Kategori: Gündem

  • İstanbul’da metrobüs kazası kameralara yansıdı

    İstanbul’da metrobüs kazası kameralara yansıdı

    İstanbul’un Avcılar ilçesinde seyir halinde olan iki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. Kaza anı saniye saniye kameraya yansıdı.

    ÇARPA ÇARPA İLERLEDİ

    Avcılar’da iki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. Kazada ikisi şoför 4 kişi yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde önce soldaki sonra sağdaki bariyere vuran metrobüs tekrar hızlanarak yoluna devam ediyor. Metrobüs kısa süre sonra duraktaki metrobüse çarpıyor. Sürücünün direksiyon başında rahatsızlandığı öne sürülürken kazayla ilgili inceleme sürüyor.

    ARAÇ KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

    Kaza metrübüs aracının güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, metrobüs aracının yalpalayıp sağa sola çarparak ilerlediği ve karşı yönde duran metrobüs ile kafa kafaya çarpıştığı görülüyor.

    SÜRÜCÜLER ARAÇLARDA SIKIŞTI

    Avcılar’da seyir halinde olan iki metrobüs bilinmeyen bir nedenle kafa kafaya çarpıştı. Çarpışma nedeniyle biri sürücü iki kişi araç içinde sıkıştı.

    NE OLMUŞTU?

    Avcılar’da iki metrobüsün kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada 4 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye sevk edilirken, kaza nedeniyle aksayan metrobüs seferleri kontrollü olarak başladı.

  • Aile Bakanlığı Gamze Pala cinayetine müdahil oldu

    Aile Bakanlığı Gamze Pala cinayetine müdahil oldu

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Rize’nin Fındıklı ilçesinde tartıştığı bir kişi tarafından öldürülen Gamze Pala’nın davasına müdahil olacaklarını belirterek, “Katilin en ağır cezayı alması için davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.” açıklamasında bulundu.

    Bakan Selçuk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şöyle dedi:

    “Gamze Pala kardeşimizin katledilmesi hepimizi derinden üzdü. Şiddet bir insanlık suçudur. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Yargı sürecine müdahil olarak katilin en ağır cezayı alması için davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.”

  • Koronayı bahane eden aracılar, kuzuyu ucuza alıp pahalı satıyor

    Koronayı bahane eden aracılar, kuzuyu ucuza alıp pahalı satıyor

    Aracıların korona virüsü bahane ederek kuzu baskül fiyatlarını düşürmesiyle birlikte hayvanlarına yem alamaz duruma geldiklerini belirten besici Bedri Işılak, “Ben yıllardır küçükbaş hayvan üreterek geçimimi sürdürüyorum. Bu yıl aracılar korona virüsü bahane ederek kuzularımızı almadılar. Sonra da 27 TL olan baskül fiyatını her geçen gün düşürerek 17 TL’ye kadar getirdiler. Kasapta kuzu fiyatlarında düşüş olmamasına rağmen, aracılar bizden alırken fiyatı düşürerek bizi mağdur ediyorlar. Biz bu paralarla yem bile alamıyoruz. Devletimizden her zaman olduğu gibi bize destek vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    400 baş küçükbaş hayvanı olduğunu belirten Mehmet Ali Erdemir, ”Aklımın erdiğinden beri hayvancıyım. Korona virüsten önce baskül fiyatı olarak 27 TL’den hayvanlarımızı satarken, şimdi bizden 17 TL’den almak istiyorlar. Biz bu işin içinden nasıl çıkacağız? Yem fiyatları almış başını gidiyor. Bir çuval yem 130 TL olmuş. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız” ifadelerini kullandı.
    Fiyatların düşmesinden dolayı mağdur olduğunu söyleyen Recep Erdinç, “Yem fiyatları her gün artıyor. Çuval başında birden 10 TL zam geldi. Yem fiyatları tavan yaparken, bizim fiyatlarımız taban yaptı. Hastalık bahane edilip, kasapta aynı olan fiyatlar bizden alınırken baskülde kilo başında 10 TL düşürüldü. Yetkililer bu meseleye bir an evvel el atmazsa, hayvanlarımıza alacak yem parası bulamayacağız” dedi.

    Küçükbaş hayvan üretmeye her zaman hazır olduklarını, fakat düşen fiyatlara bir çare bulunması gerektiğine vurgu yapan besici Serkan Evren, “Bin baş küçükbaş hayvan bakıyorum. Yemlerin yüzde 90’ını tarlama kendim ekerek üretiyorum. Buna rağmen düşen kuzu fiyatlarıyla beraber zor günler geçiriyorum. Yem fiyatları aşırı derecede yükseldi. Üreticilere destek çıkılmasını bekliyorum. Korona virüsü bahane edilerek fiyatlarımız geri çekildi. Buna da razıyız. Ama kasaplardaki fiyatlar halen aynı. O zaman kasaptaki et fiyatlarını da düşürsünler. Bu şekilde giderse çoğu küçükbaş hayvan üreticisi üretimini ya düşürecek ya da ara verecek” şeklinde konuştu.

    Bursa Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Demir ise, “Bölgemizde ben de küçükbaş hayvan üreticisiyim. Korona virüs ile birlikte 20 gün zarfında küçükbaş hayvan fiyatlarımız mevcut alımlara göre 10 TL civarında aşağı düşürüldü. Bu da bizi zora soktu. Yem fiyatları ve piyasadaki et fiyatları düşmedi. Sadece biz üreticilerin ürettiği ve satmak istediği hayvanların fiyatları düşüyor. Buna bir türlü anlam veremiyoruz. Gerekli kurumların ve ilgililerin sesimize kulak vermesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’nin koronavirüs haritası! Türkiye’de son durum ne?

    Koronavirüs Türkiye’de yayılmaya hızla devam devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün yaptığı açıklama ile koronavirüs hakkındaki son verileri paylaştı.

    Koca; “Vaka sayısındaki artış hızı, yoğun bakım ve solunum desteği ihtiyacı olan hastaların sayısındaki artış hızı sabit kalma eğiliminde. 875’i son 24 saatte olmak üzere 5 bin 674 hastamız taburcu edildi’ dedi. Peki koronavirüs Türkiye’de en çok hangi illerde tespit ediliyor? İşte il il koronavirüsü haritası

    TÜRKİYE’DE SON DURUM

    Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan koronavirüs haritalarına göre hastalık en çok İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Zonguldak ve Sakarya’da görüldü. İşte il il corona virüsü vakaları;

    İSTANBUL

    ANKARA

    İZMİR

    KOCAELİ

    EN YÜKSEK İL ZONGULDAK

    Sağlık Bakanı Koca: “Filyasyon ekibi, doğrudan tanı konulmuş kişilere ulaşmaktadırlar. Her yeni vakada hastalığa karşı ağ yeniden kurulmaktadır. Erken tanılarla, hem yayılma önlenmekte hem de risk grubunda olanların hayatı kurtarılmaktadır. Filyasyon çalışması 81 ilimizde yapılmaktadır ve temaslı takibin yapıldığı en yüksek il Zonguldak, en düşük il ise Şanlıurfa’dır. İstanbul’da bin 200 filyasyon ekibi görev yapmaktadır, Türkiye genelinde ise 4 bin 600’dür.”

    ZONGULDAK

  • 20 yıllık yardımcısının testi pozitif çıktı, Akşener’in sonucu belli oldu

    20 yıllık yardımcısının testi pozitif çıktı, Akşener’in sonucu belli oldu

    Meral Akşener’in evindeki 20 yıllık yardımcısının koronavirüs testi pozitif çıkmıştı. Bunun üzerine Akşener’in, “Yıllardır evimizin bir parçası” dediği yardımcısı kendi evinde karantinaya alındı.

    İKİNCİ TEST DE NEGATİF

    Herhangi bir belirti göstermeyen Akşener, eşi Tuncer Akşener ve oğlu Fatih Akşener de test yaptırdı ve sonuçları negatif çıktı. Akşener Ailesi, pazartesi günü tedbiren ikinci testlerini de yaptırdılar. Dün sabah saatlerinde sonuçlanan ikinci testler de negatif geldi.

  • Dünya Dilara hemşirenin bu fotoğrafını konuşuyor

    Dünya Dilara hemşirenin bu fotoğrafını konuşuyor

    Dilara hemşire, “Korkuyoruz ama bu mesleği yapmaktan gurur duyuyoruz” diyerek her gün mesleğini icra ediyor ve virüse yakalananlar için bir umut oluyor.

    Reuters haber ajansı, Türkiye’de koronavirüs hastalarının tedavi gördüğü bir yoğun bakım ünitesini fotoğrafladı.

    Hastane yöneticisi Çetin Köksal, aralarında 14 doktorun da bulunduğu 85 sağlık çalışanının korona virüse yakalandığı bilgisini veriyor.

    Tamamen iyileşen 85 sağlık çalışanı yeniden hastaları tedavi etmek için görevlerine geri döndü. Bir hemşire, koronavirüs hastası Mustafa Ak’a yemek yedirirken fotoğraflandı.

    Onlardan biri olan hemşire Nihal Yavuz, tamamıyle koruyucu elbise giymiş bir şekilde ailesinin sağlığından endişe duyduğunu söylüyor: “Ailelerimize corona virüs bulaştıracağız diye korkuyoruz. Bazılarımız ailelerinden uzak duruyor. Çok sıkı ve özveriyle çalışıyoruz. Evet, endişe duyuyoruz.

    Birçoğumuz koronavirüs kaptı, aralarında ben de varım. Ailelerimizden 14 gün ayrı kaldık, sonra yeniden işe döndük. Bu işi yaptığımız için çok gurur duyuyoruz.

    Hemşire Dilara Fahrioğlu, yoğun bakım ünitesine girmek için son hazırlıklarını yapıyor.

    Bir başka odada ise yoğun bakım hemşireleri bir odada öğle yemeklerini yiyorlar.

    Hastane yöneticisi Köksal, normalde cumartesi ve pazar günleri fazla doktorun olmadığı söylerken şu zamanda pazar günü bile 20 doktorun yoğun bakımda çalıştığını aktarıyor.

  • Yargıtay virüsten ölümü iş kazası saydı

    Özel bir şirkette tır şoförü olarak çalışan işçi, 11 Aralık 2009 günü Ukrayna seferinden döndükten sonra rahatsızlandı. Yapılan tedavi sonrası TIR şoförü için “akut üst solunum yolu enfeksiyonu, tanımlanmamış” raporu verildi. Bir süre sonra şoför, trafik kazası geçirince yeniden devlet hastanesine kaldırıldı. Tedavinin ardından taburcu edilen şoför, Üniversite Hastanesi’ne müracaat etti.

    Yapılan teşhiste tır şoförünün domuz gribi salgınına yakalandığı belirlendi.

    Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından H1N1 (domuz gribi), pnömani (zatürre) ve ARDS (akut solunum sıkıntısı sendromu) tanısıyla tedavi altına alınan şoför, on gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat etti.

    Tır şoförünün ölümüne ‘iş kazası’ denilmedi. Sosyal Sigortalar Kurumu’nun ‘iş kazası değil’ kararına karşı İş Mahkemesi’nde dava açan acılı aile, salgın hastalığın Ukrayna seferi sırasında bulaştığını öne sürdü. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. Kararı aile temyiz edince devreye Yargıtay 21. Hukuk Dairesi girdi. Yargıtay, TIR şoförü hakkında Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporda salgın hastalığın yurt dışında yakalandığının vurgulandığı hatırlatıldı.

    İş kazasının tarifinin de yapıldığı Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:

    “Yasada iş kazası, sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay olarak tanımlandığından, olayın etkilerinin bir süre devam ederek zaman içinde artması ve buna bağlı olarak sonucun daha sonra gerçekleşmesi mümkündür. Yani,iş kazası ani bir olay şeklinde ortaya çıkıp ,buna bağlı olarak zarar, derhal gerçekleşebileceği gibi, gazdan zehirlenme olayında olduğu şekilde etkileri daha sonra da ortaya çıkabilir. Sonradan oluşan zarar ile olay arasında uygun illiyet bağı bulunması koşuluyla olay iş kazası kabul edilmelidir. Yasanın iş kazasını sigortalıyı zarara uğratan olay biçiminde nitelendirmiş olması illiyet (nedensellik) bağını iş kazasının bir unsuru olarak ele almayı gerektirmiştir. Ne var ki, burada aranan “uygun illiyet (nedensellik) bağı” olup, bu da yasanın aradığı hal ve durumlardan herhangi birinde gerçekleşme olgusu ile sonucun birbiriyle örtüşmesi olarak anlaşılmalı, yasada olmadığı halde, herhangi başkaca kısıtlayıcı bir koşulun varlığı aranmamalıdır. Kısacası; anılan yasal düzenleme, sosyal güvenlik hukuku ilkeleri içinde değerlendirilmeli; maddede yer alan herhangi bir hale uygunluk varsa zararlandırıcı sigorta olayının kaynağının işçi olup olmaması ya da ortaya çıkmasındaki diğer etkenlerin değerlendirilmesinde dar bir yoruma gidilmemelidir.”

    Yargıtay’dan Emsal Karar

    Tır şoförünün Ukrayna seferi sırasında domuz gribine yakalandığının dile getirildiği Yargıtay kararında, “Somut olayda, tır şoförü olan davacı murisinin 26.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği,11.12.2009 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı ortadadır. Adli Tıp Kurumu raporunda, H1N1 virüsünün kuluçka süresinin 1-4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu taktirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1-4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirilmiştir. Buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. O halde, davacı ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm oy çokluğu ile bozulmuştur.” denildi. Emsal kararla birlikte; iş başında salgın sebebiyle vefat eden işçiler için ‘iş kazası’ kararı verilecek.

  • Kalbinde 4 stentle virüsü yenmeyi başardı

    Kalbinde 4 stentle virüsü yenmeyi başardı

    Bursa’da yaşayan 58 yaşındaki 3 çocuk 4 torun sahibi Muharrem Tuna, geçtiğimiz hafta yakalandığı korona virüsü hastanede tedavi görerek yenmeyi başardı. Kronik kalp hastası ve kalbinde 4 stent takılı olan Tuna, eskiden olduğu gibi ultra maratonlara katılmak için evde geçireceği 14 günlük karantinada terasında antrenmanlara başladı. Tuna, terasa çıkmadığı günlerde karantinada kaldığı odasında da dambıllarla form tutuyor. Ayrıca terasında tavuk ve kaz da besleyen Tuna, yetiştirdiği ağaçları da düzenli olarak suluyor.

    Bir ateşlenme ile rahatsızlandığını anlatan emekli Muharrem Tuna, “Ateşin arkasından kuru öksürüğüm oldu. 2 gün kendimi iyi hissetmeme rağmen tekrar ateşlendim ve öksürmeye başladım. Nefes almakta zorlanınca da Bursa Şehir Hastanesi’ne gittim. Burada testlerim yapıldı ve tomografi çektikten sonra hastaneye yattım. Ben de bulguların olduğunu söylediler ve erken teşhisle tedavime başlandı. Ben pozitif çıktığını 4’üncü gün öğrendim” dedi.

    “2016’da ilaçlarımı kestiler”

    2011 yılında kalp krizi geçirdiğini belirten Tuna, “2011’de bir stent takıldı, 2013’te tekrar geçirdiğim operasyonda bir stent takıldı ve bir baloncuk patlatıldı. 2015’te bir daha anjiyo oldum ve bir stent daha takıldı. 4’er santimetrelik 2 parça halinde stentleri taktılar. Sporla meşgul olduğumdan dolayı, 2016’da bütün ilaçlarımı kestiler. Sağlıklı şekilde maratonlara katılıyorum. Stent olduğundan dolayı nabzım erken yükseliyor. Sporu sağlık ve keyif amaçlı yapıyorum. Herhangi bir yarışma içinde değilim. Koşunca mutlu oluyor, bitişe gelince de çok seviniyorum” diye konuştu.

    “14 gün sonunda yine koşacağım”

    14 günlük izolasyon sürecinden sonra koşmaya devam etmek istediğini dile getiren Tuna, “Şu an gördüğünüz gibi evin terasındayız. Mekik, şınav çekiyor, dambıllarla çalışıyorum. Egzersizlere devam edeceğim. 14 günü doldurunca da tekrar koşmaya başlayacağım. En az 10 kilometre olmak şartıyla 15-20 kilometreler koşacağım. Son 2 -3 sene içinde 50 kilometrelik ultra maratonlara da katıldım. Pes etmek yok. Allah’ın izni ile korona virüsü yendik. Doktorlarımız sayesinde, onlara da çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Tedavi süresini çok iyi geçirdiğini ifade eden Tuna, “Rahatımız çok yerindeydi. Bir 10 gün daha geçirsem sorun olmazdı. Çok güzel ilgilendiler. Serum, oksijen verilmedi. Çeşitli haplarla tedavi edildim. Günlük ateşim ve tansiyonum ölçülüyordu” şeklinde konuştu.

    “Hastalığa yakalananlar korkmasın”

    Hastalığa yakalananlara da tavsiyelerde bulunan Muharrem Tuna, “Belirtileri hissettiğiniz an, doktora gidin ve derdinizi anlatın. Erken teşhis ile daha kolay tedavi olabilirsiniz. Korkulacak bir şey yok. Ben sağlıklı bir şekilde evime geldim. Ben evimde 14 gün boyunca izolasyonda kalacağım. Alt katta torunlarım var. Kimse yanıma yaklaşmıyor. Kendi başıma bir oda ayarladım. Herkes benden uzak duruyor ve durması da gerekiyor. Sağlıklı günlere dönmeyi ümit ediyoruz” dedi.
    Muharrem Tuna hastalığı nasıl kaptığını bilmediğini, evinden dahi çıkmadığını kaydederken, bir yakını ya da misafirlerden virüsü almış olabileceğini sözlerine ekledi.

  • Yeni iPhone SE Tanıtıldı! iPhone SE Türkiye Fiyatı Ne Kadar?

    Yeni iPhone SE Tanıtıldı! iPhone SE Türkiye Fiyatı Ne Kadar?

    Nisan ayının ilk haftalarında, yeni iPhone SE modeli Apple Stroe’da göründüğü haberleriyle sıkça karşı karşıya geldik.

    Yeni iPhone SE Renk Seçenekleri?

    Dün iPohne ailesinin en son tanıtılan ve yeni üyesi olan iPhone SE modeli resmen tanıldı.

    Tasarım anlamında iPhone 8 modeline oldukça yakın olan yeni iPhone SE 3 renk olarak sunuluyor.
    Yeni iPhone SE modelleri siyah, beyaz ve kırmızı olmak üzere 3 farklı renk seçeneğiyle alıcılarını bekliyor.

    Yeni iPhone SE Teknik Özellikleri?

    7,3 mm kalınlığında olan iPhone SE 148 gram ağırlığında. 4,7 inçlik IPS bir ekranla satışa sunulan iPhone serisinin yeni üyesi 1334 X 750 piksel çözünürlüğünde. iPhone SE modelinin PPI değeri ise 326.

    Gücünü Apple tarafından üretilen A13 Bionic işlemecisinde alan yeni iPhone SE modeli, IP67 sertifikasına sahip olmakla birlikte suya ve toza karşı dayanıklı üretildi.

    Ekranının alt kusmında yer alan ana sayfa tuşunda parmak izi okuma (Touch ID) teknolojisini de kullana iPhone SE 64, 128 ve 256 GB depolama seçeneklerine sahip.

    f/1.8 diyafram açıklığına sahip yeni iPhone SE 12 megapiksel tek kamerayla 5 kata kadar dijital zoom yapabiliyor.

    iPhone SE modeli 4K çözünürlüğüyle 24, 30 ve 60 FPS video kaydı yapma özelliğine sahip. Ön tarafta ise f/2.2 diyafram açıklığına sahip yeni iPhone SE, 7 megapiksellik ön kameraya sahip ve ön kamera ile 1080 piksel çözünürlükle 30 FPS video kaydı yapma imkanı sunuyor.

    Yeni iPhone SE Pil Ömrü Ne Kadar?

    iPhone 8 modeli ile tamamen aynı pil ömrüne sahip olan iPhone SE, 13 saate kadar video oynatma, 40 saate kadar ses çalma ve 8 saate kadar online video izleme imkanı sunuyor.

    iPhone SE modelinin kablosuz şarj ve hızlı şarj desteğine de sahip.

    iPhone SE modeli, 18 W veya daha güçlü bir adaptör ile yaklaşık 30 dakika içerisinde yüzde 50’ye kadar hızlı şarj olabiliyor. Bu hızlı şarj aletine sahip olabilmek için ayrıca satın alınması gerekiyor.

    Yeni iPhone SE Türkiye Fiyatı Ne Kadar?

    Yeni iPhone SE modelinin Amerika fiyatı 399 Dolar‘dan satışa sunulacak. Amerika fiyatının belirlenmesiyle birlikte Türkiye satış fiyatı da belirlenmiş oldu. iPhone SE modelinin 64 GB’lık versiyon Türkiye’de 5 bin 299 TL, 128 GB‘lık versiyonu 5 bin 749 TL ve 256 GB‘lık versiyonu ise 6 bin 599 TL‘den satışa sunulacak.

     

  • Suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı tahliye edilecek

    Suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı tahliye edilecek

    Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın da bulunduğu Sincan Ceza İnfaz Kurumu kampüsünde tahliyeler sabah saatlerinde başladı. Polis ve jandarma ekipleri, tahliyeler nedeniyle cezaevi önünde ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Hükümlü yakınlarının cezaevi önünde beklemesine izin verilmedi. Basın mensupları için de cezaevine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bir nokta belirlendi. Kanundan yararlanan hükümlülerden bazıları, otobüslere bindirilerek cezaevinden tahliye edildi. Hükümlülerin, Koronavirüs önlemleri kapsamında otobüslerde sosyal mesafe kuralına uygun oturdukları ve maske taktıkları görüldü. Bazı hükümlüler ise cezaevinin yakınında bekleyen yakınlarına teslim edildi.

    Alaattin Çakıcı tahliye edilecek

    Öte yandan cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı’nın da gün içinde tahliye edilmesi bekleniyor. Organize suç örgütü elebaşı Çakıcı, 16 Temmuz 2016 tarihinde Edirne’den Bolu F Tipi Cezaevi’ne, buradan da 2017 yılında Kırıkkale’nin Keskin ilçesindeki F Tipi Cezaevi’ne nakledilmişti. Çakıcı, 13 Ağustos 2018 tarihinde ise Sincan Kapalı Cezaevi’ne nakil olmuştu. Yasadan yararlanan isimlerden olan Çakıcı’nın gün içinde cezaevinden çıkması bekleniyor