Kategori: Gündem

  • Bıçak çeken oğlunu silahla vurdu

    Bıçak çeken oğlunu silahla vurdu

    Olay, Nusratiye Mahallesi Atilla Caddesi üzerinde meydana geldi. Baba A.O. ile oğlu Y.O. arasında ikamet içinde aile içi tartışma yaşandı. İddiaya göre, baba A.O, kendisine bıçak çekip, saldırmaya kalkıştığını öne sürdüğü oğluna silahla ateş açtı.

    Kasık bölgesinden yaralanan Y.O. olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Çorlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
    Kısa sürede olay yerine gelen Çorlu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, baba A.O’yu olayı gerçekleştirdiği tabancayla birlikte gözaltına aldı.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Gaziantep’te PKK/KCK operasyonu: 15 gözaltı

    Gaziantep’te PKK/KCK operasyonu: 15 gözaltı

    Gaziantep’te, Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince PKK/KCK-PYD/YPG silahlı terör örgütüne yönelik operasyon yapıldı. Operasyon kapsamında çok sayıda adrese eş zamanlı baskın yapılırken 15 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Adreslerdeki aramalarda ise 2 adet tabanca ile çok sayıda dijital materyal ele geçirildi.

    Gözaltına alınan şüpheli 15 şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı.

  • Beş siyasi partiye suç duyurusu

    Beş siyasi partiye suç duyurusu

    Anayasa Mahkemesi, Türkiye Altın Çağ Partisi, Ülkem Partisi, Kuvayi Milliye Partisi ve Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı için kesin hesaplarında mali denetim kararı verdi, karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan inceleme sonucu 5 siyasi parti hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

    SEVGİ VE SAYGI PARTİSİ – KUVAYİ MİLLİYE PARTİSİ

    Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 yılı ve Kuvayi Milliye Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı kesin hesap incelemesinde partilerin gönderdiği kesin hesaba göre yapılan incelemeler sonucu Raportör Ömer Dursun tarafından heyete sunulan rapor incelendi.

    Sevgi ve Saygı Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı için ve Kuvayi Milliye Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı içinde ve kapanma kararı alınan 26.06.2022 tarihine kadar hiçbir gelir elde etmediği ve hiçbir giderde bulunmadığı görüldü.

    Kararda partilerin faaliyet yürüttüğü binaların parti mülkü veya kira olmasına; partilerin kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye gibi yönetim giderleri bulunması gerektiği belirtilirken, inceleme sonucunda ise partilerin Anayasa Mahkemesi’ne hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi.

    ÜLKEM PARTİSİ – TÜRKİYE ALTIN ÇAĞ PARTİSİ – YENİLİK PARTİSİ

    Ülkem Partisi’nin 2021 yılı, Türkiye Altın Çağ Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı ile Yenilik Partisi’nin 2021 yılı kesin hesapları incelemeleri Raportör Ömer Dursun’un ilk inceleme raporuna göre heyet tarafından incelendi.

    Partilerin 2820 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesi gereğince kesin hesaplarının bir örneği Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundu olduğu tekrar hatırlatıldı. Partilerin belgelerinin parti yetkili organlarınca onaylanmamış olduğu ve Anayasa Mahkemesi tarafından incelenebilecek belge olamayacağı belirtildi.

    Kararda partilerin kesin hesaplarının incelenip birleştirilmediği ve onaylandığına dair kararı göndermediği tespit edildi. Partilerin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 69. 70. Ve 74. maddelerine aykırı davrandığı tespit edilirken partilerin Anayasa Mahkemesine hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi.

  • 7 ilde yasadışı bahis operasyonları

    7 ilde yasadışı bahis operasyonları

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre; Antalya, Giresun, Manisa, Konya, Sakarya, Mersin ve Van olmak üzere 7 ilde jandarma tarafından nitelikli dolandırıcılık ve yasa dışı bahis suçlarına yönelik “Siberağ-10” operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyon sonucu hesaplarında 225 milyon Türk lirası işlem hacmi bulunan 48 şüpheli yakalandı. Yakalanan şüphelilerin 23’ü tutuklanırken 17’si hakkında ise adli kontrol kararı verildi. Şüphelilerin; sosyal medya platformları üzerinden yatırım vaadi ile dolandırıcılık yapmak, internet ortamında ikinci el eşya ilanı, tatil paketi, uçak bileti ve konaklama hizmetleri adı altında reklam oluşturarak vatandaşlarımızı dolandırmak, sosyal medya platformları üzerinden yasa dışı bahis teşviki ve oynanması yönünde reklam paylaşımı yapmak suçlarından savcılıklar tarafından haklarında soruşturma başlatıldı. Operasyonlar sonucu, ruhsatsız tabanca ve av tüfeği, çok sayıda bilgisayar, telefon, taşınabilir bellek ve banka/kredi kartı ele geçirildi.

  • Şanlıurfa’da minibüsün çarptığı çocuk hayatını kaybetti

    Şanlıurfa’da minibüsün çarptığı çocuk hayatını kaybetti

    Edinilen bilgiye göre olay, Viranşehir ilçesine bağlı Atatürk Mahallesi’nde meydana geldi.

    Plakası ve sürücüsü belirlenemeyen servis minibüsü, sokakta yolun karşısına geçmeye çalışan 4 yaşındaki Onur Şeren’e çarptı. Çocuğu fark etmeyen sürücü araçla çocuğun üzerinden geçti. Ağır yaralanan çocuk çevredekilerin kazayı fark etmesiyle, araçla Viranşehir Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan çocuk, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Cenaze morgdaki işlemlerin ardından defnedilmek üzere ailesine teslim edildi. Yaşanan feci olay, saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.

    Kazayla ilgili servis sürücüsü gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Kiracı-ev sahibi kavgasında kan aktı: 3 yaralı

    Kiracı-ev sahibi kavgasında kan aktı: 3 yaralı

    Edinilen bilgilere göre Batman merkez Gültepe Mahallesi’nde bulunan su parkında bir araya gelen ev sahibi ile kiracı arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı.
    Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü, kavgaya tarafların yakınları da dahil olunca ortalık savaş alanına döndü. Büyüyen kavgada 3 kişi yaralandı.

    Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından Batman Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

    Olay ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • Manisa’da jandarmaya silahlı saldırı

    Manisa’da jandarmaya silahlı saldırı

    Olay, saat 19.00 sıralarında Dilek Mahallesi Şehit Şevket Kolonkaya Caddesi’nde meydana geldi.

    8 ayrı suçtan aranan Gökhan K. (43) isimli şahsın bulunduğu adrese giden jandarma ekipleri, Gökhan K. tarafından silahla saldırıya uğradı. Çıkan çatışmada jandarma astsubay E.Y. yaralandı. Yaralı astsubay olay yerine gelen ambulansla Akhisar Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırgan ise gözaltına alındı.

  • Kıskançlık krizine girdi, karısını tabancayla vurarak öldürdü

    Kıskançlık krizine girdi, karısını tabancayla vurarak öldürdü

    Olay, saat 15.50 sıralarında Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2238 sokak üzerinde bulunan bir sitedeki apartmanın 3’üncü katında meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, polis merkezine gelen Abdullah P. (55), eşiyle aralarında çıkan tartışma sırasında eşini tabancayla vurduğunu, silahı da evde bırakarak ikametten ayrıldığını ve teslim olmak istediğini belirtti. İhbarla olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Verilen adrese gelen ekipler yaptıkları kontrollerde Hale Akbaş Poyraz’ın (39) hayatını kaybettiğini belirledi.

    Talihsiz kadın evinde ölü bulundu

    Bunun üzerine adrese Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Bu sırada eve gelen Hale Akbaş Poyraz’ın kızını ekipler ikamete almadı. Annesine ne olduğunu öğrenmek isteyen küçük kızı komşuları sakinleştirmeye çalışırken, feryatları yürek dağladı. “Annemi bir kere gösterin bana, Gidin bakın anneme bir şey mi oldu” diyerek gözyaşı döken küçük kızı sakinleştirmek için komşular yoğun çaba sarf ederken, olay yerine tedbir amaçlı sağlık ekibi istendi.

    “Bana değil gidin anneme bakın”

    Olay yerine gelen sağlık ekibine “Bana değil gidin anneme bakın” diyen küçük kız ambulansa alındı. Savcılık ve Yeri İnceleme ekiplerinin incelemesinin ardından Hale Akbaş Poyraz’ı cansız bedeni cenaze aracına alınarak otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Talihsiz kadının cenazesi götürülürken ise kardeşi “Bacım nereye gidiyorsun” diyerek gözyaşı döktü.

    Kızına “Çarşıdayım” demiş

    Hale Akbaş Poyraz’ın kızının olay yaşadıktan kısa bir süre eve geldiği ancak kapıyı açan olmayınca Abdullah P’yi aradığı ve kendisine “Çarşıdayım” dediği, şüphelinin polisteki ilk ifadesinde ise kıskançlık krizi sonrası eylemini gerçekleştirdiği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Türkiye’nin kültür hayatındaki yaralar kapanmadı”

    Türkiye’nin kültür hayatındaki yaralar kapanmadı”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanında kültür ve sanatlarını icra eden tüm sanatçılara ve ustalara teşekkür etti. Ayrıca, kültür mirasının korunması ve yaşatılmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleriyle Yaşayan İnsan Hazineleri Ödüllerinin Takdim Törenleri münasebetiyle bugün bir aradayız. Sizlerin şahsında ülkemizin ve gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde sanatlarını icra eden, kültür ve medeniyet mirasımızı yarınlara taşıyan tüm sanatçılarımıza, tüm ustalarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Modern kültür endüstrisinin tüm araçlarıyla milletimizin ve farklı toplumların kültürel birikimine saldırdığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugünlerde sanatçılarımızın kültür mirasımızı ve medeniyet değerlerimizi yaşatmak adına verdiği bu mücadeleyi son derece kıymetli buluyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her vilayetinde, her ilçesinde “yaşayan insan hazineleri” olarak tanımlanabilecek çok sayıda değerli insanın bulunduğunu ve bu kişilerin ortaya koydukları eserlerle hem ülkemize hem de dünyaya katkı sağladığını belirterek, “Türkiye’nin her vilayetinde, her ilçesinde yaşayan insan hazinesi vasfına haiz nice insanımız, değerimiz mevcut. Bu insanlarımız becerileriyle ortaya koydukları ürünlerle ülkemize ve dünyaya eşsiz eserler kazandırıyorlar. Her fırsatta hatırlatıyorum. Aslında gönülle yapılan, alın teriyle üretilen, emekle, sabırla ve göz nuruyla işlenen her şey sanattır, sanat eseridir. Asli değerlerimize, mirasımıza sahip çıkan, onu yaşatmak, yeni kuşaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri de esasen yaşayan birer hazinedir” dedi.

    Başlattıkları çalışma neticesinde 2008-2022 yılları arasında toplam 67 miras taşıyıcısını, yaşayan insan hazinesi ilan ettiklerini, bu kıymetli isimlerin 15’nin şaheser niteliğindeki eserlerini miras bırakarak ebediyete irtihal ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kültürümüzü yaşatan, yeniden yorumlayan ve geniş kitlelere ulaştıran bu ustalarımızı bugün bir kez daha rahmetle yad ediyorum. 2024 yılında da çeşitli alanlarda başarılı eserler vücuda getiren 25 yeni usta ve sanatçımızı yaşayan insan hazinelerimize dahil ettik” dedi.

    Şeyh Sadi Şirazi’nin, Bostan ve Gülistan isimli eserinde hikmet ehli bir zatın çocuklarına olan nasihatini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Canım yavrularım. Hüner öğrenin. Dünya malına, altına, gümüşe, makam ve mansıba itimat etmeyin. Zira hüner suyu kesilmez bir çeşmedir. Ebedi bir devlettir. Hünerli kimse nereye gitse şerefiyle izzetiyle gider ve meclisin baş köşesine oturur.Evet, dilimizde ustalık, maharet, marifet, beceriklilik anlamında kullandığımız hüner kelimesinin bir anlamı da sanattır. Milletimiz manevi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına sanatkar, maddi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına ise zanaatkar demeyi tercih etmiştir” diye konuştu.

    Sanatın da zanaat gibi insanlık tarihi kadar derin bir maziye sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak biz de sanatın birçok dalında tarihin en iddialı eserlerini vücuda getirmek suretiyle asırlar içinde Türk sanatını inşa ettik. Bizim sanat tarzımız tıpkı hayat tarzımız gibi inanç ve düşünce tarzımız gibi millet olmamızı sağlayan temel unsurlardan biridir. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki hattatların kalemleriyle, nakkaşların fırçalarıyla, ustaların çekiçleriyle, ozanların mızraplarıyla yaptıkları dokunuşlar tam bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü, ruhunu, değerlerini nakşediyor. Bir sanat hakkında fikir sahibi olmak için o sanatı var eden ve maharetle işleyen milleti tanımanız icap eder derler” değerlendirmesinde bulundu.

    Hat, tezhip, ebru, talika, minyatür sedefkarlık, çömlekçilik, çinicilik, dokumacılık, kispet, kaval, tulum, bağlama ustalığı gibi onlarca sanatın iletişim teknolojilerinin yön verdiği bir çağda hala yaşadığına, hala nesilden nesile aktarılmaya devam edildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

    “Bundan ne kadar memnuniyet duysak azdır. Bunun sırrının da şu olduğuna inanıyorum. Allah vergisi maharetlere sahip nice sanatçı üstadımız görüyor ki unutulmaya yüz tutmuş olan değerlerimizi aşk ile ayakta tutuyor. Aşk, kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Öyle bugünkü gibi aşk değil. Kişinin sevdiğinde yok olması. Gerçek aşk bu. Yüreklerindeki aşkı ellerindeki maharetle birleştiren bu sanatkarlarımızın Rabb’im sayılarını arttırsın. Bize yokluklarını göstermesin diyorum. Bakınız burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim. Sizin de bildiğiniz gibi her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Teknoloji devrimiyle birlikte insanın hayata Çevreye, dünyaya ve sanata yönelik yaklaşımlarında da köklü değişimler gerçekleşiyor. Dijitalleşme, ekonomiden finansa, kültürden haberleşmeye, her alanı adeta kuşatmış durumda yapay zekanın hangi işleri yapabildiğini, neleri başarabildiğini, kimi zaman heyecanla, kimi zaman da endişeyle takip ediyoruz. İletişim ve ulaşım imkanlarının ilerlemesinin sonuçlarından biri dijital tekno kültürdür. Bu yaygınlaşıyor. Bu kültürün ayırıcı özelliği ise trend denilen tek tipleşmedir. Tüketime dayalı neoliberal sistem yerel zenginliği bu çeşit müktesebatı ya yok saymakta ya da ticari meta haline getirerek içini boşaltmaktadır.”

    Küreselleşmeyle birlikte kültürel bir yozlaşmanın da tüm dünyayı etkisi altına almakta olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirdiğimiz nice geleneksel kültür unsurunun ziyan edildiğini tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını görmek bizleri ziyadesiyle yaralıyor. Zenginliğe, çok sesliliğe sahip çıkmak Farklı geleneklere sahip çıkmak, aynı zamanda maziden atiye köprü kurmak demektir. İster para, ister çıkar, ister ideoloji adına yapılsın. Tek tipleşmenin varacağı yer Kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiş, faturasını ödemiş bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, batıdan çok Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı” açıklamasını yaptı.

    Kültürel inkar politikalarının en büyük zararının maalesef zihinlerde olduğunu belirten Erdoğan, “Bugün Avrupa’nın Amerika’nın uzak Doğu ülkelerinin müzik listelerini ezbere bilen, sanatçılarını tanıyan ama kendi tarihinden birkaç bestekarın, aşığın söz ve saz üstadının ismini bilmeyen insanlarımızı gördükçe belli bir döneme damgasını vuran inkar politikalarının yol açtığı tahribatı evet çok daha net görebiliyoruz. K-Pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, Neşet Ertaş’a, Kayahan’a ve daha nice Bu toprakların sesi soluğu olan sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endişeleniyoruz, üzülüyoruz. Kendimizi sorguluyoruz. Çünkü bizler hemen her alanda insanlık tarihiyle mührünü vurmuş, zengin kültür varlığına sahip bir milletiz. Vatanımızın her köşesinde çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan eserler şaheserler, sanat ürünleri bugün de görenleri kendine hayran bırakıyor. Mimari eserlerimizle musiki geleneğimizle, el işi sanatlarımızla sanatlarımızla edebi ve kültürel ürünlerimizle yalnızca mücavir coğrafyamızda değil dünyada da parmakla gösterilen bir konumdayız. Haklı bir şöhrete sahibiz. Son 100-150 yılda maruz kaldıkları talana, yıkıma ve kültürel soykırıma rağmen ecdat yadigarı eserler Balkanlar’dan Afrika’ya Kafkaslar’dan Orta Doğu’ya kadar gönül coğrafyamızın dört bir köşesini aydınlatıyor. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak nice özgün değerle kültür varlığı ve eserle mücehhez bir ülkeyiz. Tek eksimiz, uzun yıllar boyunca elimizin altındaki bu Siz hazinenin kadr-ı kıymetini yeterince bilemedik” dedi.

    Hükümetleri döneminde attıkları adımlarla bu ihmalkarlığa son verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eserlerimizin korunmasını, muhafaza altına alın restore edilerek tüm insanlığın istifadesine sunulmasını kültür ve medeniyetimizin omuzlarımıza yüklediği sorumluluklardan biri olarak gördük. Ecdadın mamur ettiği şehirlerdeki mimari eserlerimizi ve kültür mirasımızı yaşatmak adına önemli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurt Dışı Türkler Başkanlığı gibi kurumlarımızın çalışmalarıyla kültür mirasımızı koruyoruz Sadece yurt dışında değil, Anadolu’da da saklı bulunan bu kültürel mirasın gün yüzüne çıkarılması için canla, başla çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
    Bilhassa arkeoloji alanında tarihin en yoğun çalışmalarına imza atıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kazı faaliyetlerimizle 60 yılda tamamlanabilecek arkeoloji çalışmalarını sadece dört yıla sığdırdık. Yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin yerlerini tespit edip bu eserleri tekrar ülkemize getirmek için Gerekli çalışmaları hızla başlattık. Böylece toplam 12 bin tarihi eserimizi ait olduğu bu topraklarla milletimizle buluşturduk. Bundan sonra da bize ait olanı korumaya, çalınanı bulup getirmeye, yurt dışındaki kültür varlığımızı ihya etmeye devam edeceğiz. Nasıl bir ağaç kökleriyle yaşarsa işte biz de millet olarak köklerimize sıkı sıkıya tutunmaya çalışıyor değerlerimizle bağımızı sağlam tutuyoruz” dedi.
    Sanata ve zanaata emek verenlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler kültürel bakımdan geçmişin hatalarıyla birlikte küresel olarak da çok yönlü bir kuşatma altında olduğumuz bu günlerde kültür mirasımızın devam etmesi, yaşatılması noktasında çok hayati roller üstlenmektesiniz. Aşkla, tutkuyla, yüksek bir sorumluluk bilinciyle icra ettiğinize inandığım sanat faaliyetlerinizle sizler tüm kalbimle ifade etmek isterim ki bizim milli kültürümüzü yeşerten hayat pınarlarımızsınız, Rabbim ortaya koyduğunuz tüm eserleri kalıcı, müessir ve bereketli kılsın. Gelecek nesillere daha güçlü ve daha zengin bir kültür hazinesi bırakmayı bizlere nasip eylesin diyorum Bu düşüncelerle sözlerime son verirken ödüllerini tevdi edeceğimiz kurumlarımızı ustalarımızı, icracılarımızı hattat, nakkaş ve sanatkarlarımızı bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum” diye konuştu.

    25 yaşayan insan hazinesi ve 3 sanat kurumu ödül aldı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ile Yaşayan İnsan Hazineleri Ödüllerini” sahiplerine takdim etti.

    Hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alırken, “Ey Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbesinde ben çok ağladım vatan gidiyor diye. O anda seni verdi, Allah bize hediye” ifadelerini kullanarak, şiir okudu.

    Tulum icracısı Remzi Bekar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tulum hediye etti. Bekar daha sonra tulum dinletisi sundu.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri de Anadolu El Sanatlarını Yaşatma ve Geliştirme Derneği (ANELSANDER) adına Uğur Türker, Sadberk Hanım Müzesi adına Hülya Bilgi ve İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi adına müzenin kurucusu İbrahim Alimoğlu’na takdim edildi. Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve davetliler katıldı.

    Törende, hat sanatçısı Mehmet Özçay, minyatür, tezhip ve kat’ı sanatçısı Dürdane Ünver, nakkaş Nilgün Gencer, sedefkar, altın-gümüş kakma sanatçısı Mehmet Zeki Kuşoğlu, tulum icracısı Remzi Bekar, ipek hereke halı dokuma ustası Nuray Kıvanç, çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, metal işçiliği ile geleneksel kapı süsleme ustası Hüseyin Şahin Özdemir, baston ustası Cumali Birol, talika ustası Özcan Abacı, buldan bezi dokuma ustası Selahattin Kaçanoğlu, geleneksel tığ ve şiş örme ustası Asime Koşal, sim sırma işleme ustası Nur Dikilitaş, kutnu dokuma ustası Abdülkadir Mekki, tespih yapım ustası Bünyamin Korucu, hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ahşap oyma ustası Osman Nergiz, geleneksel kapı ve kapı süsleme ustası Şerif Mehmet Akgün, geleneksel taş işlemeciliği ve taş model eşya yapım ustası Dursun Köroğlu, Karagöz sanatçısı Recep Şinasi Çelikkol, keçe sanatçısı Celalettin Berberoğlu, çini ve seramik sanatçısı Adil Can Güven, geleneksel müzik ve delbek icracısı Gülay Diri, mahya ustası Kahraman Yıldız, sıcak demir ustası Yusuf Bayyiğit Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri”ni aldı.

  • Sahte plaka şebekesi çökertildi

    Sahte plaka şebekesi çökertildi

    Edirne İl Emniyet Müdürlüğü, kentte sahte plaka ve araçların yurtdışı çıkışları için kullanılan yeşil sigorta, sahte dolaşım belgesi gibi bir resmi belgelerde sahtecilik yapan çete üyelerini takibe aldı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı başarılı operasyonla 9 şüpheli gözaltına alınarak, sahte plaka şebekesi çökertildi.

    Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi koordinesinde İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri ile müşterek Vergi Usul Kanununa Muhalefet ve Resmi Belgede Sahtecilik yapan şahıslara yönelik 3 iş yeri ve 1 ikamete eş zamanlı operasyon düzenlendi.

    Operasyon sonucu 6 adet sahte olduğu değerlendirilen Türk ve yabancı plaka, 1 adet 60 Ton’luk PRES Makinesi, 1 adet plaka boyama makinesi, 1 adet dijital baskı makinesi, 250 adet çift halinde plaka basımında kullanılan harf ve rakam kalıpları, 2 adet çift halinde plaka basımı için kullanılan harf ve rakam sıkıştırma aparatı, 22 adet farklı firmalara ait kaşe, 14 farklı RODER belgesi, 45 adet sahte yeşil sigorta yapımında kullanılan yeşil renkli boş sayfa, 16 adet sahte yeşil sigorta, 5 adet yeşil kart sigorta poliçesi, 3 adet sahte transit refakat belgesi, 7 adet sahte dolaşım belgesi, 27 adet Led Monitör, 5 adet Android-Smart TV, 800 adet faturası bulunmayan “Viking şapkası” olarak tabir edilen plastik şapka ele geçirildi.

    Konuyla ilgili B.E., S.Y., V.K., M.K., Ş.K., U.C., S.T., S.E. ve M.Ç. isimli 9 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı.
    Şüphelilerin adli işlemleri devam ediyor.