Kategori: Gündem

  • “İnsanlığın tüm kurumlarıyla kan kaybettiği dönemdeyiz”

    “İnsanlığın tüm kurumlarıyla kan kaybettiği dönemdeyiz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen 4. Uluslararası STK Fuarı’na katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasında ortak bir tavrın oluşması, Müslümanların Filistin davasında yekvücut olarak hareket etmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Filistin devletinin tanınması için uluslararası arenada tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Şahsımız aleyhinde yürütülen onca kampanyaya, Siyonist lobi ve İsrail destekçilerinden gelen onca baskıya rağmen duruşumuzu asla bozmadık. İsrail’in Filistin’deki soykırımını durdurmak için zorlayıcı tedbirlerin bir an önce alınmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

    Fuarda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Fuarı’nın hayırlara vesile olmasını, başarılı geçmesini, birliğe, dirliğe kapı aralamasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Afrika’dan, Asya’dan, Orta Doğu’dan, batı ülkelerinden ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden hepsi birbirinden kıymetli çalışmalar ifa eden 150 sivil toplum kuruluşumuzu fuara katılımları ve katkıları için tebrik ediyorum. Bu güzel etkinliğin aramızdaki kardeşliği, beraberliği, dayanışmayı, ittifak ve ittihadı güçlendirmesini temenni ediyorum. Vahdet ve uhuvvet ruhunun zirve yaptığı sivil toplum camiasında atan vicdanlı yüreklerin birbirine daha da ısındığı bu organizasyonu tertipleyen kuruluşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Fuara iştirak eden ve yeryüzünün farklı köşelerinde birçok alanda kritik faaliyetler yürüten sivil toplum kuruluşlarımıza Mevla’dan üstün başarılar diliyorum. Burada icra edilen panellerin, atölyelerin, sergilerin ve diğer birçok faaliyetin aramızdaki dostluk ve iş birliğini tahkim etmesini, dayanışma ruhumuzu perçinlemesini ümit ediyor, bu niyazımızın adım adım gerçekleştiğini görmekten memnuniyet duyduğumu burada şükranla ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliğinin eğitim, gençlik, insani yardım, aile ve insan hakları gibi alanlarda yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birliğimizin, İslam coğrafyasının dört bir yanındaki 354 üye kuruluşuyla beraber 20 yıldır sürdürdüğü faaliyetlerin çıtasını her geçen yıl daha yükseğe çıkardığını görüyorum. Aynı şekilde bünyesindeki 160’tan fazla kuruluşla ülkemizin sivil toplum kapasitesine önemli katkılar yapan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı da başarılarına her gün bir yenisini ilave ediyor. Samimi, gayretli ve bereketli hizmetleriyle tüm dünyaya örnek olma yolunda emin adımlarla ilerleyen her iki kuruluşumuzun yöneticilerini tebrik ediyor, Mevla’m yollarını açık etsin, işlerini kolaylaştırsın diyorum” dedi.

    “Vahşetin gündeme gelmemesi için İsrail lehine tam anlamıyla bir karartma uygulanıyor”

    İnsanlığın neredeyse tüm kurumlarıyla, tüm organlarıyla, tüm hücreleriyle kan kaybettiği bir dönemden geçtiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası sistemin imtiyazlı aktörleri kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerini savaş, çatışma ve istikrarsızlık girdabına sürüklüyor. Dünya bilhassa İslam alemi zorlu bir sınavdan, kapsamlı bir kuşatmadan, sinsice hazırlanmış planların ateş çemberinden geçiriyor. Bakınız, hemen yanı başımızdaki Filistin’de 14 aydır mazlumlar, masumlar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve siviller acımasızca katlediliyor. Küresel yönetişim mekanizmaları, uluslararası örgütler ve uluslararası medya Filistin’de, Lübnan’da ve daha pek çok bölgede işlenen insanlık suçlarını görmezden geliyor. Vahşetin gündeme gelmemesi için İsrail lehine tam anlamıyla bir karartma uygulanıyor. Demokrasi ve insan hakları nutukları çeken kimi ülkeler bu alçak katliamları ve soykırımı durdurmaya çalışmak yerine İsrail’e verdikleri destekle adeta zulmü körüklüyorlar. Bu durumdan cesaret alan Siyonist katiller ise vahşet ve barbarlıklarına her geçen gün bir yenisini ekliyor. Pervasızlıkta çıtayı sürekli yükseltiyor” şeklinde konuştu.

    “Filistin’i yeniden özgürleştirmeyi Rabb’im bizlere nasip eylesin”

    İsrail’in Gazze’ye saldırıları başladığı günden bu yana 400 gün geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada kalbim parçalanarak bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. İsrail’in Gazze’ye saldırıları başlayalı 400 günden fazla zaman geçti. Yüzde 70’i kadın ve çocuk olmak üzere 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit düştü. 700 binden fazla kardeşimiz yaralandı. 1,9 milyon insan evini, doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kaldı. Filistin’de şehit olanların ve yaralananların kanı sadece katillerinin değil, onlara engel olmayanların da üzerlerine sıçramıştır. Gazze’de 160 bin binayı yıkıp 436 bin yapıya ağır hasar veren saldırıların gerisindeki sinsi amaç her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Daracık bir alana hapsedilen 2 milyondan fazla Filistinli bir yandan zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışırken diğer yandan açlığa, susuzluğa ve ilaçsızlığa karşı verdiği çetin mücadeleyi sebatla sürdürüyor. Mevla Filistin’de, Lübnan’da, dünyanın dört bir yanında zulme ve zalime göğüs geren tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum. Rabb’imden başta kardeşim İsmail Heniyye olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Filistin’in cesur evlatlarını, vatan sevdalısı kahraman çocuklarını burada tekrar saygıyla selamlıyor, Rabb’im cümlesini muzaffer eylesin diyorum. 1967 sınırları temelinde bağımsız, egemen ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kuruluşunu görmeyi, Filistin’i yeniden inşa ve ihya etmeyi, Filistin’i yeniden özgürleştirmeyi Rabb’im bizlere nasip eylesin diyorum. Diğer yandan Kudüs’ün mahremiyetine uygun şekilde uluslararası bir güvenlik şemsiyesi altına alınması yolundaki çabalarımızı sürdüreceğimizi de bir kez daha belirtmek istiyorum” diye konuştu.

    “Müslümanlar olarak yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz”

    Bizler Müslümanlar olarak yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz Ali İmran suresinde hep birlikte ‘Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp, bölünmeyin’ buyuruyor. Bizler Müslümanlar olarak yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz. Böylesine zorlu bir ortamda İslam alemi olarak fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp ortak bir tavır almamız, yekvücut hareket etmemiz gerekiyor. Şurası bir gerçek; vahdet olmadan rahmet olmaz. Yürekler toplu vurmadıkça müstevliler ve müstekbirler karşısında başarılı olunmaz, olunamaz. Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize, Sudan’da, Yemen’de ve daha pek çok ülkede masumlara ve mazlumlara ancak bu şekilde yardımcı olabiliriz. Resul-i Kibriya Efendimiz aleyhissalatu vesselam bakınız bize neyi emrediyor. ‘Bir kötülük gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltin. Elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltin. Dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğzedin ki bu imanın en zayıf derecesidir’. Evet, bu hadis-i şerife uygun şekilde imkanlarımız, araçlarımız ve kabiliyetlerimiz ölçüsünde zulmün, zalimin, kötünün ve kötülüğün karşısında durmamız icap ediyor” dedi.

    “Sivil toplum kuruluşlarımıza çok önemli işler düşüyor”

    İslam coğrafyasında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımızın da bu çerçevede çok önemli işler düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Farklı alanlarda, farklı araçlarla çalışmalar yürüten STK’larımızın her şeyden evvel kapasitelerini artırmaları, icra mekanizmalarını güçlendirmeleri, birbirleri arasındaki uyumu artırmaları şarttır. STK’larımızın, gençlerimiz başta olmak üzere toplumun muhtelif kesimlerini kuşatacak, onları sivil toplum faaliyetlerine dahil edecek uygulamalarına geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyoruz. Etki alanı geniş, birlik ve beraberlik içinde hareket eden, sürdürülebilir kalkınmaya katkı veren sivil toplum kuruluşları küresel barış ve adaletin tesisinde hayati katkılar yapacaktır. Her platformda dile getirdiğimiz, altını ısrarla çizdiğimiz daha adil bir dünya tasavvurumuzun hayata geçirilmesinde dünyanın dört bir yanında çalışan STK’larımızın gayretleri mühim bir yer tutacak. Şu gerçeği inanıyorum ki sizler de farkındasınız; insanlık büyük bir değişim ve dönüşümün sancılarıyla kıvranırken pek çok konuda yeni risklerle, yozlaşma ve yaratılışa aykırı dayatmalarla da baş etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.

    “Aile yapısı hırpalanmış, örselenmiş, çürütülmüş bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir”

    Hiç şüphesiz bu çerçevede en büyük çürüme ve yok oluş aile kurumunu hedef almış durumda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin de takip ettiği gibi aile mefhumumuz, toplumsal yapımız, örfümüz, değerlerimiz ve kutsallarımız küresel düzeyde bilinçli ve çok yönlü bir saldırı altındadır. Sapkın akımları, özendirici yayınlar, reklamlar, moda adı altında yürütülen dayatmalar topluma rol model olması gereken aktörler aracılığıyla zihinlere nakşedilen aşağılık fikirler her tarafımızı kuşatmış durumdadır. Cinsel sapkınlıkların bir insan hakkı ve tercihi olarak sunulmasının gerisindeki sinsi amacı gayet iyi biliyoruz. Aileyi gereksiz bir yük, taşıması zor bir sorumluluk ve insanın hayatını kısıtlayan bir fotoğraf olarak göstermeye çalışanların amacı bireyi ifsat ederek tüm toplumu çökertmektir. Tarihen ve itikaden sabittir ki aile yapısı hırpalanmış, örselenmiş, çürütülmüş bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir. STK’ların da bindikleri dal, kendilerini ayakta tutan sütun toplum olduğuna göre toplumun temeli olan ailenin korunması öncelikli hedefleri olmalıdır. İç cephemizi tahkim ve takviye etmek, çocuklarımız ve gençlerimize daha güvenli, daha vicdanlı, daha adil bir dünyayı miras bırakmak istiyorsak hep birlikte elimizi taşın altına koymalıyız. Bunu da çok geç olmadan hemen yapmalıyız” diye konuştu.
    Günümüz dünyasında, bilhassa da bölgemizde çatışmalar, savaşlar, kıtlık ve terör başta olmak üzere çeşitli sebeplerle yoğun bir göç dalgası yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aileleri ve kendileri için daha güvenli, huzurlu ve müreffeh bir hayat kurma hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyenler yollara düşüyor. Bu insani dram karşısında gelişmiş ülkelerin sergilediği vurdumduymaz tavır insanlık adına utanç vericidir. Biz tarih boyunca Asya’dan, Afrika’dan, hatta Avrupa’dan insanlara kapısını da yüreğini de açmış bir ülkeyiz. Bugün de Türkiye olarak yıllardır milyonlarca çaresiz insana ev sahipliği yapıyor, kendi imkanlarımızı paylaşıyoruz. Hatta bugünün zalimlerinin geçmişte canlarını kurtarma derdine düştükleri her dönemde onlara yardım eli uzatan ilk ülkenin burası olduğu gerçeğini de hatırlatmak isterim. Şimdi rahat ve müreffeh bir ortamda yaşayanların, çaresiz mazlumlara karşı sergilediği iğrenç tavır maalesef gelecekte kendileri de aynı duruma düştüklerinde karışılacakları akıbetin örneği olacaktır. Bu tablonun daha da kötüleşmesini engellemede STK’lara önemli görev düşüyor. Dünyada adalete, merhamete, vicdana yönelik uyanışın mimarları ve öncüleri sizler olacaksınız. Sizlerden dünyaya güçlü bir duruş, güçlü bir sesleniş, zalime güçlü bir tepki bekliyorum. Duruşunuz öyle güçlü olmalı ki; insanlığın tamamı sizi takip etmeli. Seslenişiniz öyle güçlü olmalı ki; sağırlar bile duyabilmeli. Tepkiniz öyle güçlü olmalı ki; zalimlerin elindeki silahlar yerlere düşmeli. Bu konu da en büyük destekçiniz Türkiye olacaktır” dedi.

    “Filistin devletinin tanınması için uluslararası arenada tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız”

    Biz millet olarak her dönemde masumların, mazlumların ve yaşama mücadelesi verenlerin yanında olduk ve olmaya da devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin bu insani siyasetini hazmedemeyenler, aleyhimizde kara propaganda yapsa da Türkiye’nin insan odaklı, insan yaşatma odaklı politikasını engelleyemeyecekler. İsrail’in soykırımına maruz kalan Gazze’de yaşayanlar başta olmak üzere, Filistin halkı için sadece son dönemde yaptıklarımız bile bu hakikati açıkça göstermeye yeterlidir. Türkiye olarak İsrail saldırılarının başladığı ilk günden bu yana Gazze’ye 86 bin ton, Lübnan’a ise bin 300 ton insani yardım malzemesi ulaştırarak bölgedeki kardeşlerimize en fazla destek veren ülkelerden biri olduk. İsrail’le olan ticaretimizi hiç düşünmeden milyarlarca dolarlık bir ticaret hacminden sarfınazar ederek süratle kestik. Siyonist yönetimin Gazze’de işlediği insanlık suçlarını protesto etmek için milletimizle birlikte her fırsatta meydanları, sokakları, caddeleri hınca hınç doldurduk. Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan davaya müdahil olma kararı aldık. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası düzeyde karar alıcı ve uygulayıcı mekanizmaları harekete geçirdik. Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’ya en güçlü desteği veren ülkelerden biriyiz. İslam dünyasında ortak bir tavrın oluşması, Müslümanların Filistin davasında yekvücut olarak hareket etmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Filistin devletinin tanınması için uluslararası arenada tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Şahsımız aleyhinde yürütülen onca kampanyaya, Siyonist lobi ve İsrail destekçilerinden gelen onca baskıya rağmen duruşumuzu asla bozmadık. İsrail’in Filistin’deki soykırımını durdurmak için zorlayıcı tedbirlerin bir an önce alınmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararını desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Zalimlere şirin gözükme adına eğilip bükülenlerden olmadık”

    Alınan bu cesur kararın sözleşmeye taraf tüm ülkelerce uygulanmasını insanlığın uluslararası sisteme güvenini tazeleme adına önemli bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa yıllardır dünyaya hak, hukuk, adalet ve insan hakları dersi veren Batılı ülkelerin bu noktada sözlerini yerine getirmeleri mecburidir. Türkiye, Gazze katliamı ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırılarında ilk günden beri insani, vicdani ve kardeşlik görevini hakkıyla ifa etmiştir. Zalimlere şirin gözükme adına eğilip bükülenlerden olmadık. Üç kuruş siyasi rant sağlayacağım diye ülkesine ve devletine ‘İsrail ile ticaret yapıyorlar’ iftirası atanlar gibi de olmadık. Tatlı su siyasetçilerinden zor zamanlarda Filistinli kardeşlerinin yanında dimdik duranlardan olduk. Bundan sonra da sarsılmadan, yalpalamadan, sağa sola eğilmeden, bükülmeden inşallah sapa sağlam durmaya devam edeceğiz. Şairin ‘bir Filistin vardı, bir Filistin gene var’ dizelerinde olduğu gibi Filistin’den umudumuzu kesmeyecek, özgür ve bağımsız bir Filistin için çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Biz ecdadımızdan aldığımız ilhamla insani değerleri yaşatmaya çalışıyoruz”

    Türkiye olarak sizlerin varlığını ve buradaki temsilinizi çok kıymetli bulduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tarihimizden, medeniyetimizden, ecdadımızdan aldığımız ilhamla insanı düşünüyor, insanı koruyor, insani değerleri yaşatmaya çalışıyoruz. Bu konuda çok sağlam, çok muhkem, çok emin rehberlerimiz var. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa, ‘Allah sizin ne dış görünüşünüze, ne de mallarınıza bakar ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar’ buyuruyor. Hoca Ahmet Yesevi de ‘kimsenin kalbini kırma, çünkü kalp kırmak Allah’ı kırmaktır, gönlü kırık, zavallı garip birini görürsen yarasına merhem koy, yoldaşı ve yardımcısı ol’ tavsiyesinde bulunuyor. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, ‘incinsen de incitme’ diyor. Hazreti Mevlana, ‘kötülük yaptığın zaman kork, çünkü o bir tohumdur, Allah yeşertir, karşına çıkartır’ diyerek ikazını yapıyor. Pir Sultan Abdal, ‘ne mutlu eğri zamanda doğru durabilene’ sözüyle bize istikamet gösteriyor. Aşık Veysel, ‘beni hor görme kardeşim, sen altınsın da ben tunç muyum’ serzenişiyle nefislerimize hitap ediyor” şeklinde konuştu.

    “İnsanlığın huzur bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlardır bize yol gösteren bu gönül ve aşk erbabının izinden gitmeye, öğütlerini tutmaya, onların ahlakını ve insan sevgisini dünyaya yaymaya, insanlığın huzur bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz. İnşallah bunu da sizlerle birlikte omuz omuza yan yana yapacağız. Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Sözlerime son verirken 4. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Fuarı’nın bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızın müştereken yayınladığı Gazze İstanbul Deklarasyonu’nun mazlum Filistin’in sesini dünyaya gür bir şekilde duyurmasını temenni ediyorum. Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından fuara katılan sivil toplum kuruluşlarımıza, tüm dostlarımıza, tüm kardeşlerimize tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

  • 7 PKK’lı terörist öldürüldü

    7 PKK’lı terörist öldürüldü

    MSB’den yapılan açıklamada: “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde belirlediği 6 PKK/YPG’li terörist ile Irak’ın kuzeyindeki Metina bölgesinde tespit ettiği 1 PKK’lı teröristi etkisiz hâle getirdi.” ifadelerine yer verildi.

     

     

  • 5 farklı suç örgütüne operasyon

    5 farklı suç örgütüne operasyon

    Operasyonlarla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “5 ayrı organize suç örgütüne yönelik son bir hafta içinde, Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri Organize Suçlarla Mücadele ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; İstanbul, Bursa, Antalya (Kuyu-41), İzmir (Kuyu-42), Denizli (Kuyu-43), Balıkesir (Kuyu-44) ve Yalova (Kuyu-45) olmak üzere 7 il merkezli düzenlenen operasyonlarda 81 şüpheli yakalandı” ifadelerine yer verdi.

    Gözaltına alınan şüphelilerin 50’si tutuklandı

    Yakalanan şüphelilerden 50’sinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini belirten Bakan Yerlikaya’nın açıklamaları şöyle devam etti:

    “İstanbul, Bursa ve Antalya’da B.G.’nin (yurt dışı firar) elebaşılığını yaptığı (Kuyu-41), İzmir’de O.Ç.’nin elebaşılığını yaptığı (Kuyu-42), Denizli’de A.K.’nin elebaşılığını yaptığı, (Kuyu-43), Balıkesir’de Z.U.T. ve F.T.’nin (yurt dışı firari) elebaşılığını yaptığı (Kuyu-44), Yalova’da Ü.B.’nin elebaşılığını yaptığı (Kuyu-45) operasyonlarında şüphelilerin 50’si tutuklandı. 25’i hakkında adli kontrol kararı verildi. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; ‘Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Nitelikli Yağma, Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Kasten Yaralama, Tehdit, Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması, Mala Zarar Verme, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Tefecilik, Şantaj ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından haklarında Savcılıklarımızca soruşturma başlatıldı. Operasyonlar sonucu; 43 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet otomatik tabanca, 3 adet ruhsatsız tüfek, Çok sayıda kesici/delici alet, muhtelif miktarda uyuşturucu madde ve 1 adet çalıntı motosiklet ele geçirildi.”

    “Organize suç örgütlerinin artık nefesi kesildi”

    Suç ve suçlulara karşı etkin mücadelelerine devam edeceklerini belirten Bakan Yerlikaya, “Operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum. Milletimizin duası sizinle. Organize suç örgütlerinin artık nefesi kesildi. Biz yine de durmadan duraksamadan mücadelemizi azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Suçta kibirlenen, kendini hukukun üstünde gören suç örgütlerine asla tahammülümüz yok” ifadelerini kullandı.

  • Aile arabuluculuk sistemi geliyor

    Aile arabuluculuk sistemi geliyor

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya’da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tesislerinde düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı’na katıldı. Tunç, burada HSK üyeleri, bakanlık birimleri, Cumhuriyet Başsavcıları, Adalet Komisyon Başkanları ve Bölge İdare Mahkemeleri Başkanlarıyla bir araya geldi.

    Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak adına yeni mevzuat düzenlemelerini de içeren Yargı Reformu Stratejimizi hazırladıklarını açıkladı. Tunç, “Son aşamaya getirdik. Son bir kez gözden geçirerek Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Kabinemizde ayrıntılarını tartıştık. Tüm taraflarla bir araya geldik. Çok sayıda toplantılar yaptık, 1 yılı aşkın bir zamandır bu çalışmayı gerçekleştirdik. Uygulayıcılardan gelen görüşler bizler için çok değerliydi” dedi.

    Daha önceki yargı paketi düzenlemeleri ve hazırlanan Yargı Reformu Stratejimi belgesinde, özellikle öngörülebilir, gecikmeyen ve hukukun üstünlüğü esas alan bir adalet sisteminin tesisi noktasında çok değerli fikirler elde ettiklerine vurgu yapan Tunç, “Özellikle ceza adaletinde, suç ve suçluyla mücadele, caydırıcılık bakımından çok değerli görüşler geldi. Gerek vatandaşlarımızdan, gerek uygulayıcı ve avukatlarımızdan gelen görüşleri dikkate aldık. Yıllardır bunu keşke böyle yapsaymışız diyeceğimiz, birçok alana el attık. Hukuk sistemimizde önemli yenilikleri hayata geçirerek bir belgeyi Cumhurbaşkanımız açıklayacak” ifadelerine yer verdi.

    “Aile Arabuluculuk sistemi geliyor”

    Daha önce kiracı ve kiralayanla ilgili arabuluculuk sisteminin devreye sokulmasıyla birlikte, sorunların yarı oranında azaldığını hatırlatan Bakan Tunç, aile arabuluculuk sistemine de geçileceğinin sinyalini verdi. Tunç, “Çünkü bir çok dünya ülkesi, demokratik hukuk devletlerinde, özellikle ailenin korunması, aile bireylerinin yargısal süreçlerde yıpranmaması bakımından ve gecikmeksizin herkesin kendi yolunu çizmesi bakımından aile arabuluculuğunu çok önemsiyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki süreçte, uygulamadan da çok öneriler geldi. Özellikle kadına yönelik şiddet konusunu içermeyen aile ara buluculuğu sistemi ile aile üyelerine kriz dönemlerinde destek vererek, aile içinde yaşanan uyuşmazlıklar, adliye koridorlarına taşınmadan, tarafların ortak yararlarını gözeten ve bireysel beklentilerini olabildiğince karşılayan ara buluculuk sistemi ile çözümlenmesini istiyoruz”

  • Faiz oranları güncellendi

    Faiz oranları güncellendi

    Merkez Bankası, perşembe günü politika faizini beklentilere paralel yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu.

    Enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendiğini belirten Merkez Bankası, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiği ifade etti.

    TCMB, ilk kez Maliye politikasının dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağına vurgu yaptı.

    Para Politikası Kurulu metnine , “Politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.” ifadesi eklendi.

    Metnin önceki aylara göre daha yumuşak olduğunu belirten ekonomistler, aralık ayında faiz indirimine kapının açık olduğunu kaydetti.

    KISA VADELİ MEVDUATLARA AYARLAMA

    Faiz kararının ardından bazı sadeleşme adımları devreye alındı.

    TCMB, mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırdı.

    Kısa vadeli Tük Lirası mevduatta yüzde 15 olan oran yüzde 17’ye çıkardı. Yabancı para mevduat için TL tesis oranı da yüzde 5’ten yüzde 4’e indirildi.

    Ekonomistler, TCMB’nin bu adım ile yatırımcıları daha orta ve uzun vadeli mevduatlara yönlendirmek istediği ifade edildi.

    MEVDUAT FAİZ ORANI KAÇ OLDU?

    Bankaların mevcut müşterileri için kısa vadeli mevduat faiz oranları yüzde 44-49 aralığında seyretti.

    Eski ile yeni müşterilere sunulan oranlarındaki fark da kapanmaya başladı.

    Yeni müşterilere yönelik kampanyalarda faiz oranı yüzde 54’lü seviyelere kadar yükselmiş, eski müşterilere sunulan faiz oranları ile aradaki fark 5-6 puana yükselmişti.

    Güncel kampanyalarda ise yeni müşterilere yüzde 50-52’lik faiz oranı teklif ediliyor.

    MEVDUAT FAİZ ORANLARI

    Merkez Bankası, bankalarca açılan mevduatlara uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarını açıkladı.

    TCMB verilerine göre 27 Eylül itibarıyla ortalama faiz oranları şu şekilde gerçekleşti:

    1 aya kadar vadede faiz yüzde 54,98
    3 aya kadar vadede yüzde 58,96
    6 aya kadar vadede yüzde 49,42
    1 yıla kadar vadede yüzde 49,70
    1 yıl ve daha uzun vadede faiz oranı yüzde 37,11

    100 BİN LİRANIN GETİRİSİ NE KADAR?

    Ana para: 100 bin TL
    Faiz oranı: Yüzde 52
    Vade: 32 gün
    Vade sonu tutar: 104 bin 92 TL
    Net kazanç: 4 bin 92 TL

    Ana para: 100 bin TL
    Faiz oranı: Yüzde 47
    Vade: 32 gün
    Vade sonu tutar: 103 bin 801 TL
    Net kazanç: 3 bin 801 TL

    1 MİLYON LİRA NE KADAR KAZANDIRIR?

    Ana para: 1 milyon TL
    Faiz oranı: Yüzde 52
    Vade: 32 gün
    Vade sonu tutar: 1 milyon 40 bin 918 TL
    Net kazanç: 40 bin 918 TL

    Ana para: 1 milyon TL
    Faiz oranı: Yüzde 48
    Vade: 32 gün
    Vade sonu tutar: 1 milyon 38 bin 820 TL
    Net kazanç: 38 bin 820 TL

  • Bursa’da 2 otomobil çarpıştı: 4 yaralı

    Bursa’da 2 otomobil çarpıştı: 4 yaralı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde 2 otomobilin çarpışması sonucu 4 kişi yaralandı. Kaza, İnegöl ilçesi Ahmet Türkel Çevre Yolu üzerinde meydana geldi. Çevre yolu üzerinde ehliyetsiz seyir halinde olan Ahmet M. (17) yönetimindeki  otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkarak önünde seyreden Serhat A. (31) yönetimindeki otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otomobil, refüje çıkıp çarptığı aydınlatma direğini devirdi. Kaza sonucu sürücüler ile otomobildeki yolcu Eren C. (16) ile diğer araçtaki yolcu Ayşe S. (37) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulans ile İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
    Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Harçlık alamadığı için dedesini bıçakladı

    Harçlık alamadığı için dedesini bıçakladı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde meydana gelen olayda harçlık alamayınca sinirlenen torun, dedesini defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı. Kendini de bıçaklayan torun, kendini apartmana kilitledi. Şüphelinin ikna süreci kameraya saniye saniye yansıdı.

    Olay, saat 21.00 sıralarında Hamidiye Mahallesi 2. Mutlu Sokak’ta meydana geldi. İbrahim İ. (18), dedesi Kemal K. (73)’yi ziyarete gitti. İddiaya göre torun, dedesinden para istedi. Dede para vermeyi reddedince aralarında sözlü tartışma çıktı. Sözlü tartışma bir anda kavgaya döndü. Öfkeli torun, mutfaktan aldığı bıçakla dedesini defalarca bıçaklayarak ağır yaraladı.

    Ağır yaralanan dede Kemal K., evden güçlükle çıkarken öfkeli torun kendini apartmana kilitledi. Sesleri duyan vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Ağır yaralı dede, olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.

    Polis ekipleri kendini apartmana kilitleyen genci ikna etmek için yoğun çaba sarf etti. Şüpheli, 1 saat süren ikna sonucu teslim oldu. Polis ekiplerince ikna edilen torun, hastaneye götürülerek tedavi altına alındı.
    Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • İmdadına otomobil sürücüleri yetişti

    İmdadına otomobil sürücüleri yetişti

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarıları sonrası Bursa’da şiddetli lodos etkili oldu. Lodos bazı ağaçları kökünden sökerken, otobüs duraklarını ise devirdi. Rüzgardan savrulan 2 motosiklet sürücüsünün imdadına ise otomobil sürücüleri yetişti.

    Bursa’da gece saatlerinden itibaren etkili olan şiddetli fırtına şehirde hayatı adeta felç etti. Merkez Yıldırım ilçesinde zaman zaman saatte 70 kilometre hıza ulaşan şiddetli lodos, Mimar Sinan Mahallesi Sağlık Parkı’nda ağaçları kökünden söktü.

    Namazgah Mahallesi’nde ise atık giysi dolabı şiddetli lodosa dayanamayarak taksinin üzerine devrildi. Mimar Sinan Mahallesi Emniyet Caddesi üzerinde bulunan otobüs durağını yerinden sökerek devirirken, 152 Evler Mahallesi’nde ise 8 katlı apartmanın 6’ncı katında bulunan cam balkon rüzgarın etkisine dayanamayarak koptu. İtfaiye ekipleri gece boyunca aralıksız çalıştı.

    Araçlar motosiklet sürücülerine siper oldu
    Kent genelinde etkisini sürdüren lodosta motosiklet sürücüleri zor anlar yaşadı. İzmir Yolu Caddesi üzerinde şiddetli lodos yüzünden ilerlemekte zorluk çeken 2 motosiklet sürücüsünün yardımına otomobil sürücüleri yetişti. 3 araç sürücüsü, 2 motosiklet sürücüsünü aralarına alarak lodostan korumaya çalıştı. O anlar kameraya yansıdı.

  • Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

    Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

    İçişleri Bakanlığının, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/99 esas sayılı dosyası kapsamında ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması ve Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının 2024/1146 Sayılı soruşturma dosyasında ‘PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan soruşturmasının devam etmesi nedeniyle; Cevdet Konak’ın Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Tunceli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir” denildi.

    “Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden alındı”

    Açıklamada, “Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/99 esas sayılı dosyası kapsamında ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması nedeniyle; Mustafa Sarıgül’ün Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen, Tunceli Valiliğince Ovacık Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir” ifadelerine yer verdi.

  • Güvenli doğalgaz kullanımında 7 adım

    Güvenli doğalgaz kullanımında 7 adım

    Doğal gaz, ısınmanın yanı sıra dört mevsim kesintisiz sıcak suya erişim imkanı sunuyor, yemek pişirirken “Tüp bitti, yemek yarıda kaldı” sorununu ortadan kaldırarak konforlu yaşama katkı sağlıyor. Bu değerli enerji kaynağı kullanılırken nelere dikkat edilmeli? Doğru ve güvenli bir kullanım için neler yapılmalı? Aksa Doğalgaz, ihmaller sonucunda istenmeyen durumlarla karşılaşılmaması ve doğal gazın yaşam alanlarında 7/24 gönül rahatlığıyla kullanılabilmesi için abonelerin dikkat etmesi gerekenleri 7 maddede anlattı.

    Şirket, doğal gaz kullanımında dikkat edilmesi gereken 7 maddeyi şöyle açıkladı:

    ”Onay verilmeden kullanılmamalı”

    ”Güvenlik risklerini ortadan kaldırmak ve olumsuz durumlarla karşılaşmamak için doğal gazın kullanıma başlamadan önce mutlaka dağıtım şirketinin gerçekleştirdiği kontrollerin tamamlanmış olması gerekiyor. İlk ve yenilenen sözleşmeler sonrasında yalnızca dağıtım şirketinin onayı ile doğal gaz kullanımına başlanmalı. Doğal gaz tesisatına ve yakıcı cihazlara sertifikasız kişiler tarafından müdahale edilmemeli, yapılacak her türlü müdahalede ise öncesinde dağıtım şirketine mutlaka bilgi verilmeli.

    ”Periyodik bakım ve onarım yapılmalı”

    Her kış dönemi öncesinde cihazların periyodik bakımlarının ve bacaların kontrollerinin yetkili firmalara yaptırılması ihmal edilmemeli. Bu, aynı zamanda tasarruflu doğal gaz kullanımı için de önemli. Tasarruf ve güvenlik bir arada.

    ”Eskimiş bağlantı noktaları yenilenmeli”

    Gaz kaçağı riskini ortadan kaldırmak için yakıcı cihazların bağlantı noktalarındaki yıpranmış veya ömrünü tamamlanmış bağlantı ekipmanları yetkili firmalar tarafından kontrol edilerek değiştirilmeli.

    ”Menfezler kapatılmamalı”

    Doğal gaz bacaları ve ortama temiz hava akışı sağlayan menfezler kesinlikle kapatılmamalı. Baca boruları, dış ortama çıkan kısımlarına buz kütleleri veya benzer cisimlerin düşmesi nedeniyle yerinden çıkabilir veya hasar görebilir, böyle durumlara karşı gözle kontroller yapılmalı.

    ”Baca ek yerleri sabitlenmiş olarak dışarıda bulunmalı”

    İlk gaz açma işleminden sonra onaylı tesisata müdahale edilmemeli, dış ortama açılması gereken baca çıkışının yapı içerisinde kaldığı durumlar kesinlikle olmamalı. Yakıcı cihazlar kapalı balkon veya kapalı teras gibi alanlarda yer alıyorsa bacaları mutlaka dışarıya kadar uzatılmalı ve ortamda menfez bulunmalı. Baca ek yerleri için sızdırmaya karşı önlem alınmalı, etrafı kesinlikle kapatılmamalı ve duvara sabitlenmeli. Aksi halde baca atık gazına bağlı zehirlenmeler yaşanabilir. Yakıcı cihaz ve baca işlemlerinin tamamı ilgili markanın yetkili servisleri tarafından yapılmalı.

    ”Bacalı cihazlar özel alanlarda yer almamalı”

    Banyo, tuvalet veya yatak odasında kesinlikle yer almaması gereken bacalı cihazların dağıtım şirketinin bilgisi ve onayı dışında yeri değiştirilmemeli. Bulundukları odalarda uyunmamalı, uyunması gereken durumlarda cihazlar mutlaka kapatılmalı. Ayrıca bacalı cihazlar ile birlikte karbonmonoksit algılama cihazları kullanılmalı.

    ”İzinsiz kazı çalışması yasak”

    Doğal gaz hattının bulunduğu sokaklarda yürütülecek kazı faaliyetleri, başta can ve mal güvenliğini sağlamak ve herhangi bir hasara sebebiyet verilmemesi için Altyapı Koordinasyon Merkezi’nin (AYKOME) yönetmeliği kapsamında doğal gaz dağıtım şirketinin bilgisi dahilinde yapılmalı. Tüm altyapı çalışmalarının daha sağlıklı bir şekilde doğal gaz hattına hasar verilmeden yürütülebilmesi için öncesinde 444 4 187 numaralı Aksa Doğalgaz Çözüm Merkezi’ne bilgi verilmeli. Doğal gaz hattı bulunan sokaklarda izinsiz kazı çalışması yapmak yasak olduğundan, duyarlı vatandaşlar şüpheli herhangi bir durumla karşılaştıklarında 7 gün 24 saat hizmet veren 187 Doğal Gaz Acil Hattını arayarak dağıtım şirketini bilgilendirmeli.”