Kategori: Genel

  • Vali Aktaş, patlamada yaralanan 12 personeli hastanede ziyaret etti

    Vali Aktaş, patlamada yaralanan 12 personeli hastanede ziyaret etti

    Saat 13.30 sıralarında Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bulunan rafineride kompresör bakım çalışmaları sırasında patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangın çıkarken, rafineri ekipleri olaya anında müdahale etti. Hafif şekilde yaralanan 12 personel, ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı.

    Olay yerine giden Vali İlhami Aktaş, yürütülen çalışmaları yerinde inceleyerek patlama ile ilgili yetkililerden bilgi aldı. Aktaş, incelemelerin ardından Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geçerek, burada tedavi edilen 12 yaralıyı ziyaret etti. Genel durumları hakkında hastane yetkililerinden bilgi alan Vali Aktaş, yaralılara ve yakınlarına geçmiş olsun temennilerini iletti.

  • Çocuklara uygulamalı deprem ve güvenli trafik eğitimi

    Çocuklara uygulamalı deprem ve güvenli trafik eğitimi

    – Sultangazi Belediyesi, çocuklara küçük yaşta trafik ve deprem bilinci kazandırmaya devam ediyor. İlçedeki okullardaki 4, 5 ve 6. sınıf öğrencileri “Deprem Eğitim Parkı”nda düzenlenen simülasyon destekli eğitimlerle doğal afetler hakkında bilinçlendirilirken, “Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı”nda trafik kurallarını öğreniyor.

    Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması deprem konusundaki farkındalığın daha da artmasını gerektiriyor. Bu bilinçle hareket eden Sultangazi Belediyesi, ilçedeki Deprem Eğitim Parkı’nda 4, 5 ve 6. sınıf öğrencilerine uygulamalı eğitimlerle deprem anında neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Doğal afetler hakkında bilinçlendirmenin yanı sıra özellikle büyükşehirlerde hayati önem taşıyan trafik kavramı ve trafik kuralları, çocuklara eğlenceli bir eğitimle aşılanıyor. Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı’nda trafik polisleri, çocukları araçlara bindirerek trafik kurallarını öğretiyor.

    Simülasyonlu deprem eğitimi
    İlçedeki okullarda okuyan öğrencilere 50 Yıl Mahallesi’nde yapılan “Şehit Özay Gezgin Deprem Eğitim Parkı”nda çocuklara muhtemel doğal afet ve deprem konusunda çeşitli eğitimler veriliyor. Park içerisinde yer alan özel simülatörle öğrencilerin muhtemel bir deprem halinde ne yapmaları gerektiği konusunda bilgiler aktarılıyor. Eğitmenlerin verdiği bilgilerin ardından 7.4 büyüklüğündeki bir depreme göre ayarlanan simülatörde, sınıfta veya evde depreme yakalananların, yapması gerekenler uygulamalı olarak gösteriliyor.

    Uygulamalı trafik eğitim parkı
    Habibler Mahallesi’nde yer alan Uygulamalı Trafik Eğitim Parkı’nda ise çocuklara trafik kuralları, trafik polisleri tarafından öğretiliyor. Eğitim parkında yatay-düşey trafik işaretleri, sinyalizasyon sistemleri, bisiklet yolları, yaya geçitleri, hemzemin geçit, yaya kaldırımları, eğitim pisti, üst geçit ile eğitim laboratuvarı bulunuyor. Çocuklara akülü araçlar eşliğinde teorik ve uygulamalı trafikle ilgili bilgiler veriliyor.

    1 yılda 45 bin öğrenci
    Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Sultangazi Belediyesi olarak şehrimizdeki Uygulamalı Deprem Parkı’nda afet anında neler yapılması gerek onları gösteriyoruz. Trafik Eğitim parkımızda ise çocuklarımızın trafik bilinci oluşturmalarına katkıda bulunuyoruz. Ağaç yaşken eğilir. Maalesef ülkemiz deprem kuşağında. Bu yüzden çocuklarımızı ne kadar çok bilinçlendirirsek o kadar iyi. 1 yılda Deprem ve Trafik Parkımızda 45 bin çocuğumuza eğitim verdik. Bu sayıyı her geçen gün daha da artıyoruz“ diye konuştu.

  • İlçedeki teknolojik yatırımları inceledi

    İlçedeki teknolojik yatırımları inceledi

    Bitlis’in Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 2024 Yılı Yatırım Programı kapsamında hayata geçirilen “DAP ile Tarımın Geleceği Dronelar” ve “DAP ile Tarım 4.0 Erken Uyarı Sistemleri” projelerini inceledi.
    Bölgedeki tarımsal üretimin verimliliğini artırmak ve çevreye duyarlı üretim yöntemlerini yaygınlaştırmak amacıyla geliştirilmiş olan “DAP ile Tarımın Geleceği Dronelar” ve “DAP ile Tarım 4.0 Erken Uyarı Sistemleri” projeleri ile çevre dostu çözümler sunularak, verimlilik artışının sağlanması amaçlanıyor. Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir de, tarımsal üretimde hayata geçirilen teknolojik yatırımları yerinde inceleyerek, projelerle ilgili bilgi aldı.

    “Erken uyarı sistemi ile verimlilik artışı”
    İlk olarak teknolojik yatırım projelerinden biri olan “DAP ile Tarım 4.0 Erken Uyarı Sistemleri” projesine dair yapılan çalışmaları inceleyen Kaymakam Demir, proje kapsamında ilçenin Adabağ, Güntepe ve Yelkenli köyleriyle Yeşilmezra ve Karşıyaka mahalleleri olmak üzere 5 farklı lokasyona kurulan “Tahmin ve Erken Uyarı İstasyonları” sayesinde, tarım üreticilerinin hava durumu, toprağın nem durumu ve diğer iklimsel veriler doğrultusunda erken uyarı alabileceğini ifade etti.

    Bu sayede, ürünlerdeki hastalık ve zararlılarla mücadelenin daha etkin bir şekilde yapılabileceğine dikkat çeken Kaymakam Demir, gereksiz ilaçlama ve ürün israfının da önüne geçilmiş olacağını vurguladı. Ayrıca, ilçede özellikle domates, kuru fasulye, elma ve ceviz gibi tarımsal ürünlerin üreticileri, bu sistemle ürün kalitesini artırırken maliyetleri de kontrol altında tutabileceğini kaydetti.

    “Dronlarla tarımda yeni bir dönem başlıyor”
    Kaymakam Dr. Remzi Demir, daha sonra “DAP ile Tarımın Geleceği Dronelar” projesi çerçevesinde kullanılan dronu inceledi. Projenin tarımsal üretim alanlarında pestisit ve gübre uygulamalarını daha kontrollü, çevre dostu ve verimli hale getirmeyi hedeflediğini belirten Kaymakam Demir, bu tür projelerin ilçedeki tarımsal kalkınmayı destekleyeceğini ve üreticilerin teknolojiyi etkin kullanarak hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağlayacaklarını anlattı.

    Dronların ürünlerdeki hastalık ve zararlılara karşı zamanında ve doğru miktarda ilaçlama yapılmasını sağlayacağını dile getiren Kaymakam Demir, bu uygulamalar sayesinde pestisitlerin toprak, su ve çevreye olan olumsuz etkilerinin minimize edileceğini ifade etti.
    Öte yandan, Tatvan’da tarım sektöründe önemli gelişmelere yol açacak bu projeler, bölgedeki üreticilere önemli fırsatlar sunarken, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasını sağlayacak.

  • Kayserispor’da Lionel Carole, ‘dalya’ dedi

    Kayserispor’da Lionel Carole, ‘dalya’ dedi

    Süper Ligin 11. haftasında sahasında Adana Demirspor’u konuk eden Kayserispor, sahadan 0-0 beraberlikle ayrıldı. Karşılaşmaya on birde başlayan ve doksan dakika sahada kalan Fransız başarılı sol bek Lionel Carole, sarı kırmızılı formayı ilk kez 14 Ağustos 2021 tarihinde Altay’a karşı giydi. 2021-2022 sezonunda Kayserispor’a transfer olan Lionel Carole, sarı kırmızılı formayla 100. maçına çıktı. 33 yaşındaki savunma oyuncusu, Kayserispor forması altında Süper Lig’de 92 ve Türkiye Kupası’nda da 8 kez mücadele etti.
    Adana Demirspor maçı öncesi Kayserispor Başkan Vekili Nurettin Açıkalın ve Genel Sekreter Rıza Erkut Yurdemi, Kayserispor formasıyla 100. maçına çıkan Lionel Carole’e forma ve plaket takdim etti.

  • “Dünyadaki tüm güvenlik politikalarının ana unsurunun enerji”

    “Dünyadaki tüm güvenlik politikalarının ana unsurunun enerji”

    Mete Yarar, savunma sanayiinin devletlerin ilgi ve etki alanı çerçevesinde değerlendirilmesinin daha anlamlı olacağını belirterek devletler arasında diplomasinin önünün açık olmasının temel dayanak olduğunu, her ülkenin ilgi duyduğu bir ya da birkaç coğrafi alanın bulunduğunu ifade etti. Bu alanların sadece ilgi duyulan alan olarak kalmayıp etki alanı haline gelmesinin de devletlerin siyasal, ekonomik ve askeri güçleriyle doğrudan ilişkili olduğunun altını çizerek devletlerin sahibi oldukları savuma sanayisinin de etki alanlarının sınırlarını belirlediğini vurguladı. Özellikle kuvvet aktarmanın, etkinin üretimi için önemli olduğunu belirten Yarar, dünyadaki tüm güvenlik politikalarının ana unsurunun enerji olduğunu da sözlerine ekledi.
    Yarar konuşmasının devamında, Türkiye’nin, dünyanın 17’inci büyük ekonomisi olduğunu aktardı. Türkiye’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri ile dünyanın ilk 8 ülkesi içerisinde bulunduğunu eğitim, genç nüfus ve diğer oranlara bakıldığında ise Türkiye’nin dünyanın ilk 10’unda yer aldığına bildiren Yarar, “Potansiyel anlamında Türkiye’nin liderliği buradan geliyor. Milli güç kavramları dikkate alındığında Türkiye ilk 8 de. Bu şu anlama geliyor Türkiye uluslararası alanda bir sorununu çözebilme yeteneğine sahiptir. Eğer doğru dinamikleri harekete geçirebilirse ilk 5’e girmemesi için neden yok” dedi.

    Savunma sanayiinin diplomasiye kullanabileceği enstrümanları sunduğunu belirterek konuşmasına devam eden Yarar, dünya ile ilgili olarak çizdiği, 4 ila 5 yılı kapsayan ve kısa dönem olarak adlandırdığı bir perspektifi de katılımcılar ile paylaştı. Güvenlik politikaları uzmanı Yarar, dünya genelinde süregelen ve ekonomiden sanata kadar her alanda görülen devletler arasındaki savaşlarda, sıcak çatışmaların artacağı bir dönem yaşanacağını söyledi. Özellikle de ABD ve Çin arasında dünya liderliği üzerinden bir güç çatışması yaşanacağını bildirdi. Bu çatışmanın sonucunda ise 2030 yılına kadar küresel liderlik değişiminin yaşanacağını da bir öngörü olarak sundu. Bu öngörüsünü de “Dünya üretimin merkezi Çin’e kaymıştır. Üreten her zaman dünya lideri olur” diyerek pekiştirdi. Rusya – Ukrayna savaşının küresel bir boyuta taşındığına da değinen Yarar; “Kuzey Kore 20.000 asker ile bölgededir. Çin, Belerus’a yerleşmiştir. Ama Ukrayna ile savaştıklarını değil, terör ile savaştıklarını bildirmekteler. Dünya savaşı çıktığında bir tek üreten ülkeler ayakta kalır. Bu nedenle savunma sanayisinin gelişmiş olması önemlidir. Bir ülke olarak bir başka ülkenin arkasında durabilecekseniz ve bunu diğer ülkelere gösterebilecekseniz, güç odağı haline gelebilirsiniz. Türkiye, Libya’da, Karabağ’da, Suriye’de bunları göstermiştir. Çünkü söylediğinin arkasında duran bir ülke olarak Türkiye, bir güç odağı olarak konumlanmıştır” dedi.

    Savunma sanayiinin diplomasiye desteğine vurgu yapan Yarar; “Silah yenecek bir meta değil, ama üzerinde yaşanacak bir vatan verir” diyerek konferansını sona erdirdi. Akademisyen ve öğrencilerin ilgiyle takip ettiği konferans, Türk Dünyası Öğrencileri Topluluğu, Diplomasi ve Dış Politikalar Topluluğu ve Ekoturizm Topluluğu tarafından organize edildi.

  • Bin Hakim-savcı yardımcısı alınacak

    Bin Hakim-savcı yardımcısı alınacak

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hakim ve savcı yardımcısı alımıyla ilgili sınav alanının yayımlandığını sosyal medya hesabı X üzerinden açıkladı. Tunç, 850 adli yargı hakim ve savcı yardımcısı, 100 avukatlık mesleğinden adli yargı hakim ve savcı yardımcısı, 50 de idari yargı hakim yardımcısı olmak üzere toplam bin hakim ve savcı yardımcısı alımıyla ilgili sınav ilanının yayımlandığını belirtti.

    ÖSYM tarafından 21-22 Aralık’ta yapılacak sınava girecek tüm adaylara başarı dileyen Bakan Tunç, sınavı kazanan ve mülakat aşamasını başarıyla tamamlayan adayların mesleğe kabulü öncesinde 1 yıl Türkiye Adalet Akademisi’nde eğitim alacaklarını aktardı. Ardından 2 yıl tecrübeli hakim ve savcıların yanında usta-çırak ilişkisi içinde çalışarak kürsüye daha donanımlı ve güçlü çıkacaklarını bildiren Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir adalet sistemini daha da tahkim etmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Üniversitelerin kapısı ardına kadar açık olmak zorundadır”

    “Üniversitelerin kapısı ardına kadar açık olmak zorundadır”

    İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen açılış töreniyle başladı. İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen açılış töreni, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve çok sayıda öğretim üyesi ile öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Saygı duruşu ile başlayan törende İstiklal Marşı okundu. Ardından İstanbul Üniversitesi’nin gelecek vizyonunun anlatıldığı ‘Perspektif 2053’ kısa filmi izleyicilere sunuldu. Filmin izlenmesinden sonra ise açılış konuşmaları yapıldı.

    “‘Tek tip’ üniversite istemiyoruz”

    Törende bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bulundukları şehre değer katan üniversiteler, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkınma programları ile bölgesel eşitsizlikleri azaltır. Aynı zamanda sosyal bütünleşmeye katkıda bulunur. Ayrıca, uluslararası işbirlikleri sayesinde küresel bir bilgi ağı kurarak, geleceğin bilim insanlarını ve liderlerini yetiştiren stratejik bir öneme sahiptirler. Bugün bizleri bir araya getiren İstanbul Üniversitesi, bu misyonların ülkemizde en güçlü şekilde yerine getiren yükseköğretim kurumlardan biridir. Az önce ekranlarda da olduğu gördük. Biz üniversitelerin açık sistemler olmasını istiyoruz. Etrafında fiziki duvarlar olur olmaz bir şey diyemem ama zihinlerde bu duvarlar olmamalıdır. Bu çok önemli. Üniversite evrensel şehir demektir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargılara, ön kabullere yer yok. Üniversite de zihinsel kalıplara, normlara yer yok. Üniversiteler zihni açık insanların yeridir. Her türlü farklılığa, değişik görüşe açık olan bir alandır. İstanbul Üniversitesi ilimin kapısıdır. Bu kapı ardına kadar açık olmak zorunda. Az önce de açık olduğunu gördük. Bütün üniversitelerimizin böyle olmasını istiyoruz. Sonuçta toplum üniversite için bir fedakarlık yapıyor. Tarlada çalışan, inşaatta ter döken vatandaşımızın, fabrikada gün boyu mesai harcayan birçok insanın emeğiyle ortaya çıkan değer ve vergilerimizle üniversitelerimizi destekliyoruz. Bunun da karşılığını toplum olarak üniversitelerimizden bekliyoruz. Bu karşılığı alabilmemizin yolu da toplum ve üniversitenin etkileşimidir. ‘Tek tip’ üniversite istemiyoruz. Üniversitelerimiz farklılaşsın içinde bulundukları bölgelere, şartlara göre mutlaka farklı işlevleri olan üniversiteler olsun. Birbirinin kopyası olan üniversitelerimizin ülkemize bir yere kadar değer katabilirler. Ama farklılaşan üniversiteler, belli alanlara yoğunlaşan o alanlarda dünya ölçeğinde işler yapan üniversiteler, ülkemize çok daha büyük değerler katar” ifadelerini kullandı.

    “Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık”

    Cumhuriyetin en kıymetli özelliğinin fırsat eşitliği olduğunu belirten Yılmaz, “Bazen sloganlar, ideolojik tartışmalar oluyor. Bence en kıymetli şeylerden biri budur. Hangi yörede doğarsanız doğun, hangi sosyoekonomik gruptan olursanız olun, devlet – ülke size bir fırsat sunuyorsa işte bu çok kıymetlidir. Bu açıdan şunun altını çizmek isterim: Fırsat eşitliği herkesin çaba göstererek daha iyi yerlere gelebileceği ortamı ifade eder. Ama o fırsatı değerlendirip, değerlendirmemek herkesin bireysel çabasına kalmıştır. Genç kızlarımızın, kadınlarımızın eğitime erişimi son 22 yılda iktidarımız döneminde en fazla önem verdiğimiz şeylerden biri bu oldu. Okul öncesinden yükseköğretime kadar kadınların okuma ve okullaşma oranlarında ciddi bir gelişme sağladık. Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık. Eğitimdeki bu dönüşümün toplumsal etkilerini önümüzdeki dönemlerde çok daha rahat göreceğiz. Bundan 20 yıl önce 182 bin olan yurt yatak kapasitemizi bugün 993 bine ulaştırdık; dünyada en fazla örgün öğrenci başına yurt, oda sayısı olan ülkelerden biri biziz. TBMM’de görüşmelerine başladığımız 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifimizde eğitime öncelik verdik ve yüzde 14,8 ile en yüksek payı ayırdık. Bunların yanı sıra, göreve geldiğimizde 64 bin civarında olan öğretim elemanı sayısını bugün 185 bine çıkararak ülkemizi OECD ülkeleri arasında 8. sıraya taşıdık. Bu sayısal artış, bilimsel çalışmalara ve üretime de yansıdı; ülkemizi bilimsel yayınlar açısından dünya sıralamasında 29. sıradan 17. sıraya yükselttik. Ülkemizin yükseköğretimdeki başarısı, uluslararası raporlarla da tescilleniyor. İstanbul Üniversitesi, ARWU (Academic Ranking of World Universities) Sıralaması’nda ilk 500 üniversite arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

  • Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı kuruldu

    Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı kuruldu

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yapan Bakan Bak, 22 yılda 39 gençlik kampı ve 505 gençlik merkezi inşa ettiklerini bildirdi.

    Son beş yılda, 134’ü üniversitelerde olmak üzere toplamda 367 Genç Ofis açtıklarını aktaran Bakan Bak, “Yeni dönemde de Genç Ofislerimizin sayısını hızla artırmaya devam edeceğiz. Gençlik Kamplarımızla ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizi kardeşlik ve dostluk ikliminde buluşturuyoruz. Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz vizyon kamplarımızdan çok pozitif geri dönüşler aldık. Yükseköğretim Kurumları Sınavında ilk 5 bine giren öğrencilerimizi alanında uzman kişilerle buluşturduk. İlkini Gaziantep, ikincisini ise Ankara’da gerçekleştirdik. 2024 yılında 220 bin, 2024-2028 döneminde ise 1 milyon gencimizi Gençlik Kamplarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimize teknoloji ve inovasyon alanlarında en güncel bilgi ve donanımı kazandırarak geleceğe güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlıyoruz” diye konuştu.

    Bu yıl Teknofest için gençlik merkezlerinden tam 10 bin 174 rekor başvuru aldıklarını dile getiren Bakan Bak, 29 kategoride 101 takım ile Adana’da 14 takım ile dereceye girdiklerini söyledi.
    Afetten Etkilenen Gençlerin Güçlendirilmesi Destek Programı ile depremden etkilenen 11 ilde sivil toplum kuruluşları ve spor kulüplerine 600 bin lira ile 1 milyon lira arasında olmak üzere toplamda 70 milyon lira destek vereceklerini belirten Bak, “433 sivil toplum kuruluşu ve spor kulübü, bu destek programına başvurmuş ve değerlendirme sürecine alındı” dedi.

    “Yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk”

    Gençlik merkezlerinde, kamplarda, akademi ve kulüplerde tüm faaliyetlerin gençlere zararlı alışkanlıklardan uzak, üretken, verimli, sağlıklı bir hayat yaşamalarını teşvik etme gayesi taşıdığını dile getiren Bakan Bak, şu ifadeleri kullandı:

    “Bakanlık olarak 2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur. Bu mücadelede sporu etkin biçimde kullanmak için topyekûn katılım göstermeliyiz. Bu vesileyle ailelere; anne, babalara çocuklarını spor tesislerimize mutlaka getirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu yıl, Bakanlığımız bünyesindeki 520 psikolog, spor psikoloğu ve sosyal çalışmacıya Yeşilay iş birliğiyle ‘Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Formatör Eğitimi’ verildi. 29 bin 414 personelimize bağımlılıklarla mücadele farkındalık eğitimi sağlandı. 3 bin 873 farkındalık eğitimiyle 66 bin 691 kişiye ulaşıldı. Yeşilay iş birliğiyle, bağımlılıklarla mücadele temalı 2 gençlik kampı düzenledik. Gençlerimizin psikolojik iyi oluşunu desteklemek için 2024 yılında Bakanlığımız bünyesinde ‘Psikososyal Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nı kurduk. Ayrıca, muhtemel afetler, acil durumlar ve Bakanlığımıza bağlı yurt ve tesislerde meydana gelebilecek krizlere hızlı ve etkili müdahale amacıyla Psikososyal Destek ve Krize Müdahale Ekibi oluşturup, uzman ruh sağlığı çalışanlarımızla bu alanda hizmet vermeye başladık. Gençlerimizi dijital öğrenme yolculuklarında desteklemek amacıyla GSB Eğitim-Deneyim Uygulama Portalı’nı (GSB EDU) hayata geçirdik. 2022’den bu yana 104 bin 554 kursun açıldığı GSB EDU’da bu kurslara toplamda 3 milyon 650 bin 106 gencimiz katıldı.”

    “Büyük arenada 8 madalya kazandık”

    Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcuların, ay yıldızlı bayrağı gururla temsil ettiğini aktaran Bakan Bak, “Ülkemizden 101 milli sporcunun mücadele ettiği bu büyük arenada, 3 gümüş 5 bronz toplam 8 madalya kazandık; bununla beraber çok kıymetli ve umut vaat eden ilkler yaşadık. Kadın sporcularımızın en yüksek katılımla yer aldığı bu olimpiyatlarda, genç yeteneklerimizin çoğu ilk kez olimpiyat sahnesine adım attı. Yusuf Dikeç ve Şeyda İlayda Tarhan’la atıcılıkta tarihimizin ilk madalyasını kazanırken yine okçulukta takım olarak ilk olimpiyat madalyamızı elde ettik. Kafilemizin en genç ismi Kuzey Tunçelli, 16 yaşında yüzmede tarihimizde olimpiyat finali yüzen ilk sporcumuz olurken 5. sırayı da almayı başardı. Yine 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır okçulukta sıralama atışlarında tarihimizin oyunlardaki en yüksek puanını elde ederken müsabakalardaki performansıyla göz doldurdu. Gururumuz filenin sultanları, olimpiyat tarihimizde ilk kez bronz madalya maçına çıkma başarısı gösterdi” ifadelerini kullandı.

    Paralimpikte toplamda 28 madalya

    Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın ise sporcularımızın azim, cesaret ve inançla yazdığı unutulmaz bir başarı öyküsüne dönüştüğünü aktaran Bakan Bak, “Ay yıldızlı formamızı taşıyan 94 milli sporcumuz, toplam 6 altın, 10 gümüş, 12 bronz olmak üzere 28 madalya kazanarak Türkiye’nin Paralimpik Oyunlar tarihindeki en yüksek madalya sayısına ulaştılar. Bir başka gurur da Euro2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Futbol Takımımızdan geldi. Bizim çocuklar, çeyrek final coşkusuyla milletimize unutulmaz anlar yaşattılar” dedi.
    5 kıtada, 43 ülkede dünyanın en büyük dağ koşusu yarış organizasyonu olan UTMB markasının Türkiye ayağını 2025 Eylül ayında Kaçkar dağlarında GSB’nin himayesinde gerçekleştirileceğini kaydeden Bakan Bak, “2025’te de birbirinden değerli spor organizasyonlarına ev sahipliği yapacağız. İstanbul, 2025 yılında tarihte ilk kez düzenlenecek Asya-Avrupa Triatlon Şampiyonası’nda yaklaşık 4 bin yabancı sporcuyu ağırlayacak. Bununla beraber, 2025 yılı içerisinde Burdur’da Avrupa Üniversiteler Masa Tenisi Şampiyonası, Afyonkarahisar’da Avrupa Üniversiteler Oryantiring Şampiyonası, Edirne’de U19 Avrupa Kürek Şampiyonası, İstanbul’da 10. Uluslararası Kick Boks Dünya Şampiyonası, Urla’da 420 Dünya Şampiyonası (Yelken) düzenlenecek. Avrupa futbolunun en büyük organizasyonu olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2032) İtalya ile birlikte gerçekleştireceğiz. Spor turizminde yakaladığımız bu ivmeyi spor diplomasisi alanında yürüttüğümüz çalışmalarla destekliyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’de 993 bin 720 yatak kapasiteli 862 öğrenci yurduyla hizmet verdiklerini aktaran Bak, “Gururluyuz; çünkü bu devasa kapasite artışı ile yüzde 445 oranında bir büyüme sağlayarak dünyanın en büyük öğrenci yurt ağlarından birini oluşturduk. Bugün gençlerimizin barınma ihtiyaçlarına yüksek bir başarı oranı ile karşılık verebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde bakanlığımıza başvuran öğrencilerimizin yüzde 97’sini yurtlarımıza yerleştirdik. Yurtlarımızı öğrencilerimiz için sadece bir barınma alanı değil, sosyal, kültürel ve akademik gelişimlerini destekleyen modernize edilmiş ve otel konforunda yaşam alanları olarak tasarlıyoruz. Spor etkinlikleri, konserler, tematik kamplar, söyleşiler, atölyeler, kurslar düzenliyoruz. Bunun yanı sıra, 2024 yılı boyunca 954 bin 226 öğrencimize aylık 4 bin 950 lira beslenme yardımı sağlanarak yemek ihtiyaçları hijyen şartlarında, sağlıklı ve dengeli menülerle karşılanıyor. Ayrıca, öğrencilerimize kredi ve burs desteği sunmaya devam ediyoruz. Başvuru yapan öğrenciler ile ailelerinin sosyal durumu, gelir durumu ve öğrencinin başarı durumları 12 kamu kurumundan araştırılarak, ihtiyaç sahibi öğrenciye burs, talep eden öğrencilerimize de kredi tahsisi yapılmaktadır. Öğrencilerimizin burs/kredi miktarı 2 bin liradır. Yüksek lisans öğrencilerine bu miktarın iki katı, doktora öğrencilerine ise üç katı ödeme yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Bak, Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumun sonunda Gençlik ve Spor Bakanlığı için öngörülen 2025 yılı bütçe ödeneğine ilişkin, şu ifadeleri kullandı:

    “Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin, 3.170.051.000 TL’si personel ve SGK giderleri, 2.094.589.000 TL’si mal ve hizmet alımları, 178.402.634.000 TL’si cari transferler, 12.508.000.000 TL’si sermaye giderleri, 7.900.000.000 TL’si sermaye transferleri, 27.847.000.000 TL’si borç verme giderleri olmak üzere toplam 231.922.274.000 TL olmuştur. Bakanlığımız 2025 yılı bütçesinin, 48.171.000 TL’si Bağımlılıkla Mücadele Programı, 11.256.295.000 TL’si Gençlik Programı, 35.213.635.000 TL’si Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Programına, 181.666.791.000 TL’si Yükseköğretim Hizmetleri Programına, 3.737.382.000 TL’si Yönetim ve Destek Programına tahsis edilmiştir. Bakanlığımızın 2023 yılı bütçe gerçekleşmeleri ile ilgili olarak 2023 Yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısında, 92.871.255.040,90 TL olan toplam ödeneğin; 930.937.903,79 TL’si personel giderleri, 146.884.720,56 TL’si SGK giderleri, 987.592.270,77 TL’si mal ve hizmet alımları, 67.335.481.336,57 TL’si cari transferler, 10.211.465.778,33 TL’si sermaye giderleri, 720.082.000 TL’si sermaye transferleri, 12.384.013.813 TL’si borç verme olmak üzere toplam 92.716.457.823,02 TL’si kullanılmış olup, Bakanlığımızın ödenek üstü herhangi bir harcaması olmamıştır.”

  • Ankaralı Turgut’tan kötü haber

    Ankaralı Turgut’tan kötü haber

    Ankaralı Turgut, KOAH rahatsızlığı nedeniyle 2017 yılında hastaneye kaldırılmıştı.

    En son bu yılın Ağustos ayında Akciğer Kanseri teşhisi konulan Ankaralı Turgut’un bir süredir sağlık sorunlarının ağırlaştığı biliniyordu. Son olarak ünlü şarkıcının entübe edildiği öğrenildi. Şarkıcının menajeri Murat Boran, yaptığı açıklamada, “Dün akşam entübe edildi. Durumu kritik” dedi.

    Sevenleri Ankaralı Turgut için umutlu bekleyişini sürdürüyor.

  • Keles Kocakovacık Köyü’nde Geleneksel Kasım Hayırı Etkinliği Gerçekleşti

    Keles Kocakovacık Köyü’nde Geleneksel Kasım Hayırı Etkinliği Gerçekleşti

    Keles Kocakovacık Köyü muhtarlığı, kooperatifi ve Kültür Yardımlaşma Derneği (Kovacık-der) tarafından düzenlenen 1000 yıllık gelenek olan Kasım Hayırı, bu yıl geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Her yıl kışın başlangıcı ve bereketli yaz mevsiminin şükrünü ifade etmek amacıyla düzenlenen geleneksel etkinliğe, milletvekilleri, belediye başkanları, kaymakamlar, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile köylüler katıldı.

    Etkinlik, Dağder Mehter Takımı eşliğinde gerçekleştirilen bir yürüyüşle başladı ve köy meydanında yapılan konuşmalarla devam etti. Açılış konuşmasını yapan Kocakovacık Köyü muhtarı Mustafa Ferik, Kasım Hayırı’nın geçmişten günümüze kadar gelen, imece ve yardımlaşmanın özünü yansıtan bir gelenek olduğunu belirterek, bu geleneği gelecek nesillere aktarma hedeflerini vurguladı.

    Kovacık-der Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir, etkinliklerde ve burs çalışmalarında devam edeceğini ifade ederek, katılımlarından dolayı misafirlere teşekkür etti. Etkinlikte Keles Belediye Başkanı Ali Doğru, Keles Kaymakamı Muhammed Ali Yolal, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dağ İlçeleri Koordinatörü Ersin Şahin, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Sekreteri Cemal Akkuş ve milletvekilleri Mustafa Yavuz ile Hasan Toktaş da konuşmalarıyla yer aldı.

    Etkinlik, dualar ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam ederken, ikramların ardından tarihi köy odası ve Kocakovacık Köyü Müzesi ziyareti ile sona erdi.

    Kocakovacık Köyü’ndeki bu geleneksel etkinlik, birlik ve beraberlik ruhunun pekişmesine ve bölge halkının kültürel değerlerine sahip çıkmasına katkı sağladı. Kocakovacık Köyü Dernek Başkanı Mustafa Özdemir’in de etkinlikteki aktif rolü, organizasyonun başarısına büyük katkı sundu.