Kategori: Genel

  • “Kapadokya’nın ihtişamını zamansızlaştırıyoruz”

    “Kapadokya’nın ihtişamını zamansızlaştırıyoruz”

    Nevşehir’in Uçhisar bölgesinden başlayarak Göreme’ye kadar uzanan Güvercinlik Vadisi’nde halkın uzun süredir merakla beklediği gece aydınlatma çalışmaları, Cumhuriyet’in 101. yıldönümünde tamamlandı. Güvercinlik Vadisi, bundan böyle geceleri de misafirlerini ağırlayabilecek.

    İçinde tarihi güvercinlikler ve Vasıl deresinin bulunduğu, Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen vadilerinden biri olan Güvercinlik Vadisi’nde bulunan 4 kilometrelik parkur, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Gün doğumu ve gün batımının en güzel izlendiği alanlardan biri olan Güvercinlik Vadisi’nin gece müzeciliğine açılması için Kapadokya Alan Başkanlığı’nca çalışma başlatıldı. “Güvercinlik Vadisi Çevre Düzenleme ve Aydınlatma Projesi” çerçevesinde vadi içinde bulunan biri büyük olmak üzere 100’den fazla peribacası ve Güvercinlik, toplamda 340 adet özel açılı LED projektörler ile aydınlatıldı. Kapadokya’nın dokusuna uygun olarak seçilen renklerle bölgenin mistik ve ihtişamlı dokusu daha da öne çıkarıldı.

    Çevreye zarar vermeyecek, sertifikalı fotobiyolojik ürünler kullanılırken, aydınlatma için gerekli olan enerjinin tamamının güneş santralinden elde edilmesi için gerekli altyapı oluşturuldu.
    Projeyle bölgedeki gece konaklama sayısının arttırılması amaçlanırken, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet’in 101’inci yılında Kapadokya’nın ihtişamını zamansızlaştırıyoruz. Uçhisar’dan Göreme’ye uzanan Güvercinlik Vadisi, tarihi ve doğal güzelliğiyle artık geceleri de misafirlerini ağırlayacak. Cumhuriyetimizin ışığı ile gece müzeciliği uygulamamız kapsamında aydınlattığımız, efsanelere konu olan bu eşsiz güzelliğin görkemi hiç kararmaksızın hep parlayacak” dedi.

    Nevşehir Rehberler Odası Başkanı Özay Onur’da yaptığı açıklamada yapılan çalışma sayesinde Kapadokya bölgesindeki geceleme oranının da artacağını söyledi. Onur, “Güvercinlik vadisi bize eşsiz güzellik sunuyor. Bundan sonra bölgeye gelen misafirlerimizin geceleri de bu güzelliği görme ve gezme imkanımız olacak” dedi.

  • Palet deposunda büyük yangın

    Palet deposunda büyük yangın

    Adem Yavuz Mahallesi Yeni Bağdat Caddesi üzerinde bulunan bir palet deposunda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kuru ağaç parçalarının bulunduğu depoda alevler kısa sürede büyüdü. Deponun tamamını saran alevlerin dumanları gökyüzünü kapladı. Durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Yangının söndürülmesi için itfaiye ekiplerinin mücadelesi sürüyor.

  • Üniversite öğrencisinin hayatını kaybettiği feci kaza anı kamerada

    Üniversite öğrencisinin hayatını kaybettiği feci kaza anı kamerada

    Kaza, 28 Ekim günü saat 23.15 sıralarında Yeni Mahalle, Antalya Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Öğretmenevinden Orman kavşağı istikametine seyir halinde olan Ömer Kara’nın (21) kullandığı 64 ABV 480 plakalı otomobil, aynı yönde seyir halinde olan H.K. idaresindeki 42 H 4400 plakalı aracı sollamak isterken aynasına ve kapısına çarptıktan sonra kontrolünü yitirip refüje çıkarak bir ağaca çarptı ve hurdaya döndü. Kazada Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Meslek Yüksekokulu ikinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Ömer Kara hayatını kaybederken, yanında yolcu olarak bulunan Ali Akkanat Turizm Fakültesi öğrencisi T.F.K. (20) ise ağır yaralandı.

    Kazanın ardından, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüler ortaya çıktı. Beyşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin de incelemeye aldığı o görüntünün kayıtlarında kaza anı saniye saniye yer aldı. Görüntülerde, sürücü Ömer Kara’nın kullandığı otomobilin aynı istikamette seyir halinde olan önündeki aracı sollamak isterken araca sürtünerek çarptıktan sonra kontrolden çıkarak refüje çıkıp ağacın gövdesine çarpması ve ardından yükselen toz bulutu yer alıyor.

  • Halk Kart ekim ayı faturaları hesaplara yatırıldı

    Halk Kart ekim ayı faturaları hesaplara yatırıldı

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığının ‘Halk Kart’ uygulamasında ekim ayı tutarları hesaplara yatırıldı.
    Ekim ayı Halk Kart tutarları kapsamında 4 bin 998 kişinin hesabına 450 TL, 3 bin 287 kişinin hesabına da 750 TL olmak üzere, 8 bin 285 kişinin hesabına toplam 4 milyon 714 bin 350 TL yatırıldı. Halk Kartı yerel bakkal ve marketlerde kullanarak mutfak masraflarını karşılayan vatandaşların yanı sıra esnaf da uygulamadan son derece memnun.

  • Yeni lezzet: Ahtapot döner

    Yeni lezzet: Ahtapot döner

    Döneri ile ünlü başkentte deniz ürünleri restoranı işleten iki şef kardeş, ahtapottan döner yaptı.
    Ankara’da deniz mahsulleri restoranı sahibi Faruk ve Mehmet Gezen kardeşler, menülerine ahtapot dönerini ekledi. Restoranlarında Türk kültürüne ait yemekleri deniz ürünleri ile uyumlu hale getiren şef kardeşler, levrek şiş, simit levrek ve orkinos dönerinden sonra ahtapot döneri müşterilerin beğenisine sundu. Ahtapotları önce kaynar suyun içinde beklettikten sonra döner tezgahında özel tereyağlı sosu ile hazırlayan Gezen kardeşler, yaptıkları denemeden başarılı sonuç aldı.

    Özellikle son yıllarda çektikleri farklı yemek videoları ile sosyal medyada viral olduklarını dile getiren Mehmet Şef, “Çok güzel tepkiler ve yorumlar aldık. En son balık dönerimiz ile Türkiye’nin gündemine oturmuştuk. Bunun üzerine daha farklı ne yapabiliriz diye düşündük ve ortaya ahtapot döneri yapma fikri çıktı. Bunu da uygulayıp müşterilerimize servis ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kendi mesleklerinin yanı sıra sosyal medyayı aktif olarak kullandıklarını dile getiren Mehmet Şef konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Sosyal medya ilk zamanlarda sadece yaptığımız yemeklerin sunum veya tadım kısımlarını kısa video olarak ya da fotoğraf olarak koyuyorduk. Daha sonraları fotoğraflardan ziyade tadım videolarının daha çok izlendiğini, keşfete düştüğünü, etkileşim, yorum aldığını, takipçi getirdiğini farkettik. Bunun üzerine daha çok videolarla ilerlemeyi tercih ettik. Daha sonra bunu geliştirip videoları, sadece tadım kısmıyla değil de giriş-gelişme-sonuç kısmıyla bir dakikaya sığdırarak yayınlamaya başladık.”

    Paylaştıkları videolar şeflere ilham oldu
    Paylaştıkları videolara gelen olumlu geri dönüşlerin kendileri için ilham kaynağı olduğunu dile getiren Mehmet Şef, bugünlere gelmesinde sosyal medyanın etkili olduğunu vurguladı.

    Geçmiş zamanlarda döner işletmecisinde de çalıştıklarını belirten Mehmet Şef, “Haliyle dönerden de anlayan 2 ustayız” ifadelerini kullandı. Sonrasında deniz ürünlerine geçtiğini ve önceki tarifleri deniz ürünleriyle birleştirme kararı aldıklarını belirten Mehmet Şef, “Balıktan künefe, balıktan Adana, balıktan lahmacun-pide gibi tariflerimiz de çok var. ‘Sürekli daha ne yapabiliriz?’ diye araştırıp bunu servis haline getirip müşterilerimize sunuyoruz ve bugüne kadar da çok güzel etkileşim ve tepkiler aldık” ifadelerini kullandı.

    Orkinostan balık döner yaptıklarını hatırlatan Mehmet Şef, bu yemeğin de oldukça sevildiğini ve müşterilerden olumlu dönüşler aldıklarını dile getirdi. Çeşitli tarifleri sürekli olarak denedikleri aktaran Mehmet Şef, “Sürekli araştırma içindeyiz ‘Daha ne yapabiliriz?’ diye. Deniyoruz, önce kendimiz tadıyoruz, müşterilerimize tattırıyoruz.

    Çok güzel tepkiler alıyoruz. Bu sefer de ‘ne yapabiliriz?’ diye beyin fırtınası yapıp Faruk Şef ile ‘ahtapottan döner’ fikrini ortaya koyduk ve bugün de müşterilerimize sunacağız” diye konuştu. Müşterilerin bu tür yemekleri ilk duyduklarında çok şaşırdığını aktaran Mehmet Şef, “Balık, ahtapot döneri tezgahta gördüklerinde video çekip bunu sosyal medyada paylaşmak için heyecanlanıyorlar. Haliyle tatmak için de çok heyecanlanıyorlar; tattıktan sonra da çok şaşırıyorlar” şeklinde konuştu. İlk defa ahtapot döner deneyen müşteriler ise dönerin tadını oldukça beğendi.

  • 60 yıllık baraj projesinin tamamlanmasını istiyorlar

    60 yıllık baraj projesinin tamamlanmasını istiyorlar

    Erzurum’un Horasan ilçesine bağlı Çayırdüzü Mahallesi’nde içme suyu sorunu yaşayan vatandaşlar, 60 yılı aşkın süredir planlaması yapılmış bir vaziyette bekleyen Çayırdüzü köyü barajının bir an önce yapılmasını istiyor. Yıllardır içme suyu sorunu yaşayan Çayırdüzü Mahallesi sakinleri, 60 yılı aşkın süredir planlaması tamamlanmış bir vaziyette bekleyen Çayırdüzü köyü barajının bir an önce inşaatına başlanmasını istiyor. Mahalle sakinleri, bölgenin tarım ve hayvancılığına katkı sağlaması amacıyla planlanan projenin hayata geçirilmesiyle Horasan’da yaşanan içme suyu sıkıntısının da giderileceğini belirttiler.

    Osmanlı Ocakları Çayırdüzü Belde Başkanı Cemil Karakaş, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada vatandaşların bir an önce mağduriyetinin giderilmesi adına Çayırdüzü köyü barajının yapılmasının elzem bir hal aldığını ifade etti. Karakaş, “60 yılı aşkın planlaması yapılan barajın projesi ve her türlü zemini hazırdır. Bölgenin tarım ve hayvancılığına katkı sağlayacak baraj, aynı zamanda büyük bir sorun haline gelen Horasan’ın içme su sıkıntısını da ortadan kaldıracaktır.

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanımız Kadir Canpolat’ın önderliğinde üzerimize düşen her türlü vazifeye hazırız. Bu anlamda Horasan Belediye Başkanımız Hayrettin Özdemir’in de konuya müdahil olmasını beklemekteyiz. Aynı şekilde Erzurum milletvekillerimizi de Çayırdüzü köyü barajı için duyarlı olmaya bekliyoruz. Ankara’da yapılacak olan 1. Çayırdüzü Köyü Barajı toplantısına bölge muhtarlarımızı, siyasi parti ayırt etmeksizin tüm Horasanlı, Erzurumlu ve ülkemizin kalkınmasını isteyen her siyasetçiyi genel merkez binamıza davet ediyor, bu konun nihayete erdirilmesini talep ediyoruz” dedi.

  • Bursa’da moda rüzgarı

    Bursa’da moda rüzgarı

    Bursa’da gerçekleştiren moda rüzgarı, Bursa Uluslararası Tekstil Ticaret Merkezi (BUTTİM) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 17’ncisi düzenlenen organizasyonda, 17 farklı defile ile ünlü tasarımcı ve markalar yeni koleksiyonlarını moda severlerle buluşturdu. Organizasyon, yerli ve yabancı katılımcıların yoğun ilgisine sahne oldu.

    Organizasyon yalnızca bir moda organizasyonu olmadığının aynı zamanda Bursa’nın ekonomisine ve uluslararası imajına da katkı sağladığının altını çizen BUTTİM Başkanı Sadık Şengül, “Fashion Week Türkiye sebebiyle Bursa’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, otellerden restoranlara, yerel işletmelerden ulaşım sektörüne kadar birçok alanda canlılık yaşanmasına sebep oldu. Organizasyon boyunca şehrimizde yaşanan bu ekonomik ivmenin, uzun vadede de kentimizin ticaret ve turizmine katkı sunacağına inanıyoruz.” dedi.

    Şengül, “Bursa, tarihi, kültürü ve üretim kapasitesiyle ülkemizin en önemli şehirlerinden biri. BUTTİM olarak bu zenginlikleri uluslararası arenaya taşımak ve Bursa’mızın küresel ölçekteki tanınırlığını artırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Ev sahipliği yaptığımız bu önemli organizasyon, şehrimizin moda ve tekstil alanında uluslararası bir çekim merkezi olma potansiyelini gözler önüne serdi. Kentimizin uluslararası cazibesini artırmaya kararlıyız” şeklinde konuştu.

  • Klasik esintiler Osmangazi’de yankılandı

    Klasik esintiler Osmangazi’de yankılandı

    Sanata, sanatçıya ve kültürel etkinliklere büyük önem veren Osmangazi Belediyesi, Oda Orkestrası Klasik Esintiler konseri düzenledi. Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen konseri dinleyenler keman, yan flüt ve çello, seslerinin yankılandığı muhteşem bir konsere şahit oldu.

    Dinleyenlerin ruhunu dinlendiren eserlerin yankılandığı konserde, müzik severler unutulmaz bir gece yaşadı. Kemanda Rasim Yokuşlu, yan flütte Ceyda Su Erciyas ve Çello da Erdinç Çandar, klasik müzik tarihinin unutulmaz eserlerini sergiledi. Her Çarşamba günü Osmangazili sanat severlere buluşan Oda Orkestrası, her hafta olduğu gibi bu hafta da büyük beğeniyle dinlendi.

  • Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı’ndaki eserler restore ediliyor

    Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı’ndaki eserler restore ediliyor

    Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı bir taht, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde sergilenen bir kuyruklu piyano ve Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait kapı, Yıldız Şale Köşkü’ndeki Sedef Atölyesi’nde restore ediliyor. Restore edilen eserler, atölyedeki işlemlerinin ardından ait oldukları yerde sanatseverlerle buluşturulacak.

    Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlı restorasyon ve konservasyon atölyeleri, kültürel mirası geleceğe taşımaya devam ediyor. Başkanlık’a bağlı 32 atölyeden biri olan Sedef Atölyesi, başta İstanbul sarayları olmak üzere Milli Saraylar çatısı altındaki kasır, köşk ve müzelerin sanat harikası eserlerini ustalıkla eski ışıltısına kavuşturuyor. Atölye şu sıralar Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı bir taht, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde sergilenen bir kuyruklu piyano ve Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait kapı üzerinde çalışıyor.

    Beşiktaş’taki Yıldız Şale Köşkü yerleşkesinde yer alan Sedef Atölyesi’nde çalışan uzman restoratörler, zamanın yıpratıcı etkisine yenik düşen tarihi eserleri, özgünlük ve en az müdahale gibi evrensel ilkelerle yeniden sergilenebilir hale getiriyor. Atölyede restorasyonu tamamlanmak üzere olan eserlerden biri Sultan 2. Abdülhamid Han tuğralı taht. Üzeri sedef ve fildişi süslemelerle bezeli tahtın taç ve ayak kısmı sedefle geometrik bölümlere ayrılırken ve bu bölümlerin içleri fildişi kakmalarla süslendi. Oturma yeri ve yanları ise ince çizgili pembe renk ipekli kumaşla kaplanan tahtın üst tarafında yine sedefle işli Sultan 2. Abdülhamid Han tuğrası, en üstünde de sedef kakma bir taç yer alıyor.

    Atölyede dikkat çeken bir diğer eser ise ‘boulle’ stilinde tasarlanmış kuyruklu bir piyano. Fransız ‘Erard’ marka piyanonun kapağının iç yüzeyinde Abdülmecid tuğrasının işlendiği bir madalyon bulunuyor. Kahverengi maun iskeletin üzeri bağa kaplama ile birlikte stilize edilmiş çiçekler, yapraklar ve dallar ile süslü piyano, döneminin tüm zarafetini yansıtıyor. Milli Saraylar Sedef Atölyesi’nin üzerinde çalıştığı bir diğer eser ise Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait sedef işlemeli bir kapı. Dönemin saray ustaları tarafından sanat eseri inceliğinde süslenen el yapımı ahşap kapının restorasyonunda sona yaklaşıldı. Alanında uzman isimler tarafından restore edilen eserler, atölyedeki işlemlerinin ardından ait oldukları yerde sanatseverlerle buluşturulacak.

    “Restorasyon çok aşamalı ve çok ince bir sanattır”
    Sedef Atölyesi olarak çalışmalarını en kısa sürede bitirmeyi hedeflediklerini söyleyen Milli Saraylar Sedef Atölyesi Sorumlusu Cemalettin Ünal, “Atölyemize Milli Saraylara ait kısır ve köşklerdeki bütün eserleri sedefli olan süslemelerini biz yapmaktayız. Atölyemizde şu anda bulunan piyano Mecidiye Köşkü Topkapı Sarayı’ndan gelmiştir. Bir adet kapımız vardır o da Halim Sultan giriş kapısıdır. Bir de Yıldız Sarayı’ndan Abdülhamid Han’ın kullandığı ve İran’dan hediye olarak gelen tahtımız vardır.

    Bu tahtımızın sedef, fil dişi ve bütün süslemelerini Sedef Atölyesi olarak yapmaktayız. Restorasyon çok aşamalı ve çok ince bir sanattır. Restorasyon zor ve zaman alan bir iştir. Ama bunun yanında Sedef Atölyesi olarak biz elimizden gelen gayretleri göstererek en kısa zamanda bitirmeye gayret ediyoruz. Tahmini olarak aralık ayında kapıyı bitirmeyi, kasım ayı sonunda da tahtımızı bitirmeyi hedefliyoruz. Piyanonun çok detaylı işleri olduğu için onun yaklaşık 1 yıllık bir süresi var. Bu eserler bir arada yapıldığı için hepsinin aşamalarını farklı zamana yaymaktayız” diye konuştu.

  • Yıldırım’da kaçakla mücadele sürüyor

    Yıldırım’da kaçakla mücadele sürüyor

    Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla Yıldırım’ı depreme karşı dirençli bir kent haline getirmek için yoğun mesai harcayan Yıldırım Belediyesi, kaçak yapı ile mücadelesini sürdürüyor. Şehir merkezinin yanı sıra koruma alanları ve tarım arazileri üzerine de imara aykırı şekilde inşaat yapanlara göz açtırmayan Yıldırım Belediyesi, nisan ayından bu yana tespit ettikleri78yapıyı yıktı.

    Yıldırım Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekiplerince kaçak olduğu belirlenen yapılar, verilen hukukî sürelerin ardından yıkılıyor. Depreme dirençli kent üretmenin birinci adımının kaçak yapıyla mücadele olduğunu ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, kaçak yapı tespit çalışmalarının aralıksız olarak devam ettiğini ifade ederek “İnsanlarımızın can güvenliğini riske atacak, şehir kimliğine zarar verecek yapılaşmaya hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana 969 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdik. Kararlılıkla sürdürdüğümüz kaçak yapıyla mücadelemiz bundan sonra da artarak devam edecek” dedi.