Kategori: Genel

  • Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki

    Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki

    Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; yenidoğan çetesinde yer alan doktorlara ve sağlık çalışanlarına tepki göstererek; “Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan” dedi.
    Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen ve aralarında doktorlar ile sağlık çalışanlarının da bulunduğu çeteye tepki gösterdi. Sağlık sisteminin bir güncellenmeye ve reforma ihtiyacı olduğunu kaydeden Şahin; “Yenidoğan bebeklerimizin sağlığının alet edilerek devletin soyulması, bunun üzerine bunu ortaya çıkarmaya çalışan Cumhuriyet Savcısını tehdit edilmesiyle birlikte ortaya çıkmış olan bu pislik, soruşturması devam eden bu adli olaylar biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını derinden yaraladı ve dehşete düşürdü.

    Bizler temiz, namuslu hekimler ve sağlık çalışanları olarak her hastamıza kendi yakınımız gözüyle, bir bebek söz konusuysa kendi bebeğimiz gözüyle, bir yaşlı hastamız varsa annemiz, babamız, dedemiz, ninemiz gözüyle bakmaya çalışan insanlarız. Mesleğini bu şekilde vicdanıyla yapmaya çalışan insanlarız. Toplumdaki ahlaki çürüme maalesef sağlık sektörüne ve sağlık çalışanlarına da sirayet etmiş durumda. Biz bu kadar kirliliğin içerisinde ne yazık ki tertemiz kalabilmiş bir sektör olamadık. Bundan dolayı görüyoruz ki bazı meslektaşlarımız, sağlık çalışanları ve hastane patronları bu pisliklere bulaşmış. Bu hepimizi derinden yaralıyor.

    Toplumdaki hekime, sağlık hizmetlerine olan güveni de derinden sarsıyor, bunun da farkındayız. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi için hepimize çok büyük görevler düşüyor. işi. Biz hekimler olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Sağlık sistemimizin bir güncellenmeye, reforma ihtiyacı olduğu açıktır. Bu sağlıkla dönüşümle birlikte halkımızın sağlık hizmetine ulaşması kolaylaşmıştı. Yıllarca halkımız bundan yararlandı ama bu aynı zamanda maalesef bir ticarileşmeyi gündeme getirdi ve bu ticarileşmenin neticesi de paraya tapan insanların insan sağlığını hiçe saymasına ve insan sağlığı üzerinden haksız kazanç elde etmesine yol açtı. Bu nedenle bu sistemin yeniden revize edilmesi gerekiyor. Bu ticarileşmenin önünün alınması gerekiyor. Kamudaki sağlık hizmetlerinin de yeni başkan ele alınması gerekiyor. Burada da yine para öncelikli, kazanç öncelikli bir sistemden bizim kurtulmamız gerekiyor. Yoksa bu çürüme maalesef hızlanarak devam edecek” ifadelerini kullandı.

    “Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan”
    Şahin; “Bu soruşturmayla birlikte meseleyi sadece yeni doğan bebeklerin sağlığı konusuna sınırlandırmamak gerekiyor. Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan. Bu nedenle burada başka muhtemel yolsuzlukların, haksızlıkların insan sağlığını hiçe sayan uygulamaların mutlaka araştırılması lazım. Bununla ilgili sağlık müdürlüklerinin, tabip odalarının ve toplumun bütün kesimlerinin denetleyici bir rol üstlenmesi lazım. Muhtemel başka sıkıntılı durumlar varsa bunların üzerine gidilerek bu güvenin yeni baştan tesis edilmesi gerekiyor. Hepimiz o ailelerin yerinde olabilirdik.

    Hepimiz bebeklerini kaybeden noktada olabilirdik. Hepimiz bugün yoğun bakıma yatırdığımız hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığından yüzde 100 emin olmak istiyoruz. O emanetlere sahip çıkıldığından emin olmak istiyoruz. Biz hekimiz bu işi yapıyoruz ama biz de yeri geliyor hasta ve hasta yakın oluyoruz. Dolayısıyla bu çürüme hepimizi etkiler. Bu çürüme bizi helak eder. Ondan dolayı da hem devletin üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yapması lazım. Devletin bütün savcılarının, kurumlarının, bürokrasisinin ama aynı zamanda halkımızın ve sivil toplumun da bu konuda daha fazla inisiyatif kullanması lazım.

    Herhangi bir toplumun kesimini suçlayıcı ve birilerini aklayıcı şekilde değil. Bir kere hepimizin bir ahlak buhranı içinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor ve bu buhran da “sen kirlisin, ben temizim” yarışına girmeden olmalı. Biz toplum olarak yeni baştan nasıl arınabiliriz, bu ahlaki yozlaşmayı nasıl durdurup geri çevirebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. İnşallah çabalar fayda görür. Ümit verici şeyler var. Eninde sonunda bir savcımız aldığı bütün tehditlere bu konunun üstüne gitti. Böyle yiğit insanların yüreklendirilmesi lazım. O savcımızı tebrik ediyorum. Başka savcılarımızdan da bu şekilde cesur hareketler, davranışlar, tutumlar bekliyoruz. Bu tutumun sadece savcılardan ve yargıdan beklenmemesi gerekiyor. Kimin sorumluluğu varsa bu sorumluluğu üstlenmesi ve cesur olması gerekiyor. Yoksa sonumuz, gidişatımız iyi değil” diye konuştu.

  • Kastamonu’da ebeveynler ile çocuklar arasındaki iletişim bu akademide güçlenecek

    Kastamonu’da ebeveynler ile çocuklar arasındaki iletişim bu akademide güçlenecek

    Kastamonu’da, aileler ve çocukların arasındaki iletişimin güçlendirilmesi, anne ve babaların çocuk gelişimi ile ilgili bilgilendirilmesinin sağlanması amacıyla, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Aile Akademisi” projesi hayata geçirildi. 17 Aralık tarihine kadar devam edecek proje çerçevesinde, 4 ayrı merkezde, 55 ayrı oturumda ailelere eğitimler verilecek. Proje, Kastamonu Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenlenen açılış programı ile başladı. Programa İl Milli Eğitim Müdürü hasan Gümüş, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Köksalan, kurum müdürleri ve aileler katıldı.
    Programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Gümüş, ailelerin programda önemli bilgiler edineceğini belirterek, “Okul öncesinden lise kademesine olmak üzere tüm öğrencilerimizin velilerine olmak üzere 55 oturumlarda, farklı konularda çocuklarımızın geleceğine güvenle yürümeleri adına, yapılacak etkili iletişimin nelere yol açabileceği ile ilgili birçok faydalı bilgiler sunulacaktır. İnşallah bu programlara yoğun şekilde katılacağınızı ve çok faydalı bilgiler edineceğinizi temenni ediyorum. Aile, bir toplumun en önemli kurumu. Aile değerlerimizin, mirasımızın geleceğe aktarıldığı kurum. Bir insan aile içerisinde doğar, büyür, yaşar ve ömrünü onunla tamamlar. Aynı zamanda karakteri, kişiliği oluşur. Aile içerisinde vatanını, milletini sevmeyi ve birçok şeyi öğrenir. Bunun için aile kurumu ne kadar güçlü ise çocuk o kadar güçlüdür. Bizim çocuklarımız Türkiye yüzyılını imar edecek çocuklardır. Bayrağımızı kıyamete kadar dalgalandıracak çocuklarımızın güçlü olması lazım. Bu gücü de bizler ailemizden alıyoruz. Sizlerin verdiği anlamlı destek sayesinde çocuklarımızı daha iyi yetiştireceğiz ve dünyayla rekabet edebilecek hale gelecekler. Aile dediğimiz kurumda çocuklarımız bazen sorunlarla karşılaşabiliyor. Bir geminin bile fırtınalı denizde olduğu zaman güvenle kendini koruyabileceği yer liman. Ailede bir bireyin kendini en çok güvende hissedeceği, bir problemi olduğunda çözebileceği, geleceğe dair hedeflerini gerçekleştirebileceği çok önemli bir müessese. Bu müessesenin mutlak suretle devam ettirilmesi ve çok güçlü olması lazım. Bizler de ailelerimizin daha güçlü olması adına bu tarz programları icra etmeye çalışıyoruz. Yapacağımız tüm programlarla güçlü bir aile oluşturacağımıza inancımız tam” dedi.
    Programa diğer kurum ve kuruluşların da destek verdiğini belirten Gümüş, güçlü bireyler için aileleri önemsediklerini ifade etti. Gümüş’ün konuşmasının ardından program ilk uzman sunumu ile devam etti.

  • Sarıkamış Kaymakamı Aslantatar, vatandaşlarla buluştu

    Sarıkamış Kaymakamı Aslantatar, vatandaşlarla buluştu

    Kars’ın Sarıkamış, ilçesi kaymakamı Enis Aslantatar, göreve başladığı günden itibaren köylerde vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.
    Aslantatar, son olarak geldiği Odalar köyünde vatandaşlarla bir araya gelerek, vatandaşların taleplerini ve önerilerini dinleyerek, köylerde yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
    Devlet olarak vatandaşların her daim yanında olduklarını ifade eden kaymakam Enis Aslantatar, vatandaşların kendisine ilettiği sorunları not alarak, sorunların çözümü için ilgili birim amirlerine talimat verdi. Bir süre vatandaşlarla çay içip sohbet eden Aslantatar, daha sonra Odalar köyünden ayrılarak ilçe merkezine döndü.
    Kaymakam Enis Aslantatar’ın köy ziyaretlerine devam edeceği öğrenildi.

  • 20 bin çocuk binicilik sporuyla tanıştı

    20 bin çocuk binicilik sporuyla tanıştı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl başlattığı ve 4-6 yaş arası çocuklara yönelik “Atla Gel” sloganıyla ücretsiz olarak hizmet verdiği at binicilik eğitimleri büyük ilgi görüyor. Binicilik sporunu sevdirmek ve çocuklara at sevgisini aşılamak amacıyla hayata geçirilen eğitimlerden şuana dek 20 bin çocuk faydalandı.
    Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğü ile Milli Savunma Bakanlığı’ndan hibe olarak alınan 8 atla organize edilen at biniş eğitimleri Kocaeli Atlıspor Kulübü’nde devam ediyor. 4 hafta süren eğitimlerde çocuklara at sevgisi ve at bakımı öğretiliyor. Biniş esnasında atların ürettiği titreşimler çocuklarda öğrenmeyi geliştiren sempatik sinir sisteminin aktivasyonunun yönlendirip aynı zamanda fiziksel olarak denge, kas, koordinasyon, motor sinir sistemi gelişiminin desteklenmesine fayda sağlıyor. Özellikle erken yaşta atla tanışan çocuklarda sorumluluk, liderlik, disiplin, sağduyu, özgüven, doğa ve hayvan sevgisi faktörleri oluşuyor.

  • Talas’a 158 milyonluk yeni kaynak

    Talas’a 158 milyonluk yeni kaynak

    Belediye Meclis Salonu’nda Talas Belediye Başkan Yardımcısı Etem Mezgitli başkanlığında ve encümen huzurunda gerçekleşen ihale sonucunda, Başakpınar Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 5 konut arsası, Reşadiye Mahallesi’ndeki 2 villa arsası ve Harman Mahallesi’nde yer alan 1 daire sahiplerini buldu. İhalenin açılışında konuşan Talas Belediye Başkan Yardımcısı Etem Mezgitli, “Mülkiyeti Belediyemize ait olan konut arsaları ve daire satacağımız yerlerin ihalesini yapacağız. İhalemize katılan isteklilerimize teşekkür ederiz. Satışlarımız alana, verene, ilçemize ve şehrimize hayırlı olsun” diye konuştu.
    İhale sonucunda Başakpınar ve Reşadiye mahallelerindeki satışı yapılan konut ve villa arsaları ve Harman Mahallesi’ndeki daire ile birlikte toplam 158 milyon 132 bin lira gelir elde edildi.

  • Doğal afetler nedeniyle mağdur olan çiftçilere tohum desteği

    Doğal afetler nedeniyle mağdur olan çiftçilere tohum desteği

    Tarım ve hayvancılık faaliyetlerine yönelik gerçekleştirdiği proje ve yatırımlarla Kayseri’yi tarım şehri haline getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin her zaman yanında yer almaya devam ediyor. 2024 Yılı Ekim Ayı Meclis Toplantısı’nda oy birliği ile alınan karar istikametinde Büyükşehir Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde ziraat odaları ve üreticilerin katılımıyla, değişik zamanlarda meydana gelen doğal afetler nedeniyle mağdur olan 1000 çiftçiye toplam 250 ton buğdaylık tohum dağıtım töreni gerçekleştirildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleşen programda yaptığı konuşmada; “Doğal afete uğrayan çiftçilerimiz için hem Bakanlığımız hem Valiliğimizin talimatları doğrultusunda Büyükşehir Belediyemiz ile proje yaptık. Doğal afete uğrayan çiftçimize 250 kilo yüzde yüz hibeli tohum desteği sağladık. 1000 çiftçimiz bundan faydalanacak. Bu desteği sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu. ‘Destek belediyeden, üretmek bizden’ diyen Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdulkadir Güneş de şunları söyledi;
    “Çiftçilerin mağduriyetinin giderilmesi için ilimizde 250 ton tohumluk buğdayı, karşılıksız, ücretsiz dağıtıyoruz. Çiftçilerimize bir nebze can suyu olsun diye Büyükşehir Belediye Başkanımız böyle bir çalışmayı başlattı. Allah razı olsun sadece tohumluk buğday değil, nohut, aspir, traktör, ekipman da veriyor. Destek belediyeden, üretmek bizden. Çiftçiler, ‘biz üretiyoruz, üreticinin kıymetini Büyükşehir Belediyemiz, devletimiz biliyor, bize verilen değere teşekkür ederiz’ diyorlar. Evvelden belediyeler sadece otobüs işletir, su işi yapar, kaldırım, asfalt yapar zannediyorduk, belediyenin böyle görevleri olduğunu biliyoruz. Allah razı olsun.”
    Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı ise Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın öncülüğünde kent genelindeki 1000 çiftçiye 250 ton tohum dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirterek, “İnşallah bu tür afetleri tekrar yaşamayız, bereketli bir yılımız olur, tarım ile ilgilenen tüm kardeşlerimizin de yüzü güler diye temenni ediyoruz” dedi. Bayramhacı Mahalle Muhtarı Halil Kurukafa, afetin başından beri Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere her kurumun yardımcı olduğunu belirterek, Başkan Büyükkılıç’a ve emeği geçenlere mahalle sakinleri adına teşekkür etti.
    Erkilet çiftçilerinden Erkan Kayapınar da çiftçiye verilen desteklerden dolayı teşekkür ederek, Başkan Büyükkılıç’ın zor zamanlarında hep kendilerine yetiştiğini, buğdaylarını alıp, ekeceklerini kaydetti.

  • Büyükşehirden Göksun’a 36 metrelik yeni köprü

    Büyükşehirden Göksun’a 36 metrelik yeni köprü

    Çevre yolunun tamamlanmasıyla birlikte hizmete başlayacak köprü, bölgede sürücülere konforlu bir seyahat imkanı sunacak.
    Vatandaşlara daha konforlu seyahat imkanı sunmak için şehir merkezinin yanı sıra ilçe ve kırsal mahallelerde de yol yatırımlarını kesintisiz sürdüren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Göksun’da da ulaşım atağına devam ediyor. Bu kapsamda ilçeye kazandırılacak yeni çevre yolu üzerinde yeni köprünün inşasına başlandı. Andırın Karayolu ve Edebiyat Yolu arasında bağlantıyı sağlayacak yaklaşık 2 kilometrelik yeni çevre yolu üzerine 36 metre uzunluğunda ve 31 metre genişliğinde modern ve kullanışlı bir köprü inşa ediliyor. Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı koordinesindeki ekiplerce Göksun Çayı üzerine inşa edilen yeni köprünün temelinin inşası, demir donatıları ve betonarme uygulamaları yoğun bir şekilde devam ediyor.
    Göksun’un yeni çevre yolunun tamamlanmasıyla birlikte hizmete başlayacak köprü, bölgede sürücülere konforlu bir seyahat imkanı sunacak.

  • Sindelhöyük’te ‘Spor ve Sağlık’ etkinliği

    Sindelhöyük’te ‘Spor ve Sağlık’ etkinliği

    Etkinlik kapsamında okulda eğitim-öğretim hayatlarına devam eden toplam 185 öğrenci ile birlikte okul bahçesinde sportif etkinlikler yapıldı. Etkinliklerin bitiminde üniversite ve okul öğretmen ve öğrencileri toplu hatıra fotoğrafı çektirdi. Etkinlik Sorumlusu Öğretim Görevlisi Hasan Aksoyak yaptığı açıklamada; “Topluma hizmet uygulamaları dersi kapsamında birçok sosyal sorumluluk projesi ve etkinlik yapmaya devam ediyoruz. Son olarak Develi ilçesi Sindelhöyük Fatih İmamhatip Orta Okulu’nda birçok sportif etkinlik düzenledik. Amacımız ders alan öğrencilerimizle birlikte buradaki öğrencilerimizin kaynaşmasını sağlamaktı. Aynı zamanda onların ilerleyen meslek hayatında karşılaşacakları durumlarla ilgili hazır olmalarını sağlamak, sporun, fiziksel aktivitenin, egzersizin önemi konusunda bilgilendirmeyi amaçladık. Bu çerçevede etkinliğimizi düzenlemek için bizlere destek olan katkı sağlayan herkese, bu projenin gizli kahramanları değerli öğrencilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

  • TUSAŞ standına kurulan dev ekrana şehitlerin fotoğrafları yansıtıldı

    TUSAŞ standına kurulan dev ekrana şehitlerin fotoğrafları yansıtıldı

    Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) dün Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirilmişti. Saldırıda TUSAŞ’da kalite kontrol görevlisi olarak görev yapan Cengiz Çoşkun, Makine Mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, Güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ile taksi şoförü Murat Aslan şehit olmuştu. Bugün Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı SAHA EXPO’da TUSAŞ standına dev platform kurularak şehitlerin fotoğrafları yansıtıldı. Ayrıca fuar alanında bulunan led akranlara da Türk bayrakları konuldu.

  • Kayseri Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki

    Kayseri Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki

    Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen ve aralarında doktorlar ile sağlık çalışanlarının da bulunduğu çeteye tepki gösterdi. Sağlık sisteminin bir güncellenmeye ve reforma ihtiyacı olduğunu kaydeden Şahin; “Yenidoğan bebeklerimizin sağlığının alet edilerek devletin soyulması, bunun üzerine bunu ortaya çıkarmaya çalışan Cumhuriyet Savcısını tehdit edilmesiyle birlikte ortaya çıkmış olan bu pislik, soruşturması devam eden bu adli olaylar biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını derinden yaraladı ve dehşete düşürdü. Bizler temiz, namuslu hekimler ve sağlık çalışanları olarak her hastamıza kendi yakınımız gözüyle, bir bebek söz konusuysa kendi bebeğimiz gözüyle, bir yaşlı hastamız varsa annemiz, babamız, dedemiz, ninemiz gözüyle bakmaya çalışan insanlarız. Mesleğini bu şekilde vicdanıyla yapmaya çalışan insanlarız. Toplumdaki ahlaki çürüme maalesef sağlık sektörüne ve sağlık çalışanlarına da sirayet etmiş durumda. Biz bu kadar kirliliğin içerisinde ne yazık ki tertemiz kalabilmiş bir sektör olamadık. Bundan dolayı görüyoruz ki bazı meslektaşlarımız, sağlık çalışanları ve hastane patronları bu pisliklere bulaşmış. Bu hepimizi derinden yaralıyor. Toplumdaki hekime, sağlık hizmetlerine olan güveni de derinden sarsıyor, bunun da farkındayız. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi için hepimize çok büyük görevler düşüyor. işi. Biz hekimler olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Sağlık sistemimizin bir güncellenmeye, reforma ihtiyacı olduğu açıktır. Bu sağlıkla dönüşümle birlikte halkımızın sağlık hizmetine ulaşması kolaylaşmıştı. Yıllarca halkımız bundan yararlandı ama bu aynı zamanda maalesef bir ticarileşmeyi gündeme getirdi ve bu ticarileşmenin neticesi de paraya tapan insanların insan sağlığını hiçe saymasına ve insan sağlığı üzerinden haksız kazanç elde etmesine yol açtı. Bu nedenle bu sistemin yeniden revize edilmesi gerekiyor. Bu ticarileşmenin önünün alınması gerekiyor. Kamudaki sağlık hizmetlerinin de yeni başkan ele alınması gerekiyor. Burada da yine para öncelikli, kazanç öncelikli bir sistemden bizim kurtulmamız gerekiyor. Yoksa bu çürüme maalesef hızlanarak devam edecek” ifadelerini kullandı.

    “Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan”
    Şahin; “Bu soruşturmayla birlikte meseleyi sadece yeni doğan bebeklerin sağlığı konusuna sınırlandırmamak gerekiyor. Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan. Bu nedenle burada başka muhtemel yolsuzlukların, haksızlıkların insan sağlığını hiçe sayan uygulamaların mutlaka araştırılması lazım. Bununla ilgili sağlık müdürlüklerinin, tabip odalarının ve toplumun bütün kesimlerinin denetleyici bir rol üstlenmesi lazım. Muhtemel başka sıkıntılı durumlar varsa bunların üzerine gidilerek bu güvenin yeni baştan tesis edilmesi gerekiyor. Hepimiz o ailelerin yerinde olabilirdik. Hepimiz bebeklerini kaybeden noktada olabilirdik. Hepimiz bugün yoğun bakıma yatırdığımız hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığından yüzde 100 emin olmak istiyoruz. O emanetlere sahip çıkıldığından emin olmak istiyoruz. Biz hekimiz bu işi yapıyoruz ama biz de yeri geliyor hasta ve hasta yakın oluyoruz. Dolayısıyla bu çürüme hepimizi etkiler. Bu çürüme bizi helak eder. Ondan dolayı da hem devletin üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yapması lazım. Devletin bütün savcılarının, kurumlarının, bürokrasisinin ama aynı zamanda halkımızın ve sivil toplumun da bu konuda daha fazla inisiyatif kullanması lazım. Herhangi bir toplumun kesimini suçlayıcı ve birilerini aklayıcı şekilde değil. Bir kere hepimizin bir ahlak buhranı içinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor ve bu buhran da “sen kirlisin, ben temizim” yarışına girmeden olmalı. Biz toplum olarak yeni baştan nasıl arınabiliriz, bu ahlaki yozlaşmayı nasıl durdurup geri çevirebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. İnşallah çabalar fayda görür. Ümit verici şeyler var. Eninde sonunda bir savcımız aldığı bütün tehditlere bu konunun üstüne gitti. Böyle yiğit insanların yüreklendirilmesi lazım. O savcımızı tebrik ediyorum. Başka savcılarımızdan da bu şekilde cesur hareketler, davranışlar, tutumlar bekliyoruz. Bu tutumun sadece savcılardan ve yargıdan beklenmemesi gerekiyor. Kimin sorumluluğu varsa bu sorumluluğu üstlenmesi ve cesur olması gerekiyor. Yoksa sonumuz, gidişatımız iyi değil” diye konuştu.