Kategori: Haber

  • Cep telefonunda kiralama dönemi başlıyor

    Türkiye’de her yıl yaklaşık 10-12 milyon cep telefonu satılıyor. Yaklaşık 4 milyon telefon da ikinci elde alınıp satılıyor.

    Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ikinci el telefonların güvenlik açısından risk taşıdığını ve çoğunun kayıtdışı olduğunu vurguladı.

    Davos’ta konuşan Terzioğlu, “Biz 3 operatör olarak aslında bu konuya eğildik. Türkiye’de telefon sahipliğini telefon kiralamaya dolayısı ile kullanılan telefonların güvenli şekilde tekrar pazarda kullanılmasını yenilenmesini sağlayacak yeni kabiliyetler oluşturuyoruz” dedi.

    Uygulama kapsamında kullanılmış telefonlar yenilenecek, güvenlik problemlerinden arındırılacak ve garanti kapsamına alınacak. Terzioğlu, şöyle devam etti: “Telefonların yenilenebilir halde Türkiye’deki teknolojileri kullanarak tekrar kullanıma hazır ama güvenli bir şekilde kullanıma hazırlanması çok önemli. Bu alanda yatırımlarımıza devam edeceğiz.”

    EKONOMİYE 1 MİLYAR LİRA KATKI 

    Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, bu çalışmanın Türkiye ekonomisine 1 milyar lira kazanç sağlayacağını söyledi. Terzioğlu bu cihazların ihraç edilebileceğinin de altını çizdi.

  • Sevgilisini bıçaklayan kadın polisi aramış: ‘Aşkım ölüyor…’

    Olay,  geçen yıl 30 Ocak’ta Karşıyaka Mahallesi’nde meydana geldi. Selma Kaymaz ile sevgilisi Reşat Kabakçı arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Kaymaz, eline aldığı bıçakla Kabakçı’yı bıçakladı.  Ağır yaralanan Kabakçı, ambulansla kaldırıldığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Polis tarafından gözaltına alınan Selma Kaymaz tutuklandı.

    HAKİM KARŞISINDA ÇIKTI

    Kaymaz hakkında ‘kasten adam öldürme’ suçundan Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hakkında müebbet hapis cezası istenen Selma Kaymaz’ın yargılanmasına başlandı. Kaymaz’ın hazır edildiği duruşmaya öldürülen Reşat Kabakçı’nın ailesi ve avukatları katıldı. Selma Kaymaz, ifadesine “Reşat ile 7 yıldır birlikte yaşıyoruz. Kendisinden bir çocuğum var. Kendisi benim yanımda  kalıyordu. İlk  yıllar aramızda  problem yoktu. Ancak sonraki  dönemlerde beni başka erkeklere pazarlıyordu. Olay günü ya evi terk edecektim ya da sığınma evine gidecektim. Reşat eve geldi. Eve eşya taşımak için gelenleri kovarak, ‘Hiçbir yere gidemezsin yoksa seni  öldürürüm’ diyerek beni tehdit etti. Dışarıda alkol aldık. Birlikte eve geldik, biriyle telefonla konuştu. Benim orada çalışmam konusunda pazarlık yaptı. Aramızda tartışma çıktı. Ortam bir anda gerildi. O bana ben de ona vurdum. Kendisine bir kez bıçak darbesi vurdum. Yere düştü, ‘aşkım ölüyor’ diye bağırdım, 112’yi ve polisi aradım, sonra öldüğünü öğrendim. Kastım öldürmek değildi” dedi.

    ‘EŞİM ONUNLA MUTLU DEĞİLDİ’

    Duruşmaya çocuklarıyla birlikte katılan Reşat Kabakçı’nın eşi Tuğba Kabakçı, Selme Kaymaz’ın fuhuş yaptığını iddia ederek şikâyetçi olduğunu söyledi. Tuğba Kabakçı, “7 yıllık ilişkisi olduğunu biliyorum. Onunla yaşamaya  başlamıştı, eve çok nadir gelirdi. Boşanma davası açmamıştım. Eşim olaydan on gün önce evine geri dönmüştü. Eşim, onunla mutlu değildi. Bana ‘Reşat’ı sana yar etmeyeceğim, onu öldüreceğim’ diyordu. Eşimle birlikteyken de fuhuş yapmaya devam ediyordu. Benim ölen eşimden iki çocuğum var” diye konuştu. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

  • Kız arkadaşının annesini öldürdü! Savunması ‘pes’ dedirtti

    Olay, geçen 4 Haziran’da Fevzi Çakmak Mahallesi’nde meydana geldi. Yusufcan Özalp (19) , kavgalı olduğu kız arkadaşı Merve Yün ile konuşup, barışmak için evine gitti. Ancak Özalp ile Merve Yün’ün ailesi arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Yusufcan Özalp, elindeki bıçakla, genç kızın annesi Fadime Yün’ü (52) göğsünden bıçaklayıp, öldürdü. Babası Fahri Yün’ü (57) de yaraladı. Olayın ardından Ayrancılar Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek teslim olan Yusufcan Özalp, tutuklandı. Hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından dava açıldı.

    ‘BEN ÖLDÜRMEDİM, KENDİ EŞİ ÖLDÜRDÜ’

    İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Yusufcan Özalp, olayda yaralanan Fahri Yün ve kızı Merve Yün ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pınar Melli hazır bulundu. Tutuklu sanık Özalp ifadesinde, Fadime Yün’ü eşi Fahri Yün’ün öldürdüğünü öne sürdü. Özalp, “Merve ile üç yıllık duygusal bir arkadaşlığım vardı. Zaman içinde sorunlar yaşadık. Ayrılsak da o dönem barışma aşamasındaydık. Beni ailesiyle tanıştırmak için evine çağırdı. Biraz geç saatte gittiğim için bana küfür etti. Babası kapıda Biz akraba evliliği yapıyoruz. Sana kız vermeyiz. Kızımı çok seviyorsan baban fabrikanın hisselerinden biraz bana devretsin o zaman ortak oluruz, sen de kızımla evlenirsin dedi. Irkçılık yaptığını, kızını pazarladığını söyleyince bana yumruk attı. Evden çıkmak istedim. Mervenin babası, elindeki bıçakla bana saldırdı. Kendimi kenara çekince Fahrinin elindeki bıçak eşine değdi. Fahrinin elinden bıçağı aldım. Rastgele salladım, Fahriye geldi mi bilmiyorum. Olay yerinden kaçarken yolda birini gördüm ve ‘beni öldürecekler karakola götür’ dedim. Jandarmaya giderek teslim oldum” diye konuştu.

    ‘SANIK YALAN SÖYLÜYOR’

    Olayda yaralanan Fahri Yün ise, sanığın ifadesinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Uyandığında eşini kanlar içerisinde gördüğünü belirten Yün, “Sanığın beyanları yalanlar üzerine kurulu. Ben evdeki gürültü üzerine uyandım. Kapıyı açtığımda eşimi yerde kanlar içerisinde gördüm. Bu sırada sanık üzerime gelerek, bana bıçakla saldırdı” dedi.

    Merve Yün de o dönem erkek arkadaşı olan sanığın yalan söylediğini ifade ederek, Yusufcan Özalp’in olaydan önce kendisini dağlık alana götürüp, evlenmesi için tehdit ettiğini iddia etti. Sanığın tehdit olayı sırasında da elinde bıçak olduğunu söyleyen Yün, “Sanıkla duygusal bir arkadaşlığımız oldu. Bana kötü davrandığı için bitirdim. Olaydan önce beni zorla dağlık bir alana götürüp, bıçakla tehdit etti. Evlenmediğim takdirde beni öldüreceğini söyledi. Korktum ve kurtulmak için ‘tamam’ dedim. Daha sonra buna inanmadığı için gece vakti evimize geldi. Kapının zorlandığını duyunca pencereden baktım. Sanığı görünce annemin yanına gittim. Bu sırada içeriye girdi ve elindeki bıçağı anneme sapladı. Daha sonra babama saldırdı” diye konuştu. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesine karar verilerek, ertelendi.

  • Bidonun içinde bebek cesedi bulundu

    Denizli Sarayköy Yakayurt Mahallesi’nde arıtma tesisi yakınında bulunan bir arazide koyun otlatan çobanlar bir bidon buldu. Bidonun içinde bebek cesedi olduğunu gören çobanlar durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri yaptıkları ilk belirlemelerde bebeğin göbeğinde klips bulunduğunu ve hastanede doğduğunu belirledi. Yaklaşık 3 ay önce öldüğü tahmin edilen bebeğin cinsiyet tespiti yapılamadı.

    Bidonu bulan çobanlardan Ali İlkutlu (45), bidon içerisindeki bebek cesedini ilk başta oyuncak bebek sandıklarını fakat kapağını açınca korkunç manzarayla karşılaştıklarını kaydetti. Bebeğin gözlerinin ve diğer uzuvlarının belli olduğunu aktaran İlkutlu, tesadüf eseri buldukları cesedin yaklaşık 1 ay önce atıldığını tahmin ettiklerini belirtti.

    “BAKTIK ÇOCUĞUN GÖZLERİ FALAN HER ŞEYİ BELLİYDİ”

    İlkutlu, muhabirine yaptığı açıklamada sabah evden koyunları otlatmak için meraya çıktıklarını ve koyunları otlatırken tesadüf olarak sarı bir bidona rastladıklarını dile getirerek, “Dikkatimizi çekti, Ayhan arkadaşım sarı bir bidon var gel bakalım dedi. Bidona baktığımızda bir cisim gördük, sanki oyuncak bebeğe benziyordu her şeyi vardı çocuğun. Oyuncak mı değil mi kararsız kaldık. Sonra baktık çocuğun gözleri falan her şeyi belliydi hemen muhtarı aradık, o da jandarmayı aradı. Jandarma geldi inceledi, gereken yapıldı. Kimin attığını görmedik, atanı mutlaka görürdük. Yeni bir olay değil en az 1 ay olmuş atılalı. Şimdiye kadar dikkatimizi çekmemişti. 5 kiloluk şeffaf bir bidonun içerisindeydi, ağzı kapalıydı. Ağzı kapalı olmasa köpeklerin falan dikkatini çekerdi, biz tesadüfen gördük” dedi.

  • Konkordato İstemişti… Mahkemeden Pamukkale AŞ’ye İflas Kararı

    Alınan bilgiye göre, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, yolcu ulaşımı yapan Pamukkale AŞ’nin konkordato talebini değerlendirdi.

    Şirketin mali durumuna ilişkin raporları inceleyen mahkeme heyeti, firmanın ticari faaliyetlerini sürdürmesine imkan olmadığına hükmederek konkordato talebini reddetti ve iflas kararı verdi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’de işgal derdimiz yok

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu HGM Atlas ve HGM Küre Uygulamalarının tanıtım törenine katıldı.

    Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Harita çalışmalarında MSB’nin bu merkezinden başka müracaat edeceğimiz bir yer yoktu. Bu şimdi yaygınlaşmaya başladı. Google ve Yandex gibi. Bizim çok daha ileri gitmemiz gerekiyordu. Şimdi harita müdürlüğümüzün güçlü bir şekilde ortaya çıkması bizler için her türlü takdirin üzerindedir.

    Bardağa boş tarafından baktığımızda geciktik diye hayıflanıyoruz dolu tarafına baktığımızda harita uygulamamıza kavuştuk diyoruz. İşte böyle karışık duygular içerisindeyiz. En değerli şirketlerden 10’unun 7’sinin dijital teknolojiye çalışan şirketler olduğunu görüyoruz.

    Ülkemizin seyirci kalması ve devri geçmiş teknoloji çöplüğüne dönüşmesi üzüntü vericidir. Savunma sanayiinde yüzde 65 seviyesine çıkmış durumdayız. Bilim ve teknolojideki gayretlerimiz sadece savunma sanayiinden ibaret değildir. Ülkemiz teknolojinin nimetlerinden faydalanmıştır. Ülkemizde elektronik devlet kullanıcı sayısı 41 milyonun üzerine çıkmıştır.Ülkemizde elektronik devlet kullanıcı sayısı 41 milyonun üzerine çıkmıştır. Kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Türkiye Uzay Ajansı ile uzay çalışmalarında yeni bir aşamaya geçtiğimize inanıyorum. Ar-Ge merkezlerimizin sayısı bini geçti. Tasarım merkezlerinin sayısı 300’e yaklaştı.

    Türkiye’nin sanayi ve teknolojide kat ettiği mesafe diğer alanlardaki gayretlerimizin altyapısını oluşturmuştur. 81 ilimizin tüm yatırımlarını takip ediyoruz. Milli teknoloji hamlesi ve dijital Türkiye diyerek bu süreçte yerimizi alıyoruz. Kendi ürettiğimiz verinin ülkemizin kontrolünde olması milli güvenlik meselesidir.

    “FIRAT KALKANI VE ZEYTİN DALI DİĞERLERİNDEN FARKLI”

    Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarımızda kullandığımız yöntemleri geçmiştekilerle karşılaştırmak mümkün değildir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, yapay zeka konusunda nereye varılırsa varılsın, insan her şeyin merkezinde olmaya devam edecektir. İnsan varsa bütün bu gelişmeler var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. İnsani eşyaya hizmet eder hale getiren anlayış bizim kültürümüzle bağdaşmaz. Türkiye olarak bizi orta üst ve üst gelişmişlik derecesine sahip ülkelerden ayıran en önemli özellik bu anlayışımızdır.

    “BATI ZİHNİYETİYLE HAREKET ETMEDİK”

    Biz asla Batı dünyasının mültecilere kapılarını kapatmasına, her gün Akdeniz’in karanlık sularında onların ölümünü seyretmesine yol açan zihniyetle hareket etmedik, edemeyiz. Önümüzde bizden daha zengin nice ülke bulunduğu halde insani yardımlarda özellikle milli gelire oranla söylüyorum bir numarayız. Dünyanın en zengini denilenler bizim çok çok arkamızda yer alıyor.

    “ADANA MUTABAKATININ ÜZERİNDE DURULMALI”

    Suriye’deki operasyonlarımızın amacı kendi sınırlarımızı güvence altına almanın yanı sıra oradaki insanların huzurunu sağlamaktır. Bizim Suriye’de işgal diye bir derdimiz yok. Bize vatan topraklarımız yeter. Topraklarımıza en ufak parselizasyona müsaade etmeyiz. Açık söylüyorum, Suriye’de insani amaçlarla bulunan tek ülke Türkiye’dir. Tüm ülkelerin ajandalarında başka projeler vardır. Adana Mutabakatı’nın ısrarla üzerinde durulması gerekiyor.

    “DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN DARBEYE KARŞIYIZ”

    Düştüğümüzde tekme atmak için bekleyen o kadar çok kesim var ki.  15 Temmuz’da başımıza geldi devlete darbe girişimi. Demokrasiye inanmış bir ülke olarak tüm ekibimle dünyanın neredesinde olursa olsun nerede bir darbe girişimi varsa hepsinin karşısındayız. Sandıktan gelene herkes saygı duymak zorundadır. Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden birinden kurtulmayı başarmıştır.

    FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelede en küçük bir gevşeme gerileme söz konusu değildir. FETÖ belasından ülkeyi temizleyene kadar mücadelemiz sürecektir. Kendilerini saklamayı başaranları takip edip bulduk. Verilen mücadeleyi sulandırmaya çalışanlara izin vermedik.”

  • PTT merkezinde patlama: 2 kişi yaralandı

    Olay, bugün saat 09.10’da PTT Mevlana Posta İletişim Merkezi’nde meydana geldi.

    Jandarmaya teslim edilmek üzere kargo bölümüne getirilen ve içinde mühimmat olduğu belirtilen pakette belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi. Patlamada çalışanlardan Muharrem Küçük kolundan, Mehmet Genç de yüzünden yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı.

    Patlama sonucu kargo bölümünde hafif hasar oluştu. Soruşturma sürüyor

  • Adnan Oktar’ın Cezaevindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı

    Kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaklaşık 5 ay önce yapılan operasyon kapsamında önce Oktar’ın da aralarında bulunduğu 168 kişi, 2. dalgada ise 7 kişi tutuklanmıştı. Edirne’de F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik hücrede kalan Adnan Oktar’ın aylar sonra ilk kez görüntüsü ortaya çıktı. Adnan Oktar’ın kilo verdiği ve saçlarının iyice beyazladığı dikkatlerden kaçmadı.

    KİLO VERMİŞ

    İki farklı fotoğrafı sızan Adnan Oktar’ın saçlarını ve sakallarını kısalttığı gözlerden kaçmazken verdiği kilolarla son hali ‘çöktü’ yorumlarına neden oldu. Yaklaşık 5 aydır cezaevinde tutuklu bulunan Oktar’ın yüzündeki tebessüm dolu ifade dikkat çekti.

    HAFTALIK 300 TL HARCAYABİLECEK

    Verdiği davetlerdeki ihtişam ve lüks yaşantısıyla tanınan Oktar, hesaptaki paradan haftalık olarak en fazla 300 lira harcayabilecek. Oktar’ın, FETÖ firarisi Tuncay Opçin ve tutuklu Mehmet Baransu ile defalarca yüz yüze görüştüğünün tespit edildiği ileri sürülmüştü. Ayrıca Oktar’ın, İsrailli Likud Partisi milletvekili Yehuda Glick ile de birçok kez görüştüğü iddia edilmişti. Mal varlıklarına el konulan zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda bulunan 6 kamyon tarihi eser, antika ve değerli eşya muhafaza altına alınmıştı. Aramalarda ayrıca 400’den fazla flash bellek, 70 silah, 3 binden fazla mermi ile yüklü miktarda para ve dövize de el konulmuştu.Soruşturma kapsamında, yaşı küçük 15 çocuğun cinsel istismara uğradığının belirlendiği, bu çocuklardan ikisinin örgüt üyesi annelerince Oktar’a teslim edildiği öne sürülmüştü. Ayrıca, örgüt içerisinde şarabın yasak olduğu, diğer alkol türlerinin tüketilmesine ise müsaade edildiği bildirilmişti.

    ZENGİN KADINLARI TUZAĞA DÜŞÜRÜYORLARDI

    Kandırılarak örgüte sokulan kadınların ise bu andan itibaren hiyerarşik sınıflara ayrıldığı belirtilmişti. Kadın üyelerin, en üst mevki olan “imam bacı” statüsüne gelebilmeleri için “turnike sistemi” adı altında çok sayıda örgüt üyesi erkekle cinsel ilişkiye zorlandığı, karşı koyanlara ise işkence yapıldığı öne sürülmüştü. Bu zorlamaların ve işkencelerin ise kadınların iradelerini kırıp örgüt elebaşı Adnan Oktar’a sınırsız itaat etmeleri için yapıldığı iddia edilmişti. Örgüte üye eğitim seviyesi yüksek, kültürlü, yakışıklı ve ikna kabiliyeti olan erkeklerin, lüks alışveriş merkezlerinde gösterişli şekilde gezerek tanıştıkları genç kızları ve zengin kadınları tuzağa düşürerek örgüte kattıkları ileri sürülmüştü. Tuzağa düşürülen genç kızlara cariye gözüyle bakıldığı, zengin kadınların ise mal varlıklarının örgüte aktarıldığı iddia edilmişti.

  • Parkta tecavüz dehşetini sarı kazak aydınlattı!

    Şişli Abide-i Hürriyet Parkı’nda 20 Ocak 2019 günü sabah saatlerinde 37 yaşındaki G.Y adlı kadın yarı çıplak şekilde bulundu. Zihinsel engelli olduğu belirtilen kadına tecavüz edildiği iddiaları üzerine Asayiş Şube Gasp Büro Amirliği ekipleri çalışma başlatırken,  G.Y adlı kadın Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürüldü.

    Polis, park ve çevresindeki 300 saatlik güvenlik kamera görüntüleri inceledi. Şüphelinin sarı kazak giyen bir kişi olduğu tespit edildi. Görüntülerden yola çıkan polis ekipleri, şüphelinin Emniyette uyuşturucu ve kasten yaralamadan kaydı olan E.O. olduğunu belirledi.

     

    25 yaşındaki şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Şüphelinin olayın ardından Tekirdağ, Çerkezköy’e gittiği tespit edildi.

    Gasp Büro ekipleri düzenlediği operasyonda E.O’yu gözaltına aldı. Emniyette sorguya alınan E.O., “Uyuşturucu kullandım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ne yaptığımın farkında değilim. Ben gözümü Küçükçekmece’de açtım” ifadelerini kullandı.  Şüpheli sorgusunun ardından savcılığa sevk edildi.

     

    Adliye Yanında İğrenç Olay! Uyuşturucu Madde Verip Tecavüz Ettiler

  • İzmir Konak’ta tarihi bina çöktü! Enkaz altında kalanlar var

    İzmir’in Konak ilçesindeki tarihi bir binanın bir bölümü, henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı çöktü. Olay yerine polis, itfaiye, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edilirken, ekipler, enkaz altından bir kişiyi çıkardı. Bir kişiyi arama çalışmaları devam ediyor.