Kategori: Genel

  • İpekyolu Belediyeler Birliği İznik’te toplandı

    İpekyolu Belediyeler Birliği İznik’te toplandı

    Bölgenin kültürel mirasını, turizm potansiyelini ve ticaret birikimini daha da geliştirerek bölgesel marka haline gelme hedefiyle çalışmalarına devam eden İpekyolu Belediyeleri Turizm ve Kalkınma Birliği, olağan meclis toplantısını İznik’te gerçekleştirdi. Üye belediyelerin belediye başkanları, Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileri, akademisyenler, meclis üyeleri ve ilgili bürokratların katılımıyla gerçekleşen meclis toplantısı 12 gündem maddesiyle toplandı.

    Toplantıda, gündeme alınan maddeler kapsamında, bölgesel turizm projeleri, kültürel etkinlikler, sürdürülebilir kalkınma stratejileri ve yerel yönetimlerin güç birliğini pekiştirecek çalışmalar hakkında detaylı değerlendirmeler yapıldı. Toplantı, İpekyolu üzerindeki belediyelerin iş birliğini daha da kuvvetlendirerek bölgede sürdürülebilir kalkınma hedeflerini güçlendirecek bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Gürsu ve Yıldırım ilçelerinin birliğe katılımı oy birliğiyle kabul edildi.

    İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta yaptığı konuşmada, “İpekyolu Belediyeleri Turizm ve Kalkınma Birliği olarak, hem tarihimizden gelen değerleri yaşatmak hem de turizm ve kalkınmada bölgesel iş birliğini güçlendirmek için çalışıyoruz. Bugünkü toplantımız, bu yolda atılan önemli bir adımdır” dedi.
    Katılımcılar, birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştirilen bu toplantının ardından bölgesel kalkınma adına daha güçlü adımlar atılması konusunda hemfikir olduklarını ifade ettiler. Toplantının ardından İpekyolu Belediyeler Birliği Başkanı ve İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta heyete ilçenin tarihi ve kültürel mekânlarını gezdirerek bilgilendirmede bulundu.

  • Dubai çikolatasına alternatif ‘Niğde Çikolatası’

    Dubai çikolatasına alternatif ‘Niğde Çikolatası’

    Niğde’de yerel ürünler kullanılarak Dubai çikolatasına farklı yorum getirildi.
    Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi Mevlüt Ölmez; öğrencileri ile beraber kentin yerel ürünlerini kullanarak Dubai çikolatasına farklı bir yorum getirdi. Kentin gastronomi ürünlerinin kullanıldığı çikolatanın Niğde yorumunda elma, ceviz, badem, kayısı gibi herkesin kolay ulaşabileceği ürünler kullanan Ölmez, ortaya çıkan çikolatanın protein açısından daha güçlü olduğunu söyledi.

    Maliyet daha düşük, proteini daha fazla”
    Öğrencileri ile beraber yaptıkları çikolatada Niğde’nin yerel lezzetlerini kullanmaya ve maliyet olarak herkes tarafından uygulanabilir olmasına özen gösterdiklerini söyleyen Ölmez; “Uygulama mutfağımızı hazırladığımız çikolatada Niğde’nin gastronomi ürünlerini kullandık. İçerisinde tescilli ürünlerimizden Darboğaz kirazı, tescile aday misket elma, bölgede yetişen ceviz, kayısı ve üzümlerini kullandık.

    ‘Niğde’nin tescilli tahinli pidesi nasıl uyarlayabiliriz’ dedik, içerisinde tahin de kullandık. Maliyet açısından daha düşük ve herkes tarafından uygulanabilir ve sürdürülebilir bir ürün olmasına da özen gösterdik. Hazırladığımız bu çikolatamızın ismi henüz yok. Herkes bunu evinde hazırlayabilir, protein açısından da daha yüksek bir çikolata elde etmiş olacaklar” diye konuştu.

  • 30 farklı ülkeden 250 öğrenci buluştu

    30 farklı ülkeden 250 öğrenci buluştu

    Aydın Uluslararası Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen tanışma toplantısında bir araya gelen 30 ülkeden 250 öğrenci Aydın’da buluştu.
    Aydın’da üniversite eğitimi gören 30 farklı ülkeden 250 öğrenci, Aydın Uluslararası Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen tanışma toplantısında bir araya geldi.

    Azerbaycan, Nijerya, Angola, Fas, Mısır, Suriye, Filistin, Cezayir, Sırbistan, Kosova, Moritanya, Gana, Kazakistan, Kırgızistan, Uganda, Ürdün, Pakistan, İran, Hindistan, Madagaskar, Tunus, Mali, Somali, Endonezya, Sudan, Tacikistan, Kenya, Maldivler, Sierra Leone ve Kamerun gibi 30 farklı ülkeden Aydın’a gelen 250 öğrenci, düzenlenen etkinlikte hem birbirileriyle tanışma fırsatı buldular hem de karşılaştıkları zorlukları ve taleplerini anlattılar. Aynı zamanda Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte yabancı öğrenciler, eğitim hayatlarında verilen destekler konularında da bilgilendirildi.

  • 150 bin TL’ye süslenen develer

    150 bin TL’ye süslenen develer

    Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan deve güreşleri sezonu ile birlikte piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de gelin gibi süslenmeye başladı. Tam takım halinde 150 bin TL’yi bulan giyimleriyle heybetleri daha da ortaya çıkan develer adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanırken, saraçlarda da yoğunluk başladı.

    Ege Bölgesi’nin kış aylarında vazgeçilmez geleneği olan deve güreşleri sezonunun başlamasına az bir süre kala Aydın’daki saraç ustalarında yoğunluk başladı. Saraçlar, develerin hem üşümemesi hem de güzel görünmesi için çul, golon ve havut gibi süslemeleri el emeği ile hazırlarken, piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de kıyafetleriyle adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanıyor.

    Aydın’ın Efeler ilçesinde üçüncü kuşak olarak saraçlık mesleğini devam ettiren 49 yaşındaki Müjdat Korak, güreş sezonu ile birlikte işlerinde de hareketlilik başladığını belirtti. Çocukluğundan beri bu işi yaptığını ifade eden Korak, artık saraç işlerinin ihtiyaçtan ziyade zevk için yapıldığını söyleyerek, “Saraçlık mesleği kelime anlamıyla hayvan üzerine deri işiyle uğraşan kişi anlamına gelir. Saraçlığın genel tanımı budur. Tabii zaman içerisinde sektör daha farklı yollara bölündü. Hayvana rağbet azaldı ama günümüzde ihtiyaçtan ziyade zevk için bu işleri yapar olduk. Daha farklı şartlarda at olsun deve olsun artık ne varsa onlarla alakalı hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

    “İşimizin göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır”
    Develerin havutlanma zamanının kısa bir süreye denk gelmesi sebebiyle işlerin bir anda yoğunlaştığını ifade eden Korak, “Develerin belli bir havutlanma zamanı var. Havutlanma zamanının bir zaman içerisinde sıkışmış durumda. Çul, hatap, kolon, havut, giyim, karın altı, yazı, yular gibi bir çok eşyası var.

    Deveciler biraz geç kalıyor, geç kalmayanların da işleri geç kalanlarla beraber aynı potaya girdiği için biz sıkışıyoruz. Bizim işimizin bu kadar revaçta olması veya göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır. Devenin kendince zaten bir heybeti var. Görsel şölen insanları cezbediyor. Deve güreşleri kışın olan bir etkinlik yaz değil. Kışın olduğu için orada 4-5 saat geçirmek insanlara daha farklı geliyor herhalde. Deve güreşinin kültürü kaç yıl öncesine dayanıyor tam bilmiyorum. Eskiden belli bir kısım ihtiyaçtan katarcılık yaparlarmış yük çekerlermiş develer ile ama artık iş zevk işine döndü” dedi.

    “Devenin süslenip arenaya çıkması sahibini mutlu ediyor”
    Her devecinin devesini en güzel şekilde görmek istediğini ve bu yüzden onları en iyi şekilde süslediklerini ifade eden Korak,“Herkes devesini en güzel şekilde görmek ister. Boncuklu giyimler ve bunların yanında da normal giyimler var. Boncuklu giyimler çok pahalı. Deve bu giyimlerden bir şey anlamıyor sadece sahibi görsel olarak kendini devesinin üzerinde farklı şeyler görünce çok mutlu hissediyor.

    Nasıl arabanın boyası, döşemesi, modifiyesi falan farklı ve önemliyse araba tutkunları için, devenin de o şekilde. Devenin süslenip güzel bir şekilde arenaya çıkması sahibini çok mutlu ediyor. Biz de bununla alakalı elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Çoğu zaman elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Her zaman için daha yeni geleneğimizden ayrılmadan, kültürümüzden kopmadan aynı şekilde aynı çizgide nasıl gidebilirsek onu aynı şekilde götürmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer”
    Develerde kullanılan giyimlerin her birinin ayrı bir anlamı ve önemi olduğunu ifade eden saraç ustası Korak, “Devenin levhası, çok önemlidir. Çünkü o devenin kim olduğunu, nerden geldiğini gösterir. Onu o yazıya baktığın zaman görebiliyorsun. Örnek veriyorum 1980 yılından böyle bir yazıyı dahi görse deve güreşini takip eden bir deveci, o deveyi bilir, yazıdan tanır. Yani deve kimliğini üzerinde taşır. Havudunun üzerinde ‘Maşallah’ yazısı olur. Bir devenin mutlaka havanı olmalıdır.

    Üç parçadan oluşan giyimi. Devenin zömbek dediğimiz en üst yerinde Türk bayrağı olur. Belinin üstü ve onun altı. Dizlerine, paçalarına, boynuna peşine, tengahlarına kısacası her yerine bir şey takılır, süslenir. Zilgor denilen zilleri de vardır. Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer. Sahada tur attıktan sonra da geri çıkar, üzerindeki süslerinden bazıları alınır. Ağzı bağlanır, yeniden sahaya çıkarılır ve güreşir” dedi.

    “Tam takım giydirmek 150 bin TL’yi buluyor”
    Bir deveyi tam takım olarak giydirmenin 150 bin TL’yi bulduğunu sözlerine ekleyen Korak, “Bu malzemelerin maliyeti yaptırdığınız işe göre değişir ama ‘benim maddi durumum iyi, ben gerçekten her şeyim yeni ve tam takım olsun, havanından zillerine kadar havudundan giyimlerine kadar’ diyorsanız 150 bin TL civarında tutar. Bir eve deve girdiğinde o ailenin diğer ferdi olur. Deve sahipleri bu kadar üzerine titredikleri emek verdikleri hayvanın da çok güzel ve sağlıklı bir biçimde sahaya çıkmasını isterler. O yüzden bütün bu masraflar, telaşlar devenin çok daha güzel sahaya çıkması için yapılır” ifadelerini kullandı.

  • “Her daim halkımızın yanındayız”

    “Her daim halkımızın yanındayız”

    Aydın’ın Germencik ilçesine bağlı Tekin Mahallesi’nde vatandaşların taleplerini dinleyen Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci; “Gelecek nesillere ait ve bizlere emanet olan doğa ve çevrenin korunmasından yana, her daim halkımızın yanındayız” dedi.
    Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, ilçenin ortak akılla yönetilmesi ve tüm sorunların çözüme kavuşturulması hedefiyle ilçe genelinde vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.

    Bu çerçevede Tekin Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Zencirci, mahalle halkının talep ve sıkıntılarını dinledi. Çözüm önerilerini de tek tek not alan Başkan Zencirci, projeleri ve belediyenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Çevre ve doğanın korunması adına da gereken her şeyi yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Başkan Zencirci, ziyaret ile ilgili yaptığı paylaşımında “Tekin Mahallemizde halkımızla bir araya geldik.

    JES başta olmak üzere mahallemizin tüm sorunlarını, talep ve beklentilerini dikkatle dinledik, çözümler üzerine karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk, proje ve çalışmalarımız hakkında bilgi verdik. Gelecek nesillere ait ve bizlere emanet olan doğa ve çevrenin korunmasından yana, her daim halkımızın yanındayız” ifadelerine yer verdi.

  • Başkan Bozbey, 19. İnsan Yönetimi Zirvesi’ne konuk oldu

    Başkan Bozbey, 19. İnsan Yönetimi Zirvesi’ne konuk oldu

    PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Güney Marmara Şubesi tarafından düzenlenen 19. İnsan Yönetimi Zirvesi’ne konuk olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, insanların son yıllarda güven duygusunu birçok alanda kaybettiğini söyleyerek, “Temel hedefimiz, Bursa’da her bir bireyin mutlu, huzurlu, güven içerisinde yaşadığını hissetmesini sağlamaktır” dedi.

    PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Güney Marmara Şubesi’nin ‘Güven’ temasıyla düzenlediği 19. İnsan Yönetimi Zirvesi, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Güney Marmara iş insanlarını buluşturmayı amaçlayan zirvenin ikinci gününde, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey konuşmacı olarak katıldı. Oturum öncesinde Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Ali Altunsoy ile birlikte stantları gezen Başkan Mustafa Bozbey, sponsor firmaların yetkilileriyle sohbet ederek bilgi aldı.

    “Yerel yönetimlere güven duygusunu artırmalıyız”
    Moderatörlüğünü Prof. Dr. Kurtuluş Kaymaz’ın yaptığı ‘Kent Güvenliği’ başlıklı oturumda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yıllardır PERYÖN ile beraber çalıştıklarını, bilgi paylaşımı yaptıkları ve süreçleri birlikte yürüttüklerini söyledi. 19. İnsan Yönetimi Zirvesi için belirlenen ‘güven’ temasının önemine değinen Başkan Bozbey, insanların birbirlerine, kurumlara, yönetimlere, devletlere, çevreye ve adalete olan güven duygusunda düşüş olduğunu ifade etti.

    Anlamlı bir temayı tartışmaya açtığı için PERYÖN’e teşekkür eden Başkan Bozbey, “Güvenin olmadığı ortamlarda, kaosun oluştuğunu biliyoruz. Güven unsuru son derece önemlidir. Toplum, bir yöneticiye güven duyduğunda ona ‘baba’ rolü de verir. Çünkü baba, bir insanın sığındığı, herhangi bir zorlukta yanına gidip çözüm bulabileceğine inandığı bir kişidir. İnsanları ilgilendiren projelerde hızlı hareket de belediyelere olan güven unsurunu artırmaktadır. Kente sahip çıkma duygusunu artırmak için mutlaka yerel yönetimlere güven duygusunu artırmamız gerekiyor. Güveni verdiğinizde ve şeffaf olduğunuzda katılımcılığın da artığını görüyoruz” dedi.

    “Artık kazanma zamanı”
    Kurumlaşma, kamusal düzeni yapılandırma, adaletli olma ve hukuki düzene bağlı kalma, kaynakları adil paylaşma ve ekonomik istikrar, güvenliği tesis edilmiş çevre oluşturma, toplumsal yasalara ve normlara uyma gibi unsurların toplumdaki güvenin temel bileşenleri olduğunu anlatan Başkan Bozbey, “Yerel yönetimlere olan güvenin artmasıyla kenti daha sağlıklı yönetmek mümkün olur. Nilüfer Belediyesi’nde 20 sene sürdürdüğümüz uygulamayı, şimdi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde aynı şekilde uyguluyoruz. Kentteki bir değişim havasının getirdiği sinerjinin önemli olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz. Bunu Bursaspor’da, ilçelerde, halkımızda görüyoruz. Kimseyi ötekileştirmediğimiz sürece güveni kentin tümünde hissetmeye başlayacağız. Bunu sağlamak zorundayız. Çünkü güven ortamını yeterince aşağılara ittik. Artık kazanma zamanı” dedi.

    “Hedefimiz, ‘İyi ki Bursa’da yaşıyorum’ düşüncesini oluşturmak”
    Belediye içerisinde de çalışanların kendi aralarında ve üst yöneticilerle olan ilişkilerinde güven ortamının sağlanması gerektiğini anlatan Başkan Bozbey, bunu da hızlıca sağlamaya başladıklarını ifade etti. Bursa’da farklı projeleri hayata geçirme hedefinde olduklarını belirten Başkan Bozbey, “Biz zaten altyapı ve fiziki çalışmalar yapmak zorundayız.

    Bunun yanında kültürle, sanatla, sporla, eğitimle yöneticilerimizi, çalışanlarımızı ve vatandaşlarımızı değişim süreçlerine dahil ediyoruz. Kentin anayasası olan 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı çalışmalarına katılımcı bir anlayışla başladık. Önümüzdeki yılın sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Bursa’nın çıtasını daha yukarılara çıkaracak bir anlayışla planlama sürecimiz var. Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası için hazırlıklarımızı yapıyoruz.

    Kentsel dönüşüm konusunu çok önemsiyoruz. Bu konudaki projelerle kentin güvenliğini artırmaya çalışıyoruz. Temel hedefimiz, Bursa’da her bir bireyin mutlu, huzurlu, güven içerisinde yaşadığını hissetmesini sağlamak, ‘İyi ki Bursa’da yaşıyorum’ düşüncesini oluşturmaktır” dedi.
    Oturumun ardından PERYÖN Güney Marmara Şube Başkanı Neslihan Özer tarafından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve moderatör Prof. Dr. Kurtuluş Kaymaz’a günün anısına plaket takdim edildi.

  • BTÜ konuşmalarının konuğu Rektör Necip Şimşek oldu

    BTÜ konuşmalarının konuğu Rektör Necip Şimşek oldu

    BTÜ Konuşmaları’nın konuğu İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek, eğitimin milli egemenlik ve güvenlik meselesi olduğunu belirterek, “Güçlü devlet olmanın yolu, eğitimi iyi olan insandan geçiyor. Bir ve beraber, huzurlu bir ülke olmanın en önemli kısmı amaca yönelik eğitilmiş insandır” dedi.

    BTÜ Konuşmaları’nın 3’üncü sezon 25’inci bölüm konuğu, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek oldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. HanifiParlar’ın moderatörlüğündeki programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Sinan Uyanık, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    “Geleceğe Hazırlama Aracı Olarak Eğitim” başlıklı konuşmasıyla öğrencilerle buluşan Rektör Necip Şimşek, eğitimin bireyleri nasıl değiştirdiğini anlatarak, “Eğitimin bizi değiştirmesi için kendimizi teslim etmeliyiz ki alıp bizi bir yerlere götürsün. Eğitimin diğer yandan da bir amaca hitap etmesi gerekir. Eğitimi bilgiyle, bilgiyi de güç olarak tanımlıyoruz.

    Çünkü bilgisi olanlar güçlü olanlardır demek. Bilgi çok değerli, bilgiyi kullandığımız yer ise çok önemli. Biz bir bilgiyi amaca yönelik olarak kullanarak sonuç elde etmek istiyoruz. ‘Niye üniversite okuyorum’ sorusunun cevabı olması lazım ki gereğini yapabilelim. Eğitim bizi ancak teslim olarak, ardından bilgiyle donatarak ve aklımızı, vicdanımızı ikna eden bilgilerle değiştirir. Değişmek istiyorsak eğitimin içine girmeliyiz, bunları da bilgiyi kullanarak yapmalıyız” dedi.

    “Eğitimdeki asıl amaç mutluluktur”
    Eğitimdeki bütün amacın dünyayı mutlu ve huzurlu bir hale getirmek olduğunu vurgulayan Rektör Şimşek, “Mutlu ve huzurlu bir insan olmak meselesi, alemin farkında olan, bu farkındalıkla sorumluluk alan, daha sonra mutluluk adına mesafe kat etmekten ibarettir. Örneğin, bizler ülkemizde rahatken, yanı başımızdaki ülkelerde bir şeyler oluyorsa manen mutlu olamayız.

    Ben mutluluğu, şartlar değiştiğinde anlamı da değişen bir kavram olarak görüyorum. Mutlu olmak için bilim ve eğitimle kötülerin karşısında durmalıyız. Geleceğe hazırlayan eğitim, insanda etrafının farkında olan, faydalı ile zararlı olanı birbirinden ayıran ve gereğini yapan bir profil ortaya koyar” şeklinde konuştu.

    Gelecek öğrenciden ne istiyor?
    Gelecekte öğrencileri nelerin beklediğini ve kazanılması gereken yetkinlikleri anlatan Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek, “Son dönemlerde moda olan bir cümle var ’21’inci yüzyıl yetkinliklerini kazanmak.’ Aslında bu yetkinlikler bu yüzyılda keşfedilmiş değil, insanda hep vardı. Geçmişe dönüp baktığımızda, bu yetkinlikleri kullanarak bir medeniyet kurduk.

    Mimar Sinan’da analitik düşünme yeteneği olmasaydı onca esere imza atabilir miydi? Evet, çağ bizden üretken, yenilikçi, analitik ve kritik düşünen, iletişim kurabilen olmamızı istiyor. Bunun yanında dijital yetkinliğe sahip, zamanı etkin ve verimli kullanan bir profile sahip olmamızı şart koşuyor. Bu yetkinlikler sizleri bir adım öne çıkaracak olanlardır” dedi. Eğitilmiş insan profilinde öğretmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Şimşek, “Öğretmenin ilham veren, insanların zihnine dokunabilen, öğrencinin iç dünyasına ulaşarak ona kendisini tarif eden olmalı” şeklinde konuştu.

    “Güçlü kurumlar güçlü insanlarla olur”
    Milli egemenlik, güvenlik ve eğitim ilişkisinden de bahseden Rektör Necip Şimşek, “Dünyada güçlü devletler güçlü kurumlara sahip, bunları da güçlü bireyler, güçlü bireyleri de eğitim oluşturuyor. Güçlü kurumlar, güçlü insanı ve vatandaşı ile güçlü ülkeleri beraberinde getiriyor. Bir ve beraber, huzurlu bir ülke olmanın en önemli kısmı amaca yönelik eğitilmiş insandır” ifadelerini kullandı.

    Rektör Şimşek, konuşmalarının ardından öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen program, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın, Rektör Şimşek’e plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

  • Özgür Özel, Şişli Belediyesi’ni ziyaret etti

    Özgür Özel, Şişli Belediyesi’ni ziyaret etti

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ı makamında ziyaret etti.
    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ı makamında ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özel, Şişli Belediye Başkanı Şahan tarafından karşılanırken; ziyarete Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Parti Meclisi Üyesi Bedirhan Berk Doğru, Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı da eşlik etti.

    Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Şişli’de 200 günde hayata geçirilen 100 proje hakkında Özel’e bilgi verdi; ilçe genelinde yürütülen çalışmaları aktardı. Başkan Şahan, ziyareti dolayısıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Atatürk portresinin yanı sıra Şişli Plak Festivali için hazırlanan özel koleksiyon bir plak hediye etti.

    Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Özel ve Şahan, Şişli’deki Cevahir Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Ülke Politikaları Vakfı’nın ‘Demokrasi Yoluna Dönüş Forumu’na katıldı.

  • ‘Kunduz ayı’ görenleri hayran bıraktı

    ‘Kunduz ayı’ görenleri hayran bıraktı

    Elazığ’da dün gece gözlemlenen ve ‘kunduz ayı’ olarak da bilinen süper ay, görenleri mest etti. Dört süper ayın ardından yılın son süper ayı bu hafta gözlemlenmeye başlandı. Dün akşam saatlerinde ortaya çıkan ve ‘kunduz ayı’ olarak da bilinen süper ay, görenleri mest etti. Ayın muhteşemliğini görenler, o anlara cep telefonlarına kaydederek tanıklık etti.

  • “Eş Seçimi ve Evlilik” konulu seminer

    “Eş Seçimi ve Evlilik” konulu seminer

    Türkiye’de son yıllardaki evliliklerin önemli bir kısmının kısa sürede sona ermesi ve her geçen gün yok olmaya yüz tutan aile mefhumunun ayakta kalabilmesi amacıyla Adnan Menderes Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik “Eş Seçimi ve Evlilik” konulu seminer düzenlendi.

    Atça Meslek Yüksekokulunda (MYO) düzenlenen ve Nazilli Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde görevli Melike Takurçal’ın konuşmacı olarak yer aldığı seminer yoğun ilgi gördü. Atça MYO Konferans Salonu’nda öğrenciler ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen seminerde, eş seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiği, mutlu evliliğin sırları, boşanma nedenleri konuları ile ilgili bilgi verildi. Program sonunda öğrencilere broşür dağıtılırken, seminerde ayrıca katılımcıların isabetli evlilik ve evliliği yıkan unsurlarla ilgili soruları cevaplandı