Kategori: Gündem

  • Üst geçide çarpan vinç devrildi

    Üst geçide çarpan vinç devrildi

    Bakırköy’de daha önce çok sayıda yaralanmalı ve ölümlü kazanın yaşandığı Rauf Orbay Caddesi’nde bulunan üst geçitte yine kaza meydana geldi.

    İSKİ’ye ait 34 ZG 1657 plakalı vinç, sürücü uyarılara aldırış etmeden yoluna devam edince üst geçite çarptı. Çarpmanın şiddetiyle vinç devrilerek, vincin arkasında bulunan 34 NYN 63 plakalı otomobil hasar aldı. Vinçten kendi imkanlarıyla çıkan sürücü ise kazayı yara almadan atlattı. İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı yolda trafik tek şeritten sağlandı. Vinci yoldan kaldırmak için çalışma başlatıldı.

  • Trafik kazası cinayetle bitmişti, 10 yıl hapis cezası aldı

    Trafik kazası cinayetle bitmişti, 10 yıl hapis cezası aldı

    Olay, 20 Ocak 2018 tarihinde Hereke mevkiinde meydana geldi. Maddi hasarlı trafik kazası sonrasında taraflar arasında tartışma çıkmıştı. Tartışmanın ardından uzlaşmak isteyen taraflar karakola gitmişti. Karakol önünde yeniden çıkan tartışmada Hüseyin Ç. ile Furkan Öztürk (25) tabanca ile birbirlerine ateş etmişti. Furkan Öztürk hayatını kaybederken, Hüseyin Ç. ise ağır yaralanmıştı. Ayrıca yoldan geçen bir vatandaş da hafif şekilde yaralanmıştı. Hastaneye kaldırılan Hüseyin Ç., 40 gün süren tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yaklaşık 2 senedir tutuklu bulunan Hüseyin Ç., dava aşamasında “kendisine sıkılan silaha karşılık aynı şekilde saldırıyı def etme amacıyla hareket ettiği” kanaatiyle beraat etmişti. Avukatların itirazı üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne giden karar bozuldu. Davanın Yargıtay’ın verdiği bozma kararının ardından yeniden görülmesine devam edildi.

    Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Hüseyin Ç. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, sanık avukatı ise salonda hazır bulundu. Sanık Hüseyin Ç, geçmiş ifadelerini tekrarlayarak, “Yargıtay kararını kabul etmiyorum. Meşru savunma sınırları içindeydim. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
    Mahkeme heyeti, Hüseyin Ç’ye ‘haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan 10 yıl hapis cezası verdi.

  • Özgür Özel hem Tuncer Bakırhan’a karşı çıktı

    Özgür Özel hem Tuncer Bakırhan’a karşı çıktı

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yayıncı İlhan Erdost’un kabri başında düzenlenen anma programına katıldı. Erdost’un ailesi ve sevenlerinin katıldığı programda Erdost’un mezarına güller bırakılarak, şiirler okundu. Anma etkinliği sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili soru üzerine, “Sayın Bakırhan’ın ifade ettiği görüşlere katılmıyorum. En sert şekilde de bu görüşlere karşı çıkıyorum. Fakat bir söz söyledi ve sözün cevabının söz ile verilmesi gerekir. Bir siyasi partinin genel başkanına kullanmış olduğu ifadelerden dolayı soruşturma başlatalım, onu yollayalım, sonra dokunulmazlık tartışması başlatalım gibi ülkeyi bu tip yönetme pratiğinin Türkiye’yi ne hale getirdiği ortada. Tuncer Bakırhan’ın söylediği o cümlelerin, o tartışılan cümlelerin herhangi bir yeriyle bir mutabakatım olmadığı gibi en sert şekilde karşı çıkıyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘Ankara Büyükşehir Belediyesine kayyum atanacağı’ iddiası

    Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyum atamalarının diğer belediyelerle devam edeceği, bunlardan birisinin de Ankara Büyükşehir Belediyesi olacağı iddiaları ile ilgili soru üzerine Özel, “Esenyurt meselesindeki tavrımız, tutumumuz; hangi partinin belediyesi olursa olsun halkın seçtiği halka hesap verir. Suç işlediyse de mahkemeye hesap verir. Mahkeme sonuçlanıp kesinleşince halk adına, Türk milleti adına kararını ilan eder. O güne kadar soruşturmanın başladığı gün kayyum atamak mahkemeyi de tanımamaktır, halkı da tanımamaktır ve son derece yanlış bir iştir. Melih Gökçek’in trol orduları, birtakım operasyon adamları ve hesapları şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız üzerine yoğunlaşan bir ateş vardı. Şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında geçmişte olmuş ve soruşturmaya dahi gerek duyulmamış hususlara ilişkin birtakım soruşturmalar yürütülüyor gibi duyuyorum. Bir taraftan da şunları duyuyorum; Milli İstihbarat Teşkilat’ına (MİT) verilen bir talimat ile ‘eşeleyin, deşeleyin aman bir şeyler bulun, işte bir türlü ilişkilendirmeler yapalım’ filan. Hiç bunlara kalkışmasınlar. Gözümüz üzerlerinde, her şeyden haberimiz var” diye konuştu.

    Süleyman Soylu’nun açıklamaları

    Özel, Süleyman Soylu’nun bir röportajda “Bahçeli’nin ortaya koyduğu son çıkış, Türkiye’nin önüne konulmuş büyük bir fırsattır. Samimidir, önümüzdeki yarım asrın ne olacağına yönelik bir anlayışın bütün dünyaya ve Türkiye’ye sorusudur” şeklindeki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şöyle konuştu:

    “Süleyman Soylu tam da budur. Süleyman Soylu, siyasi bukalemundur. Süleyman Soylu geçmişte Erdoğan’a neler diyordu. Yanına çağırdı, koşarak gitti. Erdoğan’ı en çok savunan oydu. Geçmişte çözüm süreci konusunda önce olumlamaları vardı, sonra çözüm süreci terk edildikten sonraki en sert ve hak ihlalleriyle dolu, demokrasiyi ayaklar altına alan süreci de en çok savunan, o sürecin cellatlarından biriydi. Seçimlerde de meydan meydan gezip, ‘Ankara’yı Mansur Yavaş kazanırsa su faturalarını DHKP-C militanları dağıtacak’ diyordu. ‘İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazanırsa İSPARK’ı PKK’ye verecekler’ diyordu. En son seçimde de ‘Eğer CHP iktidar olursa, Apo’yu salma planları var’ diyordu. ‘Bunun sözünü verdiler’ diyordu. Bugün kimin ne söz verdiğini görüyoruz. Sayın Bahçeli’nin ifadelerini bu sefer de Süleyman Soylu söylüyor. Soylu, siyasi bukalemundur. Bunda şaşıracak bir şey yok. Hayvanat bahçesini gezerken atın renk değiştirdiğini görürseniz şaşırırsınız. Bukalemunun renk değiştirmesine kim niye şaşırsın.”

  • Yolcu otobüsü cayır cayır yandı

    Yolcu otobüsü cayır cayır yandı

    Uludağ firmasına ait 34 HF 275 plakalı yolcu Çanakkale Biga ilçesinden Fethiye’ye seyir halinde iken, 30 yolcu ile Gökova Sakartepe rampasına inişi sırasında otobüsün önünden dumanlar yükselmeye başladı. Otobüs şoförü dumanları fark etmesi üzerine otobüste bulunan yolcuları kısa sürede tahliye ederek indirdi.

    112 Acil Çağrı Merkezine bilgi verilmesi üzerine olay yerine Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye, trafik, 112 ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yanan otobüse müdahale ederken, siyah duman gökyüzünü kapladı.

    Yangın sonrası Sakartepe rampasında trafik akışı iniş ve çıkış kısa süreliğine kapatıldı. Yangında otobüsteki hasar dışında yolcularda ve otobüs personelinde herhangi bir yaralanma olmadığı öğrenildi.

  • Sahte mehdi operasyonunda 10 örgüt üyesi gözaltına alındı

    Sahte mehdi operasyonunda 10 örgüt üyesi gözaltına alındı

    Bayramiç ilçesine bağlı Külcüler köyünde bulunan yaklaşık 200 kişiden oluşan Hilafeti Muhammediye Tarikatı üyeleri, ‘mehdi’ olarak kabul ettikleri Mustafa Çabuk’la 19 ay önce kendilerini depremzede olarak göstererek, köyün yakınlarında bulunan Koç Termal ve Hilal Evleri’ni 2 yıllığına kiraladı.

    Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kendini mehdi ilan edip, 2020 yılında İstanbul’da kurduğu suç örgütünü Bayramiç ilçesi kırsalındaki bir termal tesis ile doğa evlerine taşıyan Mustafa Çabuk’un insanların dini inanç ve duygularını istismar etmek suretiyle sözde müritlerine gayrimenkullerini sattırıp kredi çektirerek maddi kazanç sağladığını tespit etti.

    Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli yürütülen çalışmalarda, Mustafa Çabuk ve beraberindekilere yönelik 8 Ekim’de Çanakkale Jandarma Komutanlığı’nın da desteğiyle operasyon düzenlendi. Operasyonda gözaltına alındın sahte mehdi Mustafa Çabuk ve 9 örgüt yöneticisi 12 Ekim’de tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Örgüt üyesi 10 şüpheli gözaltına alındı

    ‘Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurma ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçları’ kapsamında devam eden soruşturma neticesinde örgüt üyesi oldukları tespit edilen 10 şüpheli KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

  • Narin’in abisi Enes Güran ifade verdi

    Narin’in abisi Enes Güran ifade verdi

    Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması başlayan davada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede yargılama başladı.
    Tutuklu sanık Enes Güran, “Narin’den haber alamadık, aramaya başladık. Salim Güran’ı hiç görmedim. Baz kayıtlarında belirlenen saatte Salim’in evine gitmedim. O gün kesinlikle Salim’in evine gitmedim. Cezaevine suçlu olarak girmedim. Melike Güran ben biliyordum böyle olacağını diye söyledi. Ben de onları köşeye çektim, bunlar yapılacak zaman mı dedim. Salim Güran’ın öldürme ihtimalini bilmiyorum. Nevzat’ın araç satışından sonra kinlenip plan yaptığını düşünüyorum” diye konuştu.

    Diyarbakır Barosu vekilinin sorusuna yanıt veren Enes Güran, kolunu nasıl ısırdığını canlandırarak gösterdi. Enes Güran, “Sırtımdaki izler mısır tarlasında olmadı. Arama sırasında girdiğim yerde oldu. Cezaevinde defalarca başımı duvara vurdum, hiç gördünüz mü? İlk ifadem taşta kan bulunduğu zaman alındı. Kaybolduğu o gün Salim’le hiç telefon görüşmem yok, evine gitmedim. Nevzat ile ilgili bana işkence yapılmadı. Salim ile ilgili işkence yapıldı. Nevzat pis bir insandır. Kekeme bir insan. Nevzat ile Salim Güran arasındaki ilişki, çok iyi dostlar. Nevzat köyün en fakir insanı” şeklinde konuştu.

    Mahkeme başkanının “Salim öldürse, Nevzat bunu kaybet dese” şeklindeki sorusuna yanıt veren Enes Güran, “Nevzat bunu yapmaz” cevabını verdi.

  • “Sen niye karışıyorsun” kurşunu

    “Sen niye karışıyorsun” kurşunu

    Antalya’da kavga eden 3 kişiyi ayırmak için araya giren bir kişi, ‘neden karışıyorsun’ denilerek kurşunların hedefi oldu. Ayağından vurulan genç hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen motorize Yunus Timleri trafik kazasına karıştı.
    Olay, saat 14.30 sıralarında Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, konuşmak için bir araya gelen 3 kişi arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyürken taraflar birbirine bıçak ve silah çıkardı. Bu sırada olayı görerek gelen ve tarafları ayırmak isteyen Ali Kaan B. araya girdi. Olayın taraflarından olduğu öğrenilen C.A.’nın silah çıkardığını gören iki kişi koşarak uzaklaştı.

    “’Neden karışıyorsun’ diyerek ayağından vurdu
    Bu sırada Ali Kaan B.’nin araya girmesine öfkelenen C.A., “Sen neden karışıyorsun” diyerek silahını ateşledi. Silahtan çıkan kurşunların hedefi olan genç ayağından yaralanırken, olayı gören çevredeki vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulundu. İhbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edilirken, C.A. hızla olay yerinden uzaklaştı. Olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Ali Kaan B., ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ekipler olay yerinden kaçan şüpheli C.A.’yı arama çalışması başlattı.

    Olaya gelen Yunus Timi kazaya karıştı
    Öte yandan ihbarla olay yerine gelen Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı motorize Yunus Timleri de olay yerinin karşısında trafik kazasına karıştı. Olaya müdahale etmek için bölgeye gelen Yunus Timi motorunu durdurduğu sırada, arkasından gelmekte olan Süleyman A.’nın kullandığı 07 T 1092 plakalı ticari taksi ekiplere çarptı. Çarpmanın etkisiyle motor ile birlikte yola savrulan polis ekibi yaralandı. Kaza yerindeki vatandaşlar ve meslektaşlarının yardımıyla yol kenarına alınan polis memurları, olay yerine gelen ambulansla ilk müdahalelerinin ardından tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. Silahla yaralama olayı ile ilgili olarak Olay Yeri İnceleme ekipleri çalışma yaptı.

  • Yapışık ikizler Türkiye’de hayata tutundu

    Yapışık ikizler Türkiye’de hayata tutundu

    Cezayirli 10 yıllık evli Amal ve Said Belkacem çifti, büyük bir heyecanla, ikiz olduklarını öğrendikleri kızlarını kucaklarına almayı bekliyorlardı. 41 yaşındaki iki çocuk annesi Amal, 5 Nisan 2023 tarihinde, Rinad ve Rinas adını verdikleri ikiz bebeklerini sezaryenle dünyaya getirdi. Ancak daha önce yaptığı iki doğumun aksine, anne Amal uyanıp kendine geldiğinde ikizlerini bir türlü kucağına alamadı. İkizler göğüslerinden yapışık ve kalpleri ayrı şekilde tek bir kesenin içinde doğmuşlardı.

    Yapışık ikizlere Türkiye’den olumlu yanıt

    Cezayir’de ikiz bebekleri ayıracak ekip arayışları başladı. Cezayir dışındaki ülkeler araştırıldı. İstanbul’da özel bir hastaneyle temasa geçilerek olumlu yanıt alındı. İkizlerin henüz yaklaşık 5 aylık ve kilolarının çok düşük olmasından dolayı, vücut dirençlerinin artması, göğüs bölgelerinin toparlanması ve deri dokularının genişletilebilmesi için biraz daha büyümeleri için ameliyat sonraya alındı. Her birinin 8 kiloya ulaşması gerekiyordu.

    Rinas’ın kalbinin sık sık durması nedeniyle ikizlerin hastanede tedavi görmelerine karar verildi. Hastanede ikizlerin tedavileri sürerken hızlı kilo alabilmeleri için özel beslenme programı oluşturuldu. Bebekler 15 aylık olduklarında ameliyat için gerekli kiloya ulaştı. Ardından tüm planlamalar yapılarak, 5 Ağustos 2024’de ikizler, uçuş mesafesi yaklaşık 4.5 saat olan, 3 bin 300 km’lik yoldan İstanbul’daki hastaneye getirildi.

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ve Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven’in liderliğinde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi, Çocuk Cerrahisi, Anestezi ve Reanimasyon ile Yoğun Bakım uzmanlarından oluşan özel bir konsey oluşturuldu, ayrılma ameliyatı ve sonrası için tedavi planlaması yapıldı. Ameliyat planlaması ve ilk işlemler 2 ay sürdü. Yapılan pek çok detaylı tetkiklerin ardından, göğüs duvarından yapışık olan ve kalpleri birbirine bakan ikizlerin kalplerindeki sorun tespit edildi. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek, “Her insanın kalbi ‘perikart’ olarak adlandırılan ve kalbi göğüs kafesinin içinde sabit tutmasının yanı sıra enfeksiyonlardan da koruyan keseyle çevrili” dedi. Prof. Dr. Ersin Erek, ikizlerin kalplerinin ise ayrı ayrı kese yerine tek bir büyük keseyle çevrildiğini belirterek, “Tek bir büyük kesenin içinde minik iki kalp atıyordu. Ayrıca ikizlerden Rinas doğuştan kalp hastasıydı, kalpten çıkan büyük damarlarda terslik ve akciğere giden damarda darlık vardı. Kalpte karıncıklar arasında geniş bir delik de bulunuyordu” bilgisini verdi.

    Ameliyat öncesinde dokular genişletildi

    Bilgisayarlı tomografi ve MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile yapılan taramalardan elde edilen sonuçlar doğrultusunda da derideki defektin (eksikliğin) boyutu ve ne kadar dokuya ihtiyaç olduğu hesaplandı. Ardından, 21 Ağustos 2024 tarihinde ikizler ilk kez ameliyat masasına yatırıldı. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven bu aşamayı şöyle anlattı: “Deri ihtiyacını gidermek için ameliyatın yapılacağı bölgenin yakınındaki bölgede fazla bir deri oluşturmaya çalıştık. Plastik cerrah olarak temel amacımız, dışarıdan yabancı bir doku almadan ikizlerin kendi dokularıyla onarım sağlamaktı. Özellikle çok küçük bebeklerde bu yöntem, ‘altın standart’ kabul edilir. Her iki bebeğe de silikon bir balon yerleştirdik. Haftalık periyodlar ile genleşme sağladık. Aynen hamile bir kadının karnının büyürken derisinin genişlemesi gibi düşünebilirsiniz. Bu çocuklarda da derinin büyümesini ve genleşmesini sağladık. Kendi canlılığı olan, aynı kalite ve renk tonunda bir deri elde ettik. Şayet başka bir doku kullanılsaydı, bu dokular bedenlerinde bir yama gibi dururdu.”

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanları Prof. Dr. Ersin Erek, Doç. Dr. Selim Aydın, Doç. Dr. Bahar Temur, Dr. Yakup Tire, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Münür Selçuk Kendir, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Mehmet Bilhan Hayırlıoğlu ve Dr. Sanem Özata ile Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven’den oluşan ekibin gerçekleştirdikleri ve 4.5 saat süren ameliyat başarıyla tamamlandı.

    Ameliyatta 8 kişilik anestezi ekibi görev aldı

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Mehmet Bilhan Hayırlıoğlu, ameliyat sürecinde 4 anestezi uzmanı ve 4 anestezi teknikeri olmak üzere 8 kişiden oluşan bir anestezi ekibinin görev aldığını vurgulayarak, “Yapışık ikizler çok sık karşılaştığımız bir hasta grubu değil. Dünya üzerinde görülme sıklığı çok düşük. Bizim açımızdan zorlayıcı olan nokta, ameliyat sırasında entübasyon, bir başka deyişle solunum yoluna tüp yerleştirme süreciydi. Göğüslerinden yapışık ve yüzleri de birbirlerine bakar pozisyonda olmaları nedeniyle Rinad ve Rinas’ın ameliyat masasında pozisyon vermekle ilgili sıkıntıları vardı. Aynı sebepten dolayı damar yolu açılması ve kateterizasyon ile ilgili de güçlükler yaşadık. Bunların yanı sıra ikizlerden Rinas’a, doğumsal kalp hastalığı olması nedeniyle daha özellikli bir anestezi uygulamamız gerekiyordu” diye konuştu.

    Bir başka önemli problemin ise aynı anda iki çocuğa müdahale etmek olduğuna işaret eden Dr. Mehmet Bilhan Hayırlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Normal prosedürün dışında, aynı anda, aynı ameliyat salonunda iki farklı hastayı takip etmemiz gerekiyordu. Rinad ve Rinas’a iki farklı anestezi ekibi belirledik. Bu iki ekip operasyon süresince hastalardaki değişiklikleri yakından takip edip gerekli müdahalelerde bulundular. Başarılı bir operasyon süreci sonunda her iki hastamızı yoğun bakım ekibine teslim ettik.”

    Ayrı kese oluşturuldu

    İkizlerin bir kese içinde yan yana atan kalplerinin ayrılması gerektiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek, her iki kalbi çevreleyen büyük kalp kesesini açtıktan sonra sığırdan elde edilen perikardit dokusunun, her bir kalbin kendine ait kesesi olacak şekilde dikildiğini söyledi. Ersin Erek, “Tek kese içinde iki kalbin yan yana attığını görmek ekip olarak hepimiz için heyecan vericiydi. Yaptığımız ameliyatla, her iki kalbe de iki kese oluşturduk. İki ayrı kesede atan kalpleri görmek daha büyük bir mutluluktu. Çünkü artık onlar iki ayrı bedende sağlıklı olarak atmaya devam edecekler” dedi. Prof. Dr. Ersin Erek, Rinas’ın stabil durumda olması ve büyük bir işlem yapılması gerektiği için kalbine müdahale etmediğini söyleyerek, “Rinas’a 6–12 ay içinde ikinci bir kalp ameliyatı yapılmasını planladık. Bu ameliyatla kalbindeki diğer sorunlar da giderilecek” diye konuştu.

    İkizlerin ayırma sürecinin sonrasında, tıbbi ekibin bebeklerin birbirini aradıklarını ve bu nedenle stres yaşadıklarını gözlemlediklerini söyleyen Prof. Dr. Ersin Erek, “Biz tüm ekip olarak, deneyimimizle bu ameliyatı başarıyla sonlandırdık. Çok mutlu da olduk. Ama ayrılan bebeklerin birbirini aradığını gördüğümüzde, hepimiz derinden etkilendik. Hüzünlendik de. Onlar kendini tek vücut olarak biliyorlar, şimdi sağlıklı ve iki ayrı birey oldular. Buna zamanla alışacaklar elbette” dedi.

    “Kemik dokusunu bir lego gibi kaydırdık”

    İkizler birbirlerine göğüs kafesinden bağlı oldukları için sağ ile sol kaburga kemiklerini bir arada tutan ve halk arasında “iman tahtası” olarak adlandırılan sternum kemiğinin gelişmediği belirtildi. KVC Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ile Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven, ayırma ameliyatında ikizlere kendi kemikleriyle “iman tahtası” oluşturduklarını belirterek, süreci şöyle anlattılar: “İkizlerin göğüs bölgelerini ayırdığımızda, kaburgaların bağlantı yerlerini özel titanyum materyalleri ile birleştiririz diye düşünüyorduk. Ama bizi umutlandıran bir şey fark ettik. Boynun hemen altında ve göğsün üst tarafında olan yerde ikizleri birbirine bağlayan bir kemik oluşumu vardı. Bu o kemiğin halk arasında ‘iman tahtası’ denilen kısmın oluşturulması için yeterli olduğu anlamına geliyordu. Adeta bir lego gibi, kemik dokusunu kaydırarak göğüs kemiği oluşturduk. Böylece yapay bir materyale ihtiyaç olmadı. Bu gibi durumlarda en iyi olan şey kişinin kendi dokusunu kullanmaktır. Zira, bebekler büyüdüklerinde kendi dokularından olduğu için dışardan fark edilmeyecek ve güzel bir iyileşme sağlanacak.”

    “Kızlarımı üç gün boyunca göremedim”

    Doğum sonrasında kızlarının durumu kendisinden üç gün saklanan anne Amal Belkacem, “İkizlerimin yapışık olduğunu öğrendiğim an sanki dünyam başıma yıkıldı” diyerek, duygularını şöyle anlattı: “Kolumdaki serumu attığımı ve yere yığıldığımı hatırlıyorum. Acaba kızlarım birbirlerine nasıl yapışıklardı? Elleri veya ayakları yok muydu, sağlıkları nasıldı ve bundan sonra yaşamlarına nasıl devam edeceklerdi? Stresten sütüm aniden kesildi, ikizlerimi sadece dört gün emzirebildim.”

    Baba Said Belkacem ise ikizlerinin yapışık olduklarını doğumdan hemen sonra öğrendiğini belirterek, “Doktorlara ilk sorum, ‘Çaresi var mı?’ oldu. Birbirlerinden ayrılabileceklerini öğrendiğimde derin bir nefes aldım” diye konuştu.

    “Kızımın kalbi tüm üç kez durdu”

    Cezayir’deki tedavi sonrası ikizler taburcu edilirken, kalbinde sorun olan Rinas’ın hekim kontrolleri devam ediyordu. İkizler bir yaşına geldiklerinde aileyi perişan eden ciddi bir sorun yaşandı. Kalp hastası olan Rinas’ın kalbi bir yaşında iken bir ayda tam üç kez durdu. Rinas’ın kalbinin durması, Rinad’ın da hayata veda etmesi anlamına geliyordu. Anne Amal Belkacem bu süreci şöyle aktardı: “Evdeydik, ikizlerimden Rinad uyanmıştı. Mamasını hazırladım ve oğluma içirmesini söyledim. Oğlum mamasını içirince kalanını da uyandıysa diğer kızım Rinas’a vermesini belirttim. Oğlum ‘anne kardeşimin dudakları mosmor’ diye bağırınca soluğu Rinas’ın yanında aldım. Kızımda hiçbir tepki olmayınca, hemen hastaneye kaldırdık. Kalp masajı yapılarak hayata döndürüldü. Ardından bizi evimize gönderdiler. Bu acı yetmiyormuş gibi kızımın iki hafta sonra üstelik bir günde iki kez kalbi durdu. Yine kalp masajıyla hayata döndürdüler. Kalbim bir değil, iki kez yanıyordu. Çünkü kalbinden hasta olan Rinas hayatını kaybederse aynı bedende yaşayan diğer kızıma ne olacaktı? İşte bu kaygılar nedeniyle adeta benim de kalbim duracak sandım her defasında.”

    “Kızım gözleriyle ikizini arıyor”

    Ameliyatın ardından kızlarını ilk kez tek başına kucaklayabilmenin mutluluğunu yaşayan anne Amal Belkacem, ameliyat sonrasında kızı Rinad’ın gözleriyle yoğun bakım servisinde yatan kardeşi Rinas’ı aradığını belirterek, “Kızlarım 18 ay boyunca yüzleri birbirlerine bakacak şekilde göğüslerinden yapışık halde yaşadılar. Elleri, kolları ve ayakları sürekli birbirleriyle temas halindeydi. Bazen birlikte oyun oynarken, bazen de birbirlerine kızabiliyorlardı. Kızdıklarında saç çekmek ve ısırmak gibi zarar verebilecek şeyler yapabiliyorlardı. Ne yaşanırsa yaşansın, kendilerini bir bütün olarak görüyorlardı. Ameliyat sonrasında servise getirilen kızım Rinad sürekli kardeşinin olduğu yere bakmaya başladı. Geceleri tek uyuyamıyor, ancak yanında ben yatınca gözlerini kapatabiliyor. 18 ay boyunca baktığı yerde kardeşini göremeyen kızım sanırım ne olduğunu anlamaya çalışıyor” diye konuştu.

    “Sanki yeni doğum yapmış gibiyim

    Amal ve Said Belkacem çifti, ikizlerinin sağlıklı olarak birbirlerinden ayrılabileceklerine yönelik umutlarını hep koruduklarını belirterek, “Büyük bir heyecan ve umutla beklemiştik ameliyatı. Çok şükür ikizlerimiz Türk hekimlerinin büyük çabası ve başarısı sayesinde birbirinden ayrıldılar. Şimdi tek dileğimiz; kalp hastası olan kızımızın birkaç ay sonra gerçekleştirilecek olan ameliyatla sağlığına kavuşması” dediler.

  • Mansur Yavaş’tan istifa iddialarına yanıt

    Mansur Yavaş’tan istifa iddialarına yanıt

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yaptığı açıklamada partisi CHP’den ayrılacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Partimden istifa edeceğime yönelik yaydırılmaya çalışılan dedikoduları görüyorum ancak ciddiye almıyorum. Bu dedikoduların ne maksatla çıkarıldığını biliyorum. Anketlerde gerileyen iktidar partisine nefes aldıracak, partimizi tartışmaya açacak hiçbir adımın içinde olmayacağımı herkesin bilmesini isterim. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iki şeye odaklıyım; Ankara’ya hizmet etmeye ve Genel Başkanımızın liderliğinde Türkiye’nin birinci partisi olan partimizin ilk genel seçimlerde birinci çıkmasına, iktidarı değiştirerek güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirene kadar Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle, örgütümüzle üretilmeye çalışılan fitnelere prim vermeden bir bütün halinde çalışacağız” ifadelerini kullandı.

  • Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Merkez Bankası’nın toplam rezervleri arttı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Merkez Bankası toplam rezervleri 1 Kasım ile biten haftada 221 milyon dolar artarak 159 milyar 619 milyon dolar oldu.

    Brüt döviz rezervleri 499 milyon dolar azalarak 93 milyar 504 milyon dolardan 93 milyar 5 milyon dolara indi.

    Altın rezervleri ise 1 Kasım haftasında 720 milyon dolar artarak 65 milyar 894 milyon dolardan 66 milyar 614 milyon dolara yükseldi.