, uzun süre sonra sokağa çıkmanın heyecanını yaşadı. 4 saat dışarı olmalarına imkan tanınan gençler, uzun süredir uğrayamadıkları yerleri ziyaret etti. Maske takıp, sosyal mesafe kuralına dikkat eden gençler, evde kaldıkları sürede dersle çalışıp, kitap okuduklarını aktardı.
    Polis ekipleri de kent genelinde 15 ile 20 yaş arası gençlerin sokağa çıkmasının ardından koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulama başlattı. Gençlerin sokak izni, saat 15.00’te sona erecek.

    FOTOĞRAFLI

  • Bitlis’te metamfetamin ve eroin ele geçirildi

    Bitlis’te metamfetamin ve eroin ele geçirildi

    Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)- BİTLİS’te, polisin şüphe üzerine durdurduğu araçta, 1 kilo 792 gram metamfetamin ile 519,38 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu ile ilgili 1 kişi gözaltına alındı. 
    İl Emniyet Müdürlüğü Tatvan Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, uyuşturucu ile mücadele çalışmaları kapsamında yol kontrolü yaptı. Yapılan kontrollerde, şüphe üzerine bir araç durdurularak arama yapıldı. Narkotik madde arama köpeği ‘Atlas’ ile yapılan detaylı aramada, 1 kilo 792 gram metamfetamin ve 519,38 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucu ile ilgili M.G. gözaltına alınırken, soruşturma sürüyor. 

    FOTOĞRAFLI

  • 42 gün sonra sokağa çıktılar, ilk işleri AVM’ye gitmek oldu!

    42 gün sonra sokağa çıktılar, ilk işleri AVM’ye gitmek oldu!

     

    İstanbul’da sokağa çıkan gençler alışveriş merkezine akın etti.

    Koronavirüs salgını kapsamında alınan önlemler nedeniyle sokağa çıkmaları kısıtlanan 15 – 20 yaş grubu gençler 42 gün sonra dışarı çıktı. Esenyurt’ta gençler alışveriş merkezine akın etti.

    AVM önünde kuyruk oluşturan gençler havadan da görüntülendi. Gençler AVM’de mağazalara girdi. Kıyafet alan gençler 4 saatin yetersiz olduğunu söyledi. Gençlerden biri evde çok sıkıldığını belirtirken dışarı çıktığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.

  • Filipinler’de mahsur kalan Türk gezgin kurtarılmayı bekliyor

    Filipinler’de mahsur kalan Türk gezgin kurtarılmayı bekliyor

    Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)- FİLİPİNLER’in Luzan Adas’ının Quezion kentinde koronavirüs salgını nedeniyle mahsur kalan Türk gezgin Gökhan Ekici (32), Türkiye’ye dönmek için yardım istedi.
    Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan bilgisayar programcısı Gökhan Ekici, dünyayı gezip, sosyal medya kanalından, tanıtım yapmaya karar verdi. Bu amaçla 4 ay önce Güneydoğu Asya ülkelerinden Malezya’ya giden Ekici, buradan da sırasıyla Endonezya ve Filipinler’e geçti. Salgınına Filipinler’de yakalanan Ekici, uçuşların iptal edilmesiyle Luzan Adası’nın Quezon kentinde mahsur kaldı. Bulunduğu bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilen Gökhan Ekici, yaklaşık 2 aydır bir pansiyonda kalıyor. Son parası da tükenince sokağa atılma endişesi yaşayan Gökhan Ekici, Türkiye’ye dönebilmek için yardım istiyor.
    GEZİYE 4 AY ÖNCE BAŞLADI
    Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine konuşan Gökhan Ekici, 4 ay önce Güneydoğu Asya ülkelerine geziye çıktığını, Malezya ve Endonezya’nın ardından Filipinler’e geldiğini anlattı.
    Filipinler’in Quezon kentine geldiğinde, kısıtlamaların başladığını ve uçuşların iptal edildiğini aktaran Ekici, 2 aydır yaşadığı pansiyondan sokağa bile çıkamadığını söyledi.
    2 AYDIR KISITLAMA ALTINDA
    Türkiye’ye dönmek için yetkililerden yardım isteyen Ekici, “İki aydır Filipinler’de mahsur durumdayım. Türkiye’ye dönüş biletim var ancak kısıtlamalardan kaynaklı sebeplerden biletimi kullanamıyorum. Bu kısıtlama sürecinde bütçemi de tükettiğimden dolayı maddi-manevi zor durumdayım. Devlet yetkililerinden Türkiye’ye dönmek için yardım talep ediyorum” dedi.
    SOKAĞA ATILMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
    Gökhan Ekici, üzerinde sadece 100 dolar kaldığını belirterek, parası bitince sokağa atılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bulunduğu bölgede yüksek düzeyde tayfun alarmı verildiğini belirten Ekici, Türkiye’nin 19-21 Mayıs tarihleri için bir uçuş planladığını, ancak kendisinin o uçağa binecek parası olmadığını sözlerine ekledi.
    ‘ANNEM DE BEN DE ÇOK ÖZLÜYORUZ’
    Gökhan Ekici’nin kardeşi Numan Can Ekici de “Kendisiyle sadece WhatsApp üzerinden iletişim kurabiliyoruz. Onun için de internet bağlantısının olması gerekiyor. Bazen günlerce irtibat kuramadığımız oluyor. Bir defasında bir hafta görüşemedik” dedi.
    Annesinin hasta olduğunu ve ağabeyini çok merak ettiğini söyleyen Numan Can Ekici, “Ben de ağabeyimi özlüyorum. Gerçi burada olduğunda çok fazla anlaşamazdık ama uzakta olunca insan kardeşinin kıymetini daha fazla anlıyor. Devlet yetkililerimizden ağabeyimin Türkiye’ye getirilmesi için yardım istiyorum” diye konuştu.

    FOTOĞRAFLI

  • İmkansızlık mucit yaptı

    İmkansızlık mucit yaptı

    Cavit AKGÜN/KÖYCEĞİZ (Muğla), (DHA)- MUĞLA’nın Köyceğiz ilçesinde elektriği olmayan evde ailesiyle birlikte yaşayan lise öğrencisi Ramazan Kargılı (18), kaynak suyundan elde ettiği enerjiyle su ve güneşle çalışan elektrikli aletler icat etti. Bidondan müzik sistemi de yapan Ramazan’ın hayali Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nda (TUBİTAK) görev almak. TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Ramazan Kargılı’yı arayıp, destek sözü verdi.
    Köyceğiz Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Ramazan Kargılı, Köyceğiz ilçe merkezine 50 kilometre mesafedeki Kozluca mevkisinde ailesiyle yaşıyor. Bir vadinin içindeki tek evde elektrik yok. En yakın bakkal 30 kilometre uzaklıktaki Pınarköy’de. Köyceğiz’de yatılı okuyan, okul dışındaki zamanlarını babası Yakup (46), annesi Firdevs (42) ve kardeşi İsa (7) ile geçiren Ramazan, elektrik sorununu az da olsa dinamo ile çözdü. Evin yakınındaki kaynak suyunun önüne yapılan depo dolduğunda su bırakılıyor ve düzenekle evdeki lambalar yanıyor. Aile günde yaklaşık 4 saat elektrikten faydalanabiliyor.
    İlkokul yıllarında icatlar için çalışmaya başladığını söyleyen Ramazan Kargılı, “Ben mecburiyetten mucit oldum. Hayatımız burada az miktarda akan kaynak suyuna bağlı. Enerjiyi oradan sağlıyoruz. Su yetersiz olduğu için televizyon ve buzdolabı çalıştıracak kadar elektrik üretemiyoruz” dedi.
    GÜNEŞ VE SUYU KULLANDI
    Güneş enerjisi ile çalışan çapa makinesi, su ile çalışan ağaç kesme makinesi, annesine kolaylık olsun diye yoğurt dövme ve biber ezme makinesi, plastik yoğurt kovasından süpürge de icat eden Ramazan, ihtiyaçlardan icatların doğduğunu söyledi.
    Kargılı, “Hiçbir kodlama bilgim ve eğitimim yoktu. Evimizde ihtiyaçlardan doğan sebeplerden dolayı icat yapmaya başladım. Ayran yapabilmek için yoğurt dövme makinesine ihtiyaç oldu. Ben de bunun icadını yaptım. Sonra ihtiyaçlar devam etti ve benim icatlarım da bununla birlikte devam etti ama ailemde biraz tedirginlik vardı. Bunun sebebi fazla ders çalışamayıp, devamlı icatlar üzerinde çalışmam. O yüzden ailem bu konudan pek memnun değil. Gelecekte bir iş sahibi olamayacağımdan korkuyorlar. Aslında ben de korkuyorum. Çünkü gerekli desteği bulamıyorum. Mekatronik mühendisliği okuyarak bu icatlarıma devam etmek istiyorum” dedi.
    SIFIR İMKANLA BAŞARDI
    TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, mucit Ramazan’ı aradı ve destek sözü verdi. Ayrıca Ramazan’ın yaptığı icatlar mühendisler tarafından test edilecek ve uygun görülmesi halinde genç mucit adına patent alınacak.
    Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre ise, “Ramazan’ı ileride iyi bir yerlerde göreceğime yürekten inanıyorum. Kendisiyle gurur duyuyorum. Her türlü ihtiyacında destek olacağımızdan şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

    FOTOĞRAFLI

  • Komşusundan bulaştı: 70’lik Fatma teyze de koronavirüsü yendi

    Komşusundan bulaştı: 70’lik Fatma teyze de koronavirüsü yendi

    Gökçe KARAKÖSE, Ömer HASAR / İSTANBUL, (DHA)- İstanbul’da yaşayan 70 yaşındaki Fatma Alev Yalçınkaya, 46 günlük koronavirüs tedavisinin ardından alkışlarla taburcu oldu. Komşusundan geçtiğini düşündüğü virüse ailecek yakalanan Yalçınkaya, “Eşimi bu hastalıktan kaybettim. Çok şükür ben bu günlere gelebildim. Minnet doluyum. Doktorlarımız bana hayat verdi” dedi.

    Dünyayı etkisi altına koronavirüs genç yaşlı dinlemeden herkesi etkisine aldı. Komşularında çıkan koronavirüsün ardından doktora müracaat eden Yalçınkaya ailesinin 3 ferdinde korona pozitif çıktı. Koronavirüsten dolayı eşini kaybeden 70 yaşındaki Fatma Alev Yalçınkaya, dün alkışlar eşliğinde hastaneden taburcu oldu. 46 gün tedavi gören ve 8 gün yoğun bakımda mücadele eden Fatma teyze, şeker ve tansiyon hastası olmasına rağmen yeniden sağlığına kavuştu.

    “MİNNET DOLUYUM”

    46 günlük tedavide yaşadıklarını anlatan Yalçınkaya, “Her şey mükemmeldi. Minnet doluyum. Doktorlarımız olmak üzere bütün çalışanlar bana çok güzel baktılar. Önce Allah sonra onlar… Her zaman, her yerde bunu minnetle anacağım” dedi.

    “ÖNCE KOMŞUMUZ, ARDINDAN DA BİZ OLDUK”

    Eşi, kızı ve kendisinin koronavirüse yakalandığını gözleri dolarak anlatan Yalçınkaya, “Komşumuz oldu ondan sonra da ailecek bize geçti. Eşim, kızım ve ben onlar olunca müracaat ettik. Eşimi kaybettim. Çok şükür ben de bu günlere gelebildim” diye konuştu.

    “ŞEKER VE TANSİYON HASTASIYDIM”

    Aynı zamanda şeker ve tansiyon hastası olduğunu ifade eden Fatma Yalçınkaya, “Şeker ve tansiyon hastasıydım. Böyle olunca onlar da tetiklendi. Doktorlarımız ayrıca bu hastalıklarımla da ilgilendiler. Daha büyük bir mücadele verdik” dedi.

    “MELEK GİBİLERDİ, BANA HAYAT VERDİLER”

     Mücadelesinin başarıyla sonuçlanmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Yalçınkaya, “Her şey çok güzel geçti. Sabahları melekler gibi gelip odaları havalandırıp bana hayat verdiler. Bütün hastalar harfiyen doktorların dediklerine uysunlar ve kendilerine dikkat etsinler. Allah herkese sağlık versin” diye konuştu.

     “ZORLU BİR SÜREÇ GEÇİRDİ”

    Fatma Yalçınkaya’nın tedavi süreci hakkında konuşan İç Hastalıkları Uzmanı Uzman Dr. A. Serdar Fenercioğlu ise, “Fatma Hanım yaklaşık 46 gün hastanede kaldı ve bu oldukça uzun bir süre. Bunun yaklaşık 8 gününü de yoğun bakımda geçirdi. Sıkıntılı bir süreçti. Diyabet ve tansiyonu olan bir hastamız. Zorlu bir süreçti. İlk birkaç gün solunum sıkıntısı ve nefes darlığı orta düzeydeydi. Durum ilerledikten sonra yoğun bakıma verdik. 8 gün yoğun bakımda kaldı.  Yoğun bakımdaki süreç sonrasında solunum sıkıntısı biraz daha rahatladı ve tekrar servise aldık” dedi.

    “BÖBREK YETMEZLİĞİ DE GELİŞTİ”

    Yalçınkaya’nın tedavi sürecinde beraberinde birçok hastalığın da geliştiğini belirten Fenercioğlu, “Beraberinde böbrek yetmezliği gelişti, kalp yetmezliği ilerledi. Bununla ilgili problemler de yaşadık. Kandaki iltihap değerleri yükseldi ve antibiyotik tedavisi başlandı. 46 günün sonunda Fatma Hanımı taburcu ettik” diye konuştu.

    “KURALLARA UYUN, BEN YAKALANMAM DEMEYİN!”

    “Özellikle yaşlı, diyabeti, böbrek yetmezliği, bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda durum biraz daha ağır seyrediyor” diyen Fenercioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Belli bir yaşın üstünde özellikle nefes darlığı, öksürük, ateşi olan hastalar hiç evde oyalanmadan mutlaka hastaneye başvurmalılar. Mutlaka sosyal mesafe korunmalı, maske takılmalı ve yakın temastan uzak durulmalı. Evde hasta olan birisi, başka birini de hasta edebiliyor. Özellikle yaşlı hastalar bu duruma dikkat etmeli. Sosyal mesafe mutlaka korunmalı. Bu hastalık aşı bulunduktan sonra, bağışıklama yapıldıktan sonra belki kısıtlanacak ama o zamana kadar mutlaka eller yıkanmalı, sosyal mesafe korunmalı, yakın temastan uzak durulmalı. Bunlar çok önemli. Bu hastalık, artık yaş olarak fark etmiyor. İleri yaştaki hastalar daha riskli ama hiç kimse ben 20 yaşındayım bu hastalığa yakalanmam demesin.”