Kategori: Gündem

  • Konut fiyatlarında gerileme

    Konut fiyatlarında gerileme

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Ekim ayı konut fiyat endeksi (KFE) verisini açıkladı. Buna göre Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 26,8 oranında arttı, reel olarak ise yüzde 14,7 oranında azaldı.

    Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında artarak 151,1 seviyesinde gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,8 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 14,7 oranında azalış gösterdi.

    İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 1,1, 2,8 ve 4,5 oranlarında artış gözlendi. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 21,2, 32,5 ve 28,7 oranlarında artış gösterdi.

  • İşsizlik oranı üçüncü çeyrekte geriledi

    İşsizlik oranı üçüncü çeyrekte geriledi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı 3’üncü çeyrek (Temmuz-Eylül) İşgücü İstatistikleri’ni paylaştı. Buna göre, Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 20 bin kişi azalarak 3 milyon 106 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık azalış ile yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,9, kadınlarda yüzde 12,1 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 49,6 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 136 bin kişi artarak 32 milyon 734 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 49,6 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,2 iken kadınlarda yüzde 32,4 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,3 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 116 bin kişi artarak 35 milyon 840 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 54,3 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,1, kadınlarda ise yüzde 36,9 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 16,8 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 16,8 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,3, kadınlarda ise yüzde 23,5 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdamın yüzde 58,2’si hizmet sektöründe yer aldı

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre sanayi sektöründe 46 bin kişi, inşaat sektöründe 12 bin kişi, hizmet sektöründe 110 bin kişi artarken tarım sektöründe 32 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 14,6’sı tarım, yüzde 20,6’sı sanayi, yüzde 6,7’si inşaat, yüzde 58,2’si ise hizmet sektöründe yer aldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 42,6 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 1,3 saat azalarak 42,6 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 26,5 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,8 puanlık azalış ile yüzde 26,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,8 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18,4 olarak tahmin edildi.

  • Dolar 34,45 seviyesinde

    Dolar 34,45 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,4570 liradan alınan dolar 34,4590 liradan, 36,3480 liradan alınan euro ise 36,3500 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,41 liradan, euro ise 36,32 liradan satılmıştı.

  • “Yanık Yurt” isimli sergi Anadolu’da sistematik bir şekilde çıkarılan yangınları anlatıyor

    “Yanık Yurt” isimli sergi Anadolu’da sistematik bir şekilde çıkarılan yangınları anlatıyor

    Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919’da İzmir’e ayak bastığı ilk günden başlayarak işgal ettiği bölgelerde yaptığı; katliam, yağma ve tecavüzlerle Türkleri göçe zorlamıştı. Büyük Taarruz ile bozguna uğradığında ise çekildiği yerleşim yerlerini “yakarak imha etme” politikasını uygulamaya koydu. İmha birlikleri, geçtikleri yerlerdeki; köy, kasaba, okul, cami, kilise demeden her yeri ateşe vererek, yerleşim yerlerini kullanılamaz hale getirmeyi amaçladı. Afyonkarahisar’dan başlayarak; Uşak, Salihli, Alaşehir, Turgutlu, Manisa gibi büyük kentler başta olmak üzere, sayısız kasaba ve köy sistematik şekilde ateşe verildi.

    İzmir yangınında 20 bin bina yandı

    9 Eylül 1922’de İzmir’in 3 yıldan fazla süren işgal girişimi nihayet son bulurken, kentteki savaş hali henüz bitmemişti. Yunan ordusu İzmir’deyken başlayan kundaklamalar, 13 Eylül’de Ermeni Mahallesi civarındaki 20 kadar kundaklama girişimi ile zirveye ulaştı. O gün ortaya çıkan şiddetli lodos, yangını mevcut İzmir itfaiyesinin müdahalesinin sonuç vermeyeceği boyuta taşıdı. Kent kısa sürede ateş topuna döndü. 52 saat süren yangında, 42 bin 945 haneden geriye 14 bin tanesi kaldı, şehrin ortasında adeta kapkara kara bir delik açıldı.

    “Yakarak imha” politikası bu sergide

    İşte tüm bu İzmir ile Batı Anadolu’daki yangınlar ve Yunan ordusunun imha politikası, “Yanık Yurt” isimli sergide ziyaretçilere açıldı.
    İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesinde (APİKAM) açılan serginin küratörlüğünü ise İzmir Kent Tarihi Araştırmacısı ve Koleksiyoner Nejat Yentürk yürütüyor.

    “Yanık” kokusuyla geçmişe “acı” yolculuk

    Sergide pek çok fotoğraf ve film ilk kez gün yüzüne çıkarken, sergi için özel hazırlanan “yanık” kokusu da ziyaretçileri o acı günlere götürüyor.

    Yerli ve yabancı ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği sergiyi anlatan Nejat Yentürk, serginin bir araştırma çalışması olduğunu söyledi.

    “Bu sistematik ve önceden planlamış politikanın tek amacı var; hayat devam edemesin”

    Yentürk, “Sergimizin ana temasını, Büyük Taarruz ile bozguna uğrayan Yunan ordusunun çekilirken uyguladığı siyaset oluşturuyor. ‘Yakarak imha’ politikası diyebiliriz; yani geride yaşam şansı bırakmamak üzere, geride kalan halklara sadece; konutlar, camiler, okullar, hükümet konakları değil; ürün depoları, harman yerleri, meyve bahçeleri, bağlar, içindeki hayvanlarla birlikte ahırlar ateşe veriliyor. Hatta öldürdükleri insanlarla doldurarak su kuyularını yok ediyorlar. Bu sistematik ve önceden planlamış politikanın tek amacı var; geride bıraktıkları işgal bölgelerinde bir hayat devam edemesin. Bu planlı hareketi sergilemek istedik. Müfredatımızda Kurtuluş Savaşı’nın bu yönüne hemen hiç değinilmez. Bu ölçüde dramatik bir süreci görsellerle anlatmak, bir tarih metninden daha etkileyicidir. Yakın zamanda işgalci Yunan ordusunun geride bıraktıklarını fotoğraflayan Albert Kahn gibi çok önemli bir arşiv dünya kamuoyuyla paylaşıldı, sergide bu fotoğraflara da yer veriyoruz. Onun dışında 30 yıldan fazla bir çabayla bir araya getirdiğim kendi kişisel, orijinal fotoğraf koleksiyonumla harmanladım. Diğer koleksiyoncu dostlarımız ve başta APİKAM arşivi çok değerli katkı sağladılar. Kurtuluş Savaşı’nda, cephedeki iki ordunun çarpışması dışında, ziyaretçiyi sivil halkın neler yaşadığı üzerinde düşünmeye davet ettik. Öyle büyük acılar yaşanmış ki, onun ipuçlarını vermekle yetindik ve yerleşim yerlerindeki tahribatı sergilemeye çalıştık” dedi.

    “50 yıllık, çok hızlı eskimiş bir modelle İzmir yangını söndürülmeye çalışıldı”

    Yunan Ordusunun imha politikasını anlatan Yentürk, “Bunu bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Batı Anadolu’da; Afyon’dan, Eskişehir’den başlayan; Salihli, Alaşehir, Turgutlu, Manisa’yı yaktıktan sonra kaçarak İzmir’e giren Yunan ordusunun, İzmir’i de ateşe vermesinden korkuluyordu. Zaten şehir günlerdir kundaklamalara maruz kalıyordu. İtfaiye şefi, günde 15 yangınla baş etmek zorunda kaldıklarını rapor eder. 13 Eylül 1922’de ortaya çıkan şiddetli fırtına, o gün aynı anda 20 noktada yapılan o kundaklamalardan artık kurtulamaz noktaya getirdi İzmir’i. İzmir itfaiyesinin elinde bir adet buharlı yangın söndürme aracından başka araç yoktu; bunun dışında bir merdiven arabası, hortum arabaları vardı. Diğerleriyse; çok eski model, kol kuvveti ile çalışan tulumba araçlardı. İzmir, İstanbul gibi devletin sahibi ve yönettiği bir itfaiye teşkilatı değildi. İzmir itfaiyesi, İngiliz sigorta şirketlerinin tasarrufunda olan bir İtfaiye teşkilatıydı. 1886 yılında satın aldığı yegane araç, altında odun yakarak enerjisini temin ettiği bir buharlı araçtır. Birinci Dünya Savaşı sırasında limanı kapanan İzmir’e yeni bir itfaiye aracını ithal etmenin imkânı olmadığı gibi, işgal edip büyük Yunanistan sınırları içine katma hayalleri kuran Yunan yönetimi, şehrin itfaiyesi için hiçbir yatırım yapmamıştı. Çağ, benzinle çalışan motorlu itfaiye araçları çağıydı; ancak İzmir bu imkanın çok uzağındaydı. 1886 yılından kalma tek bir araçla bu büyük yangınla mücadele edilemezdi” ifadelerine yer verdi.
    İzmir Kent Tarihi Araştırmacısı ve Koleksiyoner Nejat Yentürk, son olarak şöyle devam etti:

    “Yunan ordusu çekilirken uygulanan politika, son derece sistematikti; yani Manisa kentinin yüzde 90’ı yok edildi. Turgutlu keza öyle; yani Manisa’da 10-11 bin binanın yakılması tesadüf olamaz. Sistematik bir şekilde, benzin ya da gaz yağı dökerek konutlar yakılmıştır.”

  • Doğalgaz destek ödemeleri başladı

    Doğalgaz destek ödemeleri başladı

    Göktaş, açıklamasında, Düzenli Doğal Gaz Tüketim Desteğinin 2022’den itibaren uygulanmaya başladığını belirtti.

    Destekten yararlanmak isteyen ihtiyaç sahiplerinin başvurularını e-Devlet üzerinde Bakanlıkça sunulan “Sosyal Yardım Başvuru Hizmeti” ekranından yapabileceğini bildiren Göktaş, başvuruların Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca titizlikle incelendiğini, verilen onayın ardından ödemelerin yapıldığını belirtti.

    Doğal Gaz Tüketim Desteğinin aylık 188 TL- 438 TL arasında olduğunu ve ilden ile değişkenlik gösteren tutarlar üzerinden hesaplandığını bildiren Göktaş, “Düzenli Doğal Gaz Tüketim Destek Programında kış dönemine ilişkin ödemeler başladı. Bu kapsamda 521 bin 411 hak sahibine toplam 153,3 milyon lira ödeme yapacağız. Böylece bu yılın ocak-kasım aylarını kapsayan dönemde 653 bin 461 hak sahibine yaklaşık 1,4 milyar lira ödeme yapmış olacağız. Destekten yararlanacak olan vatandaşlarımız, mesken türü aboneliklerine ilişkin ikamet adreslerine ait faturalarını PTT ödeme noktalarında ibraz etmek suretiyle destekten yararlanabilecek” açıklamasında bulundu.

    Düzenli Doğal Gaz Tüketim Desteğinden yararlanmak için Türk vatandaşı olmak, doğal gaz arzı sağlanan ilçe/beldede ikamet etmek, e-Devlet kapısı üzerinden destek programına başvurmak, ikamet adresinde ön ödemeli ya da faturalı sayaca bağlı bir doğal gaz aboneliği bulunması, ödenecek faturasının mesken abone grubuna ait olması, hakkında ilgili SYD Vakfınca hak sahipliği kararı verilmesi gerekiyor.

  • Kadın voleybolcuya sürpriz evlilik teklifi

    Kadın voleybolcuya sürpriz evlilik teklifi

    Voleybol Kadınlar 2. Ligi 7. hafta maçında Karabük Gençlik Spor sahasında Bolu Voleybol’u ağırladı.

    Bolu temsilcisi müsabakayı 3-1 kazanmayı başarırken Bolu Voleybol’un başarılı smaçörü Şeza Demir, erkek arkadaşı Özhan Öztürk’ten sürpriz evlilik teklifi aldı.
    Büyük şaşkınlık yaşayan Demir, dizlerinin üzerine çöken Öztürk’ün evlilik teklifine “Evet” diyerek yüzüğü parmağına taktı.

    O anlar ise kameralara yansıdı.

  • Havai fişek atanlara ceza

    Havai fişek atanlara ceza

    İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada havai fişek talimatını hatırlatarak, uyarılarda bulundu. Havai fişek kullanımının izne tabi olduğunu, kurallara uymayanlara 232 bin 264 TL cezai işlem uygulandığını belirten Vali Gül, “Bilindiği gibi ülkemizde resmi ve milli bayramlar ile çeşitli açılışlarda, özel günlerde ve kutlamalarda, nişan, düğün, uğurlama gibi organizasyonlarda havai fişek diye tabir edilen piroteknik maddeler yaygın olarak kullanılmaktadır. 29 Eylül 1987 tarih ve 19589 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 87/12028 karar sayılı ‘Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük’ün 2. maddesinde de çeşitleri sayılan piroteknik maddelerin izinsiz, zamansız veya uygunsuz yerlerde kullanımı ile çevresel gürültü seviyesi sınır değerleri aşılmakta, bu durum vatandaşlarımızda korku, heyecan ve panik yaşanmasının yanı sıra yayılan zehirli gazlar nedeniyle insan, çevre ve canlı sağlığını da tehdit etmektedir. Patlama sonucu oluşan partiküllerin kuşlara isabet etmesi doğal yaşamı da olumsuz etkilemektedir. Ayrıca havai fişeklerin isabet ettiği yerde yangın çıkma ihtimali halkın can ve mal güvenliği açısından da tehlike arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Havai fişek kullanımı için belirlenen faaliyet saati 20.00-22.00 olarak belirlenmiştir”

    Gül, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “30.11.2022 tarihli ve 32029 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği’nin 14. maddesinde ‘Havai fişek kullanımı için zaman ve mekan bildirilerek, mahallin mülki amirliğinden izin alınması zorunludur’ hükmüne göre ve aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan yerleşim alanlarında açık havada gerçekleştirilen faaliyetlerin izin verilen zaman dilimi tablosunda havai fişek kullanımı için belirlenen faaliyet saati 20.00-22.00 olarak belirlenmiştir. 11.07.2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Patlayıcı Madde Ateşleyici Yeterlilik Belgesi Verilmesi Esas ve Usullerinin Belirlenmesi Hakkındaki Yönetmelik’ hükümleri uyarınca ‘A Sınıfı Patlayıcı Madde Ateşleyici Yeterlilik Belgesi’ bulunmayan şahıslara şenlik ve işaret fişeklerinin satılması ve şenlik ve işaret fişeklerinin önceden müracaatla valilik veya kaymakamlıktan izin alınmadan kullanılması yasaklanmıştır. Bu itibarla 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesi A ve C fıkrası ve 66. maddesi gereği vatandaşlarımızın güvenliği, huzuru ve esenliğini sağlamak, telafisi mümkün olmayan zararları önlemek amacıyla meri mevzuat hükümleri çerçevesinde konunun hassasiyetle bizzat kaymakamlarımız ve sıralı/sorumlu amirlerce takip edilmesi ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.”

  • “Son Sümer Kraliçesi”, yaşamını yitirdi

    “Son Sümer Kraliçesi”, yaşamını yitirdi

    Türkiye’nin ilk, dünyanın da en önemli Sümerologlarından biri olan ‘Son Sümer Kraliçesi’ Muazzez İlmiye Çığ, tedavi gördüğü hastanede 110 yaşında hayatını kaybetti.

    YOĞUN BAKIMA ALINMIŞTI

    Mersin’in Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören 1914 doğumlu Sümerolog ve akademisyen Çığ, yoğun bakıma alındı.

    Çığ, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.

    BAKAN ERSOY’DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

    Çığ’ın vefatının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi:

    “Türk kültürüne ve tarihine eşsiz katkılar sunmuş, Sümerolog, arkeolog ve dilbilimci Muazzez İlmiye Çığ’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Ömrünü insanlık tarihinin en eski izlerini aydınlatmaya adamış bu değerli bilim insanımız, araştırmaları ve eserleriyle nesiller boyu hatırlanacaktır. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Türk bilim dünyasının başı sağ olsun.”

    EKREM İMAMOĞLU’NDAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çığ’ın vefatından dolayı sosyal medya hesabından taziye mesajı yayımladı. İmamoğlu, yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Ülkemizin kıymetli bilim insanlarından, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın vefat haberini aldık. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, bilim dünyasına, öğrencilerine başsağlığı dilerim.”

    MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ KİMDİR?

    Türk arkeolog, dilbilimci ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, 20 Haziran 1914’te Bursa’da dünyaya geldi. Çığ’ın ailesi, Kırım’dan Anadolu’ya göç etmiş Kırımlı bir ailedir.

    İlkokul eğitimine Çorum’da başlayan Muazzez İlmiye Çığ, ailesiyle birlikte Bursa’ya taşındıktan sonra eğitimine burada devam etti. Bursa’da Fransızca ve keman dersleri aldığı özel bir okul olan Bizim Mektep’e gitti. 1926 yılında sınavla Bursa Kız Muallim Mektebi’ne (Bursa Kız Öğretmen Okulu) girdi ve 1931 yılında mezun oldu. İlk öğretmenlik görevine babasının da öğretmen olarak çalıştığı Eskişehir’de başladı ve bu mesleği burada 4.5 yıl boyunca sürdürdü.

    1936 yılında akademik kariyerine yönelmeye karar veren Çığ, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Hititoloji bölümüne kaydoldu. Burada Nazi Almanyası’ndan Türkiye’ye sığınan ünlü akademisyenlerden ders alma fırsatı buldu. Prof. Dr. Hans Gustav Güterbock’tan Hitit dili ve kültürü, Prof. Dr. Benno Landsberger’den ise Sümer ve Akad dilleri ile Mezopotamya kültürü üzerine eğitim aldı.

    1940 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi’nde çalışmaya başlayan Muazzez İlmiye Çığ, Çiviyazılı Belgeler Arşivi’nde uzman olarak görev yaptı. Aynı yıl Kemal Çığ ile evlendi. Müzedeki görev süresi boyunca Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılmış on binlerce tableti temizledi, sınıflandırdı ve numaralandırarak düzenli bir arşiv oluşturdu. Çığ ve ekibi, 74 bin tabletten oluşan bir çiviyazılı belgeler arşivi kurarak bu alanda büyük bir başarıya imza attı. Ayrıca, 3 bin tabletin kopyasını çıkararak bunları katalog halinde yayımladı.

    Muazzez İlmiye Çığ, bilimsel çalışmalarını uluslararası platformlara da taşıdı. 1957’de Münih’te düzenlenen Oryantalistler Kongresi’ne katıldı. 1960 yılında Heidelberg Üniversitesi’nde altı ay süreyle araştırmalar yaptı. 1965 yılında Roma’da sergilenen Hitit eserlerini Londra’ya taşıyarak bu kültürün daha geniş kitlelere tanıtılmasına katkıda bulundu. 1972 yılında emekliye ayrıldı.

    Emekli olduktan sonra yurtdışında bir süre yaşayan Çığ, 1988 yılında Philadelphia’da düzenlenen Asuroloji Kongresi’ne katıldı. Bu dönemde, Sümerolog Samuel Noah Kramer’in “History Begins at Sumer” adlı eserini Türkçeye çevirerek “Tarih Sümerle Başlar” adıyla yayımladı. Kitap büyük bir ilgi gördü ve bu başarının ardından Sümer ve Hitit kültürlerini tanıtmak için çocuklara yönelik de eserler kaleme aldı. 1993 yılında yayımlanan “Zaman Tüneliyle Sümerlere Yolculuk” adlı kitabıyla birlikte toplam 13 kitap yazdı.

    Çığ, akademik başarıları ve kültürel mirasa katkıları nedeniyle Meslek Hizmet Ödülü, Özgür İnsan Ödülü ve Melvin Jones Dostluk Ödülü başta olmak üzere birçok prestijli ödüle layık görüldü.

    Muazzez İlmiye Çığ, akademik çalışmalarıyla Türkiye’de tarih ve arkeoloji biliminin gelişimine öncülük etmiş ve Sümeroloji alanında tüm dünyada tanınan bir bilim insanı olarak tarihe geçmiştir.

  • Hizbullah’ın medya şefi Afif öldürüldü

    Hizbullah’ın medya şefi Afif öldürüldü

    İsrail Lübnan’da yoğun saldırılarını sürdürüyor. Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah’ın halefi olarak görülen Haşim Safiyuddin ile çok sayıda komutanı öldüren İsrail ordusu, bir Hizbullah üyesini daha öldürdü. İngiliz haber ajansı Reuters’a konuşan Lübnanlı güvenlik yetkileri, İsrail’in Beyrut’un merkezindeki Ras al-Naba’a mahallesinde bir binaya düzenlediği saldırıda Hizbullah’ın medya ofisi başkanı Muhammed Afif’in öldüğünü belirtti.
    Görgü tanıkları saldırı öncesinde İsrail ordusunun herhangi bir tahliye uyarısında bulunmadığını bildirdi.

  • Isıtıcı bir anda alev aldı

    Isıtıcı bir anda alev aldı

    Olay, geçtiğimiz günlerde Çeliktepe Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre market sahibine yardıma gelen Emir Efe Güner, bir süre sonra üşüdüğü için elektrik ısıtıcıyı çalıştırmak istedi. Güner, müşterilerle ilgilendiği sırada ısıtıcının tezgah arkasında bulunan çakmak gazı tüpüne temas etmesiyle aniden patlama meydana geldi. Olay sonrası Güner, panikle tezgahın arkasından çıkarak kendini dışarı attı. Vatandaşların müdahalesi sonucu çıkan yangın kısa sürede söndürülürken yaşananlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

    Kamera görüntülerinde ısıtıcının bir anda parladığı ve alev aldığı. Efe Güner’in de kendini tezgahın diğer tarafına attığı görülüyor.