Kategori: Gündem

  • Jandarmadan uyuşturucu operasyonu

    Jandarmadan uyuşturucu operasyonu

    Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı Kayalıoğlu Mahallesi’nde Akhisar İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT ile merkez karakolun istihbaratı üzerine M.Ç. adlı şahsa üst araması yapıldı. Aramada 504 adet sentetik ecza, 1 adet uyuşturucu içme aparatı ele geçirildi.

    Gözaltına alınan M.Ç. ile ilgili adli işlem başlatıldı.

  • Eşini ve kayınpederini öldüren sanığa 54 yıl 2 ay hapis

    Eşini ve kayınpederini öldüren sanığa 54 yıl 2 ay hapis

    Olay, 19 Nisan’da Sağlık Mahallesi Songül Sokak üzerinde bulunan bir apartmanda meydana geldi. Bir süredir eşiyle aralarının iyi olmadığı öğrenilen Serkan Zengin (36), kayınpederinin evine eşiyle konuşmaya gitti. Evde yaşanan tartışmanın ardından Serkan Zengin, mutfaktaki bıçakla eşi Meltem Zengin (35), kayınpederi Turgut Doğanyiğit (65) ve kayınvalidesi Emine Doğanyit’i bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanan Turgut Doğanyiğit olay yerinde hayatını kaybederken, Meltem Zengin de kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 2 kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına sebep olan damat ise tutuklandı.

    1’i ağırlaştırılmış olmak üzere 2 kez müebbet ile 16 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti
    Serkan Zengin hakkında Bolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “eşi kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet ve “kadına karşı silahla yaralama” suçundan 3 yıla kadar hapis talebi ile dava açıldı. Davanın 3’üncü duruşmasında cumhuriyet savcısı dosyaya ilişkin delillerin toplandığını dile getirerek, mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Zengin’in “eşe karşı kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kayınpederine yönelik “kasten öldürme” suçundan müebbet, kayınvalidesine yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 16 yıla kadar hapsi talep edildi.

    “Tek suçlu benmişim gibi konuşuyorlar”
    Davanın karar duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Serkan Zengin, müşteki Emine Doğanyiğit, taraf avukatları ve aileleri katıldı. Mütalaanın okunmasının ardından konuşan Serkan Zengin, eşinin kendisini aldattığını iddia ederek, “Meltem başkasına kadınlık yapıyor. Başkasına, ‘Senin kadınınım’ diye mesajlar atan bir kadın, benim alt ve üst soyum olamaz. Ben cezamı zaten çekeceğim, bana iftira atmayın. Olaya benim açımdan bakın. Bunu ben kaldıramadım. Kimse beni serbest bıraksın istemiyorum. Kayınvalidem her şeyi biliyor. Ben hakkımı helal etmeyeceğim, bu dünyanın öbür dünyası da var. Tek suçlu benmişim gibi konuşuyorlar, ben zaten pişmanım” dedi.

    Mahkeme heyeti, sanık hakkında haksız tahrik ve takdir indirimi uygulayarak, kararını açıkladı. Sanık, eşi Meltem Zengin’e yönelik işlediği “eşe karşı kasten öldürme” suçundan 18 yıl 4 ay hapis, kayınpederi Turgut Doğanyiğit’e karşı işlediği “kasten öldürme” suçundan da takdir indirimiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, kayınvalidesine yönelik saldırısı nedeniyle ise “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezası aldı.

  • Kar kütlesi adamın üzerine düştü

    Kar kütlesi adamın üzerine düştü

    Güvenlik kameralarına an be an yansıyan görüntülerde; oto lastik tamircisi Kahraman Kaya’nın (40) üzerine çalışırken bir anda çatıdan kar kütlelerinin geldiği görüldü. Üzerine gelen kar kütlesi nedeniyle kısa süre sendeleyen ve şaşkınlığını gizleyemeyen oto lastik tamircisi, daha sonra tekrar işine döndü.

    Yetkililer Erzurum’da yaklaşık 3 kesintisiz devam eden kar yağışı sonrası çatılarda biriken karlardan dolayı vatandaşları uyardı.

     

  • Sakarya’da feci kaza: Baba ve oğlunu ölüm ayırdı

    Sakarya’da feci kaza: Baba ve oğlunu ölüm ayırdı

    Kaza, Yanık Mahallesi İzmit Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sürücülerinin isimleri henüz öğrenilemeyen 54 HU 109 plakalı kamyonet ile 54 EG 109 plakalı üç tekerlekli motosiklet çarpıştı. Feci kazada Feyzi Cahanker (78) ve oğlu Engin Cahanker (39) motosikletten yola savruldu.


    İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Adrese ulaşan sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, kanlar içerisinde kalan baba Feyzi Cahanker’in olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi. Ağır yaralanan oğlu Engin Cahanker ise bölgede yapılan ilk müdahalesinin ardından Sadıka Sabancı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlatıldı

    Hayatını kaybeden adamın cenazesi, yapılan incelemelerin ardından Sapanca Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Öte yandan, baba ile oğlu ayıran kazanın ardından olay yerinden yaya olarak kaçtığı öğrenilen kamyonet sürücüsünü yakalamak için polis ekipleri çalışma başlattı.

  • Yenidoğan Çetesi şüphelilerinin mal varlıklarına el konuldu

    Yenidoğan Çetesi şüphelilerinin mal varlıklarına el konuldu

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi şüphelilerin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde tüm mal varlıklarına el konuldu.

    İddianameden

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi.

    Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi.

    Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

    İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

  • CHP lideri Özgür Özel’e soruşturma

    CHP lideri Özgür Özel’e soruşturma

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28. Dönem Manisa Milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel hakkında 26 Kasım’da partisinin TBMM’deki grup toplantısında ve bugün Marmara Ceza İnfaz Kurumları önünde yaptığı basın açıklamasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri gerekçesiyle re’sen soruşturma başlatıldı.

    Dosya Ankara’ya gönderilecek

    Özel hakkında ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ ve ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ suçundan başlatılan soruşturma çerçevesinde dosyanın gerekli tespitlerin yapılması sonrası Özel hakkında fezleke hazırlanabilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceği öğrenildi.

  • Öğretmenleri taşıyan minibüs kaza yaptı: 14 yaralı

    Öğretmenleri taşıyan minibüs kaza yaptı: 14 yaralı

    Vali Ziya Polat, hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Sabah erken saatlerde Kars-Digor-Iğdır Karayolu Tekneli köyü mevkiinde meydana gelen kazada yaralanan 13 öğretmen ile 1 vatandaşı Vali Ziya Polat, tedavi gördükleri ziyaret ederek Sağlık Müdürü Dr. Mücahit Aydın’dan durumları hakkında bilgi aldı. Polat, tedavi gören öğretmenleri ziyaret ederek tek tek geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

    Hastane çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Kars Valisi Ziya Polat, “Öncelikle öğretmenlerimize geçmiş olsun. Öğretmenlerimizi taşıyan servis ile bir araç kaza yaptı. Allah’a şükür şuanda hepsi hastanede, sevkleri gerçekleştirildi. Bir öğretmenimizin durumu biraz ameliyatlık, diğerlerinde Allah’a şükür her hangi bir sıkıntı yok. tekrar tüm öğretmenlerimize, hemşehrilerimize geçmiş olsun. Rabbim büyüklerinden korusun, tüm hastalarımız şuan hastanelerimizde tedavi görüyor, inşallah en kısa zamanda ayağa kalkarlar diye dua ediyoruz” dedi.
    Vali Ziya Polat, daha sonra hastaneden ayrıldı. Hastanelerde tedavi altına alınan öğretmenlerden sadece 1’in durumunun ağır olduğu öğrenildi. Öğretmenlerin önemli bir kısmının tedavileri ayakta yapıldı.

  • Serbest piyasada döviz fiyatları

    Serbest piyasada döviz fiyatları

    İstanbul Kapalıçarşı’da 34,6950 liradan alınan dolar 34,6970 liradan, 36,7020 liradan alınan euro ise 36,7040 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 34,60 liradan, euro ise 36,56 liradan satılmıştı.

  • Yenidoğan Çetesi davası 10. gününde

    Yenidoğan Çetesi davası 10. gününde

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Bugün görülecek olan celse, tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.

    İddianameden

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi.

    Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

    İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

  • Sahte para şebekesi çökertildi

    Sahte para şebekesi çökertildi

    Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Mali Büro Amirliği ekipleri, piyasaya ATM ve para sayma makinesinden geçen sahte dolar süren şebekeyi yakalamak için çalışma başlattı. Polis yaklaşık 7 ay önce kentte iki farklı bankanın ATM’sine 100 dolar banknot şeklinde 45 bin 800 dolar yatırıldığını belirledi.

    “ATM’lerin kamera kayıtları incelendi”

    Mali Büro Amirliğine bağlı ekipleri söz konusu her iki bankanın ATM’sinde bulunan güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan incelemelerde şüphelilerin tanınmamak için şapka, gözlü ve maske kullanarak para yatırdığı belirlendi. Bu sefer de kentteki güvenlik kameralarını inceleyen polis, 7 aylık teknik ve fiziki takip sonucunda şüphelilerin dolarları başkalarının hesaplarına yatırıp daha sonra TL olarak çektiği belirlendi. Yapılan çalışmalar neticesinde şüphelilerin kimlikleri tespit edildi.

    “Şebeke operasyonla çökertildi”

    Adana, Mersin ve Hatay’da söz konusu şebekeye yönelik Mali Büro Amirliği ekipleri operasyon için düğmeye bastı. Yapılan operasyonda A.Ö, F.K, S.B, R.S.’nin aralarında bulunduğu 15 kişi yakalandı.

    Operasyonda söz konusu şüphelilerin evlerinde yapılan arama çalışmalarında 100 dolar banknot şekilde 18 bin 300 dolar, 1 dolar banknot şeklinde 256 dolar ve ruhsatsız silah ele geçirildi. Öte yandan operasyonda yakalanan A.Ö, F.K ve S.B.’den Antalya’nın Alanya ilçesinde Mayıs ayında 60 bin 700 sahte dolarla ele geçirildiği öğrenildi.

    “Kumarda kazandıklarını söyleyerek sahte olduğunu bilmediklerini belirttiler”

    Emniyette sorguya alınan 15 şüphelide, polise hemen hemen aynı savunmayı yaptığı öne sürüldü. Yapılan savunmada şüpheliler, “Kumarda parayı kazandım, bana verilen doları sahte olduğunu bilmiyordum” iddia edildi.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden A.Ö, F.K, S.B ve R.S çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken 3 şüpheli savcılıktan serbest kalırken 8 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden 79 bin 256 sahte dolar ele geçirildi.