Kategori: Haber

  • DSÖ: “Açıkladı felaket boyutlarına ulaştı”

    DSÖ: “Açıkladı felaket boyutlarına ulaştı”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 20 gündür devam ederken, bölgeye uyguladığı tam ablukada sürüyor. Çok sayıda hastanenin yakıt ve tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle hizmet veremediği Gazze Şeridi’nde insani kriz giderek büyüyor.
    DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed Al-Mandhari, “Gazze’deki insani ve sağlık krizi felaket boyutlarına ulaştı. Hayat kurtaran yardımların ulaştırılması için engelsiz erişim talep etmek, siyasi sınırları aşan bir zorunluluk olan ahlaki görevimizdir. Daha fazla gecikme veya engelleme kesinlikle kabul edilemez” dedi.

  • Bursa’da korkutan yangın!

    Bursa’da korkutan yangın!

    Yangın, saat 20.30 sıralarında merkez Nilüfer ilçesi Çalı Mahallesi Dönüş Caddesi üzerinde çıktı. Fabrika yakınında bulunan geri dönüşüm malzemelerinin tutuşmasıyla çıktı. Yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin 1 saat süren çalışmasıyla yangın, fabrikaya sıçramadan söndürüldü.
    Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Irak’ın kuzeyine hava harekatı: 19 hedef imha edildi

    Irak’ın kuzeyine hava harekatı: 19 hedef imha edildi

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları ile etkisiz hale getirmek ve Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyindeki Metina, Gara, Avaşin, Hakurk ve Kandil bölgelerinde bulunan terörist hedeflerine yönelik 25 Ekim saat 21.00’da hava harekatları icra edildi. İcra edilen hava harekatlarıyla bölücü terör örgütü tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 19 hedef imha edildi.

    Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılan yazılı açıklamada, “İcra edilen harekatlarda azami oranda yerli ve milli mühimmat kullanılarak çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye tek bir terörist kalmayıncaya kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum sivillerin, dost unsurların, tarihi ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.

  • Emekliye 5 bin TL  ikramiye TBMM’de kabul edildi

    Emekliye 5 bin TL ikramiye TBMM’de kabul edildi

    TBMM Genel Kurulunda, emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödenmesini öngören düzenleme kabul edildi.

    5 bin TL’lik ödemeden yalnızca çalışmayan emekliler yararlanabilecek.

    Emeklilere 5 bin TL ikramiye

    Buna göre 2023 Ekim ödeme döneminde gelir veya aylık ödemesi yapılan sigortalı ve hak sahiplerine bir defaya mahsus olmak üzere, dosya bazında 5 bin lira ödenecek.

    Bu ödeme, sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranında, ölüm aylığı ve ölüm geliri dosyalarında ise hak sahiplerinin hisseleri oranında yapılacak.

    1-31 Ekim 2023 arası herhangi bir tarihte, sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar dahil, çalışması olanlar veya faaliyette bulunanlar ile yaşlılık aylığı almaktayken bu aylıkları kesilmeksizin ilgili düzenlemede sayılan iş yerlerinde çalışanlar ödeme kapsamında olmayacak.

    Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara, en fazla ödemeye imkan veren bir dosya üzerinden ödeme yapılacak.

    Yersiz yapıldığı anlaşılan ödemeler, ilgilinin varsa almakta olduğu gelir veya aylıklarından yüzde 25 oranında kesilerek, yoksa genel hükümlere göre geri alınacak.

  • Kastamonu’da yangın: 43 ev alevlere teslim oldu

    Kastamonu’da yangın: 43 ev alevlere teslim oldu

    Olay, Kastamonu’nun Tosya ilçesi Yağcılar köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, köyde bulunan bir elektrik direğinden çıktığı iddia edilen yangın, Yaşar Değirmenci’nin ve çevrede bulunan diğer evlere de sıçradı. Rüzgarın da etkisiyle şiddetini arttıran alevler çevrede bulunan diğer evlere sıçradı. Toplamda 43 ev alevlere teslim oldu. Ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi devam ediyor.

    Vali Dallı: “Şu an itibariyle yangın kontrol altında, 42 ya da 43 evimiz yandı”

    Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Tosya ilçesinde çıkan yangının kontrol altına alındığını belirterek, şu anki belirlemelere göre 42 ya da 43 evin yandığını ve 10 ya da 15 büyükbaş hayvanında telef olduğunu kaydetti.

    Kastamonu’nun Tosya ilçesi Yağcılar köyünde henüz belirlenemeyen nedenle başlayan yangın kısa sürede büyüyerek bitişiğinde bulunan evlere de sıçradı. Söndürme ve soğutma çalışmalarının halen devam ettiği bölgede ilk belirlemelere göre 42 ya da 43 ev tamamen yanarken, 10 ya da 15 büyükbaş hayvanda telef oldu. Rüzgarında etkisiyle büyüyen yangında mutfak tüpleri de adeta bomba gibi patladı.
    Yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine köye çok sayıda itfaiye ve arazöz ekibi sevk edildi. Çankırı, Çorum gibi bölge il ve ilçelerden de gelen destekler ve Ankara’dan iki helikopterin söndürme çalışmalarına katıldığı yangın yaklaşık 5 saatlik bir çalışmanın ardından kontrol altına alınabildi.

    Yangın sonrasında Kastamonu Valisi Meftun Dallı, yangın yerine gelerek incelemelerde bulundu. Ekiplerden çalışmalar hakkında bilgiler alan Vali Dallı, “Öncelikle geçmiş olsun diyoruz. Tosya ilçemize bağlı Yağcılar köyündeyiz. Köyümüz ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bugün saat 15.20 sıralarında gelen ihbar üzerine hem Tosya ilçemizden hem Ilgaz, Osmancık, Kargı, İskilip ilçelerimizden gelen itfaiye araçlarımız ve arazözlerimiz, en hızlı şekilde yangına müdahale etmeye çalıştılar. Daha sonra Ankara’dan iki helikopterimiz gelerek yangın söndürme çalışmalarına katıldılar. Muhtarımızın ve köylülerimizin bizlere verebildiği bilgilere göre burada 230 hane bulunuyor. Bunlardan 42 veya 43 tanesi yanmış durumda. Şu an itibariyle yangının kontrol altına alındığını söyleyebiliriz. Başka bir yere sirayet etme durumu şu anda kalmadı. Şükür can kaybımızın ya da kayıplarımız artması ihtimali şu an için yok. Evlerimiz boşaltıldı, vatandaşlarımız evlerinden zamanında çıkmışlar. Sayı henüz netleşmedi ama 10 ya da 15 civarında hayvanın telef olduğunu kendileri belirtiyorlar. Yarın yapacağımız çalışmalarla daha net rakamlar ortaya çıkacaktır.

    Allah beterinden esirgesin. İçişleri Bakanımızın talimatları üzerine AFAD başkanımızda bizleri aradı. Vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçları gideriliyor. Köyümüz büyük bir köy, birbirlerine yardımcı olmuşlar. Gece konaklama ya da yeme içme ihtiyaçları Kaymakamlığımız başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımız tarafından şu anda giderilmiş durumda. Yarından itibaren AFAD İl Müdürlüğümüz hasar tespit çalışmalarını yapacaklar. Genel afet çerçevesinde olduğu için vatandaşlarımızın evleri belirli bir süreç içerisinde yapılacak. O zamana kadarda yarın bölgeye gönderilecek konteynırlarla isteyenlerin, ihtiyacı olanların barınma soranlarını konteynırlarımızda inşallah gidermiş olacağız. Allah beterinden esirgesin, şu an itibariyle yangının neden çıktığına dair bir bilgi yok ama içerisinde oturulan bir evden yangının çıktığı söylendi. Arkadaşlarımız teknik incelemelerini yaptıktan sonra daha net bir bilgi yarın ortaya çıkacaktır” dedi.

  • BM’den Gazze Açıklaması

    BM’den Gazze Açıklaması

    BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin New York kentinde İsrail-Filistin arasındaki çatışmaları ele almak üzere bir araya geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail-Filistin arasında derhal insani ateşkes çağrısında bulunarak, Gazze Şeridi’nde uluslararası insani hukukun “açık ihlal” edildiğini ifade etti. Guterres, “Açık konuşayım, silahlı çatışmanın hiçbir tarafı uluslararası insani hukukun üstünde değildi” dedi.

    Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardımın girmesine izin verilmesi gerektiğini vurgulayan Guterres, “Gazze’de BM’nin yakıt stokları birkaç gün içinde tükenecek. Bu da başka bir felaket olacak. Acıları hafifletmek, yardım dağıtımını daha kolay ve güvenli hale getirmek ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için acil insani ateşkes çağrımı yineliyorum” dedi.

    “Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları durup dururken başlamadı”

    Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığının kabul edilmesinin önemli olduğunu belirten Guterres, “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşim yerleri tarafından yutulduğunu, ekonomilerinin tıkandığını, insanlarının yerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları zor duruma siyasi bir çözüm bulma umutları yok oluyor” dedi.
    Tüm bunların ne Hamas’ın saldırılarını ne de “Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını” haklı çıkaramayacağını belirten Guterres, “Böyle kritik bir anda, sivillere saygı gösterilmesi ve sivillerin korunması temel ilkesinden başlayarak ilkeler konusunda net olmak hayati önem taşıyor” dedi.

  • “Gazze’deki sağlık sistemi tamamen çöktü”

    “Gazze’deki sağlık sistemi tamamen çöktü”

    Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcücü Dr. Eşref El Kudra, düzenlediği basın toplantısında, Gazze’deki son duruma ilişkin gelişmeleri aktardı. İsrail’in gece boyunca Gazze Şeridi’ni bombaladığını kaydeden El Kudra, İsrail’in 400 noktayı vurduğunu ifade etti. İsrail’in geçtiğimiz saatlerde 47 saldırı gerçekleştirdiğini ve saldırılarda 704 kişinin hayatını kaybettiğini kaydeden El Kudra, İsrail’in saldırılarına başlamasından bu yana bir gecede en fazla can kaybı verildiğini sözlerine ekledi. İsrail’in geçtiğimiz saatlerde düzenlediği saldırılarda 305 çocuk, 173 kadın ve 78 yaşlı hayatını kaybettiğini bildiren El Kudra, İsrail’in saldırılarının başladığı günden bu yana can kaybı sayısının 5 bin 791’ye yükseldiğini, 2 bin 360’ı çocuk 16 bin 297 kişinin yaralandığını dile getirdi.

    65 sağlık çalışanının hayatını kaybetti

    El Kudra, 870’i çocuk bin 550 kişinin enkaz altında olduğuna dair ihbar aldıklarını belirterek, İsrail saldırıları nedeniyle sağlık merkezlerine yönelik saldırılarına dikkat çekti. El Kudra, 65 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini ifade ederek, 25 ambulansın hasar aldığını ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Gazze’deki 12 hastahanenin ve 32 sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığını kaydeden El Kudra, bu sayının artmasından endişe ettiğini sözlerine ekledi. Gazze’deki hastanelerin çöktüğünü kaydeden El Kudra, “İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’de sağlık sistemi çöktü. Hastanenin kapılarının açık olması hizmet verdiği anlamına gelmiyor” dedi. Sağlık çalışanlarının hastalar arasında tercih yapmak zorunda kaldığını sözlerine ekleyen El Kudra, kritik vakaları arttığını dile getirdi. El Kudra, “Yaralıların kurtarılması için tüm taraflara hastane önceliklerine göre tıbbi yardım sağlanmaya çağırıyoruz. Uluslararası toplumu, binlerce yaralı ve hastanın tedavisi için hastanelere yakıt gibi yardımları hızlıca sağlanması amacıyla gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Mısır’a, tıbbi yardımın ve yakıtın geçişi için Refah Sınır Kapısını açması çağrısında bulunuyoruz” dedi.

  • Ömer Çelik: “Ateşkes demeyen bu cinayete ortaktır”

    Ömer Çelik: “Ateşkes demeyen bu cinayete ortaktır”

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. 29 Ekim kutlamalarına yönelik konuşan Çelik, “Ankara’daki törenlerden sonra İstanbul’da da çeşitli hazırlıklar bütün milletimizin gözleri önünde cumhuriyetimizi şanla, şerefle kutlamanın bir göstergesi olarak ortaya koyulacak. Tabii Cihan Harbi’nin sonrasında büyük mücadelelerin geçerek biricik göz bebeğimiz cumhuriyetimizi kurarak bizi yok etmek isteyenlere karşı bir kere daha tarihte buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz mesajımızı güçlü bir şekilde verdik. Cumhuriyet tarihimizde, siyasi tarihimizde tabii pek çok uluslararası ilişkilerle ilgili komşularımızla ilgili olayın yanı sıra Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanması mücadelesi, Cumhuriyetimizin değerlerinin olgunlaşması, bunlar üzerindeki mutabakatın kuvvetlenmesi yönündeki mücadele, çeşitli çalkantılarla beraber hatta işte birtakım karşı teşebbüsler, darbeler, post modern darbelerle beraber çeşit sıkıntılarla birlikte bugünlere kadar geldi. Tabii hükümetlerimiz döneminde cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminden itibaren yapılan güçlü devrimler Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanması, her türlü vesayetin, millet egemenliği üzerindeki vesayetin sona erdirilmesi bakımından son derece tarihi dönemeçler oldu. Geldiğimiz noktada bir kere daha Türkiye yüzyılına büyük bir güvenle ve gururla bakıyoruz. Şanla, şerefle cumhuriyetimizin yeni yaşını, yeni yüzüncü yaşını kutluyoruz. Önümüzdeki günlerde de bu faaliyetler, kutlamalar devam edecek. Ve inşallah cumhuriyetimizin Türkiye Yüzyılına daha kuvvetli bir şekilde hazırlanmamızın işaret fişeği olacaktır. Bir kere daha milletimizin bayramını tebrik ediyoruz” dedi.

    “Gazze’deki olaylar devam ederken insani durum hepimizin gözleri önünde giderek ağırlaşıyor”

    Gazze’de yaşananların her geçen gün ağırlaştığını ifade eden Çelik, “Bu çerçevede milletimizden gelen talepler, büyük bir vicdani ve insani duruş olarak bunu hep beraber gösterilmesi için cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı büyük bir miting İstanbul’da icra edilecek. Ve bu miting vesilesi ile milletimiz vicdani, insani duruşunun mazlumlardan yana olduğunu, Gazze’deki insanlık dışı ablukanın kabul edilemez olduğunu bütün dünyaya göstermiş olacak. Tabii gelinen noktada daha da vahim gelişmeler söz konusu oluyor. Hastanedeki çocukların hayatlarıyla ilgili bir kaygı günlerdir herkes tarafından taşınıyordu. Bugün maalesef o hastanelerin bütün altyapısı yok edilmiş durumda ve bu hastaneler o çocuklara ve yaralılara hizmet veremez hale gelmiş durumda. İnsanlığın gözü önünde sivil toplum örgütlerinin neredeyse soykırım dediği birtakım eylemler gerçekleşiyor. Ve bunun bütün insanlığın gözü önünde gerçekleşirken maalesef bunun önlenmesi için değil tam tersine daha da derinleşmesi için atılan adımlara şahitlik ediyoruz Ölen Filistinlilerin sayısı 5 bini geçti. Bunların yarısı çocuk ve kadın. Masum insanlar günlerdir bombalanarak hayatlarını kaybediyorlar. Tabii yaralıların tedavi edilmesi için de herhangi sağlık altyapısı olmadığı için facia üzerine facia eklenerek Gazze bütün insanlığın sınav verdiği bir yer haline gelmiş durumda” diye konuştu.

    “İsrail’in kendini savunma hakkı, çocukları öldürme hakkı değildir”

    Batılı ülkelerin tutumunu sert bir dille eleştiren Çelik şunları söyledi:

    “Batılı hükümetler ne yapıyor? Filistin’e destek yürüyüşlerini engellemeye çalışıyorlar. Batıdaki vicdanlı insanlar ise mazlum insanların yanında olduklarını gösteriyorlar. Batılı liderler İsrail’i düzenli olarak ziyaret ediyorlar. Hepsinin ezberledikleri cümle de şu: İsrail’in kendi savunma hakkı var. İsrail’in kendini savunma hakkı var. Kuşkusuz her devletin kendini egemen devletin kendini savunma hakkı var. Fakat İsrail’in kendini savunma hakkı, çocukları öldürme hakkı değildir. İsrail’in kendini hakkı savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırma hakkı değildir. İsrail’in kendini savunma hakkı bütün bölgeyi içime sürükleyeceği bir bölgesel çatışmayı tetikleyebilecek büyük bir provokasyona imza atmak değildir. Bu batılı liderler, İsrail’in kendini savunma hakkından bahsederlerken aynı zamanda da Filistinli çocuklar Yaşama hakkından masum sivillerin yaşama hakkından ve Gazze’nin insanlığın gözü önünde yok edilmeye çalışılmasından ,Filistinli masumların yaşama hakkından da bahsetmeleri gerekir. Sürekli olarak her giden bunu tekrarlıyor. Bu uluslararası hukuk kuralları içinde olur. Eğer siz bunu masumların cesetleri üstünde söylerseniz, bu insanları öldürün demekten başka işe yaramaz. Tüm dünya günlerdir kara harekatının ne tür korkunç sonuçlar doğuracağını tartışıyor. Gerçekten de korkunç sonuçlar doğacaktır. Hem insani hem bölgesel çatışmayı tetiklemesi açısından Ancak devam eden hava harekatları daha az korkunç sonuçlar doğuracağından bahsetmek doğru değildir. Bu kadar insanın üzerine bomba yağdırmaya kimin hakkı var? İsrail Gazze’yi insansız toprak parçası haline getirmeye çalışıyor. Bine yakın tırın günlük olarak oraya girmesi lazım. Aksi takdirde bu İsrail propagandasına dönüşür. 20 tane kamyona izin verilmesi insani yardımı faydalı bir hale getirmez. Mısır’a mı sürelim, başka bir çöle mi sürelim Filistinlileri diye plan geliştiriyorlar. 2007’den beri Gazze bir açık hava hapishanesi durumunda. Buraya en temel ihtiyaçların bile buraya girmesi bile büyük zorluk oluşturuyor. 2007’den beri en uzun işgallerinden biri devam ederken, kime sorsanız 2 devletli çözümden yanayız diyor. İki devletli çözümün hayata geçmesi için bir uygulama planı da yok.”

    “İşgal devam ettiği müddetçe gerilimlerin sona ermesi mümkün değildir”

    İşgali görmezden gelerek bu bölgede barış ve normalleşme sağlanmasının mümkün olmadığına vurgu yapan Çelik, “Sorunun çözümü siyasidir. İşgal devam ettiği müddetçe gerilimlerin sona ermesi mümkün değildir. Bunlar olurken ABD kurallara dayalı bir düzenden bahsediyor. Bunun olması için herkesin hukuk içinde hareket etmesi gerekir. İşgali görmezden gelerek barış olmaz. Gazze’de sorunun çözümü askeri değil siyasi. ABD’nin ilk yaptığı şey uçak gemisi göndermek oldu. Gazze tipi coğrafyalarda deneyimli ABD’li askeri yetkililerin İsrail’e gönderilmesinden bahsediyorlar. Kara harekatına destek olmak üzere. Bu şekilde tutum ortaya konulması çözüm odaklı değil yanlış odaklı yaklaşım olduğu gösterilmiştir. ABD şu anda bütün dünyanın isyan ettiği duruma çatışmayı derinleştirmekten başka bir çözüm sağlamıyor. ABD’nin tutumu çatışmayı büyütüyor. Netanyahu olaylar başlar başlamaz Ortadoğu’da harita değişecek dedi. Daha saldırı olur olmaz. Mevcut herhangi bir saldırıya karşılık verilmesinden öte başka planların hayata geçirilmeye çalışıldığını gösteriyor” dedi.

    “2 milyon kişinin zorla göç ettirilmesi faciaya yol açacağı açıktır”

    ABD’nin tutumunun çatışmayı büyüttüğünü ifade eden Çelik, “Bir yere çözüm çerçevesi yerine uçakla giderseniz, buradaki çatışmayı derinleştirirseniz o zaman başka güçler de aynı şekilde hareket ederler. Her tarafa kötülüğün hakim olduğu bir tablo hakim olur. Çözümmüş gibi Filistinlilerin Mısır’a sürgün edilmesi gibi ahlaksız bir yaklaşım olabilir mi? Kimin hakkı var buna. Orası Filistin toprağı. Bu yaklaşım asla söz konusu olamaz. 2 milyon kişinin zorla göç ettirilmesi faciaya yol açacağı açıktır. Bu asla kabul edilemez” diye konuştu.

    “Bunun karşısında duran herkes bu cinayete ortak olur”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayın olduğu ilk andan itibaren her iki tarafında sivillerin ölümüne karşı çıkarak iki devletli çözümün hayata geçmesinin bu işin nihai çözümü olduğunu ifade eden Çelik, “Cumhurbaşkanımız, çok güçlü bir diplomasi yürütüyor. Türkiye ateşkes sağlanması ve siyasi çözümün hayata geçmesi için şu anda en güçlü bir şekilde öne çıkmış durumdadır. Ne biz herhangi bir şekilde bu çatışmaların derinleşmesini isteyen bu çatışmalardan Siyasi proje çıkartmak isteyen ülkelerin yanında dururuz ne de herhangi bir şekilde sivil ölümlerin yanında dururuz. Siyasi çözümün hayata geçmesini düşünüyoruz. Derhal, acilen ateşkes ilan edilmesi gerekiyor. Ateşkesin garantörlük altına alınması gerekiyor ve tüm tarafların elindeki sivil esirlerin teslim edilmesi gerekiyor. İki devletli çözüm için bütün uluslararası toplumun elini taşın altına koyması gerekiyor. Aksi halde bunun karşısında duran herkes bu cinayete ortak olur. Kendilerinin ateşkes vetosunun Binlerce çocuğun ölümü anlamına geldiğini bilmiyormuş gibi davranıyorlar” diye konuştu.

    “Devletlerin insan haklarına göre hareket etmesi gerekir”

    “Ateşkesi reddetmek insani yardımları engellemek gibi durumlar devlete yakışan değil cinayet şebekesine yakışan davranıştır” diyen Çelik, “Devletlerin insan haklarına göre hareket etmesi gerekir. Devletler örgütler gibi hareket etmeye başlarsa kimsenin huzur içinde yaşayacağı bir ortam kalmaz. Derhal ateşkes ilan edilmeli çatışmalar durmalı. İnsani yardımlar en güçlü şekilde bölgeye herhangi bir miktar kısıtlaması olmadan girmeli ve sivil rehineler serbest bırakılarak siyasi çözüm için adımlar atılmalıdır. Ateşkes demeyen bu cinayete ortaktır. Cumhurbaşkanımızın bu mesaisi en güçlü şekilde devam edecek ve devletimizin elindeki tüm imkan ve kabiliyetler devam edecek. Bu Barış perspektifinin ortaya çıkması, bu cinayetlerin ,işlenmemesi için bu faaliyetleri sürdürecektir” dedi.

    Garantörlük sürecinin nasıl işleyeceğine yönelik konuşan Çelik, “İlk olarak yapılması gereken ateşkes sağlanması gerekir. Garantörlük ülkeleri arasında mekanizma kurulur ve karar verilir. Meşru Filistin devletini muhatap almayan bir yaklaşım tek taraflı güvenlik sağlayacağı için sonuç olarak iki devletli çözümü ortadan kaldırmak anlamına gelir. Ateşkesin sağlanması için de garantörlük olmalı aynı zamanda iki devletli çözüm için de garantörlük olması gerekir. Ateşkes derhal olmalı” değerlendirmesinde bulundu.

    “Bu kadar büyük siyasi yangın varken Bahçeli’nin siyasi yaklaşımı takdire şayandır”

    AK Parti MHP Komisyonunun ne zaman toplanmaya başlayacağıyla ilgili soru üzerine Çelik, “Cumhurbaşkanımız da devlet Bahçeli’nin görüşmelerini takip ediyorsunuz. AK Parti heyeti kendi içinde çalışmaları yürütüyor MHP’de kendi içinde olgunlaştırdı takvim işlemeye başlar çalışmaya başlayacaklardır. Sayın Bahçeli’nin Gazze konusundaki insani vicdani hassasiyetlerini şükranla karşılıyoruz. Gazze tarihimizin güçlü bir parçası. Birilerinin herhangi bir dayanağı olmadan Filistin meselesi ile bizimle alakamız yok demesi olmaz. Bu kadar büyük siyasi yangın varken Bahçeli’nin siyasi yaklaşımı takdire şayandır. Ateşkesin sağlanması ile birlikte garantörlük anlamında Türkiye’nin yürüttüğü diplomatik çabayı garantörlük içinde alacağı rolle fiziken cumhurbaşkanımızın yürüttüğü çabalara güçlü bir destektir. Türkiye, Uluslararası toplumla birlikte ateşkesin sağlanması gerçekleştikten sonra çözüm perspektifi için üstüne düşen vazifeyi fiziken yapacaktır bu bize hem insani hem de vicdani bir sorumluluktur” diye konuştu.

    “ABD Dışişleri Bakanının bölge turunda Türkiye’ye uğramaması diplomatik zafiyeti gösterir”

    “ABD Dışişleri Bakanı’nın bölge turu yaparken Türkiye’yi devre dışı bırakmasın vizyonsuz olduğunu göstermektedir” diyen Çelik, “Kendi tek taraflı tezlerini kabulü için ziyaret yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti gibi ağırlık merkezine uğramamak bizim siyasi evrensel hukuka göre hareket etmek gerekir. Biz Filistinli ve İsrailli çocukların rahat uyumasını istiyoruz. Filistinli kadın ve çocukların üzerine bomba yağdırılırken bir tarafın sevinç çığlığı yapması ben buraya Yahudi kimliğimle geldim diyerek atıfta bulunması yanlıştır. Bu gezi başından itibaren zaaflarla dolu bir gezidir. Türkiye uğramaması Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir şey kaybettirmez. Bunu yapanların ne kadar zaaf içinde olduğunu gösterir. Biz Filistinli çocukların da İsrailli çocukların da rahat uyumasını istiyoruz. ABD Dışişleri Bakanının bölge turunda Türkiye’ye uğramaması diplomatik zafiyeti gösterir. Türkiye uğramaması Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir şey kaybettirmez. Bunu yapanların ne kadar zaaf içinde olduğunu gösterir. Biz Filistinli çocukların da İsrailli çocukların da rahat uyumasını istiyoruz” dedi.

    İsveç’in NATO’ya üyelik protokolünün Meclis’e gönderilmesini değerlendiren Çelik, “Meclis’e gönderilmesi siyasi iradenin tasarrufu geçip geçmemesi yüce Meclis’in tasarrufu olacaktır. F-16 konusunda İsveç’in adımları konusunda ilerlemeler var. Sıkıntılı gördüğümüz durumlar da var” dedi.

    Yerel seçimler için adayla ilgili kriterlerin belli olduğunu söyleyen Çelik, “Süreç başladığında kriterler hassasiyetle uygulanacak. Ana hedef bizde olmayan belediyeler de dahil daha güçlü belediyeciliklerin sürdürülmesi için seçimi kazanmak” diye konuştu.

  • Bakan Fidan, Kanadalı mevkidaşı ile görüştü

    Bakan Fidan, Kanadalı mevkidaşı ile görüştü

    ​Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly ile bu akşam telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İsrail ve Filistin’deki son gelişmeler ile Gazze’deki insani durum ele alındı.

     

  • Destici, BBP Genel Başkanlığına yeniden seçildi

    Destici, BBP Genel Başkanlığına yeniden seçildi

    Destici, Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen BBP 12. Olağan Büyük Kurultayı’nda kullanılan 794 oyun, 771’ini alarak yeniden genel başkan oldu. 23 oy ise geçersiz sayıldı.

    Sonucun açıklanmasının ardından teşekkür konuşması yapan Destici, partisinin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmet ve minnetle anarak, “Tabii kalıcı olan davadır, harekettir, misyondur. Onun için biz, bu davaya, bu misyona, bu fikre bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sizlerle birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkacağız.” dedi.

    Destici, milletin daha onurlu bir hayat yaşaması, devletin daha güçlü olması, ülkenin birlik ve beraberliğini koruması için çalıştıklarını belirterek, “Sadece ülke sınırlarımız içindeki kardeşlerimiz, vatandaşlarımız değil, gönül coğrafyamızdaki Türkistan’dan Adriyatik’e kadar, Kafkaslardan Balkanlara, Türkmeneli’ne kadar bütün bu coğrafyalardaki soydaşlarımız, dindaşlarımız, daha doğrusu bütün yeryüzü mazlumları daha güzel bir hayat yaşasın, zulüm çekmesinler, zalimlerin zulmü altında inim inim inlemesinler diye bu hareketi kurduk.” diye konuştu.

    BBP’nin Türk siyasetindeki etkisinin aldığı oy miktarının üzerinde olduğunu söyleyen Destici, bunun sandıklara yansıması için çalışmalarındaki eksiklikleri gidermeleri gerektiğini kaydetti.

    Destici, gelecek yerel seçimlerden itibaren oylarını artırmaları gerektiğini ifade ederek, “İlk seçimde belki bunu yapamayız, belki ikinci seçimde de yapamayız ama üçüncü, dördüncü seçimlerde bunu yapmamız gerekiyor. Eğer bunu yapamıyorsak o zaman bir şeyleri eksik yapıyoruz demektir. Onun için bunu da sorgulayacağız, bunu da konuşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

    Tekrar genel başkan seçilmesinden dolayı delegelere teşekkür eden Destici, “Teveccühünüz için şükranlarımı sunuyorum. Şehit liderimiz Muhsin başkanımızın emanetini taşıyoruz. Beni tekrar bu göreve layık gören tüm delege kardeşlerime, tüm dava arkadaşlarıma, hareketimizin tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.” ifadesini kullandı.