Kategori: Haber

  • Ulu çınar ve torunlarına evlerinde ziyaret

    Ulu çınar ve torunlarına evlerinde ziyaret

    Erzincan Vali Yardımcısı Rumeysa Sena Kurt ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Serdar Demirci, müdürlüğün personelleri ile kahve bahane diyerek Menekşe isimli ulu çınarı ve torunlarını ziyaret etti.

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce düzenlenen ziyaret programında ulu çınar ve torunlarıyla sıcak yuvalarında buluşuldu. Vali Yardımcısı Kurt ve İl Müdürü Demirci Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun selamını Menekşe nineye ve torunlarına ileterek onlarla hayata dair sohbet etti.

    Bir fincanın kırk yıl hatrı vardır denilerek kahveler içilen program, ulu çınar ve ailesinin memnuniyeti ile sonlandı.

  • Lavabo açıcısı yüzüne patladı

    Lavabo açıcısı yüzüne patladı

    Eskişehir’de yaşayan 4 çocuk annesi Alev Akyol’un yüzüne marketten aldığı lavabo açıcısı patlaması nedeniyle yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde 2’nci ve 3’üncü derece yanıklar oluştu.

    Eskişehir’de yaşayan 43 yaşındaki 4 çocuk annesi Alev Akyol, 15 Haziran tarihinde marketten lavabo açıcı kimyasal satın aldı. Akyol’un iddiasına göre, mutfağındaki lavaboya kimyasalı döktükten sonra sıcak suyu üzerine ilave etti. Bir anda patlayan kimyasal, Akyol’un üzerine sıçradı.

    Kafasının ve yüzünün yanı sıra vücudunun bazı bölümlerinde 2’nci ve 3’üncü derece ciddi yanıklar oluşan Alev Akyol, 3 ay boyunca insanların içine çıkamadığını dile getirdi.

    Doktorların “yıllar geçse de bu yanık izleri geçmez” dediği mağdur kadın üretici firma ve markete başvuruda bulundu. Uğraşları sonucunda olumlu bir yanıt alamayan Akyol, mesleği olan temizliği şimdilerde koktuğu için yapamıyor. Elinden ayrı olduğu için 4 çocuğuna bakmak ve kirasını ödemek zorunda olduğunu belirten Alev Akyol çaresiz bir şekilde yardım bekliyor.

    “3 ay insan içine çıkamadım”
    Eşinden ayrı olarak kirada yaşayan 43 yaşındaki 4 çocuk annesi Alev Akyol, “Kurban Bayramı’nın arife günü, 15 Haziran’da marketten bir toz lavabo açıcısı aldım. Sonrasında ürünün yarısını lavaboya döktüm, üzerine de sıcak su döktüm. Kullanma talimatına uygun bir şekilde davranırken benim yüzüme doğru patladı.

    Geriye çekilmeme rağmen tavana sıçrayan şeyler benim vücudumda 2’nci ve 3’üncü derece yanıklar oluşturdu. Bunun sonucunda biz yetkili yerlere başvurduk, zararımızın giderilmesini istedik. Fakat satıcı ve üretici firma bizi engelledi. Sürekli zararı gidereceklerini söyleyip bizi 3 ay oyaladılar.

    Bu ürünü marketten aldım. Doktorlar bana yıllar geçse de bu izleri taşıyacağımı, psikolojik olarak yorulacağımı, artık eski işlerimi yapamayacağımı, deterjan korkum olabileceğimi ve temizlik bile yapamayacağımı söylediler. Gerçekten de öyle oldu. Ben 3 ay insan içine çıkamadım.

    İlk defa sizinle yayın yapmak için sokağa çıktım. markete başvuru yaptık, ‘Bizim zararımız giderilsin. Biz dava yolundan gitmek, uğraşmak istemiyoruz.

    Sadece hastane masraflarım ve işe gidemediğim günlerin bedeli ödensin’ dedik. Olumlu bir şey alamadık. Biz oluruna gitmişken onlar bize olumsuz şeylerle döndüler.

    Üretici suçu satıcıya atıyor, satıcı da üreticiye. Satıcı firma, ‘Gel beraber yarı yarıya karşılayalım’ diyor. Ancak ne o kabul ediyor, ne de diğeri” dedi.

    “Marketten bir lavabo açıcısı aldım, benim hayatımı kararttı”
    Hakkını aradığını iddia eden Alev Aksoy şöyle devam etti;
    “Biz kendilerinden çok büyük bir meblağ istemedik. Biz de konuyu kanuni yollara taşımak zorunda kaldık. Ben zaten zarar gördüm.

    Bu firma halen aynı ürünü satıyor. Benim başıma gelen ülkede yarın başka bir vatandaşın başına gelebilir. Niye? Kimse durduk yerde canının yanmasını ya da canından olmak da istemez.

    Bu belki beni ölümcül dereceye de getirebilirdi. Ben normalde temizlik işi yapıyorum, evlere gidiyorum. Olayın olduğundan bu yana işe gidemiyorum.

    Gitsem de çamaşır suyu gibi temizlik ürünlerine elimi süremez hale geldim. Bir korku oluştu. Sıcak suyu bile lavabonun veya bir kabın içerisine dökerken sanki yüzüme patlayacakmış gibi geliyor.

    Evim kira, bir gelirim de yok. Şu anda devletin yardımına yazılmak zorunda kaldım, benim kiramı devlet ödüyor. Çocuğum da var, okula gidiyor ama ihtiyaçlarını doğru düzgün karşılayamıyorum.

    Marketten bir lavabo açıcısı aldım, benim hayatımı kararttı. Başka diyecek bir şeyim yok.”

  • Eşini kaybeden annenin kazanı

    Eşini kaybeden annenin kazanı

    Hatay’da depremde eşini kaybeden ve çocuklarıyla birlikte depremin 18’inci saatinde enkazdan kurtarılan 34 yaşındaki Derya Kara, deprem sonra açtığı lokantada rahmetli eşinin sevdiği yemekleri vatandaşlara tattırarak evlatlarının geleceği için mesai yapıyor.

    Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, binlerce insan enkaz altından sağ olarak kurtarılmıştı.

    Depreme Hassa ilçesi Yenimahalle’de yakalanan 34 yaşındaki Derya Kara ve evlatları 10 yaşındaki Mahmut Kara ile 8 yaşındaki Aras Kara enkazdan 18. Saatte sağ olarak kurtuldu. Derya Kara’nın 2 evladının babası eşi 38 yaşındaki Kamil Kara’ysa enkazda kalarak vefat etti.

    Deprem sonrası 4 aylık tedavi süreci olan Kara, bir süre farklı işlerde çalıştık sonra kendi işini kurmaya karar verdi. Babasının evinin balkonun alt kısmını dükkan haline getiren Kara, açtığı lokantada insanlara yemekler yaparak evlatlarının rızkını kazanmaya çalışıyor.

    Depremden sonra eşinin sevdiği yemekleri yapamayan Kara, açtığı lokantayla tekrar eşinin sevdiği yemekleri yapmaya başladı ve evlatları için yeniden hayata tutundu.

    “Eşim bir adım, arkamdaydı ben ve çocuklarım bir adım öndeydik ama bir adım daha atsaydık belki eşim kurtulabilirdi”
    Depremde ailesiyle birlikte enkaz altında kurtulup hastanede eşini kaybeden depremzede Derya Kara, “Sabaha karşı saat 04:15’i geçerken yatakta dolanırken bir anda sallantıyla yerimizden fırladık. Anne bizi kurtarın diye çocuklarımın çığlıklarını duydum. Çocuklarımızla aramızda kısa bir mesafe vardı ama o anı yaşayınca tekrardan hala etkileniyorum. Çevredekilerin dediklerine göre depremin 18’inci saatinde kurtarıldık. Eşim bir adım arkamdaydı ben ve çocuklarım bir adım öndeydik ama bir adım daha atsaydık belki kurtulabilirdik. O adımı atamadık çok sallanıyorduk. Evin duvarını patladığını gördüm ve duvardan aldığım darbeyle bayılmıştım. Kendime geldiğimde enkazdaydım ve çocuklarımdan ses alamıyordum. O anda eşim dizime yatmış vaziyette hissedebiliyordum” dedi.

    “Eşime yemek yapıyormuş gibi eşimin emanetlerine bakmak için yemekler yapıyorum”
    Eşine yapıyormuş gibi yemekler yapıp kazanç sağladığını ifade eden depremzede Kara, “Depremde 3 ila 4 ay süren bir tedavi sürecim oldu.

    Sağ tarafımda felç geçirdim ve bundan dolayı ayağımla ilgili hala sıkıntılarım var. Babamın evin balkonunun alt kısmını işyeri yaptık.

    Ben kendi işimi yapmak istiyordum ve babamla buraya açtık. Rahmetli eşim benim yemeklerimi çok severdi. Ben depremden sonra mutfakta eşimin sevdiği yemekleri yapamıyordum. Sonra yaptığım yemekleri eşim yiyecek gibi yapmayı deneyince yapabiliyorum.

    Eşime yapıyormuş gibi ve eşimin emanetlerine bakmak için yemekler yapıyorum. Rabbim çok şükür rızkını gönderiyor ve bu şekilde kendi kazancımı buradan sağlıyorum.

    Bu şekilde sevdiğim işi yapıyorum. Çocuklarıma ve insanlara yemek yapıyorum. İnsanların mutlu oldukları zaman bende mutlu oluyorum. Bu şekilde hayata sımsıkı tutunmaya çalışıyoruz.

    Dükkanıma herkesi davet ediyorum. Herkesin ve özellikle çocukları olan kişilerin dik dursunlar. Bir kadın inandıktan sonra her şeyi yapabilir. Ben sıfırdan başladım ve şükürler olsun ki hiç kimseye ihtiyaç duymadan çocuklarıma bakabiliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Miniklere neşe oldu

    Miniklere neşe oldu

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım Kültür Sanat Takvimi’nde yer alan “Yetenek Avcısı” isimli çocuk oyunu, Sosyal Gelişim Merkezi’nde (SGM) minik izleyicilerine kahkaha dolu anlar yaşattı.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin çocuklar için düzenlediği tiyatro etkinlikleri, Kasım Ayı Takvimi’nde de minik izleyicilere tebessüm olmaya güldürmeye devam etti.

    Minikler Sosyal Gelişim Merkezi (SGM) salonunda sahnelenen “Yetenek Avcısı” tiyatro oyununda buluştu. Tiyatro ekibi tarafından sahnelenen ve çocuklardan tam not alan oyun, iki ayrı seansta minik izleyicilere keyifli bir seyir sundu. Çocukların büyük bir heyecanla takip ettiği oyun, kahkahalarla, neşe dolu bir atmosferle geçti.

  • Ayakkabı alırken dikkat

    Ayakkabı alırken dikkat

    Malatyalı ayakkabı tamir ustası Mehmet Ceyhan, ” Kışın araç bakımı nasıl yapılıyorsa ayakkabı bakımı da öyle yapılmalı” dedi. Malatya’da, babasından öğrendiği ayakkabı tamirciliğine çeyrek asırdır devam eden ve konteynerde dükkanda işini sürdüren Mehmet Ceyhan, vatandaşlara karda hangi tür ayakkabı giyileceği konusunda uyarılarda bulundu.

    Tabanı tırtıklı ayakkabıların tutucu özellikleri sayesinde kaymaya dayanıklı olduğunu ifade eden Ceyhan,” Kış şartlarının etkisiyle ortaya çıkan yoğun kar yağışı ve buzlanma, yayalar için olumsuz koşulları da beraberinde getiriyor. Kaymaya bağlı düşmeler sonucu el bileği, kalça, omuz çevresi ve ayak bileği kırıkları ortaya çıkabiliyor.

    Kar yağması sonrasında don ve gizli buzlanma nedeniyle yere düşerek yaralanıp hastanede yatanlar var“ dedi.
    Yürürken ellerin cepte bulunmamasını belirten Ceyhan, ”İnsanlarımızın kar ve gizli buzlanmaya karşı dikkatli yürümesi gerekiyor. Kışın araç bakımı nasıl yapılıyorsa ayakkabılarında onarımının yapılması gerekir“ diye konuştu.

  • Umre yolcuları dualarla uğurlandı

    Umre yolcuları dualarla uğurlandı

    Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde umre ziyareti yapmak isteyen vatandaşlar, kutsal topraklara dualarla uğurlandı.
    Gazipaşa Havalimanı terminal binası önünde gerçekleşen uğurlama törenine umreye gidecek vatandaşlar ile yakınları katıldı.

    Duygu dolu anların yaşandığı uğurlama töreninde Gazipaşa İlçe Müftülüğü görevlileri tarafından dualar okundu. Törenin ardından yakınları ve programa katılan vatandaşlarla vedalaşan umreciler, duygu dolu anlar yaşadı. Sevinç gözyaşları döken umreciler, vatandaşlardan helallik isteyerek, kutsal topraklarına doğru yola çıktı.

  • Sarı benekli semender

    Sarı benekli semender

    Adıyaman’da türüne az rastlanan ve nesli tükenmekte olduğu için koruma altına alınan sarı benekli semender görüldü.
    Kent merkezinde yapımı devam eden bir evde sarı benekli semenderi gören vatandaşlar semenderi, cep telefonuyla görüntüledi.

    Sarı benekli semender, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayata geçirdiği ‘Ulusal biyolojik çeşitlilik envanter ve izleme projesi’ dahilinde koruma altında bulunan türler kategorisinde yer alıyor.

  • Öğrenciler sordu, Bozbey yanıtladı

    Öğrenciler sordu, Bozbey yanıtladı

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerle bir araya gelerek tecrübelerini aktardı. Başarıya ulaşmanın ilk aşamasının hayal kurmak olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Her şey hayal kurmakla başlıyor. Hayal kurun, hedef koyun ve planlama yapın. Başarılmayacak hiçbir şey yok” diye konuştu.

    Her fırsatta gençlerle bir araya gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Tecrübe Konuşuyor’ etkinliğine konuk oldu. Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Başkan Bozbey’in yanı sıra Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Saim Kılavuz, Genel Sekreter Ali Mollasalih, Bursa Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    “Hayal kurun, hedefler belirleyin”
    Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşi programında, gençler Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e sorularını yöneltti.

    Üniversiteli gençlere başarıya ulaşmak adına hedef koyma tavsiyesinde bulunan ve kendi hayatından örnekler veren Başkan Bozbey, “Geçmişten beri ajanda kullanır ve notlar alırım. 1996 yılında ajandama ‘Acaba belediye başkanı olsam neler yapardım’ diye bir not almıştım.

    1999 yılında ilk kez belediye başkanı seçildim. Bursa’da kendi işimde hep öncü oldum. Çünkü hayallerin yanına hedefler koydum ve planlama yaptım.

    Şu ana kadar hangi hayali kurduysam, kendime ne hedefi belirlediysem hepsini er ya da geç başardım. Çünkü planlı çalıştım. Sizlere de tavsiyem, hayal kurun, hedefler belirleyin ve planlı çalışın. Çünkü başarmanın anahtarı önce hayal kurmak. Aksilikler mutlaka olacak, başarılamayacak hiçbir şey yok” diye konuştu.

    “Gençlerin fikirleri önemli”
    Bursa’yı yeniden Yeşil Bursa yapmak ve herkesin huzur içerisinde yaşamasını sağlamak adına çalışmalar yürüttüklerini belirten ve öğrencilerden gelen soruları cevaplayan Başkan Bozbey, Bursa için gelecek hedeflerini paylaştı. Her fikir ve eleştiriye açık olduklarını belirten Başkan Bozbey, “Gençlerin fikirleri bizler için çok önemli.

    Her eleştiriyi farklı bir bakış açısı ve önemli kabul ediyoruz. Bursa’yı yeniden Yeşil Bursa yapmak için her kesimin katılım sağlayacağı bir plan ortaya çıkacak.

    Bu Bursa’nın Kent Anayasası olacak. Bursa’nın çok önemli jeotermal kaynakları var. Sağlık turizminin oldukça önemli olduğu bu dönemde Bursa’yı dünya genelinde ön plana çıkarmak istiyoruz.

    Bursa, deprem bölgesi içinde. Önce mevcut yapılarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşümden anladığımız yıkıp yerine yenisini yapmak değil. Her türlü yaşam alanının olduğu insanların deprem korkusu olmadan, ihtiyaçlarına ulaşabildiği alanlar ortaya çıkarmak istiyoruz.

    Şu an kent merkezinde 7 mahallede kentsel dönüşüm çalışmamız devam ediyor. Yine 14 mahallede daha saha çalışması yapıyoruz. Mevcut ulaşım master planında tadilat yapacağız. Öncelikli olarak Çalı’dan Demirtaş’a kadar olan bir raylı sistemi bitirmek istiyoruz.

    Yaklaşık 100 kilometrelik bir raylı sistem hattıyla birlikte Bursa’nın ulaşım sorunun yüzde 80’inin çözüleceğini düşünüyorum” dedi.

    “Bursaspor Süper Lig’de olacak”
    Soru üzerine kentin en önemli markası olan Bursaspor’un üst üste elde edilecek şampiyonluklarla Süper Lig’e çıkacağına gönülden inandığını söyleyen Başkan Bozbey, “Bursaspor çok güzel bir yönetim kurdu. Yönetim ve şehir uyum içerisinde. Çok güzel gidiyor.

    Bu gidişle belki de haftalar kala bulunduğu ligde şampiyonluğunu ilan edecek. Ama yetmiyor. Bursaspor’un yeniden Süper Lig’de olması lazım, olacakta. Bizler de Bursaspor için katkı koymaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Mudanya Üniversitesi’nin kuruluş hikayesine değinen Gıyasettin Bingöl ise “İlk üniversiteyi açacağımızı ilan ettiğimiz gün, 2011 tarihinde Başkan Mustafa Bozbey’den ödül aldığımız gündür. Bugün üniversitemizde, Bursa sanayimizde önde gelen isimler gençlerimize dersler veriyor.

    Ben kazandığımı Bursa’ya hibe ettim. Kentimize böyle bir üniversite kazandırdığım için çok mutluyum” diye konuştu.
    Rektör, Prof. Dr. Emin Karip ise “Mudanya Üniversitesi’ni biz, Bursa’nın bir değeri olarak görüyoruz.

    Büyükşehir Belediyesi’nin bizlerle olan iş birlikleri üniversitemizin güçlü adımlar atmasında önemli bir unsurdur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey bugün kendi deneyimleriyle bize ve öğrencilerimize katkı sağlamak adına burada. Teşriflerinden dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Söyleşinin ardından Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Saim Kılavuz ve Üniversite Genel Sekreteri Ali Mollasalih, katılımından dolayı Başkan Bozbey’e teşekkür belgesi verdi.

    Ayrıca Grafik Tasarım Bölümü öğrencisi Efekan Özden de kendi yazdığı “Hayatın Aşk’a Bakışı” isimli kitabını Başkan Mustafa Bozbey’e hediye etti.

  • Solunum yolu enfeksiyonuna karşı uyarı

    Solunum yolu enfeksiyonuna karşı uyarı

    Adıyaman’ın Gerger İlçe Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Karaağaç, kış mevsiminde çocuklardaki enfeksiyon riskine karşı dikkat çekerek, uyardı. Gerger İlçe Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Karaağaç, anne ve babaları solunum yolu enfeksiyonuna karşı uyararak alınması gereken önlemleri sıraladı.

    Beslenmede özellikle C vitamini takviyesi yapılması gerektiğini hatırlatan Uzman Dr. Emre Karaağaç, “Sevgili anne babalar, kış ayları geldi çattı, solunum yolu enfeksiyon sayılarımız arttı, çocuklarımızın hastalık sayısını azaltmak için, dört önemli başlıkta dikkatinizi çekmek istiyorum.

    Birincisi dengeli ve düzenli beslenme özellikle C vitamini bakımından zengin turunçgillerin tüketiminin artırılması önemlidir. İkinci olarak kaliteli ve düzenli uyku üçüncü olarak bulunduğumuz ortamların sık sık havalandırılması, dördüncü olarak soğuk havalarda kalın giyinme, bunları uyguladığımız taktirde hastalık sayısının belirgin bir şekilde azaldığını göreceksiniz” diye konuştu.

  • Yolda mahsur kalan vatandaş

    Yolda mahsur kalan vatandaş

    Tokat’tan Ordu istikametine geldiği esnada, Korgan ilçesi Çayırkent Yaylası’nda kardan kapanan yolda mahsur kalan vatandaş, Ordu Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin çalışmaları sonucu kurtarıldı. Ordu Büyükşehir Belediyesi, ilde etkili olan ve kar yağışının olumsuz etkilerini en aza indirmek çalışmalarını sürdürüyor.

    Çalıştığı Tokat’tan Ordu’ya gelen Vedat Pala isimli vatandaş, Korgan ilçesi Çayırkent Yaylası’nda kardan kapanan yolda mahsur kaldı. Mağduriyetini gidermek için Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne telefon ile ulaşan Vedat Pala yardım çağrısında bulundu.

    İhbar doğrultusunda harekete Büyükşehir Belediyesi, olay yerine ekip ve ekipmanlarını yönlendirdi. Kısa süre içerisinde Vedat Pala’ya ulaşan ekipler, yapılan çalışmalar sonucunda yolu ulaşıma açtı. Mahsur kaldığı yoldan kurtulan Vedat Pala Ordu Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teşekkür ederek, “Tokat’tan Ordu’ya gelirken yolda mağdur oldum, Ordu Büyükşehir Belediyesi ekiplerini aradım. Arkadaşlar kısa süre içerisinde gelerek bu soğukta yardımcı oldular. Allah onlardan razı olsun” dedi.