Kategori: Genel

  • Yenidoğan Çetesi hakim karşısında

    Yenidoğan Çetesi hakim karşısında

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

    “Çirkin bir cümleydi”

    Duruşmada mahkeme başkanı, Hasan Basri Gök ve Mehtap Sayar arasında geçen, “Mehtap, 50 satürusyonlu çocuk mu olur, öldür” ifadelerine ilişkin, “Bebeklere bunu mu yapıyordunuz?” diye sordu. Hemşire olan sanık Hasan Basri Gök ise, “Bebek 45 gün yaşadı. Bebeği görmedim bilmiyorum. Çirkin bir cümleydi. Diğerlerine göre yaşama şansı yoktu bebeğin. Bebeğin nabzı belli bir seviyede tutuluyordu. Bu da sürekli kalbinin durmasına neden oluyordu. Ben bebeği görmek istedim ama kalbi durmuştu” dedi.

    “Sağlıklı bebekler çok uzun süre yoğun bakımda kaldıkları için entübe oluyordu”

    Savunmasına devam eden tutuklu sanık Gök, “Bebeğin sevk olmaması gerekiyordu ama sevk olduğu için öldü. Doğukan denetimde birileriyle konuştu ama kimlerle konuştu bilmiyorum. Birileriyle konuştuğunu ve hastanelere yönelik büyük gizli bir soruşturma olduğunu duyduğunu söyledi. Sağlıklı bebekler çok uzun süre yoğun bakımda kaldıkları için, entübe oluyordu. Entübe olunca da kendi hastanelerine sevki yapılıyordu. Bebeklere müdahale için normalde gece ve gündüz doktor olması gerekiyordu ancak doktor olmadığı zaman hemşireler bebeklere müdahale ederlerdi” ifadelerini kullandı.

  • 1988 model minibüsü çocukluk hayaline dönüştürdü

    1988 model minibüsü çocukluk hayaline dönüştürdü

    Tokat’ta baba mesleği olan minibüs servisçiliği mesleğini devam ettiren bir kişi, 6 ayda yenilediği 1988 model Magirus minibüsüyle çocukluk hayalini gerçekleştirdi.

    Tokat’ta yaşayan 40 yaşındaki Murat Yazıcı, minibüs şoförü olan babasından ilham alarak büyüttüğü çocukluk hayalini gerçekleştirdi. Küçüklüğünden beri hayalini kurduğu 1988 model Magirus minibüsü satın alan Yazıcı, aracı y 6 ayda yeniledi. Tamamen orijinal detaylarına sadık kalarak restore edilen minibüs hem nostaljik hem de şık bir görünüme kavuştu. Minibüs, Yazıcı için özel bir tutkunun simgesi oldu.

    “Geçmişe yolculuk yapıyorum”
    Her detayını özenle koruduğunu belirten Murat Yazıcı, minibüsüne adeta gözü gibi bakıyor. Babasının mesleğinden etkilendiğini söyleyen Yazıcı, “Bu minibüs çocukluk hayalimdi, onunla geçmişe yolculuk yapıyorum” dedi.

  • THY Tahran seferlerini iptal etti

    THY Tahran seferlerini iptal etti

    Türk Hava Yolları (THY), bugün yapacağı Tahran seferini olumsuz hava şartları nedeniyle karşılıklı olarak iptal ettiğini duyurdu. Konuyla ilgili THY Basın Müşavirliği’nden yapılan açıklamada, “Tahran meydanda yaşanan olumsuz hava şartları nedeniyle 19 Kasım tarihli aşağıdaki seferlerimiz karşılıklı olarak iptal edilmiştir.TK 874 İstanbul-Tahran, TK 875 Tahran-İstanbul” ifadelerine yer verildi.

  • Bayburtlu taksici siftahı kedileri besleyerek yapıyor

    Bayburtlu taksici siftahı kedileri besleyerek yapıyor

    Bayburt’ta bir taksi durağında şoför olarak çalışan Ali Baydemir isimli taksici, güne etrafta bulunan başıboş kedileri, köpeklerini besleyerek başlıyor. İlk siftahını hayvanları besleyerek yaptığını söyleyen Baydemir, “Nasibin nerden geleceği belli olmaz. Ben kedileri besledim, Allah’ta bana iş verdi şimdi taksiye çıkıyorum, yolcu götüreceğim” dedi.

    Sabahın erken saatlerinde durağa gelen ve yolcu beklemeye başlayan Baydemir, durağının yanında anne kediyle yavrusunu gördü. Hayvanların aç olduğunu düşünen Baydemir, durağın hemen ilerisindeki marketten süt alarak, ekmekle sütü harmanlayıp mama yaptı. Anne ve yavru kedinin aç kalmasına gönlü razı olmayan taksiciyi, etraftan geçenler duyarlılığından ötürü tebrik etti.

    Kendisi işe gitti aklı kedilerde kaldı
    Anne ve yavru kedinin bir güzel karnını doyuran Baydemir’e hemen sonrasında iş geldi. Taksisine binen yolcuyu gideceği yere kadar götüren taksici Baydemir, kedileri duraktaki arkadaşlarına emanet ederek, kedilerin kontrol edilmesini istedi. İşe giderken aklı kedilerde kalan Baydemir, taksiye binene kadar arkadaşlarına uyarılarda bulunarak, “İlgilenin kedilerle abi, bak karşıda brandanın altındalar.

    Onlar size emanetler ben sütlerini verdim” ifadelerini kullandı. Baydemir, “Siz kedileri beslediniz, size de iş mi geldi?” sorusuna, “Evet şu an nasibimiz geldi, bismillah dedik işe çıkıyoruz” yanıtını vererek, yürekleri ısıttı.

    “Hayvanlara zarar vermeyelim onlar da bizler gibi can taşıyorlar, her zaman onları koruyalım”
    Hayvanlara zarar veren, zulüm edenlere de “Hayvanlara zarar vermeyelim, onlar da bizler gibi can taşıyorlar. Her zaman onları koruyalım” diyerek çağrıda bulunan Baydemir, “Bayburt’ta taksicilik yapıyoruz. Sabahleyin kedileri gördük, onlarla siftahımızı yaptık, nasibimizi aldık. Bismillah dedik, işe başladık.

    Genelde böyleyim, hayvanları görünce ilgi alaka gösteriyorum. Onlar da sonuçta bir canlı. Yavru kedi annesiyle beraber gelmişti, biz de onların yemeklerini, rızkını vererek gönderdik. Hayvanlara zarar vermeyelim, onlar da bizler gibi can taşıyorlar. Her zaman onları koruyalım” ifadelerini kullandı.

  • Emniyet Müdürü Baybaba, şube müdürleriyle toplantı yaptı

    Emniyet Müdürü Baybaba, şube müdürleriyle toplantı yaptı

    Erzincan Emniyet Müdürü Zafer Baybaba başkanlığında; İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve şube müdürlerinin katılımıyla genel değerlendirme ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Gerçekleştirilen toplantıda şehrin güvenliği ve vatandaşların huzur ortamında hayatlarını sürdürmelerini sağlamak için il genelinde yapılan çalışmalar hakkında istişare edilerek değerlendirmelerde bulunuldu.

  • Bayburt İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü görevine Öz getirildi

    Bayburt İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü görevine Öz getirildi

    Bayburt İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünün yeni müdürü Sakine Öz oldu. Sivas’ın Divriği ilçesinde müdürlük yapan Sakine Öz, Bayburt İl Müdürü olarak atandı. Sivas Divriği İlçe Nüfus Müdürlüğü görevine veda eden Sakine Öz, ilerleyen günlerde Bayburt’taki görevine başlayacak.

  • Balıkesir’de motosiklet üç tekerlekli motorlu bisikletle çarpıştı: 2 yaralı

    Balıkesir’de motosiklet üç tekerlekli motorlu bisikletle çarpıştı: 2 yaralı

    Edinilen bilgilere göre, Yeni Sanayi Sitesi’nde 2080. Sokak’ta seyir halinde olan İsmail E.İ.’nin kullandığı 10 AJF 14 plakalı motosiklet, 2064. Sokak’tan 2080. Sokak’a sola dönüş yapmak isteyen İ.G.’nin kullandığı 10 APL 807 plakalı üç tekerlekli motorlu bisikletle çarpıştı. Kazada her iki sürücü de yaralandı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralıları Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, kaza anı bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı.
    Polis, kazayla ilgili inceleme başlattı.

  • Milli karakol gemisi TCG AKHİSAR

    Milli karakol gemisi TCG AKHİSAR

    Mavi vatanda keşif, gözetleme, karakol, Araştırma gemilerimizin korunması, insanı yardım, sancak ve varlık gösterme, tahliye harekatı gibi bir çok görevde yer alacak olan açık karakol gemilerinin inşası İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda devam ediyor. MİLGEM projesi çerçevesinde inşa edilen açık karakol gemisi TCG AKHİSAR’da Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Dizayn Proje Ofisi’nde gerçekleştirilen MilGEM tasarımı esas alındı.

    Milli deniz topu kullanılacak

    Sahip olduğu kabiliyeti ve kullanılacak olan uzun menzili silahlarıyla mavi vatana etkin bir rol oynayacak. AK HİSAR’IN boyu 99,5 metre, genişliği 14.4 m, draftı 3,7, azami sürati 26 knots, tonajı 2 bin 300 ton ve 4 bin deniz milli seyir siasına sahip olacak. ASFAT ana yükleniciliğinde inşa edilen açık karakol gemisi yüzde 80 yerlilik oranına sahip. Gemi de ilk defa MKE tarafından üretimi yapılan 16 bin menzile sahip olan 76 milimetre milli deniz topu da kullanılacak. HAVELSAN, ASELSAN, MKE, ROKETSAN gibi büyük ölçekli firmalarında yer aldı gemi inşasında, gemi savar füzesi ATMACA, Milli Dikey Atım Sistemi-HİSAR O hava savunma sistemi kullanılacak. TCG AKHİSAR Aralık’ta kabul testlerine başlayacak.

    Açık karakol gemisi hakkında bilgi veren İstanbul Tersanesi Komutanı Tümamiral Recep Erdinç Yetkin, “Ana vatanda güçlü olmak için denizde güçlü olmak ve dünyada söz sahibi olabilmek için denizlerde var olmak vizyonu doğrultusunda gemilerimizin harbe hazır olması yeni inşa gemilerimizin devam etmesi ve bunların bakım idame yapması çok önemlidir. Deniz ticaret yollarımızın açık olması var olabilmek için güçlü ve güvenilir bir donanmaya ihtiyacımız bulunmaktadır. İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda şuan sorumluluğumuz altındaki 170 adet geminin bakımları idameleri ile üzerinde bulunduğumuz açık karakol gemisinin ilki olan TCG AKHİSAR gemimizin milli olarak yapılabilmektedir. Şuana kadar teslim ettiğim etmiş olduğumuz 4 adet ada sınıfı korvet ve 1 adette İstanbul fırkateyninden sonra açık karakol gemimizde de ilklere imza atmış durumdayız” diye konuştu.

    “Tüm silah ve sistemleri ülkemizde milli olarak gerçekleştirilmiştir”

    TCG AKHİSAR gemisinin Yüzde 80 oranında yerliliğe sahip olduğunu vurgulayan Tümamiral Yetkin, “MİLGEM tasarımı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Dizayn Proje Ofisi tarafından tasarlanan ASFAT ana yükleniciliğinde inşa edilen bu geminin boyu 99,5 metre genişliği 14,4 metre draftı ise 3.7, metredir. Deplasmanı ise 2 bin 300 tondur. Bu gemilerimizde şuana kadar tüm silah ve sistemleri ülkemizde milli olarak gerçekleştirilmiştir. Yüzde 80 oranında yerliliğe sahip. 80’ne yakın firmamız aktif olarak yer almıştır. Komuta kontrol sistemleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından geliştirilen ve endüstrimize devredilen ADVENT savaş yönetim sistemi HAVELSAN tarafından. İlk kez bu gemiye monte edilen 76 mini metre milli deniz topu Makine Kimya Endüstrisi tarafından birlikte geliştirdiğimiz ve MKE tarafından bu gemiye konulan milli toplumuz yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul’dan Kuveyt’e yakıt ikmalsiz seyir yapabilecektir”

    Geminin yakıt ikmalsiz Kuveyt’e seyir yapabilme kabiliyetine sahip olacağını belirten Tümamiral Yetkin, “ASELSAN tarafından üretilen atış kontrol radarlarımız. Muhabere sistemleri, yakın hava savunma sistemlerimiz de ASELSAN tarafından tedarik edilmektedir. Milli deniz topumuz 76 mini metre olarak adlandırılmaktadır, menzili yaklaşık 16 bindir. Topun içerisindeki parçalar tamamen milli olarak üretilmiştir. Bundan sonraki devam gemilerinde de bu top kullanılacaktır. Silah sistemi olarak ROKETSAN tarafından geliştirilen güdümlü mermimiz ATMACA, milli dikey atış sistemimizde HİSAR O adını vermiş olduğumuz güdümlü mermiler de bu gemimizde yer alacaktır. Daha çevreci ve etkin makine kontrol sistemleriyle seyir siasını 4 bin 500 deniz milli olarak belirlemiş durumdayız. Bir başka ifadeyle gemimiz İstanbul’dan Kuveyt’e yakıt ikmalsiz seyir yapabilecektir. 104 personel ile görev yapacaktır. Gemimizde ayrıca ilave personel olarak 10 ton kapasiteli kaldırma kabiliyetine sahip bir helikopter pisti olup Sea Hawk helikopterleri de kaldırıp indirme kabiliyetine sahip olacaktır” şeklinde konuştu.

    3 yılda bir gemi yapıldığını belirten Yetkin, “İlk defa bu gemimizde kullandığımız helikopter yakalama sistemi de yine bir başka firmamız tarafından yerlileştirmiş ve burada da kullanıma girecektir. Tasarımı ve fikri mülkiyet hakları Milli Savunma Bakanlığı’mıza ait olan bu gemimiz mavi vatanımızda keşif karakol, gözetleme, insanı yardım tahliye harekatı gibi bir çok faktörleri içerisine alan görev konfigürasyonuna sahip olacaktır. Sahip olduğu imkan kabiliyetleri ile daha etkin silahlara daha uzun menzilleri ile bu görevi layıkıyla yapacağına inanıyoruz. Daha önce 4 yılda yapılan bir gemi uyguladığımız yeni konsept sayesinde 3 yılda yapılabilir hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

  • Erkeklerin sanayi kokulu altın günü

    Erkeklerin sanayi kokulu altın günü

    Isparta’da erkekler tarafından nostaljik bir dokunuşla ‘Altın Günü’ programı hayata geçiriliyor. Merkez’de faaliyet gösteren ‘Kulüp 124-131′, her ay bir üyelerini seçiyor ve toplanan parayı onun nostalji tutkularını desteklemek için kullanıyor. Bu ayın şanslı ismi ise ekipte aralarında “Ali abimiz” olarak seslendikleri kıdemli bir üyeydi. Ali abilerine, klasik aracına yeni aksesuarlar alması için topladıkları parayı takdim eden grup, bu sırada keyifli anlar yaşamayı da ihmal etmedi.

    “Araçlar Bahane, dostluklar şahane”

    Kulübün mottosu “Araçlar bahane, dostluklar şahane.” olduğunu söyleyen kulüp başkanı Kadir Özkan, burada asıl önemli olan, bir arada olmak ve paylaşmak olduğunu ifade ediyor. Isparta’da düzenledikleri etkinliklerle dikkat çeken bu grup, sadece üyeleri arasında değil, şehirdeki diğer insanlar arasında da sempati topluyor. Dostluk, yardımlaşma ve eğlencenin buluştuğu bu nostalji grubu, kadınların altın gününe kendi tarzlarında bir alternatif sunarak dayanışma hikayesi yazmaya devam ediyor.
    Kulüp Başkanı Kadir Özkan, etkinliklerinin dostluğu pekiştirmek adına düzenlendiğini belirterek, “Kadınlarda altın günü varsa bizde de klasik araçların günü olsun istedik. Bu fikirle yola çıkarak bir etkinlik düzenledik. Kulübümüzü yaklaşık 3 yıl önce kurduk ve şu anda kocaman bir aile olduk. Kulübümüzde toplam 45 nostaljik araç var. Genellikle havaların güzel olduğu zamanlarda etkinlikler yapıyoruz” dedi.

    “Mesaj atmış sevdiğim, 5 dakikaya sendeyim, sana gelmediğim gün sanayideyim”

    Kulüp üyelerinin araçlarla olan bağını anlatan başkan Özkan, “Günümüzün çoğu sanayide geçiyor. Şöyle bir sloganımız var: ‘Mesaj atmış sevdiğim, 5 dakikaya sendeyim, sana gelmediğim gün, bil ki sanayideyim.’ Bu araçlar herkesin geçmişine dokunuyor ve o hatıraları yaşatabilmek bize mutluluk veriyor. Psikoloğa gitmemize gerek yok, arabalarımıza vakit ayırmak bizi dinlendiriyor” ifadelerini kullandı.

    Şehit aileleri ve gazi çocuklarına vefa borcu

    Sosyal sorumluluk projelerine de değinen Özkan, “Şehit aileleri ve gazi çocukları için etkinlikler düzenliyoruz. Onlara olan vefa borcumuzu unutmuyoruz. Isparta’da nostalji tutkunları olarak güzel karşılanıyoruz. İnsanlardan hep şu yorumu duyuyoruz: ‘Bize eskileri yaşatıyorsunuz.’ Bu, bizim için büyük bir mutluluk kaynağı” dedi.

    Grup içindeki yardımlaşma öne çıkıyor

    Kulüp üyelerinin dayanışmasına vurgu yapan Özkan, “Her ay ekibimizden birine hediye ya da maddi destek sağlıyoruz. Bugün Ali abimizin eksiklerini gidermek için toplandık. Kendisine küçük bir miktar para verdik. Bazen gönüllere dokunduğumuzda daha çok mutlu oluyoruz. Bu arabaların hissettirdiği duygu, zamanımızı güzel değerlendirmenin mutluluğunu bize veriyor” dedi.

    “Dostluklarımız ticaretin ötesinde”

    Kulüp üyelerinden ve yedek parçacı Kemal Karakoyun, “Babam 43 yıldır bu araçların parçalarını satıyor. Bu araçlar sayesinde bu gruba dahil oldum. Yaklaşık 3 yıldır bu dostluk ortamındayım. Bizim için ticaretten daha önemli olan, bu dostlukları kurabilmek,” diye konuştu.

    Grubun bugünkü etkinliğinin odak noktası olan Ali Altınkurt ise, “Başkanım ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir günde bana destek oldular. Sürekli birbirimize yardım ediyoruz ve bu arkadaş ortamında mutluluğu buluyoruz,” ifadelerini kullandı.

    Kısacası, altın günü denince artık sadece kadınlar değil, Isparta’nın nostalji tutkunu erkekleri de akıllara geliyor. Bir araya gelerek hem geçmişi yaşatıyorlar hem de geleceğe dair unutulmaz dostluklar kuruyorlar.

  • Okul yolu çamurdan geçilmiyor

    Okul yolu çamurdan geçilmiyor

    Adıyaman’ın Besni ilçesinde okula gitmek isteyen öğrenciler, çamurlu yollarla mücadele ediyor. Adıyaman’ın Besni ilçesinde Erdemoğlu Mahallesi’nde faaliyet gösteren Özel Eğitim Uygulama Okulu’na giden öğrencilerin çamurlu yollarda ilerlemesi tepkilere neden oluyor. Çamurlu yolları aşarak okula gitmeye çalışan öğrencilerin okula kavuşana kadar kıyafetleri çamurdan geçilmiyor. Çocuklarını okula götürmeye çalışan veliler de çamurlu yollarda mağdur oluyor.

    Duruma tepki gösteren veliler, “Besni ilçe merkezinde bulunan bu okulumuza giden yol çamurdan geçilmiyor. Defalarca yolu ilgili yerlere bildirmemize rağmen her hangi bir çalışma yapılmadı. Oldukça mağdur durumdayız. Bu yola biran önce çözüm bulunması gerekmektedir. Çocuklarımızı okula götürene kadar çocuklarımızın her tarafı çamur içerisinde kalıyor. Daha kış tam kendini göstermeden bu haldeyiz” diye konuştu.