Kategori: Haber

  • 200 yıllık Ata tohumu ticareti

    200 yıllık Ata tohumu ticareti

    Erzurum’un Aşkale ilçesinin Tazegül köyünde çiftçilik yapan Kemal Güven, 200 yıldan beri ellerinde bulunan Ata tohumlarını çoğaltmayı başardı.
    Türk mutfağının vazgeçilmezleri kuru fasulye, yeşil mercimek ve nohut tohumlarını yaklaşık 7 seneden beri ekip çoğaltmaya başlayan Kemal Güven, bu sayede çoğalttığı tohumlarında ticaretini yapmaya başladı.

    Güven, “Kuru fasulye, yeşil mercimek ve nohut bunlar 200 yıllık ata dede tohumları, eskiden 50 dönüm ekilirdi, şimdi ben son birkaç seneden beri 5-6 dönüm ekerek çoğaltmaya gayret ediyorum. Amacım tohumları çoğaltmak ve diğer çiftçilik yapan vatandaşlara da faydalı olmak. Ayrıca bu ektiğim tohumları satarak daha çok para kazanıyorum. Buğday ve arpadan daha çok getirisi var. Bunlarda işçilik ve emek çok zor fakat çalışacağız, üreteceğiz, kazanacağız” diye konuştu.

    Bölgede yetiştirilen ürünleri alıp pişiren vatandaşlar da lezzetine tam puan verirken ilçe merkezi başta olmak üzere diğer ilçelere ve şehir dışına da ticareti yapılıyor.

  • 5 katlı cemevinde sona doğru

    5 katlı cemevinde sona doğru

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Derince ilçesinde yapımına devam edilen İmam Zeynel Abidin Cemevi inşaatı yüzde 78 oranında tamamlandı.

    Derince ilçesi Sopalı Mahallesi’nde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından İmam Zeynel Abidin Cemevi inşaatına start verilmişti. Alevi vatandaşların hizmetine sunmak üzere Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarını hızlandırdı. Yüzde 78 oranında yapımı tamamlanan 5 katlı cemevinde son aşamalara gelindi.

    Cemevinde neler olacak?
    Derince ilçesinde Alevi vatandaşların ibaretlerini yerine getirmesi için yaptığı 5 katlı cemevinde, cenaze alanı, abdesthane, morg, gasilhane, bay bayan tuvalet, yemekhane, mutfak, ürün satış, fuaye alanı, idari ofis, kütüphane, sekretarya, yönetici odası, idari ofis, başkan odası, dede odası, konferans salonu, kulis, eğitim salonu, reji odası, cem salonu bay-bayan cem girişi ve lokma odası gibi bölümler yer alıyor.

    Eksikler tamamlanacak
    5 katlı olarak planlanan cemevi projesinin çatı kat alçıpan asma tavan imalatları, çatı kat sahne ve samah pisti döşeme kaplamaları, anfi halı kaplaması, doğrama ve cam montajları, prekast imalatları, slikon cephe imalatları, çatı kat zemin kaplama imalatları, mutfak duvar, zemin seramik imalatlarına başlanıyor. Ayrıca vitrifiye montaj, sıhhi tesisat ve yangın hidroforların devreye alınması, ısıtma tesisatı, kazan baca montajı ve doğalgaz tesisatı, radyatör montajı, pis su hattının rögar bağlantısı, Vrf dış ünite montajları, yangın tesisatı ile tesisat izolasyon eksikleri tamamlanarak projede sona gelinecek.

    Elektrik pano bağlantıları, kolon besleme hatları, zayıf akım tesisatı, kamera, data telefon santrali, ses sitemleri, paratoner tesisatı, bina besleme hattı, yangın ihbar tesisatı, çevre imalatı eksikleri, çevre drenaj imalatları, çevre zemin beton parketaş döşeme bazalt bördür imalatları, çevre yağmur ızgara imalatlarına başlanan proje sonunda alevi vatandaşlar cemevlerine kavuşacak.

  • Hem koyunlarına hem de kendi kuzusuna bakıyor

    Hem koyunlarına hem de kendi kuzusuna bakıyor

    Karaman’da üniversiteden mezun olduktan sonra köyünde devletten aldığı hibe ile hayvancılık yapmaya başlayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber hem annelik yapıyor hem de 70 koyuna bakıyor.
    Karaman merkeze bağlı Kızık köyünde yaşayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber, Erciyes Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği Bölümünden mezun olduktan sonra Uzman Eller Projesi kapsamında devletten aldığı 250 bin liralık hibe ile 51 koyun ve 2 koçla çiftlik kurdu ve 51 koyunu 1 yıl içerisinde 70’e çıkardı. 3 yaşındaki oğlu ile birlikte hayvancılık yapan Teber hayalindeki işi yapmanın mutluluğunu yaşıyor.

    “Aldığım 250 bin liralık hibe ile 51 adet koyun ve 2 koç alarak işe başladım”
    Üniversiteden mezun olduktan sonra hayvancılıkla uğraşmaya başlayan 30 yaşındaki Sümeyye Teber, “Erciyes Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Laborant ve Veteriner Sağlık Teknikerliği mezunuyum. Karaman’ın Kızık köyünde yaşıyorum ve hayvancılık yapıyorum. Karaman, hayvancılık ve tarımın ön planda olduğu bir şehrimiz.

    Hayvancılığa uzaktan da olsa aşinalığım vardı. Üniversitede, hayvancılığın ileride daha verimli olacağını düşündüğüm için bu bölümü seçtim. Mezun olduktan sonra, imkanlar el verdikçe bu işe başladım. Şu an geliştirme aşamasındayım. 2023 yılında Uzman Eller Projesi kapsamında aldığım 250 bin liralık hibe ile 51 adet koyun ve 2 koç alarak işe başladım. Şu an 70’e çıkardım, yaklaşık 2-3 yıl içerisinde mevcut sayıyı iki katına çıkararak devam etmek istiyorum. Hayalim her zaman kendi işimi yapmaktı, kendi işimin başında olmaktı.

    İmkanlar el verdiği için bu işe başlayabildim. Devlet projesi ile hibe almak büyük bir avantaj oldu, bu sayede kendimi geliştirebildim. Şu an yaklaşık 70 tane dişi hayvanımız var ve bunu minimum 250 kapasiteye çıkarmayı hedefliyoruz. Şu anda hem yavru verimi hem de süt verimi açısından iyi sonuçlar alıyoruz. İleride bu sütü işleyerek satmak, yani yoğurt ve peynir gibi ürünler üreterek satışa sunmayı planlıyorum” dedi.

    “Çocuğumla birlikte bu işi yapabilmek çok güzel”
    Devletin çeşitli hibe ve kredileri olduğunu belirten Teber, “Bunları araştırabilirler, ben de yaklaşık bir yıl araştırdıktan sonra Uzman Eller Projesi’ne denk geldim, benim için büyük bir şanstı. Hibe dışında genç çiftçi kredileri, hayvancılık kredileri, hayvan alımından sonra yem kredileri gibi imkanlar var. Eğer ailelerinden destek alıyorlarsa ve mevcut bir yerleri varsa, bu kredilerle işe başlayabilirler. Elbette her işte olduğu gibi ilk 2-3 yıl biraz zorlanacaklardır ama daha sonra kendi işlerini yapmak ve bu konuda uzmanlaşıp kaliteli bir seviyeye ulaşmak, bu işe ayrı bir değer katacaktır.

    Sabit olarak 8-5 bir işte çalışsalar, başka insanlarla muhatap olacaklar, o işin zorluklarını yaşayacaklar ve kariyer sahibi olmak için en azından 1-2 yıl çabalayacaklar. Hayvancılıkta da aynı. Krediyi alıp işe başladıklarında, hatta bir veteriner bile olsalar, ilk başlarda zorlanabilirler, ‘yapamıyorum’ diyebilirler ama bence bir kadın bir evi çekip çeviriyorsa, bir çocuğu büyütebiliyorsa yani bu dünyaya bir insan yetiştirebiliyorsa, kolaylıkla hayvan da yetiştirip bu işi de başarabilir. Ben hayvancılığa 51 koyun ile başladım, şu an 70 tane var ve hepsi gebe. Bu gelen kuzularla sayıyı en az 100’e tamamlayacağım.

    Başta zorlanacağımı düşündüm ama işin göründüğünden daha kolay olduğunu fark ettim. Türk kadınları cephede bile kendini göstermiştir; böyle bir atalara sahipken, biz de gayet başarılı bir şekilde hayvancılığı yapabiliriz. Deneyen herkesin bu konuda başarılı olabileceğini düşünüyorum. Hayvanlarla ilgileniyoruz, onların kuzularını bekliyoruz ama kendi kuzuma da vakit ayırıyorum. Evet, biraz zorluğu olabiliyor ama üstesinden gelebiliyorum çünkü oğlum da benim gibi hayvanları severek büyüdü. Beraber bile çıkıp bu işleri yapabiliyoruz. O yüzden, çocuğumla birlikte bu işi yapabilmek çok güzel” diye konuştu.

  • Trafik sorununa çözüm

    Trafik sorununa çözüm

    AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, çevre yolunda yaşanan trafik sorunlarına yönelik çalışmalar yaptıklarını belirterek, “İmişehir OSB’de yan yol çalışmalarımız var, en kısa zamanda projeleri bitiyor. İnşallah 2025’te devreye girecek. Onun dışında 3 tane battıçıktı var çevre yolunda, onun bittiği yerde Tepebaşı kavşağımız var” dedi.

    Eskişehir’de yaşanan trafik çilesine çözüm üretmek isteyen Nebi Hatipoğlu, görüşmeleri sürdürürken, hazırlanan projelerde sona gelindi. Birçok trafik çilesi ile ilgili projenin yapım çalışmaları başlayacak. Eskişehir’de çevre yolu üzerinde yeni battıçıktı ve yan yollar müjdesini veren Hatipoğlu, şehir merkezinde ise Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin seçim öncesi vermiş olduğu kuşak yollar sözünü hatırlattı.

    “Çevre yoluna 4 battıçıktı ve Tepebaşı ışıklarındaki sorunu çözüyoruz”
    Konuşmasında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Hatipoğlu, “Tabii ki Eskişehir’in bir trafik sorunu olduğunu herkes görüyor. Seçimlerden önce ben belli projeler açıklamıştım; bu projeler tabii ki Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum takdirde geçerliydi ve Büyükşehir Belediyesinin inisiyatifinde olan bölgelerdeydi. Biz Karayollarımızla ve Ulaştırma Bakanlığımızla Eskişehir’de ne yapabiliriz diye ve Eskişehir’in trafiğini rahatlatmak için devamlı görüşüyoruz.

    Tabii bu işin teknik boyutu ve mali boyutu var. Biz şimdi teknik boyutunu geçtik. Özellikle İmişehir OSB’de yan yol çalışmalarımız var, en kısa zamanda projeleri bitiyor. İnşallah 2025’te devreye girecek. Onun dışında 3 tane battıçıktığımız var. Çevreyolunda, onun bittiği yerde Tepebaşı kavşağımız var. Tepebaşı kavşağında inanılmaz bir trafik yoğunluğu var. Oranın trafiğinin rahatlatılmasıyla ilgili bir önlem alıyoruz, inşallah bir UKOME kararı alınacak ve o trafiği oradan gidereceğiz. Onun dışında vatandaşlarımızın yıllardır beklediği çevre yolu meselemiz var. Şu an mevcuttaki çevre yolu aslında Eskişehir’in yolu olmasına rağmen şehrin dışında kaldı ve çok ciddi bir trafik yoğunluğu var.

    O yüzden bizim daha önceden projelendirilmiş kuzey ve güney çevre yolları projelerimiz var. Karayolları Genel Müdürlüğümüzle yaptığımız görüşmelerde kuzey çevre yolu ve kuzey otobanı üzerinde duruyoruz. İnşallah bu kuzey otobanında İmişehir çevre yolundan gelip Bursa’dan çıkan noktadaki 41 kilometre var; Mihalgazi ve Sarıcakaya yollarının da bağlandığı. İnşallah 2025 içinde müjdeli bir haber vermeyi düşünüyoruz bununla ilgili. Tabii bugün bütçelerimiz kısıtlı ve bütçe kaynaklarımız belli, bu noktadan elimizden geleni yapmamız lazım ancak hükümetimizin yapması gereken işler dışında Büyükşehir belediyemizin de yapması gereken yollar var.

    Onların da takipçisiyiz. Büyükşehir belediyesinin seçimden önce bir projesi vardı, ‘Kuşak Yollar’ diye. Bunların yapılması tabii belediyenin inisiyatifinde. Ayrıca şehir içindeki katlı kavşakların yapılması, şehir içinde tramvayın kesiştiği noktalarda tramvayın alttan geçirilmesi suretiyle trafiğin rahatlatılması lazım. Biz hükümetimiz olarak ve iktidar milletvekilleri olarak gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bunlar gerçekleştirilince kamuoyunu bilgilendireceğiz. Ancak Büyükşehirin yapması gereken yolların da takipçisi olacağız.”

    “Kuşak yollara bir an önce başlanmalı”
    Şehir içi trafik sorununun Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Hatipoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi;
    “Biz bir çalışma yaptık, ‘büyükşehir ne yapmalı, Karayolları ne yapmalı?’ diye. Karayolları’nın ne yapması gerektiğini aşağı yukarı netleştirdik; Büyükşehiri de netleştirdik. Büyükşehirin yapması gereken projeleri biz seçimden önce söylemiştik, bunların aynıları geçerli. Büyükşehirin hızlıca bu yatırımları yapması gerekiyor. Tabii bugün geldiğimiz noktada diğer CHP belediyelerinde de gördüğümüz gibi temsili ağırlama, konserler ve büyük organizasyonlara son yıllarda harcanan paralar inanılmaz.

    Bu paraların Eskişehir’de trafiğe harcanması çok önemli. Mesela geçen yıl bir Gülşen konseri yapılmıştı Eskişehir’de, çok büyük rakamlar ödendi ve yazık bu paralara. Bizim yerel sanatçılarımız var; yerel sanatçılarımız da gayet güzel konserler verebilir ve şehrimizi eğlendirebilir. Güzel organizasyonlar olması için illa büyük paralar verilecek diye bir şey yok ama biz tabii ki biliyoruz bu harcanan paraların organizasyon adı altında nerelere gittiğini. Artık bu işleri bırakıp hızlıca kuşak yollarının yapımına başlamaları lazım.”

  • Nazırlı, basın mensupları ile bir araya geldi

    Nazırlı, basın mensupları ile bir araya geldi

    AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı, kentteki basın mensupları ile bir araya geldi. AK Parti Elazığ Milletvekili Nazırlı, kentte görev yapan ulusal ve yerel basın temsilcileri ile bir buluştu. İl Özel İdaresinde gerçekleştirilen istişare toplantısında Nazırlı, yaptıkları ve projelendirdikleri çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi verdi. Program, soru ve cevapların ardından sona erdi.

  • Kolombiyalı müslüman oldu

    Kolombiyalı müslüman oldu

    Bolu’da yaşayan Kolombiya vatandaşı Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman oldu. Paola Andrea Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı.
    Kolombiya’da İş Güvenliği ve Sağlığı üzerine üniversite eğitimini tamamlayan Paola Andrea, iki yıl önce internet üzerinden tanıştığı Bolulu Fatih Kıldır (39) ile evlenme kararı aldı. Bu süreçte İslam dini hakkında araştırmalar yapan Paola Andrea, Bolu İl Müftülüğüne başvurarak Müslüman olmak istediğini belirtti.

    Paola Andrea’nın İslam dinine olan ilgisi, vaftiz babasının Müslüman olmasının ardından başladı. Fatih Kıldır ile tanıştıktan sonra iki yıl boyunca İslam dini ve Türkiye hakkında araştırmalarına devam eden Paola Andrea, İslam’ın tek tanrılı din anlayışından etkilendiğini ve Hristiyanlıktaki teslis inancını hiçbir zaman içselleştiremediğini ifade etti.

    Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye gelme ve sevdiği Türk genci ile evlenme kararı alan Paola Andrea, müstakbel eşi Fatih Kıldır ile birlikte Bolu İl Müftülüğüne gitti. Fatih Kıldır, ailesinin Paola’ya karşı hoşgörülü bir yaklaşım sergilediğini belirtti.
    Bolu İl Müftülüğünde İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş ve şahitlerin huzurunda kelime-i şehadet getiren Paola Andrea, Müslüman olarak Meryem ismini aldı ve İhtida Belgesini teslim aldı.

    Törenin ardından İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Meryem Paola’ya İngilizce mealli Kur’an-ı Kerim ve dini yayınlar hediye etti. Müftü Demirtaş, törenle ilgili şunları söyledi:

    “İnsanlığın atası Hz. Adem Aleyhisselam ile birlikte insanlıktan kardeş idik, şimdi de barış ve kardeşlik dini olan İslam ile birlikte dinde de kardeş olduk ve kardeşliğimizi pekiştirdik. Dinimiz her açıdan tutarlı bir din olması sebebi ile hak bir dindir. Birçok defa ihtida töreninde kelime-i şehadet söylerken hep gelen kişilerin gözlerine bakarım ve gözlerindeki parlama ve sevinç görürüm. Bu kardeşimizde de aynı göz aydınlığı ve sevincini gördüm. Maşallah dersine çok iyi çalışmış, kelime-i şehadeti çok güzel ifade etti. Rabbim bundan sonra eşi ile birlikte dünya ve ahiret saadeti nasip eylesin. Dini sorumluluklarını ifa etmeyi nasip eylesin.”

  • Gayretimizi ortaya koymuş olacağız”

    Gayretimizi ortaya koymuş olacağız”

    Çorum’da yıkımına başlanılan Hilal Apartmanı ile ilgili açıklamalarda bulunan Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, yaraların sarılması için çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Çok kısa süre içerisinde de bu süreci tamamlamış olacağız. Maksimum düzeyde, hemşehrilerimizin zararlarının giderilmesi konusunda, İçişleri Bakanlığımızla iş birliği içerisinde, valiliğimizin himayesinde yaraların sarılması noktasındaki desteği vermiş olacağız” dedi.

    Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Osmancık Caddesi’nde meydana gelen doğal gaz patlamasında ağır hasar gören Hilal Apartmanı’nın yıkım çalışmaları ile ilgili açıklamada bulundu. Yaşanan patlamada 15 bina, 43 ev ve 31 iş yerinin etkilendiğini belirten Başkan Aşgın, vatandaşların yaralarının sarılması için Çorum Valiliği öncülüğünde çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

    Aşgın, “3 Kasım’da saat 10.30 sıralarında bir doğal gaz patlaması sırasında, bir hasarla karşı karşıya kaldık. Üzüldüğümüz noktalardan bir tanesi, kazada bir hemşehrimizin vefat etmesi. Hemşehrimize rahmet diliyorum. Patlama neticesinde 33 hemşehrimiz yaralanmıştı. 33 hemşehrimizin aynı gün taburcu olması tek tesellimiz oldu. Ben tekrar tüm Çorum’a geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. İlk andan itibaren Sayın Valimizin öncülüğünde devlet tüm kurumları ile buradaydı.

    Sayın Valimizin önderliğinde, milletvekillierimizle istişareli bir şekilde, belediyemizin tüm birimleri, sağlık teşkilatı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, ilgili kurumların tamamı olay yerindeydi ve ilk andan itibaren de yapılması gereken tüm müdahaleler titizlikle yapıldı. Olay anında 4 dakika gibi çok kısa bir süre içerisinde Çorum itfaiyemizin gelmiş olması gurur verici. İtfaiyemize de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımız, sağlık birimlerimiz çok hızlı bir şekilde olaya müdahale ettiler. Hepsini tebrik ediyorum” dedi.

    ” Diğer binalara zarar vermeden, başka bir vatandaşımızın burnunun kanamasına müsaade etmeden bu yıkımı tamamlayacağız”
    Vatandaşların tahliyelerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Aşgın, “Olayın bir adli, bir idari kısmı var. Bu bir doğal afet değil, bu bir kaza. Hem adli makamların adli kovuşturmayı sürdürmesi gerekiyordu hem de idari kurumların gerekli tetkikleri yapması gerekiyordu. Bu süre zarfında da bunların önemli bir kısmı tamamlanmış oldu. Özellikle yıkımla ilgili bizim buradaki esnafımızın, ‘yolun açılmaması bize ekonomik anlamda ciddi zarar veriyor’ diyordu.

    Ama adli kovuşturma yapan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığımızın delil toplama gibi işlerinin tamamlanmamasından bu yıkımı yapabilmemiz mümkün değildi. Bu anlamda da geçtiğimiz Perşembe günü Cumhuriyet Başsavcılığımızdan muvafakatname yazımızı aldık. Burası özel bir yıkım gerektirdiği için çalışmalarımızı başlatmıştık. Ankara’dan gelen araç yukarıdan kat kat keserek yıkımı gerçekleştirecek. Diğer binalara zarar vermeden, başka bir vatandaşımızın burnunun kanamasına müsaade etmeden bu yıkımı tamamlayacağız” diye konuştu.

    Başkan Aşgın, felaket boyutundaki olayın 15 binayı etkilediğini, 43 mesken ve 41 iş yerine farklı ölçeklerde zarar verdiğini belirterek, “Nihayetinde bir kaza olarak kayıtlara geçti. Nasıl bir kazada devletin bir sorumluluğu yoksa, özel hukuk çerçevesinde zarar ziyanın giderilmesi gerekiyorsa, adli yönden takibi gerekiyorsa, kusura göre sonucun değerlendirilmesi gerekiyorsa burada da öyle bir kaza gözüküyor. Yeryüzünün en müşfik, en şefkatli, en merhametli devleti hiçbir zaman vatandaşını, sorumluluğu olmasa bile yalnız bırakmamıştır. Ben burada da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanlığımızla görüşmelerimiz tamamlandı.

    Burası bir afet kapsamına alınamıyor. Ama farklı kalemlerden bir kaynak oluşturularak burada tespit edilen zararla ilgili olarak yaralar ne kadar sarılabilirse o kadar destek ve katkıyı İçişleri Bakanlığından gelecek kaynak ile hemşehrilerimize ulaştırmış olacağız. Çok kısa süre içerisinde de bu süreci tamamlamış olacağız. Maksimum düzeyde, hemşehrilerimizin zarar ziyanlarının giderilmesi konusunda, İçişleri Bakanlığımızla iş birliği içerisinde, valiliğimizin himayesinde yaraların sarılması noktasındaki desteği vermiş olacağız” şeklinde konuştu.

    Ekiplerin tüm çalışmalarını tamamlayarak hasar tespitini raporladıklarını belirten Aşgın, “Kaynağımız ulaşır ulaşmaz, hak sahipleri ile istişareler ederek yaraların sarılması noktasında gayretimizi ortaya koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Evde Bakım Yardımları hesaplara yatırılıyor

    Evde Bakım Yardımları hesaplara yatırılıyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, evlerinde bakılan tam bağımlı vatandaşlar ve ailelerine yönelik “Evde Bakım Yardımı”nı hesaplara yatırmaya başladıklarını belirterek, “546 bin vatandaşımız bu yardımdan yararlanıyor. Evlerinde bakılan tam bağımlı vatandaşlar ve aileleri için bu ay toplam 4,9 milyar lira yardımı hesaplara yatırıyoruz” açıklamasında bulundu. Göktaş, yaptığı açıklamada, Bakanlığın aile odaklı bakım hizmet modellerinden biri olan “Evde Bakım Yardımı” uygulamasının 2006’da hayata geçirildiğini hatırlattı.

    Engelli bireylerin öncelikle aile yanında desteklenmesi için başlatılan çalışma kapsamında engellilerin aile bütünlüklerini muhafaza edecek şekilde bakımlarının evde yapılmasını öncelediklerini vurgulayan Göktaş, “Evde Bakım Yardımı ile engellilerin yaşadıkları ortamdan ayrılmadan, ailesi veya yakınlarıyla birlikte yaşayarak aile birliğinin korunmasına ve güçlenmesine destek oluyoruz. Bakanlık olarak engelli bireylerin eğitim, sağlık, güvenlik, istihdam gibi temel haklarına tam olarak ulaşmaları için hak temelli bir bakış açısıyla politikalar geliştiriyor, geliştirdiğimiz bütüncül ve adil sosyal hizmet modelleri ile toplumun her bir ferdine ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Evde Bakım Yardımı kapsamında hak sahibi başına aylık 9 bin 77 lira ödemenin her ayın 15’inde yapıldığını belirten Göktaş, şunları kaydetti:
    “Evlerinde bakılan tam bağımlı vatandaşlar ve aileleri için bu ay toplam 4,9 milyar TL Evde Bakım Yardımı’nı hesaplara yatırmaya başladık. Hali hazırda 546 bin vatandaşımız Evde Bakım Yardımı’ndan yararlanıyor. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuz çerçevesinde bakanlık olarak engellilik alanındaki hak temelli sosyal yardımların şeffaf bir anlayışla sürdürülebilir olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ödemelerin tüm engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum.”

  • Diyanet İşleri Başkanın’dan açıklama

    Diyanet İşleri Başkanın’dan açıklama

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) olarak çeşitli yollarla şu ana kadar 600 milyon liralık yardımı Gazze’ye ulaştırdık” dedi.
    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Milli İrade Platformu tarafından İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Diyanet ve Din Hizmetleri” konulu “Milli İrade Buluşmaları” programına katıldı.

    “Yeni bir medeniyetin inşası noktasında hepimize çok büyük görevler düşüyor”
    İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Dr. Tayyar Altıkulaç Konferans Salonu’ndaki programda konuşan Başkan Erbaş, Türkiye Yüzyılı vizyonunun küresel krizlerle kuşatılmış insanlığın çıkış yolunu ifade ettiğini belirterek, “Türkiye’nin öncülüğünde yeni bir medeniyetin inşası noktasında hepimize çok büyük görevler, çok önemli sorumluluklar düşüyor. Zira söz konusu idealin, güçlü motivasyonu, en büyük imkanı, en kapsamlı zemini, inancımız ve değerlerimizdir” dedi.

    Başkan Erbaş, bugün Diyanet İşleri Başkanlığının dünyanın her köşesinde hizmet sunan büyük bir teşkilat olduğuna dikkati çekerek, hiçbir ülkede benzeri olmadığını söyledi.

    “Filistin için Papa’ya Cumhurbaşkanımızın mektubunu götürdüm”
    Filistin için sivil toplum kuruluşlarıyla Filistin’e Destek Platformu’nu kurduklarını ifade eden Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
    “Gazze, Filistin konusunda en başından beri yaptığımız, yapmaya devam ettiğimiz onlarca iş var; defalarca basın toplantısı, bildiri, hutbe, boykot Bu süreçte daha güçlü tepki oluşturmak amacıyla Müslüman ülke ve toplumların dini liderleriyle defalarca toplantı yaptık. Diyanet İşleri Başkanlığımızda bir çevrim içi toplantıda 92 ülkeden 190’nın üzerinde ilim adamının, dini liderin katıldığı bir toplantımız oldu. Yine İslam alimlerinin katılmış olduğu pek çok toplantı yaptık.

    Farklı din mensuplarının dünyadaki temsilcilerine özel mektuplar gönderdik ve onları bir araya getirerek açıklamalar yaptık. Vatikan’a gittik, Cumhurbaşkanımızın mektubunu Papa’ya ulaştırdık ve Papa’ya baştan sona mektubu okudum. Onun da bu farkındalığın oluşmasında desteğinin olmasını kendisinden talep ettik.”

    “Rabbim, Kudüs mücadelesinin ve Filistin davasının nihai zaferini görmeyi hepimize nasip eylesin”
    Başkan Erbaş, Filistin’e insani yardımlar konusunda yapılabilecek her şeyi yaptıklarını dile getirerek, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV olarak çeşitli yollarla şu ana kadar 600 milyon liralık yardımı Gazze’ye ulaştırdık. Rabbim, Kudüs mücadelesinin ve Filistin davasının nihai zaferini görmeyi hepimize nasip eylesin inşallah” diye konuştu.
    Programa, Diyanet İşleri Başkanlığının üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

  • 42 yıllık mesleğine feda etti

    42 yıllık mesleğine feda etti

    Aşıklar Diyarı olarak bilinen Sivas’ta tek, Türkiye’de ise sayılı ud ustalarından olan Mustafa Karaoğlu, parmak uçlarını çok sevdiği mesleğine feda etti.
    Türkiye’nin gönül coğrafyasının en özel şehirlerinden biri olan ve âşıklar diyarı olarak anılan Sivas, halk müziğinde yaktığı türküleriyle, yetiştirdiği âşıklarıyla biliniyor. Bu kadim şehirde, 42 senedir ud sanatını yaşatmaya çalışan 66 yaşındaki Mustafa Karaoğlu, Sivas’ın tek ud ustası olarak küçük yaşlardan itibaren kendini bu sanata adadı.

    Ancak bu uzun yılların bir bedeli oldu Karaoğlu parmaklarındaki tırnaklarını bu uğurda kaybetti. Kendisi için çalmaktansa yapmanın sevgisinin çok daha ağır bastığını vurgulayan Karaoğlu, “Bir dönem ud çalıyordum. Tırnaklarımda hasar oluşunca daha da çalmak için elime almadım. Neredeyse 11 yıldır hiç çalmıyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Çalmaktansa yapmanın sevgisi çok daha ayrı”
    Küçük yaşta başladığı ud yapımını 42 yıldır aralıksız sürdüren 66 yaşındaki Mustafa Karaoğlu, “Ben burada ud yapıyorum, keman tamir ediyorum. Çok küçük yaşta başladım. Babam marangozdu. Orada bazılarını görüp esinlendim. Karayollarında çalışıyordum ama dükkânımı hiç kapatmadım. Emekli olduktan sonra da kendimi dükkânıma adadım.

    42 yıldır ud yapıyorum. Orglarda hazır ses çalsa da biz onları kullanmayız. Biz atalarımızdan gördüğümüz sazlarımızla uğraşıyoruz. Org dijital bir alet. Ruhu yok. Bir dönem ud çalıyordum. Tırnaklarımda hasar oluşunca daha da çalmak için elime almadım. Neredeyse 11 yıldır hiç çalmıyorum. Zaten profesyonel anlamda çalmıyordum.

    Benim için çalmaktansa yapmanın sevgisi çok daha ayrı. Ben bu işe başladım başlayalı vatandaşın ilgisi oldu. Bu ilgi halen de devam ediyor. İyi bir udun yapımı 20 gün sürer. Yapımında çeşitli birçok ağaç kullanılır. Göğüs kapağına olmazsa olmaz ladin kullanıyoruz. Sırtı gül ağacıdır. Ceviz, kiraz, venge gibi birçok çeşidi kullanıyoruz” dedi.

    “Her gün gele gele buranın çırağı oldum”
    Şimdilik çok şey yapamasa da ustasının yanından ayrılmadığını söyleyen lise son sınıf öğrencisi Yusuf Aykanat, “Klasik Türk müziği ile ilgileniyorum. Ud çalmaya gayret ediyorum. Dükkânda şimdilik çok şey yapamasam da ustamdan öğreniyorum. Ben babamın teşvikleriyle bağlama çalmaya başlamıştım.

    Zaten onun öncesinde bir piyano eğitimim ve nota bilgim vardı. Nota bilgimi ilerletirken bağlama çalmaya başladım. Türk müziğine öyle bir girişim oldu. Üniversitede Türk müziği yapan yerel korolar vardı. O korolara gittiğim zaman udu gördüm. Çok hoşuma gitmeye başladı. Ud almak için saz evlerini dolaşmaya başladım. Buraya geldim, ustamla tanıştığımda bileğime baktı dedi ki ‘sen güzel ud çalarsın, hep gel’ dedi. Ben de her gün gele gele buranın çırağı oldum” şeklinde konuştu.