Kategori: Gündem

  • “Türkiye, Irak’ın Avrupa’ya açılan kapısıdır”

    “Türkiye, Irak’ın Avrupa’ya açılan kapısıdır”

    Türkiye-Irak Ekonomik ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO) 1’inci dönem toplantısı yapıldı. Toplantıya Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Irak Ticaret Bakanı Atir el-Greyri katılımı ile gerçekleşti. Toplantıda konuşan Bolat, “İmzaladığımız 1’inci dönem JETCO protokolü, ikili ticari ilişkilerden karşılıklı yatırımlara, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında son derece yapıcı müzakerelerin ve mutabakatın bir yansımasıdır. Türkiye Irak’ın Avrupa ve Batı’ya açılan kapısıdır. Irak’ta Türkiye’mizin Orta Doğu ve Körfez’e açılan kapısıdır. Geçen yıl itibariyle, Irak’a 12,8 milyar dolar ihracat yapmıştık. İkili ticaret hacmimiz ise Irak’ında yaptığı ihracatla 20 milyar dolara ulaşmıştı. Bu yıl Nisan ayında Cumhurbaşkanımızın Bağdat ziyaretinde iki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 30 milyar dolar olarak belirlenmişti” dedi.

    “Türkiye Irak’ın Avrupa ve Batı’ya açılan kapısıdır, Irak’ta Türkiye’mizin Orta Doğu ve Körfez’e açılan kapısıdır”

    JETCO Toplantısı’nın son derece verimli geçtiğini belirten Bakan Bolat, “JETCO mekanizmasının ilk toplantısını özel sektör firmalarımızın da etkin katılımlarıyla gerçekleştirmiş olmaktan ayrıca memnuniyet duyuyoruz. İmzaladığımız 1’inci dönem JETCO protokolü, ikili ticari ilişkilerden karşılıklı yatırımlara, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında son derece yapıcı müzakerelerin ve mutabakatın bir yansımasıdır. Türkiye Irak’ın Avrupa ve Batı’ya açılan kapısıdır. Irak’ta Türkiye’mizin Orta Doğu ve Körfez’e açılan kapısıdır. Ülkeler arasında çok önemli ticaret hacmi bulunmaktadır. Ticaret alanında Irak Türkiye’nin 3’üncü büyük ortağı. İthalatta ise Irak Türkiye’nin 2’inci büyük ortağı. Son 10 yılda Irak’a yaptığımız ihracatın, toplam ihracatımızın içindeki payı yüzde 5 ve üzerinde gerçekleşti. Geçen yıl itibariyle, Irak’a 12,8 milyar dolar ihracat yapmıştık. İkili ticaret hacmimiz ise Irak’ında yaptığı ihracatla 20 milyar dolara ulaşmıştı. Bu yıl Nisan ayında Cumhurbaşkanımızın Bağdat ziyaretinde iki ülke arasındaki ticaret hacmi hedefi ise 30 milyar dolar olarak belirlenmişti. Müteahhitlik açısından baktığımızda ise Irak bugüne kadar yaklaşık, 35 milyar dolar değerinde üstlenilen bin 111 proje ile Türkiye’nin dünyada en fazla proje üstlendiği 3’üncü ülke konumundadır. İlerleyen zamanlarda da Irak’ta alt yapı ve üst yapı kapsamında önemli projeler gündeme gelecektir” şeklinde konuştu.

    JETCO toplantısı öğleden sonra “İş Dünyası Yuvarlak Masa Toplantısı” şeklinde devam etti. Toplantıda ülkelerin alanında öncü firmaları ile bir araya gelerek faaliyetler ve gelecek planlar konusunda değerlendirmeler yapıldı.

  • Enflasyonda önemli mesafe katettik

    Enflasyonda önemli mesafe katettik

    Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kasım ayında yıllık enflasyonun yüzde 47,1 gerçekleştiğini, Mayıs ayına göre gerilemenin 28,4 puan olduğunu kaydetti.

    Son iki aydır yüksek seyreden gıda enflasyonuna rağmen yıllık mal enflasyonunun yüzde 40’ın altına gerilediğini ifade eden Şimşek, “Hizmet enflasyonu aylık yüzde 1,6 ile 2021 yılı Kasım ayından bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti ve yıllık hizmet enflasyonundaki düşüş eğilimi devam etti. Hizmet enflasyonundaki gerileme ve iyileşen enflasyon beklentileri katılıkları azaltmada önemli mesafe katettiğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.

  • Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamıştır

    Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamıştır

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Piyasaya sürüldüğü iddia edilen sahte dolarlara ilişkin konuşan Bahçeli, “Son günlerde 600 milyon dolara yakın sahte paranın piyasa sürüldüğüne dair iddialar bir maksada matuf olup külliyen yalan ve saptırmadır. Bir anda tetiklenen panik ortamının ticaretin bel kemiği Kapalı Çarşı’ya kadar sirayet etmesi, döviz bürolarının alım-satım işlemlerini bıçak gibi kesmesi, bize göre Türkiye’ye yönelik bir operasyondur. Sahte dolardaki ilk akışın Güneydoğu sınırımızdan kaynaklandığının ileri sürülmesi de son günlerdeki pozitif ülke gündemini gölgeleme sinsiliğinde ekonomik ayağın faal olduğunu düşündürmektedir. Sahteliğin ve sahtekârlığın geçer akçe olduğu bugünkü dünyada, insanın bile sahtesi varken, dövizin sahtesine dudak bükmek elbette ikna edici bir durum değildir. Her ayrıntıyı, kuytuda gizlenen her ihtimali araştırmak esas olmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemizin sahte parayla anılmasını planlayanların pirelenmiş hevesleri pis kursaklarında bırakılmalıdır”

    “Sahteliğe ve sahtekârlığa karşı mücadele amasız ve amansız şekilde sürmelidir” diyen Bahçeli, “Ülkemizin sahte parayla anılmasını planlayanların pirelenmiş hevesleri pis kursaklarında bırakılmalıdır. FETÖ’cü alçakların, bölücü ve yıkıcı terör örgütü yandaşlarının sosyal ve ekonomik ahlakı zehirleme teşebbüslerini engellemekle birlikte, dolandırıcılığın ve kalpazanlığın azılı fail ve figüranlarını kıskıvrak yakalayarak hesap sormak herkese de ders ve ibret olacaktır. Vatandaşlarımızı, ekonomik aktörleri soğukkanlılığa, sükûnete ve sakin olmaya davet ediyorum. Telaşa lüzum olmadığını, bilakis Türkiye düşmanlarının bunu arzuladığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı ve riayet kuşkusuz esastır”

    Suriye’de 14 yılı bulan istikrarsızlık ve işgal sarmalında cephe üstüne cephe açıldığını söyleyen Bahçeli, “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı ve riayet kuşkusuz esastır, başka türlüsünü bırakınız düşünmeyi, kafamızdan geçirmek dahi abestir. Ne var ki Suriye Arap Cumhuriyeti, Şam ile Lazkiye arasına sıkışan, topraklarının üçte ikisi kontrol dışına çıkan, egemenliği ölümcül yaralar alan, solunum cihazına bağlı halde bulunan tartışmalı devlet konumundadır. Merkezi otoritenin kaybı halinde nelerin yaşanacağını, paylaşım sofrasına oturmak için nasıl da kuyrukların oluşacağını Suriye özelinde görmek trajik bir gerçek olarak karşımızdadır” dedi.

    “Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamış, uzlaşma ve görüşme çağrılarına kulağını kapatmıştır”

    Suriye Devlet Başkanı Esad’ın, Türkiye’yle ön şartsız temas ve diyalog kurması, normalleşme iradesi göstermesinin önce kendi hayrına, sonra da ülkesinin çıkarına olduğunu belirten Bahçeli, “Esad, Türkiye’nin uzanan elini tutmamış, uzlaşma ve görüşme çağrılarına kulağını kapatmıştır. Toprakları gasp edilen, askerleri çatışma alanlarından kaçan, ülkesi deprem geçiren bir devlet başkanı kuyruğu dik tutma çabasındadır. Ülkesi baştan ayağa infaz ve istila edilmişken, Türk askerinin terör örgütleriyle mücadelesini hazmedemeyip devamlı geri çekilmemizi şart koşan Baas zihniyetinin bugünkü özeti, kabul edelim ki, tam bir rezalettir. Bize göre hala vakit geçmiş değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur ancak vatan topraklarımızda gözü olanlara, yerinden çıkarılacak gözleri olan bu sırtlanların sırtını sıvazlayanlara tahammülümüz de söz konusu olamayacaktır. Suriye’den kaynaklanan bölücü terör musibeti tamamıyla gündemden çıkarılasıya kadar huzur ve barış ortamını tesis ettiğimiz sahaları boşaltmamız Anadolu coğrafyasını ateşe atmakla eşdeğerdir. Esad rejiminin her şeyden önce bunu idrak etmesi lazımdır” diye konuştu.

    “Türkiye ve Suriye arasında diplomasi ve diyalog süreçleri, canlandırılmalıdır”

    Suriye’nin istikrar ve güvenliğe kavuşması, iç otoriteyi tekrar kurmasının samimi dilek ve temennileri olduğunun altını çizen Bahçeli, “Bu gerçekleşmeden, üstelik her taşın altında, pek çok ülkenin, emperyalizmin ve terör unsurlarının farklı hesap ve hedeflerinin kaynadığı coğrafi mıntıkaları terk etmek felaketlere buyur gel demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ne işgalci diyenlerin, ABD-Rusya ve terör örgütlerine üst perdeden itirazdan inatla kaçınması en hafif tabirle korkaklık ve kifayetsizliktir. Türk beklenendir, Türk bilinendir, Türk özlenendir, Türk çağrılandır, Türk adalet ve müşfik muamelenin mihver başı, zirve bağrıdır. Türkiye ve Suriye arasında diplomasi ve diyalog süreçleri, üçüncü tarafların herhangi bir bozucu etkisi olmadan canlandırılmalıdır. Başka çare ve çıkış yolu kalmamıştır” şeklinde konuştu.

    “Biz, Suriye’nin sarsılan toplum ve devlet yapısına umut bağlayamayız”

    Konuşmasını devamında “Geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyelilerin evlerine dönüşü, sınır ticaretinin diriltilmesi kararlılığının derhal hayat ve zemin bulmalıdır” diyen Bahçeli, “Biz, Suriye’nin sarsılan toplum ve devlet yapısına umut bağlayamayız. Biz, Suriye’nin emperyalizmin ve terör maşalarının doymaz kursaklarında lokma lokma öğütülmesinden memnuniyet duymayız. Biz, Suriye’nin rehin alınmış, parçalanması hususunda ittifak sağlanamadığından dolayı icazetli ömrünün uzamasına tamam denilmiş mevcut statükosuna yatırım yapacak fırsatçılığa tenezzül edemeyiz. Esad yönetimi aklını başına almalıdır. Mezhep taassubunu terk etmelidir. Düşmanı dost sayan, dostu da düşman gören ilkel ve ilkesiz siyasi dürtülerle arasına çizgi çekmelidir. Esad yönetimi kabuğuna çekilip uzun süre ayakta kalacağını düşünüyorsa biliniz ki, yanıldığını er veya geç anlayacaktır” dedi.

    “Halep’ten İdlib’e kadar tekrar açılan çatışma güzergahının Türkiye’ye yansımalarını enine boyuna düşünmekle mükellefiz”

    Halep’in Suriye’deki muhalif grupların eline geçmesi ile ilgili değerlendirmede bulunan Bahçeli, “İsrail ile Lübnan arasında yapılan ateşkes anlaşmasından hemen sonra Halep krizinin doğması üzerine başlayan tartışmaların, bir tesadüf mü yoksa bir tertip mi olduğuyla ilgili münakaşaların, o güne kadar biriken çatışma enerjisini, artan coğrafi basıncı hesaba katmadığı anlaşılmaktadır. Bir yanda zafer çığlıkları atılırken, diğer yanda felaket tamtamlarının çalınması ifrat ve tefrit dozajı yüksek düşüncelerin eseridir. Mücavir coğrafyalarımızda Türkiye’ye musallat olabilecek, bölgesel krizi yaygınlaştıracak hiçbir silahlı hareketlenme ve hesaplaşmayı doğru ve meşru göremeyiz. Halep’ten İdlib’e kadar tekrar açılan çatışma güzergahının Türkiye’ye yansımalarını enine boyuna düşünmekle mükellefiz” açıklamasında bulundu.

    “Tel Rıfat temizlenmiş, ümit ederim ki sırayı Menbiç almıştır”

    ABD ve Rusya’nın verdiği hiçbir sözü tutmadığını dile getiren Bahçeli, “5 Mart 2020 Moskova Mutabakatı kısmen bir çatışmasızlık iklimi sağlamış olsa da, bu mutabakatı ihlal eden, İdlib’i kurcalayan, M-4 ve M-5 karayollarının çevresinde somutlaşan güvenlik koridorlarının işlevini sakatlayan, İdlib Gerginliği Azaltma Anlaşmasıyla Astana süreçlerini yıpratan, 22 Ekim 2019’da Soçi Mutabakatı kapsamında, PKK/YPG/PYD’yi Menbiç ve Tel Rıfat’tan çekecek olan fakat buna bir türlü yanaşmayan da ülkeler az çok bellidir. Şimdi Tel Rıfat haşeratlardan, çıyanlardan, insan suretinde dolaşan alçaklardan köşe bucak temizlenmiş, ümit ederim ki sırayı Menbiç almıştır. Ayrıca sınırlarımızın hemen yanı başında yuvalanan terör örgütünün sökülüp atılmasından rahatsız olan DEM Parti’nin nerede duracağını henüz kestirememesi, terörle arasına mesafe koymaktan sürekli imtina etmesi yanlıştır, demokrasi ve hukuk dışı bir çarpıklıktır. Gelişmelerin Kürt kardeşlerimizle hiçbir ilgisi yoktur. Tel Rifat’tan sürülüp çıkarılan canilerin kiralık katil sürüsü olduğunu sadece biz değil, şerefli Kürt kardeşlerim de itiraf edeceklerdir. Bölücü terör örgütüne hayat haramdır. Tüm terör örgütleri bizim karşımızdadır. Kürtler bizim canımız, PKK/YPG/PYD can düşmanımızdır” şeklinde konuştu.

    “DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır”

    Suriye topraklarının Suriyelilere ait olduğunu kaydeden Bahçeli, “DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır. Terör ya bitecek ve Türkiye bahara uyanacaktır ya da bölücü katiller son silahlı teröriste kadar tek tek canlı hedef olmaktan kurtulamayacaklardır. Bu ülkenin demokrasi sınırları içinde anayasal sisteme geçmesi şarttır. Halep’in huzur ve sükûnet bulması da yegane dileğimizdir. Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdat söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor. İstanbul’un Kapalı Çarşısı neyse Halep’in Kapalı Çarşısı odur” dedi.

    “Özgür Bey, yolun yol değildir”

    CHP’nin halktan umudunu kestiğini savunan Bahçeli, “Hemen seçim çağrıları yapsalar da CHP yönetiminin gözü başka kaşı başka oynamaktadır. Her gün farklı kisveye bürünen çıkar gruplarının artan rekabetine, azgın hiziplerin çadır tiyatrosuna dönen CHP’nin demokrasi dışı arayışların düşünü kurduğunu ifade etmek hatalı değildir. Disiplinsiz teğmenleri savunan, laik-anti laik kutuplaşmasını sahneye çıkaran, rejim değiştirmekten bahseden, ekonomik sorunları sistem ve devlet sorununa tahvil eden, ülkede istikrarsızlık ortamı varmış gibi iddiada bulunan, her dört gençten üçünün ülkemizden gitmek istediğini gafilce ileri süren, İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız başta olmak üzere hukuk insanlarımıza edepsizce saldıran ve avukatlık mesleğini aşağılayan, CHP’li belediyelerin vergi borçlarını ve SGK primlerini ödememesini dayatan, milletimizin hassasiyetlerini kaşıyan, sinir uçlarına basan ve sürekli hukuk ihlali yapan Özgür Özel ve ekibinin vesayet nöbeti tutmuş, ara rejim merakı sarmıştır. CHP, genetik mirasına sarılarak eski hastalığının pençesine düşmüştür. Özgür Bey, yolun yol değildir” ifadelerini kullandı.

  • Göz kaybettiren taraftar kavgası: 5 gözaltı

    Göz kaybettiren taraftar kavgası: 5 gözaltı

    Süper Amatör Lig’de mücadele eden Darıçayırıspor- Sapanca Kurtköyspor maçından sonra Karasu Şehir Stadı’ndan mağlup ayrılan Darıçayırıspor taraftarları, Sapanca Kurtköysporlu yönetici ve taraftarlarına saldırdı.

    Adeta taş, tekme ve yumrukların havada uçuştuğu kavgada M.K.K. sağ gözüne aldığı taş darbesi neticesinde yaralandı. Meydana gelen kavga polis ve bekçilerin biber gazlı müdahalesiyle güçlükle son buldu. Kavgada yaralanan M.K.K. ise Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Şahsın sağ gözünün taş darbesi sebebiyle kör olduğu öğrenildi. Olayla ilgili Darıçayırıspor taraftarı T.Y., C.E., Y.S., E.A.A. ve M.E. gözaltına alındı.

  • Yol çöktü, 3 araç mahsur kaldı

    Yol çöktü, 3 araç mahsur kaldı

    Olay, dün akşam saatlerinde Alanya’nın Küçükhasbahçe Mahallesi 611. Sokak’ta meydana geldi. Daha önce elektrik hat çalışmaları yapıldığı belirtilen bölgede, aşırı yağıştan dolayı çökmeler meydana geldi. Olayda çalışmanın yapıldığı alana yakın bölgede park halinde 2 otomobil ve 1 minibüs, yolun çökmesi ile birlikte oluşan çukuru düştü. Araçlarda maddi hasar meydana gelirken, sesi duyup dışarıya çıkan araç sahipleri ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Olay yerine çok sayıda polis ekipleri sevk edilirken, tedbir amaçlı yol tek yönlü trafiğe kapatıldı.

    Alanya Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü, Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmalar ile olay yerindeki araçları kurtarmak için seferber oldular.

    Akşam saatlerinde evde yemek yerken bir ses duyduğunu aktaran minibüs sürücüsü Cem Şahinli, “Evde yemeğe otururken bir ses duyduk, balkona çıktığımızda yol çökmüş. Bizim ve komşumuzun aracı, elektrik çalışması yapanların kazdığı çukura düştü. Biz hep bu durumu yaşıyoruz, bu duruma bir çözüm bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Çukura düşen araçlar çekici yardımı ile kurtarılırken, tek taraflı kapatılan yol, uzun bir aranın ardından trafiğe açıldı.

  • Sıla bebeğin davasının tarihi belli oldu

    Sıla bebeğin davasının tarihi belli oldu

    Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün yaptığı açıklamada, “Sıla Bebeğimizin Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davasının duruşma tarihi 26 Aralık 2024 saat 9.30 olarak belirlendi. Tekirdağ Barosu olarak, soruşturma sürecinde olduğu gibi yargılama aşamasında da davayı titizlikle takip edeceğiz. Ve aynı gün, ülkenin iki ucunda barolar olarak adalet arayacağız.

    Diyarbakır’da Narin Güran, Tekirdağ’da ise Sıla bebeğimiz için mahkemelerde olacağız. Çocuklarımızın haklarını savunmak ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamak için adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Kamyon kabininde can pazarı

    Kamyon kabininde can pazarı

    Kaza, sabah saatlerine Aksaray – Konya Karayolu Cezaevi Kavşağı Aksaray istikametine yaşandı.

    Edinilen bilgiye göre, Konya’dan Aksaray istikametine 20 H 6109 plakalı kamyon ile seyreden Hüseyin G. (43), cezaevi kavşağında kırmızı ışıkta bekleyen Mehmet T. (60) idaresindeki 68 HZ 909 plakalı kamyonu yoğun sis nedeniyle fark etmeden arkadan çarptı. Kazada çarpan kamyonun kabini adeta hurdaya dönerken, sürücü Hüseyin G. kabin içinde sıkıştı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye, AFAD ve Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler hemen kurtarma çalışmasına başlarken, polis ekipleri karayolunda güvenlik önlemleri alarak trafiği kontrol altına aldı. İtfaiye, AFAD ve UMKE ekipleri kabinde sıkışan sürücüye ilk müdahaleyi kabin içinde yaptı. Ardından kurtarma çalışması başlarken, adeta can pazarının yaşandığı kabin içinde sürücünün “Ayağım” feryadı yürekleri dağladı. Sıkışan sürücü itfaiye, AFAD ve UMKE ekiplerinin yarım saat süren çalışması sonucu kurtarılırken, sedyeyle ambulansa ve daha sonra da Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan sürücünün sağlık durumunun ağır olduğu öğrenilirken, İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekipleri kaza mahallinde inceleme yaptı. Diğer kamyon sürücüsü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlatıldı.

  • Kasım’da taze sebzeler pahalandı

    Kasım’da taze sebzeler pahalandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi verilerini paylaştı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 42,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,45 olarak gerçekleşti.

    Kasım ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla söz konusu ayda fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Kasım ayında en fazla fiyat artışı yüzde 29,55 ile taze sebze ürünlerinde yaşandı. En çok ucuzlayan ise 5,17 azalışla seyahat malzemeleri ve diğer kişisel aksesuarlar ile ilgili ürünler oldu.

    En fazla fiyat artışı yaşanan ürünler; taze sebzeler (patates hariç) yüzde 29,55, evcil hayvanlar ile ilgili ürünler yüzde 23,19, yumurta yüzde 14,10, ilaçlar yüzde 10,69, fırın, ocak ve fırınlı ocak yüzde 9,65 oldu.

    En çok ucuzlayan ürünler ise seyahat malzemeleri ve diğer kişisel aksesuarlar yüzde 5,17, otel, pansyion vb. yerlerde konaklama hizmetleri yüzde 4,84, bebek giyim yüzde 4,69, çocuk ve bebek ayakkabısı yüzde 3,33, erkek ayakkabısı yüzde 3,29 olarak gerçekleşti.

  • Kira artış tavanı belli oldu

    Kira artış tavanı belli oldu

    2024 yılı Kasım ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte Aralık ayı kira artışlarındaki tavan oran belli oldu. Aralık ayı kira artış tavanı yüzde 60,45 olarak gerçekleşti. TÜFE’deki değişim 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 42,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,45 olarak gerçekleşti.

  • Otomobil satışları arttı

    Otomobil satışları arttı

    Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) Kasım ayı verilerine göre, otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 oranında azalarak 1 milyon 68 bin 260 adet olarak gerçekleşti.

    Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde geçen yıla göre yüzde 0,5 oranında artarak 845 bin 530 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 4,4 azalarak 222 bin 730 adet oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2024 Kasım ayında yüzde 5,3, otomobil pazarı yüzde 3,5 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 12,2 oranında arttı.

    2024 yılı Kasım ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2023 yılı Kasım ayına göre yüzde 5,3 artarak 121 bin 94 adet oldu. 2024 Kasım ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 artarak 94 bin 595 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 12,2 artarak 26 bin 499 adet oldu.

    Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Kasım ayı ortalama satışlara göre yüzde 43,7 arttı. Otomobil pazarı, 10 yıllık Kasım ayı ortalama satışlara göre yüzde 46,5 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Kasım ayı ortalama satışlara göre yüzde 34,7 arttı.