Kategori: Genel
-

Kurtulmuş, Temsilciler Meclisi Başkanı ile görüştü
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, G20 Parlamento Başkanları Zirvesi (P20) dolayısıyla bulunduğu Brezilya’daki temasları kapsamında Güney Kore heyeti ile bir görüşme gerçekleştirdi. -

Bilecik yargısı Eskişehir’e bağlandı
Resmi Gazete’de yayımlanan HSK Kararı ile Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Bilecik ilinin idare ve vergi mahkemeleri yönünden Sakarya yargı çevresinden çıkarılarak Eskişehir İdare ve Vergi Mahkemeleri çevresine bağlanması hakkında talebi genel kurulda görüşüldü. Bilecik’in coğrafi durumu, iş hacmi ve Eskişehir’e yakınlığı göz önüne alınarak talep kabul edildi. Karar 11 Kasım’dan itibaren uygulanmaya başlayacak.
-

Zeytinyağı alırken dikkat
Zeytin hasadının başlamasıyla birlikte fırsatçılar sahte zeytinyağları üreterek piyasaya sürmeye başladı. Ucuz bitkisel yağlar ile zeytin aroması ve renklendiriciler konularak yapılan sahte zeytinyağları özellikle dijital ortamlarda düşük fiyatlara satılmaya çalışılıyor. Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin sahte zeytinyağları ile mücadele ettiklerini belirtirken, Zeytinyağı Tadım Uzmanı ve Eğitmeni Yüksek Kimyager Zülal Taçar ise zeytinyağında renk kriterinin belirleyici bir özellik olmadığını ifade etti.
Edremit Ticaret Odası Yüksek Kimyager, Zeytinyağı Tadım Uzmanı ve Eğitmeni Zülal Taçar, zeytin aroması ve renklendiriciler kullanılarak ucuz bitkisel yağlardan sahte zeytinyağı yapıldığını belirtti. Tacar, “Bir, bir buçuk senedir çok ciddi anlamda bizim gibi laboratuvarlar ve diğer kurumlar bu konuda epeydir mücadele veriyor. İyi bir zeytinyağının içerisine rafine edilmiş bir ürün konulabiliyor veya kötü bir zeytinyağı karıştırılabiliyor ama yine bir zeytinyağı oluyor. Tüketime uygun olmayabilir ya da uygun hale getirebilir.
Piyasada artık zeytinyağı etiketiyle satılan sahte yağların neredeyse hiçbirisi zeytinyağı değil, tamamen karışım bir bitkisel yağ. Bitkisel yağ dediğimiz kanola olabilir, palm olabilir, pamuk olabilir, ayçiçek ya da mısır özü ama tek bir tip dahi değil. Gerçekten birkaç tanesinin karışımından oluşmuş. Hatta daha da kötüsü bunu daha inandırıcı bir hale getirmek için maalesef bazı aromalar katılarak zeytin kokusunun sağlandığı. Renk dengelemek için renk düzenleyicilerin konularak piyasaya zeytinyağı olarak arz edilmiş olan aslında hep duyduğumuz sahte zeytinyağı konusu” dedi.
Güvenilir marka ve yerlerden zeytinyağı alınması gerektiğini vurgulayan Taçar, “Bu konuda önceden daha kolay ve çözümleyici şeyler söyleyebiliyorduk ama artık bizler için de, tüketici için de çok zor. Şunlara dikkat edelim en başta. Gerçekten biz bir zeytinyağı alacaksak, zeytinyağı satışının yapıldığı bir satış noktası, bir marka sahibinin satış mağazası veya şarküteri tarzı zeytinyağının da satılabileceği noktalardan, doğru noktadan almak önemli.
Tüketici şöyle düşünüyor, pazarlardan ya da bir yerlere turizm amaçlı gittiğinde bölge zeytinyağı bölgesiyse yol kenarlarında veya semt pazarlarında satılan yağları doğal bir yağ algısıyla, daha doğal olduğunu düşünerek almak istiyor. Ama maalesef o yağların neredeyse hiçbirisi zeytinyağı dahi değiller. Biz bunları laboratuvar analizleri ve raporları sonucunda ortaya koyuyoruz, mücadele ediyoruz” diye konuştu.
Gerçek zeytinyağının bir kokusu olduğunu vurgulayan Zülal Taçar, “Mümkünse gerçekten bir satış mağazasından, bir marka sahibinden, markanın satış noktasından koklayarak, tadarak almalarını veya güvendiğimiz zincir marketlerden bildiğimiz gerçek markalarla, en azından zeytinyağı olduğunu bildiğimiz ürünleri tercih etmeliler. Duyusal olarak tüketicilerin kendilerinin de yapacakları iki aşama var. Tüketici bir bardağa çok az bir miktar yağı koysun ve sadece koklasın. Çünkü zeytinyağının kendine özgü kokuları vardır. Bir zeytinyağı her halükarda kokar. Bir zeytinyağı güzel kokar veya kötü ise de kötü kokar ama kokar. Yani kokmayan bir zeytinyağı gerçekten yoktur. Olumlu ve olumsuz özelliklerini her zaman kokladığınızda size hissettirir” ifadelerini kullandı.
Zeytinyağının renginin belirleyici bir özellik olmadığını ifade eden Tacar, “Bardağa zeytinyağınızı koyduğunuzda burada renginin hiçbir önemi yok. Çünkü renk zeytinyağı için hiçbir şekilde kalite kriteri değil; sarı olabilir, yeşil olabilir, açık renk, koyu renk. Buna hiç takılmadan az bir miktar yağı bardağa koyup sadece koklasınlar ve ne hissettiklerini düşünsünler. Taze çimen kokuları, yeşil veya olgun domates, domates sapı, yeşil zeytin, çağla gibi, badem gibi, yeşil erik gibi, yeşil elma gibi, tere, roka, baharatsı, fesleğen, nane gibi. Bu tarz kokuları algılıyorlarsa iyi hissettirir ve bu kokular ile gerçekten güzel bir zeytinyağına sahibiz diyebilirler.
Kötü kokular da algılayabilirler. Bunlar nedir? Siyah zeytin kokusu gibi ya da bozulmuş bir sebze meyve kokusu gibi, ekşimiş, mayalanmış kokular gibi, olgun peynir gibi. Bu tarz ya da bayatlamış, yapışkanlık hissi veren, artık çok uzun süre kalmış rutubet, küf gibi kokular da algılayabilirler. Bu ise yine belki zeytinyağıdır ama kusurlu, yani iyi olmayan bir zeytinyağı olduğunu düşündürebilir. Ama bir bitkisel yağda bunları algılayamazlar. Gerçekten kokmaz, hiçbir şekilde kokmaz” dedi.
Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin de zeytinyağında sahteciliğe karşı mücadele ettiklerini belirterek, “Zeytinyağı çok kıymetli bir ürün. Son dönemlerde de vatandaşlarımızın özellikle ucuz zeytinyağına ulaşması anlamında maalesef ki içinde zeytinyağı olmayan ya da tağşişle karıştırılmış, zeytinyağı esanslı, çok ucuza mal edilmiş ya da çok ucuza piyasaya sunulan zeytinyağları bulmaya, görmeye başladık. Burada da Edremit zeytinyağı isminin kullanıldığını tespit ettik. Tespit ettiğimiz firmalara, ulusal e-ticaret sitelerinde olmak üzere diğer piyasada da olan firmalara biz noter tespitleri yaparak tebligatlarımızı gönderdik ve Edremit zeytinyağı coğrafya işaretli ürünlerde bu yapılan sahteciliğin yapılmaması konusunda mücadelemize başladık. Aynı zamanda bu firmaları da Ticaret Bakanlığı’na şikayet ettik” dedi.
-

Başkan Zeyrek STK temsilcileri ile buluştu
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Akhisar ilçesinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Her hafta gerçekleştirdiği ilçe ziyaretleriyle vatandaşlarla bir araya gelen ve sorunları yerinde dinleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, bu hafta Akhisar ilçesini ziyaret etti. Akhisar Belediyesi Meclis Salonu’nda, Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Başkan Zeyrek ve Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu’ya CHP Akhisar İlçe Başkanı Hayriye Hacet de eşlik etti.“Sözlerimizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum”
Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya gelen Başkan Zeyrek, verdiği sözleri tutmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek sözlerine başladı. Başkan Zeyrek, “Gittiğimiz diğer illerde ve ülkelerin şehirlerinde biz hep özenen taraf olduk. Manisa’da bunlar olsa, Manisa bunlardan eksik kalmasın diye keşkeleri yaşardık. Geldiğimiz ilk günden beri özenen değil özenilenlerin şehri olması için çok büyük gayret ve çaba içerisindeyiz. Sosyal belediyecilik anlamında Türkiye’de, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği diye bir gerçek var.Bunun en büyük yansıması sosyal belediyeciliktir. Kent Lokantası, yaklaşık 8-10 yıldır ülkenin her yerinde vardı ama Manisa’mda yoktu. Halk Mandra, Halk Ekmek, birçok belediyemizde vardı. Ulaşımda annelere, 65 yaş üstü vatandaşlarımıza, öğrencilerimize her yerde destekler vardı, maalesef Manisa’da bunların hiçbiri yoktu. Bunları var etmek için başladık sürece. Bunlar için pilot bölgeler belirledik. İnternet ve telefonların çekmediği 400 mahallemiz var.
Burada Akhisar’ı pilot bölge olarak belirledik. Şu anda 75 mahalleye internet ve altyapı hizmetini sunmuş haldeyiz. Ücretsiz olarak bu hizmeti verirken şunu amaçladık. Orada bulunan vatandaşların sosyal hayatlarını güçlendirerek, kırsaldan kent merkezlerine olan göçü önlemek istiyoruz. Bir diğer amacı ise ücretsiz online dershaneyi başlattık. Okullara gitmekte zorlanan gençlerin ayağına dershane hizmetini götürmek gibi bir hedefimiz ve hayalimiz vardı. 147 mahallemizde içme suyu yoktu. Bu çağda yaşıyoruz, içme suyu hattı döşenmemiş. Proje kapsamında 127 mahallemize içme suyu hattı götürdük” dedi.
“Amaç, sorunların çözümü için ortak aklı oluşturmak”
Geride bıraktığı süre içinde her haftanın bir gününü bir ilçede geçirdiğini hatırlatan Başkan Zeyrek, “Bunu yapmamdaki amaç, sorunu yerinde görerek, birlikte çözebilmek ve ortak aklı oluşturmaktır. Maalesef Manisa’mda bu zamana kadar ortak akılla yürütülen bir belediye olmadı. Bugün de burada birlikte olmamızın en büyük amacı, Akhisar’ın ve sizlerin sorunlarını dinlemek ve çözümleri noktasında ortak aklı oluşturmak. Biz Manisa’da artık ortak aklı oluşturuyoruz.Geçtiğimiz aylarda nasıl bir yönetim şekli olacağına yönelik bir sunumumuz oldu. Bu sunumda ‘Gelin şehri birlikte yönetelim, şehrin yönetiminde sizler de pay sahibi olun, fikir sahibi olun’ dedim. Bu şehrin yönetiminde de ben sizlerden fikirlerinizi almak istiyorum. Bu fikirler doğrultusunda projeler oluşturmak istiyorum. Bu birliktelik ve bütünlüğümüzde, bize ışık tutacak noktanın bu toplantılar olduğunu biliyorum. Burada Akhisar’ımızda bizden önceki dönemde başlayan bisiklet yolumuz vardı.
Öncelikle bu bisiklet yolunu ivedilikle tamamlayıp, oradaki çalışmaları bitirdikten sonra alışveriş merkezinin yanına yapılacak kreş ile birlikte projeyi sonlandırmayı hedefliyoruz. Projeyi de en hızlı şekilde ilerletiyoruz. Önümüzdeki aylarla da Akhisar’ımızın hizmetine sunacağız. Akhisar’ımızın en büyük sorunların biri ring yoluydu. Besim Dutlulu başkanım ile birlikte bir protokol yaptık. Bitümü biz veriyoruz, asfaltı Besim Başkanımızın ekibi yapıyor. Ortak işçilik ile birlikte ring yolunun altyapısını tamamladıktan sonra Akhisar’ımızın hizmetine sunmak istiyoruz” diye konuştu.
“3 mahallenin yağmur suyu altyapısını değiştiriyoruz”
Başkan Zeyrek, Akhisar’da yağmur sonrası oluşan olumsuzları gidermek için çalışmaların devam ettiğinin bilgisini verdi. 3 mahallede çalışmaların devam ettiğini söyleyen Başkan Zeyrek, “Ben biliyorum ki Akhisar’da, her yağmur sorun oluyordu, bunları bir daha yaşatmamak için söz vermiştim. Şu anda 3 mahallemizde altyapı yağmur suyu projelerimizi tekrar değiştiriyoruz. Yeni baypaslarla birlikte inşallah bu kış, sel baskınlarının en aza indirgendiği bir dönem olacak” dedi.“Akhisar için 2025 projelerini görüştük”
Başkan Zeyrek, Akhisar’ın sorunlarının çözümü konusunda toplantılar gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Bu toplantılarda Akhisar’ımıza 2025 yılında neler yapabileceğimiz konusunda birçok noktada mutabık kaldık. Biz, sizlerle burada bir araya gelerek bu projeleri daha da geliştirmek istiyoruz. Eksik kaldığımız yerleri sizinle birlikte tamamlamak istiyoruz. Biz Manisa’da yaşayan 1 buçuk milyonluk çok güzel bir aileyiz. Bu ailenin her ferdinin söz hakkı vardır ve hepimizin bir tane ortak noktası var. O da Manisa’yı yaşanılabilir, örnek bir kent haline getirmek ve hak ettiği değeri kazandırmaktır. Başka hiçbir amacımız ve hedefimiz yoktur.Biz bunları yaparken de kendi cebimizdeki paralarla yapmıyoruz. Hepimizin verdiği vergilerle, devletimizin bize emanet ettiği parayı sadece halkımız için harcıyoruz. Bu parayı harcarken benim yanımda çalışan her insan şunu bilir, attığı her imzada, içtiği bir bardak su da bile dağ köylerinde yalınayak dolaşan çocukların hakkı ve vebali vardır. Biz bu hakka sahip çıkacağız ve bunu her zaman koruyacağız. Halkın parasını her zaman için halk için harcayacağız. Geçtiğimiz 6 aylık süreçte, Cumhurbaşkanlığının kısıtlama tedbirleri var. Bizi bu kadar kısıtlayan tedbirler olmasına rağmen, geçtiğimiz 6 aya bakıyorum, bence iyi bir yol kat ettik.
Bu yolu kat ederken, parayı nerden buluyorsunuz diye soruyorlar. Devletimizden gelen para ile maaş ödüyoruz, elektriği, suyu ödüyoruz. Kalan çok az para ile hizmet etmeye çalışıyoruz. Biz parayı şuradan buluyoruz. Biz artık halkın parasını ranta değil halk için harcıyoruz. Bu yüzden sizlerle birlikte olmak benim için çok önemli. Gerçek sorunları konuşalım, çözümü noktasında da birbirimizi takip edelim. Birliğimizi devam ettirelim. Bu birliğimiz Akhisar’a hizmet olarak dönecektir. Sizin fikirleriniz Akhisar’a hizmet olarak dönecektir” diye konuştu.
Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sami Karaoğlan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in yaptığı ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti. Başkan Karaoğlan, “Başkanımızı tekrar burada görmekten mutluyuz. Büyükşehir Belediye Başkanı’nı çok sık görmeye alışık değiliz. Bunun için teşekkür ederiz” dedi.
-

Lösemi farkındalığı için turuncuya büründü
8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle İstanbul’daki FSM Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü turuncu renkli ışıklarla aydınlatıldı.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü lösemi hastalığına dikkat çekmek maksadıyla turuncu renkli ışıklarla aydınlatıldı. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda farkındalık oluşturmak amacıyla Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) çeşitli etkinlikler düzenledi. Bu etkinlikler kapsamında FSM Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü turuncu renge büründürüldü. Akşam saatlerinde başlayan uygulama, gün ağarıncaya kadar sürecek. -

Okullarda ilk ara tatil heyecanı
Birinci dönem ara tatili bugün başlayacak ve öğrenciler 18 Kasım Pazartesi günü ders başı yapacak.
Öğretmenler, ara tatil seminerlerini okula gitmeden çevrim içi tamamlayabilecek.
Bu yılın eğitim öğretim yılı birinci dönemi 17 Ocak 2025 Cuma günü sona erecek. Yarıyıl tatili, 20 Ocak 2025 Pazartesi günü başlayacak ve 31 Ocak 2025 Cuma günü sona erecek. İkinci dönem, 3 Şubat 2025 Pazartesi günü başlayacak.
İkinci dönem ara tatili ise 31 Mart 2025 Pazartesi günü başlayıp, 4 Nisan 2025 Cuma günü sona erecek.
9 Eylül’de başlayan 2024-2025 eğitim öğretim dönemi, 20 Haziran 2025’te sona erecek.
-

İsrail, ABD’li Boeing ile anlaşma imzaladı
İsrail Savunma Bakanlığı, 5,2 milyar dolar değerinde 25 adet gelişmiş F-15 savaş uçağı alımı için ABD şirketi Boeing ile anlaşma imzalandığını duyurdu. ABD’den, Orta Doğu’ya saldırılarını sürdüren İsrail’e bir savunma desteği daha geldi. İsrail Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 25 adet gelişmiş F-15 savaş uçağı alımı için ABD şirketi Boeing ile anlaşma imzalandığı bildirildi. 5,2 milyar dolar değerindeki anlaşmanın daha önce ABD yönetimi ve Kongresi tarafından onaylanan yardım paketinin parçası olduğu ifade edilen açıklamada, “Anlaşma 25 ilave uçağın satın alımına ilişkin bir opsiyonu da içermektedir” denildi.
“Stratejik üstünlüğün korunmasını sağlayacak”
Yeni alınacak F-15 savaş uçaklarının mevcut İsrail silahlarıyla entegre gelişmiş silah sistemleriyle donatılacağı ve artırılmış menzil ile faydalı yük kapasitesine sahip olacağı belirtilen açıklamada, “Bu avantajlar, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Orta Doğu’daki mevcut zorluklar ve gelecekteki zorluklarla mücadelesinde stratejik üstünlüğünü korumasını sağlayacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Yeni F-15 savaş uçaklarının teslimatının 2031 yılında başlayacağı kaydedilirken, yılda 4 ila 6 arasında uçağın teslim edileceği aktarıldı. -

Yurtta hava durumu
Yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinde yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey kesimlerinin parçalı bulutlu, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde kuzey ve iç kesimlerde yer yer pus ve sis bekleniyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre; hava sıcaklıklarının mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:Ankara: Az bulutlu ve açık 16
İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 18
İzmir: Az bulutlu ve açık 22
Adana: Az bulutlu ve açık 27
Antalya: Az bulutlu ve açık 27
Samsun: Parçalı ve az bulutlu 16
Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 16
Erzurum: Parçalı bulutlu 9
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 19 -

Varank’tan Türkiye’nin teknolojik dönüşüm vurgusu
Varank, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik oranının yüzde 80’lere çıktığını, Togg’un ne kadar önemli bir yatırım olduğunun ortaya çıktığını, Türkiye’nin uzaydaki yatırımlarının bağımsızlık için çok önemli olduğuna işaret ederek, “Dünyadaki yarış artık sadece yeryüzünde devam etmiyor. Uzayda da yarış var. Bakıyorsunuz uzay yarışının en önemli isimlerinden bir tanesi artık siyasete girmiş Amerikan siyasetinin belirleyicisi olarak siyasi areneda yarışıyor. Böyle bir yarışta biz kendi kendine yetebilen bir Türkiye, kendi siyasi bağımsızlığını uygulayan Türkiye olmak istiyorsak, uzay yarışından geri kalmamız söz konusu olamaz” dedi.
Mudanya Üniversitesi’nde “Tecrübe Konuşuyor” adlı programda öğrencilerle bir araya gelen AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Türkiye’nin 20 yılda önemli adımlar attığını ifade etti.
Savunma sanayinde yerlilik oranının yüzde 80’lere çıktığını hatırlatan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, “Savunma sanayinde kendi göbeğimizi kendimiz kesen bir ülke haline geldik. İki hafta önce Gökbey helikopterimizin jandarma teşkilatına teslimini gerçekleştirdik. Helikopter yapmak büyük bir hayaldi. Yapmak zor değil. İlk helikopter 1900’lü yıllarda yapılmış. Yüz yıl geçmiş ama siz bir noktadan sonra kararlar alıp, ‘Ben artık kendi ayaklarım üzerinde duracağım” dedikten sonra sonucu alıyorsunuz. Kendi helikopterimizi uçurmayı başardık. Jandarmadan sonra başka kurumlarımıza teslim edilecek. Bu helikopter bir Amerikan firmasının motoruyla çalışıyor. 2027’de ise Eskişehir TEİ’de kendi ürettiğimiz motorla bu helikopterler uçmaya başlayacak. Dışarıya bağımlılıktan bir alanda daha kurtulmuş olacağız. Bunun gibi örnekleri akşama kadar sıralayabilirim.
Savunma sanayi önemli. Hem üreterek kazanıyorsunuz hem de yurt savunmasına katkı sunup terörle mücadelede başarı elde ediyorsunuz. Kendi savunma sanayimiz olmadığında bu alanlarda ne kadar zorlandığımızı 40 yıldır gayet iyi biliyoruz” dedi.
“Avrupa rekabette geri kaldığı için elektrikli otomotivde geri adım atıyor”
Türkiye’nin gurur projelerinden birisi olan Türkiyenin Otomobil Girişimi Togg’un satış rekorları kırdığını kaydeden Varank, “Neden bunu başlattık? Doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Otomotiv endüstrisi hızlı şekilde değişime ve dönüşüme uğradı. İçten yanmalı motorlardan hızlıca elektriğe giden dünyaya şahitlik ettik. Bunu Batı dünyası istedi. Dediler ki; ‘karbon emisyonları dünyanın geleceğini tehdit ediyor, hızlı şekilde emisyon azaltmamız lazım’. Artık elektrikli araçların gelmesi, içten yanmalı araçların bırakılması sıfır emisyona geçilmesi isteniyordu. Güzel bir idealle yola çıktılar. Biz fırsat penceresini gördük.
100 yıldır içten yanmalı motorlarla araba üretenlerle yarışma şansımız yoktu. Ama elektrifikasyonda herkesle aynı hizada yarışa başlayabildik. Bugün Almanya ve Fransa ile aynı noktalardayız. Çünkü doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Elektrifikasyonla birlikte pazar paylarının gittikçe hızlandığını görüyoruz. Ama bugün başka bir sorun var. Avrupa Birliği önceleri yüksek sesle “İçten yanmalı motorların hepsini bırakalım” derken bugün “biraz daha beklememiz gerekiyor” noktasına geldi. Çünkü elektrikli araçlarda onların çok önüne geçen bir Çin var. Çin, bütün Avrupa otomotiv endüstrisini 5 senede tamamen ortadan kaldırabilecek güçte ve hızda ilerliyor. Artık refleksler değişti. Eskiden ‘bu araçları bırakalım’ diyen Avrupa ülkeleri şimdi ‘düşünelim’ demeye başladı. Biz de Türkiye olarak, doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaparak, iyi bir alternatif olduğumuzu göstermiş olduk. Bugün Avrupa’daki elektrikli araçlar piyasasında biz kendi markamızla rahat bir şekilde pazar payı alabiliyoruz. Çin’le de işbirliği yaparak biz kendimizi geliştirebilir, teknolojimizi yenileyebiliriz. Çin ile yeni pazarlara birlikte açılabiliriz. İşte, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hayata geçirilen Türkiye’nin Otomobili Togg, otomotiv sektöründe ülkemizin önünü açan, rüzgârı yakalamamızı sağlayan bir girişim oldu. Zaman zaman eleştiriler de olmadı değil ama bu proje ülkemizi otomotiv endüstrisinde bir başka boyuta taşıdı. Bunun katkılarını da önümüzdeki dönemde çok daha iyi kavrayacağız” diye konuştu.“Uzayda da yarış var. Amerikan siyasetinin belirleyicisi uzaya ciddi yatırım yapıyor”
Dünyadaki yarışın artık sadece yeryüzünde devam etmediğini uzayda da büyük bir yarışın içerisinde olduğumuzu vurgulayan Mustafa Varank sözlerini şöyle sürdürdü: Bakıyorsunuz uzay yarışının en önemli isimlerinden bir tanesi aktif siyasete girmiş, siyasi areneda yarışıyor, hem de Amerikan siyasetinin belirleyicilerinden biri olarak yarışıyor. Buna paralel, Çin uzaya çok ciddi yatırımlar yapıyor. Uzay yarışındaki diğer ülkeler Çin’in kapasitesini, neler yapabileceğini anca hayal edebilir durumda. Biz kendi kendine yetebilen, bağımsız bir Türkiye olmak istiyorsak, bu uzay yarışından geri kalmamız söz konusu olamazdı.
Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek için, uzay yarışında var olmak için, Milli Uzay Programımızı ilan ettik. İnsanlı uzay yarışında, Türk astronotlarımızı uzaya gönderdik. Haberleşme uydularından gözlem uydularına kadar Türkiye’nin bu alandaki kabiliyetlerini öne çıkarmayı başardık. Önümüzdeki dönemde Türkiye, kendi bölgesel çözümleriyle dünyada büyük işlere imza atacak. İşte, Selçuk Bayraktar’ın kurmuş olduğu “Fergani” firmasının hedefi kendi bölgesel konumlama sistemimizi inşa etmek. Yani Türkiyenin kendi bölgesel GPS’ini oluşturabilmek. Böyle projeleri desteklemek çok önemli, katkılarını önümüzdeki dönemde göreceğimize inanıyorum. Tüm bu projelerdeki bizim en büyük sermayemiz genç ve çalışkan insan kaynağı oldu. Siz değerli genç arkadaşlarımız, biz bu projelerde başarıya imza atıyorsak, ancak sizlerin sayesinde yapabiliyoruz. Genç mühendislerimizin, genç teknisyenlerimiz sayesinde yapabiliyoruz.
Bugün Baykar’ın yaş ortalaması 30’un altında. Dünyanın bir numaralı İHA üreticisi ve satıcısı olan bir firmanın yaş ortalaması bu… Genç arkadaşlarımızın, Türkiye’nin kalkınma hamlesine destek verecek arkadaşlarımızın kendi rotalarını erken yaşta çizmeleri, kendilerine yatırım yapmaları gerekiyor. Eğitim hayatlarının başlarında kendi kabiliyetlerini keşfetmeli ve eğitim hayatlarını o şekilde geçirmeleri çok önemli”
“Artık alın terinin yanında akıl teri de önemli”
Türkiye’nin milyar dolar değerleme üzerine çıkan şirketinin bir oyun firması olduğunu anlatan Mustafa Varank, “Üç yıl önce Hacettepe Teknopark’a bir ziyaretimde, genç bir girişimcimizin firmasına uğradım. Berk isimli arkadaşımız dedi ki; ‘Biz bu firmayı 2 kişiyle kurduk. 9 kişiyle bir oyun tasarladık. Tasarladığımız ilk oyunu 200 milyon dolara Amerika Birleşik Devletleri’ne sattık.’ Bu gençler mezun olalı daha 4 yıl olmuştu. 9 kişilik ekiple geliştirdikleri tek bir oyunu 200 milyon dolara sattılar. ‘Bu sattığınız oyunu yönetebiliyor mu Amerikalı firma?’ diye sordum. ‘Önemli değil, biz zaten yenisini yazıyoruz’ diye cevap verdiler” değerlendirmesinde bulundu. “Artık alın terinin yanında, akıl terinin de ne kadar önemli olduğunu, asıl katma değerin akıl terinde, girişimcilikte olduğunu görüyoruz. ‘Göreceksiniz! Ben bütün vergilerimi ödüyorum, tek gayem var Ankara’nın vergi rekortmenleri arasına girebilmek” ifadelerini kullandı. Genç arkadaşlarımızdan ricam, kabiliyetlerini geliştirmeye çalışsınlar. Devletimizin imkanları var, sunduğu cazip imkanlar var. Bugün ben yazılımcı olmak istiyorum, okulumda hiçbir desteğim yok. Ben nasıl yazılımcı olabilirim dediğinizde 42 okulları diye okul var, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle hayata geçti. Hiçbir yazılım bilgisine sahip olmasanız, hatta diplomanız olmasa bile üç senede yazılımcı olabiliyorsunuz. Bunun gibi imkanları gençlerimize daha çok anlatmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl ise, “Bu üniversiteyi kurarken teknolojiye çok önem verdiğimizi ve üniversitenin alt yapısının böyle oluşturduk. Üniversitemizde, Bursa Milletvekili Mustafa Varank’ı ağırlamaktan onur duyduk” dedi.
Programa Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, akademisyen ve öğrenciler katıldı. -

‘Kadın El Emeği Pazarı’ açıldı
Beyoğlu Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda (BESMEK) üretim yapan kadınlara destek olmak amacıyla “Kadın El Emeği Pazarı” Şişhane Meydanı’nda açıldı. Beyoğlu Belediyesi, Beyoğlu Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda (BESMEK) üretim yapan kadınlara destek olmak amacıyla “Kadın El Emeği Pazarı”nı yeniden kurdu.
Kadınların BESMEK Eğitim Merkezleri’nde aldıkları eğitimlerle ürettikleri el emeği göz nuru ürünlerini satarak ev ekonomisine katkıda bulunabilecekleri Kadın El Emeği Pazarı, Şişhane Meydanı’nda açıldı. “Kadın El Emeği Pazarı”nın açılışına Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve vatandaşlar katıldı. Başkan Güney açılışın ardından stantları gezerek kadın kursiyerlerle sohbet etti.
“Biz üreten kadından yanayız”
Kadın El Emeği Pazarı’nın açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Beyoğlu’nda güçlü kadınlar olsun isteriz. Güçlü kadınlarla biz güçlü Beyoğlu’nu oluşturacağına inanıyoruz. Biz göreve geldiğimiz ilk günden beri daha güçlü kadınlar ayakları daha yere sağlam basan kadınlar Beyoğlu’nda sıkıntı sorun yaşamayan kadınlar için çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz.Bugün Beyoğlu Enstitüsü, Beyoğlu BESMEK üretimi yapan, el emeği, göz nuru belki bir ürünü aylarca, belki bir ürünü haftalarca uğraşıp üreten kadınların el emeğini değerlendireceği; kendi ev ekonomilerine destek olabileceği dolayısıyla onları üretirken de daha şevklendireceğimiz Kadın El Emeği Pazar açılışı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Burada da biz üreten kadından yana tarafız. Biz ayakları yere basan kendi geçimini kendisi sağlayabilen, ev ekonomisine eşine destek olabilen, çocuklarını daha iyi şartlarda yetiştirme arayışında olan kadından yana tarafız” ifadelerini kullandı.
“Burada satış yaptığımız için çok memnunuz”
Stantta satış yapan Leyla Güney, “Burada satış yapıyoruz. Çok memnunuz. Çok teşekkür ederiz başkanımıza. Hemen söz verdiği gibi sözünü yerine getirdiği ve açtığı hepimizi coşkulandırdı. Çok çok memnunuz. Burada satış yapmamız bize katkı sağlıyor” dedi.“Buraya gelip ekonomimize katkıda bulunuyoruz”
Stantta satış yapan ise Elif Topuk ise, “Belediyemizin kurslarına katılarak deri ürünler üretmeye başladık. Cüzdanlar, çantalar gibi ürünler yapmaya başladık ve belediye başkanımız bize bunları hem üretip hem satabileceğimiz imkan sağladı. Buraya gelip cebimize katkıda bulunuyoruz. Kadın istihdamı destekleyen bir belediye sağ olsun. Bize yardımcı oluyor bu konuda. Hem kurs açarak hem de bunların satışına katkı sağlayarak bize fayda sağlıyor” diye konuştu.“Herkesin buraya gelip el emeklerimizi görmesini istiyoruz”
Beyoğlu Belediyesi’nden aldığı kurslarla el emeği ürünlerini satan Hatice Şen, “Belediyeden kurslar aldım. Sonra belediye bize stant açtı. Yaptığımız el emeklerini burada satıyoruz. İnşallah hayırlısıyla satışımız olur. Babetler yapıyoruz çocuklar için çantalar her şeyi yapıyoruz. Bir örgüyü yapmam 2-3 saatimi alıyor. Babet patikler 150 lira, çantalarımız var onlar da 500 lira. Herkesin buraya gelip el emeklerimizi görmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.“Ev ekonomisine katlı sağlamak için çabalıyoruz”
Devamlı satış yapabileceğimiz bir yer istediklerini söyleyen Nurten Özensoy, “Beyoğlu Belediyesi’nin açtığı kurslara gidiyoruz eve katkımız olsun diye. Emek veriyoruz ve yapıyoruz. Devamlı satış yapabileceğimiz bir yer olsun istiyoruz. Ürettikçe satmak istiyoruz. Evimize katkımız olsun diye. Kadınlarımızın ekonomiye katkı sağlanmasını istiyoruz” dedi.