Kategori: Haber

  • Tacizi protesto eden öğrencilerin takdir ve teşekkür belgesi verilmedi

    İstanbul Küçükçekmece Kadriye Moroğlu Lisesi’nde yaşanan tacize karşı eylem yaptıkları için disiplin cezası alan öğrencilere, bugünkü karne gününde notları gereği hak ettikleri halde takdir ve teşekkür belgesi verilmediği iddia edildi.

    HAK KAZANMALARINA RAĞMEN VERİLMEDİ

    İlk ve ortaöğretim öğrencileri 18 Ocak’ta karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca öğrenci karnelerini alırken, Kadriye Moroğlu lisesinde yaşanan tacize karşı seslerini yükseltip eylem yaptıkları için haklarında disiplin cezası verilen öğrencilere, iddiaya göre, notları dolayısıyla teşekkür veya takdir belgesi almaya hak kazanmalarına rağmen bu belgeler verilmedi.

    EYLEME KATILAN ÖĞRENCİDEN AÇIKLAMA

    Eyleme katılan lise öğrencilerinden Cihan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda olayı şu sözlerle duyurdu:

  • Soylu, seçimde oy kullanacak Suriyelilerin sayısını açıkladı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarından satır başlar şöyle;

    Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına hak kazanmış 53 bin 99 Suriyelinin 31 Mart seçimlerinde oy kullanabilecek. Bu sayede oy kullanmalarının önündeki engeli kaldırmış olduk.

    (31 Mart seçimleri) Seçim günü 547 bin kolluk personelimiz görev başında olacaktır.

    Yaptığımız risk analizleri ve bundan önce meydana gelen seçim olaylarının tahlili neticesinde terör örgütünün tehdit ve baskı yoluyla vatandaşlarımızın oy kullanma hakkına tesir edebileceği değerlendirilen 11 il ve 12 ilçemize, yine bu il ve ilçelerdeki üs bölgelerinde görevli 6 bin 680 ilave kolluk personeli, seçim günü için görevlendirilmiştir.

    Adres bilgileri eksik olan 363 bin kişiden 64 bini bilgilerini güncelledi.

    Ayrıntılar geliyor….

  • Flaş İddia! “Yabancı İlaç Firmaları Türkiye’ye İlaç Göndermiyor”

    Sağlıkta cepten harcamalar giderek artarken, vatandaşlar ise pek çok ilacı piyasada bulmakta sıkıntı çekiyor. Son dönemde piyasadaki ilaçların durumuyla ilgili odalarına çık sayıda şikâyet geldiğini belirten Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, “Her sene yıl başında o sene kullanılacak avro kuru devlet tarafından açıklanıyor. Bu avro kuru bütün yıl boyunca sabit tutuluyor. 2018 yılında avro kuru 2, 69 TL seviyesindeydi. Bu yılki avro kuru hâlen açıklanmadı. Maalesef bu açıklamanın gecikmesiyle birlikte ilaç firmaları piyasaya ilaç vermekten imtina ediyor. Şu anda elimizdeki verilere göre 140 kalem ilaca piyasada ulaşılamıyor. Bunun dışında 150-200 kalem ilaca ise kısıtlı ulaşma söz konusu. Mesela Bursa’da aylık bir ilaçtan bin kutuya ihtiyaç varken, şu anda 100 kutu veya 50 kutu var. Hastalarımız bu kısıtlı ürünlere de ulaşmakta sıkıntı çekiyor” dedi.

    Piyasada ilaç bulunmamasından eczacıların sorumlu tutulmaya çalışıldığını belirten Şahin, “Halbuki hastalarla eczacılar sürekli iç içe. Onların ilacının tedariki noktasında elimizden geldiğince gayret sarf ediyoruz. İlaç firmalarından depolara ilaç sevkiyatında sıkıntılar var. Bu ilaç firmalarıyla alakalı hükümetle yaptığımız görüşmelerde, denetlemelerin sıkılaştırıldığını ifade ediyorlar. Ancak piyasada baktığımız zaman sıkıntının devam ettiği gözlemleniyor. Şu anki yasa ve yönetmeliklere göre, her yılın ilk 45 gününde duyuru yapılıyor. 15 Şubat olarak görülen bu tarihin yakın bir tarihe çekilmesi için gerekli başvuruları yaptık. İlaç firmaları maalesef sektöre düşük kurdan ilaç vermek istemiyor. İlacın fiyatının artacağını bildikleri için ilacı bekletiyorlar. İlaca ticari olarak bakıyorlar. Hâlbuki sağlıkta ticaretin ikinci planda olması gerekirken, maalesef bazı ilaç firmaların ticareti ön plana çektiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.


    Yerli ilaçlara bakıldığı zaman bu sıkıntının pek fazla olmadığını belirten Şahin, “Çünkü yerli ilaçlarda muadilleri olduğu için en azından hastalarımıza hizmet verme noktasında çok sıkıntı yaşamıyoruz. Büyük sıkıntıları muadili olmayan ve ithal ettiğimiz ilaçlarda yaşıyoruz. Almanya, İsviçre, Japonya, Amerika, bunlar ilaç sektöründe büyük ülkeler. Bu ülkelerin hepsinden farklı farklı ilaçlar geliyor. Euro kurunda yeni gelecek zammı bekliyorlar” dedi.

    Bazı ilaçlarla alakalı korumalar olduğunu ifade eden Şahin, “Bir ilacı firma bulduktan sonra yaklaşık 10 yıl boyunca kimse üretemiyor. Yerli ilaç sanayiimizin gelişmesi gerekiyor. İlaç piyasasına baktığımız zaman yüzde 70’i yerli. Ancak, TL bazında baktığımız zaman son dönemde yapılan yatırımlar ve teşviklerle yüzde 49’lara kadar yerli sanayi çıkabildi. Yabancı firmalar ilaç vermeyi kestiği zaman yerli ilaç sanayiimizin güçlü olması gerekiyor. Bizim artık kendi kendimize yeter hale gelmemiz lazım” şeklinde konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi ile Fazıl Say konserine katıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile piyanist ve besteci Fazıl Say’ın Ankara’da gerçekleşen “Truva Sonatı” konserini izledi. Ankara’da temaslarda bulunana ABD’li Senatör Lindsey Graham da, konseri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte izledi. Erdoğan, konser bittikten sonra sahneye çıktı ve piyanist Fazıl Say’a, Aşık Veysel’in ‘Kara Toprak’ parçasının bulunduğu bir plak hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra kısa bir teşekkür konuşması yaptı.

    Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

    “Sevgili Fazıl, bizlere bu eserleri  gerçekten farklı bir şekilde takdim etti. Çanakkale eyvallah, İzmir eyvallah ama bizim artık Ankara, İstanbul’u istememiz lazım.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konser sonunda kulise geçerek tekrar Fazıl Say ile biraraya geldi. Fazıl Say da CD’lerinden oluşan bir albümü imzalayarak Erdoğan’a sundu.

     

    Fazıl Say, bir süre önce annesinin vefatı dolayısıyla kendisini arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ankara’da gerçekleşecek Truva Sonatı prömiyerine davet etmişti. Erdoğan ise “program uyarsa gelebilirim” mesajı vermişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan bu akşam konsere katıldı.

  • ‘Bu adam beni öldürecek, kurtarın beni’ demiş… Kübra da kurtarılamadı

    Havsa ilçesine bağlı Necatiye köyünde oturan Emre Şahin, iddiaya göre 3 ay önce evlendiği eşi Kübra Olgun Şahin’e şiddet uygulamaya başladı. Kübra Olgun Şahin, bunun üzerine Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan ablası Hatice Özcan’ın yanına taşındı ardından Edirne Aile Mahkemesi’nden geçen 19 Aralık tarihinde eşi Emre Şahin için 3 aylık uzaklaştırma kararı aldırıp, boşanma davası açtı. Dün boşanma evraklarını alan Emre Şahin, Kübra Olgun Şahin’in ablasının evine giderek eşini av tüfeğiyle vurup öldürdü. Kendisi de intihar etti.

    Kübra Olgun Şahin, bugün ilçeye bağlı Osmanlı köyünde gözyaşları arasında toprağa verildi. Şahin’in cenaze töreninde yakınları gözyaşları döktü. Babasını daha önce kaybeden Şahin’in cenazesinde annesi Fatma, ikizi Büşra Olgun ve ablası Özcan güçlükle ayakta durabildi.

    ‘BU ADAM BENİ ÖLDÜRECEK KURTARIN BENİ’

    Şahin’in öldürülmeden önce eşinden sürekli şiddet gördüğü ve bu yüzden yakınlarından kendisini kurtarmaları için yardım istediği öğrenildi. Evini terk edip boşanma davası açan Şahin’in ablası Hatice Özcan’a, en son kocasının kendisinin boğazını sıkarak öldürmeye çalıştığını anlatarak, “Bu adam beni öldürecek, kurtarın beni” dediği öğrenildi. Bunun üzerine abla Hatice Özcan’ın jandarmaya haber vererek, gidip kardeşini eşi ile yaşadığı evden aldığı belirtildi.

    ‘KÜBRA KAÇMASA TORUNLARIMI DA ÖLDÜRECEKTİ’

    Olayın yaşandığı evde oturan 2 çocuk annesi olan abla Hatice Özcan’ın kayınpederi Hüseyin Özcan, yaşanan olayda Kübra Şahin’in evden kaçmasının evde biri yeni doğan 2 torunun öldürülmesini önlediğini söyledi. Özcan, “Emre Şahin, oğlumun evine elinde tüfekle geliyor. O sırada evde Kübra’nın ikizi Büşra, gelinim Hatice ve 2 torunum oturuyor. Eve zorla girip pencereden ateş etmiş. Daha sonra evde Büşra, Hatice ve Kübra kaçmaya başlamış. Kübra kaçarken arkasından ateş ederek öldürmüş. Daha sonra eve tekrar dönmüş bu sırada diğer odada biri yeni doğan olmak üzere 2 torunum bulunuyordu. Emre Şahin, Kübra’nın kendisini terk etmesini gelinim Hatice ve ikizi Büşra’nın neden olduğunu söylüyormuş. Buraya hepsini öldürmek için geldiğini söylüyormuş. Eğer Kübra evden kaçıp Emre Şahin, onun arkasından gitmese evde torunlarımla birlikte herkesi öldürecekmiş. Kübra’yı vurduktan sonra kendisini vurarak öldürdü” diye konuştu.

    Eşini öldürdükten sonra intihar eden Emre Şahin ise ilçeye bağlı Necatiye köyünde toprağa verildi.

  • SMA hastası minik Nehir, hayata tutunamadı! Bursa’ya gelen ailenin büyük acısı…

    Trabzon’da 2017 yılında dünya evine giren Yonca- Recep Maral çiftinin, 2018 yılının ağustos ayında ‘Nehir’ adını verdikleri bebekleri dünyaya geldi.

    4 aylık olduğunda hareketlerinin tuhaflaştığını fark eden aile, bebeği Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’ne götürdü.

     

    Hastanede ‘gevşek bebek sendromu’ olarak da bilinen SMA Tip 1 teşhisi konulan Nehir bebek, yoğun bakım ünitesinin yeterli donanımda olmaması nedeniyle ambulans helikopterle Samsun’da tam donanımlı bir özel hastaneye nakledildi.


    SMA Tip 1 hastalarının iyileşmesi için gerekli olan ve değeri yaklaşık 400 bin Türk lirası olan ilaç Sağlık Bakanlığı’nın girişimiyle ABD’den sipariş edildi. Kısa bir süre içinde Türkiye’ye gelen ilaç, ailenin iddiasına göre Nehir bebek özel bir hastanede olduğu için hastane yetkililerine verilmedi.

    14 Ocak’ta çocuğunu kaybettiğini belirten anne Yonca Maral, daha sonra eşiyle beraber Bursa’da yaşayan ailesinin yanına geldiklerini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

    “Çoğuhastaya bu ilaç gelmiyor. Şans eseri bu ilaç bize geldi. Bu ilaç geldi ama çocuğumuz özel hastanede olduğu için ilacı bize vermediler. Devlet bizi 3’üncü basamak yoğun bakımı olan özel bir hastaneye kendisi nakil etmişti ama gelen ilacı özel bir hastaneye veremeyeceklerini söylediler. İlacı devlet hastanesine götüreceklerini söylediler. Devlet hastanesinde 10 gün kadar yer bekledik ama yer bulunamadı. Bu süre zarfında çocuğun durumu kötüleşti. Çocuğumun öldüğünü yoldayken öğrendim.”

  • İran, Suriye’deki patlamanın faili olarak Polat Alemdar’ı gösterdi

    İran resmi haber ajansı Press TV, Necati Şaşmaz’ı MİT ajanı olarak gösteren fake paylaşımı gerçek gibi paylaşarak, Münbiç saldırısının failini MİT gibi gösterdi ve PKK’nın yalanına destek çıktı.

    PKK’yı öven bir Twitter sayfasındaki paylaşımı alıp gerçekmiş gibi resmi devlet ajansında kullanan Press TV büyük bir skandala imza atmış oldu.

    TWİTTER’DA ALAY KONUSU OLDU

    İran Resmi Haber Ajansı Press TV’nin yaptığı bu skandala Twitter’da birçok kullanıcıdan tepki yağdı. Bir Twitter kullanıcısı bu paylaşımın altına, “Memati, Abdulbey nerede onları da MİT’çi diye yutturmayın İranlıların devrelerini yaktırmayın” notunu düştü.

  • Korkunç! Didem’in Katili Dönerci Ustası Baba Çıktı

    Keşan ilçesinde geçen 9 Ocak Çarşamba günü, ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, Didem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Edirne Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri soruşturma başlatırken, İstanbul’dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda birer gün arayla kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiğinin yanı sıra diğer uzuvlar bulundu. Didem Uslu’nun buluna parçaları üzerinde yapılan incelemede çok düzgün kesikler olduğu tespit edildi.

    Bunun üzerinden yola çıkan polis ekipleri Didem Uslu cinayetinde şüpheleri dönerci ustası olan ve döner bıçağını rahat kullandığı bilinen babası Hasan Uslu üzerine yoğunlaştırdı. Uslu ailesinin oturduğu evde yapılan aramada bulunan izler üzerine Didem Uslu’nun babası Hasan, annesi Satı ile İstanbul’da oturduğu belirlenen kız kardeşi Özlem Uslu gözaltına alındı. Baba Hasan Uslu ilk ifadesinde suçunu itiraf ederek kızı Didem Uslu’yu evde çıkan tartışma sonucu bıçakla kesip parçalara ayırdıktan sonra 3-4 günde ormanlık alana attığını söyledi. Soruşturma kapsamında ormanlık alana götürülen baba Uslu, kızına ait parçaların yerlerini tek tek gösterdi.

    Didem Uslu’nun kız kardeşi serbest bırakılırken, anne Satı ve baba Hasan Uslu, Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek Keşan Adliyesi’ne sevk edildi.

  • MEB’in sistemini hackleyip notlarını düzelten öğrenci gözaltına alındı

    Olay, geçtiğimiz hafta Pazartesi Kayapınar ilçesinde bulunan bir okulda yaşandı. Edinilen bilgilere göre, yaklaşık 2 ay devamsızlığı bulunan 10. sınıf öğrencisi Sultan Şeymus M., iddiaya göre, MEB’in not sistemini hackledi. Burada notlarını 20’şer puan yükselten öğrenci, daha sonra 59 gün olan devamsızlığını da 9 güne indirdi. Öğrenciye not veren öğretmenler, sorunun kendilerinden kaynaklandığını düşünerek sistemi düzeltip eski haline getirdi. Sonraki gün tekrar sisteme giren Sultan Şeymus M., notları ve devamsızlığı tekrar kendine göre güncelleyince okul yönetiminin dikkatini çekti. Polise haber verilmesinin ardından Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, not sistemini takibe aldı. Yapılan çalışmaların ardından Sultan Şeymus M.’nin evinde bulunan IP adresinden sisteme girildiğini tespit eden güvenlik güçleri, öğrenciyi gözaltına aldı.

    10. sınıf öğrenci Sultan Şeymus M.’nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

  • Bakan Selçuk’tan EYT Açıklaması: ” Şu Anda Gündemimizde Yok”

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    “3600 ek gösterge çalışmalarımız Devlet Personel Başkanlığı ve Bakanlıklarımızla devam ediyor. Dosya bazında artık bin liranın altında emekli aylığı kalmayacak. Şubat ayında aylıklara yansıyacak. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili düzenleme gündemimizde yok şu anda. Çocuklarımızın geleceği için gündemimizde yok esasında” dedi.