Kategori: Haber

  • Kafasına Kask Yerine Poşet Taktı: “Yeni Çıktı”

    Kayseri’de Kocasinan Bulvarı’nda seyreden sürücüler, bir motosiklet kullanıcısının kafasında kask yerine poşet olduğunu görünce çok şaşırdı. Durumu gören vatandaşlardan biri o anları cep telefonu ile kaydetti. Seyir halinde gördüğü manzarayı kaydeden vatandaş, “Niye kask takmadın?” diye sorduğu motosiklet sürücüsü, “Yeni çıktı” diye cevap verdi.


    Kafasına geçirdiği poşete yolu görebilmek için iki delik açan motosiklet sürücüsü trafikte bu şekilde yolculuk etti.

  • 13 milyon liralık kripto parayı çalan şüpheliler PUBG oynayınca yakalandı

    İstanbul’da Bitcoin, Etherium ve Ripple gibi kripto para satan bir şirket paraların çalındığı yönünde polis ekiplerine ihbarda bulundu. İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaptığı çalışmalarda şirkette açılan 2 sanal para hesabının hacklenerek ele geçirildiğini bu hesaplarda bulunan 13 milyon lira tutarındaki Bitcoin, Etherium ve Ripple gibi kripto paraları başka sanal para hesaplarına aktarıldığını tespit etti.

    YAKALANMAMAK İÇİN PUBG ÜZERİNDEN KONUŞMUŞLAR

    Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin yakalanmasına yönelik teknik ve fiziki takip başlattı. Polis ekipleri, şüphelilerin yakalanmamak için PlayerUnknown’s Battlegrounds (PUBG) isimli oyun üzerinden sesli görüşmeler yaptığını ve konuşma detaylarını belirleyerek izlemeye aldı. Bunun üzerine polis, şüphelilerin İstanbul, Ankara, İzmir, Afyonkarahisar, Bursa, Edirne, Bolu ve Antalya’da yaşadığını belirlediği 24 kişinin yakalanması için eş zamanlı operasyon düzenledi.

    1 MİLYON 300 BİN LİRA SANAL PARA ŞİRKETE TESLİM EDİLDİ 

    Yapılan operasyonda 24 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler Vatan Caddesi’nde bulunan Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 54 bin lira nakit para ile ilk belirlemelere göre yaklaşık 1 milyon 300 bin lira değerinde sanal para ele geçirilerek şirket yetkililerine teslim edildi.

    6 KİŞİ TUTUKLANDI

    Emniyetteki işlemleri tamamlanan 24 şüpheliden 2’si savcılık talimatıyla sorgulanmalarının ardından emniyetten serbest bırakıldı. 22 şüpheli ise Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden 6’sı çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, 7 kişi adli kontrol şartıyla toplam 16 kişi yurt dışı yasağı konularak serbest bırakıldı.

  • Şule Çet’in Babası ve Ağabeyi Konuştu: Dosyadaki Raporu Görünce Nefes Alamadım

    Ankara’da bir plazanın 20. katından atılan üniversite öğrencisi Şule Çet cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması geçen hafta yapıldı. Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, kasten öldürme, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma suçlarından tutuklu yargılanıyor.

    Dosyaya sunulan, “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” ifadelerinin yer aldığı, Adli Tıp Uzmanı Mehmet Nuri Aydın imzalı skandal rapor ve sanık avukatlarının yaptığı savunmalar kamuoyu vicdanını ve Çet ailesini derinden yaraladı. Şule Çet’in babası İsmail Çet duruşmada sanıklar ile karşılaştığında nefes alamadığını, yüzlerine bakamadığını söylerken Çet’in ağabeyi Şenol Çet ise “Onların yüzlerine bakıp bağırıp çağırmak istedik” dedi.Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın Çet ailesine yönelttiği sorular ve aldığı yanıtların bir kısmı şöyle:

    – Çok zor bir süreç geçirdiniz…

    İsmail Çet: Moralimiz çok bozuk. Ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz. Acımız çok çok büyük. Kalbimiz kırık. Neşeli olmaya çalışsak da olamıyoruz. Kızım öldükten sonra her şeyden mahrum kaldık. Kalbimiz kırık. Sömestr tatili boyunca kızımın yolunu gözledik. Bizler devletimizden adalet bekliyoruz. Bir an önce her şeyin tamamlanıp katillerin cezalandırılmasını istiyoruz. Şu an ise iyi bir durumda değiliz.

    Şenol Çet: Yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyoruz. Hayat devam ediyor. Adalet talebimiz için mücadelemize devam etmeye çalışıyoruz.

    ‘O UZMANIN SİCİLİ BOZUK’

    – Duruşma öncesi dava dosyasına ‘skandal rapor’ olarak adlandırılan bir rapor sunuldu. Raporu incelediniz mi?

    İsmail Çet: Raporu ben inceleyemedim. Avukatımız inceledi. Ancak raporu yazan uzmanın sicilinin bozuk olduğunu, ceza aldığını söylediler. Çok çirkin bir rapor olduğunu biliyoruz. Mahkemede bu konu tekrar konuşuldu. Mahkeme heyeti İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor alınmasına karar verdi. Yeni alınacak raporu bekliyoruz.

    Şenol Çet: O rapor düzmece. Ayrıca raporda, “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” gibi düzmece cümleler yer alıyor. Aslında bu yapılan bir suç. Ne kadar saçma. Arkadaşımla beraber oturup sohbet ediyorsam ona cinsel tacizde mi bulunmam lazım? Normal bir şekilde oturabilir insan. Bunu yapan milyonlarca insan var. Bu insanların düşünceleri bir garip. Her şeyi öteki yola çekiyorlar.

    – Duruşmada sanıklarla karşılaşınca neler hissettiniz?

    İsmail Çet: Duruşma salonunda nefes alamadım. Yüzlerine bakamadım.

    Şenol Çet: Onların yüzüne bakarak bağırıp çağırmak istedik. Söylemek istediğimiz çok şey vardı onlara karşı. Ancak duruşma salonunda olduğumuz için bir şey söyleyemedik.

    – Sanık yakınları ile konuştunuz mu?

    İsmail Çet: Duruşma salonunun çıkışında sanık yakınları “başınız sağ olsun” dediler. Ben de sizin baş sağlığınızı kabul etmiyorum dedim.

    Şenol Çet: Bu zamana kadar sanık yakınlarının ne annesi, ne babası ne ablaları aradı. Sonuçta karşı tarafta bir ölüm var. Nasıl bir anne, baba şaşırıyorum.

    ‘İNSAN BİRAZ KENDİ ÇOCUKLARINI DÜŞÜNÜR’

    – Sanık avukatlarının duruşma salonundaki savunmaları kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu…

    İsmail Çet: Sanık avukatlarının dediklerine itiraz ettim. Şule benim kızım olmasaydı vicdanınız rahat eder miydi diye sordum. Bu savunmaları para için yapıyorsunuz, yapmayın dedim. Ortada bir can olduğunu onlara anlatmaya çalıştım. Hepsi benim kızımın iki kişi tarafından öldürüldüğünü biliyorlar. Kızım yüzde yüz cinayete kurban gitti.

    Şenol Çet: Normal şartlarda beklediğimiz bir şeydi. Sanıkların bu tarz şeyler söyleyerek savunma yapacağını biliyorduk. Ancak sanık avukatlarından bu tarz bir savunma beklemiyorduk. İnsan biraz kendi çocuklarını düşünür. O avukatların çocukları bu durumda olsa böyle bir savunma yapabilirler miydi? Tabii ki bir para karşılığında tutulmuş avukatlar. Böyle şeyler yapacaklar. Bu tarz bir savunma bizim için üzücü bir durum.

  • Domuz saldırısından ‘tatlı dille’ kurtuldu: Vurunca çok kızdı ama yalvarınca beni bıraktı

    Olay, Perşembe ilçesi Sarayköy Mahallesi Ayvacık mevkisindeki fındık bahçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, fındık bahçesinde çalışan Fikri Yazıcı (74), yaklaşık 150 kilogramlık yaban domuzunun saldırısına uğradı. İlk başta yaban domuzunun, bahçede otlattığı hayvanlar olduğunu zanneden Yazıcı, arkasına döndüğünde büyük bir şok yaşadı. Dengesini kaybederek bahçedeki çukura düşen yaşlı adam, domuzdan kurtulmak için geri karşılık verdi. Domuzun daha da sinirlendiğini fark eden Yazıcı, domuza, “Yapma yavrum, benden ne istiyorsun? Bıraksana beni” dedikten sonra domuzun kendisine saldırmayı bıraktığını iddia etti.

    ‘VURUNCA ÇOK KIZDI AMA YALVARINCA BENİ BIRAKTI’

    Yazıcı, o anları şu şekilde anlattı:

    “Fındık bahçesinde çalışırken aradan geldi, geldi, geldiğini duymadım. Bakınca domuz olduğunu anladım. Bana kafasını vurunca kanala attı. Sağ bacağıma girince etrafa bağırıp seslendim. Sonra domuza yalvarıp okşamaya başladım. ‘Yavrum ne istiyorsun benden? Beni bıraksana, yapma’ dedim, ondan sonra da beni bıraktı. Zaten ben ona ilk olarak vurarak karşılık verdim o zaman daha çok kızdı ama yalvarınca beni bıraktı”.

    Sağ bacağından yaralanan Yazıcı, 112 Acil Servis ekiplerince kaldırıldığı Ordu Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

    Öte yandan, aynı domuzun olaydan bir süre sonra farklı bir kişiye daha saldırdığı ancak vatandaşın ağaca çıkarak kurtulduğu iddia edildi.

  • Aldığı ağrı kesici hayatını kararttı

    Karayolları 11. Bölge Müdürlüğünde çalışan 27 yaşındaki Zeynep Kızıldoğan, aldığı bir ağrı kesiciilaçtan sonra hayatının şokunu yaşadı. Aldığı ilaç sonucu nadir görülen ve ölümcül olabilen ‘Steven-Johnson’ sendromu (ilaç reaksiyonu) yaşayan talihsiz kızın bütün vücudunda yaralar oluştu.

    Genç kız, vücudunda çıkan küçük gözeneklere bir anlam veremeyip özel bir hastaneye başvurdu. Gittiği hastanede aldığı tedaviden sonra durumu daha da kötüye giden ve yüzü tanınmayacak duruma gelen genç kız, daha sonra sevk edildiği SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alındı. Burada yapılan tanı sonrası tedavisine başlanan genç kız, vücudundaki hızlı iyileşme ile yeniden hayata tutundu.

    İHA muhabirine konuşan Yoğun Bakım Ünitesi Uzmanı Dr. Buğra Karakaş, ilaç reaksiyonlarının hastayı ölüme götürebilecek sonuçlar doğurduğunu belirtti. Genç kızın vücudundaki tüm derinin yanık gibi su toplayarak yaraya dönüştüğünü ifade eden Dr. Karakaş, “Hastanemizde ilaç reaksiyonu şeklinde tabir ettiğimiz ‘Stevens Johnson’ sendromu tanısı koyduğumuz bir hastamızın tedavisine başladık. İlaç reaksiyonu sonucunda bütün vücudu su toplaması ve enfeksiyona açık cilt bütünlüğü oluştu. Hastayı yoğun bakımına aldıktan sonra bağışıklık sistemini destekleyecek tedavileri yönlendirdik. Hastamızı bütün temaslardan izole etmeye çalıştık. Bunun sonucunda ise başarılı bir tedavi sürecine girdik” dedi.

    “HASTALIK, ÖLÜMCÜLLÜĞÜ ÇOK YÜKSEK BİR ORANA SAHİP”

    Enfeksiyon açısından hastaların çok ciddi risk altında olduğunu dile getiren Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu hastalık çok yüksek bir seviyede seyredip ölümcüllüğü çok yüksek bir orana sahipti. Özellikle enfeksiyon açısından bu hastalar çok ciddi risk altındadır. İlaç reaksiyonu sürekli devam edebiliyor. Yeni lezyonlar oluşabilirdi, ancak bu konuda şanslıydık ki yeni lezyonlar oluşmadı ve gerilemeye devam etti. Bu tür ilaç reaksiyonları hastayı ölüme götürebilecek sonuçlar oluşturabilir. Bu kişiden kişiye göre değişiklik gösterdiği gibi ne zaman oluşacağını hiçbirimiz kestiremeyiz.”

    Daha önce benzer zor vakaları başka illere sevk ettiklerini belirten Karakaş, hastanenin teknik ekipmanı ve yetkin personeli sayesinde hastaları artık başka merkezlere sevk etmeden tedavi edebildiklerini kaydetti.

    Aldığı ilaçtan dolayı vücudunun çeşitli noktalarında gözeneklerin belirdiğini ifade eden Zeynep Kızıldoğan ise daha sonra gittiği özel hastanede alerji teşhisi konularak kendisine ilaçlar verildiğini söyledi. Son olarak Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine gelerek yoğun bakım servisinde tedavi gördüğünü dile getiren Kızıldoğan, tedavi sonucunda bu kadar çabuk iyileştiğine inanamadığını belirtti. Kızıldoğan, sağlığına kavuşmasında emeği geçen sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

  • Kahreden Ölüm! Mutfakta Yemek Yaparken Feci Şekilde Can Verdi

    Olay, Sultanbeyli Mehmet Akif Mahallesi Şen Caddesi’nde saat 17.00 sularında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 70 yaşındaki Saniye Çalışkan isimli kadın evde tek başınayken yemek yapmak istedi. Mutfağa gelen yaşlı kadının, yemeği yaptığı anda ocaktan gelen ateşle önce başörtüsü tutuştu. Paniğe kapılan Çalışkan başörtüsünü söndürmek isterken alevler eteğine sıçradı. Evin içindeki dumandan da etkilenen yaşlı kadın bir anda yere yığıldı. Evde kimse olmaması sebebiyle yaşlı kadın feci şekilde can verdi.

    Binadan koku duyan mahalle sakinleri durumu hemen polise ve itfaiyeye haber verdi. Ekipler geldiğinde yaşlı kadının cansız bedeniyle karşılaştılar. Daha sonra savcı ve olay yeri inceleme ekipleri de olay yerine geldi. Saniye Çalışkan’ın eşi Nurettin Çalışkan(83) ve çocukları Nihat Çalışkan(57), Suzan Çalışkan(51) ve Bülent Çalışkan(51)’da acı haberi aldıktan sonra hemen oturdukları eve geldi. Çalışkan ailesi olay yerinde gözyaşı döktü. Merhumun cenazesi gerekli işlemlerin ardından incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

    Durumu kızından öğrendiğini söyleyen Saniye Çalışkan’ın yeğeni Sedat Çalışkan ” Kızım beni aradı. Bana ‘Baba bizim mahallede Şen Caddesi’nde Saniye Çalışkan adında bir kadın ölmüş’ dedi. Bende olsa olsa amcamın hanımı olabilir dedim. Amcamla görüştüm. O bana ‘Yengen evde yanarak ölmüş. Mutfakta yemek yaparken ölmüş’ dedi. O ara komşular geldi. Ambulansı çağırdılar. Bu şekilde olayları duyduk’ dedi.

  • Şiddet mağduru muhabir anlattı: Rezidansta beni yerlerde sürükledi

    Sabah’tan Ali Oktay’ın haberine göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran 30 yaşındaki televizyon muhabiri G.D., birliktelik yaşadıkları E.B. (37) ile geçen 28 Aralık’ta Fulya’daki Polat Tower Residance’a gitti. G.D., burada çıkan tartışmada kendisini darp ettiğini öne sürdüğü E.B.’nin kendisini yerlerde sürüklediğini anlattı.

    Bağırarak yardım isteyen G.D.’nin çığlıkları üzerine polis çağırıldı. Polis merkezine götürülen ikilinin ifadesi alındı. G.D., E.B. hakkında davacı ve şikâyetçi oldu.

    “KOLUNDAN TUTARAK YERE DOĞRU ÇEKTİM”

    Ankara’daki bir şirketin sahibi olan E.B. ifadesinde, G.D.’nin aşırı alkollü olduğunu belirtip “Telefondaki mesajları ve fotoğrafları göstermek için kalkmasını söyledim. Kalkmayınca kolundan tutarak yere doğru çektim. Ağlamaya başladı. Çıplak ayakla daireden çıktı. Ben de arkasından giderek G.D.’yi tutup kucağıma aldım ve yatağına yatırdım” dedi. E.B.’nin 2 ay süreyle G.D.’ye 2 ay yaklaşmama kararı verildi.

  • Canlı yayında inanılmaz gaf : “Böyle bir kâr marjı, kadın ticaretinde bile yok!”

    Geçtiğimiz hafta başlayan meyve-sebzede yüksek fiyatlarına müdahale, televizyon programlarının da en çok ele aldığı konu oldu. Yüksek fiyatlara örnek veren konuklar ise ilginç anların yaşanmasına neden oldu.

    BU KÂR KADIN TİCARETİNDE BİLE YOK

    Habertürk TV’de sabah saatlerinde yayınlanan Para programında Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, tarladan tezgaha gelene kadar fiyatı iki katına çıkan meyve sebzeleri anlatırken; “Böyle bir kâr marjı hiçbir yerde yok, hiçbir kazançta yok. Bu kadın ticaretinde bile yok, affedersiniz. Uyuşturucu ticaretinde yok. Yüzde 800 kâr olmaz yani.” dedi.

    SİZİN BU SAYDIKLARINIZIN TİCARETLE ALAKASI YOK

    Sunucu Ebru Baki, o anlarda, bir şey olmamış gibi yayına devam etti, kamera kendisine döndüğünde ise şaşkınlığı yüzüne yansıdı. Ebru Baki, “sizin bu saydıklarınızın ticaretle bir alakası yok onu bir kenara koyalım” deyince Yıldırım özür dilemek zorunda kaldı.

  • Yeni askerlik sistemini ile ilgili flaş açıklama

    Milli Savunma Bakanlığı: “Yeni Askerlik Sistemi ile ilgili olarak ise; çalışmamızın ilk taslağı Kabine Toplantısında Sn. Cumhurbaşkanımıza sunulmuştur. Çalışmalarımız, diğer Bakanlıklar/Kurumlarla koordineli olarak devam ediyor. Maksadımız, Toplumdan geniş bir kabul görecek, tüm ihtiyaçları ve talepleri karşılayacak dengeli bir sistem teşkil etmektir. Önümüzdeki günlerde çalışmalar Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Sonuçlar müteakiben kamuoyuyla paylaşılacaktır.”

    MSB: “FETÖ ile mücadele kararlılıkla devam etmektedir. Son 7 ay içinde 1076 personel açığa alınmıştır”

    MSB: “Geride bıraktığımız 3 haftalık süre zarfında PKK/KCK terör örgütüne karşı yurt içinde ve Irak’ın kuzeyinde kararlılıkla ve taarruz anlayışı ile yürütülen operasyonlarda; Toplam 56 terörist etkisiz hale getirildi”

  • Türkiye’de en çok tercih edilen bebek ismi belli oldu

    Türkiye’de geçen yıl doğan kız bebekler için “Zeynep”, erkek bebekler için “Yusuf” en fazla tercih edilen isimler oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan bültene göre, 2018 yılında doğan bebeklere konulan isimler incelendiğinde, önceki yıllarda olduğu gibi kızlarda “Zeynep”, erkeklerde de “Yusuf” isminin ilk sırada yer aldığı görüldü.

    Adrese Dayalı Kayıt Sistemi sonuçlarına bakıldığında, kız bebeklerde Zeynep’ten sonra en çok tercih edilen isimler Elif, Defne, Ebrar ve Eylül olurken, erkek bebeklerde Yusuf’tan sonra en popüler isimler Eymen, Ömer Asaf, Miraç ve Ömer oldu.

    İSTANBUL’DA KIZLARDA ZEYNEP, ERKEKLERDE ÖMER ASAF İSMİ İLK SIRADA

    En büyük nüfusa sahip il olan İstanbul’da, kız bebeklerde Zeynep’ten sonra en çok Defne, Elif, Duru ve Ebrar isimlerinin tercih edildiği görüldü. Erkek bebeklere ise Ömer Asaf’tan sonra en çok verilen isimler Eymen, Yusuf, Ali Asaf ve Ömer oldu.

    Ankara’da, kız bebeklerde Zeynep’ten sonra en çok tercih edilen isimler Elif, Defne, Duru ve Ebrar olarak belirlendi. Erkek bebeklere ise Eymen’den sonra en çok Ömer Asaf, Yusuf, Ömer ve Miraç isimleri verildi.

    Nüfus büyüklüğünde üçüncü sırada yer alan İzmir’de, kız bebeklerde Zeynep’ten sonra en çok Defne, Elif, Duru ve Asya isimleri tercih edildi.

    İzmir’de erkek bebeklerde ise Eymen’den sonra Çınar, Aras, Ayaz ve Emir en çok tercih edilen isimler oldu.