Kategori: Haber

  • CHP’de Özgür Özel dönemi

    CHP’de Özgür Özel dönemi

    CHP Genel Başkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel, yarıştı. Yarışın ilk turunda galip çıkmadı. İkinci turun sonunda seçimin galibi Özgür Özel oldu.

    Özgür Özel 812 oy alırken, Kemal Kılıçdaroğlu 539 oy aldı.

    CHP’nin yeni genel Başkanını Ekrem İmamoğlu açıkladı 

    CHP’nin yeni genel Başkanını Ekrem İmamoğlu açıkladı. İmamoğlu “Sonuç her CHP üyesinin kazandığı bir sonuç olmuştur. Partimizin yeni genel başkanı Özgür Özel olmuştur. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

    Özgür Özel genel başkan olarak ilk konuşmasını yaptı 

    Bugün ilk tur sonuçlandıktan sonra o daha önce pek az deneyimlenen ve iki oy farkla ikinci tura kalan seçim sırasında ben oraya geleyim Özgür Başkanımızın elini kaldırayım niyetini ifade eden hepimizi duygulandıran, şimdi bizimle birlikte, gönlü bizimle birlikte olan bundan sonra başlattığı adalet yürüyüşüne hep beraber devam edeceğimiz sayın Genel Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na… Omzuma yüklemiş olduğunuz sorumluluğun farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in, Deniz Baykal’ın, Murat Karayalçın’ın, Hikmet Çetin’in, Altan Öymen’in ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturmak, onların emanetine sahip çıkmak bundan sonra benimle birlikte hepinizin görevidir. Ben, sizlere güveniyorum.

    Tüm CHP’lilere yürekten teşekkür ediyorum”

    Bir teşekkürü kolay kolay siyaset sahnesinde görülmeyen ama bu süreçte bütün geçmişteki pratiklerinin aksine yanımda olan, beni yetiştiren anneme, babama, kardeşime, sevgili eşim Didem’e, biricik kızım İpek’e ve Özel, Okay ve Menemenlioğlu ailelerine yürekten teşekkür ediyorum. İlk okul öğretmenimden yatılı okuldaki öğretmenlerime kadar beni yetiştiren tüm öğretmenlerime, bugün beni burada yalnız bırakmayan Bornova Anadolu Lisesi mezunu arkadaşlarıma ve elbette böylesi bir gecede, gecenin bu saatinde bu büyük onuru benimle birlikte yaşayan tüm delegelerimize, tüm CHP’lilere yürekten teşekkür ediyorum.

    1366 Delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum”

    CHP’nin 130 milletvekilinde oluşan harika bir grubu var. Çok konuşuldu. Buraya kim kaç milletvekilinin desteğiyle geldi diye. Bu salonda 130 milletvekilimizle el ele, omuz omuza çıkıyorum. Salona il başkanlarımızla girdik. Bu salondan 81 il başkanımızla kol kola, omuz omuza çıkıyorum. İmza sayıları çok konuşuldu. Ben seçim sonuçlarını sayın Başkanım Müsaade ederse 1366 delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum.

    Bu zor süreçte, Bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmacağıma kendi adıma söz veriyorum”

    Zorlu bir süreci geride bıraktık. Kolay değildi büyük bir üzüntünün travmanın arkasından umutsuzluğu umuda çevirmek, düşmüş omuzları dikleştirmek, yere bakan yüzleri havaya kaldırmak ve asılan suratları güldürmek, buna inandık; arkadaşlarımızla inandık; sizlere inandık; siz de inandınız ve umudu yükselttiniz. Umut içindeyiz. Bu zor süreçte, bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmayacağıma kendi adıma söz veriyorum. Benim süreç boyunca ve bugün istemeden kırdıklarım olduysa affola.

    İlk ziyareti Hatay’a yapacağım. Hatay’ı ve deprem bölgesini sürekli gündemde tutacağım”

    Grubumuz pazartesi sabahından itibaren Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki mücadelesine, büyük bir enerjiyle ve tek yumruk olarak devam edecek. Bizler de hep birlikte beş ay sonraki çok önemli yerel seçim sürecine odaklanacağız. Buradan bir buçuk milyon üyemize diyorum ki: Biz Cumhuriyetin 100. yılında yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek, yüzleri güldürmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için örgütümüzde yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum. Durmayacağız, çalışacağız, omuz omuza çalışacağız. Elimizdeki belediyelerin tamamını yeniden kazanacak, yanlarına yenilerini ekleyecek ve hep birlikte büyük bir zaferi kazanacağız. Ben buna inanıyorum. Bunun için de sizlere güveniyorum. Kendi adıma iki sözü tutacağımı ifade ederek sözlerimi sonlandırayım. Örgüte verdiğim bütün sözleri tutacağım. Yarın sabah, 09.30’da 81 il başkanımla yarınki PM sürecini görüşmek üzere toplantı koydum. Kendilerini davet ediyorum. Ön seçime yönelik, demokratik tüzüğe yönelik, bundan sonra bu partiye yakışır her türlü iyileştirmede verdiğimiz sözleri hep beraber zaman kaybetmeden tutacağız. Bir de benim bir sözüm var. Sayın başkanın da emeğinin çok olduğu Hatay… Hatay’a gittiğimde siyaset konuşmadım. Dedim ki: Mazbatamı alacağım, ilk ziyareti Hatay’a yapacağım. Hatay’ı ve deprem bölgesini sürekli gündemde tutacağım. Devamında ertesi ziyaretin, ikinci memleketim Osmaniye’ye olacak. Söz verdim Osmaniye, geliyorum.

    Yolumuz açık olsun yolunuz açık olsun”

    Bundan sonra hep beraber büyük zaferler yaşayacağız. Bugün burada zafer CHP’den bir adayın değildir. Bir ekibin değildir. Bir yarışmanın sonunda kazanılan bir zafer değildir. Bugünkü zaferin galibi bütün CHP’lilerdir. Biz bütün Türkiye’ye ve dünyaya parti içi demokrasiyi, çoklu yarışı, CHP’de genel başkanın demokratik seçimlerle değişebileceğini her birlikte gösterdik. Şimdi CHP’deki değişim sadece kendi içimizdeki bir merhaleyi katetmektir. Şimdi önceki genel başkanlarımızla, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla ve bu partiye emek veren herkesle birlikte el ele, omuz omuza yerel seçim zaferi için yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.”

  • CHP Kurultayı’nda seçim ikinci tura kaldı!

    CHP Kurultayı’nda seçim ikinci tura kaldı!

    Ankara’da yapılan CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu ise 664 oy aldı.

    Böylece seçim ikinci tura kaldı. Adayların seçimi kazanabilmesi için salt çoğunluk gerekiyor, salt çoğunluk ise 684 oy ile sağlanabiliyor.

    İkinci tur oy kullanma işlemi saat 23:45’de başlayacak ve 01:00’de bitecek.

  • Özür Özel’den Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Özür Özel’den Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganıyla Ankara’da başladı.

    81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, Cumhuriyet’in ve partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci günde; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

    Kurultay sona ermeden önce bir konuşma yapması beklenen değişimcilerin adayı Özgür Özel, salona giriş yaptı.

    Özel salonda büyük ilgiyle karşılandı, uzun süre alkışlandı.

    Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

    Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

    ‘Demirtaş’a Kavala’ya selam olsun

    Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

    Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

    Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi’nde ABD’de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis’e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal’ın partisiyiz.

    Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

    38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

    ‘Partimiz 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı’

    Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

    Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

    ‘Helallik isteme yolculuğu’

    Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

    ‘CHP ‘Filistin sorununu çözeceğim deyince gayrıciddi algılanıyor’

    Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail’in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

    Kılıçdaroğlu’na’hançer’ yanıtı: Bizim partide kılıç da olmaz

    Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Seçimlere 2 gün kala atadığınız bir arkadaşıma sordum dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Cengiz, bir kılıç getirmiş, üstüne de şöyle paylaşmış, ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi.’ Değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.

    Bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi’nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan sizleri zarfa atana kadar tanıyan sonra değersiz gören bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz altı ayda bir bu delegeyi Ankara’ya davet edip, onlarla ülkenin temel meselelerini konuşacağımız gerekirse gruplara ayrılacağımız

    Bu kongrede ben size oyu Tayyip Erdoğan’a daha yakın, onun gibi sert konuşabilecek bir lider önermiyorum. Ben size Erdoğan’a benzeyen değil, Erdoğan’ı geçebilecek bir lider öneriyorum.

    Miting eleştirisi

    Miting yapacaksan zamlar üzerinden yapacaksın. Yap bakalım öyle miting, AK Partili, MHP’li senin mi arkana geçiyor iktidarın mı? Sokaktan korkmayan CHP’nin bir genel başkanı olacağımın sözünü veriyorum.

    Üç hafta sonra tüzüğü değiştireceğiz’

    6 ayda bir delegeleri Ankara’ya davet edip ülkeyi konuşacağımız ve anlaşacağımız, bu ülkeyi bu parti yönetir dedirtecek bir katılımcılığın müjdesini veriyorum. 2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak. Tüzük değişikliği hepimizin istediğiydi. Zeynel Emre, yaz boyunca yapacağız dedi. Şimdi üç hafta sonrası söyleniyor. Üç hafta sonra buradayız tüzüğü değiştireceğiz. Tüzük alelacele olmaz. Ben Zeynel’in sözü yerde bırakmayacağım. Ama asıl tüzüğü yerel seçimlerden sonra düşüne taşına ve bir daha aşındırılmayacak bir hale getirerek yapacağım. Ben 2015 yılında Manisa’da yapılan ön seçimde tüm zamanların Türkiye rekorunu kırarak yüzde 86 ile birinci çıkmış, siyasette var olmuş bir evladınızım.

    Sayın Genel Başkan, Adalet Yürüyüşü’nün videosunu izlettiniz, biz oradaydık. Sırtımıza bu yükü vurmayın. 39 vekil verilirken biz yoktuk, Oğuz Kağan Salıcı vardı yanınızda. Gizli protokol yapılırken de biz yoktuk.”

     

     

     

  • Kılıçdaroğlu’ndan Özel’e “keşke yüzüme söyleseydin”

    Kılıçdaroğlu’ndan Özel’e “keşke yüzüme söyleseydin”

    81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, Cumhuriyet’in ve partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci günde; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

    Genel başkan adaylarından Özgür Özel’in konuşmasının ardından, CHP Genel Başkanı ve adayı Kılıçdaroğlu söz aldı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nın konuşmalarından satır başları şu şekilde: 

    “Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Buna rağmen partinin bir dış politika danışma kurulu olduğunu bilmiyorsa bir arkadaşımız ve o kurulda iki genel başkan yardımcımız olduğunu bilmiyorsa, oraya bir soru işareti koymak zorundayım.

    Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık kimse yoktur. PM’de beni eleştiren kimsenin sözünü kesmem, sen de burada söylediklerini uzun süredir beraber çalışıyoruz ya keşke yüzüme söyleseydin.

    Benim hala ABD’ye, İngiltere’ye neden gittiğimi öğrenmemişse; Türkiye’ye teknoloji getireceğiz, hala bundan haberi olmayan bir kişi varsa ve partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir.

    Örgütlere gönderilen para; tüzükte yüzde 40 diyor zaten. Yüzde 40 göndermediysek, neden mali rapora evet dediniz? Bu partinin bütün hesapları denetlenir. AYM tarafından denetlenir, Sayıştay tarafından denetlenir.

    Benim ömür boyu başkanlık yapmak gibi bir şeyim yok zaten. Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Ben de yeni başkana teslim yapmayacak mıyım?

    Sanki örgüt hiç yok, ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Olayları çarpıtarak anlatmak doğru değil. Genel başkan sağduyulu olmalı. Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz. Belediye başkan adayı olacağım dedi, oldu. Milletvekili olacağım dedi, oldu. Beraberdik. Bütün o eleştirileri keşke parti meclisinde söyleselerdi, beraber mücadele yapsaydık.

    Genel başkanlarda çifte standart olmaz. İşin özü budur. Size inanıyorum. Hiç endişe etmeyin, her kuruşun hesabını vermeye hazırız.”

    Sırtımda hançerle seçime gittim 

    Kılıçdaroğlu, seçim  sürecinde 6 parti bir araya geldiklerini anımsatarak, “Oturduk çalıştık, ortak mutabakatı hazırladık. Sağlıktan tutun, milli eğitime kadar, dış ticaretten tutun teknolojiye kadar hemen hemen her alanda bir ortak mutabakat metni hazırlandı. Gerçek bir demokrasiyi getirmek ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi inşa etmek için çaba harcadık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının belirlenmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim; sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Yapılan bütün kumpaslara rağmen, yalana dolana rağmen, beşli çetelere rağmen, vatandaşlık verilen milyonlarca sığınmacıya rağmen, saray devletinin harcadığı milyarlara rağmen, saray devletinin valilerine, kaymakamlarına ve bürokratlarına rağmen çalıştık. Yılmadık, yıkılmadık, boyun eğmedik. Yolu doğru olanın yükü ağrı olur. Yükümüz ağrıdı. Üstelik hançerlerle beraber yükümüz ağırdı. Ama beni asıl üzen sırtımdaki yük değildi arkadaşlar, sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, daha nefes almadan ‘değişim’ söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Herkesin bilmesi gereken bir gerçek var. Değişmeyen tek şey değişim değil, değişim hayatın kendisidir” ifadelerini kullandı.

    Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksınız

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşı olmak için paramiliter gruplardan korkmamak gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksınız, vefalı. Bay Kemal’in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arkadan hançerlemeyeceksin. Hangi badireleri atlattığımızı ne çabuk unuttunuz, hangi mücadeleleri verdiğimizi ne çabuk unuttunuz? Benim kişisel bir mücadelem yok. Değişimin sırrı tüm enerjinizi eskiyle savaşmaya değil, yeniyi inşa etmeye odaklanmanızdır. Bizim değişimden anladığımız budur. Yeniden inşa edeceğiz ve güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Hukuksal altyapısını oluşturacağız. Bunları gerçekleştirdiğimizde hep beraber köklü bir yenilenmeye ve köklü bir değişime imza atmış olacağız. Beraber imza atmış olacağız. Çünkü hukuksal durumu örgütümüz belirleyecek ve inşallah bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup ben de seçilen yeni genel başkanımı alkışlayacağım” dedi.

     

  • Irak’ın kuzeyine hava harekatı: 15 hedef imha edildi

    Irak’ın kuzeyine hava harekatı: 15 hedef imha edildi

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirmek ve Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek için Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesinde saat 19.30’da hava harekatı icra edildi. Hava harekatında bölücü terör örgütü tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, depo ve barınaklardan oluşan 15 hedef imha edildi.

    Açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tek bir terörist kalmayana kadar azim ve kararlılıkla mücadele edeceği belirtilirken sivillerin, dost unsurların, tarihi ve kültürel yapılar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbirin aldığı kaydedildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan enflasyon mesajı

    Ford Otosan tarafından dijital olarak tasarlanan Yeniköy Fabrikası hizmete açtı. Fabrikanın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, Ford Pro Avrupa Başkanı Hans Schep ve protokol katıldı.

    “Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artıyor. Dünyada bu yıl, 7 milyonu Çin, 3 milyonu Avrupa ve 2 milyonu Amerika’da olmak üzere toplamda 14 milyon adet elektrikli araç satışı bekleniyor. Mevcut firmaların ve yeni aktörlerin piyasaya girişiyle bu alandaki rekabetin giderek kızışacağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bizde TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgiyle, hızlı gelişen elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda ilerliyoruz. Amacımız, ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir” diye konuştu.

    Avrupa’nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlıyız”

    Elektrikli araç bataryasında, 70 gigawatt saatlik bir üretim kapasitesine şimdiden ulaşmış bir ülke olarak, en geç 2030 yılında Avrupa’nın batarya üretim üssü konumuna gelmekte kararlı olduklarını söyleyen Erdoğan, “Bu çerçevede, elektrikli araç üretiminde Ford Otosan grubunun yaptığı hamleleri takdirle takip ediyoruz. Ford Otosan’ın geçtiğimiz yılın nisan ayında banttan indirdiği Türkiye’nin ilk elektrikli ticari aracı e-transit ile attığı adımın devamının geleceğine inanıyorum. Tıpkı içten yanmalı ticari araçlarda olduğu gibi, elektrikli ticari araç üretimi ve satışında da Ford Otosan’ın ülkemizin amiral gemisi olmayı sürdüreceğinden şüphe duymuyorum. Ford’un elektrikli araç ve batarya yatırım programını yakından takip etmeyi, ihtiyaç duyulan her noktada sizlere destek vermeyi sürdüreceğiz. Otomotiv sektöründeki yeni gelişmelere kendini adapte edemeyen firmaların, kökleri ne kadar derine uzanırsa uzansın bir süre sonra ayakta kalmaya zorlanacakları açıktır. Geleceğin yenilikçi teknolojilerine yaptığı yatırımlarla Ford, önümüzdeki asırda da sektördeki liderliğini devam ettirme azmiyle yoluna devam ettiğini ispatlıyor” şeklinde konuştu.

    Küresel ekonominin son 2-3 yıldır çok ciddi zorluklarla, ardı ardına gelen, son asrın en büyük krizleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Tüm dünyayı derinden sarsan Covid-19 salgınının etkilerinden henüz tam manasıyla kurtulmadan Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. Tedarik zincirinden yaşanan kırılmalara, savaşla birlikte bir de enerji ve gıda fiyatlarıyla ilgili sıkıntılar eklendi. Buna bağlı olarak, pek çok ülkede enflasyon rakamları son 60-70 yılın yüksek seviyelere ulaştı. Elbette bu olumsuzluklardan, dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi bizde etkilendik ve etkileniyoruz. Tüm bunlara ilave olarak, 14 milyon insanımızı etkileyen asrın felaketi depremlerde 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik, şehirlerimizde ciddi yıkım yaşadık. Depremle yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırmak için 100 milyar doların üzerinde ilave finansman ihtiyacımız ortaya çıktı. Buna rağmen, Türkiye Yüzyılı vizyonu altında belirlediğimiz hedeflerimizden vazgeçmedik. Programlarımızı, yatırımlarımızı, projelerimizi rafa kaldırmadık” ifadelerini kullandı.

    “Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsi ülkemizin içinde yer aldığı bölgede meydana geliyor”

    Küresel gündemi meşgul eden krizlerin hemen hepsinin ülkemizin içinde yer aldığı bölgede geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan, Suriye’deki istikrarsızlığa, Gazze’de yaşanan insani trajediye kadar tüm krizlerin ilk muhatapları arasında bizde yer alıyoruz. En büyük başarımız, şimdiye kadar ülkemizi sıcak çatışmaların tarafı yapmamak ve istikrarsızlık ateşinin ülkemize sirayet etmesine izin vermemek olmuştur. Tam tersine, uyguladığımız dengeli, ilkeli ve soğuk kanlı politikalarla Türkiye’yi krizlerin çözümünde anahtar konumuna getirdik. Tüm krizlerde hep adaleti savunduk, barışı savunduk, insan hak ve hürriyetini savunduk. Nerede olursa olsun, akan kanı durdurmak için elimizdeki tüm imkanları seferber ettik. Mazluma sahip çıkarken, inancına, kökenine asla bakmayıp, zalimin karşısında dimdik durmayı görev biliyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı onurlu duruşu devam ettireceğiz. Dış politikalarla bu adımları atarken, ekonomiyi asla geri plana atmadık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimizden taviz vermeden, güncel ihtiyaçları karşılayacak politikalar geliştirip uyguladık, uyguluyoruz. Türk ekonomisinin küresel fırtınalardan en asgari düzeyde etkilenmesini sağlamak amacıyla, iş dünyamıza mümkün olan en geniş yelpazede destek olmaya özel önem verdik. Yaşanan sıkıntıların, insanımızın refah seviyesinde gerilemeye yol açmaması için ücretliler ve emekliler başta olmak üzere, düşük gelirli kesimlerin hep yanında yer aldık. Yine bu dönemde, başarıyla gerçekleştirdiğimiz 14 ve 28 Mayıs seçimleri, bir diğer dönüm noktasını teşkil etmiştir. Milletimize yakışır büyük bir olgunlukla, yüzde 90’ı bulan rekor katılımla, adeta bir milli irade şölenine çevirdiğimiz bu tarihi seçimler, Türk demokrasinin gücünü ortaya koymuştur. Milletimiz nezdinde güven tazelediğimiz seçimlerin ardından, hiç vakit kaybetmeden hükümetimizi kurduk, kadrolarımızı kurduk ve Türkiye Yüzyılının inşası için yola revan olduk. Öncelikli meselemiz olan ekonomiye dair yol haritamızı kısa süre içinde öncelikle milletimizle paylaştık. Orta vadeli programın ardından geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Yılık Programını ve 12. Kalkınma Planımızı kamuoyumuz, iş dünyamızın, milletimizin takdirine sunduk. Tüm paydaşlarımızla, istişare halinde hazırladığımız plan ve programları iş dünyamızla iş birliği içinde hayata geçireceğiz” dedi.

    Önümüzdeki 5 yıl boyunca ekonomide rehberlik edecek kalkınma planında yüzde 5 oranında istikrarlı büyüme hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, “Amacımız, 2028 yılında 1,6 trilyon dolar toplam ve 17 bin 554 dolar kişi başına milli gelire ulaşmaktır. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayarak, dönem sonunda işsizliği yüzde 7,5 düzeyine indirmeyi öngörüyoruz. Özellikle, mal ihracatını 375 milyar dolara yükseltmeyi, turizm gelirlerinde de 100 milyar dolar seviyelerine ulaşmayı planlıyoruz. Böylece, ülkemizin kronik sorunlarının başında gelen cari işlemler açığını 0’ya yakın bir seviyeye düşürmüş olacağız. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmek, 2028 yıl sonunda ise yüzde 4,7’ye geriletmek en önemli hedeflerimizdir. Ayrıca bu süreçte doğrudan yatırımları ülkemize çekmek için yatırım, ticaret ve finansman alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Temel vergi kanunlarında yatırımcı dostu sade, anlaşılır ve adil bir vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacağız. Türkiye uluslararası yatırımlar ve yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını güçlendirecek ve sürdürecektir. Daha pek çok detayı olan bu hedeflerin hiçbiri afaki değildir. Türkiye’nin son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi dayatmalar, terör saldırıları, sokak olayları, darbeler, sosyal ve ekonomik tuzak teşebbüsleri, 2023 hedeflerimize ulaşmamızı elbette bir parça geciktirmiştir. Ama unutmayınız ki, ayakta kalarak geride bıraktığınız her fırtına aynı zamanda size eşsiz tecrübeler de kazandırır. Ülke olarak, biz artık bu tecrübeye sahibiz. Küresel ve bölgesel her gelişmenin bize maliyetini, önümüze çıkardığı fırsatları artık çok daha erkenden görebiliyoruz. Dolayısıyla ona göre hazırlığımızı yapıyor ve sonuçları yönetebiliyoruz. Yatırımcılarımıza potansiyelimizin en iddiaları kesimlerini oluşturan kadınlarımıza, gençlerimize ve girişimcilerimize verdiğimiz destekleri hep bu doğrultuda tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Türkiye Yüzyılının vizyonunu 2053 ufkunda şekillendirmeyi sürdürürken, milletimizden aldığımız desteğin hakkını vermek için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    Ali Koç: “Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz”

    Açılışta konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, “Cumhuriyetimizin 2. asrına girerken geleceğin fabrikası olarak adlandırdığımız Yeniköy Fabrikamızı yaklaşık 4 kat büyüterek ve daha da modernleştirerek hizmete alıyoruz. Bu mutluluğun ilk adımı 16 Mart 2021 tarihinde atıldı. Pandeminin zirve zamanıydı, herkes nasıl ayakta kalabileceğini düşünüyordu. Tüm dünyada tedirginlik hakimdi, bırakın yeni yatırımları, herkes nasıl ayakta duracağını düşünüyordu. Ancak böylesine belirsiz dönemde, gelecek vizyonu diye isimlendirerek, 2 milyar avroluk stratejik yatırımızı açıkladık. Bu rakam Türk otomotive sektöründeki en büyük yatırımdır. Etkisi en az 10 yıl sürecek iddialı vizyon projesidir. O gün Avrupa’nın ticari araç lideri ve Türkiye’nin ihracat şampiyonu olarak otomotiv sanayinin elektrifikasyon dönüşüne de liderlik edeceğiz demiştik. Bu doğruluda elektrikli ve bağlantılı ticari araç projeleri uygulamak için hızla harekete geçtik. İşte şimdi buradayız. Fabrikamız Avrupa’nın önde gelen elektrikli ticari araç üretici konumumuzu güçlendirecektir. Ancak yarın için hayallerimiz için hayallerimiz bunun çok daha ötesindedir. Doğrudan oluşturacağı çok büyük değerler var. İstihdam, ihracat, vergiler ama bunun yanı sıra bizi heyecanlandıran en önemli husus tedarik ekosistemimizi geliştirecek olması. Dolayısıyla Türkiye’nin otomotiv yan sanayine, ekosisteme hizmet edecek. Cumhurbaşkanım, sizlerin gelecek vizyonumuza olan inancımız sayesinde bu yatırımları gerçekleştirebiliyoruz. Bu yolculuğumuzun kilometre taşlarında hep yanımızda oldunuz. Bize inandınız, teşvik ettiniz. Bu stratejik yatırımları ülkemize çekebilmemiz devletimizin sağladığı destekler, kolaylıklar cömert teşviklerle mümkün olabildi. Alında biz devlet ve özel sektör omuz omuza verdiği zaman sanayi alanında neler başarabileceklerini gösterdik” dedi.

    Açılışın ardından 2024 yılında hattan inecek tamamen elektrikli E-Transit Custom tanıtıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çeşitli hediyeler takdim edilirken, Erdoğan fabrikayı gezdi.

  • Fransa’da Filistin’e destek yürüyüşü

    Fransa’da Filistin’e destek yürüyüşü

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 29’uncu gününde sürüyor. İsrail ordusunun havadan, denizden ve karadan yürüttüğü saldırıları şiddetlenirken, dünyanın dört bir yanında insanlar Filistin’e destek gösterileri düzenleyerek ateşkes çağrısı yapmaya devam ediyor. Fransa’nın başkenti Paris’te bugün İsrail-Filistin Barış Yürüyüşü düzenlendi. Yağmur altında Paris’in Republique Meydanı’nda başlayan ve Fransız Sol Partiler tarafından düzenlenen gösteride, “Büyük Filistin tek devlet” ve “Hepimiz Filistiniz” sloganları atılırken, acil ateşkes çağrısı yapıldı. İsrail birliklerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesini isteyen göstericiler, İsrail’i katliam yapmakla, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u ise İsrail’le işbirliğinde olmakla suçlayan sloganlar attı.

    Fransa’da daha önce düzenlenen Filistin’e destek gösterilerine izin vermeyen Fransız polisi, bugünkü gösteride bir müdahalede bulunmadı. Gösterinin gerçekleştirildiği alanda sıkı güvenlik önlemleri alındı. Barış Yürüyüşü, Nation Meydanı’nda son buldu.

  • İran’da yangın: 32 ölü 16 yaralı

    İran’da yangın: 32 ölü 16 yaralı

    İran’ın kuzeyinde bulunan Gilan eyaletine bağlı Lengerud şehrinin Kelid Bar ilçesindeki bir uyuşturucu rehabilitasyon merkezinde yerel saatle 05.55’te gaz sobası nedeniyle yangın çıktı. Bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk belirlemelere göre yangın nedeniyle şu ana kadar en az 32 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi yaralandı. Yangın nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında uyuşturucu rehabilitasyon merkezinin müdürünün gözaltına alındığı açıklandı.

    “İhmali ve suçu olanlar kesinlikle cezalandırılacak”

    Olay yerinde inceleme yapan Gilan Eyaleti Başsavcısı Sadık Niyarki, hayatını kaybedenlerden bazılarının kimlik tespitlerinin henüz yapılamadığını belirterek, “Doğrudan Yargı Erki Başkanının talimatıyla olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Rehabilitasyon merkezinin bazı çalışanları ve müdürü ilk aşamada gözaltına alındı. İhmali ve suçu olanlar kesinlikle cezalandırılacak” ifadelerini kullandı.

    Gaz sobasından çıkan yangın perdelere sıçradı

    Gilan Eyaleti Vali Yardımcısı Muhammed Celayi ise yangının çıkış nedenine yönelik yaptığı açıklamada, “İlk aşamada merkezde bulunan gaz sobalarından bir tanesi alev alıyor ve ardından ateşin odada bulunan perdelere sıçramasıyla yangın başlıyor. Ne yazık ki yangının sabah saatlerinde başlaması nedeniyle merkez çalışanları ve içeride bulunanlar faciaya uykuda yakalandı. Elbette yangın sonrası oluşan izdiham nedeniyle de can kaybı arttı” dedi.

  • Bakan Bayraktar 2024’ü işaret etti

    Bakan Bayraktar 2024’ü işaret etti

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği İstanbul Finans Merkezi’nde bir enerji ve ticaret borsası oluşturmak istiyoruz. Burada enerji ve maden ticareti yapılacak. Ayrıca İstanbul Finans Merkezi’nde bir uluslararası ticaret platformu kurabiliriz. Bu da tüm taraflara, ticaret yapanlara, aracılara ve diğer paydaşlara büyük fırsatlar ve teşvikler sunabilir. Ortaklarımızla yoğun bir şekilde çalışmamız halinde bunu 2024 yılı içerisinde oluşturabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Rusya’da “12. St. Petersburg Uluslararası Gaz Forumu” kapsamında düzenlenen “Küresel Doğal gaz Piyasasının Dönüşümü: Zorluklar ve Gelişim Yolları” temalı açılış oturumuna katıldı. Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji pazarına ilişkin detayları paylaştı.

    “Eğer küresel ısınma konusunda ciddiysek bu değişikliği yapmamız gerekiyor”

    Bakan Bayraktar yaptığı konuşmada, enerji piyasalarında kaçınılmaz bir dönüşüm yaşandığını belirterek, “Bence bu, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadelede önümüzdeki birkaç on yılda karşılaşacağımız en büyük zorluklardan biri. Enerji piyasası daha yeşil ve daha düşük emisyon sistemine geçiş aşamasında. Bu kaçınılmaz. Bu şu an gerçekleşiyor. Ancak bu mücadeleyi daha da zorlaştıran iki şey var: Birincisi, bu değişimin büyüklüğü ve zorluğu. Çünkü ulaşımdan tarıma, enerjiden binalara kadar ekonomi genelinde her şeyin değişiminden, dönüşümünden bahsediyoruz. Çok büyük bir yapısal değişikliğe ihtiyaç var. İkincisi ise değişimin zorunlu hızıdır. Bu değişim ve dönüşümün en hızlı şekilde gerçekleşmesini istiyoruz. Otuz yıl içinde, yani 2050’de, yüzyılın ortasında pek çok ülke, karbon nötr ekonomiye geçeceğine dair taahhütlerini açıklıyor. Eğer küresel ısınma konusunda ciddiysek bu değişikliği yapmamız gerekiyor. Ancak asıl soru bu değişimi nasıl başaracağımızdır? Bu yüzden bu enerji geçişinin akıllı bir şekilde olması gerektiğini öneriyoruz. Akıllı enerji geçişi. Akıllı enerji geçişi derken duyarlı, esnek, duygusal değil rasyonel ve dijital enerji geçişini kastediyorum. Esneklik dediğimizde doğal gaz ortaya çıkıyor. Çünkü gaz, bu küresel enerji dönüşümü için son derece önemli bir geçiş yakıtıdır” dedi.

    Bayraktar, katılımcılara Türkiye’nin enerji piyasası hakkında bilgi vererek, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Birincisi: Türkiye’nin enerji talebi, elektrik talebi, gaz talebi, petrol talebi artıyor. Son yirmi yılda enerji talebimiz ve gaz talebimiz neredeyse üç katına çıktı. Bu eğilim büyümeye devam edecek. Bu, ülkemdeki tüm enerji piyasası temsilcileri için bir numaralı öncelik olan bu artan arz talebi güvenliğini karşılamamız gerektiği anlamına geliyor. İkincisi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın 2053 yılında Türkiye’nin karbon nötr ekonomiye geçeceğini duyurması. Yani iklim değişikliği konusunda çok sağlam hedeflerimiz var. Bunu nasıl başaracağız? Artan talebimizi karşılamaya çalışıyoruz. Bir yandan da enerji piyasamızda geçiş yapmaya çalışıyoruz. Yenilenebilir potansiyelimizi güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklar üzerinde değerlendirmek istiyoruz. Enerji verimliliği programımızı ve enerji verimliliği potansiyelimizi değerlendirmek istiyoruz. Üçüncüsü: Enerji karışımımıza nükleer enerjiyi de eklemek istiyoruz. Bu da Rusya Federasyonu ile işbirliği yaptığımız bir diğer alan. Dördüncü: Doğal gazı yine bir geçiş yakıtı olarak görüyoruz. Hidrojen ve yeni teknolojilerin dijitalleşmesi gibi gibi.”

    “Geçen yıl doğal gazdan elektrik üretiminin yüzde 34 civarında bir kısmını gerçekleştirdik”

    Doğal gazın Türkiye enerji piyasasında nasıl bir rol oynadığını ele alan Bayraktar, “Birçok ülke gibi Türkiye enerji piyasasında da gaz tükettiğimiz üç alan var. Bir numara haneler. Biz büyük bir ülkeyiz. Artan nüfus ve hane halkı gaz talebini artıyor. Gaz tükettiğimiz ikinci alan ise sanayi. Biliyorsunuz ekonomimiz büyüyor. İhracatta büyük bir sanayi üretim kabiliyetimiz var. Yani endüstriyel yetenek, gaz tarafında da bir tüketim gerektiriyor. Üçüncü alan enerji üretimidir. Arkadaşım Alexander elektrik piyasasına ilişkin küresel rakamları örnek olarak verdi. Ortalama olarak elektrik üretiminin yüzde 20’sinin gazdan geldiğini söyledi. Ancak Türkiye’de bu rakam yüzde 20’nin çok üzerinde. Geçen yıl doğal gazdan elektrik üretiminin yüzde 34 civarında bir kısmını gerçekleştirdik. Yani bu çok büyük bir rakam. Çünkü Türkiye’de enerji pazarı büyüyor ve elektrifikasyon kaçınılmaz olarak önceki on yıllara göre giderek daha büyük hale geliyor. Çünkü ulaşım değişiyor. Elektrik odaklı bir dönüşüm yaşıyor. Elektrikli araçlar geliyor. Elektrik talebimiz artmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    Bakan Bayraktar, birkaç nedenden dolayı elektrik üretimi için gaza ihtiyaç duyduklarını altını çizerek, şunları kaydetti:

    “Bu nedenlerden birincisi: Daha fazla yenilenebilir enerji istiyoruz. Bu da daha fazla güneş, daha fazla rüzgar, anlamına geliyor. Yani doğal gaza mükemmel uyum sağlayan bir yedekleme sistemine ihtiyacınız var. İkincisi: Her ülke, kömürden elektrik üretiminden gazla elektrik üretimine doğru emisyonlarını düşürmeye odaklanmaya çalışıyor. Bu dönüşüm, elektrik üretiminde yine gaz tüketiminin artmasını gerektiriyor. Yani bu açıdan baktığınızda gazın zaten ekonomimiz için önemli bir rol oynadığı alanlar bunlar. Önümüzdeki birkaç on yılda da önemli bir rol oynamaya devam edecek gibi görünüyor. Bu nedenle gaz konusuna arz yönünden daha bütünsel bir yaklaşımla odaklanıyoruz. Tedarik ülkelerimizi, tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirmek istiyoruz. Gazprom’la yakın zamanda inşa ettiğimiz TürkAkım’da altyapı boru hatlarına yoğun yatırımlar yapıyoruz. Ayrıca yeraltı depolama tesislerine ve kapasitelerine de yoğun yatırım yaptık. Bugün itibarıyla Türkiye LNG yoluyla gaz alabiliyor. İhtiyacının neredeyse yarısına yakını Türkiye’ye LNG aracılığıyla karşılayabiliyor. Bu pazarda büyük bir değişiklik. Ama açıkçası Türkiye pazarı için daha fazla gaza ihtiyacımız var. Ayrıca Güneydoğu Avrupa başta olmak üzere Avrupa genelinde de esas olarak gaza ihtiyaç duyuluyor. Komşularımızın da Türkiye pazarından gaz alabilecekleri, tesis ve altyapımıza erişebileceklerini söylüyoruz. Gaz piyasasındaki gelişmelerde aşağı yukarı bunu görüyoruz ve her zaman söylediğim gibi, Türkiye gaz tedarikçileri için iyi bir ortak ve güvenilir bir pazar. Başlıca tedarikçilerimiz Gazprom’dur. İyi bir iletişimimiz, iyi bir işbirliğimiz var ve buna devam etmek istiyoruz. Umarım daha rekabetçi bir şekilde piyasa tüm bu yeni gelişmeleri özümseyebilir ve bu sayede ekonomik büyümeden, istihdam oluşturmadan ve iş güvenliğinden vazgeçmeyeceğiz.”

    “Ticaret platformunu inşallah bir yıl içerisinde kurmak istiyoruz”

    Bayraktar, büyüyen gaz ve enerji piyasalarına sahip bir ülke olarak iyi çalışan, işlevsel ve daha akışkan bir gaz ticaret platformuna sahip olmak istediklerinin altını çizerek, “Bu projede Gazprom ve diğer ortaklarımızla konuştuğumuz konu ise elektronik ticaret platformu. Bunun da çok uzun zaman alacağına inanmıyorum. Bu ticaret platformunu inşallah bir yıl içerisinde kurmak istiyoruz. Ancak burada daha geniş perspektife ve hedeflere de sahibiz” dedi.

    “Türkiye’de enerji merkezini 2024’te oluşturabileceğimizi düşünüyorum”

    Bakan Bayraktar, Türkiye’nin söz konusu durumda planlarının çok daha kapsamlı olduğunu işaret ederek, “Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği İstanbul Finans Merkezi’nde bir enerji ve ticaret borsası oluşturmak istiyoruz. Burada enerji ve maden ticareti yapılacak. Ayrıca İstanbul Finans Merkezi’nde bir uluslararası ticaret platformu kurabiliriz. Bu da tüm taraflara, ticaret yapanlara, aracılara ve diğer paydaşlara büyük fırsatlar ve teşvikler sunabilir. Ortaklarımızla yoğun bir şekilde çalışmamız hâlinde bunu 2024 yılı içerisinde oluşturabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Londra’da Gazze için oturma eylemi

    Londra’da Gazze için oturma eylemi

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar devam ederken, dünyanın birçok ülkesinde ise Gazze Şeridi’nde derhal ateşkes sağlanması için protestolar düzenleniyor. İngiltere’nin başkenti Londra’da yüzlerce kişi, Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısında bulunarak, Liverpool Caddesi İstasyonu’nda oturma eylemi düzenledi.

    Ellerinde Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, istasyonun girişine oturarak “Ne istiyoruz? Ateşkes. Ne zaman? Şimdi” ve “Filistin’e özgürlük” sloganlarını attı. Polisin güvenlik önlemi aldığı gösteride, henüz olumsuz bir durum yaşanmadı.
    Protestonun destekçilerinden feminist grup Sisters Uncut, oturma eyleminin Filistin halkıyla dayanışma amacıyla düzenlediğini belirterek, “Soykırım bitene kadar işler eskisi gibi olmayacak. Hemen ateşkes yapın” dedi.