Kategori: Haber

  • Yeniden Refah Partisi Karacabey’e çıkarma yaptı

    Yeniden Refah Partisi Karacabey’e çıkarma yaptı

    SEDAT YOĞURTCU / LINE TV

    Yeniden Refah Partisi 1. Bölge milletvekili adayları Muhammed Fatih Şahinler ve Mustafa Pehlivan, teşkilatları ile birlikte Karacabey’de esnaf ve pazaryeri ziyaretlerinde bulundu.

    Karacabey halkından büyük teveccüh gördüklerini ifade eden Şahinler, “Milli Görüşün mecliste tekrar temsil edilebilmesi için çalışıyoruz” dedi.

    Halkımız Erbakan ismine güveniyor

    Yeniden Refah Partisi 1. Bölge milletvekili adayı Muhammed Fatih Şahinler: “Bugün Karacabey ilçemizde güzide bir çalışma yaptık. Milletimizin teveccühü bizi oldukça mutlu etti. Bize gösterilen Teveccühe milletimiz önce Erbakan hocamızın sonrasında ise kıymetli Genel Başkanımız Dr Fatih Erbakan Bey’in sebep olduklarını bizlere söylediler. Biz de milletimizin her daim yanında olduğumuzu, yalnızca seçim zamanı değil geçim zamanında da beraber olduğumuzu kendilerine ilettik.” Şeklinde konuştu.

  • Sinan Oğan’dan açıklamalar

    Sinan Oğan’dan açıklamalar

    ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, bir tv kanalında konuk olduğu programda açıklamalarda bulundu.

    Sinan Oğan
    Seçimde yüzde 30’u aşarak 2. tura kalmayı planlıyoruz.
    Sinan Oğan’ın olduğu yerde ne Sayın Erdoğan’ın ne Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türk milliyetçiliğinden bahis bile edilemez.
    Benim oy alacağım yer belli. Ben Türk milliyetçilerinden oy alacağım diyorum.
    Kılıçdaroğlu nerden oy alacak? Soldan oy alacak. Erdoğan nerden oy alacak? Siyasal islamcılardan oy alacak. Bu kadar basit.
    Muhalefetin bence bir numaralı meselesi seçim güvenliği, sandık güvenliği olmalı ama ben bu hassasiyeti göremiyorum.
    Bir sene içerisinde sığınmacıları göndereceğiz.
    Beş milyon eli silah tutuan sığınmacı var.
    Asgari ücret en azından fakirlik sınırında olacak.
    Bizim ekonomi politikamızın temelinde güven olacak.

  • Yeniden Refah Partisi kadın kolları sahada

    Yeniden Refah Partisi kadın kolları sahada

    SEDAT YOĞURTCU / LINE TV

    Yeniden Refah Partisi Hergün sahada seçmeniyle buluşuyor Haftanın ilk gününe yine güzel bir çalışmayla başlayan Osmangazi İlçe Kadın Kolları 14 Mayıs seçimlerine hazırlanıyor. 1.Bölge Milletvekili adayı Serap Bilgin’in de eşlik ettiği programlar Muhtar ve Esnaf ziyareti ile başladı Yeniden Refah Partisi Bursa Osmangazi kadın kolları teşkilatı
    Bursanın manevi değerleri olan Türbeleride ziyaret ederek kapı kapı dolaşıp seçmenle buluştu.

    Hayra Motor Şerre fren olmak için Haydi Meclise Sloganıyla seçmenlerinden olumlu dönüşler alan Yeniden Refah Partisi Bursa Osmangazi kadın kolları il teşkilatı yaptığı açıklamada, halkımızla güzel diyalog halinde olduk esnaflarımızın bizlere karşı teveccühü Çok memnun ediciydi. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde Milli Görüş sandıktan başarı ile çıkacak ve mecliste yerini alacak temennisinde bulundu.

  • Erdoğan: Bu ülke hainlere bırakılamaz

    Erdoğan: Bu ülke hainlere bırakılamaz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz gazının gelirlerinin bir kısmını kurulacak Aile ve Gençlik Bankasına aktarılacağını belirterek, “Bu kaynakla, aile kurumumuzu güçlendirmeye ve gençlerimizi eğitimden evliliğe hayatın her aşamasında desteklemeye yönelik çalışmaları finanse edeceğiz” dedi.

    Ankara’da Gençlik İçin Hemen Şimdi Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her günüme, 40 yıl önceki gençliğimin heyecanıyla başlama gücü veren Rabbime hamd ediyorum. Biz, 21 yıldır Türkiye’yi, gençlerimizle birlikte gençlerimizin geleceği için hazırlıyoruz. Bugün de, artık sizin zamanınızın misafiri olduğumuzun bilinciyle, bu hazırlıkları taçlandırmak için tüm tecrübemizi ve gücümüzü seferber ediyoruz. Unutmayınız, Cumhuriyetimizin ilk asrını, eksiği ve fazlasıyla geride bırakırken, Türkiye Yüzyılının sahipleri sizlersiniz. Türkiye Yüzyılını biz başlatıyoruz, onu yükseltecek ve hedeflerine ulaştıracak olan sizlersiniz. Bin yıldır bu vatan topraklarında elden ele geçerek bize kadar gelen bağımsızlık ve kalkınma bayrağının yeni emanetçileri sizlersiniz” dedi.

    Salonda gençlerin ellerindeki dövizlerdeki sloganları okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu bayrağı imanıyla, azmiyle, fedakarlığıyla, kanıyla, sabrıyla bu toprakları bizlere vatan yapan büyüklerimizden aldık. Şimdi de onu, tıpkı ecdadı Sultan Alparslan gibi, tıpkı ecdadı Osman Gazi gibi, tıpkı ecdadı Sultan Fatih gibi, tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi, inşallah gençlerimiz sahiplenecek ve en zirveye çıkartacak. Bu öyle büyük bir dava ki, temelinden tepesine neresinde yer alırsanız alın, isminizi tarihe altın harflerle yazdıracaksınız. Canımızdan öte tuttuğumuz ülkemizi, “Zaman bendedir ve mekân bana emanettir” şuurundaki bu gençliğe emanet edeceğimiz için gönlümüz müsterih” diye konuştu.

    “Ülkenin geleceğini sizlere teslim ederken gözümüz arkada kalmayacak”

    Gençlere hitap eden Erdoğan, “Şimdi burada öyle bir ses verin ki, Ankara’dan dalga dalga 81 vilayetimize, oradan tüm dünyaya yayılsın. Hazır mıyız? Gençler, 14 Mayıs’ta ülkemizin 21 yıllık kazanımlarına sahip çıkıyor muyuz? Gençler, 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılının inşası için “bismillah” diyor muyuz? 14 Mayıs’ta Türkiye yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? 14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyerek geleceğimize sahip çıkıyor muyuz? 14 Mayıs’ta sizlerin üzerinden yapılan sinsi hesapları bir kez daha bozuyor muyuz? 14 Mayıs’ta sandıkları patlatıyor muyuz? Maşallah işte benim ülkemin gençliği, işte benim milletimin gençliği, işte benim hayallerimin gençliği. Sizlerin gücü ve enerjisi bizimle olduğu müddetçe, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mücadele yok. Ülkenin geleceğini sizlere teslim ederken gözümüz arkada kalmayacak. Rabbim hepinizden razı olsun” açıklamasını yaptı.

    Gençlerin eski Türkiye’yi bilmedikleri için bugünü dünle mukayese ederken zorlanabileceğini söyleyen Erdoğan, ”Sizler AK Parti döneminde doğmuş, AK Parti döneminde büyümüş, adeta hayatı AK Parti’yle tanımış bir nesilsiniz. Haklı olarak, eski Türkiye’yi görmediğiniz, yaşamadığınız için bazı mukayeseleri yapmakta zorlanıyorsunuz. Bugün ülkemizde üretimden istihdama her alanda ölçek öylesine büyümüştür ki, Türkiye’yi 21 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlatırken verdiğimiz rakamlar, verdiğimiz örnekler yetersiz kalabiliyor” açıklamasını yaptı.

    “Bay Bay Kemal sen tarih bilmiyorsun bizim ecdadımız 19 yaşında cağ açtı çağ kapattı”

    Gençlere Türkiye’nin 21 yılını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “39 vatandaşımız Ümraniye’de çöp patlayınca öldü. O çöplüğün olduğu yeri spor tesisleriyle donattık. Ben inanıyorum ki İstanbul’daki gençler İstanbul’un bu halini bilmiyor. Susuz İstanbul’a suyu biz getirdik. Doğalgaz yok gibiydi. Doğalgaza biz kavuşturduk. Bay Bay Kemal Karadeniz doğalgazını getirdik mi? Bedava halkımıza veriyor muyuz, veriyoruz. Bay Bay Kemal sen tarih bilmiyorsun bizim ecdadımız 19 yaşında cağ açtı çağ kapattı. Biz de gençlerimizle geliyoruz karanlık çağı kapattık aydınlık olarak geliyoruz. Eskiden bu ülkede insanların ilk hayali, başını sokacak bir ev bulmaktı. Bu hayalin ölçüsü, kelimenin tam anlamıyla “dört duvar, bir damdan” oluşan barınak seviyesiydi. Büyükşehirlerimizin çevresini saran gecekondular, işte bu ihtiyacın bir neticesi olarak ortaya çıktı. Biz, gençlerimiz başta olmak üzere tüm insanlarımızın ev hayalinin ufkunu değiştirdik” dedi.

    Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizde 10,5 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak, vatandaşların güvenli, modern, yüksek standartlı yuvalara kavuşturduklarını söyleyen Erdoğan, bu konutların 1,2 milyonunu TOKİ vasıtasıyla inşa ettiklerini kaydetti.

    “Ülkemizde kendi evine sahip olma hayaline kavuşmamış kimseyi bırakmayacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu konutların 3,3 milyonunu kentsel dönüşüm projeleriyle hayata geçirdiklerini belirterek, “Kalan kısmı da, gelişen, büyüyen, refah seviyesi yükselen Türkiye’nin tabii bir sonucu olarak, özel sektör eliyle ülkemize kazandırıldı. Bugün de ev sahibi olmak isteyen gençlerimizi bu hayallerine kavuşturacak olan yine biziz. Üstelik sadece insanlarımızı ev sahibi yapmakla kalmadık, şehirlerimizi altyapısı ve üstyapısıyla modern bir görünüme kavuşturduk. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ışıl ışıl şehirleriyle, dünyadaki hiçbir ülkeden geri kalmayacak bir ülkeye sahibiz. Başlattığımız İlk Evim, İlk Arsam kampanyalarıyla, bedelinin yarısını karşıladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle, ülkemizde kendi evine sahip olma hayaline kavuşmamış kimseyi bırakmayacağız” açıklamasını yaptı.

    “Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizi 14,5 milyon otomobil ve hafif ticari araçla donattık”

    Eski Türkiye’de bu ülkede otomobil sahibi olmanın çok sınırlı kesime mahsus bir ayrıcalık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin yarım  asır öncesinde geçen filmleri, müzikalleri hatırlayın. Oralarda, zenginliğin ölçüsü bugün artık aksi düşünülemeyecek hale gelen standartlarda bir ev ve herhangi bir otomobil sahibi olmaktı. Biz, geçtiğimiz 21 yılda ülkemizi 14,5 milyon otomobil ve hafif ticari araçla donattık. Erbakan Hoca Devrim otomobilini yapmıştı biz de devrin otomobilini yaptık. Bay Bay Kemal Fabrikası nerede dedi. Bunu nereye nasıl satacaksınız. Şimdiden ciddi manada siparişler başladı. Siparişlere yetişmede fabrika zorlanıyor. Tıpkı ev sahibi olma gibi otomobil edinmeyi de, ayrıcalık olmaktan çıkartıp ortalama gelir sahibi herkesin ulaşabileceği bir imkân haline dönüştürdük” dedi.

    “Otomobil sahibi olmayı da standart hayat biçiminin parçası haline getirmeyi sürdüreceğiz”

    Togg gibi yerli ve milli otomobil markasıyla bu gururu daha da öteye taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, “Bu ülkenin gençleri için ev sahibi olma gibi, otomobil sahibi olmayı da standart hayat biçiminin parçası haline getirmeyi sürdüreceğiz. Yine eski Türkiye’de, dilediğiniz eğitim seviyelerine kadar gidebilmek, pek az gencimize nasip olan bir imkandı. Üniversite sınavına giren her 10 evladımızdan ancak birinin yükseköğrenim görebildiği bir sisteme sahiptik. Biz, ülkemizin her alanı gibi eğitimde de altyapıyı, talebin tamamına cevap verecek düzeye getirdik” değerlendirmesinde bulundu.

    Anaokulundan liseye her seviyede 360 bin yeni derslik yaptıklarını, 750 bin yeni öğretmen atadıklarını, 131 yeni üniversiteyle yükseköğretim kurumu sayısını 208’e çıkardıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Öyle ki, liseden mezun olan öğrencilerimizin tamamını yerleştirebileceğimiz kadar yükseköğrenim kapasitesine ulaştık. Böylece ülkemizdeki üniversite öğrencisi sayısı 1,6 milyondan 7 milyona yükseldi. Artık öğrencilerimizin rekabeti, herhangi bir üniversiteye girebilmek değil, istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne girebilmek üzerine kuruludur.”
    Eski Türkiye’de iş bulmanın, istihdama katılmanın kolay olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz 20 yılda işgücü arzının 22 milyon kişiden 35 milyon kişiye çıktığı halde, istihdamı 11,5 milyon kişi artırarak, tarihin en yüksek çalışan sayısına ulaşıldığını bildirdi. Erdoğan, sanayi bölgeleri, turizm tesisleri, ticari kuruluşlar, tarım ve hayvancılık merkezlerinin gece-gündüz çalıştığını ürettiğini ve kazandığını belirterek, küresel krizlerin hiçbirinin ülkemizin kalkınma atılımını yavaşlatmadığını, tam tersine krizleri fırsata çevirerek, büyümeyi hızlandırdıklarını söyledi.

    “Bazıları bizim sık sık savunma sanayi ürünlerimizi gündeme getirmemizden rahatsız oluyor”

    Savunma sanayindeki projelerin önemine değinen Erdoğan, “Bazıları bizim sık sık savunma sanayi ürünlerimizi gündeme getirmemizden rahatsız oluyor. Halbuki, bizim gururla saydığımız her savunma sanayi projemiz, aynı zamanda gerisindeki tasarım, yazılım, üretim gücüyle, gençlerimizin geleceklerini inşa eden birer teknoloji lokomotifidir. Biz teknolojiye yaptığımız yatırımla gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlıyoruz. Yapılan konutlara, yollara, barajlara beton ve demir yığını gözüyle bakanların çapsızlığı, bu alanda da kendini belli ediyor. Kendilerinin hayranlık duyduğu ülkelerin nasıl geliştiğini, kalkındığını, zenginleştiğini bilmeyenler, her yatırıma takoz olmaya, her esere düşmanlık etmeye, her hizmeti değersizleştirmeye çalışıyor. Bunların derdi gençlerimize ufuk açmak değil, tam tersine gençlerimizin ufkunu kapatarak kendi kifayetsizliklerinin, içinde debelendikleri kin ve nefret bataklığının üzerini örtmektir” dedi.

    “Yaşadığımız onca badireye, onca saldırıya, onca tuzağa ve engellemeye rağmen buraya geldik”

    Göreve geldiklerinde milli gelirin çok düşük olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye bugün, kişi başına milli gelirini 3 bin 600 dolardan 10 bin 650 doların üzerine çıkardıysa, satın alma paritesine göre dünyada 11’inci sıraya geldiyse, bu herhalde kendi kendine olmadı. Yaşadığımız onca badireye, onca saldırıya, onca tuzağa ve engellemeye rağmen buraya geldik. Şayet Gezi olaylarından 15 Temmuz’una maruz kaldığımız kalleş saldırılarla bize ödetilen ekonomik bedeller olmasaydı, bugün çok daha üst sıralarda yerimizi alacaktık. Altılı Masanın ortakları Kandilin Uzantılarından da oluşuyor. Bu ülke terör devleti değildir, olmayacaktır. Selo’ya cezaevinden çıkma sözü veriyor. Evlat katili, yavru katili Apo’yu da çıkarma sözü veriyor. Her kürsüye çıkan biz geliyoruz cezaevlerinin kapısını kırıp hepsini dışarı salacağız. Bu ülke hukuk devleti değil mi? . Bu ülke bu hainlere bırakılamaz. Biz yapmak için varız bunlar yıkmak için var” dedi.

    “Seçim öncesi birilerinin yine benzer hazırlıklar içinde olduğu anlaşılıyor”

    Türkiye Yüzyılı ile birlikte ülkenin hak ettiği yerlere tırmanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “seçim öncesi birilerinin yine benzer hazırlıklar içinde olduğu anlaşılıyor. İşte buradan tekrar ifade ediyorum: Başaramayacaksınız. İstiklalimize, istikbalimize el uzatamayacağınız gibi, ülkemizi hedeflerinden uzaklaştıramayacaksınız Ekonomimizi rayından çıkartamayacaksınız. Milletimizin arasına etnik ve mezhebi fitne sokamayacaksınız” diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu’nun Alevi açıklamasıyla ilgili konuşan Erdoğan, “Biz senin Alevi olmandan rahatsız değiliz ki. Bayram değil seyran değil bunu söylemenin anlamı ney. Bizim Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok. Bizim tek bir dinimiz var İslam ve Müslümanlık. Biz Türk’ü ile, Kürt’ü ile, Laz’ıyla, Çerkez’i ile Abaza’sıyla hep bir olacağız, beraber olacağız ama ülkemizi böldürtmeyeceğiz. İyi ki Alevi olduğunu söyledin bizim böyle bir derdimiz yok. Evet, biz gençlerimizle bir ve beraber olduğumuz müddetçe, bu vatanın tek bir karış toprağına, bu milletin tek bir kazanımına el süremeyeceksiniz. Çünkü bu gençlik, dünyayı bilen, ecdadını tanıyan, vatanına ve milletine kalpten bağlı, medeniyet ve tarih şuuru sahibi bir gençliktir. Ben bu gençliğimizle iftihar ediyorum. Sizi gönlüme, bağrıma basıyorum. Çünkü bu gençlik, ne küresel emperyalistlerin oyununa gelecek, ne sapkın akımların ülkesini istila etmesine izin verecek, ne geleceğinin karartılmasına rıza gösterecek bir gençliktir. Bay Bay Kemal buradan LGBT’ci çıkmaz. HDP’de var mı? Var. İYİ Parti’de var mı var. Masanın etrafındaki yavrucuklardan bir şey duydunuz mu? Çünkü bu gençlik Türkiye’nin gençliğidir, Türk Milletinin gençliğidir. Allah’ın izniyle bu gençlik, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı muştusunu, sadece 7’li koalisyona değil, 7 düvele ilan edecek gençliktir” açıklamasını yaptı.

    “Biz gençlerimizle irtibatımızı, öyle mutfakta video çekerek, otobüs kapısında raks ederek sağlamıyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bizim için her seçim süreci, milletimize hem hesap, hem söz verme vesilesidir. Hesap veriyoruz, çünkü 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyoruz. Söz veriyoruz, çünkü ülkemiz için hayata geçirecek daha çok hayalimiz, vizyonumuz var. Sadece eğitimden spordan gençlerimiz için yaptığımız işlerin tamamını saymaya kalksak, değil saatler, günler bile yetmez. Tabii bundan sonra yapacaklarımızı da, en az geçmişte yaptıklarımız kadar önemli görüyoruz. Biliyorsunuz bazıları, her seçim döneminde, asla yerine getirmeyecekleri bir vaat bohçası açar, asla tutmayacakları sözler söyler. Yok suyu bedava vereceğiz derler. Yok ulaşımı ücretsiz yapacağız derler. Bizim ilkemiz ise, söylediğimiz her şeyi yapmak, yapamayacağımız hiçbir şeyi de söylememektir. Tabii, ağızdan çıkan her sözün gerisinde bir vizyon, bir hedef olmalıdır. Gençlere sempatik görünmek için, gerçekte kendileri olmayan kılıklara bürünenlerin böyle bir dertlerinin bulunmadığı çok açık. Biz gençlerimizle irtibatımızı, öyle mutfakta video çekerek, otobüs kapısında raks ederek sağlamıyoruz. Gençlerimizle muhabbetimizi, öncelikle onlara her alanda en güzel hizmetleri vererek, aynı zamanda her fırsatta onlarla ruberu, yüzyüze bir araya gelerek yapıyoruz” dedi.

    Seçilme ve seçme yaşını 18 yaşına indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, ”İşte bugün de burada, aynı hissiyatla, aynı anlayışla bir aradayız. Bizim gençlerimize güvenimizin en güzel örneği, seçilme yaşını önce 25’e, sonra 18’e düşürmemizdir. Aynı şekilde, siyasi katılımdan girişimciliğe ve bürokratik atamalara kadar alanda gençlerimizi destekledik. Milletvekili listelerinde gençlere en çok yer veren, dolayısıyla onların yetkinliğine ve katkısına en çok güvenen parti biziz. Nefesimizi, birileri gibi hesapsız-kitapsız söylenmiş, içi boş vaatlere değil, hemen hayata geçireceğimiz somut projelere harcıyoruz. Bu amaçla, seçim beyannamemiz gençlerimizle ilgili, hepsi de iyi çalışılmış, projelendirilmiş, en kısa sürede uygulanacak projelere yer verdik” ifadelerini kullandı.

    “Sana sormazlar mı hangi sıfatla gidiyorsun sana 300 milyar dolar verecekler”

    Seçim beyannamesinde yer alan gençlere yönelik projeleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Londra’dan 300 milyar dolar Türkiye’ye getireceğim diyor. Sana sormazlar mı hangi sıfatla gidiyorsun sana 300 milyar dolar verecekler. İnanın 5 tane keçiyi teslim edin kaybedip gelir. Ülkemizin kendi kaynaklarını en güzel şekilde kullanarak bütçemizi oluşturuyoruz. Karadeniz gazı, 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında hesap edilen rezerv değeriyle, ülkemizin son dönemdeki en büyük kazanımlarından biri olacak Bay Bay Kemal. Biz bu gazın gelirlerinin bir kısmını kuracağımız Aile ve Gençlik Bankasına aktaracağız. Bu kaynakla, aile kurumumuzu güçlendirmeye ve gençlerimizi eğitimden evliliğe hayatın her aşamasında desteklemeye yönelik çalışmaları finanse edeceğiz. Esasen, eğitim bursundan girişimcilik hibesi ve kredisine kadar pek çok alanda gençlerimize zaten ciddi destekler veriyoruz” dedi.

    Bütün kazanımlardan elde edilecek gelirle Türkiye’nin kimseye el açmayacağını ifade eden Erdoğan, ”Mesela, faizsiz kredi desteği sağlayarak, kendi işini kuran genç girişimcilerimizin yanında yer alacağız. Gençlerimizin dünya ile etkileşimini artıracak, yüksek lisans ve doktora programları için yurtdışına gönderilen öğrenci sayısını yükselteceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti’nin genç milletvekillerini sahneye davet etti. Genç milletvekili adayları sahneye kendilerini tanıtan kısa bir konuşma gerçekleştirdi.

    “6 bin bilim insanımızı milletimize, memleketimize geri kazandırdık”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2018’de hayata geçirdiğimiz Eve Dönüş Projeleri kapsamında yabancı ülkelerde faaliyet gösteren 6 bin bilim insanımızı milletimize, memleketimize geri kazandırdık” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “2018’de hayata geçirdiğimiz Eve Dönüş Projeleri kapsamında yabancı ülkelerde faaliyet gösteren 6 bin bilim insanımızı milletimize, memleketimize geri kazandırdık. Beyin göçünü tersine çevirmeye devam edeceğiz. Çünkü Türkiye, artık gidenlerin geldiği bir ülke” dedi

  • Bursa Depremle sallandı

    Bursa Depremle sallandı

    Kandilli Rasathanesin’den yapılan açıklamaya göre Saat 21:23 sıralarında, Balıkesir’in Susurluk ilçesinde 3.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem Mustafalemalpaşa ve Bursa’dan da hissedildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK’ya teslim töreninde konuştu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay tankının TSK’ya teslim töreninde konuştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arifiye’de Yeni Altay Tankının Testler için TSK’ya Teslimi Töreni’nde savunma sanayi ile ilgili önemli mesajlar verdi. Tank Palet Fabrikasındaki törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arifiye’ye en son yılbaşında geldiğini hatırlatarak, “9 Ocak’ta fırtına obüslerimizin teslimat törenini gerçekleştirmiştik. Bu törenle 6 adet yeni nesil fırtına obüsünü silahlı kuvvetlerimize teslim etmiştik. Bugünde bir başka gurur verici projemizin, yeni nesil Altay tankımızın test için teslim heyecanını yaşıyoruz. Malumunuz olduğu üzere, güvenlik güçlerimizin kullandıkları kara aracı talebini yerli ve milli imkanlarla karşılamak için uzun yıllardır çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşumuz özellikle de çeşitli tip ve özelliklerde pek çok araç ürettik. Yine fırtına obüslerinden, farklı kalibrede silah ve silah kulelerine sahip pek çok muharip aracı da ordumuzun hizmetine sunduk. Böylece amfibi hücum araçlarından, sınır güvenliğine yönelik sisteme kadar çok geniş bir yelpazede ürün gamına sahip olduk. Ayrıca envanterde bulunan tank ve zırhlı muharebe araçlarımızın en son teknolojilerle modernizasyonlarını yaptık, yapıyoruz. Bunlarla birlikte araçlarımızdaki silah sistemlerini, elektronik sistemleri, anti tank mühimmatlarını ekipman ve teçhizatları da üretiyoruz. Hatta son dönemde dışarıdan temin ettiğimiz, ambargolara maruz kaldığımız zırh sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla imalatına da başladık” diye konuştu.

    “Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum”

    Muhtelif tip ve özellikte hafif ve orta sınıf insansız kara aracını, güvenlik güçlerinin hizmetine verdiklerini hatırlatan Erdoğan, “Ağır sınıftaki araçlarla ilgili çalışmalarımızı da inşallah çok yakında neticelendiriyoruz. Kara aracı alanında çok şükür neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı yerli ve milli kabiliyetlerle karşılar hale geldik. Bununla yetinmiyor, dost ve müttefik ülkelere de kara aracı ihraç ediyoruz. Türkiye artık bu alanda dünyada ilk sıralarda yer alan, ürünleri birçok ordu tarafından kullanılan tedarikçi ülke konumuna gelmiştir. Çatışma bölgelerinde sınanan araçlarımız, muadillerine göre çok daha güvenli ve dayanıklı olduğunu ispat etmiştir. Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki dönemde çok daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyorum. Ülkemizin modern ana muharebe tankı olacak yeni Altay tankı ile savunma sanayi atılımlarımızı taçlandırmayı hedefliyoruz. Yeni Altay tankımız 10 yıl önce ilk ortaya konan prototipten çok daha farklı ve üstün kabiliyetlere sahiptir” ifadelerini kullandı.

    “Projemiz engellenmeye çalışıldı, her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı”

    Diğer savunma projelerinde olduğu gibi Altay tankının geliştirilmesi süresince de pek çok zorlukla karşılaştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Projemiz engellenmeye çalışıldı. Her stratejik üründe olduğu gibi buna da çamur atıldı. Gizli, açık ambargolarla süreç sabote edilmek istendi. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen yılmadık, pes etmedik, geri adım atmadık. Mevcutla yetinmek yerine, daha iyisini, daha modernini, bugünün değil, yarının teknolojisiyle mücehhez olanını üretmek için canla başla çalıştık. Bilhassa mühendislerimizin pek çok engelin üstesinden gelmek için büyük bir fedakarlıkla emek harcadılar. İhracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine, yerli ve milli alt sistemler tasarladılar. Değişen muharebe sahasının ihtiyaçlarına teknolojik, dijital ve mekanik birçok yeni sistemi tankımıza entegre ettiler. Sonuçta yüksek yerlilik oranı, ileri teknolojisi, dünyadaki benzerlerinden üstün özellikleriyle ortaya yeni Altay çıktı. Bu projede tankların en önemli özelliklerinde beka kabiliyetini de güçlendirdik. Hem gelişmiş zırh yapısıyla, hem aktif koruma sisteminin eklenmesiyle yeni Altay 3. nesilden de öte bir tank haline geldi. İşte bu şekilde ortaya çıkan tanklarımızın ilk ürünleri bugün silahlı kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Ordumuz tarafından testleri tamamladıktan hemen sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız” şeklinde konuştu.

    “Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok”

    Tank Palet Fabrikası’nın satıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani diyorlar ya; burayı Katar’a sattık falan diye. Her şey burada, böyle bir şey söz konusu değil. Adamın hayatı yalan, başka bir sermayesi yok. Burada yüzde 51’i bize aittir, yüzde 49 Katar’a aittir. Tabii en önemli yanı bir de şudur; sürekli sermaye noktasında burayı takviye eder durumdadır. Bütün bunları bilmeden yalan üstüne yalanla burada bütün siyasi sermayesini tüketmeye çalıştılar. Hamdolsun bu eserler bu şekilde ortaya çıkıyor. Arifiye tesislerinde Türkiye’nin 400 beygir segmentindeki ilk yerli ve milli askeri motorlarının seri üretimi de gerçekleştirdik. Bu motorları 600 beygir, 1000 beygir ve 1500 beygir tank motorları takip edecek. Ülkemizin özellikle ihracat noktasında önünü ciddi manada kesen motor ve transmisyon meselesini de böylece çözüme kavuşturacağız. Yeni Altay tankımızın bu coğrafyada silahlı kuvvetlerimiz için çok önemli bir güç çarpanı olarak görev yapacağına inanıyorum. Milli Savunma Bakanlığımızı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Savunma Sanayii Başkanlığımızı, projede emeği olan mühendis ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Yeni Altayların ülkemize ve milletimize, kahraman ordumuza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk”

    ‘Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı Atlas’ tespitinin, ete kemiğe büründüğü alanların en başında savunma sanayisinin geldiğini söyleyen Erdoğan, “Savunma sanayinde geliştirilen her ürünün gerisinde maddi güç yanında, yıllar süren çok ciddi bir emek, sabır ve özveri vardır. Bugün dünyada parmakla gösterilen SİHA’larımızın, büyük takdir toplayan zırhlı kara araçlarımızın, savaş gemilerimizin, firkateynlerimizin, füzelerimizin ve diğer sistemlerimizin her biri böyle ortaya çıktı. Diğer alanlarda olduğu gibi, burada da işe önce paradigmayı değiştirmekle başladık. Ben şöyle bir 20 sene, 21 sene önceyi hatırladığımda, biz silahlarımızda bırakın tank, top, falan filan, tabanca üretemiyorduk. Şimdi ne oldu? Tabancanın daniskasını üretiyoruz. Amerika biliyorsunuz bizi bir ara glock filan vermemeyle tehdit etti. Ama şimdi glocktan daha üstünlerini biz yapar hale geldik onlar bizden istiyor. Mesele inanmak, azmetmek. Erbakan hocamızın her zaman bir lafı vardı; ‘İman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır.’ Mesele inanacaksın. Ondan sonra tabii ki neticesini alacaksın. Kolay olanı değil, vakit de alsa zor olanı, çetin olanı, ülkemizin için en hayırlı olanı seçtik. Bütün onların envaiçeşidini artık ülkemizde özel sektörde de yapıyoruz, onunda önünü açtık. Ağızlarını her açtıklarında bize, ‘Yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı kafalara inat, ‘En iyisini biz yaparız’ dedik ve yola koyulduk. Sadece araç değil, artık bunların bütün mühimmatını yapar hale geldik. Eğer siz aracı yaptınız, mühimmatı yoksa duman olursunuz. Adım attırmazlar. Ama artık bu safhalar aşıldı. Hedefimizi, tam bağımsız savunma sanayi olarak belirledik. Savunma sanayi projelerini bizzat himaye ettik, takip ettik, destekledik. Kendimizin imal edebileceği hiçbir ürünü dışarıdan almama yoluna gittik. Firmalarımızı destekledik, özel sektörün önünü açtık, yeni yatırımları teşvik ettik, sorunlara odaklanmak, daha ilk denemede ‘Pes’ demek yerine, sonuca ve başarıya kilitlendik. Hamdolsun, 20 yıl gibi çok kısa bir sürede savunma sanayinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı, yüzde 20’ler seviyesine düşürdük” diye konuştu.

    Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik”

    2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 750’yi geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma projelerimizin toplam bütçesi 2002 yılında 5 buçuk milyar dolarken, ihale sürecindeki projeler dahil 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık. Nereden nereye. Bundan 20 yıl önce sadece 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçtiğimiz sene sonu bu alanda 4 milyar 400 milyon dolar ile rekor kırdık. Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik. Sadece son birkaç hafta içerisinde milletimizin gurur kaynağı olacak pek çok projeyi gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşadık. Milli muharip uçağımızı ve Hürjet’i hangardan çıkardık, insansız savaş uçağımız Kızıl Elma’nın irtifa testlerini yaptık. Ülkemizin en büyük, dünyanın da ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan TCG Anadolu’yu Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. TÜBİTAK’ın geliştirdiği Türkiye’nin yer gözlem uydusu İMECE’yi ve diğer uygularımızı yörüngesine uğurladık. Dün de yerli ve milli ilk helikopter motorumuz TS 1400 ile Gökbey’in test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. Bu yatırımlarla kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanı sıra, ülkemizde bir savunma sanayi ekosisteminin oluşmasını da böylece sağlamış olduk. Bugün savunma sanayi alanında 2 bin 700’den fazla firmamız faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde başta gençlerimiz, genç mühendis ve teknisyenlerimiz olmak üzere on binlerce kardeşimiz istihdam ediliyor. Gençlerimiz savunma sanayi projelerinde geliştirilen bütün teknolojileri hızla diğer alanlara uyarlayarak, katma değeri artırıyor. Yeni yatırımlarla savunma sanayimizin hem milletimizin güvenliğine, hem ülkemiz ekonomisine, hem de istihdama daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
    “Hatırlarsanız, geçmişte birileri terör örgütlerinin kabusu İHA ve SİHA’ları ‘maket uçak’ olarak tarif ediyordu. Bugün de donanımızın amiral gemisi TCG Anadolu ile ilgili ne diyorlar; ‘İki bombalık ömrü var.’ Ya bunlar bu ülkenin evladı olamaz. Bunlar Türk evladı olamaz. Bu hazımsızlık ne yazık ki bu ülkede siyaset yapanların bile her yerine girmiş. Arife gününden itibaren evlerimizde kullanmaya başladığımız Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz. Böyle vicdansızlık olur mu ya? Siz yaptınız da ‘Niye yapıyorsunuz mu?’ dedik. Onu da geçiriyorum, yollarımızı süsleyen Togg’un hala ülkemizde üretilmediğini iddia edecek kadar gözünü kin ve nefret bürüyenleri zaten hiç saymıyorum. Türkiye’nin başarılarına sevinemeyen, milletimizin mutlu olmasını hazmedemeyen, kifayetsiz muhterislerin yeni Altay tankımız konusunda çeşitli iftiralar atması kuvvetle muhtemeldir. Tıpkı uzanamadığı ciğere mundar diyen kedi misali, bunlar da yapmadıkları, bu gidişle de hiçbir zaman yapamayacakları projeleri kötülemeye, itibarsızlaştırmaya devam edecektir. Ne yaparsa yapsınlar, ülkemize ve milletimize hizmet çabalarımızı baltalamaya bunların gücü yetmeyecek” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çiftçilere 10 yeni müjde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çiftçilere 10 yeni müjde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çiftçilere 10 yeni müjde

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Nurdağı’nda Köy Evleri Anahtar Teslim Töreni’nde, “Çiftçilerimize ziraat bankamız vasıtası ile sıfır faizle hayvancılık kredi verecek, hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz” diyerek çiftçilere verdiği 10 yeni müjdeyi açıkladı.

    Gaziantep’in Nurdağı ilçesi Beleren kırsal mahallesinde gerçekleşen “Gaziantep Nurdağı Belpınar ve Mesthüyük Köyleri, Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek Köyü Köy Evleri” açılış ve anahtar teslim törenine MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına bölge halkının Ramazan Bayramı’nı kutlayarak başladı. Erdoğan, “Bu yıl ki ramazan ayını ve Ramazan Bayramı’nı 6 Şubat depremlerinin yüreklerimizde açtığı yaraların ve evlerimizde sebep olduğu yıkımların gölgesi altında geçirdik. Depremlerde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımıza bir kez daha Allahtan rahmet yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum” dedi.

    “Bay Kemal gölge etme aradan, bir cacık olmaz 6’lı masadan”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki döviz ve pankartlarda yazan yazıları okudu. Erdoğan, “Şimdi şurada bir pankart görüyorum. ‘Gemiler yürür işte karadan, vazgeçilir mi hiç yapılamaz denilenleri yapan adamdan’. Bir tane daha görüyorum. ‘Yarım kalan çeşme heykeli, Bay Kemal’in de bir hatırası olsun istedik’. Bir tane daha görüyorum Bay Kemal gölge etme aradan. Neyse altını okumaya devam edelim mi? Evet devamında diyor ki, ‘Bir cacık olmaz 6’lı masadan. Ama ‘Bir genç tıpış tıpış değil, gümbür gümbür sandığa gideceğiz’ diyor” şeklinde konuştu.

    319 bin konut 1 yıl içerisinde teslim edilecek

    Erdoğan, depremin ardından hemen başlanılan konutlardan 319 binin 1 yıl içerisinde teslim edileceğini anlatarak, “Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun nice güzellikleriyle beraber, afetleriyle bizimle yaşıyor yaşayacak. Ülkenin yöneticileri ve vatandaşlara olan bize düşen görev binalarımızı sağlam yaparak, derelerimizin önünü kesmeyerek, tabiatla barışık yaşayarak afetlere karşı hazırlıklı olmaktır. Gerisi Rabbimizin takdiridir. Son deprem felaketinin ardından kollarımızı sıvadık. İnsanımızı güvenli bir alana kavuşturmak için. Depremi 15. Gününden itibaren temelleri atıp, inşaatlara başladık. Yaptığımız tespitler doğrultusunda deprem bölgesinde 507 bini konut, 143 bini köy evleri olmak üzere 650 bin yeni yuva yapıyoruz. Bunlardan 319 binini bir yıl içerisinde teslim ederek, şehirlerimizi ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Deprem bölgesine yaptığım son ziyaretlerin tamamında her şehirlerimizin tamamında yeni konutlarımızın köy evlerimizin temellerini ve başlattık. Şu ana kadar 105 binin üzerinde konutun yapım sürecini başlattık. Bunların yarıya yakınının temelini de attık. Sadece konut yapmıyoruz, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarsısıyla, yeşil alanıyla, pazarıyla, parkıyla, yepyeni hayat alanlarını inşa ediyoruz. Yine sadece depremde yıkılan yerlerin değil bölgedeki şehirlerimizin tamamının alt yapısını da yeniliyoruz. Küçük sanayi siteleri kurarak konutla birlikte istihdamı da gözetiyoruz. Cumhuriyet tarihinin bu en büyük konut ve şehircilik seferberliğini Allah’ın izniyle alnımızın akıyla tamamlayacağız. Biliyorsunuz daha önceki depremlerde, yangında, selde vatandaşlarımızı kısa sürede yeni evleriyle buluşturmuştuk. İnşallah en kısa sürede yine yapacağız” ifadelerine yer verdi.

    “Bunların nasibi yok”

    Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Van’da bunu yaptık mı, Bingöl’de bunu yaptık mı. Antalya da, Manavgat’ta Muğla’da bunları yaptık mı. Kütahya da, Simav’da bunları yaptık mı, değerli kardeşlerim. Baybay Kemal’in milletvekili olduğu İzmir’de bunu yaptık mı. Hadi sende yap. Yapamaz. Bunların nasibi yok” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul’daki kentsel dönüşüm 5 yılda bitecek”

    İstanbul’da başlanacak kentsel dönüşümün ise 5 yılda tamamlanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca biliyorsunuz, İstanbul’da yeni kentsel dönüşüm kampanyasının müjdesini milletimizle paylaştık. Riskli binalarda yaşayan İstanbullu kardeşlerimize dönüşüm bedelinin yarısını bizim karşılayacağımız, yarısını da çok uygun şartlı borçlanma imkanı getirttiğimiz bir teklif sunduk. Bir kısmı yerinde bir kısmı rezerve alanlarda yürütülecek bir çalışmayla yılda 300 bin konutu dönüştürerek, 5 yılda İstanbul’da riskli bina bırakmamayı amaçlıyoruz” dedi.

    “Baybay Kemal ve avenesinden ülkeye fayda gelmez”

    Muhalefetin kentsel dönüşüm ile ilgili tepki söylemlerinin yer aldığı videoyu da alandakilere izleten Erdoğan, “Görüyoruz değerli kardeşlerim. Baybay Kemal ve avenesinden bu ülkeye fayda gelmez. Ne İstanbul’un başındaki belediye başkanından, ne Ankara’nın başındaki belediye başkanından ne İzmir’in başındaki belediye başkanından hiç bir şey olmaz” şeklinde konuştu.

    Muhalefet partisinin belediyelerini de eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bunlar çöp, çukur, çamur demektir. Bunlar susuzluk demektir. Bunlar, Allah göstermesin, şöyle bir yağmur olduğu zaman her tarafı lağımın götürdüğü şehirler demektir. Hep bunları yaşadık ve biz iş yapmanın insanlarımızın güvenli ve huzurlu konutlara kavuşturmanın peşindeyiz. Bunlar da her konuda yaptıkları gibi kentsel dönüşümde de projelerimize takoz olmanın peşinde. Milletimiz her iki zihniyeti de görüyor, biliyor. İşte ben İstanbul’a belediye başkanı olduğum zaman İstanbul’da ne vardı, susuzluk vardı, çöp vardı, çamur vardı ve meşhur Ümraniye çöplüğünün patlaması neticesinde 39 vatandaşımızın ölümü vardı. Kimdi vardı, CHP. Büyükşehirlerde, o vardı, ilçede de, o vardı. Biz oraları şuanda park bahçe haline getirdik.”

    45 günde inşası tamamlandı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda bulunan köy evlerinin 45 günde inşa edildiğini vurgulayarak, “Değerli kardeşlerim bunlara 5 tane koyun teslim edemezsiniz. Teslim ederseniz, kaybeder gelirler. Ülkemizin tüm yerleşim yerlerini, afetlere dirençli hale getirene kadar kimsenin bizi engellemesine izin vermeden çalışmayı sürdüreceğiz. Kardeşlerim bugün ramazan bayramının 2. depremin 75. günündeyiz ve bütün 11 vilayeti Cumhur İttifakı olarak defaatle dolaştık durmak yok. İlk temelleri atışımızın 60. gününde, inşasını 45 günde tamamladığımız 10 köy evinin anahtarını teslim ediyoruz. Mimarisi, inşası ve diğer tüm özellikleriyle gerçekten çok güzel olan bu köy evlerimizin hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Çiftçiye 10 yeni müjde

    Erdoğan, konuşmasında çiftçilere 10 yeni müjde vererek, “İlk olarak bugün burada hepsi de özgün mimari eseri olan ahırı, köy konağı, akıllı tahtası, camisi, peyzajıyla akıllı köy evleri örneklerini milletimizin takdirine sunuyoruz. Bu projeyle gelişmiş alt yapısı, internet destekli teknolojisi, yenilenebilir enerjisi, sıfır atık uygulaması, sürü yönetim sistemi, entegre meteoroloji yazılımı ve daha pek çok özellikleriyle yeni bir model ortaya koyuyoruz. İkinci olarak afet alanlarındaki köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftçilerimize ziraat bankamız vasıtası ile sıfır faizle hayvancılık kredi verecek, hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz. Böylece ahırlar dolacak, üretim artacak çiftçilerimizin kazançları yükselecek. Üçüncü olarak afet alanları dışındaki bölgelerde buralarda yaşayan gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızdan bu kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de el uzatıyoruz. Bu kardeşlerimize ilk evim kampanyası şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getiriyoruz. Dördüncü olarak, halen köylerde yaşayan vatandaşlarımızdan mevcut evini yıkıp, bu modele uygun sağlam, güvenli, teknoloji destekli eve kavuşmak isteyenlere de uygun şartlı finansman sağlayacağız. Beşinci olarak, Ülkemizdeki et ve süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya çözüm getirecek bir adım atıyoruz. Kırsal dönüşüm kapsamında 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri haline getirecek teşvikler vereceğiz. Böylece bir yandan hayvan varlığımızı yükseltirken diğer yandan da en az yüzde 30 verim artışı hedefliyoruz. Altıncı olarak, sözleşmeli üretim modeli ile aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz. Yedinci olarak tarımsal üretimde basınçlı sulama alt yapısını güçlendirerek birim alanda daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız. 8. olarak sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak, hem üreticimizin gelirini garanti altına alacak hem arz güvenliğini temin edecek, hem de gıdadaki fiyat dalgalanmalarının önüne geçireceğiz. 9. Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımları desteği arttıracağız. 10. Tarımsal üretimin en büyük girdisi olan mazotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz” dedi.

    Zonguldak’a gazdan gübre üretecek fabrika

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’den çıkan doğalgazın kara ile buluştuğu Zonguldak’ta gübre fabrikası kurulacağını belirterek, “Karadeniz gazından gübre sağlayacak bir fabrikayı Zonguldak’ta kuruyoruz. Bay Bay Kemal ve onun yandaşları ne diyor, hani diyorlar doğalgaz hani Karadeniz’den doğalgaz çıkacaktı. 2-3 akşamdır doğalgazın nasıl yandığını Karadeniz’de Sakarya’da görmediniz mi? Ama bunlarda göz var bakar kör, kulak var duymaz. Özel sektör yatırımı olarak kurulan bu fabrika ile ilgili süreçler tamamlandı. Yakında onunda inşasına başlıyoruz. Kırsal dönüşüm projemizin en önemli özelliği teknolojik alt yapıyla kırsaldan kopan geçlerimizi yeniden üretimle buluşturacak olmasıdır. Amacımız Türkiye yüzyılını üretimin yüzyılı, üreticinin yüzyılı yapmaktır. Bu projenin ülkemize, çiftçilerimize ve gençlerimize hayırlı, olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Hatay dışında enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı”

    Erdoğan, depremin ardından yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarının Hatay haricindeki depremden etkilenen tüm illerde tamamlandığını belirterek, “Kardeşlerim ülkemizin artık felaketlerin yıkıcı etkilerine teslim olmadığı, en güzel örneği işte burada gördüğünüz manzaradır. Görüldüğü gibi bir yandan temel atıyor, bir yandan anahtar teslim etmeye başlıyoruz. Bir yandan da tarihimizin en önemli kırsal projelerimizden birini hayata geçiriyoruz. Bundan sonraki günlerde de biten her köy evini önümüzdeki aylardan itibaren bitmeye başlayacak her konutu sahipleri ile buluşturarak yolumuza devam edeceğiz. Dünyada bu kadar büyük bir afetin ardından bu kadar kısa sürede arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alınlarından kalıcı konutlarına kadar her alanda, kat edilen böyle bir mesafe yoktur. Allah’a hamdolsun Artık Gaziantep’te nerdeyse çadır kent kalmadı, her yer konteyner kentlerle dayandı, döşendi. Hatay dışında enkaz kaldırma çalışmalarını tamamladık. Deprem bölgesinin her köşesinde yeni konutlarımızın inşaatları hızla yükseliyor. Geçici barınma merkezlerinde, 3.5 milyon vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, hayatlarını sürdürmelerini sağlıyoruz. Hava şartlarının da düzelmesiyle birlikte bölgemizde hayat yavaş yavaş normal seyrine girmeye başladı” ifadelerine yer verdi.

    “Depremden etkilenen şehirler 1 yılda eski canlılığına kavuşacak”

    Deprem turistleri gibi sadece fotoğraf çektirmeye gelmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki yıl bu vakitlerde tüm şehirlerimiz eski canlılığına, eski dinamizmine kavuşmuş olacak. Biz bazı deprem turistleri, fotoğraf çektirmeye, görüntü vermeye gelmiyoruz. Biz hem acıları paylaşmaya, hem yaraları sarmaya geliyoruz. Bu anlayışla, yüreklerindeki sızının hiçbir zaman dinmeyeceğini bildiğimiz depremzede vatandaşlarımızın daima yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Acılarını paylaşırken, hayatlarını daha iyiye götürecek desteği ve imkanı kendilerine sağlamaya devam edeceğiz. Rabbimden ülkemizi bu tür afetlerden, her türlü kaza ve beladan muhafaza eylemesini diliyorum” dedi.

    Gaziantep ve Hatay için de müjde veren Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Gaziantep sadece bu bölgemizin değil, ülkemizin üretim, istihdam ihracat merkezleri arasında giderek, yıldızı daha da parlayan bir şehrimizdir. Şehirde faaliyette olan bin 240 fabrikaya sürekli yenileri ilave ediliyor. Kuruluş safhasındaki 6. Organize sanayi bölgesi de faaliyete girdiğinde bu rakam 2 bine çıkacaktır. Şehrin ihracatı aylık 1 milyar doları buldu. Sanayiden turizme, tarımdan insani yardımlara kadar her alanda şehrimizin başarılarını yakından takip ediyoruz. Ülkemize böylense büyük katkılar yapan bir şehrin önünü açacak projelere destek olmak da boynumuzun borcudur. Bir diğer deprem bölgemiz Hatay için de büyük önem taşıyan Amanos Tünellerinin inşasına yakında başlıyoruz. Amanos türelleri Gaziantep’in sanayideki üretim gücüdür. İskenderun limanı ile katlayarak arttıracaktır. Aynı şekilde bu tünler Hatay’ın muazzam potansiyelini Anadolu ile buluşturarak, şehrin kısa sürede deprem durgunluğunu özellikle üzerinden atmasına vesile olacaktır. Depremin Gaziantep’te en çok yıkıma maruz kalan ilçeleri Nurdağı ve İslahiye’ye ekonomik katkı sağlayacak projelere de özel destek veriyoruz. İslahiye’de birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerini zaten hayata geçirmiştik. Şimdi Nurdağı’nda bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. Her iki ilçemizin yatırımcılar için cazibesini arttırmak gayesiyle ilave teşvikleri devreye alacağız. Biliyorsunuz Adana Osmaniye Gaziantep hızlı tren duraklarının biri de Nurdağı’dır. Bu hattın yapımını da hızlandırıyoruz. Depremin yaralarını sarmak için bu iki ilçemize yapacağımız 50 bin konutun yanı sıra şehir merkezinde de 50 bin konutluk bir proje planlıyoruz. Görüldüğü gibi tüm şehirlerimiz gibi Gaziantep’i de deprem öncesinden daha iyi bir konuma getirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Ülkemizi son 21 yılında hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları ile Türkiye yüzyılı için hazırladık. Şuanda teslimini yapacağımız buradaki köy evleri ile elhamdülillah bir adımı ve açık ve net attık.”

    Son müjdeyi ise ev hanımları ve gençler için verdi

    Karadeniz’den çıkarılan doğalgaz ve Gabar dağından çıkarılan petrolden elde edilen gelirle Aile ve Gençlik bankası kurulacağını belirten Erdoğan, “Türkiye yüzyılı vizyonumuz ile önceliklerimizin başına Karadeniz doğalgazı geçirdik mi? Karşımızdaki muhalefet inansa da İnanmasa da bir karedeniz doğal gazını elhamdülillah kara ile buluşturduk. Şimdi ise Karadeniz gazının ve petrol üretimimizin gelirlerinin bir kısmı ile aile ve gençlik bankasını kuruyoruz. Bir taraftan Karadeniz doğal gazi bir taraftan da Gabar’da, evet karadan çıkacak olan petrol. Bunlarla artık Türkiye çok daha vakur ve kararlı bir şekilde geleceğe yürüyor. Bu banka ev hanımlarımızın emekliliğini desteklemekten, gençlerimizin eğitimine, istihdamına ve evliliğine bedelsiz katkı sağlamaya kadar pek çok alanda milletimize hizmet verecek. Ev hanımlarımızın emekliliğini de gençlerimizin istihdamını ve evliliğini, aile yapımızın güçlü bir şekilde devam etmesi hususunda kritik önemde görüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Bunlar bizim aile yapımıza karşı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur ittifakının LGBT’ye karşı olduğunu belirterek, “AK Parti LGBT’ye karşı mı? Milliyetçi Hareket Partisi LGBT’ye karşı mı? Cumhur İttifakı, LGBT’ye karşı mı? Peki CHP LGBT’ye karşı mı? İP LGBT’ye karşı mı? Bunun yanında HDP karşı mı? Bunlar LGTB’ci. Bunlar bizim kutsal aile yapımıza karşı. 14 Mayıs bunun için çok önemli. LGBT’cilerle, kadına şiddetin yanında olanlara ders verme günü olacaktır. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadeleyi, milletimizle aynı istikamete bakarak, aynı hassasiyetleri paylaşarak, aynı amaçla yol yürüyerek, kazandık. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde de milletimizle birlikte zafere ulaştıktan sonra deprem şehirlerimizi beraberce ayağa kaldırmayı sürdürecek, Türkiye yüzyılını beraberce inşa edeceğiz” dedi.

    Konuşmaların ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ve törende bulunan protokol ile birlikte köy evlerinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti.

     

  • Bakan Varank: Karşımızda ufku, vizyonu, olmayan bir muhalefet var

    Bakan Varank: Karşımızda ufku, vizyonu, olmayan bir muhalefet var

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, seçim bölgesi Bursa’da, bayramın ikinci günü iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi’ni ziyaret eden Bakan Varank, Bursa’nın iş dünyasındaki potansiyeline vurgu yaparak, “Bu dönem sizlerin takdiriyle, inşallah bizlere oy verirseniz Bursa’yı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil etmek, bu şehre buradan da hizmet etmek için görev alacağız, vazife alacağız. Bursa, potansiyeli gerçekten yüksek bir şehir. Bunu da bir klişe cümle olarak kurmuyorum. Sanayi altyapısıyla, üretimiyle, turizm potansiyeliyle, tarımdaki kabiliyetleriyle, son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız lojistik yatırımlarıyla Bursa çok farklı bir noktaya geldi. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri, ekonomik anlamda ülkemize büyük katkılar sağlayan bir şehir ve bu şehirde doğru noktalara müdahale ederseniz, doğru noktalardaki potansiyeli açığa çıkarırsanız, çok daha farklı neticeler alabileceğiniz, çok daha ileri noktalara taşıyabileceğiniz bir şehir. Şimdiye kadar hamdolsun bu şehri hizmet etmek bizlere nasip oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bağlı kuruluşlarımızla, kalkınma ajanslarımızla birçok projeler yaptık, birçok yatırımın önünü açtık. İnşallah çok daha odaklı bir şekilde bunlara önümüzdeki dönemde sizlerin takdiriyle devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Togg Dünya’da ses getirdi

    Türkiye’nin otomobilinin Bursa’da üretildiğine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü batarya fabrikasının temelini atacağını söyleyen Bakan Varank, şöyle konuştu:

    “Çok örnek vermeye gerek yok. İşte Türkiye’nin otomobili projesi Bursa’da hayat buldu. Gemlik’te hayat buldu. Sadece Türkiye’den ses getiren değil, dünyadan ses getiren bir proje oldu. Bursa’nın kabiliyetleri sayesinde, bu kadar hızlı netice alabildik. Bursa’daki tedarikçiler, buradaki insan kaynağı sayesinde bu kadar hızlı netice alabildik. Ve hamdolsun böyle büyük bir proje, binlerce hemşehrimize istihdam sağlıyor. Çok önemli bir katma değer oluşturuyor. Sadece bu örnek bile aslında Bursa’nın potansiyelini ve bizim bu şehre kazandırdıklarımızı göstermesi açısından önemli. Ama biz yerimizde durmayacağız. Yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. İşte pazartesi günü, 24 Nisan’da Türkiye’nin ilk batarya fabrikasının temellerini de yine Gemlik’te atacağız, Bursa’da atacağız. Hemşehrilerimiz inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızı Gemlik’te önce bir karşılayacaklar. Ve daha sonra, bu buluşmadan sonra biz temel atma törenini inşallah gerçekleştireceğiz. Peki bu yatırım ne getirecek bize? Türkiye’nin ilk batarya fabrikası yatırımı ama sadece batarya üretmeyecek. Aynı zamanda son teknoloji, en verimli teknolojilerde batarya geliştirip bu teknolojiyi üretimiyle beraber bölgesine pazarlayacak önemli bir yatırımdan bahsediyoruz. Yine binlerce vatandaşımıza ekmek kapısı olacak çok ciddi ekonomik katkı sağlayacak bir yatırımdan bahsediyoruz. İşte bunu da Bursa’ya kazandırıyoruz. Çünkü bu şehrin potansiyeli, bu yatırımın üstesinden gelmek için yeterli. Biz yolumuza devam edeceğiz dedim. İnşallah bu kararlılıkla ilerlersek de biz Bursa’yı çok farklı bir noktada görebileceğiz. Sadece Türkiye’de öne çıkan bir şehir olarak değil, belki de Avrupa’nın üretimde en önemli merkezlerinden bir tanesi olarak inşallah göreceğiz. Yeter ki bir olalım, beraber olalım. Hep birlikte bu şehre, bu ülkeye hizmet etmenin derdinde, sevdasında olalım.”

    ‘Karşımızda ufku, vizyonu, kapasitesi olmayan Bir muhalefet var’

    21 yıllık iktidarlarında hizmet siyaseti markasını ülkeye kazandırdıklarını söyleyen Bakan Varank, kendilerine kimseyi Rakip olarak görmediklerini ifade ederek muhalefeti eleştirdi. Varank, “Baktığınızda biz kendimize bir rakip görmüyoruz ama bize rakip olduğunu iddia edenlerin ise asla ve kata bir şey üretme, bir şey ortaya çıkarma, proje geliştirme gibi bir dertleri olmadığının da farkındayız. İnşallah milletimiz 14 Mayıs’ta ferasetiyle, her zaman güvendiğimiz ferasetiyle işte bu iki değerlendirmeyi yapacak ve buna göre seçimde inşallah neticeyi alacak” dedi.

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Karşımızda ufku, vizyonu, dünyada neler oluyor, bunu takip etme kapasitesi olmayan bir muhalefet var. Sadece şimdiye kadar karşı çıktıkları projelerin birkaç tanesini saysak bunlar bile aslında ne kadar vizyonsuz olduklarını göstermek açısından yeterli. Bakınız Kılıçdaroğlu’nun geçmişteki demeçlerine bir bakın. Neye karşı çıkıyordu? Sabiha Gökçen Havalimanı’na karşı çıkıyordu. Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı, 30 milyon yolcu kapasitesiyle Türkiye’nin, Avrupa’nın en önemli havalimanlarından bir tanesi oldu. Kılıçdaroğlu’nun aklına uysaydınız, şu anda bir Sabiha Gökçen Havalimanı’nız olmazdı. Peki ben buradan soruyorum. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın mı bu ülkeye ekonomik anlamda katkısı var, yoksa olmamasının mı katkısı var? Neye karşı çıkıyorlardı? Şehir hastanelerine karşı çıkıyorlardı. Kılıçdaroğlu’nu dinlemiş olsaydık ve şehir hastanelerini yapmamış olsaydık pandemi gibi bir dönemi atlatabilir miydik? Atlatamazdık. Neye karşı çıkıyorlardı? Türkiye’nin doğal gaz aramasına karşı çıkıyorlardı. ‘Hani nerede gaz arıyordunuz, nerede bu gaz?’ diye soruyorlardı değil mi? Onların aklına uysaydık ve biz bu gazı aramasaydık, işte iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız, karayla buluşturduğumuz törende tüm Türkiye’ye bir müjde verdi. Türkiye’nin kendi gazını bulması mı ekonomik anlamda bu ülkeye katkı sağlar? Gazının bulunmaması mı katkı sağlar? Bunun gibi onlarca örnek verebiliriz ve bariz, somut, bütün vatandaşlarımızın gözünün önünde gerçekleşen hadiselere, adeta kendi vatandaşlarını, çok affedersiniz aptal yerine koyarcasına karşı çıkmaya devam ediyorlar. Ne diyorlardı? ‘Bakanlar, başbakanlar, şirket yetkilileri bir araya geldiniz. İmzaları attınız. Hani otomobil yapıyordunuz? Nerede bu otomobil?’ diye soruyorlar mıydı? Soruyorlardı. İşte bugün otomobil Bursa’nın sokaklarında mı? Sizler biraz önce kapının önünde bunu somut olarak gördünüz mü? Kornasına bastınız mı? Ekranlarını gördünüz mü? İşte bunların aklına uysaydınız, Türkiye’nin bir otomobil projesi de yapmaması gerekiyordu. Onun için bunların reel sektörden anladıkları hiçbir şey yok. Üretim ne demek? Türkiye nasıl kalkınır? Bunlardan bihaber bir muhalefetle karşı karşıyayız.”

    ‘Kimlik üzerinden siyaset yapıyorlar’

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu söylediği açıklamaya da değinen Bakan Varank, CHP liderinin kimlik siyaseti yaptığını söyleyerek, “Bakınız ortaya proje koyamayanlar şu anda kimlik siyaseti yapmaya, Türkiye’nin sosyolojik fay hatlarını tetiklemeye dönük, birtakım siyasi hamlelere giriyor. Bakıyorsunuz durup dururken Kılıçdaroğlu çıkıyor, ‘Aleviyim’ diye bir video çekiyor. Kimse senin Aleviliğini zaten sorgulamadı. Kimsenin senin Aleviliğinle ilgili bir problemi de yok ama bakınız gerçek manada ortaya proje koyamayanlar, ancak bu kimlik siyaseti üzerinden netice almaya çalışacaklar. Bizim bunlara karnımız tok. Bizim kimsenin kimliğiyle bir problemimiz de yok. Kimlik siyaseti eski Türkiye’de kaldı. Koltuk pazarlığı siyaseti eski Türkiye’de kaldı ama bunlar bu eski Türkiye’yi tekrar gündeme getirmeye çalışıyorlar. Hatırlarsınız. Yaşı müsait olanlar, eskiler neydi? Ben sana bir bakanlık vereyim. Oradan üç tane koltuk vereyim, gelin şu hükümeti kurmaya çalışalım. Türkiye’yi biraz da biz yönetelim diye bunlar bir pazarlık siyaseti, koalisyon siyaseti güdüyorlardı. Biz bunları geride bıraktığımızı zannederken, işte bu arkadaşlar bunları tekrar hortlatmaya çalışıyorlar. Bizim milletimiz, bu ayrıştırıcı kimlik siyasetine de bu koltuk pazarlığı siyasetine de koalisyon siyasetine de inşallah yol vermeyecek. 14 Mayıs’ta inşallah doğru tercih yapacak. Türkiye, projeleriyle, yatırımlarıyla, Türkiye’yi kalkındırma sevdasıyla oluşturduğumuz projelerle yoluna devam edecek. Biz milletimizin ferasetine inanıyoruz, güveniyoruz. Gençlerimizin bu iki zihniyet arasındaki farkı çok güzel idrak edeceklerine inanıyoruz. Ve neticede inşallah 14 Mayıs’ta başarıyla bu seçimi de atlatıp, nasıl bundan önceki 15 seçimde olduysa yolumuza kararlılıkla devam edeceğimize inanıyoruz” diye konuştu.

  • İsmet Büyükataman’dan Kılıçdaroğlu ve fetö açıklaması

    İsmet Büyükataman’dan Kılıçdaroğlu ve fetö açıklaması

    MHP Bursa İl Başkanlığı Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen bayramlaşma programı ile bir araya geldi. MHP Genel Sekreteri, Bursa Milletvekili ve 28’inci Dönem 1. Bölge MHP Bursa Milletvekili Adayı İsmet Büyükataman, “Kılıçdaroğlu’nun aday olduğunu duyan FETÖ’cüler dönüş biletlerini almış, PKK terör örgütünün Kandil’deki sözde yöneticileri hiç vakit kaybetmeden desteklerini açıklamışlardır. Zillet ittifakının adayına tek sevinen eli kanlı FETÖ ve PKK militanları olmuştur” dedi.

    Bayramlaşma programında konuşan Büyükataman, “Görüldüğü üzere, terörün gölgesi zillet masasının üzerindedir. Zillet masası Türkiye karşıtı başkentlerin boyunduruğu altındadır. Zillet ittifakı Türkiye karşıtı cephenin kurşun askeridir. Biz Cumhur İttifakı olarak Türkiye Cumhuriyeti üzerine yapılan kirli hesapların farkında ve tam karşısındayız. Ülkemizin hak ettiği refaha ve güvene ulaşması ancak Cumhur İttifakı ile mümkün olacağına inanıyoruz. Biz yerli otomobil diyoruz, onlar Demirtaş diyor. Biz savaş gemisi yapıyoruz, onlar Kavala diyor. Biz SİHA diyoruz, onlar yerel yönetimlere özerklik diyorlar. Biz büyük ve güçlü Türkiye diyoruz, onlar geleceği ipotek edilmiş Türkiye diyorlar. Biz millet iradesi diyoruz, onlar yabancı başkentlerden aferin bekliyorlar. Göründüğü üzere Zillet İttifakı’nın ülkemiz menfaatine olan tek bir söylemi ve icraati yoktur. Zillet İttifakının geldiği nokta tam bir fiyaskodur” ifadelerini kullandı.

    PKK’nın Kandil’deki sözde yöneticileri desteklerini açıkladı”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklaması sonucu bölücü terör örgütlerinin desteğini aldığını belirten Büyükataman, “Kılıçdaroğlu’nun aday olduğunu duyan FETÖ’cüler dönüş biletlerini almış, PKK terör örgütünün Kandil’deki sözde yöneticileri hiç vakit kaybetmeden desteklerini açıklamışlardır. Zillet ittifakının adayına tek sevinen eli kanlı FETÖ ve PKK militanları olmuştur. Her söyleminde terör örgütlerinin taleplerini ülke gündemine taşımaya çalışan Kılıçdaroğlu’na teröristlerin desteği kesinlikle tesadüf değildir. Kılıçdaroğlu adaylığı açıklanır açıklanmaz soluğu HDP’nin kapısında almış ve terör partisi ile birçok konuda aynı düşündüklerini ifade etmiştir. Görüşmenin hemen ardından HDP’liler ‘önümüzdeki dönemin bebek katili Öcalan’ı özgürleştirme’ dönemi olacağını açıklamışlar ve ‘100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni değiştireceğiz’ diyerek hadlerini aşmışlardır. HDP’nin Cumhuriyetimize düşman, yıkıcı ve bölücü söylemlerine zillet ittifakı oy kaygısıyla ses çıkarmamıştır. Kemal Kılıçdaroğlu PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye kapalı kapılar ardında hangi sözleri verdiğini açıklamak, ne gibi siyasi şantajlara boyun eğdiğini açıklamak zorundadır” şeklinde konuştu.

    Asla zulme boyun eğmedik, hainlere fırsat vermedik”

    Programda konuşan MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı, “Milliyetçi Hareket Partisi gücünü Türk milletinden almaktadır. Milliyetçi Hareket Türkiye için vardır. Milliyetçi Hareket, Türk-İslam coğrafyalarının umudu olmak için vardır. Milliyetçi Hareket Türklüğün bekası için vardır. Milliyetçi Hareket Partisi büyük bir fikrin, onurlu bir tarihin, eşsiz bir kaynaşma kültürünün tezahürüdür. 54 yıldır hıyanetlere meydan okuduk. Yarım asırdır hezimetlere kafa tuttuk. Türk ve İslam’ın haysiyetini savunduk. Gün geldi bunaldık, gün geldi budandık. Gün geldi şehit, gün geldi şahit olduk. Ancak her dem taze, her dem var olmayı başardık. Gün oldu asırlara bedel olaylar yaşadık, Gün oldu kükremiş sel gibi bendimizi çiğneyip aştık. Bir şehit tabutunun altında göz pınarlarımızdan akan yaşlarla dertleştik. Ama Asla zulme boyun eğmedik, hainlere fırsat vermedik. Doğru bildiğimizi, Türk milletinin hasımlarının gözünün içine baka baka haykırmaktan çekinmedik” dedi.

    Bayramlaşma programına MHP Genel Sekreteri ve Bursa 1. Bölge Milletvekili Adayı İsmet Büyükataman, MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, MHP Bursa 2. Bölge Milletvekili Adayı Fevzi Zırhlıoğlu, MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı, Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, milletvekili adayları, ilçe başkanları ve yöneticileri, meclis üyeleri, mahalle başkanları ve çok sayıda parti mensubu katılım gösterdi.

  • AK Parti’ İrtibat bürosuna silahlı saldırı

    AK Parti’ İrtibat bürosuna silahlı saldırı

    Twitter hesabından açıklama yapan Osman Nuri Kabaktepe, Bahçelievler Kocasinan İrtibat Büromuz önünde gerçekleşen silahlı saldırı girişimini şiddetle kınıyor, konunun hukuk karşısında takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum. Saldırıda can kaybı ve yaralanma yaşanmaması en büyük tesellimiz.

    Bizler bu saldırılara fırsat vermeyecek ve hemşehrilerimizle tam bir demokrasi havası içerisinde buluşmaya devam edeceğiz.