Kategori: Gündem

  • Bakan Akar’dan iddialara sert tepki

    Bakan Akar’dan iddialara sert tepki

    Hulusi Akar, “Kişisel PR ve reyting uğruna kimse itibar suikastı yapamaz. Sözde bir gazetecinin tamamen masa başında ürettiği, kurgulanmış, gerçeklikle hiçbir şekilde bağdaşmayan, tümüyle hayal ürünü bilgileri servis etmesi kabul edilemez. Basın ahlak esaslarını yok sayanları ve entelektüel ahlak yoksunlarını kınıyoruz!” ifadelerini kullandı.

    Akar, mesnetsiz iddiaların hukuki zeminde karşılık bulacağını belirterek, “Sorumsuzluğu ve seviyesizliği meslek edinmişlerin kamuoyunu meşgul etmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Kuyuya taş atana da taşın peşinden atlayana da hukuk çerçevesinde hesap soracağız” dedi.

    Hukuki süreç başlatılacak

    Hulusi Akar, bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, hem Mengü hem de Özdağ hakkında hukuki sürecin başlatılacağını kaydetti. Açıklamasında, basın mensuplarının sorumluluklarını hatırlatarak, kamuoyunu yanıltan bu tür paylaşımların kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

    İddiaların detayları

    Nevşin Mengü, iddiada bulunarak, Hulusi Akar’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ve genç teğmenlerin Zafer Partili olduğunu söylediğini ileri sürdü. Mengü, Akar’ın 30 Ağustos’ta yaşanan bir olay sonrası Bahçeli’yi genç teğmenlere karşı Zafer Partisi üzerinden kışkırttığını iddia etti.

    Nevşin Mengü’nün iddialarını paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, “Görüştüğüm kaynaklar, Hulusi Akar’ın yeniden Milli Savunma Bakanı olmak için genç teğmenler üzerinden ortalığı karıştırdığını ileri sürdü” diyerek bu iddiaların çok ciddi olduğunu ve Zafer Partisi’nin konuyu yakından takip edeceğini söyledi.

  • Boğazına şeker kaçan öğrenciyi öğretmeni kurtardı

    Boğazına şeker kaçan öğrenciyi öğretmeni kurtardı

    Silvan ilçesi Mehmet Adil Keopolu Ortaokulu’nda 5. sınıf öğrencisi M.Y’nin boğazına şeker kaçması sonucu nefes alamadığı fark edildi. Arkadaşları tarafından koridora çıkartılan M.Y’ye, ilk müdahaleyi öğretmenlerden Özgür Geçmez tarafından Heimlich manevrası uygulandı.

    M.Y., müdahale ile nefes almaya başladı. Öğrencinin arkadaşları ile koridora çıktığı ve öğretmenin çocuğa müdahale anı, güvenlik kamerasınca kaydedildi.

  • 11 ilde siber dolandırıcılık operasyonu: 25 gözaltı

    11 ilde siber dolandırıcılık operasyonu: 25 gözaltı

    Edinilen bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sosyal medyada “Sevgililer Günü chip para/hediye çeki kampanyası”, “14 Şubat şans çarkı, çevirin kazanın” şeklinde ifadeler içeren sahte reklamları tıklamaları sonucu mağdur olan vatandaşların şikayetleri üzerine çalışma başlattı. 10 kişinin mağdur olduğu ve milyonlarca liralık zararının bulunduğu olayla ilgili titizlikle çalışmalarını yürüten ekipler, şüphelilerin mağdurları sosyal medya reklamlarıyla sahte banka sitesine yönlendirdiklerini, 0850 4233646 ve 0850 4324636 numaralı telefon numaralarından “Bankaların genel müdürlüğünden arıyoruz” diyerek kart ve şifre bilgilerini elde edip mağdurların banka bilgilerine eriştiklerini, mağdurların internet bankacılığı hesaplarına girerek bilgileri dışında kredi kullandırdıklarını ve üçüncü şahıslara ait kripto varlık hesaplarına aktardıklarını, üçüncü şahıslara aktarılan tutarları aralarında paylaştıklarını tespit etti. Yapılan çalışmaların ardından operasyon için düğmeye basıldı. 19 Kasım’da Ankara merkezli olarak Çorum, Malatya, Eskişehir, Muğla, Gaziantep, Bartın, İzmir, Bayburt, Manisa ve Afyonkarahisar’da düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 25 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda birçok dijital materyal ele geçirildi. Dijital materyallerde uzman ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda elde edilen suç teşkil eden verilerin soruşturma dosyasına eklendiği öğrenildi.

    Gözaltına alınan 25 şüpheli hakkında TCK 158 1/L (kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık) ve bilişim sistemine girme (TCK 243-1) suçlarından adli işlem başlatıldı. Şüphelilerin işlemlerin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edileceği öğrenildi.

  • İliç’ten ders alınmadı, sırada Kirazlıyayla var

    İliç’ten ders alınmadı, sırada Kirazlıyayla var

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, son yıllarda özellikle maden aramaları adı altında gerçekleştirilen projelerle, doğanın hoyratça yağmalandığını, tarım arazilerinin, ormanların, su kaynaklarının ve yaşam alanlarının Saray iktidarı ve yandaşları tarafından rant uğruna feda edildiğini söyledi. Cengiz Holding’in, Halilağa Bakır Madeni İşletmesi için Kazdağları’nda 100 dönümden büyük bir arazide faaliyete geçtiğini kaydeden Sarıbal, “Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce yaşam savunucusuyla birlikte maden çalışmalarının sürdüğü Çanakkale Bayramiç’teki Hacıbekirler Köyü’nde bir araya geldik. Kazdağları’nı yok edecek, binlerce ağacı katledecek bir talanla karşılaştık. 1 milyondan fazla ağacın kesileceği, tarım alanlarının haritadan silineceği bu proje, sadece doğayı değil, bu bölgede yaşayan köylülerin ekmeğini, suyunu, geleceğini de gasp etmektedir. Devasa büyüklükteki atık barajı Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede. Bayramiç ve Çan ilçelerindeki Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köyleri, bu proje ile haritadan silinecek. Tüm su varlıkları maden projesine tahsis edilecek. Bölgede kuraklık artacak. Madenin yaratacağı kirlilik yaşam alanlarını tehdit edecek” dedi.

    VİCDANSIZLIĞIN BELGESİ: ÇED KARARI

    Kazdağları’nın yüzde 76’sında maden ruhsatı olduğunu kaydeden Sarıbal, ÇED olumlu kararlarının iptali talebiyle açılan davaya mahkemenin ret kararı verdiğini hatırlattı. Sarıbal, “ÇED raporuna olumlu karar verenler, bu doğa katliamına ‘kamu yararı’ diyecek kadar vicdansız. Ancak bilirkişi raporları bu projede kamu yararının olmadığını açıkça ortaya koymuştur. İktidarın yargıya yaptığı baskılar sonucu mahkemeler, halkın değil, holdinglerin çıkarına kararlar vermiştir. Karşımızda ne vicdan, ne hukuk, ne de halkın çıkarını gözeten bir yönetim var. Karşımızda tek bir şeyi gözeten bir iktidar var: sermayenin, holdinglerin ve yandaşlarının kâr hırsını! Bu bir hukuksuzluk, bir yağma planıdır. Bu ülkenin yargısı taşeronlaşmış, kurumlar, bakanlıklar, Saray, Cengiz’e çalışıyor. Bu kararlarla holdinglerin çıkarları için, Kazdağları’nda yaşayan insanların, canlıların yaşamı bir kez daha hiçe sayıldı. Bu ülkenin kaynaklarını enerji bahanesiyle, HES, GES projeleriyle bir mirası kendilerine kalmış gibi Cengiz Holding’e ve 5’li çeteye peşkeş çeken bir yapı var” diye konuştu.

    “BU TOPRAĞIN ÇIĞLIĞI, ANALARIMIZIN GÖZYAŞI SALTANATINIZI YIKACAK”

    Yenişehir Kirazlıyayla’daki madencilik faaliyeti nedeniyle yaşanan sorunları da Meclis gündemine taşıyan Sarıbal, “Meyra Madencilik’in çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı projesine karşı köylülerin yıllardır bir mücadelesi var. Kirazlıyayla’daki maden faaliyetleri yaşamı, tarım alanlarını ve su kaynaklarını geri dönülemez şekilde tehdit ediyor. Bu, doğaya, halka ve ülkemizin geleceğine ihanettir. İliç’te yaşanan maden felaketinden ders almadınız mı? Milyonlarca ton zehir koca bir coğrafyaya yayıldı, 9 işçimiz bu zehrin altında kalarak yaşamını yitirdi. Fırat nehri havzası zehirlendi. Bu projelerle aynı felaket Kazdağları’nda, Kirazlıyayla’da yaşanacak. Bu katliama sessiz kalmayacağız! Her bir ağacın, her bir canlının sesi olacağız. Bu toprakları gasp etmenize izin vermeyeceğiz. Halkın alın terini çalanlar, sizlerle hesaplaşacağız. Bu toprağın çığlığı, analarımızın gözyaşı saltanatınızı yıkacak” ifadelerini kullandı.

  • Macaristan Başbakanı’ndan Netanyahu’ya destek

    Macaristan Başbakanı’ndan Netanyahu’ya destek

    AB dönem başkanlığını yürüten Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, devlet radyosuna açıklamalarda bulundu. Orban, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama kararı vermesine tepki gösterdi. UCM’nin kararını “aşırı derecede küstah ve alayı” olarak nitelendiren Orban, kararın “hukuki bir karar gibi görünse de aslında siyasi amaçlar taşıdığını” öne sürdü. Orban, “Burada başka seçenek yok, bu karara karşı gelmeliyiz. Bugün ilerleyen saatlerde İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Macaristan’a davet edeceğim. Buraya gelmeye karar verirse kendisine Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararının Macaristan’da hiçbir etkisi olmayacağının ve bu kararın şartlarına uymayacağımızın garantisini vereceğim” ifadelerini kullandı.

    Çin, UCM’yi “nesnel tutum” almaya çağırdı

    Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian düzenlediği olağan basın toplantısında, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni “objektif ve adil olmaya” çağırdı. Lin, “Çin, UCM’nin tarafsız ve adil bir tutum sergilemesini ve yetkilerini yasalara uygun şekilde kullanmasını umuyor” dedi. Lin, Filistin meselesinde uluslararası toplumun adalet ve hakkaniyete ulaşmayı, uluslararası hukukun otoritesini korumayı amaçlayan her türlü çabasını desteklediğini söyledi.

    Öte yandan, dün Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze’de savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil eden eylemleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.

  • Kredi kartı ödemelerinde rekor artış

    Kredi kartı ödemelerinde rekor artış

    Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Ekim ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı. Buna göre, Ekim ayı itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 127,8 milyon, banka kartı sayısı 193,1 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 109,5 milyon adet oldu. 2023 yılının Ekim ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 12’lik, banka kartı adedinde yüzde 4’lük, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 28’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 430,4 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artış gösterdi.

    Kartlı ödeme tutarı gelişimi

    Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Ekim ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 78 artarak 1.488,0 milyar TL oldu.

    Kartlı ödemelerin 1.252,6 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 204,8 milyar TL’sinde banka kartları, 30,6 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

    Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 83, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 49 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 97 oldu.

    Kartlı ödeme işlem adedi gelişimi

    Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Ekim ayında yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 1,63 milyar adet oldu.
    Kartlı ödemelerin 924,0 milyon adedi kredi kartları ile yapılırken 575,5 milyon adedinde banka kartları, 127,7 milyon adedinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.
    Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 5 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 27 oldu.

    İnternetten kartlı ödeme tutarı gelişimi

    İnternetten kartlı ödemeler, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 82 artarak 432,1 milyar TL’ye yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 29 oldu.

    İnternetten kartlı ödeme adedi gelişimi

    İnternetten kartlı ödeme adedi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 236,5 milyon adede yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 15’tir.

    Temassız ödeme tutarı gelişimi

    Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 1.079,2 milyon adet oldu. Temassız ödeme tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 93 artarak 472,6 milyar TL oldu. Ekim ayında mağaza içi yapılan her 5 kartlı ödemeden 4’ü temassız gerçekleşti.

  • Ruhsatsız silah taşıyanlara hapis cezası

    Ruhsatsız silah taşıyanlara hapis cezası

    Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la birlikte kanun hükmüne aykırı (ruhsatsız) silah satın alan, taşıyan ya da bulunduran kişiler 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Kanun hükümlerine aykırı (ruhsatsız) silaha ait parçaları (namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları) satın alan, bulunduran ya da taşıyanlar da aynı kanun kapsamında cezalandırılacak. Ocak-31 Ekim 2024 tarihleri arasında (2024 yılında) emniyet ve jandarmamızca yapılan ‘Mercek’ operasyonlarıyla toplam 90 bin 317 silah yakaladık. Bu kabine döneminde yakaladığımız ruhsatsız silah sayısı ise 150 bin 765. Ruhsatsız silah alanları, bulunduranları ve taşıyanları bir bir yakalıyor, kendi karanlık düzenlerinin hakim olmasını isteyen suç odaklarıyla mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar

    Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar

    Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dün gece TBMM’den geçen ‘Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la birlikte; çakar kullanan sürücülere 96.000 TL trafik idari para cezası uygulanacak, sürücü belgeleri otuz gün süreyle geri alınacak ve araç otuz gün süre ile trafikten men edilecek. Sürücü son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde iki veya daha fazla kez kanunu ihlal etmiş ise sürücülere her seferinde 192.000 TL trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınacak ve araç altmış gün süre ile trafikten men edilecek. Mevzuatta izin verilmeyen araçlara takılan çakar cihazlarına mülki amir tarafından el konulacak ve mülki amir tarafından mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek” bilgisini verdi.

    Yerlikaya, 1 Ocak -31 Ekim 2024 tarihleri arasında (2024 yılında) emniyet ve jandarma trafik ekiplerince; ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan toplam 10 bin 444 sürücüye işlem yapıldığını belirterek, “Sahte çakar kullanan ve usulsüz olarak trafikte üstünlük taslayanlara asla müsaade etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

  • Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Dışişleri Bakanlığın 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Milletvekillerinin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Fidan’a, bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) Dışişleri Bakanlığı’na geçen bürokratlar hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bizim şu anda 39 tane genel müdürlüğümüz var. Ben MİT’ten 6 tane genel müdür arkadaş getirdim. Bunlardan birisi Personel Genel Müdürü. Bu arkadaş devlet personel kökenlidir. MİT’e de dışarıdan geldi. Örneğin Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, hukukçu. Başbakanlık hukuk müşaviriydi. MİT’te benimle beraberdi. İstirham ettim tekrar geldi. Daha sonra Bilgi İşlem Genel Müdürü. Göreve geldiğimde eğer ihtisas sahibi bir arkadaş konunun başında olsaydı ben buna ihtiyaç duymazdım. MİT’ten bu konuyu halledecek arkadaşı aldım getirdim. Yani çalışmalarını gördüm. Onun dışında İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürlüğü var. MİT’te benim yerimde daha sonra Libya’ya büyükelçi olmuş, dolayısıyla hem dış politikada hem de dış işlerinde hem de MİT’i bilen bir arkadaşımızı getirdik. İstihbarat Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün başına koyduk. Ondan sonra MİT’te benimle beraber çalışmış Eşgüdüm Genel Müdürü var. Üstün başarılar üretmiş. Burada da eşgüdüm genel konusundaki gerekli sistemi kuran çok değerli seçkin bir arkadaşımız. Diplomatik Güvenlik Birimi var. Birim yeni kuruldu. Bizim dış elçiliklerimizin fiziki, haberleşme ve evrak güvenliği konusunda ihtisas sahibine arkadaşlara ihtiyaç var. Arkadaşımızı Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldık. Yani bu arkadaşlar Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldığımız iktisat sahibi arkadaşlar” dedi.

    “Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir”

    MİT ve Dışişleri Bakanlığı’nın kardeş teşkilat gibi çalıştığını belirten Fidan, “Buradan personel değişiminin olması sorun olmamalı. Benim Milli İstihbarat Teşkilatı’ndayken de Dışişlerindeyken de dikkat ettiğim bir husus var. Özellikle kariyer ve gruplarına dışarıdan pek atama yapmayı tercih etmiyorum. Ama iktisat konularına az önce ifade ettiğim gibi atamaları yapıyorum. Bunun dışında dışarıdan atadığım Strateji Bütçe başkan arkadaşımız var. Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir. Yani kurumsal verim ve derinleşme önemli. Bunun için de alanında iktisat sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için benim tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Dışişleri Bakanlığına ait vakıflara ilişkin atamalar hakkındaki eleştirilere ilişkin Fidan, “Vakıf Kanunu geçtikten sonra biz mütevelli heyeti olarak atamayı yaptık. Yönetim kurulunu da atadık. Bakanlıkta atamalarımızı biz yaptık. Dışarıdan bir mali uzman atamamız gerekiyordu. Bir eski banka genel müdürünü mali uzman olarak atadık. Faaliyetimize başladık. Şirket kurulumunu yaptık. Vize şirketleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Vize şirketlerinin daha önceden bakanlık ile yapmış olduğu sözleşmeler var. Bunlar hukuken bağlayıcı olan sözleşmeler. Bunlara uygun şirketlerle de oturarak ve konuşarak, belli bir yol bularak yolumuzda gitmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz bu vize şirketleri gerçekten ülkemize olan rağbeti ve vize işlerini de yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem. Vize verme sistemini de kolaylaştıran bir yapı. Örneğin bakanlık personelinin hayatı yurt dışında geçiyor. Çocukları yurt dışında büyütüyor. Yurt dışında okuyan çocukları var. Geldiği zaman da bu çocukların burada okuması gerekiyor. Bunlara özel orta dereceli eğitim kurumunun olması gerekiyor. Yani inşallah becerirsek ilk amacımız bir orta dereceli bir okul kurmak. Daha sonra bir üniversite vizyonumuz var. Becerebilirsek; bütün bunlar vakfın faaliyet arasında olacak” dedi.

    “Bakanlıkta çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz”

    Bakanlığın araç alımları hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bazı basın yayın organlarında Dışişlerine şu kadar Mercedes lastiği alındı, bu kadar şey alındı şeklinde haberler var. Bakanlığımızda 261 tane misyon var. Buradaki temsil gereği araç kullanan misyon şeflerinin araçlarıdır. Bunların hepsinin en iyi araç olması gerekiyor. Bütçemizin el verdiği ölçülerde buralara her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Yani alınan araçlar Dışişleri Bakanı’nda çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
    Konuşmasının devamında Türk vatandaşlarının vize talepleri ve Türkiye’ye yönelik vize talepleri ilişkin rakamlar paylaşan Fidan, “Vize konusu Avrupa devletleriyle bizim aramızdaki bir konu. Avrupa devletleri şimdi kendileri Schengen meselesine bağladılar. Schengen meselesi girdikten sonra sadece bize karşı değil, dünyadaki herkese karşı bir ortalamayla hareket ediyorlar. Tamam Türkiye’de problemlerimiz var. Bunun sebebini araştırıyoruz. Sadece bize mi özel bir davranış var? 2014’ten başlayalım. 2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret; yüzde 4.4, bütün Schengen başvurularına yapılan ret; yüzde 5.1. 2015’te Türkiye’de yüzde 3.9, dünyada 6.2; 2016’da bizde yüzde 4.4, dünyada 6.9; 2019’da bütün dünyada 9.7, bizde 9.7; 2020’de de bizde 12.7 dünyada 13.6; 2021’de 16.9. dünyada 13.4; 2022’de bizde 15.7, bütün dünyada 17.9; 2023’te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.

    “Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi AB ile aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık”

    Avrupa Birliği ülkeleri ile Vize serbestliği konusundaki son duruma ilişkin bilgi veren Fidan, “Avrupa Birliği’nin vize serbestliğinin hayata geçmesi için altı tane madde var. Bu konuları biz kurumlarımızla konuşuyoruz, koordine ediyoruz. Bundan hayata geçmesi sizler eminim ki meclise gelirse destek verirsiniz. Ama öncelikli olarak politik iklimin hayata geçmesi için bizim biraz da onlarla belli konuları müzakere etmemiz gerekiyor. Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi şu anda Avrupa Birliği’yle aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık. Bizim bu konudaki resmi politikamız devam ediyor” şeklinde konuştu.

    “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok”

    BRICS ülkelerinin bugün oldukça gündeme geldiğini söyleyen Fidan, “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok. Benim gerek basın toplantılarında gerek televizyon programlarında olmazsa olmaz soru BRICS sorusu. Aylardır bu soru soruluyor. BRICS kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Üyeler öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar. Birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik. Yani kaç defa söyledim ben. Ben ilgi duyuyoruz dedim. Bu ilgiyi de karşı tarafa ilettik. BRICS son özellikle 1-2 yıldır olan jeostratejik gelişmelerden dolayı bir önceki yıldaki genişleme hamlesinden sonra baktılar ki BRICS bir artık bir genişleme sürecine gitti. İkincisi şaşırtıcı bir şey. Aldığı üyelerin kompozisyonunda öyle bir izlenim veriyor ki dünyadaki en fakir ülkede BRICS üyesi olabilir. En zengin ülkede üyesi olabilir. Herkes açıklık kulüp haline geldiği izlenimi verdi. Dolayısıyla muazzam bir fırsatı kaçırmak istemeyenler tarafından hücum başladı. Ama bizimki tabii öyle değildi. Bizimki çok böyle hesaplı kitaplı incelenmiş, bakılmış. Avrupa Birliği’nin kurumsallaşması burada yok, derinleşmesi burada yok, birliği burada yok, işleyişi de burada yok. Bunu biliyoruz. Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor. Çünkü sizin kendi kurucusu olmadığınız ve egemeni olmadığınız herhangi bir kulüpte sizin isteme, mevcut şartlar sizin aleyhinize döndüğü zaman her zaman için şarta tabi tutabilirsiniz. Türkiye bunu yaşıyor. Başka ülkeler bunu yaşıyor. Başka ülkeleri kurmadıkları sistemin üyesi oldukları zaman zaman zaman yaptırımla karşılaşabiliyor. Bütün finansal altyapınızı batıya bağlamışsınız. Bütün savunma altyapınızı NATO standardına bağlamışsınız” diye konuştu.

    “Eurofighter satışında sipariş aşamasına gelinmedi”

    F-16’ların son durumuna ilişkin Fidan, “Kongrede o süreci biz tamamlattık. O bitti, yapılan görüşmelerle. Daha sonra Milli Savunma Bakanlığı’nın teknik görüşmeleri yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı o teknik görüşmeleri de bitirdi. Ön ödemeleri de yaptı. Siparişleri verildi. Ve artık o süreç başladı, F-16 süreci. Bizim için önemli olan askeri politik alanı, o siyasi iradenin orada oluşturmasını sağlamak daha sonra bunu onların firmasıyla bizim Milli Savunma Bakanlığı’nı bir araya getirmekti, o kısmı bitti. Eurofighter konusunda da aynı sistem. İlk önce Avrupalılarla siyasal irade kısmını hallettik. Şimdi Milli Savunma Bakanlığımızla teknik alanları konuşuluyor. Ama orada sipariş aşamasına gelinmedi. Onu biliyorum. Çünkü tartışılıyor şu anda” dedi.

  • Dahiliye Memurlarına İlişkin Kanun Teklifi kabul edildi

    Dahiliye Memurlarına İlişkin Kanun Teklifi kabul edildi

    TBMM Genel Kurulunda Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi ve yasalaştı.
    Kanuna göre, kaymakam adaylarına ilişkin düzenleme yapılarak kaymakam adaylarının dört yıllık fakültelerin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80’ine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80’ine sahip olan diğer bölümlerden en az 4 yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekecek.

    En az 3 yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına, belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılacak.

    Birinci sınıf mülki idare amirlerinin tespiti amacıyla yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak.

    Emniyet Genel Müdürlüğü personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarıyla yerine getirenlere, İçişleri Bakanı tarafından “Emniyet Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası”, “Emniyet Şeref Madalyası”, “Emniyet Üstün Hizmet Madalyası” verilebilecek.

    Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda Polis Bakım ve Yardım Sandığı’na ilişkin düzenlemeler yapılacak. Buna göre de sandık üyeleri, Emniyet Teşkilatı mensupları ile üyelikleri devam etmekte iken emekli olup katılım payını sandıkta bırakanlardan oluşacak.

    Sandığın gelirleri; üyelik aidatları, katılım payı, bu aidat ve katılım paylarının nemalandırılması için yapılan her türlü yatırım ve faaliyetten elde edilen gelirler ile bağış ve yardımlardan oluşacak. Üyelik aidatı, emeklilik keseneğine esas aylık tutarının veya prime esas kazanç tutarının yüzde 9’u olacak. Sandığın Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı, kar payı ve ölüm yardımı yapılacak.

    Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgelerde süre kaydı aranmayacak. Gaziler ile ana, baba, eş ve çocuklarına intikal eden veya intikal eden yoksa bu kişilerin edinecekleri ruhsatlar için de süre kaydı aranmayacak.

    Armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulacak.

    Ateşli silahların namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları da ülkeye sokanlara, ülkeye sokulmasına aracılık edenlere, kanun hükümleri dışında yapanlara, bir yerden bir yere taşıyanlara, satanlara 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

    Ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlara verilen hapis cezasının 1 yıl olan alt sınırı 2 yıla, 3 yıl olan üst sınırı da 4 yıla çıkarılacak. Böylece, ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlar 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

    Ateşli silahın, mermilerin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına hükmedilecek.

    Kimlik Bildirme Kanunu’ndaki değişikliğe göre, araç, gemi/deniz aracı kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmenin sorumlu işletmecileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı, gemi/deniz aracını kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi ile buna ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtları usulüne uygun şekilde bilgisayarda tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamak ve kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslimi esnasında genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmek ve kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları 3 yıl saklamak zorunda olacak.

    Bilgi, belge ve kayıtları bilgisayarda tutmayanlara, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamayanlara, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurmayanlara ve araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları saklamayanlara 99 bin 896 lira, ilgili bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin incelemelerine hazır bulundurmayanlara, kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslim edilmeden genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmeyenlere 49 bin 938 lira idari para cezası, mülki idare amirlerince verilecek,