Kategori: Haber

  • Marketler patlıcan ve biberi satmama kararı aldı!

    TÜRKİYE Odalar Borsalar Birliği’nde (TOBB) konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın marketlerdeki sebze ve meyve fiyatlarının yüksekliğini eleştirmesi sonrasında zincir marketlerden yeni bir hamle geldi. Zincir marketlerin aldığı karara göre hal fiyatı 9-10 TL’ye ulaşan biber ve patlıcan gibi ürünleri bir süreliğine satmama kararı aldı. Kararı Antalya Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan da doğruladı. Akcan, “Market müdürleri, bağlı bulundukları genel müdürlüklerle yaptıkları yazışmaları bizimle paylaşarak fiyatı astronomik olarak artan sebze ve meyveleri satın almayacaklarını duyurdu. Biz de yeni karara göre planlamamızı yaptık. Marketler tüketici ve ilgili bakanlıklarla karşı karşıya gelmek istemiyor. Patlıcan ve biberin kilosu halde bile 9-10 TL’ye ulaştı. Bu şartlarda bu ürün markete girerse 20 TL’ye satılması lazım. Kimse şu ortamda böyle bir risk almak istemiyor. O yüzden kısıtlamanın yeni birçok ürüne yansımasını bekliyoruz”dedi.

    TALEBE GÖRE SATIŞ

    Kararla ilgili konuşan bazı zincir marketlerin şube müdürleri, “Merkez yönetimlerden gelen yazı üzerine yeni bir planlama yapıldı. Plana göre fiyatları astronomik olarak yükselen ürünlerin satışını durdurduk. Bu uygulama ne kadar devam edecek ve biber, patlıcan dışında hangi ürünleri kapsama alacak şu an için bilemiyoruz” diye konuştu.

    Alınan kararla ilgili 361 üyesi olan ve 3 bin 900’den fazla satış noktasında hizmet veren marketlerin üye olduğu Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek de Hürriyet’e şunları söyledi: “Biber ve patlıcan gibi maliyetleri yüksek olan ürünleri satmama kararı verdik. Ancak her şubemiz için bu karar geçerli değil. Alım gücü düşük olan bölgelerdeki marketlerimizde bu ürünler olmayacak. Kış aylarında seralardan gelen bazı ürünlerin fiyatları 15-20 TL’yi buluyor. Maliyet yüksekliğinden dolayı bu kadar artan fiyatlarla satış yapmak yerine böyle bir karar verdik. Ancak tüketici talebinin olduğu market şubelerinden bu ürünler satılacak.”

    ‘PAZARCILAR AÇIĞI KAPATIR’

    PAZARCILAR Odası Başkanı İsmail Öz “Semt pazarının kurulduğu gün kapının önüne sandıkları çıkarıp 3 TL’ye domates satan marketler, semt pazarı kurulmadığı gün aynı domatesi yüzde 50 daha pahalıya satıyor. Böyle bir sistem kabul edilemez. Bu hem tüketiciyle hem de pazarcı esnafının aklıyla alay etmektir” dedi. Marketlerdeki sebze-meyve fiyatının aracılık hizmetleri nedeniyle arttığına dikkat çeken Öz, “Marketler tedarikçilerle çalışıyor. Pazarcı ise tek başına. Ayrıca market her şeyi satacak diye bir yasa mı var? Marketler sebze-meyve satmayı bıraksın biz yerel yönetimlerin de desteği ile bu açığı semt pazarlarıyla kapatırız” dedi.

    CUMHURBAŞKANI NE DEMİŞTİ?

    CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan faiz, enflasyon düşerken marketlerde hâlâ sebze ve meyve fiyatlarının düşmediğini dile getirerek “Bu marketlerde eğer kalkıp benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız. Milletimizin bu konuda dillendirdiği şikâyetleri kulak arkası edemeyiz” demişti.

  • ABD’nin ihbar ettiği çocuk tacizcisine 29 yıl hapis

    NCMEC, 2016 yılında Türkiye’den sosyal medya aracılığıyla ‘çocuk müstehcen’ görüntüleri paylaşan ve müstehcen sitelerinden fotoğraf ile video indiren adresleri tespit ederek Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bildirdi. Yapılan incelemede kullanıcılardan birinin Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden giriş yaptığı belirlendi. ABD kaynaklı NCMEC ihbarı üzerine Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Uzunköprü ilçesindeki bir köy evinde arama yapıldı. Ancak suç unsuruna rastlanmadı. Ancak aileden Murat Pehlivan’ın Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde oturduğu evde, cep telefonu ve dizüstü bilgisayar incelemesinde ‘çocuk müstehcen’ ve erkek çocuğunu taciz ettiği görüntüler ele geçirildi. Şüpheli Pehlivan’ın cep telefonunda 2015-2016 yıllarında köye misafir olarak gelen o dönem 12 yaşında olan erkek çocuğuna yönelik cinsel istismar ve müstehcen fotoğraflar bulundu.

    2017 yılı ekim ayında gözaltına alınan Murat Pehlivan, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017 yılı Aralık ayında hazırlanan iddianameyle Murat Pehlivan hakkında Edirne 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne 15 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. NCMEC ihbarıyla yapılan internet incelemesinde, Pehlivan’ın çeşitli internet sitelerinden birçok çocuk müstehcenliği içeren görüntü ve fotoğraf indirip depoladığı, birçok siteye de üye olduğu anlaşıldı. İfadelerinde suçlamaları kabul eden Pehlivan, haz aldığı videoları cep telefonu ve dizüstü bilgisayarına indirdiğini söyledi.

     

    SUÇ KASTI YOKMUŞ

    Yaklaşık 1 yıl süren davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Murat Pehlivan ile avukatlar katıldı. Suç kastı olmadığını savunan Pehlivan, mahkemede her şeyi samimi bir şekilde anlattığını ve serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme heyeti, Murat Pehlivan’ı çocuğun nitelikli cinsel istismarı, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak suçlarından 29 yıl 22 ay hapis cezası ile 37 bin 480 lira idari para cezasına çarptırdı.

  • ‘Anne’ Vahşeti! “Kızımı Eve Geç Geldiği İçin Öldürdüm, Gidin Cesedini Alın!”

    Kan dondurucu olay, 27 Ocak pazar günü sabaha karşı saat 05.00 sıralarında Van’ın Tuşba İlçesi’nde meydana geldi.

    ANNE VE BABASI BİR SÜRE ÖNCE AYRILMIŞ

    İddialara göre, 18 yaşındaki Ayşe A.’nın annesi ve babası bir süre önce aralarındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Boşanma sürecinin ardından, annesiyle yaşayan Ayşe A. geçimlerini sağlamak için bir eğlence merkezinde çalışmaya başladı. İşi sebebiyle evine geç giden genç kız ile annesi arasında sık sık tartışma yaşanıyordu. Cumartesi gecesi Ayşe A. yine eve geç gidince annesiyle aralarında kavga çıktı.

    “EVDE KIZIMI ÖLDÜRDÜM”

    Sözcü gazetesinden Tugay Saday’ın haberine göre, Pazar sabahı karakola giden anne N.A. polise evinin anahtarını vererek “Kızımı öldürdüm, cesedi şu an evde” dedi. Eve giden ekipler, genç kızın cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan incelemelerin ardından genç kızın cansız bedeni Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

    ÜRPERTEN İFADE

    İfadesinde; kızının eğlence merkezinde çalışmasına karşı olduğunu anlatan anne N.A.’nın “Eve geç geldiği için tartıştık. Tartışma alevlenince cinnet geçirerek Ayşe’nin boğazına sarıldım. Kendime geldiğimde Ayşe ölmüştü” dediği öğrenildi.

    BABA DA EMNİYET’E GÖTÜRÜLDÜ

    Anne N.A.’nın ifadesinin ardından Ayşe A.’nın babası da ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    “ÖLÜMÜM ANNEMİN ELİNDEN OLACAK”

    Ayşe A.’nın arkadaşları, “Ayşe hayat dolu biriydi. Ama annesinin sürekli kendisine baskı uyguladığını söylüyordu. Bir hafta önce Ayşe bize, ‘Bir gün ölümüm annemin yüzünden olacak’ demişti. Bunu söyledikten bir hafta sonra da bu olay yaşandı. Bize hep, ‘Kızlarına güzel davranan annelerine çok özeniyorum’ derdi. Çok acı bir olay” ifadelerini kullandılar.

    Van Polisi’nin olayla ilgili çok yönlü soruşturması devam ediyor.

  • Tavuklara Yem Atmak İçin Balkona Çıktı, Dengesini Kaybedip Düştü, Evi Yandı

    Olay, sabah saatlerinde Kocaeli’nin Derinci ilçesi Çınarlı Mahallesi Topçu Sokak üzerindeki 3 katlı bir binada meydana geldi. Büşra Turan, yemek yapmak için ocağa tencere koyduktan sonra balkondan, bahçede beslediği tavuklara yem atmak istedi. Ancak bir anda dengesini kaybedip, 3’üncü kattan düştü.

    Komşularının haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri hafif yaralı Tunç’u, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Turan burada tedavi altına alınırken, bir süre sonra ocaktaki tencere alev aldı. Dumanı gören komşuları bu kez itfaiye ekiplerine haber verdi.

    Adrese gelen itfaiye ekipleri, mutfakta çıkan yangını kısa sürede söndürdü. Mutfakta küçük çapta maddi hasar meydana geldi. Büşra Turan’ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

  • 33 araç birbirine girdi: 1 ölü, 7 yaralı

    Edinilen bilgiye göre, saat 10.00 sıralarında Konya-Ankara karayolu üzerinde yoğun sis zincirleme kazaya neden oldu. Necmi Satılmış (59) idaresindeki 42 CCR 51 plakalı pancar yüklü tır, görüş mesafesinin sıfıra kadar düştüğü yolda aynı yönde seyir halindeki kamyona arkadan çarptı. Arkadan gelen araçların da kazaya karışması sonucu zincirleme trafik kazası meydana geldi. Aynı karayolu üzerinde birçok noktada yaşanan zincirleme trafik kazasında, tır, kamyon, kamyonet ve otomobillerin de aralarında olduğu 33 araç birbirine girdi. Kaza sonrası aracında sıkışan kamyon sürücüsü Necmi Satılmış olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ambulans polis ve UMKE ekipleri sevk edildi. Yaralanan 7 kişi ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan 2’sinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Araçta sıkışarak hayatını kaybeden sürücü Necmi Satılmış’ın cesedi, itfaiyenin uzun uğraşları sonunda bulunduğu yerden çıkarıldı.
    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • 13 Yaşındaki Emine’nin Ölümünde Mavi Balina Detayı! Defterinde Bulunan…

    DSİ Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Emine Karadağ’ı hayattan koparan olay, 21 Ocak Pazartesi günü meydana geldi. Yarıyıl karnesinde teşekkür belgesi alan Emine Karadağ, babasının evde bulunan ruhsatlı av tüfeğiyle intihar etti. 2’si kız 4 çocuk sahibi olan Karadağ ailesi kızlarının ölümüyle yıkıldı.

    Emine’nin hayatını kaybetmesinin ardından defterlerini inceleyen aile ve polis, küçük kız tarafından çizilen yunus balığı ile figürlere rastladı.

    25 MADDELİK LİSTE

    “Ölmeden önce 1 yıllık yapılacak” başlığı altında 25 maddelik bir de liste bulundu. “Mavi Balina” oyunundan gelen talimatların Emine tarafından yazıldığı tespit edildi. Listede “İntihar kaçıştır. Herkesle zıtlaşacaksın, herkesle ters gideceksin. Hep yalnız takılacaksın. Gerektikçe konuşmamaya yemin edeceksin. Anneni babanı huzurevlerine atacaksın. Yılda bir kez ziyaret edeceksin o da sevap olsun diye. Artık sana herkes hayalet diyecek” yazıları dikkat çekti.

    ”MAVİ BALİNA OYUNU YASAKLANSIN”

    Amca Mahmut Karadağ, yeğeninin ölümüne hala inanamadıklarını belirterek, “Babasının yatağına uzanmış av tüfeğine 1 mermi yerleştirmiş ve intihar etmiş. Bu çocuğun bunu yapması milyonda bir ihtimal bile olamaz. Okulunda da başarılı bir öğrenciydi. Defterlerini araştırdık çeşitli notlar ve resimler bulduk. Oyun içerisinde bir grup kurmuşlar farklı filmler ve oyunlar var Mavi Balina gibi. Notlarda, ‘bugün şunu yapacağız, yarın şu çocukları döveceğiz, annemizi babamızı huzurevine bırakacağız, aynı gün hep birlikte intihar edip cennete gideceğiz sonra dirilip geleceğiz’ diye notlar bırakılmış yani tamamen oyundan etkilenmiş” dedi.

    Ailelere de seslenen Karadağ, “Anne ve babalar çocuklarını akıllı telefonlardaki ve bilgisayar üzerinden oynanan oyunlardan uzak tutsunlar. Devlet bu tür oyunların erişimini yasaklasın, nice çocuklar hayatını kaybediyor. Çocuk akşam geliyor kendi telefonunu kullanamıyor annesinin telefonunu alıyor ders çalışacağım diyerek ama arkadaşlarıyla temas kurup oyun oynuyorlar. Kendilerine göre bir liste yapmışlar nasıl talimat alıyorlar onu bilmiyorum ama mutlaka bu oyunlardan sonra yapmışlar. Çok efendi sessiz bir kızdı dükkanın önünden geçerken bile kafasını sallar gülerek geçerdi. Yazık oldu yeğenime” diye konuştu.

     

    MAVİ BALİNA OYUNU
    Dünya çapında çok sayıda kişinin intiharına neden olmuş olabileceği belirtilen ve bu nedenle birçok ülkede erişimi yasaklanan oyuna katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor.

    Bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. Oyun, oyuncuların oyun içi görevlere uymaları durumunda ilerliyor. Oyunu oynamak isteyen oyuncular bu görevlere uymadıklarında bir sonraki aşamaya geçemiyorlar.

    50. günün sonunda ise kişiye son aşama olan intihar etme komutu veriliyor.

    Oyunun tasarımcısı 21 yaşındaki Rus vatandaşı Philipp Budeikin, 2016 yılında gençleri intihara teşvik etme suçundan tutuklanmıştı.

  • Bursa’da Boşanma Davasında Flaş Karar! “Aldatma, Şiddetten Daha Ağır Kusurdur”

    İddiaya göre; agresif ve kıskanç bir karaktere sahip kadın, kocasına şiddet uygulayıp onu bıçakladı. Öfkeli kadın, başka kadınlarla gezerek kendisini aldattığı iddiasıyla bıçakla yaraladığı kocasını tehdit etti. Eşinden şiddet gördüğünü öne süren koca 1. Aile Mahkemesi’ne boşanma davası açtı. Mahkemede ifade veren davalı kadın, davacı erkeğin ise başka kadınlarla gezdiğini, bir kadınla kendisini aldattığını öne sürdü, ailesine maddi destekte bulunmadığını söyledi.

    Kadının tazminat talebini de reddeden mahkeme, tarafları eşit kusurlu kabul ederek boşanmalarına karar verdi. Davalı kadın temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Davacı erkeğin dilekçeler aşamasında yalnızca davalı kadının şiddet uyguladığı vakıasına dayandığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, “Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça usulüne uygun şekilde süresince ileri sürülmeyen ve dayanılmayan şiddet dışındaki vakıaların davalı kadına kusur olarak yüklenilmesi usul ve kanuna aykırıdır. O halde mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davacı erkeğin kusurlarının, eşine şiddet uygulayan davalı kadına nazaran daha ağır olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamıştır. Boşanmaya neden olaylarda davacı erkek ağır kusurlu olup, gerçekleşen kusurlu davranışları, boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatleri haleldar olan kadın yönünden aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu ortadadır. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu duruma göre davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.” denildi.

  • “Başka Yere Park Et” Sözü İçin 5 Yıl Hapis İstemi

    İstanbul Bayrampaşa’da aracını sokakta boş bulunan bir yere park eden avukat Fatma D.’ye , “Başka yere park et” diyerek engel olmak isteyen kişiye ‘Kişiyi hürriyetten yoksun kılma’ suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Emsal nitelik taşıyan dava konusu olay, 16 Temmuz’da meydana geldi. Avukat Fatma D. (26) nişanlısı Samet D.’nin arabası ile Bayrampaşa’da bulunan bir mekana gitmek için yola çıktı. Bayrampaşa’da gideceği yere geldiğinde aracını ara sokaklardan birinde uygun bir yere park etti. Fatma D. tam aracından ineceği sırada, yanına gelen İbrahim E. adlı kişi “Aracını başka yere park et. Buraya ben aracımı park edeceğim” dedi. Bunun üzerine avukat Fatma D., kamuya ait sokakta aracını istediği yere park edebileceğini söyleyerek İbrahim E.’nin isteğini reddetti. İbrahim E.’nin kendisine bağırarak istediğini yaptırmaya çalışması üzerine avukat Fatma D. 155 Polis İmdat hattını arayarak yardım istedi. Olay yerine gelen polislere durumu anlatan Fatma D., İbrahim E.’den şikâyetçi oldu.

    ‘KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKMA’ SUÇU

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İbrahim E. hakkında emsal olacak bir dava açtı. İddianamede genç kadının aracını park ettirmeyerek hürriyetini engellediği gerekçesiyle İbrahim E. hakkında 5 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede, Türk Ceza Kanunu’nda “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçunun sadece kişinin bir yerden bir yere gitmesinin engellenmesi halinde değil, kendisinin bir işi yapmasına müsaade etmesi için kişiye karşı cebir kullanılması halinde de aynı cezaya mahkûm edilmesi gerektiği, İbrahim E.’nin de genç kadını aracını başka yere park ettirmeye zorlayarak bu suçu işlediği belirtildi.

  • Yemeklik yağa litre başı vergi getirildi!

    Türkiye paralı poşet uygulamasını tartışırken, yemeklik yağda da ‘atık yağ’ vergisi gündeme geldi. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, paralı poşet uygulamasına ilişkin kanunla yemeklik yağ için de litre başına 10 kuruş atık yağ bedeli getirildiğini söyledi.

    Büyükhelvacıgil, bir grup gazetecinin, sektörün sorunlarıyla ilgili sorularını yanıtladı.

    50 KURUŞ ÖNGÖRÜLÜYORDU

    Marketlerde poşetin paralı olmasına ilişkin Çevre Kanunu’nda yağ için de litre başına 10 kuruş atık yağ vergisi konulduğunu belirten Büyükhelvacıgil, başlangıçta bitkisel yağ ile madeni yağ için aynı tutarda, litre başına 50 kuruş vergi öngörüldüğünü, girişimleri sonucu bunu 10 kuruşa indirdiklerini anlattı.

    SANAYİCİNİN VERGİSİ 3’E KATLANACAK

    Aslında buna da gerek olmadığını, çünkü Türkiye’de sadece fast-food restoranlarında 50 bin ton atık yağ çıktığını kaydeden Büyükhelvacıgil, “100 bin — 150 bin ton kapasitesi olan orta ölçekli bir işletme yıllık 8.5 milyon TL geri dönüşüm katkı payı ödeyecek. Daha önce ödediği vergi normalde yıllık 4.5 milyon TL civarında. Yani sanayicinin vergisi 3’e katlanacak” dedi.

    ‘FİYATLARI ETKİLEYECEK’

    Büyükhelvacıgil, ambalajcıların da üretim için devlete ambalaj geri dönüşüm katkı payı ödeyeceklerine dikkat çekti. Büyükhelvacıgil, “Ambalaja zam, yağa geri dönüşüm katkı payı, bunlar fiyatları etkileyebilecek kalemler. Eğer 2019 yılında bu yönetmelik yürürlüğe girerse, enflasyonu etkiler” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan sert sözlerle uyardı: Hazırlıklarımız var! Bunun adı ihanettir

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi adayları açıkladı. İşte adaylar;

    Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı: Fatma Şahin

    Araban: Mehmet Özdemir

    İslahiye: Kemal Vural

    Nizip: Mehmet Sarı

    Nurdağı: Ökkeş Kavak

    Şahinbey: Mehmet Tahmazoğlu

    Şehitkamil: Muhammet Rıdvan Fadıloğlu

    Yavuzeli: Mustafa Kemal Sakaroğlu

    Oğuzeli: Mehmet Sait Kılıç – MHP (Cumhur İttifakı Adayı)

    Karkamış: Mehmet Seydi Yılmaz – MHP (Cumhur İttifakı Adayı)

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

    31 Mart akşamında Gaziantep ile birlikte yeni destanlar yazacağız. Gaziantep tüm dünyaya insanlık dersi verdi. Ülkemizin huzurunu bozmak, fitne sokmak için çırpınan gafillere, teröristlere, ajanlara itibar etmeyen Gaziantepli kardeşlerime şükranlrımı sunuyorum. Bugüne kadar belediyelerimizde görev yaparak, Gaziantep’e hizmet etmiş kardeşlerimize şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum.

    Cumhur İttifakı’yla kurduğumuz gönül birliğine özellikle sahip çıkacak ve hep birlikte en yükseğe çıkaracağız. Gaziantep’ten rekor bir oy bekliyorum. Hükümetlerimiz döneminde, Gaziantep’e bugüne kadar 35 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde 10 bin 830 derslik inşa ettik. Gaziantep’e ikinci devlet üniversitesini kurduk. 33 bin seyircili kapasiteli stadyum inşa ettik. 546 bin metrekarelik bir alanda her türlü sosyal ve spor tesisimize sahip nillet bahçesine Hasan Celal Yücel’in adını verdik. İçinde millet kıraathanesinin de olduğu 65 bin metrekarelik ikinci bir millet bahçesini de eski stadyumun yerine yapıyoruz.

    Gaziantep’te yerel ve yatay mimari ilkesiyle 50 bin konutluk yeni bir şehri, tüm ticari sosyal ve kültürel alanlarıyla birlikte kuruyoruz. Sağlıkta Gaziantep’te 19’u hastane toplam 80 sağlık merkezi inşa ettik. Şehir hastanesi dahil 6 tesisin inşası devam ediyor. Gaziantep’te 203 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Gaziantepli çiftçilerimize 1,5 katrilyon lira tutarında tarımsal destek verdik.

    “SENİN HAYALLERİN BİLE ULAŞAMAZ”

    Şanlıurfa-Gaziantep hızlı tren projesinin etüt çalışmaları sürüyor. Gaziray’ın yapımı devam ediyor. CHP’nin yapabileceği bir iş değil. Gaziantep Havalimanı’nın yolcu sayısı geçtiğimiz yıl 2 milyon 655 bine ulaştı. Bay Kemal bizim icraatlarımızın ulaştığı yere senin hayallerin bile ulaşamaz.

    Rehavete kapılmayacağız. Aynı kararlılıkla yola devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde sizlerden alacağımız güçle çok daha büyük projelere imza atacağız.

    “BİR GECE ANSIZIN GİRER GEREĞİNİ YAPARIZ”

    Türkiye’nin Suriye, Irak, Balkan politikalarını anlamak isteyenler gelip Gaziantep’e baksınlar. Bir gece ansızın gider gereğini yaparız. Türkiye’yi Suriye’den uzak tutmak isteyenlerin derdi bataklığı derinleştirmek. Biz burada huzur içinde yaşarken yanıbaşımızdaki insanları zalimlerin varil bombalarına bırakamayız.

    Diyorlar ki Türkiye’nin Suriye’de ne işi var? Türkiye baba Esad ile 1998’de mutabakatı imzaladı. DEAŞ ile mücadelede somut başarıları olan tek ülke Türkiye’dir. Burada çok daha derin bir oyun var. Ama unutmayın herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı var. Şu ana kadar Suriye’ye dönen sığınmacıların sayısı 300 bine yaklaştı. Fırat’ın doğusunu teröristlerden arındırdığımızda milyonlarca kardeşimiz evlerine dönebilecek.

    “OLDU OLDU, OLMADI…”

    Gerektiğinde askeri harekatlardan kaçınmayacağımızı gösterdik.  Önceliğimiz elbette siyaset ve diplomasi yollarını sonuna kadar kullanmak. Mesela İdlib meselesini bu şekilde çözüm yoluna koyduk. Oldu oldu, olmadı bir gece ansızın oralardayız.

    “KAPILARIMIZI AÇTIK”

    Yeni bir seferberlik ilan ediyoruz. Sanayiciden esnafa her kesime üretimlerini ticaretlerini destekler teşvikler muafiyetler veriyorum. Üretimi artırmanın yolu yatırımdır. Yatırım yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık.

    “BUNUN ADI TİCARET DEĞİLDİR”

    Dolar düştü, borsa yükseldi. Marketlere bakıyoruz, çarşı pazara bakıyoruz. Maalesef fiyatlar alıcılar vasıtasıyla tırmandırılıyor. Fiyatlar birbirini tutmuyor. Belediyecilere önemli görevler düşüyor. Bunları hesaba çekmeniz lazım. Hazırlıklarımız var ve bu uygulamayı da yapacağız. Bunun adı ticaret değildir, bunun adı olsa olsa tefeciliktir, riyakarlıktır hatta ülkeye ve millete ihanettir.

    ADAY TANITIM TOPLANTISI ÖNCESİ VATANDAŞLARA HİTAP ETTİ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te aday tanıtımının yapılacağı salona sığmayan binlerce kişiye seslendi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın zillet ittifakına gerekli dersi vereceğini belirterek, “20 yıl önceki Gaziantep’i düşünün, bir de bugünkü Gaziantep’i düşünün. Nereden nereye geldik ve şu 16 yılda 35 katrilyon Gaziantep’e yatırım yaptık. Çünkü Gaziantep buna layıktır. Gaziantepli buna layıktır. Yeni yönetim sistemiyle, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemiyle daha farklı bir döneme giriyoruz. 31 Mart akşamına hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? Bu zillet ittifakı mıdır, İllet ittifakı mıdır nedir? Bunlara Cumhur İttifakı olarak gereken dersi veriyor muyuz? Gelin Rabiamızı burada yapalım ve ısınalım” diye konuştu.