Kategori: Gümüşhane

  • Gözleri görmeyen Songül  azmiyle örnek oluyor

    Gözleri görmeyen Songül azmiyle örnek oluyor

    İlçede, 3 yaşındayken geçirdiği ateşli havale nedeniyle Erzurum’a sevk edilen ve burada bir gözünü kaybeden Songül Özmen, 20 yaşında geçirdiği bir kaza nedeniyle diğer gözünü de kaybetti. Uzun yıllar tek gözüyle hayat tutunmaya çalışan Songül Özmen, geçirdiği kazayla birlikte ikinci gözünü de kaybettikten sonra hayata küsmeyerek evlendi. Ömer Özmen ile evlenen ve mutlu evliliğinden bir de erkek çocuğu olan Songül Özmen, eşinin ve akrabalarının yardımıyla gözlerinin eksikliğini hiçbir zaman hissetmediğini söyledi. Eşinin kendisini asla üzmediğini, incitmediğini ve eşinin adeta gözü gibi hareket ettiğini ifade eden Songül Özmen görme engeli bulunmasaydı en büyük isteğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek olacağını sözlerine ekledi. 26 yıl boyunca evinin bütün işlerini eksiksiz yerine getiren, yapamadığı durumlarda ise eşinin ve akrabalarının yardımıyla hayata sıkıca tutunan Songül Özmen, kendisi gibi görme engellilere de hayattan asla kopmamaları tavsiyesinde bulundu.

    “Eşim benim gözüm, her şeyim benim”

    Çocuk yaşlarda geçirdiği ateşli havale nedeniyle gözlerindeki sorunun başladığını anlatan Songül Özmen, “3 yaşındayken ateşli havale geçirmişim, annem babam beni Erzurum’a götürmüş orada birçok kez ameliyat oldum fakat bir sonuç alamadık. Önce bir gözümde başladı. 20’li yaşlarıma geldiğimde bir kaza geçirdim bir gözüm az da olsa görüyordu, renkleri görebiliyordum. O kaza nedeniyle onu da kaybettim. Daha sonra İstanbul’a gittim. Doktor ameliyat etmek istedi yüzde 1 şansı var dedi ben de ameliyat olmadım. Açılmayacaksa ben neden ameliyat olayım ki dedim. Ben bu süreçte bekardım, evleneli 10 yıl oldu. Eşim benim gözüm, her şeyim benim. Babaannem gelmişti bize, beni beğendi o ara eşim Gebze’deydi 1 yıl geçtikten sonra evlendik. 22 yaşıma kadar tedavilerim devam etti. Ben hayata hiç küsmedim, hayatı çok seviyorum. Hayatı çok sevdiğim için zaten bu zamanlara geldik. Abim beni evlendirmek istemezdi, güvenemezdi kimseye. Ben hayat küsmediğim için evlenmek istedim bir oğlum oldu, çok mutluyum ama Tayyip babamı görmek en büyük arzum. Küçüklükten beri, başbakan oldu olalı çok isterdim yanına gitmek, onu görmek, onunla yan yana oturmak, çay içmek. Tayyip babamı çok seviyorum. Rabbim onu başımızdan eksik etmesin inşallah. Elini tutmak istiyorum, yanına oturayım o bana yeter zaten, onun kokusu yeter bana hissederim onu” dedi.

    “Hayata küsülecek bir şey yok, ölüm olmasın yeter ki”

    Kendisi gibi engelli insanların asla hayata küsmemesi gerektiğini anlatan Songül Özmen, “Ev işleri beni zorlamıyor. Eşime diyorum bunu yap, şunu yap eşim yapıyor. Benim yapamayacağım şeyleri o yapıyor. Çocuğumun bakımını eşim Ömer ile beraber yaptık, ailem yardımcı oldu. Bezini ben tek başıma takamazdım. Benim durumumda olanlar hiç hayat küsmesin, en azından annesi, babası ve kardeşleri vardır. Tek değiller önce Cumhurbaşkanımız var, devletimiz var bize ne olur ki. Rabbim bize bunu yaptıysa, bizi bir yere bağladı demek ki. Hayata küsülecek bir şey yok, ölüm olmasın yeter ki, ölümden ötesi yok. Ben hiçbir zaman isyan etmedim, keşke gözlerim görse de yalnız başıma bir yere gidebilsem hiç demedim. Çünkü gerek görmedim, her ihtiyacıma yakınlarım geldiler. Beni hiç yalnız bırakmadılar. Eşim olunca eşim, o olmayınca akrabalarım ne istediysem yaptılar. Bana hiçbir zaman yok demediler, incitmediler. Komşularım da çok iyi, kaymakam bey de yardımcı oluyor, belediye başkanımız, onlar varken bana kimse bir şey yapamaz devlet var benim arkamda. Ben bir şeyi alamayacaksam, yapamayacaksam eşim Ömer’i çağırırım. Ömer alır, verir bana. Çay isterim getirir. Benim yapamayacağım bir şeyde Ömer bana göz olur. Ömer benim her şeyim Allah onu başımdan eksik etmesin” diye konuştu.

  • Gümüşhane’de tefeci operasyonu

    Gümüşhane’de tefeci operasyonu

    Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri yaptıkları uzun süreli takip ve çalışmanın ardından tefecilik suçu kapsamında dün sabah 07.00’de iki ilde eşzamanlı operasyon başlattı.

    Belirlenen 7 şüpheli F.Y., E.Y., H.M., M.V., M.T., M.T., E.A. hakkında Gümüşhane ve Trabzon’da 7 farklı adres ve 3 farklı araçta operasyon gerçekleştiren ekipler yaptıkları aramalarda çok sayıda borç senedi, banka çeki, dijital materyal ile 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör ile 13 adet 9×19 fişek ele geçirdi.

    Şüphelilerden 3’ü gözaltına alınırken, işlemlerinin tamamlanmasının ardından adli makamlara sevk edilecek.

  • Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    ‘Işıkla suyun buluştuğu zirve’ ve ‘Yüksek zirvelerin cenneti’ olarak adlandırılan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, kentin en yüksek zirvesi olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdal Musa Zirvesini içerisinde barındıran, kendini insandan sakınan yüksek bir coğrafyada yer alıyor.

    Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç yolları, siperleri, şehitlikleriyle özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine büyüleyici güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, zengin flora, fauna ve eşsiz manzarası ile Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendiriliyor.

    Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen 58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkına, yılın ilk ve en kalabalık doğa yürüyüşü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) ortaklığında gerçekleştirildi.

    İzcilik Federasyonu ve Herkes İçin Spor Federasyonu temsilciliklerinin de katkı sağladığı etkinlikte sporcular 9 kilometrelik parkurda irili ufaklı 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da eşsiz güzelliklerin tadını çıkaran 81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe yaylasına kadar araçla ulaştıktan sonra buradan dolu ve yağmur yağışıyla başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük göle ulaştı.
    Burada bir süre dinlenen sporcular daha sonra topçu yolunu takip ederek Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölüne ulaştı.

    Burada gölün içerisindeki buz kütlelerinin üzerine çıkan sporcular renkli görüntüler oluşmasına neden olurken soğuk havanın da etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı gölde yemek molası verdi.
    Haziran ayının son günlerine gelinmesine rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
    Etkinlik boyunca soğuk esen rüzgar, yağmur ve dolu yağışına aldırmayan sporcular çeşit çeşit çiçeklerin kokusunu derin derin ciğerlerine doldurup onlarca şelale ve buzul göllerinin yanında minik göller görme fırsatı yakalayıp bol bol fotoğraf çekildikten sonra geri döndü.

    “Manzara harika, çok güzel bir doğa var”

    Etkinliğe katılan ve bölgeye ilk kez gelen sporculardan Didem Kars, “İlk defa geldim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var. Her şey çok güzel. Çok kalabalık geldik. Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine gelirim” dedi.

    “Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk”
    Spor Uzmanı ve Herkes İçin Spor Federasyonu İl Temsilcisi Osman Yılmazer ise “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Gümüşhane’nin güzelliği Artabel Gölleri Tabiat Parkına 81 doğasever ve sporcularımızla yürüyüş düzenledik. Zor bir yürüyüş oldu. Meteoroloji’den daha önce bilgi almıştık, yağmuru bekliyorduk ama hazırlıklı geldiğimiz için kimse sıkıntı yaşamadı. Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk. Bazı arkadaşlarım kayak bile yaptı burada. Endemik bitkileri, doğal güzellikleri, birden fazla gölleriyle bizlere çok güzel bir gün yaşattı Artabel. Bana göre Artabel Gümüşhane’nin vizyonu, Gümüşhane’nin çok güzel, doğal güzelliği” diye konuştu.

    “Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika”

    Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika. Bu üçüncü gelişim dördüncü beşinci ne zaman olsa sağlığım el verdiği sürece gelirim. Herkes gelsin. Parkur çok güzeldi. Zorlayacak bir şeyi yoktu. Benim dizlerimde menüsküs yırtılması var ama her halükarda yine gelmek istiyorum. Doğa bambaşka bir şey. Herkesin katılmasını, yürümesini isterim. Özellikle evli olan bayanlar için erkekler ne yaşıyor bilmiyorum ama yemek derdi yok, çocuk derdi yok, temizlik derdi yok” dedi.

    “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi”

    Gümüşhane’nin en güzel bölgelerinden birisi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkına yılın ilk yürüyüşünü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ortaklığında geniş bir katılımla yaptıklarını ifade eden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da şunları söyledi: “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi. Göller tüm güzelliklerini zaman zaman bize sundular. Sis inip kalktıkça bekleyerek fotoğraflar çektik. Katılım çok yüksekti. Gümüşhane’nin bu güzel bölgesini herkesin gezip görmesini istiyoruz. Yani Gümüşhane’de olup da yolu geçip de buraya uğramayan dostlara tavsiye ediyorum. Artabel Göllerini mutlaka gezip görelim. GÜDAK Gümüşhane’de çok eski bir kulüp, 13 yıllık bir geçmişimiz var. Doğanı tanıtırsan geleni de çok olur. Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz.”

  • 26 yıldır tek bacağıyla çobanlık yapıyor

    26 yıldır tek bacağıyla çobanlık yapıyor

    İlçeye bağlı Şendere köyünde ailesiyle yaşayan 33 yaşındaki Olgun Yıldız’ın sağ bacağı 7 yaşında diz kapağında çıkan tümör nedeniyle kesildi. Köyde tek geçim kaynağı hayvancılık olan 4 kişilik hanenin en küçüğü olan Olgun Yıldız, ailesinin geçimini sağlamak için 9 yaşında çobanlık yapmaya başladı.

    Koltuk değnekleriyle Kuzugölü Yaylası’nda her gün 15 kilometre yürüyerek ailesine ait küçükbaş hayvanları otlatan Yıldız, çobanlığın kendisinde bir tutku haline geldiğini ve dağlarda gezerken sağ bacağının yokluğunu hiç hissetmediğini söyledi.

    “İki bacaklı gibi tek bacakla bu dağları geziyorum”

    Sağ bacağının çocuklukta meydana gelen bir rahatsızlık nedeniyle kesildiğini ifade eden Olgun Yıldız, “Bacağımı ortaokulun sonunda ufak bir top oynamadan ve çit demirlerine çarptıktan sonra oldu. İlk olarak fazla önemsemedim ama 2-3 ay sonra ağrı yapmaya başladı. Trabzon’a doktora gittik, tümör oluştu keseceğiz dediler ve beni Ankara’ya sevk ettiler. Orada tedavi gördüm 6 ay kurtaramadılar kestiler. Ondan sonra şükür hastalığı da yendik. Bir sıkıntımız yok Allah’a çok şükür. Bu iş tek olmaz ailem bana yardım ediyoruz. Azimle oluyor bu iş, alıştım iki bacaklı gibi tek bacakla bu dağları geziyorum” diye konuştu.

    “10-15 kilometre yol gidiyorum ama değiyor”

    Çobanlığın ve hayvancılığı bir sevgi meselesi olduğunu dile getiren Olgun Yıldız, “Bu iş sevgi meselesi, zevk meselesi. Bu işi içinden gelerek yapacaksınız. İşsizlik diyorlar ama bu ülkede iş var. Hayvancılık yaparsın, bağ bahçe yaparsın ama bunu içinden gelerek yapacaksınız. Koyunu sabahtan salıyoruz, dağ yukarı yayıyoruz. Öğle vakitlerinde tekrar evin yanlarına getiririz yemeğimizi yer tekrar dağa doğru gideriz. Ben alıştım 2 bacağım varmış gibi bu dağlarda, dağdan dağa geziyorum. Bu dağdan her yere giderim. Koyun benim için bir tutku. Babama anneme kalsa bunları akşamdan kaybedecekler ama benim bırakasım gelmiyor. Çok güzel bir şey bu yaylacılık. Akşam evine gittiğinde sıcak çayın demlendiğinde hayat bu işte. 10-15 kilometre yol gidiyorum ama değiyor. 2-3 oba yürüyor geziyoruz. Akşam yoruluyoruz ama işin zevki de orada” dedi.

  • Yamaçtan kopan kayalar karayoluna düştü

    Yamaçtan kopan kayalar karayoluna düştü

    Gümüşhane’de, Torul-Kürtün Karayolu Budak Köyü mevkiinde yamaçtan kopan kaya parçaları yola düştü. Kayaların yola düşmesi nedeniyle Torul-Kürtün Karayolu çift taraflı olarak trafiğe kapandı.

    Kayaların düşme anında karayolunu kullanan otomobilin sürücüsü Neşat Gedik, kayaların altında kalmaktan saniyelerle kurtuldu. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Karayollarına ait iş makinaları 1 saatlik çalışmayla yolu temizleyerek tekrar ulaşıma açtı.

    Dün Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde Sis Dağı Yaylası’na giden yolda yamaçtan kopan büyük bir kaya parçası yolun ulaşıma kapanmasına neden olluş, kayanın düşmesi sırasında yoldan bir aracın geçmemesi faciayı önlemişti.

    Geçtiğimiz 26 Mart 2022 tarihinde ise Trabzon’da Vakfıkebir-Tonya karayolunda yamaçtan kopan kayaların bir araca isabet etmesi sonucu araçta bulunan 4 kişi hayatını kaybetmişti.

  • Şehit annesinin köyüne baz istasyonu kuruldu

    Şehit annesinin köyüne baz istasyonu kuruldu

    Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Başpınar köyü nüfusuna kayıtlı Piyade Sözleşmeli Er Selman Güler’in köyüne annesi Ayfer Güler’in talebi üzerine Vali Kamuran Taşbilek’in girişimleriyle baz istasyonu kuruldu.

    Şehidin annesi Ayfer Güler’in geçtiğimiz haftalarda oğlu için okutulan mevlidin ardından köylerinde telefon çekmediğini söylemesi üzerine harekete geçen Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve cep telefonu operatörleriyle iletişime geçerek Başpınar köyüne baz istasyonu kurulması için girişimlerde bulundu.

    Gerekli çalışmaların yapılmasının ardından şehidin Başpınar köyündeki evini eşi Sibel Taşbilek’le ziyaret eden Vali Kamuran Taşbilek, anne Ayfer Güler’e cep telefonu hediye ederek telefonun çekip çekmediğini bizzat kontrol etti. Şehit annesi Ayfer Güler, isteklerini hızlıca yerine getiren Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek’e teşekkürlerini iletti.

    “Annemize elimizden geleni yapacağımızı, sıkıntılarını çözeceğimizi söylemiştik”

    Ayfer Güler’in kendilerinden talebini ivedilikle yerine getirdiklerini belirten Vali Taşbilek, “Şehidimizin mevlidinde annemizi tekrar ziyaret ettiğimizde annemiz cep telefonlarının çekmediğini bize beyan etmişti. Biz de o beyan üzerine hemen annemize elimizden geleni yapacağımızı, sıkıntılarını çözme noktasında gayret edeceğimizi söylemiştik. Gerekli görüşmeleri yaptık, sağ olsunlar Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız sayın Adil Karaismailoğlu başta olmak üzere herkes meseleyi çok sahiplenerek, çok hızlı bir şekilde hareket ederek şehidimizin annesi, Ayfer annemizin bizden talebini ivedilikle yerine getirdiler. Hem telefon hatlarının bu noktada çekmesini sağladılar hem de bugün annemize de bir hediyede bulunmak istediler. O hediyeyi de geldik beraber verdik” dedi.

  • Rus İHA’sı Türkiye’ye düştü! Köylüler tarafından bulundu

    Rus İHA’sı Türkiye’ye düştü! Köylüler tarafından bulundu

    Gümüşhane’de Kürtün ilçesine bağlı Tilkicek köyü ile Kazıkbeli Yaylası arasındaki dağlık araziye mantar toplamaya giden vatandaşlar, yerde hasarlı İnsansız Hava Aracı (İHA) gördü.

    İhbar üzerine bölgeye sevk edilen güvenlik güçleri, kanat açıklığı yaklaşık 3 metre olan İHA’nın Rus yapımı silahsız keşif amaçlı Orlan-10 modeli olduğunu belirledi.

    Bin 400 kilometre menzilli İHA’nın savaş nedeniyle Ukrayna bölgesinden veya Suriye bölgesinden sinyal koptuktan sonra kendi kendine bu bölgeye kadar gelip düştüğü değerlendiriliyor.

    Güvenlik güçleri tarafından olay yerinden alınan İHA, incelenmek üzere Ankara’ya gönderildi.

  • Türkiye’nin ilk başörtülü başsavcısı oldu

    Türkiye’nin ilk başörtülü başsavcısı oldu

    Kararnameyle Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı Tuba Ersöz Ünver, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı olurken, Kayseri Hakimi Garip Aykanat da Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı oldu. Gümüşhane’nin yeni Cumhuriyet Başsavcısı Tuba Ersöz Ünver hem Türkiye’nin hem Gümüşhane’nin ilk başörtülü kadın İl Cumhuriyet Başsavcısı olurken aynı zamanda Gümüşhane’nin de ilk kadın Başsavcısı olma unvanını aldı. Gümüşhane’de Merkez, Kelkit, Torul ve Şiran ilçelerinde bulunan toplam 4 Adliye’deki 17 hakim ve savcı başka şehirlere giderken, 14 hakim ve savcı da Gümüşhane’ye atandı. Kararname ile Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Veli Ecir İnegöl Cumhuriyet Başsavcısı olurken Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bayram Ünlü de Niğde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak atandı.

    Ankara Hakimi Naim Akdeniz, Bursa Hakimi Erhan Şimşat, Mut Hakimi Sümeyye Seyyar, Beyşehir Hakimi Etga Ünver, Ankara Hakimi Naim Akdeniz, Gümüşhane hakimliklerine atanırken Gümüşhane hakimleri Cemile Özer Bilgin Trabzon Hakimliğine, Berna Şahin Alpboğa Gerede Hakimliğine, Buse Kevser İncaman Osmaniye Hakimliğine, Muhammet Cihad Tunç Batman Hakimliğine atandı.

    Gümüşhane Cumhuriyet Savcıları Hayrullah Biçer Erzurum Cumhuriyet Savcılığına, Lütfullah Atilla Adıyaman Cumhuriyet Savcılığına, Yunus Emre Tabara Akşehir Cumhuriyet Savcılığına, Ahmet Tozluyurt Mucur Cumhuriyet Savcılığına atanırken, Acıpayam Cumhuriyet Savcısı Mustafa Aykut, Çekerek Cumhuriyet Savcısı Bedirhan Portak Gümüşhane Cumhuriyet Savcılığına atandı.

    Kelkit Cumhuriyet Savcısı Mahmut Özdemir Samsun Cumhuriyet Savcılığına, Kelkit Hâkimi Alperen Koçak Bitlis Hakimliğine atanırken Edirne Hakimi Merve Süyünbike Atnur Kelkit Hakimliğine atandı.

    Şiran Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Taşar Çorum Cumhuriyet Savcılığına, Şiran Hâkimi Burcu Kepez Fethiye Hakimliğine atanırken Sakarya Hâkimi Hilmi Soylu Şiran Hakimliğine, Edirne Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Tüfekcioğlu Şiran Cumhuriyet Savcılığına atandı.

    Torul Hâkimi Mustafa Oğuzhan Açıkkol Menemen Hakimliğine, Torul Cumhuriyet Savcısı Mustafa Recep Devecioğlu Akçadağ Cumhuriyet Savcılığına, Torul Cumhuriyet Savcısı Ahmet Oğuzhan Tekoğul Şarköy Cumhuriyet Savcılığına atandı. Kayseri Cumhuriyet Savcısı Muhammet Recai Fırat ise Torul Cumhuriyet Savcılığına, Kocaeli Hâkimi Fatma Püne Yolcu Torul Hakimliğine, Kocaeli Cumhuriyet Savcısı Eyüp Yolcu Torul Cumhuriyet Savcılığına atandı.

  • Keçi sürüsünün üzerine yıldırım düştü

    Keçi sürüsünün üzerine yıldırım düştü

    İlçeye bağlı Yalınkavak köyü Keklik mahallesinde hayvancılıkla uğraşan Önder Ayhanlı’ya ait keçi sürüsü Soroyla Yaylası Harava mevkiinde Mutlu Ayhanlı tarafından otlatılırken sürünün yakınlarındaki ağaca yıldırım düştü.

    Aşırı yağışla birlikte gerçekleşen olayda yıldırımın düştüğü noktadan 20-30 metre mesafede bulunan keçi sürüsü olaydan etkilenirken, yıldırım düşmesi sonucu 43 adet keçi telef oldu.

    İhbar üzerine bölgeye köy muhtarı Ahmet Terzi rehberliğinde Jandarma ile Torul Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri yönlendirilirken, ekipler yaptıkları belirlemede tek geçim kaynağı hayvancılık olan Ayhanlı’nın 43 keçisinin telef olduğunu belirledi.

    Sürüsündeki hayvanlarının üçte biri telef olan Ayhanlı, olayın ardından kurtulan hayvanlarını yayladaki yerine götürdü.

  • Tahribat yüzünden o verilere ulaşılamadı

    Tahribat yüzünden o verilere ulaşılamadı

    Gümüşhane’nin Dumanlı köyü sınırlarındaki Taşköprü Yaylası’nda yasal izinle yapılan define kazısında tahrip olan Dipsiz Göl’de, Jeomorfoloji Derneği’nce bilimsel inceleme raporu hazırlandı. Dipsiz Göl’ün ‘nivasyon sirk gölü’ olduğuna yer verilen raporda, göl tabanındaki tahribat nedeniyle alınan örneklerden sağlıklı veri elde edilemediği ve yaş ile kökeninin belirlenemediği kaydedildi.

    Kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikteki manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası’ndaki Dipsiz Göl’de ‘define’ söylentisiyle 2 kişi, kazı için başvuruda bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün olumlu görüşlerinin ardından Gümüşhane Müze Müdürlüğü’nce ilgili kişilere define arama ruhsatı verildi. Bölgede, 6 Kasım 2019’da jandarma yetkililerinin eşlik ettiği çalışmada suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl’de, 4 gün sürdürülen kazı çalışmaları, define bulunamayınca sonlandırıldı. Yol seviyesi ile birleştirilen göl alanı taş ve toprak yığını haline döndü.

    2 MÜDÜR, 1 MEMUR AÇIĞA ALINDI

    Olayın duyulmasının ardından tepki çeken kazıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gümüşhane Valiliği’nce başlatılan çifte soruşturma kapsamında; Kültür ve Turizm İl Müdürü Hüseyin Ateş, Müze Müdürü Elif Öktem ile müze müdürlüğü çalışanı Yunus Ağa açığa alındı. Gümüşhane Valiliği’nce de kazı izni raporunun özensiz hazırlandığı açıklandı. Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi ve Ankara Barosu, Dipsiz Göl’de define arama ruhsatı veren sorumlular hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan kamu davası açılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    EYLEM PLANI HAZIRLANDI

    Kazı sonrası toprak doldurularak kapatılan Dipsiz Göl’ün eski haline döndürülmesi için çalışma başlatıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanan 4 maddelik ‘Eylem Planı’ kapsamında göl için alana dökülen dayanıksız toprak çıkarıldı. Yerine ise suya dayanıklı kireçli ve killi toprak döküldü. Silindirle tabanı hazırlanan göl alanına, yandaki dereden boru hatlarıyla doğal kaynak suyu verildi.

    SU TUTTU, ÇAMUR OLDU

    Define kazısı sonrası yok olan ve eski haline dönüştürülmesi için su takviye edilen Dipsiz Göl, kış aylarında biriken ve buz tutan karın erimesi ile su tutmaya başladı. Yayladaki doğal kaynaktan 200 metre uzunluğundaki borularla su takviyesi yapılan gölde, su seviyesi 2 metreye ulaştı. Canlı yaşamın geri döndüğü göl, su tutmaya başladı ancak berraklığına kavuşamadı. Çamurlu haliyle gölün eski dokusundan uzak görünümü oluştu.

    2 ÜNİVERSİTEDEN ANALİZ

    Dipsiz Göl’de, Jeomorfoloji Derneği heyetince yapılan bilimsel araştırmalar tamamlandı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Merkez Laboratuvarı’nda taş, toprak ve çamurda x-ışını analizi, İstanbul Üniversitesi’nde ise polen ve spor kontrolü yapılarak rapor hazırlandı. Dipsiz Göl’ün kar kütlelerinin donma ve çözülmesi ile oluşan ‘nivasyon sirk gölü’ olduğuna yer verilen raporda, göl tabanındaki tahribat nedeniyle alınan örneklerden sağlıklı veri elde edilemediği ve yaş ile kökeninin belirlenemediği kaydedildi.

    ‘KEPÇENİN FÜTURSUZCA DALDIRILMASI, ŞANSIMIZI SİLDİ’

    Eski Jeomorfoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, “Tahrip olmadan önce düzgün ve eksiksiz bir sondaj olsaydı geçmişten günümüze oradaki iklim koşulları ve bitki örtüsünün ne aralıklarla nasıl değiştiğini anlayabilirdik. Kazı sırasında iş makinesinin kepçesini fütursuzca daldırıp, yamaçtan aşağı boşaltmaları bütün bu şansımızı sildi, attı” dedi.