Kategori: Haber

  • İsveç Konsolosluğu’na şok saldırı

    İsveç Konsolosluğu’na şok saldırı

    Olay, saat 12.45 sıralarında Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bulunan İsveç Konsolosluğu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, zihinsel engelli olduğu öne sürülen Z.Ö., elindeki tabancayla E.T. adlı kadına ateş etti. Olayın ardından durumun bildirilmesi üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, silahlı saldırgan Z.Ö. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yaralanan kadın ise sağlık ekipleri tarafından ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yaralanan kadının hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

    Öte yandan, silahlı saldırının detayları ortaya çıktı. Konsolosluğa gelen Z.Ö.’nün burada vize başvurusu talebinde bulunduğu ve bu talebin gerçekleştirilmediği gerekçesiyle saldırıyı yaptığı öğrenildi.

  • İlginç reklam

    İlginç reklam

    Eskişehir’de aracının arkasına kendi reklamını içeren pankartını yapıp asan boya ustası sürücüler başta olmak üzere vatandaşların dikkatini çekti. Eskibağlar Mahallesi Kırımlıer Sokak üzerinde ilginç bir reklam tarzı dikkat çekti.

    Sokak üzerine park halindeki bir aracın arkasına boya ustası olduğu tahmin edilen sahibi tarafından ‘Boya – Badana’ yazılı pankart asıldı. Aracın arka tamponuna sağlam bir biçimde yapıştırılan ve üzerinde telefon numarasının da bulunduğu pankart başta diğer sürücüler olmak üzere insanların dikkatini çekti. Boya ustasının kullandığı yöntem ‘ticari zekânın bu kadarı’ olarak yorumlandı.

  • Ölüme terk edildi, şimdi herkese ilham kaynağı

    Ölüme terk edildi, şimdi herkese ilham kaynağı

    Antalya’da doğuştan elleri olmadığı için bebekken ölüme terk edilen 2 çocuk babası 30 yıllık esnaf Mehmet Temel’in hayat mücadelesi görenlere örnek oluyor. Antalya’da 30 yıldır esnaflık yapan ve doğuştan elleri olmayan 65 yaşındaki Mehmet Temel, yaptıklarıyla görenleri hayrete düşürürken hayat mücadelesiyle de birçok kişiye ilham kaynağı oluyor.

    Tarihi Kaleiçi girişinde yerli ve yabancı tatilcilere hediyelik eşya satan Temel, ayaklarıyla yaptığı kahveyi yine ayaklarıyla tutup yudumladıktan sonra mesaisine başlıyor. Ayaklarını elleri gibi kullanarak tespih çeken ve gözlüklerini temizleyen Mehmet Temel, cep telefonunu kullanabiliyor, yazı yazabiliyor, hatta yelpaze ile kendini serinletiyor. Satış gerçekleştirdiği müşterilerinden parayı ayağıyla alıp para üstünü de yine ayağıyla veren Temel’i gören tatilciler ise şaşırıyor.

    Henüz bebekken annesi ölüme terk etti
    Doğumuyla birlikte hayat mücadelesi başlayan Temel, yaylada doğduğunu dile getirerek, “Komşular anneme ‘Bunu öldür. Başına bela olur, kolu-bacağı yok’ demişler. Annem de genç ve cahil olduğu için beni öldürme kararı vermiş. Tarlaya beni atmışlar ve üzerime bir kazan kapatarak ‘Burada ölsün’ demişler. Kimisi 5 gün diyor, babam 7 gün diyor. Babam köydeymiş ve uzak bir noktaymış. Beni ölüme terk etmişler. Adamın birisi varmış ve babama ‘Senin oğlun oldu ama kadınlar öldürmeyi planlıyordu, kolu bacağı yokmuş’ demiş.

    Babam bunu duyunca 6-7 saatlik yolu yaya olarak gitmiş. Babam anneme sorunca annem nereye bıraktığını tarif etmiş. Babam dizine kadar çamura girerek benim yanıma ulaşmış. Kazanı kaldırmış ve beni ceketine sarmış. ‘Üzerinde bir çamur dahi yoktu’ dedi. Ben yürüyemiyordum ve yemeğimi onlar yediriyordu. Tuvalete onlar götürüyor. Zaman içinde annem bu duruma katlanamıyor ve babam bir gün beni katıra bindirip bahçeye götürüyor, çadır kuruyor bana bir süre bakıyor. Zamanla her şeyi kendim yapmaya başladım. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” şeklinde konuştu.

    “Şu an yapamayacağım hiçbir iş yok”
    Şu anda sakal tıraşını bile kendi kendine olduğunu aktaran Temel, “İlkokula gittim ve şu an yapamayacağım hiçbir iş yok. 8 sene ayaklarımla ayakkabı boyacılığı yaptım. İnsanlar önümde kalabalık oluştururdu, polis gelir beni kaldırırdı. Zabıtaya gittim izin almak için ve o zamanın zabıta müdürü bana, ‘Sen bu şekilde çalışmak istiyorsun da biz sana izin vermeyecek miyiz’ dedi, hatta her gün öğle yemeğimi de onlar getirdi. Zamanla kaset satmaya başladım, hepsini ayaklarımla yaptım. Bir televizyon kanalına çıktım ve evlenmek istediğimi söyledim. Yüzlerce teklif geldi ve bana ilk teklifi yapan kişi şu an eşim. 2 çocuğum, bir de torunum var” dedi.

    “Baba, elimi ayağımı kesip sana vereyim”
    Hayatında en çok iz bırakan anları da dile getiren 65 yaşındaki Temel, kızı doğduğunda çok mutlu olduğunu aktararak, “Henüz 4-5 yaşlarındayken kızım bana ‘Baba neden elin ayağın yok?’ diye sordu. ‘Baba bir kolumu, bir ayağımı kesip sana vereyim’ dedi. Ben zaten o an koptum. Bir de ben küçükken kardeşim olduğunda benim sorduğum ilk soru ‘Eli ayağı var mı’ olmuş. Var demişler ve benim yüzüm gülmüş, mutlu olmuşum. Küçükken ‘Neden bunun eli ayağı yok?’ dediklerinde bana dokunurdu, ama ben 9 yaşlarında yürüdüm ve her şeyin üstesinden geldim” şeklinde konuştu.

    “Mücadele etmeden hiçbir şey olmaz”
    Hayat zorluk ve mücadelelerle süren Mehmet Temel, günümüz gençlerine de tavsiyelerde bulundu. Gençlerin kendisini örnek almasını isteyen Temel, “Önce şükretmesini bilsinler, sonra da mücadele etsinler. Mücadele etmeden hiçbir şey olmaz. Engel beyindedir. Benim kolum yok ben çalışamam dememeleri lazım. Önce yokuşu çıkacaksın, sonra inişe geçeksin. Beni örnek alsınlar” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Ağır hasarlı, hafif hasarlı binanın üzerine yıkıldı

    Ağır hasarlı, hafif hasarlı binanın üzerine yıkıldı

    Adıyaman’da depremden dolayı ağır hasar alan bir bina, yıkım esnasında hafif hasarlı binanın üzerine devrildi. Hafif hasarlı binayı ağır hasarlı hale getiren binanın devrilme anı kameralara yansıdı. 6 Şubat depreminde ağır hasar alan iller arasında yer alan Adıyaman’da, merkez Mehmet Akif Mahallesi 508 Sokak içerisinde bulunan 4 katlı ağır hasarlı bir binanın yıkımına karar verildi. Binanın bulunduğu yere gelen yıkım ekipleri, binayı yıktıkları esnada 4 katlı bina yan tarafında bulunan Mahmut Fidan’ın 3 katlı hafif hasarlı evinin üzerine devrildi. Binanın devrilmesi ile hafif hasarlı bina ağır hasar aldı. Kolanları, kirişleri ve duvarları patlayan Mahmut Fidan’ın evi, olay yerine gelen yetkililer tarafından tahliye edildi.

    Deprem sonrası hafif hasar alan binasına 200 bin TL değerinde masraf yaptığını ve yıkım esnasında da binasının ağır hasar aldığını dile getiren Mahmut Fidan, zararının karşılanmasını istedi. Oldukça mağdur olduğunu dile getiren Mahmut Fidan, “Depremden sonra evim az hasarlıydı ve ben sonrasında 200 bine yakın masraf edip evimi onarıp tamir ettirdim. Benim bitişiğimdeki 4 katlı bina ağır hasar aldı. Dün yıkım ekipleri geldi ve o ağır hasarlı binayı yıkmaya çalışırken, hatalı yıkım esnasında bina komple benim evimin üzerine geldi. 3 katlı evimi tahrip ettiler. Şu anda oturulacak durumda değil.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ekipleri geldi ve bana burada oturulamayacağını söylediler. Ben şu an evimi boşaltıyorum, gidecek yerimiz de yok. Ortada kaldık, ne bir ev bulabildik ne eşyalarımızı koyacak bir yer bulabildik. Yıkım esnasında evim hasar gördükten sonra firma yetkilisi geldi buraya. ‘Sorunumuz ne olacak, ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ dedim, bana ‘Ağabeyim ben ne yapayım?’ dedi.

    Bana verilen görev bu binayı yıkmak, ben yıkarken bina kayıp senin evine değmiş yapacak bir şey yok, ben 3. kişiyim. Önce Adıyaman Valiliği sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü sonra sıra bana gelir diyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne gittim onlarda dedi ki mahkeme süreci devam edecek. Bizim yapabileceğim bir şey yok. Halk sahibi de olamazsın dediler, herkes topu birbirine attı. Şimdi ortada mağdur olan benim” diye konuştu.

  • Odun parçalarını sanata çeviriyor

    Odun parçalarını sanata çeviriyor

    Sivas’ın Gemerek ilçesinde yaşayan Haydar Koçer, doğadan topladığı odun parçalarını adeta sanata dönüştürdü. Sivas’ın Gemerek ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki inşaat ustası Haydar Koçer, kendi elleriyle yaptığı ürünler görenlerin dikkatini çekiyor. 14 yaşında pancar kökünden kağnı arabası yapıp onunla oynayan Koçer, ilerleyen yaşlarda maket yapımına merak sardı.

    Hem boş zamanını değerlendirmek, hem de kendisine moral olması için Koçer, doğadan topladığı odun parçalarını kendi ürettiği torna makinesinde büyük bir sabırla işleyerek adeta sanata dönüştürüyor. Evinin yanına kurduğu küçük atölyede; leylek, çiçek ve at gibi maketleri yapan Koçer’in dikkatini en çok çeken ise 3 ayda tamamladığı cami maketi. Öte yandan Koçer, yaptığı ürünleri yurt içi ve yurt dışı olmak üzere birçok yere hediye olarak gönderiyor.

    Küçük yaşlarda merak sardı
    Haydar Koçer, merakının küçük yaşlarda başladığını ifade ederek, “14 yaşlarında ustalık işlerine çok meraklıydım. Pancardan kağnı yapardım, oyuncak yapardım. Bunlarla uğraşırken zamanla bu merak ilerledi. Sanayiye gitmemek şartıyla bir torna yaptım. Sadece bilyeleri alarak 1,5 yılda torna yaptım. Moral olsun diyerek ahşap işleri yapmaya başladım. Her türlü ahşap işleri yaptım. Şiir de yazıyorum, tahminen 150 şiirim var” dedi.

  • Ömrünü hayır yapmaya adadı

    Ömrünü hayır yapmaya adadı

    Pandemi döneminde insanların olan ihtiyaçlarını gören Almanya’dan emekli 79 yaşındaki Sezai Demirel, kendini hayır yapmaya adadı. 1944 yılında Lalapaşa’nın Yünlüce Doğan İlköğretimini tamamladıktan sonra 1973 yılında son olarak alınan vasıfsız işçiler durumu ile Almanya’ya gitti. Burada 5 yıl yalnız yaşadıktan sonra eşi ve 3 çocuğunu da Almanya’ya götüren Demirel, orada bir lastik fabrikasında 25 yıl çalıştıktan sonra yaşadığı bir iş kazası onu 65 yaşında malulen emekli etti.

    Emekli olduktan sonra eşi ile birlikte tekrar Türkiye’ye kesin dönüş yaparak doğduğu topraklara geldi.
    2019 yılında eşini kaybettikten sonra kendisini daha çok yardım yapmaya adayan Sezai Demirel, vakit buldukça Edirne Valiliği Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne hem maddi hem de manevi olarak yardım ediyor.

    “İnsanların ihtiyaçlarını gidermekten mutluluk duyduk”
    Yünlüce köyünde yaşayan Demirel, Almanya’dan kesin dönüş yaptıktan sonra gurbette gördüğü sistemin benzerini burada gördükten sonra yardım etme heyecanının artığını belirtti. Demirel, “Buradaki sosyal vakıflar da Almanya’dan döndükten sonrada Türkiye’deki Lalapaşa ve Edirne’deki vakıflarla yakından ilişki kurdum. Çok samimi görevlileri yöneticileri var. Beni kendilerine abone ettiler, daha doğrusu ben de elimden insanlara ikram etmeye ve oralara yardım etmeye başladım. O insanlarla ortak onların o ihtiyaçlarını gidermekten mutluluk duyduk. Bu durum beni aşina etti” dedi.

    “Herkesin imkanları kadar yardım etmesi lazım
    Demirel, “Aslında hepimize görev olan bir şey, bize cenabı Allah’ın verdiklerinden veriyoruz ki cenabı Allah bize yeteri kadar vermişse bizimle bu insanlara vermemiz lazım. Ben zaman zaman yardımların yapıldığı yerde de bulundum. 500 küsur kişiyle her akşam yemek geliyor, 3 öğün yemek veriliyor. 500 kişinin evlerine kadar götürerek orada yardımlarda bulundum. Kimi günler tabak doldurdum, bazen şoförlük yaptım.

    Burada da mutlu oluyorum. Ben cenabı Allah bu kurumların da sağlıklı yaşamaları için bütün hayırsever insanları imkânı olan insanlar davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Tezcan Fidan, “Sezai bey ile 2021 yılında tanıştık. Kendisi kurumumuza nakdi ve ayni yardımları bulunmaktadır. Toplumsal dayanışma ve kaynaşmanın en iyi örneklerinden bir tanesidir. Kendisine kurumumuz adına teşekkür ederiz” dedi.

  • 58 yakınını kaybeden depremzedelere darp

    58 yakınını kaybeden depremzedelere darp

    Eskişehir’e geçici olarak yerleşen depremzede Halil Kadir İşçioğlu, memleketine kesin dönüş için gittiği otogarda güvenlik görevlileri tarafından hakarete uğradı. Arbedenin yaşandığı olayda İşçioğlu’nun 3 yaşındaki yiyenin sırtına basıldı, eniştesi ise darp edildi. Halil Kadir İşçioğlu, 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’ın Antakya ilçesinde ailesiyle birlikte yakalandı. Birinci dereceden 58 yakınını kaybeden İşçioğlu, ailesiyle birlikte Eskişehir’e gelerek KYK Doğan Aslan Bey öğrenci yurduna yerleşti.

    Yaklaşık 5 ay burada kalan Halil Kadir İşçioğlu ve ailesi otobüs bileti alarak Hatay’a kesin dönüş için Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne gitti. Halil Kadir İşçioğlu’nun iddiasına göre, burada X-Ray cihazına bavul yerleştirirken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan güvenlik görevlileri ile tartıştı. Tartışma kısa sürede büyüdü. Yine iddiaya göre güvenlik görevlileri Halil Kadir İşçioğlu’nun 3 yaşındaki yiyeni Ahmet Güler sırtına basarken, eniştesine ise yumruk attı. Olaylar üzerine durumu polise bildiren aile darp raporu alarak görevlilerden şikâyetçi oldu.

    “3 yaşındaki yeğenimi yere düşürdü ve üzerine basıp geçti”
    Olay anının anlatan Halil Kadir İşçioğlu, “Aileden 1’inci derece olarak 58 tane kaybımız var, diğerlerini sayamıyoruz. Memleket yok oldu, çok kötüydü. Biz orada kıyameti yaşadık. Ondan sonra Eskişehir’de KYK yurduna yerleştik, devlete sığındık. 5 aydır burada ikamet ediyoruz. Bugün itibariyle yurttan çıkışımız verildi ve Hatay’a kesin dönüş için yola çıkacaktık. 5 aydır burada olduğumuzdan dolayı eşyalarımız biraz fazlaydı.

    Eşyaları araçlarla güvenlik görevlilerinin orada X-Ray cihazından geçirdik. Orada güvenlik görevlilerinden bir tanesi, kimlik ibraz etmemiz durumunda geçebileceğimizi söyledi. Kimlik ibraz ettik, onun ardından X-Ray cihazına girmeden yan taraftan geçebileceğimizi ifade etti. Çünkü biraz da acelemiz vardı, eşyalarımız çok olduğundan dolayı otobüs saatine yetişmeye çalışıyorduk. Orada başka bir güvenlik görevlisiyle kendi aralarında tartışmaya başladılar.

    Diğer görevli kesinlikle X-Ray cihazına girileceği konusunda telkinlerde bulundu. Biz de ona uyduk ancak ben X-Ray cihazına çantayı biraz sert attım. Onun üzerine, ‘Terbiyesizlik yapma’ diye bana sert bir üslup ile uyarıda bulundu. Ailemin yanında bana hakaret etmemesi gerektiğini söyledim. Onun üzerine, ‘Terbiyesizlik yapmazsan, ben de sana böyle konuşmam’ dedi. Tekrar uyarıda bulundum. Babam ve eniştem yanımdaydı, onlar da aynı şekilde tepki göstererek güvenlik görevlisine, ‘Bak biz ailecek buradayız, depremzedeyiz ve zaten iyi değiliz. Burada size sığındık, 5 ay bize baktınız Allah razı olsun. Şimdi Hatay’a kesin dönüş yapıyoruz, sizin bu yaptığınız muamele olmaz’ dediler.

    Ona rağmen bu defa babama hakaret etmeye başladı, ‘terbiyesiz, ahlaksız’ tarzında kelimeler kullandı. Biz de ailemizin yanında bu hakaretleri kaldıramadık. Bir anda biz de ona sert bir karşılık verdik. Onun üzerine yerinden kalktı, 3 yaşındaki yeğenimi yere düşürdü ve üzerine basıp geçtikten sonra enişteme yumruk attı. Yeğenimin sırtına bastı, çocuğun sırtında ayak izi çıktı” dedi.

    “Darp raporu aldık”
    Yaşanan arbededen dolayı biletlerinin yandığını belirten Halil Kadir İşçioğlu, “Darp raporu da mevcut. Diğer güvenlik görevlileri de ona eşlik etti. Orada bir arbede yaşandı, ancak ben herhangi bir şekilde darp edilmedim, etmedim. Eniştem ve 3 yaşındaki yeğenim darp edildi. Ben hakarete maruz kaldım, daha sonrasında da tabii ki otobüsü kaçırdık. Biletimiz yandı, iş buralara geldi. Annem sinir krizi geçirdi, bayağı bir problem yaşadık. Eniştemin elinde sıyrıklar ve ayağında morluklar var. Hastaneye gittik, darp raporu aldık, karakolda da ifademizi verdik ve davacı olduk” ifadelerini kullandı.

    “Yani Eskişehir’i bu şekilde hatırlamamalıydık”
    Halil Kadir İşçioğlu’nun eşi Eda İşçioğlu ise Eskişehir halkının çok iyi kendilerini misafir ettiklerini belirtirken, yaşananların hoş olmadığı konusunda şöyle konuştu;
    Eskişehir’e yakışmayan bir davranıştı. 6 ay burada kaldık, Eskişehir insanı bizi kucakladı. Çevre bizi sardı, sarmaladı ve giderken bize bu böyle bir terbiyesizlik yapıldı. Yani Eskişehir’i bu şekilde hatırlamamalıydık.”

  • Bakan Şimşek’ten Ekonomi açıklaması

    Bakan Şimşek’ten Ekonomi açıklaması

    Sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan Bakan Şimşek;

    “Rasyonel politikalar meyvelerini vermeye devam ediyor… Mayıs ayında 700 baz puana yükselen CDS’ler (risk primi – Türkiye’nin dolar cinsinden kredi iflas riskini gösteren beş yıllık kredi temerrüt takası) bugün 400 baz puanın altını gördü.” dedi

  • Vergi artışlarındaki son durum ne? Cevdet Yılmaz açıkladı

    Vergi artışlarındaki son durum ne? Cevdet Yılmaz açıkladı

    “Seçimle birlikte Türkiye siyasi istikrarını pekiştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız güven tazeledi. Ekonomi belirsizlikten hoşlanmaz. Ekonomik aktörler güven ister. Siyasi anlamda önemli bir eşiği geçtik. Teknik olarak da belirsizlikleri ortadan kaldıracak çalışmalar sürdürüyoruz. Para politikası ekonomik politikanın bir bölümünü temsil ediyor. Ekonomi ekip işi. Bütün çalışmaların özetlendiği döküman orta vadeli program. Maliye politikası detayları ile yer alacak programda. Çok önemli dönüşümler yaşadık son günlerde. Bunun getirdiği mali yükler var. Ukrayna savaşından küresel ortama bütçeyi etkileyen süreçler var. Tüm bunlar orta vadeli programda netleşmiş olacak.

    Öngörülebilirliği çok daha artırmış olacağız. İstişarelerle bu programı şekillendiriyoruz. Para politikası sışında yapmamız gereken reformlar var. Ekonomi sadece finanstan ibare değil. Biz kalkınmakta olan bir ülkeyiz, yatırımları sürdürmemiz gerekli. Orta vadeli programda ekonomiye ilişkin emeği temsil eden kişiler olarak neler öneriyorlar, bunu dinleyeceğiz. Tüm toplantılarla orta vadeli programı netleştireceğiz.  Farklı sektörlerden toplantılar yapmaya devam edeceğiz. Öngörülebilirliği artıran bir program ortaya koymak istiyoruz.

    Enflasyon beklentilerimizin üstünde.

    Enflasyon beklentilerimizin elbette üstünde. Neden böyle bir tablo ile karşı karşıya kaldık? Depremin de etkisi var. Kurlarda uzun süre istikrarlı bir seyir vardı. Son dönemde kur reel bir zemine gelmiş oldu. 15 milyar dolar Merkez Bankamız son dönemde rezerv biriktirdi. Kurlardaki yükseliş enflasyonist bir etki yaptı ve beklentilerimizi güncellememiz gerekti. Enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde devam ettireceğiz. Deprem etkisi hariç, AB standartlarında bir bütçe açığı tutturmak istiyoruz. Para politikası çerçevesinde baktığımızda 2026’da faiz ve enflasyonu tek haneye düşürme hedefimiz var. Enflasyon sadece para politikasının da konusu değil. Yapısal reformlarımız da yer alacak.

    Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan anlaşma

    İhracat finansmanı için 3 milyar, deprem finansmanı için 8,5 milyar dolar gelecek Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan anlaşma doğrultusunda.  Hazine gerekli görüşmeleri yürütüyor. Bunlar hızlı gerçekleşecek diye bekliyoruz. Suudi Arabistan ile tarihimizin en yüksek savunma sanayii anlaşması gerçekleştirildi. En önemlisi BAE ile yapılan ve somutlaştırılmış olan anlaşma. Enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemden geçtik. Körfez ülkelerinde ciddi bir kaynak oluştu. Bu kaynakları dünyanın farklı ülkelerinde değerlendirme niyetindeler. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu döviz girişi ve doğrudan yatırım konusunda avantaj sağlayacak.

    Savunma sanayii’ndeki yatırımlar

    Proje bazlı yatırımlarla kaynak girişi olacak. Enerjide Türkiye’nin muazzam bir yatırım potansiyeli var. Cari açığımızın önemli bir kısmını enerji oluşturuyor. Buralarda mutlaka daha fazla uluslararası sermayeyi cezbetmesi gerekiyor. Cari açığımızı düşürük makro ekonomik istikrarımıza katkı sağlayacak. Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde Türkiye savunma sanayiinde ciddi bir atılım gerçekleştirdi. 2028’den önce 10 milyar dolar olan ihracat hedefimize daha önceden ulaşacağız. Körfez ülkeleri de bunun bir parçası.

    Vergi artışlarına neden olan unsurlar? 

    11 ilimizi etkileyen tarihimizin en büyük felaketini yaşadık. Vergi artışlarındaki ana unsur deprem. Enflasyonist etki hem giderlerinizi hem gelirlerinizi artırıyor. Kamu son dönemde enerji fiyatlarını sübvanse etti.  Kamuda giderler artarken gelirlerin de artması gerekiyor. Ücret artışlarıyla bütçe imkanlarını zorlayarak artışlar yapıldı. Ama ağırlıklı faktör deprem etkisi. Birkaç yıl içinde bu artışları yapıp bitireceğiz. Kamu da fedakarlık yapılacak. Cumhurbaşkanımızın bir tasarruf genelgesi var, hala yürürlükte. Bu ay sonuna kadar ilave tasarruf tedbirleri istendi. Tasarruf kaynakları kullanmamak değildir, kaynakları verimli kullanmak demektir.

    Şu an itibarıyla bütçede dengeleri kurmuş durumdayız. Kurumlar vergisini 5 puan artırdık. İhracatçılar için 1 puan artırdık. Bundan sonra Meclis’e bir düzenleme gelir mi? Bu Meclisimizin takdirinde. Bizim öngördüğümüz değişiklikleri yapmış durumdayız. Kendiliğinden güncellenecek vergiler dışında ek bir vergiyi, ilave bir vergiyi yıl sonuna kadar tartışma durumu yok. Biz bütçe çerçevesinde almamız gereken tedbirleri bu yıl için aldığımız kanaatteyiz.

    Enflasyonun arttığı ortamda kur artmadı ve TL değer kazandı.

    Nominal kur ve reel kur denen bir şey var. Nominal kur uzun süre artmadı. Enflasyonun arttığı ortamda kur artmadı ve TL değer kazandı. Bugün geldiğimiz noktada reel kurun enflasyonun etkisini ortaya koyduğu bir dönem oldu. Önümüzdeki dönemde böyle bir hareketlenme beklenmemektedir. Bundan sonraki süreç daha normal bir seyir içerisinde arz talep dengesi içerisinde yürüyecektir. Aldığımız tedbirler kuru daha istikrarlı bir zemine oturtacaktır.

    KKM’nin tamamını Merkez Bankası yönetecek.

    Kur korumalı mevduat kurun aşırı istikrarsızlaştığı dönemde devreye girdi. Tabiatı itibarıyla geçici bir mekanizma. Bugün geldiğimiz noktada hemen vazgeçilecek bir mekanizma değil. Şu anda böyle bir gündemimiz yok. KKM’nin tamamını Merkez Bankası yönetecek. Bütünlük içerisinde süreç yönetilmiş olacak. KKM’nin amacı kur istikrarını korumak. Bütçedeki ön görülebilirliği de artırmış olacak. Bundan sonraki süreci Merkez Bankamız daha etkili bir şekilde yönetecektir.”

  • Konteyner kentlere konteyner iş yeri

    Konteyner kentlere konteyner iş yeri

    6 Şubat depreminden dolayı konteyner kentlerde kalan vatandaşların ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilmeleri için konteyner kentlere iş yerleri kuruluyor.6 Şubat depreminde ağır hasar alan Adıyaman’da vatandaşların barınmaları için kurulan konteyner kentlerden biri olan TPAO K-8 konteyner kentte Adıyaman Valisi Osman Varol tarafından incelemelerde bulundu.

    Adıyamanlı depremzede vatandaşların günlük hayatlarını kolaylaştırıp yaşam standartlarını artıracak uygulamaları birer birer devreye koyduklarını dile getiren Vali Osman Varol, çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Kurulumuna başlanılan 19 konteyner iş yerinin kısa sürede tamamlanarak hizmete girmesi hedefleniyor.