Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) alınan bilgilere göre; Malatya’nın Pütürge ilçesinde 4.4 büyüklüğünde bir Deprem meydana geldi. AFAD, depremin derinliğini 5.44 kilometre olarak belirledi.
Kategori: Haber
-
İktidar değişikliği tam bağımsızlığa darbe olur
Bu seçimde ezber bozulacak
2023 seçim süreci geçtiğimiz süreçlerden farklı eğilimler üzerine gelişiyor. Vatandaşın kendi hayatını ilgilendiren, diyelim ki pahalılıkla ilgili değerlendirmeler yapıyor. Her seçim öncesinde böyle değerlendirmeler yapılır. Bu seçimde herhalde o ezber bozulacak. Bu dönemde bu tip sorunların olduğu Cumhurbaşkanı tarafından hükümet kanadından da kabul ediliyor. Bu sorunların çözümünde başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere irade görülüyor. Bu seçim Türkiye’nin kendini güvende hissetmesi için neler yapması gerektiği öyle ya da böyle halkın gündemine girdiği seçim. Akdeniz’de, Irak’ta, Suriye’deki durumumuz nasıl olacak? Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin rolü nasıl devam edecek. Seçmen bu konuda bir hissiyat içerisinde.
Seçmenin maceraya girmek gibi yaklaşımı söz konusu değil
Milli devletin ontolojik varlığının devam etmesi seçmen nezdinde önemli bir yere sahip. Seçmenin maceraya girmek gibi yaklaşımı söz konusu değil. Küresel sistemde Türkiye’nin seçimi çeşitli mecralarda takip ediliyor. Bir yandan dünyada mazlum milletler, İslam coğrafyası, Türkiye’nin yükselişinden umut üretmiş durumda. Cumhurbaşkanının ürettiği küresel düzende siyaset, ‘dünya beşten büyüktür’ yaklaşımı. İnsani yardımlar bir umut üretiyor. Çatışma milli devletlerle küresel güçler arasında. Bir yandan umut olarak takip edilirken bir yandan da bu yükselişin nereye gideceğini merak eden küresel güçler açısından bakılabilir.
Seçimde iktidar değişikliği tam bağımsızlığa darbe olur
Irak ve Suriye’den asker çekilmesi gündeme gelecek yaklaşımlar. Türkiye’nin terörle mücadelesine ilişkin yaklaşımlar. Türkiye’nin terör örgütlerine sistematik yaklaşımlarla ilgili güven veren bir şey yok. Türkiye’nin güvenlik alanlarına sahip çıkmazsanız ‘Bu konuda daha ileri götüreceğiz’ demenin bir karşılığını düşünmüyorum. Türkiye’nin Rusya ilişkilerini değerlendireceğiz diye açıklamalar oldu. 2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye’nin tam bağımsızlığına darbe olur. Bu başarılabilir mi ayrı konu. Temel devlet doktrinlerinin korunacağına ilişkin güven veren bir yaklaşımları yok. Ekonomik krizlerle mücadele konusunda şimdiye kadar uygulanan modellerden farklı. Türkiye ulusal demokrasi programını hayata geçirdi, milli ekonomi programını hayata geçiriyor. Krizlerle mücadelede büyüme stratejisine dayalı program.
Parlamenter sistem olsaydı darmadağın olurduk
Burada esas olan milli ekonomik politika yaklaşımı değişmez. Aynı şey ulusal demokrasi açısından. 16 Nisan’da sistem değişikliği yaptık. Muhalefet bu sisteme her türlü yapıştırmayı yaptı. Güçlendirilmiş parlamenter sistem açıklaması yaptılar. 16 Nisan değişim öncesine hasbelkader katkıda bulunmuş insanım. Bu sistemin yürütme gücünün kendi içinde yoğunlaştıran, yürütmedeki hareket kabiliyetini artıran, bakanlıklar arası çatışmayı ortadan kaldıran bir sistem olduğu anlatıldı. Bu sisteme geçildikten sonra döviz kuru manipülasyonu, pandemi, Rusya-Ukrayna krizinde parlamenter sistem olsaydı darmadağın olurduk.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde mümkün olan en iyi kararlar alınıyor
Başkanlık sistemi parlamenter sisteme göre kolektif çalışma kapasitesi çok daha yüksektir. Bakanlar Kurulu’nda karar almak için ehveni şerde uzlaşmak gerekir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde mümkün olan en iyi kararı almak vardır. Kabine sisteminde bakanlar mümkün olan en iyisinin arayışına girilir. Bu sistemde bir yandan bakanlar bir yanda kurullar var. Parlamenter sistemin en önemli sorunu ilişki yönetimi. Tüm politika kurullarının başkanı Cumhurbaşkanımızdır. O kurullar Cumhurbaşkanının verdiği talimatlarla politika üretiyorlar.
Kürt-Türk, Alevi-Sünni üzerinden yapmaya çalıştılar başaramadılar
Bizde temsil alanlarındaki çekişmeler, yer yer çatışmalar toplumun kutuplaştırılması olarak yansıtılıyor. Bu son derce sakıncalı. Türkiye toplumu kutuplaşmıyor. Kürt-Türk, Alevi-Sünni üzerinden yapmaya çalıştılar başaramadılar. Türkiye toplumu altını çiziyorum kutuplaşmaz. Kendi arasında çekişmeler yaşayabilir ama kutuplaşmaz. Bu sistem demokratik bloklaşma üretir. Cumhurbaşkanı sistemi ya birinci turda ya ikinci turda Cumhurbaşkanını seçeceksin. Tercih edenler demokratik bloktur. Dolayısıyla kutuplaşma bir ezberdir, bunlardan uzak durmalıyız.
-
Erbakan: Üç bakanlık dış güçlerin vesayetinde
Erbakan önemli açıklamalarda bulundu
Erbakan, “İnşallah Tarım Bakanlığımızı, Bill Gates Vakfı’nın tasallutundan kurtulması için, Sağlık Bakanlığımızın Dünya Sağlık Örgütü’nün vesayetinden kurtulması için, Milli Eğitim Bakanlığımızın Amerikan Fulbridge Komisyonunun vesayetinden kurtulması için gerekli mücadeleyi mecliste çok daha etkili bir biçimde yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Erbakan ayrıca AK Parti ile imzaladıkları mutabakattaki maddelerin uygulanması için takipçi olacaklarını da söyledi.
-
Akşener’den çok konuşulacak iddia
Akşener daha yeni İmralı’ya adam gönderdiler
Akşener, son dönemde gündeme gelen iktidarın İmralı Cezaevi’nde bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettiğine ilişkin olarak yargıdan bir kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Akşener “ismini biliyorum” dedi.
Akşener “Daha yeni İmralı’ya adam gönderdiler, yardım istediler. Kimin gönderildiğini biliyorum. Siyasetçi olsa adını hemen söylerim. Yargıdan birini gönderdiler.” ifadelerini kullandı.
Akşener, Öcalan’ın yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilebileceği iddiasına ilişkin olaraksa “Ne PKK’sı FETÖ’sü, ne Hizbullah’ı, Gaffar Okan’ın katilleri de herhangi bir şekilde serbest kalacak diye bir anlaşma mümkün değil. Siz suç işlemişseniz hukuk gereğini yapar. Ben şu adam, şu kadın suçludur diyemem. Öcalan mahkemesiyle ilgili ne kadar avukat varsa, şehit yakınları adına ne kadar kişi varsa organize eden kişi benim. 30 bin kişi deniyor, 40 bin kişi deniyor. Türkiye’nin silahlı örgüt kurarak cinayet işleyen kişi, bütün ölümlerden sorumludur. İster Kemal Bey olsun ister Öcalan’ın kardeşi olsun yapamaz” dedi.
Milletvekili adaylığından çekilen, Aytun Çıray’ın adaylığına ilişkin “Kontenjan olarak 2. sıradan gördük.” diyen Akşener kendisinin bilgisi olmadan ani bir iş yapmadıklarını ancak Çıray’ın “İkinci sırayı kabul edemem, feragat ediyorum” dediğini ifade etti.
Akşener; “Aytun Bey istifa etmedi, adaylıktan çekildi. Ön seçim yapınca sonuçlarına uyacağım diye ilan ettim. İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerlerde ikinci sıraları kontenjan kullanacağımı söyledim. Aytun Bey’i kontenjan olarak 2. sıradan gördük. Kendisinin bilgisi olmadan ani bir iş yapmadım. Özel kalem arkadaşımıza kendisine bilgi vermesini istedim. Kendisini aradı, ‘ikinci sıraya konulacaksınız, bir itirazınız var mı’ dendi. ‘İkinci sırayı kabul edemem’ dedi, akşam üstü ‘feragat ediyorum’ dedi.
Benzer bir şey bir başka arkadaşımıza da aynı bilgi verildi. ‘İkinci sırayı istemiyorum’ demişti. ‘Müracaatımı geri çekeyim, beraber çalışalım’ dedi. O arkadaşımız çalışıyor. Bakanlık sistemi içinde değerlendirecek bir arkadaşımız. Yavuz Bey’le ilgili bilmiyorum. Benden randevu istedi. Hayhay buyurun dedim. Sonra bir baktım istifasını getirecekmiş. İstifa makamı ben değilim, Meclis. Sonrasında herhangi görüşmemiz olmadı.
Partiden ayrılan arkadaşlara itici bir şey söylemedim
Ben partiden ayrılan arkadaşlara incitici bir şey söylemedim. Şu ayrılan arkadaşlarımız HDP ile mevzuyu gündeme koyuyorlar mı, bu çok saygısız ve sahte bir tavır. Sayın Hüseyin Baş, çok saygı duyduğum genç kardeşimiz. Ben masaya götürdüm. Oradaki ölçü şu oldu; hayhay kendi hakkında problem yok, ama 6’lı oldu bu masa, büyütmek istemiyoruz, dediler. Sayın Sarıgül’ü Erzincan’dan aday gösterdiler, çok da güzel oldu. Erzincan memleketi. Bu CHP’nin atması gereken adımdı.” ifadelerini kullandı.
-
Bursa’ya yeni meydan
Açılışa, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ve AK Parti Bursa Milletvekili adayları katıldı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş burası çok özel bir bölge
Her şehrin çok önemli noktaları vardır. Bursa deyince de akla gelen ilk yerlerden bir tanesi Hanlar Bölgesi’dir. Burası gerçekten çok özel bir bölge. Bildiğiniz gibi bundan 3, 3 buçuk yıl önce Covid-19 sonu itibariyle biz bir yola çıktık. Hanlar bölgesinde tabii ki önceki başkanlarımız döneminde yapılmış hanlar bazında yapılan güzel çalışmalar vardı. Bu özel mekanın ortaya çıkarılmasıyla alakalı bir hedefimiz vardı. Ama bunu biliyorduk ki çok maliyetli bir iş, çok pahalı bir iş. Hukuki anlamda çok sıkıntılı bir iş ve ben öncelikle hazırladığım projeyi sayın cumhurbaşkanımıza açtım. Murat Kurum bakanımıza açtım ve hamdolsun bugün geldiğimiz noktada çok ciddi mesafeler aldığımızı ifade etmek istiyorum.
Bu projeye hayır dediler
Hepinizin bildiği gibi Zafer Plaza’dan başlamak kaydıyla Ulu Cami bölgesine kadar yıkımları gerçekleştirdik. Birileri bu projeye her şey olduğu gibi hayır dediler. Planına bile onay vermediler. Siz bunu aceleye getiriyorsunuz dediler. Acele Kamulaştırma kararına gerek yok dediler. Sayın Murat Kurum bakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan aldığımız destekle tabii yerelde milletvekillerimizin destek ve katkılarıyla nihayetinde öncelikle kamulaştırmalar bitti. Ve o binaların yıkılma anlarını tek tek hatırlıyorum. Tabir yerindeyse kibrit kutusu gibi hepsi devrini verdi. O kadar kolay yıkıldı ki sanki yıkılmaya her an hazırmış gibi nihayetinde bunun bir rant projesi olmadığını ifade ettik.
Tabii hanlar çok özel dedik. Buranın içerisinde 14 tane han, bir Bedesten, 13 tane açık çarşı, 7 üstü örtülü çarşı, 11 kapalı çarşı, 4 pazar alanı en büyüğü ve en sembolü Ulu Cami olmak üzere 21 tane cami, 177 sivil mimarlık örneği. Yapı, bir okul ve 3 türbenin olduğu yaklaşık 480 dönümlük bir alan. Vallahi Bursa’ya sadece Hanlar Bölgesi yeterli. Başka tarihi ve turistik yerlerimizi geçtim. Sadece Hanlar bölgesi yeter.
Efgan Ala; Bursa’ya değil dünya’ya farklı hazinemizi yeniden armağan ediyoruz
Biz Hanlar bölgesini açığa çıkararak sadece Türkiye’ye, Bursa’ya değil dünyaya farklı hazinemizi yeniden armağan ediyoruz. Burası bir dünya şehri. O bakımdan ne yapsak azdır, görevimiz böyle bir şehre karşı bitmez. Ama sizden istirhamım şu. 15 gün sonra sandığa gidiyoruz. Bütün kardeşlerimize lütfen anlatın. Yapacağımız tercih. Türkiye’nin önünde 5 yıl daha güzel hizmetlerin yapılabileceği bir dönem mi olacak? Istikrarın adı kim? Recep Tayyip Erdoğan değil mi? Türkiye’de yine istikrar devam edecek ve Türkiye hizmetlerle mi buluşacak? Yoksa her sabah kalktığında bu kaos masasının o ona şunu dedi, bu buna, bunu dedi, sonra masadan kalktılar, kumar masası dediler sonra da masaya tekrar oturdular hikayeleriyle mi 5 yıl geçecek? Asıl mesele Türkiye’nin önü açılacak mı? Arkası desteklenecek mi? Yoksa Türkiye 5 yılını 90’lı yıllarda olduğu gibi kavgayla, gürültüyle, dedikoduyla ve uyuşmazlıkla mı geçirecek?
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank bir millet tarihine nasıl sahip çıkar bunu görüyoruz
Çıkınca görebiliyorum. Yine arabanın başındaki kalabalık buradan fazla. İlgi orada. Türkiye’nin otomobilinde. Değerli kardeşlerim bugün bir millet tarihine nasıl sahip çıkar. Bir millet geleceğe giderken geçmişini nasıl önemser onun en güzel örneklerinden bir tanesini açılışını gerçekleştiriyoruz. Hanlar bölgesinin o çirkin yapılarının yıkılması, bu bölgenin açığa çıkarılmasıyla ilgili ilk sunumu ben bir kabine toplantısında Murat Kurum Bakanımızdan dinledim. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve kabineye Bursa’da yaptıkları bu önemli işi anlattılar. Ilk gördüğüm anda vuruldum dersem abartmış olmam. Toplantı bitti Murat Kurum Bakanımızın yanına gittim. Dedim ki Sayın Bakanım Allah razı olsun. Şu tarihi böyle ortaya çıkarabilmek, bu ecdadımızın bize miras bıraktığı ve bu ülkeyi ilelebet payidar kılacak, çocuklara bırakacağımız en önemli tapu bu tarihi eserleri böyle ihya etmeniz Allah sizlerden razı olsun dedim. Bunu Türkiye’ye anlatın dedim. Sayın Bakanımız tabii şu anda çok meşgul. Deprem bölgesiyle ilgileniyor, İstanbul’la. Ilgileniyor. Ama bir kardeşi olarak ve Bursa milletvekili adayı olarak şimdi bugün bu eserin açılışında bulunmak beni gerçekten çok mutlu etti.
“Biz geçmişimize sahip çıkıyoruz”
Biz geçmişimize sahip çıkmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilen bir iktidarız, bir siyasi hareketiz. O geçmişe sahip çıkmazsak geleceği hedefleyemeyeceğimizi bilen bir siyasi hareketiz. Bakınız bugün burada Bursa’nın en güzel değerlerinden bir tanesinin çevresini düzenledik. Bu meydanı ortaya çıkardık. Işte bölgede o kirli çirkin yapılaşmalar yıkıldı, tarihi eserler bir bir ortaya çıkıyor. Ama biz bunu sadece Bursa’da mı yapıyoruz? Türkiye’nin herhangi bir noktasına gidin. Biz iktidar olduğumuzda yıkılıp yüz tutmuş bütün tarihi eserleri biz 2002 yılından itibaren ihya etmeye başladık.
“Pazarlık siyasetini herkes görüyor”
Pazarlık siyasetini görüyorsunuz değil mi? Kirli pazarlık siyasetini. Adam çıkıyor sana iki tane bakanlık verdim. Cumhurbaşkanı yardımcılıklarını karpuz dilimi dağıtır gibi dağıtıyor. Onun milletvekillerini şu listeye koyuyor. Bu milletvekillerini öbür listeye alıyor. Bunu niye yapıyor biliyor musunuz? Sadece iktidara gelebilmek için yapıyor. Ben o iktidar koltuğunu bir yere geçireyim. Bunun derdiyle siyaset yapıyor. Ama biz ne siyaseti yapıyoruz. Hizmet siyaseti yapıyoruz. Biz size aşığız ya. Biz size sevdalıyız. Bu millet hizmetin de, yatırımın da en iyisine Layık ve biz size hizmet etmekten şeref duyuyoruz. Ama bu kirli pazarlıkları o kadar ileri noktalara götürdüler ki.
-
Yeniden Refah Partisi Gemlik’te vatandaşlarla buluştu
SEDAT YOĞURTCU / LINE TV
Yeniden Refah Partisi hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor, pazar günü Gemlik’te stand açıp seçmene ulaşan İlçe teşkilatının düzenlediği seçim çalışmasına Yeniden Refah Partisi il başkanları ve Osmangazi, Orhangazi kadın kolları başkanları, ile birlikte Milletvekili adayları Kadriye Sayın ve Av. Gözde Çelik’te katıldı.
Yeniden Refah Partisi Vatandaşlarla buluşmasında bir bilgi broşürü de dağıttı
Broşür den öne çıkanlar şu şekilde
“Bu seçimlerde Yeniden Refah Partisi olarak sandıkta büyük bir sürpriz yapacağız.Biz kurulduğumüz günden beri yaklaşık 5 yıldır çalışmaları aralıksız sürdüyoruz , biz seçim için değil geleceğimiz için çalışıyoruz, ve burdan bütün halkımıza baraj problemimiz olmadığını Milli Görüşün mutlaka mecliste temsil edilmesi gerektiğini zorunluluğunu hatırlatıyor bütün seçmenlerimizi bizi desteklemeye davet ediyoruz.
Yeniden Refah Partisi, her türlü bedeli ödeme pahasına geri adım atmamış, siyasi bir ahlakın emanetçisi ve bekçisi; yarım asırdır itikadi ile zülmün dayattığına itiraz edip islam mefküresine sahip çıkan “Milli Görüş’ün” mirasçısıdır.
Milli Görüş Ülkemizde hayra motor, şerre fren olacaktır. Üreten,sanayileşmeye önem veren, milletimizin refahını sağlayacak adil bir ekonomik düzenin teminatıdır. Emek ve servet hırsızlığı şeytanın insani surete bürünmüş halidir. Toplumu iri ve diri tutacak olan ahlak ve maneviyattır. Yeniden Refah, Milli Görüş’ün başlangıcıdır, devamıdır.
Milli Görüş eğitimi her sınıf ve seviyedeki insanın düşünce ve davranışlarında, yanlış değil doğruyu, zararlıyı değil faydalıyı, zulmü değil adaleti, batılı değil hakkı seçip uygun vasıtalarla ameli meleke kazandırmaya yönelik planlı programlı çalışma süreci olarak görür.
Milli Görüş, yeniden hatırlanması ve uygulanması gereken bu faziletlerin yegâne temsilcisidir. Elbet hak olan bu davamız başarıya ulaşacaktır.“ Biz, inandığımız davaya koşarak gideriz. Koşarak gidemezsek yürüyerek gideriz. Yürüyerek gidemezsek sürünerek gideriz”
-
Bursa’da bir iş yerinde çıkan yangın korkuya neden oldu
Yangın, merkez Yıldırım ilçesine bağlı Duaçınarı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Durmuş Sokak üzerinde bulunan bir işyerinden alevler yükselmeye başladı. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edilirken, alevler hızla işyerini sardı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangında can kaybı yaşanmazken, işyerinde maddi hasar meydana geldi. Öte yandan yangınla ilgili tahkikat başlatıldı.
-
TechIN Bursa açıldı
SEDAT YOĞURTCU / LINE TV
BEBKA desteği ile hizmete giren TechIN Bursa girişimcilik merkezinin açılış töreni gerçekleşti.
Açılış programına Sanayi ve Teknoloji Mustafa Varank katıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank şöyle konuştu;
‘’Şehrimiz için özellikle gençlerimizin önümüzdeki dönemde uğrak gibi olacağına inandığımız bir kuluçka merkezinin açılışını gerçekleştiriyoruz. Öncelikle hayırlı uğurlu olsun diyorum. Tabi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz girişimci bir bakanlığız. Gerek geleneksel girişimcilik, gerek teknoloji tabanlı girişimciliğe çok farklı destekler veriyoruz. TÜBİTAK Kalkınma ajanslarıyla gerek fonlama olsun, farklı programların devreye girmesiyle biz girişimci gençlerimizi destekliyoruz. Ama bunun yanında teknoparklarımızda AR-GE ve tasarım merkezlerimizde KOSGEB’e bağlı temellerimizde de girişimci gençler başta olmak üzere Türkiye’de kendi fikrini, ticarileştirmek isteyen işletmelere mekansal destekler veriyoruz. Tabi girişimcilerimiz neden teknoparkları tercih ediyor? Bildiğiniz gibi teknoparklar tek. Oldukça ciddi avantajları var. Bunun yanında mentorluktan iş geliştirmeye kadar biz teknoparklarımızda, tek girişimcilerimize. İhtiyaç duydukları alanlarda gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz. İşte Bursa’da önemli bir ihtiyaç olarak gördüğümüz şu anda iki tane teknoparkımız. Tamamen dolu. Genç girişimcilere bir ofis vermek, onlara misafir etmek anlamında bu güzel girişimi hayata geçirdiler. Ve şu an genç girişimci arkadaşlarımızı burada misafir ediyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemde buranın ya bir kuluçka, ön kuluçka haline gelmesi ya da bir tekrar haline gelmesiyle burası çok daha avantajlı bir hali alacak. Değerli arkadaşlar biz yirmi bir senedir Türkiye’de AR-GE ve inovasyon ekosistemini adeta sıfırdan inşa ettik. Bunu söylediğimizde zaman zaman itiraz edenler oluyor ama bir resmi anlatabilirsek bu söylediğimizin ne kadar doğru olduğunu da arkadaşlarımız görebilirler. Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de sadece iki tane tek bedel kurduk. Ve bu iki teknopark da sadece altı yüz seksen kişi çalışıyor bu tüm Türkiye’de. Şu anda Türkiye’nin dört bir tarafında doksan sekiz tekne park var. Ve teknopark da dokuz bine yakın şirket doksan bin araştırmacı faaliyetlerine devam ediyor. Yine şirketlerin kendi bünyeleri içerisinde AR-GE ve inovasyon faaliyetleri yapabilmeleri için bizim dönemimizde başlattığımız Ar-Ge ve tasarım merkezleri uygulaması var. Burada da firmalar kendi bünyelerinde istihdam edecekleri tasarımcılar ve mühendislerle kendi arge merkezlerini kurup tıpkı teknoparklarda olduğu gibi devletimizin verdiği desteklerden istifade edebiliyorlar. Şu anda tüm Türkiye’de bin beş yüzün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezi mevcut. Tek biraz önce söyledim. KOSGEB’imize bağlı ve son dönemde açtıklarımız da dahil olmak üzere tüm Türkiye’de özel sektörün daha çok ağırlık verdiği yirmiye yakın ülkemize kazandırdık. Iki bin iki senesinde tam zaman eşdeğer AR-GE çalışanı ülkemizde otuz dokuz bin kırk binler seviyesindeydi. Şu anda tüm Türkiye’de. Iki yüz yirmi iki bin AR-GE yapan tam zamanlı personel var. Bunlar büyük rakamlar. Ve AR-GE’ye inovasyona yaptığımız yatırımlar sayesinde Türkiye’nin katma değerli çok hızlı yol alabildiğini de görebiliyoruz. İşte son birkaç haftaya baktığımızda bile neleri başardığımızı görebiliriz. Türkiye’nin otomobili şu anda yollarda. Türkiye’nin. En büyük Ar-Ge merkezlerinden bir tanesi TOBB’un bünyesinde. TCG Anadolu’yu donanmamıza teslim ettik. Türkiye’nin metre altı çözünürlükteki ilk yerli ve milli uydusu İmece’yi. Uzaya fırlattı işte bugün TUSAŞ’ın geliştirdiği ATAK iki helikopteri uçtu. Hürjet’imiz havalandı. Gökbey helikopterimiz Ankara’dan İstanbul’a uçarak gitti. Gökbey helikopterini kendi yerli ve milli motorumuz TS1400’de uçurduk. Eskişehir beş bin elektrikli ana hatlı komotifimizi raylara indirdik. Bunların tamamı son üç. Haftada gerçekleştirdiğimiz ve hepsi yüksek teknoloji, AR-GE ve inovasyonla elde edilmiş ürünler. Bu neticeyi işte yirmi bir senedir AR-GE’ye inovasyon. Yaptığımız yatırımların karşılığını görebildiğimiz için alabiliyoruz. Ve biz şuna inanıyoruz. Türkiye’yi kalkındırmak istiyorsak, katma değerli bir şekilde refahı toplumun tüm. Isimlerini yaymak istiyorsak AR-GE ve inovasyona yatırım yapmaya devam etmemiz lazım. Özellikle gençlerimize yatırım yapmamız lazım. Biz gençlerimizin kabiliyetlerine güveniyoruz.’’
-
İzmir’de İbrahim Tatlıses’in oturduğu site yandı
Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses’in İzmir’in Narlıdere ilçesinde oturduğu site alevlere teslim oldu. Büyük yangın esnasında evde olmadığı öğrenilen Tatlıses, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Yangında evde olmadığını sosyal medya adresinden açıklayan İbrahim Tatlıses, “Folkart’ta oturan bütün komşularıma geçmiş olsun, iki gün önce geliyordum İzmir’e uçaklarda yer yok diye gelemedim. Herkese geçmiş olsun. İnşallah can kaybı olmaz. Gelen mala gelsin” sözlerine yer verdi.
-
İzmir’de lüks sitede büyük yangın!
İzmir’in Narlıdere ilçesindeki Folkart Sitesi’nde yangın çıktı. Sitenin alev alev yandığı ve İzmir’in bir çok noktasından görüldüğü gözlenirken, bazı vatandaşların ise canını kurtarmak için balkonlardan atladığı öğrenildi. Olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Zaman zaman patlama seslerinin duyulduğu yangın da bina sakinleri tahliye ediliyor. Ekipler yangını kontrol altına almak için çalışmalarını sürdürüyor.
İzmir Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, yangın nedeniyle can kaybı yaşanmadığını söyledi. Engin, “Şu ana kadar çok şükür can kaybı bilgisi yok” dedi.