Kategori: Gündem

  • Türk profesörden büyük başarı

    Türk profesörden büyük başarı

    Dünyanın en seçkin bilim kurumlarından Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin 157 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk kadını ‘üye’ olarak seçildi. Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. İvet Bahar, ilaç tasarımları üzerine çalışıyor. Şimdilerde Kovid-19’a çare olacak bir ilaç geliştirme projesinde de yer alan Prof. Dr. Bahar, 2016 yılında da ABD Başkanı Obama’nın davetlisi olarak Beyaz Saray’da bir konuşma yapmıştı.

    EN PRESTİJLİ AKADEMİ

    Dünyanın en prestijli bilim akademisi Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin 157 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk bilim kadını, üyeliğe seçildi. 190’ı Nobel ödüllü, toplam 2 bin 900 üyesi bulunan akademiye seçildiğini geçtiğimiz pazartesi öğrenen Prof. Dr. Bahar, Demirören Haber Ajansı’na konuştu Prof. Dr. İvet Bahar, “Bu seçim aslında şimdiye dek yürüttüğüm araştırmaların saygın bir bilim kurumu tarafından kabul görmesi anlamına geliyor. Bu da çok gurur verici bir şey tabii” dedi. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki 15 yıllık kariyerinin ardından 2001 yılında ABD’ye giden ve halen Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, kurucusu ve başkanı olduğu “Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi” bölümünde 120 kişilik bir ekibi yöneten Prof. Dr. Bahar, aynı zamanda Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü NIH’in desteklediği projelerle biyolojik bilimler ve ilaç tasarımları alanında çalışmalar yürüten iki farklı merkezde daha başkanlık görevini yürütüyor. Prof. Dr. Bahar, Pittsburg Üniversitesi’nin İlaç Tasarımı bölümünde de başkan yardımcılığı görevini sürdürüyor. Prof. Dr. Bahar, 2016 yılında da ABD Başkanı Barack Obama’nın davetlisi olarak Beyaz Saray’a konuşmacı olarak davet edilmiş ve “Çok Ölçekli Modelleme ve Biyolojide Büyük Veri” başlıklı konuşmasında, ‘süper bilgisayar’ teknolojisi ile daha önce yapılamayan, ilaç tasarımlarında da kullanılan moleküler ve hücresel düzeydeki simülasyonların nasıl daha hızlı ve doğru bir şekilde yapılabileceğini anlattı.

    ÇALIŞMALARI, DENEYLERİN HIZLA SONUÇLANMASINI SAĞLIYOR

    Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden sonra malzeme bilimleri konularında çalıştığını anlatan Prof. Dr. Bahar, “Giderek biyolojik malzemelere ilgi duymaya başladım. 2001 yılında ABD’ye geldim. Genom teknolojisi alanındaki büyük gelişmelere paralel olarak bilgisayar destekli hesaplamalı biyoloji önem kazandı. Ben de daha önce polimerlere uyguladığım yöntemleri, biyolojik sistemlere uygulayarak, bilgisayar destekli araştırmalar yapmaya devam ettim buraya geldikten sonra kurduğum bölümde. Yaptığımız şey, bilgisayarda biyolojik süreçlerin nasıl çalıştığı, moleküller arasındaki etkileşimlerin nasıl gerçekleştiği konusunda çalışmalar yapmak. Bizim yaptığımız simülasyonlar, daha sonra yapılacak olan deneylere ışık tutuyor. Deney sayısını azaltmaya ve çalışmaların sonuca ulaşma süresini kısaltmaya yarıyor. Özellikle artan bilgisayar teknolojilerinden de istifade ederek çok daha süratli, çok daha verimli sonuçlar almaya imkan tanıyor. Ulusal Sağlık Bilimleri Enstitüsü (National Institute of Health) destekli projelerde çalışıyoruz genellikle” dedi.

    ‘VİRÜSÜN HÜCREYE GİRMESİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORUZ’

    Çalışmalarının, temel araştırma alanı içerisinde yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle de bizim bilgisayar destekli yaptığımız simülasyonların çok farklı alanlara uygulanma şansı oluyor. Benim bu anlamda en fazla yoğunlaştığım konular, son yıllarda nörolojik hastalıklar oldu. Özellikle kanser tedavisine yönelik ilaç tasarımlarında da epey çalıştım. Hatta şimdilerde koronavirüs ortaya çıktıktan sonra, bununla ilgili de grubumuz çok yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Virüsün hücreye girmesine nasıl engel olabiliriz, çoğalmasını nasıl azaltabiliriz, o tür sorulara yanıt arıyoruz. Şu anda birkaç laboratuvarda bizim simülasyonlar sonucu tahmin ettiğimiz birtakım verilerin deneylerle doğrulanmasına çalışılıyor. Özellikle belirli bir protein üzerine odaklandık. Virüsün yüzeyinde, insan hücresinin reseptörlerini tanıyan Spike proteinleri var. Bu proteinlerle, virüsün hücre içine girmesini sağlayan ACE2 reseptörleri arasındaki etkileşime engel olarak, virüsün vücutta enfeksiyon yaratmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu etkileşimin önüne geçecek ilaçların peşindeyiz. İlginç olan gözlemlerimizden biri ise antikoagülan dediğimiz kan sulandırıcı bazı ilaçların, buna yardımcı olabileceği yönünde”

    KAN SULANDIRICI İLAÇLAR KOVİD TEDAVİSİNDE YARDIMCI OLABİLİR

    Kovid-19 ile savaşta hedef proteinlerin önemli bir silah olabileceğini belirten Prof. Dr. Bahar, kan sulandırıcı ilaçların bunu nasıl sağlayabileceğini ise şöyle özetledi: “Antikoagülanlar, yani kan sulandırıcı ilaçların bağlandığı protein, virüsün insan hücresine girmesini kolaylaştıran bir enzim (proteaz). Bu enzim virüsün yüzeyindeki Spike proteininin kendisini içeri alacak ACE2 reseptörünü tanımasına yardımcı oluyor. Amacımız bu enzimin çalışmasına engel olmak. Bazı kan sulandırıcılar bu işi görüyor, gözlemlerimize göre. Dolayısıyla bu şekilde, virüsün insan hücresine girmeye çalışırken kullandığı mekanizmaları durdurmaya çalışıyoruz. Diğer bir deyişle, enfeksiyonun daha ilk aşamalarında önüne geçmeye çalışıyoruz. Buna dair çalışmalarımızı yürütüyoruz yoğun bir şekilde”

    BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKI SAĞLAYANLAR SEÇİLİYOR

    İsminin birkaç yıl önce üyeler tarafından Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’ne önerildiğini anlatan Prof. Dr. Bahar, “Seçimler genelde bir veya birkaç üyenin sizi kurula önermesiyle oluyor. Birkaç yıl önce beni önermişler. Seçildiğimi Pazartesi günü öğrendim. Çok hoş bir sürpriz oldu benim açımdan tabii ki. Üye seçimindeki en önemli kıstaslardan biri de yaratıcılık. Yaptığınız çalışmaların çok yeni olması ve bilimin ilerlemesine önemli katkılarda bulunuyor olmanız gerekiyor. Şunu özellikle vurgulamak isterim, bu akademiye seçilmeme neden olan çalışmalarımın başlangıcı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yıllarıma dayanıyor. Çok onur verici bir olay tabii ki. Uluslararası saygın bir kurumda yaptığınız bilimin takdir edilmesi, saygı uyandırması anlamına geliyor bu” diye konuştu.

    İKİSİ YABANCI ÜYE OLARAK TOPLAM 4 TÜRK DAHA VAR

    ABD Ulusal Bilimler Akademisi (National Academy of Sciences, NAS), dünyanın en seçkin bilim akademisi olarak kabul ediliyor. 3 Mart 1863’te, ABD başkanını bilim teknoloji konularında bilgilendirmek göreviyle ABD parlamentosunun kurduğu akademi, 2005 yılında da Nobel ödülü alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ı üye olarak seçmişti. 2014 yılında da MIT Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu NAS üyeliğine seçildi. Farklı ülkelerden ABD vatandaşı olmayan bir grup bilim insanını da yabancı üye olarak seçen NAS’ın bu üyeleri arasında ise Türkiye’den Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Celal Şengör ile Antropolog Prof. Dr. Mustafa Özdoğan yer alıyor. NAS’ın bugün 190’ı Nobel ödüllü 2400 asıl üyesi ile 500 yabancı üyesi bulunuyor.

  • AVM’lerin açılışı için takvim belirlendi

    AVM’lerin açılışı için takvim belirlendi

    Koronavirüs salgını sonrası tedbir amaçlı kapatılan alışveriş merkezleriyle ilgili konuşan Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, bilim kurulunun kararı ve gelen talepler doğrultusunda yakın zamanda AVM’lerin kademeli olarak 11 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde açılabileceğini söyledi.

    Koronavirüs önlemleri kapsamında tedbir amacıyla kapatılan alışveriş merkezleri(AVM)’nin yeniden faaliyete başlamasıyla ilgili Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, açıklama yaptı. AVM’lerin ilk etapta kademeli olarak açılacağını ifade eden AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, 11 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerini işaret etti. Alışveriş merkezleri hakkında pandemi olayının ortaya çıkmasından itibaren hızla kapanma kararı verildiğini hatırlatan Altaş, “Bu kapanma kararımızı verirken, perakendecilerin bizden önce kapatması nedeniyle biz fiili olarak kapandık. Bu kapanma kararımızın da halk sağlığı açısından ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkmıştır. Şimdi hayatın normale dönmesi açısından alışveriş merkezlerinin açılması gündemdedir. Buna ilişkin olarak 11 Mayıs’tan itibaren bilim kurulumuz onay verirse ve perakendeciden en az AVM bazında yüzde 50’nin üzerinde talep gelirse biz kademeli olarak alışveriş merkezlerini açabileceğimizi söylüyoruz. Ancak tam olarak açılışımızı Ramazan Bayramı sonrası 1 Haziran’dan itibaren olacağını düşünüyoruz” dedi.

    “SIKI TEDBİRLER ALACAĞIZ” 
    AVM’lerin açılmasıyla birlikte sıkı önlemler alacaklarını ifade eden Altaş, “Açıldığımız zaman sıkı önlemler alacağız. Çünkü bizim için önemli olan halk ve çalışan sağlığıdır. Girişlerde maske dağıtılması, ateş ölçülmesi, içerideki dezenfeksiyon ve belli metrekarelere belli sayıda misafir kabul edilmesi gibi sıkı tedbirler alacağız” diye konuştu.

    SİNEMA, RESTORAN VE ÇOCUK OYUN ALANLARI İKİNCİ PLANDA
    “Kademeli geçişten bahsediyoruz” diyen AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, AVM’lerdeki yiyecek ve eğlence alanlarına ilişkin ayrı bir parantez açtı. Altaş, “Kademeli geçişte özellikle sinema, restoran, çocuk oyun alanları İçişleri Bakanlığı tarafından kapatıldığı için yine bakanlık tarafından açılmaları gerekecek. Bu nedenle ilk etapta onların açılacağını düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 6 bin 900 TL maaşla, 2 bin çay işçisi arıyorlar

    6 bin 900 TL maaşla, 2 bin çay işçisi arıyorlar

    Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, koronavirüs tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye girmesi yasaklanmıştı, Büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 100 bin üreticinin de kente girişlerinin olanaksız hale gelmesiyle çay hasadı için işçi arayışı sürüyor.

    Rize’nin Fındıklı ilçesinde, ‘Çayımız Tarlada Kalmasın’ projesi ile kurulan birlik üyeleri, mahalle ve köyleri gezerek aylık 6 bin 900 TL’yi bulan maaş ve sosyal güvence karşılığında işçi arıyor.
    Doğu Karadeniz’deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımına sayılı günler kaldı. Mayıs ayının ortalarında başlaması beklenen çay tarımında bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye giremeyecek olması, büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 100 bin üretecinin de kente girişlerinin yasaklanması ile çay hasadı için işçi arayışı başladı. Rize Valiliği’nin koordinesinde kaymakamlıklar, belediyeler, Çaykur, borsa, ziraat odaları ve esnaf örgütleri temsilcileri ile gerçekleştirilen toplantılarda, çay hasadının nasıl yapılacağına dair yol haritası belirlenmeye çalışılıyor.

    İLÇEDE 2 BİN İŞÇİ ARANIYOR

    Bölgede yaş çay hasadı için oluşan işçi açığının, salgın nedeniyle kendi işi olumsuz etkilenen ve iş arayanlar ile eğitime uzaktan devam edilirken memleketine dönen üniversite öğrencileri ve Vefa Sosyal Destek Grupları ile kapatılması formülü üzerinde duruluyor. Rize’nin Fındıklı ilçesinde ‘Çayımız Tarlada Kalmasın’ adıyla geliştirilen proje ile Fındıklı Belediyesi, Ziraat Odası, Muhtarlar Derneği ile İlçe Kent Konseyi ortak birlik kuruldu. Birlik üyeleri mahalle ve köyleri gezerek aylık 6 bin 900 TL’yi bulan maaş ve sosyal güvence karşılığında çalışacak işçi arıyor. 42 bin dekar çaylık alanı olan ilçede yılda 30 bin ton dolayında çay hasadı yapılıyor. İlçede aranan 2 bin işçi ile yapılması planlanan çay hasadında yaklaşık 21 milyon TL ödeme yapılacak.

    ‘6 AY SİGORTALI VE MAAŞLI OLACAK’

    Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, çay hasadında ortaya çıkan işçilik problemini ortadan kaldırmak için ortaklaşa proje ortaya koyduklarını belirterek çayın tarlada kalmaması için işe ihtiyacı olan kişilere istihdam alanı oluşturmak istediklerini söyledi. Çervatoğlu, “Bu çalışmayı vadi bazlı düşünüyoruz. Herkes kendi mahallesinde kendi köyünde ve etrafında çalışacak. Üreticiye çay taban fiyatının üçte biri civarında bir maliyeti olacak ve hiçbir şeye karışmayacak. Koronavirüs sebebiyle memleketlerine geri dönen üniversite öğrencileri kendi köyünde, mahallesinde çaylığa girecek, tanıdıklarına yardım edecek, bunun karşılığında da ücretini alacak. Komşusu da bu öğrenciye burs sağladığını düşünecek. Gençlerimiz kendi mahallesinde, köyünde komşusunun çayını toplarken 6 ay sigortalı ve maaşlı olacak. Oluşturduğumuz bu sistemde minimum asgari ücret alınacak. Ancak günde 300 kilo çay toplarsınız 4 bin 650 TL, 350 kilo çay toplarsınız 5 bin 750 TL, 400 kilo çay toplarsanız aylık 6 bin 900 TL kazanç elde edecek. Çay sezonu 1 ay. Çay sürgün aralarında bir ay boş geçiyor, bu aylarda da bir kamu kurumunda ya da toplumsal işlerde görev alacak maaşı asgari ücretten yatırılacak” dedi.

    ‘ÇAYDA İMECE RUHU OLACAK’
    Üretici ile protokol imzalayacaklarını anlatan Çervatoğlu, “İl dışında olan çaylığının başına gelemeyen üreticilerimiz için de büyük bir kolaylık olacak. Bu proje aynı zamanda ailenin sosyal güvencesini sağlama projesidir. Her aileden 1 kişiyi istihdam etme şansı doğabilir. Biz istihdam yanına da üretime de parmak basmak istedik. Bunu bir imece kültürü ile yapabileceğimizi düşünerek, paydaş kurumlarla halkımıza sunduk. Çaydaki işçi problemini birlikte imece ruhu ile çözelim” diye konuştu

    KÖY KÖY GEZİP İŞÇİ ARAYACAĞIZ’

    Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy da, “Bu yıl koronavirüsten dolayı işçi sorunu var, toplanacak çayımız var, iş var ama işçi yok. Bir yandan da geçmiş yıllardan gelen işsizlik problemi var. Bu sorunların çözümü için iyi bir proje geliştirildi. Kesinlikle 10 kişiyle de olsa 20 kişiyle de olsa bu projeyi hayata geçireceğiz. Şu an için beklenen katılım yok, köy köy mahalle mahalle toplantı yaparak projemizi anlatacağız, işçi arayacağız” ifadelerini kullandı.

    İŞSİZLER PROJEDEN MEMNUN

    Projeye ilk katılım sağlayan Selma Güldal, “Bu projeyi sahiplenmek için başvurumu yaptım. Kendi işimiz, kendi çayımız. Bölgemizde ortaya çıkan işçi açığını muhakkak bir şekilde kapatmamız gerekiyor, bize de böyle bir fırsat verildi, değerlendirmek istedim. Ben günde 700 kilo çay toplarım, ama taşımam. Gençler sunulan bu fırsatı iyi değerlendirsin” dedi.
    Songül Şen ise, “Çay işçiliği için dışarıdan birileri gelip çalışacağına, bizim buranın insanları çalışsın, parayı da onlar alsın. Güzel bir proje olmuş, işsiz olanlar mecbur çalışacaklar, çay toplamak o kadar zor bir şey değil, çalışıp paralarını kazansınlar” diye konuştu.
    Basri Atay da, “İşçi gelemediği için çay sezonu şu an için sıkıntılı. Bence bu anlamda gençlerin çaylığa girmesi, üreticiye destek olması çok önemli. Zaten herkes elinden geleni yapsa dışarıdan işçi gelmesine gerek kalmayacak ve böylece paramız da elimizde kalacak” ifadelerini kullandı.

  • Tuzla’da fabrikada yangın: 1 işçi dumandan etkilendi

    Tuzla’da fabrikada yangın: 1 işçi dumandan etkilendi

    İstanbul Tuzla’da kozmetik fabrikasında dezenfektan üretimi sırasında elektrik kaynaklı dolayı yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangında 1 işçi dumandan etkilendi.

    Yangın, Aydınlı Mahallesi Melek Aras Bulvarı Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi’nde bir kozmetik fabrikasında 21.45 sıralarında çıktı. Dezenfektan üretimi yaptığı öğrenilen fabrikada iddiaya göre, elektrik kaynaklı yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine olay yerine başta Tuzla olmak üzere Pendik, Dudullu, Orhanlı ve Kartal’dan itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri kısa süre yangını kontrol altına alırken fabrikada uzun süre soğutma çalışması yapıldı. Değişim saati olduğundan 10 işçinin bulunduğu fabrikada dumandan etkilenen 1 işçiye sağlık ekipleri ambulansta müdahale etti.

  • Karantinada kalan vatandaşlara AFAD’dan ‘doğum günü’ sürprizi

    Karantinada kalan vatandaşlara AFAD’dan ‘doğum günü’ sürprizi

    DÜZCE’de, yurt dışından gelmeleri nedeniyle yurtlarda karantinada tutulan 4 kişinin doğum günü, AFAD görevlilerince kutlandı.
    Koronavirüs salgını nedeniyle yurt dışından gelen 458 kişi, Düzce’de bulunan Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlara yerleştirilerek karantina altına alındı. Yurtta kalan vatandaşların ihtiyaçlarını sağlamakla görevlendirilen Düzce AFAD Müdürlüğü, 1 Mayıs günü doğan 4 kişiye sürpriz doğum günü düzenlendi. AFAD Müdürü Ali Kartal’ın da katılımıyla karantina altındaki kişilerin odalarına gidilerek, doğum günleri kutlandı. Pastanın üzerindeki mumları üfleyerek söndüren kişiler oldukça duygulanırken, AFAD görevlilerine teşekkür etti.

  • İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev değişimi

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev değişimi

    İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü’nde bir şube ve bir ilçenin emniyet müdürü değişti.

    İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde bir şube ile bir ilçenin emniyet müdürü değişti. Buna göre; Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek müdüriyet emrine alınırken, yerine Bilgi Teknolojileri Şube Müdürü Şekip Akın atandı.

    Muhabere Elektronik Şube Müdürü Erdem Torlak ise kendi görevi ile birlikte vekâleten Bilgi Teknolojileri Şube Müdürü olarak görev yapacak.

    Necmettin Yüksek, Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcılığını yaptığı dönemde, 10 Aralık 2016’da Beşiktaş’ta Vodafone Park stadının yanında gerçekleşen bombalı terör saldırısında yaralanmıştı.

  • İstanbul Valiliği’nden yerin 72 metre altında 1 Mayıs konseri

    İstanbul Valiliği’nden yerin 72 metre altında 1 Mayıs konseri

    İstanbul Valiliği, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı şantiyesinde Kıraç konseri düzenledi. Konser öncesi konuşan Vali Yerlikaya, “Şu anda yerin 72 metre altındayız. Yeraltında, yeni yollar açan işçilerimizin yanındayız. Türkiye, işçisi ve emekçisiyle büyüktür” dedi. 

    Koronavirüs salgını nedeniyle İstanbul’da alınan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, evlerde kutlandı. İstanbul Valiliği, evlerinde kalan vatandaşlara ve işçilere moral olması için 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne özel Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı şantiyesinde Kıraç konser düzenledi. Yerin 72 metre altında Kıraç’ın şarkılarını seslendirdiği konser, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın ve valiliğin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. Şantiye alanında bulunan işçiler de konseri seyretti. 

    “BİRAZ DAHA SABIR”
    Konser öncesinde konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı. Çalışmanın ibadet olduğuna inandıklarını ifade eden Vali Yerlikaya, “Bizler çalışmanın ibadet oluğuna inanıyoruz. 
    Bugünümüzü ve yarınlarımızı işleyen, tüm emekçilerimize daima hürmet ediyor, nasır tutan elleri öpüyor, başımıza koyuyoruz. Çünkü Türkiye, işçisi ve emekçisiyle büyüktür. İstanbul’umuzda 4,5 milyon emekçi kardeşimiz bulunuyor. 
    İstanbul onların ellerinde yükseliyor. Şu anda Gayrettepe – İstanbul Havalimanı Metro inşaatında, yerin 72 metre altındayız. Burası, İstanbul’da yeraltında çalışılan en derin mesafedeki şantiyesidir. Burası, dünyanın en görkemlisi İstanbul Havalimanı’nı şehre bağlayan projenin başlangıç noktasıdır. Yeraltında, yeni yollar açan işçilerimizin yanındayız. Evde kaldığımız bugünlerde, morale ihtiyacımız var. Bugün sevgili Kıraç ile evlerinize misafiriz olacak, hep birlikte moral depolayacağız” dedi.

    TÜM İŞÇİLERİN 1 MAYIS’INI KUTLADI
    Vatandaşlara koronavirüsle ilgili hassasiyet çağrısı yapan Vali Yerlikaya, “Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan 
    Kovid 19 salgını nedeniyle tarihi bir sınavdan geçiyoruz. Aldığımız tedbirlere gösterdiğiniz anlayış, sabır ve hassasiyete teşekkür ediyorum. Biliyorum, İstanbul’un şu güzelim baharında evde kalmak zor. Biraz sabır demekten hoşnut değilim ama… “Biraz daha sabır” diyeceğim. Az kaldı. Şükürler olsun tünelin ucunda ışık göründü. Aydınlık günler için; kurallara tam riayet etmeye hep birlikte devam edeceğiz. Salgınla mücadele günlerinde sağlık çalışanlarımız tarihi bir hizmette bulunuyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum. Vefa Sosyal Destek Gruplarımızda 112, 155 ve 156 çağrı merkezlerimizde hürmet ve vefa ile çalışan, tüm kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Onların sayesinde, sizlerden gelen, 500 bini aşan çağrıyı cevapladık. Allah hepsinden razı olsun. Medeniyetimizde, işçinin hakkını alnının teri kurumadan vermek esastır. İşçisinin hakkını, alnının teri kurumadan teslim eden, ülkemizin kalkınması için emek veren, tüm iş insanlarımız da var olsun. Hepimiz, daha güzel bir dünya için el veriyor, emek veriyoruz. Alnımızın teri İstanbul için, hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Tüm işçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum” diye konuştu. 

    YERLİKAYAKIRAÇ’A ÇİÇEK TAKDİM ETTİ

    Konuşmanın ardından İstanbul Valiliği’nin yerin 72 metre altında düxenlediği 1 Mayıs konserinde Kıraç sahne aldı. Birbirinden güzel eserleri ve şarkıları seslendiren Kıraç’a Vali Ali Yerlikaya çiçek takdim etti. 

  • Kemane balığı Çeşme sahilinde görüldü 

    Kemane balığı Çeşme sahilinde görüldü 

    İZMİR’in Çeşme ilçesinde, bir kişi cep telefonu ile karaya gelen yaklaşık 2 metre uzunluğundaki kemane balığını görüntüledi.
    Marmara’da nadiren, Ege ve Akdeniz kıyılardırda sıkça görülen kemane balığı Çeşme ilçesinde görüldü. Sabah saatlerinde bir kişi, Paşalimanı Sahili’nde, yaklaşık 2 metre uzunluğunda bir balık gördü. Büyük bir şaşkınlık yaşayan kişi, balığı yaklaştığında Vatoz ailesine bağlı bir tür olan kemane balığı olduğunu belirledi. Bu kişi, cep telefonu kamerasıyla kemane balığını görüntüledi.

  • Ankara’da balkon ve pencerelerden ‘1 Mayıs’ kutlaması

    Ankara’da balkon ve pencerelerden ‘1 Mayıs’ kutlaması

    ANKARA’da, ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ koronavirüs tedbirleri nedeniyle pandemi koşulları altında kutlandı. Evlerinin balkon ve pencerelerinden kutlama yapan vatandaşlar, görev başındaki temizlik işçilerini alkış ve ıslıklarla selamladı.
    Başkent’te her yıl 1 Mayıs kutlamalarının yapıldığı, Tandoğan, Sıhhiye, Kolej ve Kurtuluş Meydanı gibi yerler, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle boş kaldı. İşçi sendikaları ve sivil toplum örgütleri, 1 Mayıs coşkusunu yaşamak için yurt genelinde vatandaşları saat 21.00’de evlerinin balkonlarında olmaya davet etti. Çağrıya uyan Ankaralılar, saat 21.00’de marşlar söyleyip, sloganlar atarak kutlama yaptı.
    TEMİZLİK İŞÇİLERİ SELAMLANDI
    O sırada görev başında olan temizlik işçileri de kutlamaya eşlik etti. Çöp kamyonunun sokağa girdiğini gören vatandaşlar, kutlamanın temposunu artırdı. Belediye temizlik görevlileri de bir yandan işlerini yapıp bir yandan sloganlara eşlik etti.

    FOTOĞRAFLI

  • Temizlik işçilerine alkışlı ‘1 Mayıs’ kutlaması

    Temizlik işçilerine alkışlı ‘1 Mayıs’ kutlaması

    DENİZLİ’de, sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evlerinden çıkamayan vatandaşlar, saat 21.00’de çöp toplayan temizlik işçilerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü balkonlardan alkışlarla kutladı.
    Denizli’de vatandaşlar sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü evlerinde geçirdi. Kısıtlama nedeniyle evlerinden çıkamayan vatandaşlar saat 21.00’de evlerinin balkonlarına çıkarak alkış tutup, Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı. Atatürk Caddesi’nde vatandaşlar balkonlara çıkıp, çöp toplayan belediyenin temizlik işçilerini coşku içerisinde alkışladı. Alkışlar arasında çöpleri araca yükleyen temizlik çalışanları da vatandaşları selamlayıp çalışmaya devam etti.