Kategori: Gündem

  • Erzurum-Artvin karayolunda trafik kazası: 5 yaralı

    Erzurum-Artvin karayolunda trafik kazası: 5 yaralı

    Edinilen bilgiye göre, Erzurum’dan Artvin yönüne seyir halinde olan 07 CNJ 39 plakalı Opel marka otomobil, sürücünün virajı alamaması sonucu bariyerlere çarptı. Kazada araçta bulunan 4 çocuk ve sürücü olan anne yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.

    Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • YSK’dan elektronik oy verme açıklaması

    YSK’dan elektronik oy verme açıklaması

    YSK, bazı basın ve yayın organları ile sosyal medyada yer alan iddialara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yapıldı. YSK, tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Yüksek Seçim Kurulu tarafından, Dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen seçimler ilgili ülke seçim kurullarının davetleri üzerine yerinde takip edilmektedir. Bu kapsamda Rusya, Moldova, Gürcistan, Macaristan, Bosna Hersek, Azerbaycan, Özbekistan, Venezuela, Kazakistan gibi ülkelerde incelemelerde bulunulmuştur. Son olarak da Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan seçim yerinde takip edilmiştir. Gerçekleşen ziyaretlerde detaylı incelemelerde bulunulmuş, incelemeler neticesinde edinilen bilgiler Kurul Toplantılarında değerlendirilmiştir. Bu bağlamda elektronik oylama yöntemi ile seçim gerçekleştiren ülkelerin sistemleri de değerlendirilmiştir” denildi.

    “Yurt içinde seçimlere yönelik elektronik oy verme işlemleri ile ilgili bir çalışma söz konusu değildir”

    Açıklamada, “Yüksek Seçim Kurulu; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun “Yurt dışı seçmenlerin elektronik ortamda oy vermesi” başlıklı 94/D maddesinde yer alan ‘Yüksek Seçim Kurulu; 35 inci madde çerçevesinde belirlenen yurt dışında bulunan vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası aracılığıyla elektronik ortamda oy kullanabilmeleri amacıyla gerekli teknik alt yapıyı kurmaya; güvenli oy kullanılabilmesi amacıyla seçmenler için şifre veya benzeri güvenlik tedbirleri ile mükerrer oy kullanılmasını engelleyecek önlemleri almaya yetkilidir. Yurt dışı seçmenler, seçimin yapılacağı tarihin otuz gün öncesinden başlamak üzere belirlenen süre içerisinde seçim günü Türkiye saati ile 17.00’e kadar elektronik ortamda oy kullanabilirler. Elektronik ortamda kullanılan oylar, seçimin yapıldığı gün saat 17.00’den itibaren Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunca tespit edilerek sayım, döküm ve birleştirme işlemleri yapılır ve sonuçlar Ankara İl Seçim Kuruluna iletilir. Bu Kurulca da birleştirme tutanağı düzenlenerek Yüksek Seçim Kuruluna gönderilir.

    Elektronik ortamda kullanılan oyların değerlendirilmesi, 94/B maddesinin ilgili hükümlerine göre yapılır. Hükümleri uyarınca Yurt Dışı Seçmen Kütüğüne kayıtlı vatandaşların oy vermeleri için kanunda yer alan düzenlemenin verdiği yetki çerçevesinde çalışmalarını devam ettirmektedir.

    94/D maddesinde düzenlenen yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın elektronik ortamda oy kullanabilmeleri durumu haricinde, yurt içinde gerçekleşen hiçbir seçim türü için yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yüksek Seçim Kurulu tarafından yurt içinde gerçekleştirilen seçimlere yönelik elektronik oy verme yöntemleri ile ilgili mevcut bir çalışma da söz konusu değildir” ifadelerine yer verildi.

  • “Vakit tamamdır söz konusu vatandır”

    “Vakit tamamdır söz konusu vatandır”

    MHP’nin sosyal medya hesabından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yer aldığı bir video paylaşıldı. Genel Başkan Bahçeli’nin çeşitli görüntülerinin yer aldığı ‘vakit tamamdır söz konusu vatandır’ başlıklı videoda şu ifadelere yer verildi:

    “Dün söylediğimiz gibi bugün de bazen çok şey söyleseniz de kalabalıkta kaybolur. Yalnız kalırsınız bazen, en yakınınız bile anlamaz sizi. Ülkücülük ülken için tüm dünyayı karşına almaktır bazen. ‘Hayır’larınız ‘Evet’leriniz karışır kalabalığın gürültüsünde. İşte o zaman bilge bir akıl mangal gibi yürek ve tek başına direnme gücü önem kazanır. Belki sonra herkes aynı şeyi söyler. Sen ‘ben söylemiştim’ demezsin. Çünkü ‘önce ülkem ve milletim’ demişsindir. Değişmeyen prensipler ödünsüz ilkeler, tavizsiz dik duruşla geri dönülmez sevdaların varsa hayatta vazgeçilmez yeminlerin de olmalı. Ülkücülük kendinden, benliğinden vazgeçmekse eğer varlığın Türk varlığına armağan olmalı.”

  • 5’inci kattan düşen kadın ağır yaralandı

    Olay, Yavruturna Mahallesi Esnafevleri 10. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerindeki apartmanda yaşayan R.Ö. (37) isimli kadın, 5’inci kattan aşağı düştü. R.Ö.’yü gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan R.Ö., Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Tedavi altına alınan ve hayati tehlikesinin olduğu öğrenilen R.Ö.’nün olay sırasında evde yalnız olduğu öğrenildi. R.Ö.’nün intihar ettiği değerlendiriliyor.

    Olay ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • Husiler ABD savaş gemilerine saldırdı

    Husiler ABD savaş gemilerine saldırdı

    ABD Savunma Bakanlığı, Yemen’deki İran destekli Husilerin ABD savaş gemilerine yönelik son saldırılarını doğruladı. Husilerin Bab el-Mandeb Boğazı’ndan geçerken iki ABD savaş gemisini hedef aldığını açıklayan ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, saldırılarda en az 8 adet insansız hava aracı (İHA), 5 adet gemisavar balistik füzesi ve 3 adet gemisavar seyir füzesi kullanıldığı bilgisini paylaştı. Saldırıların başarılı bir şekilde önlendiğini ve gemilerde hasar meydana gelmediğini kaydeden Ryder, hiçbir personelin zarar görmediğini ifade etti. Ryder, USS Abraham Lincoln uçak gemisine yönelik herhangi bir saldırıdan haberdar olmadığını da sözlerine ekledi.

    ABD ordusu: “Husilere karşı yürütülen operasyonları destekliyoruz”

    ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) ise, USS Abraham Lincoln uçak gemisinden kalkan bir savaş uçağının görüntüsünü paylaşarak, “CENTCOM’un kendi sorumluluk alanında İran destekli Husilere karşı yürütülen operasyonları desteklediğini” açıkladı.

    Husiler ABD gemilerinin hedef alındığını açıklamıştı

    Husiler, ABD’ye ait uçak gemisi USS Abraham Lincoln’un Umman Denizi’nde seyir füzeleri ve İHA’lar ile hedef alındığını açıklamıştı. Ayrıca Kızıldeniz’de düzenlenen başka bir saldırıda ABD’ye ait iki savaş gemisinin balistik füzeler ve İHA’lar ile hedef alındığı belirtilmişti. Söz konusu saldırıların ABD destekli Gazze ve Lübnan savaşları sona erene kadar durmayacağı kaydedilmişti.

  • “İsrail Türkiye’ye saldırabilir”

    “İsrail Türkiye’ye saldırabilir”

    Milli Savunma Bakanı Güler, TV100’de katıldığı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

    TUSAŞ’a yönelik terör saldırısına dair değerlendirmeleri sorulan Güler, “Elbette ki zamanlamasını manidar buluyorum. Yani bu olayda ülkemizin ve milletimizin huzuruyla ilgili yerli ve milli savunma sanayimiz hedef alınmıştır direkt.” yanıtını verdi.

    TUSAŞ’ın, Türkiye’nin savunma sanayisinin gözbebeği olduğunu belirten Güler, saldırının tesadüf olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

    “Sayın Cumhurbaşkanı’mız ülkemizin menfaatleri için her gün yoğun görüşmeler, ziyaretler yapıyor. Örgüt de böyle bir şeyi günü gününe, dakikası dakikasına planlayacak bir durumda değil. Yani belki bundan 20 sene önce böyle bir şeyi planlayabiliyor olabilirlerdi. Tesadüfen o gün başarabileceklerini düşündüler ve uygulamaya koydular diye değerlendiriyorum.”

    Bakan Güler, “Son yıllarda sizce Türk savunma sanayiinin dışarıyı rahatsız eden projeleri hangileriydi?” sorusunu şu şekilde cevaplandırdı:

    “Savunma sanayiimizde her gün yeni bir ürün çıkıyor. Mükemmel gelişmeler var. Savunma sanayiimizin her bir biriminde çok yoğun çalışmalar yapılıyor. Artık ülkemiz için ne kadar önemli olduklarının herkes çok farkında ve gece gündüz çalışıyorlar. Elbette ki en çok rahatsız eden ürünlerin insansız hava araçları olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da TUSAŞ bu konudan dolayı hedef olarak seçilmiş olabilir.”

    “ÇELİK KUBBE ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR”

    Soru üzerine, Türkiye’nin hava savunması için “çelik kubbe” yapımının devam ettiğini hatırlatan Güler, “Savunma sanayiimiz ve bütün yöneticileri, ihtiyaçlarımızın çok farkındalar ve her gün yaptıklarıyla bunun üstüne koya koya gidiyorlar.” ifadesini kullandı.

    Çelik kubbeyi “sistemlerin sistemi” olarak nitelendiren Güler, şu bilgileri verdi:

    “Bizim şimdi aşağıda alçak hava savunma sistemlerimiz var. Bunların hemen hemen hepsi üretilmiş durumda. Zaten kullanıyoruz. Orta mesafe hava savunma sistemlerimiz var. Bunlar da üretiliyor. Yerli ve milli hepsi. Uçakların kullandığı hava-hava füzelerimiz var. Yüksek mesafe hava savunma sistemi var. SİPERİMİZ mesela… SİPERİ de ürettik. Şimdi bunların hepsi üretiliyor. Bitirdik. Yeteri kadar SİPER’i, yeteri kadar HİSAR’ı yeteri kadar diğer alçak hava savunma sistemlerimiz, işte KORKUT’ları vesaire, hava-hava füzelerimiz. Bunların sayısını tamamladığımız anda hepsinin aynı anda bir sistemin, bir yazılımın kontrol ettiğini düşünün. İşte bunun adı çelik kubbe…”

    “BARIŞ DİYE BİR SEÇENEĞİMİZ YOK”

    Terörle mücadele konusuna da değinen Bakan Güler, Suriye’de terör örgütü PYD’ye çok ağır zayiatlar verdirildiğini, TUSAŞ saldırısında hayatını kaybedenlerin intikamının fazlasıyla alındığını vurguladı.

    “Sizce terör örgütü silah bırakır mı?” sorusuna Güler, “Hiçbir terör örgütü silah bırakmak için kurulmaz ama silah bıraktırılır. Bizlerin görevi, güvenlik güçlerinin görevleri de bu terör örgütlerine silahları bıraktıracak usulleri, yöntemleri bulacağız. Bizim PKK’yla barış falan diye bir seçeneğimiz yoktur. Silah bırakacaklar, teslim olacaklar, gelip Türk adaletine teslim olacaklar anca bu şekilde bitirebiliriz. Onun dışında hiçbir söylediğimiz şartlarda değişiklik olamaz.” diye konuştu.

    “İSRAİL ELBETTE SALDIRABİLİR”

    Güler, “İsrail’in Türkiye’ye bir doğrudan tehdidi olabilir mi?” sorusunu “Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’mız iç cephenin öneminden bahsetti ve bunu mutlaka sağlamamız gerektiğini ifade ettiler. Ben kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanımızın çok haklı olduğundan yanayım. İç cephe her zaman bize lazım. Yani barış ortamında da olsak iç cephenin bütünlüğü, güçlülüğü her zaman bir ülkenin lehinedir. ‘Efendim İsrail Türkiye’ye saldırır mı?’ Cumhurbaşkanı’mız zaten böyle bir tehlikeyi görmese böyle bir şey ifade eder mi? Elbette ki saldırabilir.” şeklinde cevapladı.

    Bakan Güler, 3. dünya savaşı riskinin olup olmadığına ilişkin, “Her an çıkabilir. Ama tabii ki çıkmasını istemiyoruz. Ama biz her zaman her şeye hazır olmak zorundayız. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ve onun büyük milletinin güvenliğinden sorumluyuz. Her türlü imkanı kullanacağız ve her türlü olasılığı da değerlendireceğiz. Dolayısıyla olabilir diye biz her şeyi en ince teferruatına kadar değerlendiririz, çalışırız, planlarımızı yaparız. Ama biz kendi ülkemizde sulh içinde yaşamak istiyoruz.” dedi.

    Milli Savunma Üniversitesinin mezuniyet töreninde bazı teğmenlerin kılıçlı yeminin ardından başlatılan soruşturma süreciyle ilgili de Güler, “Bir defa toplum olarak 25 Kasım’a kadar sabırla beklememiz lazım. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bu tip olaylara bakışımızda daima disiplin anlayışımız birinci plandadır. Şu anda disiplin süreci devam ediyor. Kararı Yüksek Disiplin Kurulu’nda vereceğiz.” ifadesini kullandı.

    ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİ

    Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ABD’nin askerini Suriye’den çekip çekmeyeceğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

    “Trump, başkanlığı döneminde üç defa Suriye’den askeri çekmek için talimat verdi. Ben, Sayın Trump’ın şiddetle bunun üzerinde duracağını ve Suriye’den, bölgeden Amerikan askerlerini çekebileceğini değerlendiriyorum.”

    ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın ikince döneminde Türkiye’nin F-16 tedariki ve F-35 konusundaki taleplerinde bir hızlanma bekleyip beklemediği sorusunu Güler, şu sözlerle değerlendirdi:

    “Şu anda zaten Amerikalı dostlarımızla ilişkilerimiz çok olumlu yönde, bir gerileme olmaz. Daha ileri gidebilir diye değerlendiriyorum. 40 tane F-16 Viper almak istiyoruz ve alınacak, sözleşmeleri de imzalandı. Bundan sonra Eurofighter Typhoon uçaklarından yine bir 40 tane alacağız. Almanya çok uzun zamandır direniyor vermemek için ama sonunda yine NATO’daki dostlarımız İngiltere’dir, İtalya’dır, İspanya’dır, bunların da olumlu katkılarıyla Almanya da en son olumlu cevap verdiler.”

  • Eski rektör yardımcısına hapis cezası

    Eski rektör yardımcısına hapis cezası

    Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın 2011 yılında göreve geldikten sonra Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı olarak atamasını yaptığı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan hakkında Kastamonu Üniversitesi tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Kastamonu Üniversitesi yönetimi tarafından yapılan suç duyusunda, Kastamonu Üniversitesi eski İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan’ın 09-17 Aralık 2018 tarihleri arasında üniversiteye öğrenci kazandırmak amacıyla bilgilendirme ve görüşmeler yapmak üzere Kazakistan ve Kırgızistan’a görevlendirilmesine rağmen, görev yerine gitmeyerek uçak biletini Tayland’a aldığı belirlendi. Eski Rektör Yardımcısı Özkan’ın uçak bileti almasına rağmen Tayland’a gitmeyerek İlahiyat Fakültesinde derslere girerek ek ders ücreti aldığı tespit edildi. Eski Rektör Yardımcısı Özkan’ın görevini yerine getirmediği gerekçesiyle Kastamonu Üniversitesi’nden 12 bin 97 TL yolluk bedeli aldığı gerekçesiyle üniversiteyi zarara uğrattığı gerekçesiyle hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘düzenlemeye yetkili resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçu’ ve ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlarından dava açıldı.

    Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, duruşmada suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben tarafıma yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Somut olay tamamen hasta olan çocuğumun hastalığının nüksetmesi nedeniyle gitmekten vazgeçtim. Geçici görev yolluğu bildirimi benim tarafından doldurulmamıştır ve rektör yardımcısı görevim nedeniyle 4 farklı birime bakmaktaydım. Ayrıca İlahiyat Fakültesinde dekan olarak görev yapıyordum. Ciddi bir iş yoğunluğu vardı. Yıl sonu olması hasebiyle de çok fazla evrak birikti. Yeterince inceleme fırsatı bulamadım. Bu süreçte çocuğumun çok ağır hastalığı nedeniyle bu hata ortaya çıkmıştır. Dolandırıcılık veya resmi belgede sahtecilik kastım yoktur. Yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Beraatımı talep ederim” dedi.
    Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanık Kastamonu Üniversitesi eski İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan’ı, düzenlemeye yetkili resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ceza, sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alınarak indirim yapılarak 2 yıl 6 aya düşürüldü.
    Ayrıca sanık Ali Rafet Özkan, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan da 4 yıl hapis ve 200 gün adli para cezasına çarptırıldı. Sanık Özkan’ın üniversitenin zararını soruşturma aşamasında giderdiği gerekçesiyle cezası 2/3 oranında indirim yapılarak 1 yıl 4 ay hapis ve 66 gün adli para cezasına, ayrıca cezanın sanığın geleceği üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alınarak 1/6 oranında daha indirim yapılarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 5 bin 500 TL adli para cezasına düşürüldü. Ceza ile birlikte hükmün açıklanması geri bırakıldı.

    Eski Rektör Seyit Aydın da Danıştay tarafından suçlu bulundu
    Danıştay 1. Daire Başkanlığı tarafından 2023 yılında görülen davada, 2011 yılında göreve gelen Kastamonu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın suçlu bulundu.
    Danıştay 1. Daire Başkanlığı tarafından eski Rektör Aydın’a yönelik, “Kastamonu Üniversitesine ait Sarıömer Köyü, 119 ada, 214 parsel sayılı taşınmazda yap- işlet- devret usulüyle ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi yoluyla “30 bin metrekare öğrenci yurdu (2 bin 100 kişilik) ve İşletmesi ile 100 Adet Öğrenci Evinin Hibe Olarak Yapılması İşi kapsamında 2 bloktan oluşan 19 katlı yurt binaları ve 100 adet öğrenci evi sözleşmede öngörülen sürede bitirilemediği, inşaatta projeye aykırılıklar ve ruhsatsız imalat bulunduğu, inşaat alanı aşıldığı, inşa edilen yapılar fenne ve sağlık kurallarına aykırı olduğu halde, bu sözleşmeyi feshetmemek ve 23 Ocak 2017 tarihinde ek sözleşme imzalayarak 28 adet daha öğrenci evi hibe edilmesi karşılığında yükleniciyle ilgili başlatılan işlemlerden feragat etmek, yurtların 2 bin 100 olan öğrenci sayısı 2 bin 720 öğrenciye çıkarılmasına rağmen, diğer sözleşme hükümlerinde bu kapasite artışına uygun değişiklik yapmamak, böylece yükleniciye menfaat sağlamak, üniversiteyi zarara uğratmak suretiyle ifasına fesat karıştırmak. Kastamonu Üniversitesi’ne ait 5 bin metrekare taşınmazda yap-işlet-devret usulüyle ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi yoluyla yapımına karar verilen kampüs çarşısı irtifak hakkı sözleşmesi üniversite tarafından feshedildiği halde, çarşının yüklenici tarafından kullanılmasının devamına, üçüncü kişilere kiraya verilmesine ve kira geliri elde edilmesine göz yummak suretiyle yükleniciye menfaat sağlayıp üniversiteyi zarara uğratmak suretiyle görevi kötüye kullanmak” suçlarından dolayı kesin olarak suçlu bulunarak Kastamonu 1. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında dava açıldı.

  • Otomobildeki yangın büyümeden söndürüldü

    Otomobildeki yangın büyümeden söndürüldü

    Olay, öğle saatlerinde Alaylar 2 Mahallesi 804 Sokak Siteler Camii yanında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.Ç. park halindeki LPG’li olduğu öğrenilen 06 M 6314 plakalı Opel marka otomobilini çalıştırdı. Bu sırada aracın motor kısmından dumanların yükseldiğini fark eden M.Ç. hemen itfaiyeye haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri aracın motor kısmındaki yangına müdahale ederek büyümeden kontrol altına alıp söndürdü.
    Yangınla ilgili tahkikat başlatıldı.

  • Yapımı tamamlanan karayolunun çizgileri çekiliyor

    Yapımı tamamlanan karayolunun çizgileri çekiliyor

    Gölbaşı ilçesinde yapımı tamamlanan Atatürk Bulvarı üzerine karayolunun yol güvenliği için yol çizgilerinin çekimi devam ediyor. Karayolları ekipleri tarafından yapılan çalışmanın ardından yol yeni görünümüne kavuştu. Yol güvenliği ve konforu için yapılan çalışmalar sonrasında trafik akışı daha sağlıklı olarak bir şekilde verilecek. Yol çizgisinde kullanılan termoplastik boya sayesinde gece karanlığında çizgiler daha net görünerek sürücülere kolaylık sağlayacak.

  • Banyoda elektrik akımına kapılan çocuk öldü

    Banyoda elektrik akımına kapılan çocuk öldü

    Edinilen bilgiye göre olay, Viranşehir ilçesine bağlı kırsal Yaban Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Übeyit Emre (4), banyoda elektrik akımına kapıldı. İhbar üzerine bölgeye 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerce Viranşehir Devlet Hastanesine kaldırılan Emre, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Küçük çocuğun cenazesi, Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsi işlemlerinin ardından defnedilmek üzere yakınlarına teslim edildi.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.