Kategori: Genel

  • Yıldırım’da can dostlar emin ellerde

    Yıldırım’da can dostlar emin ellerde

    Bursa Yıldırım ilçesi Yüksek İhtisas Kavşağı’nda bulunan mazgalın içinde mahsur kalan kedi için, ekipler seferber oldu. Mahsur kalan yavru kedinin bağırışlarını duyan vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine intikal eden itfaiye ekipleri mazgalın içerisindeki kediyi kurtararak Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerine teslim etti.

    Yıldırım Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon ve Barınma Merkezi’ne getirilen can dostun bakım ve koruyucu tedavileri yapıldı. Veteriner İşleri Müdürü Nedret Çekmecegil, minik kedinin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade etti.

  • Patates 20 liradan 5 liraya kadar düştü

    Patates 20 liradan 5 liraya kadar düştü

    Bolu’da patates hasat dönemi eylül ayında sona erdi. Çiftçilerin ürettiği Bolu’nun sarı patatesi tezgahlarda 20 liradan yerini aldı. İhsaniye Mahallesi’nde kurulan pazar alanında patates 5 liraya kadar düştü. 2 aylık süreçte büyük düşüş yaşayan patatesin fiyatının daha da düşmesi bekleniyor.

    Kentte 38 yıldır patates ticaretiyle uğraşan Bilal Karadayı, “Patates fiyatları şu anda Bolu’da 5 lira ile 8,5 lira arasında. Patates 15-20 lira ile pazarda açılışını yapmıştı. Her gün bu fiyatlar geriye düşüyor” dedi.

    “Sattığımızdan zarar etmiyoruz ama para da kazanamıyoruz”

    Sattıkları ürünlerden zarar etmediklerini ancak para da kazanamadıklarını belirten Karadayı, “Biz sattığımızdan zarar etmiyoruz ama para da kazanamıyoruz. Ben pazarda yevmiyeye gitsem en kötü bin 500 lira para kazanırım. Ama ben burada yeri geliyor bin 500 lira kazanamıyorum” diye konuştu.

  • Bir haftada 198 terörist öldürüldü

    Bir haftada 198 terörist öldürüldü

    Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörü kaynağında yok etme anlayışıyla kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla sürdürdüğü operasyonlara dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, “Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 198, 1 Ocak’tan bugüne kadar ise 2 bin 419 (Irak bin 256/Suriye bin 163) teröristi etkisiz hâle getirmiştir” ifadelerini kullandı.

    Tuğamiral Aktürk, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne (TUSAŞ) yönelik terör saldırısının ardından Irak ve Suriye’nin kuzeyine son bir hafta içerisinde düzenlenen hava harekâtları ile içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan hedeflerin başarıyla imha edildiğini bildirdi. Tuğamiral Aktürk ayrıca, Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK’lı teröristin daha Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu bildirdi. Tuğamiral Aktürk, yılbaşından bu yana teslim olan terörist sayısının 86’ya ulaştığını aktardı.

    Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ve tesis edilen kademeli güvenlik sistemiyle uluslararası standartlarda korunduğunu vurgulayan Tuğamiral Aktürk, “Son bir hafta içerisinde 1’i terör örgütü mensubu olmak üzere 139 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12 bin 273 olmuştur. Son bir haftada engellenen bin 149 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 85 bin 24’e ulaşmıştır. Ayrıca bu hafta içerisinde Van hudut hattında yapılan arama-tarama faaliyetinde 4 kilograma yakın (3 bin 786 gram) uyuşturucu madde ele geçirilmiştir” açıklamasında bulundu.

    Tuğamiral Aktürk, Türkiye ile Yunanistan arasında “Güven Artırıcı Önlemler 2024 Yılı Uygulama Planı” kapsamında Yunanistan Genelkurmay Başkanlığından bir heyetin 5-7 Kasım tarihleri arasında İstanbul’a ziyaret gerçekleştireceğini bildirdi. İsrail’in Gazze’de toplu katliamlarına ve Batı Şeria’da ilhak girişimlerine devam ettiğini de belirten Tuğamiral Aktürk, “Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın Filistin topraklarındaki faaliyetlerine son verilmesi amacıyla attığı adımlar uluslararası hukukun açık ihlalinin yeni bir göstergesidir. Lübnan’da sivilleri hedef alan İsrail, İran’a gerçekleştirdiği saldırılar ile bölgemizi daha büyük bir istikrarsızlık ortamına sürüklemektedir. Bölgemizde yaşanan şiddetin, hukuksuzluğun ve toplu ölümlerin durdurulması için uluslararası toplumu, hukuki ve vicdani sorumluluk almaya davet ediyoruz. İletişim Başkanlığımızca hazırlanan ‘İsrail’in Yalanları’ adlı internet sayfasını çok kıymetli buluyor ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    Somali’nin deniz yetki alanlarında araştırma faaliyeti gerçekleştirecek olan Oruç Reis gemisine refakat edildiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, “Somali Federal Cumhuriyeti deniz yetki alanlarında araştırma faaliyeti gerçekleştirecek Oruç Reis gemisine refakat ve koruma sağlayan Deniz Kuvvetlerimize ait TCG GEDİZ, TCG GÖKOVA ve TCG ÜTĞM. ARİF EKMEKÇİ gemilerinden teşkil edilen Somali Deniz Görev Grubu, 25 Ekim’de Somali’ye ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

    Tuğamiral Aktürk ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bugüne kadar 35 ayrı yerde meydana gelen orman yangınlarının söndürülmesine 114 helikopter ile 3 bin 558 sorti yaparak katkı sağlandığını dile getirdi. Tuğamiral Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından muhtelif miktarda Orta Menzilli Modern Tanksavar Füzesi’nin (OMTAS) muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını duyurdu.

    Öğrenci ve personel temini

    Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini kaydeden Tuğamiral Aktürk, “17 Ekim’de başlayan ‘2024 Yılı Tabip, Diş Tabibi Sınıfı Sözleşmeli/Muvazzaf Subay, Eczacı Sınıfı ve Özel Nitelikli Beden Eğitimi Öğretmeni Sınıfı Muvazzaf Subay Adayı Temini’ başvuruları 3 Kasım’da sona erecek, 25 Ekim’de başlayan Hava Kuvvetleri Komutanlığına ‘2024 Yılı Pilot Sınıfı Muvazzaf Subay Adayı Temini’ başvuruları ise 9 Kasım’a kadar yapılabilecektir” diye konuştu.

    Diyarbakır’a acil iniş yapan Eurofıghter uçağı

    Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Diyarbakır’a acil iniş yapan Eurofighter uçağıyla ilgili sorulara, “29 Ekim 2024 tarihinde Doğal Kararlılık Harekâtı (Operation Inherent Resolve-OIR) kapsamında görev yapan Birleşik Krallık’a ait 1 adet Eurofighter uçağı, yaşadığı teknik arıza sonrası Diyarbakır Üssü’ne uçaklarımız refakatinde acil iniş yapmıştır. Bahse konu Eurofighter’ın arızasının giderilmesine yönelik çalışmalar devam etmekte olup, müteakiben Diyarbakır Üssü’nden ayrılması planlanmaktadır” cevabını verdi.

    Eurofıghter ve F-16 konusunda son durum

    Bakanlık kaynakları, Eurofighter ve F-16 temini konusundaki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:
    “Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik konsorsiyum üyesi ülkelerden Birleşik Krallık devlet yetkilileri ve üretici firma görevlileri ile görüşmeler devam etmektedir. Yakın zamanda olumlu şekilde sonuçlanacağını bekliyoruz. F-16 Blok-70 tedariki kapsamında başlangıç ödemesinin yapılmasıyla birlikte sözleşmeler yürürlüğe girmiştir. F-16 Blok-70 uçağının tedarikine yönelik ABD devlet yetkilileri ve üretici firma görevlileri ile teknik görüşmeler devam etmektedir.”

    Örtülü ve örtüsüz ambargoların kısmen kalkması

    Bakanlık kaynakları, “Türkiye’ye yönelik örtülü ve örtüsüz ambargoların son dönemde kaldırılmasını neye bağlıyorsunuz?” şeklindeki sorular üzerine, “Küresel ve bölgesel gelişmeler ile ülkemizin jeostratejik ve jeopolitik önemi her geçen gün artmaktadır. Bu durum muhatap ülkelerin kısıtlamalar konusunda tekrar değerlendirme yapmasına neden olmuştur. Diğer önemli nokta ülkemizin savunma sanayii alanında kat ettiği yoldur. Ülkemiz artık savunma ve güvenlik alanındaki ihtiyaçlarını büyük ölçüde kendi karşılar hale gelmiştir. Bu da örtülü ve örtüsüz ambargoların kısmen de olsa kalkmasında olumlu etki yapmaktadır. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var; o da müttefiklerin birbirlerine karşı örtülü ya da açık şekilde yaptırım uygulamaması gerektiğidir” değerlendirmesini yaptı.

    Suriye kuzeyindeki üs bölgelerine yönelik saldırılar

    Bakanlık kaynakları, Suriye’nin kuzeyindeki üs bölgelerine saldırı haberlerine ilişkin sorular üzerine de, “Bölgedeki üs bölgelerimize yönelik tacizler sürekli olmaktadır. Birliklerimize yönelik her türlü taciz ve saldırılara meşru müdafaa çerçevesinde tereddütsüz olarak derhal ve misliyle karşılık verilmektedir. Gerekli tedbirler de alınmaktadır. Şu an için bölgede olumsuz bir durum yok” dedi.

    Şırnak’ta meydana gelen kaza

    Bakanlık kaynakları, Şırnak’ta bir askeri aracın kaza yaptığı ve bazı askerlerin yaralandığına dair sorular üzerine, “Yola dökülen yakıt dolayısıyla kirpi araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi dolayısıyla kaza meydana geldi, 12 personelimiz etkilendi. Sağlık durumları iyi. Daha sonra araç yoluna devam etti, personel kontrol maksatlı hastaneye götürüldü. Ciddi bir durum yok” yanıtını verdi.

  • 2025 hac kuraları çekildi

    2025 hac kuraları çekildi

    2025 yılının hac kuraları, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda bilgisayar ortamında ve noter huzurunda hacı adaylarının yakınlarının da katılımı ile çekildi. 1 milyon 849 bin 584 kişinin yer aldığı çekilişle bu sene Türkiye’den 84 bin 942 kişiye hacca gitme imkanı sağlanacak.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yaptığı konuşmada binlerce Müslüman’ın kalbinin kutsal topraklarda attığını belirterek, “Kura sonucu ne olursa olsun her birinizin yüzündeki sevinç ve hüzün de çok değerlidir. Bu duygularınız Allah katında çok kıymetlidir. Müminler olarak sevincimiz ve hüznümüz de imanımızdandır. Amellerimize anlam katan ve onları değerli kılan da imanımız, niyetimiz ve samimiyetimizdir. Hac için kuraya girerek bu niyetinizi ve samimiyetinizi gösterdiniz. Sonuç ne olursa olsun gayemiz daima Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır” ifadelerini kullandı.

    Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının tüm mensuplarının hacı adaylarını düşünerek çalıştığını söyleyerek, şunları kaydetti:

    “Bu yıl 159 bin 798 vatandaşımız ön kayıt yaptırmıştır. Geçmiş yıllardan kayıtları devam eden vatandaşlarımız ile birlikte bugün kuraya girecek sayı 1 milyon 849 bin 584’tür. Bugün burada 1 milyon 849 bin 584 vatandaşımız arasından kura çekilecek. Suudi Arabistan tarafından ülkemize tanınan kontenjan ise 84 bin 942’dir. Buradan adı çıkan kardeşlerimizin bu seneki hac için kesin kayıt yaptırma hakkı olacaktır. Rabbim hayırlısıyla tamamlamayı nasip etsin.”

    Hacı adayı Elif Doğan, yaptığı açıklamada, “Heyecanlıyız, inşallah bize çıkar. Hayırlısı olsun. Nasip olmadı, inşallah bu nasip olur” dedi.

    Hacı adayı Ayşe Arcaklıoğlu ise, “Çok mutluyuz. İnşallah hayırlısı olsun. Rabbim herkese nasip eylesin inşallah” ifadelerini kullandı.

    Seyfi Ali Bozkaplan, “Heyecan olmaz olur mu? Kaç yıldan beri bekliyoruz? 10 sene oldu. Güncelledik de. O yüzden hac kura şansımız yüksek olabilir. Arkadaş ile beraber grup halinde gidiyoruz. İnşallah hac vazifemizi yerine getirmek için bekliyoruz. İki kere umreye gittim. Oranın özlemi farklıdır. Allah herkese nasip etsin. İnşallah size de nasip olur” şeklinde konuştu.

    Üzeyir Kaya ise, “Heyecan dorukta. Ben emekli olduktan sonra umreye gideyim diye hiç düşünmüyordum ama bir sebep oldu umreye gittim. Oralar bizim topraklarımız. Atalarımız bize emanet etmişler. Orada olmalıyız ve orayı kimseye bırakmamalıyız. Sahip çıkmamız lazım. Umreye gittim, hacca yazıldım. 10 senedir bekliyoruz. İnşallah nasip olur gideriz. Bu özlemimiz biter ve vazifemizi rahatlıkla yaparız” ifadelerini kullandı.

    Hacı adayları, sonuçları saat 21.00’den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek.

  • Rusya Harkov’da sivillerin bulunduğu binayı hedef aldı

    Rusya Harkov’da sivillerin bulunduğu binayı hedef aldı

    Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 979 gündür devam ederken, saldırılardaki sivil ölümler de sürüyor. Rusya güçleri, Ukrayna’nın Harkov kentinde 9 katlı bir binayı hedef aldı. Ukrayna Acil Durumlar Servisi (DSNS) tarafından yapılan açıklamada, 11 yaşında bir çocuğun ciddi kafa travması ve vücudunda kırıklarla binanın enkazından çıkarıldığı, ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı aktarıldı. Açıklamada, en az 35 kişinin de yaralandığı bildirildi.

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Batılı müttefiklerinde daha fazla askeri yardım alma ihtiyacına vurgu yaparak, “Ortaklarımız her gün neler olduğunu görebiliyor. Bu koşullarda ertelenen her karar, onlarca hayat ve Ukrayna’ya karşı kullanılan yüzlerce Rus bombası anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

  • PKK’lı kadın teröristin abisi güvenlik amirliği yapmış

    PKK’lı kadın teröristin abisi güvenlik amirliği yapmış

    Geçtiğimiz günlerde, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi’nin (TUSAŞ) Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki merkez yerleşkesine gerçekleştirilen hain terör saldırısında 5 kişi şehit olurken, 2’si ağır 22 kişi de yaralanmıştı.

    Hain saldırıda teröristlerden canlı bomba olarak kendisini patlatan İzmir doğumlu Mine Sevjin Alçiçek’in ağabeyinin 13 yıldır Çiğli Belediyesinde çalıştığı ortaya çıktı. Ağabey Davut Alçiçek’in Çiğli Belediyesinde silahlı güvenlik amiri olarak görev yaptığı ve hain saldırı sonrası işe gelmeyi bıraktığı öğrenildi. Bunun üzerine ise teröristin ağabeyinin belediye tarafından işten çıkartıldığı belirtildi.

  • Kara Havacılık Komutanlığı yangınlara geçit vermiyor

    Kara Havacılık Komutanlığı yangınlara geçit vermiyor

    Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), her yıl Türkiye’nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınlarına “Rezerv Güç” kapsamında havadan müdahale ediyor. Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara aktif katılım sağlayarak, yangınların kısa sürede kontrol altına alınmasında önemli rol oynayan TSK, Türkiye’nin doğal güzelliklerinin korunmasına da yardımcı oluyor.

    En zorlu şartlarda görev alan kahraman pilotlar, 7 gün 24 saat ilkesine bağlı olarak orman yangınlarının söndürülmesini hızlandırıyor ve yangınların çevreye verdiği zararı en aza indiriyor. Ayrıca TSK, yangınları söndürmekle kalmıyor yangınlardan esnasında ormanlık alanlara yakın bölgelerde yaşayan vatandaşların da tahliyesinde de görev alıyor.

    “Kara Havacılık Komutanlığı bünyesinde bulunan helikopterler, yangınla mücadelede aktif rol alıyor”

    Bu çerçevede orman yangınlarıyla da mücadele eden Kara Havacılık Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Yangınlarla mücadeleden, pilotların aldıkları eğitime kadar pek çok konuda İHA muhabirine özel açıklamalarda bulunan Yüzbaşı, yangınlarla mücadelede çeşitli helikopterler türlerinin kullanıldığını aktardı. Yüzbaşı, “Kara Havacılık Komutanlığı bünyesinde bulunan helikopterler, yangınla mücadelede aktif rol alıyor. Komutanlık, döner kanat türünde yer alan CH-47 yük helikopterleri, S-70 ve AS532 genel maksat helikopterleri ile yangınlara müdahale ediyor” ifadelerini kullandı.

    “Kovalar, helikopterlerin harici yük kancalarına takılarak suyun yangın bölgesine havadan taşınmasını sağlıyor”

    Yerli ve milli imkanlarla ASFAT tarafından üretilen yangın kovalarıyla yurdun dört bir yanında çıkan orman yangınlarına müdahale eden Kara Havacılık Komutanlığı, çeşitli helikopterler türleriyle farklı miktarlarda su taşıyabiliyor. Konuya ilişkin konuşan Yüzbaşı, “Kara Havacılık Komutanlığı, helikopterlerin yangınla mücadelede etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla yangın kovalarını devreye sokuyor. Bu kovalar, helikopterlerin harici yük kancalarına takılarak su kaynağından alınan suyun yangın bölgesine havadan taşınmasını sağlıyor. CH-47 yük helikopterleri 7 bin 500 kilogram, S-70 ve AS532 helikopterleri ise 2 bin 500 kilogram su taşıma kapasitesine sahip yangın kovalarıyla donatılmış durumda” şeklinde konuştu.

    “Bakımda olmayan hava araçları kesintisiz bir şekilde yangınlara müdahalede kullanılabiliyor”

    Helikopterlerin bakımlarının, Kara Havacılık Komutanlığı bünyesindeki bakım tabur komutanlıklarında görevli uzman teknisyenler tarafından yapıldığını dile getiren Yüzbaşı, “Yangınla mücadele görevlerinin aksamaması adına bakım çalışmaları, doğru bir planlama ile yürütülüyor. Bu sayede, bakımda olmayan hava araçları kesintisiz bir şekilde yangınlara müdahalede kullanılabiliyor” ifadelerine yer verdi.

    Pilotlar periyodik aralıklarla eğitime tabi tutuluyor

    Kara Havacılık Komutanlığı’nda görev yapan pilotların yangınla mücadelede önemli bir role sahip olduğunu dile getiren Yüzbaşı, pilotların Kara Havacılık Okul Komutanlığı’nda aldıkları temel eğitimlerin yanı sıra, görev yaptıkları birliklerde periyodik olarak yangına havadan müdahale eğitimlerine katıldığını bildirdi. Yüzbaşı, “Kara Havacılık Okul Komutanlığı tarafından hazırlanan eğitim programı; gündüz, acil durum uçuşları ve yer eğitimlerini kapsıyor. Bu sayede pilotlar, acil durumlarda etkin müdahale yapabilecek yetkinliğe sahip hale geliyor” diye konuştu.
    Kara Havacı bir pilotun gün içerisinde neler yaptığını anlatan Yüzbaşı, “Kara Havacı pilotların günlük mesaisi, görev planlaması ve brifinglerle başlıyor. Uçuş öncesi hazırlıklarını tamamlayan pilotlar, ekipleriyle birlikte uçuş öncesi kontrolleri yapıyor. Yangınla mücadele kapsamında pilotlar, 6 saatlik yer dersi ve ardından 3 saat 15 dakikalık harici yük ile uçuş eğitimi gerçekleştiriyor” açıklamasında bulundu.

    Yüzbaşı ayrıca Kara Havacılık Komutanlığı’nın, yangınla mücadelede kullanılan helikopterlerin ve pilotların görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesi için tüm imkânların seferber edildiğini dile getirdi.

    Orman yangınlarıyla mücadele eden kahraman pilotlar, olumsuz durumlara karşı yurdun dört bir yanında 7 gün 24 saat teyakkuz halinde.

  • İstanbul’da metro seferleri aksadı

    İstanbul’da metro seferleri aksadı

    Çalışmayan yürüyen merdivenler ve asansörlerin ardından İstanbullular bu kez de arıza yapan metro mağduriyeti yaşadı. Dün akşam saat 18.45 civarında, M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattı üzerinde, Osmanbey durağında metronun arıza yapması sonucu seferler aksadı. Yenikapı yönüne giden metrolar çalışmaya devam ederken, Hacıosman yönüne gitmek isteyen vatandaşlar, yaklaşık 45 dakika metro beklemek zorunda kaldı. Arıza yapan metrodaki vatandaşların da içeride uzun süre mahsur kaldığı öğrenildi. Dakikalarca beklemelerine rağmen metronun gelmemesi sonucu bazı vatandaşlar farklı ulaşım araçlarına yöneldi.

  • Esenyurt Belediyesi’ne atama

    Esenyurt Belediyesi’ne atama

    İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2024/162302 sayılı soruşturma kapsamında ‘PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan mahkemece tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı şüpheli Ahmet Özer, Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, İstanbul Valiliğince Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir” denildi.

  • Müsilaj Marmara’da 24 metre yayıldı

    Müsilaj Marmara’da 24 metre yayıldı

    Müsilajın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nin uzun yıllar ortalamasına göre 2 derece daha sıcak olduğunu belirtti. Sarı, “Deniz yüzeyindeki su sıcaklığı 21 derece olarak ölçülürken, 40 metre derinlikte ise bu sıcaklık 16 dereceye düşüyor” diye konuştu. Karadeniz’den gelen akıntıların durağanlaştığını ve kirlilik yükünün hala kritik seviyede olduğunu vurgulayan Sarı, “Müsilaj, denize bırakılan atıkların ve durağan deniz şartlarının bir sonucu. 2021’de alınan önlemler yetersiz kaldı; Marmara Denizi yeniden risk altında” dedi.

    Marmara Denizi’ni korumanın tek yolunun kirlilik yükünü azaltmak olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı, aksi halde müsilajın balıkçılık ve turizmi ciddi şekilde etkileyeceği uyarısında bulundu.
    Prof. Dr. Mustafa Sarı İHA muhabirine durum ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

    “2021 yılından beri düzenli dalışlarla sürekli olarak müsilajı takip ediyorum ben. Bu süre esnasında her hafta düzenli dalışlar yapıyoruz. Kıyıdan giriyoruz bazen yüzeyden dibe apiko dalışlar yapıyoruz. Son geçen hafta çarşamba günü 23 Ekim 2024’te yaptığım dalışta 10 metre ile 13 metre arasında ne yazık ki müsilaj ile karşılaştık ve etrafı dolaştığım zaman aslında bir bölgede değil o alanın Erdek körfezinin birçok yerinde olduğunu gördüm. Cuma günü 25 Ekim 2024’te tekrar Erdek körfezinde başka bir noktasında 27 metreye kadar bir dalış yaptım orada da 10 metreden 24 metreye kadar ne yazık ki her tarafın müsilaj olduğunu gördüm. Şimdi kamuoyu müjilajı denizin yüzeyine çıkan sarı köpükler olarak biliyor o ilkbaharda genellikle müsilajın yukarı çıkmasıyla gördüğümüz bir manzara. Şu anda esasında müsilaj yüzeyden 24 metre derinliğe kadar çoğalmaya yayılmaya başlamış durumda. Burdan bir kaç hafta içerisinde Marmara Denizi’nin diğer bölgelerinede yayılma potansiyeli var. Umut edelim ki yanılalım ki sadece Erdek körfezine mahsus kalsın ve Marmara Denizi’nin diğer bölgelerine yayılmamış olsun. Ancak geçmiş tecrübelerimiz ve daha önce yapılmış bilimsel çalışmalar bunun ne yazık ki yayılacağını gösteriyor. Peki neden biz yineden müsilaj ile karşılaştık? 2021 yılında yüzeye çıktığında korktuk telaşlandık. 22 eylemden oluşan bir Marmara Denizi Eylem Planı hazırladık ve ondan sonra Ağustos gibi 2021’in Ağustos’u gibi müsilaj yüzeyden kaybolunca da yaşasın kurtulduk zannettik. Israrla ben ve benim gibi bir sürü bilim insanı müsilajın bitmediğini ve nedenlerini ortadan kaldırmadan bir sonuç olarak Marmara Denizi’ni tehdit edeceğini hep söyledik. Şu anda ortaya çıkan durum aslında bizim söylediklerimizin bilimin söylediklerinin ortaya çıkmış hali ispatı niteliğinde. Çünkü müsilaj bir sonuç, nedenlerini ortadan kaldırmadan sonuç olan müsilajdan kurtulamayız.”

    Müsilajın bir sürü nedeni olduğunu ifade eden ancak 3 tane tetikleyiciye dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, “Birincisi Marmara Denizi’ni kirletiyoruz. Marmara Denizi’nin çevresindeki 25 milyon insanın atıklarının en iyi ihtimal ile yüzde 55’ini arıtıyoruz. Geri kalan yüzde 45’i yani yaklaşık yarısı hiç arıtılmadan Marmara’ya boca edilmeye devam ediliyor. Endüstrinin zehirli atıkları yani neredeyse yarısı bile arıtılmadan Marmara Denizi’ne akıtılıyor. İnanmayan varsa gitsin Bursa Nilüfer çayına baksın, Gönen çayına baksın, Biga çayına baksın veya gitsin bir tünel ile bağlanan Ergene’ye baksın nasııl zehir aktığını görecekler. Bir tetikleyici bu. İkincisi deniz şartlarındaki durağanlık. Şu anda Karadeniz’den Marmara Denizi’ne İstanbul Boğazı aracılığıyla gelen su minimum düzeyde deniz şartlarındaki durağanlıkta maksimum düzeyde dolayısıyla ikinci tetikleyici de bu. Üçüncü tetikleyici ise küresel iklim değişikliğine bağlı olarak bütün dünya denizleri yüzey sıcaklıklarında gözlenen ortalamanın çok üstündeki sıcaklıklar şu anda Marmara Denizi uzun yıllar ortalamasına göre 2 buçuk derece daha sıcak. Yani 30 yıllık 40 yıllık ortalama veriye baktığımızda Marmara Denizi olması gerekenden 2 buçuk derece Ekim ayının sonuna geldiğimiz şu günlerde daha sıcak. Ya bu üçlü tetikleyici devreye girdiği için biz şu anda müsilaj ile karşı karşıyayız. İklim değişikliğine müdahale edemiyoruz. Durağandan müdahale edemiyoruz. Elimizde müdahale edebildiğimiz tek parametre Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak 2021 yılında dilimizde tüy bitti. Kirlilik yükünü azaltalım, kirlilik yükünü azaltalım, kirlilik yükünü azaltalım diye üzgünüm kirlilik yükünü azaltamadık ve bugün erdek körfezinde müsilaj başlamış durumda bunun üstesinden nasıl geleceğiz şu anda eğer acilen tedbir almazsak kış boyunca bu müsilaj Marmara Denizi’nin derinliklerinde devam edecek. Önce balıkçılık sektörünü vuracak, gırgır ağları ince gözlü küçük gözlü ağlar bir şey gibi kıvamlı yapıda olduğu için müsilaj bu gırgır ağlarının gözlerini kapatacak kısa süre içerisinde balıkçılar balık avlayamaz hale gelecekler. ikincisi bu üretim devam edecek ilkbaharda su sıcaklıkları iyice yükselmeye başladığında müsilaj üretimi de maksimum düzeye çıkacak ve biz o zaman müsilajı yüzeyde göreceğiz deniz yüzeyinde göreceğiz. Deniz yüzeyinde gördüğümüzde bu sefer iç turizme hizmet eden Marmara Denizi çevresindeki tüm turzim tesisleri bundan etkilenecek daha vaktimiz var yani hemen çok acil bir şekilde vakit kaybetmeden kirlilik yükünü azaltmak için harekete geçelim. 3 günde, 3 ayda, 1 yılda arıtma tesisi yapamayız lakin sanayi tesislerinin derelere akarsulara veya doğrudan denizlere saldıkları atıkları derhal denetleyip durdurmamız lazım. Diğer taraftan belediyelerin yerel yönetimlerin işlettiği arıtma tesisleri organize sanayi bölgelerinin işlettiği arıtma tesisleri bunlar etkin çalıştırılıyor denetlememiz lazım. Eğer var olan bir arıtma tesisi çalışmıyorsa derhal onun çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Böylece kirlilik yükünü azaltırsak belki hem balıkçılığa olan etkilerini hem de turizme olacak etkilerini bahar, yaz aylarında bir parça azaltmış oluruz ama uzun vadede müsilajdan kurtulmak istiyorsak Marmara Denizi’ne 1 litre bile atığı bırakmamamız lazım. Marmara Denizi atık çukuru değil foseptik değil, Marmara Denizi balıkların, yengeçlerin, pinaların, deniz çayırlarının evi. Ben evimdeki çöpleri toplayıp bir başkasının evine atabiliyor muyum var mı böyle bir şey? Ben evimde biriktirdiğim çöpleri balıkların evine, yengeçlerin evine, pinaların evine, deniz çayırlarının evine atmıyorum bu anlayıştan vazgeçmemiz, deniz ile kurduğumuz yanlış ilişkiyi değiştirmemiz gerekiyor” dedi.