Kategori: Haber

  • Mecliste gündem olan köyün su sorunu çözüldü

    Mecliste gündem olan köyün su sorunu çözüldü

    Ağrı’nın Taşlıçay ilçesine bağlı Aşağı Dumanlı Köyü’nün uzun süredir devam eden içme suyu sorunu, devlet yatırımlarıyla nihayet çözüme kavuştu.
    Meclise kadar taşınan su hattı sorunu, köye su ve su deposu yapılmasıyla birlikte tamamen sona erdi. 12 milyon TL maliyetle gerçekleştirilen proje kapsamında, köye temiz içme suyu ulaştırıldı ve suyun depolanması için yeni bir su deposu inşa edildi. Yapılan açılışla köy halkı yıllardır beklediği suya kavuşmuş oldu.

    Proje sürecinde ilk planlanan güzergah üzerinde çıkan anlaşmazlıklar sebebiyle Taşlıçay Kaymakamı Emirhan Arıkan, hızlı bir şekilde alternatif bir çözüm geliştirerek başka bir kaynaktan su getirme projesi hazırladı. Eski projeyi revize ederek sorunsuz bir şekilde Aşağı Dumanlı Köyü’nün su sorununu çözüme kavuşturdu.

    Suyun köye ulaştırılması için ana kaynaktan 25 kilometrelik mesafeye döşenen isale hattı, yüklenici firma tarafından 45 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı. Büyük bir emekle hayata geçirilen projede, hem devletin hem de yerel yönetimlerin katkıları büyük rol oynadı.
    Açılış töreninde vanaları açan Taşlıçay Kaymakamı Emirhan Arıkan, devletin ve hükümetin yatırımlarının devam edeceğini belirterek halkın her zaman yanında olduklarını ve benzer sorunları çözmek için her daim hazır olduklarını vurguladı. Törene katılan AK Parti Taşlıçay İlçe Başkanı Ümit Deniz de köylülerle bir araya gelerek bu mutluluğa ortak oldu.

    Köy halkı, su hattının ve su deposunun tamamlanmasını kutlamak amacıyla törende kurban keserek şükür duaları etti ve tören sonrası yemek ikramında bulundu. Ayrıca, köylüler, su sorununu çözmedeki katkılarından dolayı Kaymakam Emirhan Arıkan’a teşekkür plaketi takdim ederek minnettarlıklarını ifade ettiler.

    Yıllardır bekledikleri temiz suya kavuşmanın mutluluğunu yaşayan köylüler, projede emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.

  • Eller semaya depremde hayatını kaybedenler için kalktı

    Eller semaya depremde hayatını kaybedenler için kalktı

    Düzce’de 12 Kasım 1999’da meydana gelen ve yüzlerce insanın hayatını kaybettiği depreminin yıl dönümünde hayatını kaybedenler dualarla anıldı.
    12 Kasım 1999 yılında meydana gelen Düzce Depreminin 25. yılında depremde hayatını kaybedenler için anma programı düzenlendi. Kaynaşlı meydanında düzenlenen programa Düzce Valisi Selçuk Aslan, Kaynaşlı Kaymakamı Ali Açıkgöz, Kaynaşlı Belediye Başkanı Eftal Altundal, Cumayeri Belediye Başkanı Mustafa Koloğlu, Beyköy Belediye Başkanı Fatih Ocak, MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu ve vatandaşlar katıldı.

    Vali Selçuk Aslan, 12 Kasım çeyrek asır önce sizler şiddetli bir şekilde sarsıldınız. 7.2 büyüklüğünde Kaynaşlı merkezli deprem meydana geldi. Maalesef bu sarsıntı Kaynaşlı’da 316, Düzce ilimizde 845 canımızı bizden aldı. Üzerinden çeyrek asır geçti. Ateş köz olur ama acı hiçbir zaman küllenmez. Bu nedenle afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmamız, özellikle depreme karşı dayanıklı bina inşa edilmesi, oluşabilecek zararları asgari seviyeye indirmenin en önemli unsurudur.

    Bu doğrultuda, devletimizin almış olduğu tedbirleri uygulamak ve tedbirlere duyarlı olmak hepimizin asli görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle, 12 Kasım 1999 Depremi’nin yıl dönümünde, ilimizin ve tüm vatanımızın benzer felaketleri bir daha yaşamamasını Yüce Allah’tan niyaz ediyor, depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum” ifadelerinde bulundu.
    Konuşmanın ardından okunan Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından depremde hayatını kaybedenler için dualar edildi. Anma programına katılan bazı vatandaşlar, gözyaşlarını tutamadı.

  • Bilinçli tarım meyvesini verdi: Çeltik hasadında rekor verim

    Bilinçli tarım meyvesini verdi: Çeltik hasadında rekor verim

    Çankırı’da çeltik üretimi için uygun olmayan mevsim şartlarına rağmen, 42 bin dönüm arazide yapılan bilinçli tarım sayesinde rekor verim elde edildi.
    Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, kazançlı bir tarımsal üretim için bilinçli üretim sürecinin önemine vurgu yaptı. Uygun tohum, toprak hazırlığı ve gübreleme birleşiminin sağlanmadığı durumlarda üretimde başarısızlık yaşanacağını belirten Dr. Düzgün, mevsim şartlarının çeltik ekimine uygun olmamasına rağmen bilinçli tarımla 42 bin dönümden yüksek verim elde edildiğini ifade etti.

    “Çiftçilerin kazançlı bir üretim yapmaları, bilinçli üretimden geçiyor”
    İklim değişikliklerine karşı hazırlıklı olmanın önemine dikkat çeken Dr. Düzgün, “Tarım olmadan olmaz. Tarımsal ve hayvansal üretimin bittiği dönemde insanlık yok olmuş sayılır. Biz, hem şehrimizin hem de ülkemizin insanını doyuracak, aynı zamanda dünyaya ihracat yapacak bir ülke olarak tarımsal, bitkisel ve hayvansal üretimimizi artırmak ve geliştirmek zorundayız.

    Çiftçilerin kazançlı bir üretim yapmaları, bilinçli üretimden geçiyor. Dünyada, topraksız tarımın öne çıktığı bu dönemde, topraklarımızı kaliteli işleyerek, ıslah ederek ve uygun tohumu uygun toprak hazırlığıyla, uygun gübrelemeyle birleştirmezsek tüm dünyada gelişen yeni iklim değişikliğine hazırlık yapmamış oluruz. Bu durumda da üretimde başarısız oluruz” dedi.

    “Ortalama 600 ila 800 kilo arasında dönüme verim almaktayız”
    Mevsimlerin çeltik üretimine elverişli olmamasına rağmen bilinçli üretimle 42 bin dönümden başarılı sonuçlar alındığını belirten Dr. Düzgün, “Yeni destekleme modeli hakkında çiftçilerimizi önceden bilgilendirip üretime yönlendirmeye çalışıyoruz. Bakanlığımızın verdiği fiyatlardan çiftçilerimiz son derece memnun.

    Üretimde arzu edilen seviyeye ulaşınca çeltik açısından iyi bir dönem geçirdik. Ruhsatlı olarak ekilen yaklaşık 42 bin dönümlük bir alan var. Bu alanın 7 bin dönümü Merkez ilçesi, 35 bin dönümü Kızılırmak ilçesi ve 2 bin dönümü Ilgaz ilçesinde bulunmakta. Ortalama 600 ila 800 kilo arasında dönüme verim almaktayız. Genel olarak hem Merkez ilçemizde hem de diğer ilçelerimizde vatandaşlarımızın memnun olduğu ve kazançlı bir üretim dönemi geçiriyoruz” diye konuştu.

    “Daha güzel neticeler almayı umut ediyoruz”
    Dr. Düzgün, gelecek yıllarda damla sulamalı çeltik yetiştiriciliği gibi projeler geliştireceklerini de belirterek, “İnşallah, önümüzdeki yıllarda çeşitli projeler yapacağız. Damla sulamalı çeltik yetiştiriciliği konusunda çalışmalarımız olacak. Amacımız, üreticilerimizin bilinçli olarak daha fazla kazanacağı, birim alandan daha çok gelir elde edeceği, kazançlı, sağlıklı ve güvenilir gıda üretecek bir sistem oluşturmak. Bu anlamda, tüm Tarım ve Orman İlçe Müdürlüklerimizle sahadayız, gayret gösteriyoruz. İnşallah daha güzel neticeler almayı umut ediyoruz. Bu anlamda da çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Satışları havaların soğuması ile birlikte arttı

    Satışları havaların soğuması ile birlikte arttı

    Eskişehir’de soğuk havaların gelmesiyle birlikte vatandaş bazı hastalıklardan korunmak için sıkma meyve sularına yöneldi.
    Soğuk hava etkisini gösterirken vatandaşlar gripten ve nezleden korunmak için çözümü doğal vitamin deposu olan sıkma meyve sularında buldu. Sıkma meyve suları bağışıklığı güçlendirmek için tercih ediliyor. Limonata, nar suyu ve özellikle C vitamini açısından zengin olan portakal suyunun satışları arttı. Bu durum sifon limonata esnafını sevindirirken tüketiciler de sağlıklı bir seçenek olan sıkma meyve sularına rahatlıkla ulaşıyor.

    Portakal ve nar suyunun hem lezzetli ve hem de vitamin deposu olduğunu belirten Mehmet Satır, “Satışlarımız havaların soğuması ile oldukça arttı. Hem müşteriler hem de biz mutluyuz. Küçük bardak alan müşteriler tadına doyamayıp ikinci bardağı istiyorlar. Hem lezzetli hem de vitamin deposu açıkçası. Nar suyu damarlardaki kan miktarını arttırıyor ve daha sıcak kalmamızı sağlıyor. Faydaları saymakla bitmiyor. Fiyatlarımız oldukça ucuz her kesime hitap ediyor. Limon, portakal ve nar suyunun fiyatı 20 ila 40 lira arasında değişiyor” dedi.

  • Kilimli’de 7.2 büyüklüğünde deprem tatbikatı

    Kilimli’de 7.2 büyüklüğünde deprem tatbikatı

    Zonguldak’ın Kilimli ilçesinde Düzce depreminin yıldönümünde deprem tatbikatı düzenlendi. Kilimli Kaymakamlığı, Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde, merkez üssü Bolu olan 7.2 büyüklüğünde bir deprem senaryosu üzerinden tatbikat düzenledi. Tatbikata, Kaymakam Necdet Özdemir’in başkanlığında İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Kurulu üyeleri katıldı. Tatbikat kapsamında, afet yönetimi ve acil durum hazırlıkları gözden geçirilirken, ilçe genelinde hızlı ve etkili müdahale stratejileri değerlendirildi. Kilimli’de afetlere hazırlıklı olma ve toplumun güvenliğini sağlama çalışmalarının aralıksız süreceği vurgulandı.

  • İl Genel Meclisi’nde bütçe görüşmeleri sürüyor

    İl Genel Meclisi’nde bütçe görüşmeleri sürüyor

    Kütahya İl Özel İdaresi’nin 2025 yılı bütçesi için gerçekleştirilen İl Genel Meclisi Kasım ayı oturumları, İl Genel Meclisi Başkanı Muammer Özcura’nın başkanlığında devam ediyor. Oturumlarda, Kütahya İl Özel İdaresi’nin çeşitli birimlerinden yöneticiler, 2024 yılı boyunca yapılan çalışmalar hakkında meclis üyelerine ayrıntılı bilgiler sundular.

    Bilgilendirme sunumu yapan isimler arasında İl Özel İdaresi Yazı İşleri Müdürü Necati Derin, Bilgi İşlem Müdürü Yavuz Çakır, Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Çağlar, İmar ve Kentsel İyileştirme Müdür Vekili Osman Gürbüz, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mehmet Eşsiz, Altıntaş İlçe Özel İdare Müdürü Erdal Uzun, Çavdarhisar İlçe Özel İdare Müdürü Savaş Kılıçarslan, Aslanapa İlçe Özel İdare Müdürü İsmail Kaynar, Dumlupınar İlçe Özel İdare Müdür Vekili Ahmet Yeter, Emlak ve İstimlak Müdürü Harun Zeybek, Emet İlçe Özel İdare Müdürü Adem Tuncel ve Hisarcık İlçe Özel İdare Müdürü Mehmet Demirbaş yer aldı. 2025 yılı bütçesinin belirlenmesi amacıyla süren görüşmelerin 22 Kasım 2024 tarihine kadar devam edeceği belirtildi.

  • GAMER toplantısı gerçekleştirildi

    GAMER toplantısı gerçekleştirildi

    Adıyaman’da 2024 yılı İl Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) izleme değerlendirme ve koordinasyon kurulu toplantısı yapıldı. GAMER 2024 yılı izleme değerlendirme ve koordinasyon kurulu toplantısına Adıyaman Valisi Osman Varol, Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hikmet Uz, İl Emniyet Müdürü Ali Haluk Karakuş, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Seydi Körede ve ilgili birim amirleri katıldı.

    Toplantıda, GAMER’in işleyişiyle ilgili kurumlar arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla çeşitli konular değerlendirildi. Katılımcılar, 2024 yılı içinde elde edilen deneyimler ve uygulamaların yanı sıra, 2025 yılında yapılacak çalışmalar hakkında görüş ve önerilerini sundu.
    Toplantı kapsamında 2025 yılına yönelik olarak alınması planlanan kararlar tartışıldı ve ilgili gündem maddeleri görüşüldü. GAMER’in afet ve acil durumlara müdahale süreçlerinde koordinasyonun güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımların üzerinde duruldu.

  • 7 yaşında başladığı mesleği 53 yıl devam ettirdi

    7 yaşında başladığı mesleği 53 yıl devam ettirdi

    Antalya’da yaşayan Mustafa Kasapkara (60), baba mesleği olan kalaycılığı 53 senedir yapıyor. 7 yaşında mesleğe başlayan kalay ustası Kasapkara, iki oğlunu da 7 yaşında mesleğe dahil ederek icra ettikleri sanatın yok olmasını engellemeye çalışıyor. Kasapkara, “Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı. Kalaylama işi yapan, ufak tefek tamirat işleri yapan var. A’dan Z’ye her şeyi yapabilecek kapasitede bir ben varım, başka yok. Meslek de yok, yetişen de yok. Bitti” ifadelerini kullandı.

    Demirciler Çarşısı’nda kalaycılık yapan Mustafa Kasapkara, baba mesleğini 2 kuşaktır sürdürüyor. 7 yaşında Kahramanmaraş’ta babasının yanında mesleğe başlayan Kasapkara, 1990 yılında Antalya’ya yerleşti. Çocukluk çağlarında mesleğin zoruna gittiğini ama büyüdükçe vazgeçilmezi olduğunu aktaran Kasapkara, aynı bilinçle iki oğlunu da kalaycılığa 7 yaşında başlattığını aktardı. 32 ve 34 yaşlarında iki oğlu bulunan Kasapkara’nın işletmesinde küçük oğlu bakır malzemelere kumlama işlemi yaparken, büyük oğlu kalaylıyor, kendisi ise eşyalara şekil veriyor. Mesleğinin unutulmamasını isteyen kalay ustası, yerel yöneticilerden Demirciler Çarşısı’nı canlandırmalarını talep ediyor.

    “Hem babamın çıraklığını yaptım hem de ilkokula gittim”
    Mustafa Kasapkara, “Kahramanmaraş’ta babamın yanında aşağı 1971-72 yıllarında çıraklıkla işe başladım. 7 yaşında hem babamın çıraklığını yaptım hem de ilkokula gittim. Hem okul hem çıraklık, zaten bizim dönemimizde çocuklara meslekler bu şekilde öğretiliyordu. Okuyan okula devam ediyordu, okumayan da zaten çıraklık, kalfalık devam edip gidiyordu.

    Sanatkarlar çekirdekten yetişir, çekirdekten olmazsa tam usta olma şansın yok. Her şeyini görmen, yaşaman lazım. Çocukken başladığımda çok zoruma gitmişti. Pisti, ağırdı. Çocukluk ya, bir şey anlamıyordum. Sonradan sonraya alıştım, tabii yoğrulduk, sanatı benimsedik. Biraz daha aklıselim olduktan sonra baba mesleğinin, baba sanatının yürümesi için elimden geleni yapmaya başladım. Kendi kendimi zorunlu kıldım. Babam bu bayrağı eline almış, bir süre o taşımış. Bundan sonra vazife benim deyip, bayrağı taşıdım. Benden sonra da inşallah oğullarım bu bayrağı taşıyacak” şeklinde konuştu.

    35 yıldır Antalya’da hizmet veriyor
    Babasının da kalaylama işlemini bir Yahudi ustadan öğrendiğini anlatan Mustafa Kasapkara, ilk oğlunun doğduğu yıl Antalya’ya yerleştiklerini dile getirdi. Kasapkara, “Askere gidene 11-12 sene Kahramanmaraş’ta babamın yanında çalıştım, sanatı öğrendim. Askere gittim geldim, tekrar babamın yanında devam ettim. Babam bir Yahudi ustanın yanında çalışarak öğrenmiş. İki oğlum var ben de oğullarımı bu mesleği devam ettirmeleri için yetiştirdim. Antalya’ya 1990 yılında geldim, yaklaşık 35 yıl oldu. Demirciler ve Sobacılar Çarşısı’nda faaliyete başladım. Uzun yıllardır da burada bu faaliyeti göstermekteyiz.

    İnsanlar kendi evinde kullanmış olduğu mutfak eşyalarını bakıma getiriyorlar, bunlara işlem yapıyoruz. Onun haricinde otellerin restoranlarına işler yapıyoruz. Servis tabakları hazırlıyor, özel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Mesela bir mimar geliyor, projesini gösteriyor. “Şu villada veya şu otelde, böyle bir şey yapmak istiyorum” diyor. Biz de yaparız diyoruz. Tabii şaşkınlıkla karşılamasıyla birlikte de yapacağımızda da inanıyor, güveniyor ve yapıyoruz. Hiç olmayan bir şeyi bir proje aşamasından alıyoruz, uygulamaya geçiriyoruz. Bittikten sonra da mutlu oluyoruz” dedi.

    “Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı”
    Kalaycılık mesleğinin yok olma tehlikesi altında olduğunu da ifade eden Mustafa Kasapkara, şu ifadelere yer verdi: “Oğlanlarla beraber çalışmaya devam ediyoruz. Yetişen de yok zaten. Çünkü, meslek yok olmaya yüz tutuyor. İki oğlumla da hem çırak hem kalfa hem usta gibi çalışıp duruyoruz. Çıraklığı küçük oğlum, kalfalığı da büyük oğlum yapıyor.

    Ben de ustalığımı yapıyorum. Ben mutfak eşyası olursa yamuğunu düzeltiyorum, sipariş olursa düz plaka sayılan, istenilen neyse onu yapıyoruz. Ondan sonra aşama aşama ilerliyor, büyük oğlan bir tarafını yapıyor, küçük bir yerini yapıyor. Ortaya bir şeyler çıkıyor. Oğullarımda bu işe 7 yaşında başladı. Ben babamdan öyle bir kültür aldım, oğullarımda da devam etti. Zaten o yaşlarda içimizde almazsak, bu sanatı aşılamazsak iyi bir usta çıkmaz.

    Mesela 15 yaşından sonra bir çocuğu eğitemezsin, öğretemezsin. Bu sanatı belki yapar ama yarım yapar. Ki bizim sanatta da ustalığın sınırı yok, şu an bile benim eksiğim var. Hala daha kendime dört dörtlük bir usta diyemiyorum. Antalya’da benim yaptığım işi yapan kalmadı. Kalaylama işi yapan, ufak tefek tamirat işleri yapan var. A’dan Z’ye her şeyi yapabilecek kapasitede bir ben varım, başka yok. Bitti yani meslek de yok. Yetişen de yok. Eleman yetişmiyor, usta yetişmiyor. Sadece burada biraz zorlanıyoruz. Çünkü bu iş gerçekten ekip isteyen bir iş.”

    “Bu çarşıya, Antalya’nın ilk sanayisi diyorlar”
    Aynı zamanda Antalya Demirciler ve Sobacılar Çarşısı Esnaf Derneği Başkanı olan Mustafa Kasapkara, onlarca dükkanın faaliyet gösterdiği Demirciler Çarşısı’nın kamu kurumları ve yerel idarenin desteğiyle canlandırılması gerektiğini belirtti. Kasapkara, şöyle devam etti: “Bizim çarşı olarak burada istediğimiz; bu çarşının var olduğunu, Antalya’nın bir simgesi olduğunu herkes bilsin. Bu çarşıya, Antalya’nın ilk sanayisi diyorlar. Antalya’mızdaki bu çarşımız, Gaziantep gibi niye olmasın? Niye burada etkinlikler düzenlenmesin? Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’ten ve Valimizden böyle bir beklentimiz var. Esnaf Odalar Birliği Başkanımızdan destek bekliyoruz.

    Buraya sahip çıkılmasını istiyoruz. Çünkü burada yaşayan bir müze, bir kültürümüz var. Bunun canlanması lazım, sürdürülmesi lazım, devam ettirilmesi lazım. Bu meslek, bu sanat yaşasın, kültürümüz devam etsin. Yabancılar geliyor, ilgi duyuyor. Çünkü olmayan bir şeyi yapıyoruz yani düz plaka, sacdan, bakırdan istenilen ne varsa el becerisiyle yapabiliyoruz. Fabrikasyon değil. Kalıpta her şeyi yaparsın ama el becerisiyle her insan her şeyi yapamaz.

    Ecdadımız bu meslekle uğraşmış, madeni ülkemizde çıkıyor. Yetişen ustamız olsun, devlet buraya bir destekleme yapsın. Bizim yanımıza sanat okullarından öğrenci göndersinler, zorunlu kılsınlar. Gelsinler burada staj görsünler. Gaziantep’te böyle bir sistem var. Orada işi bilmeyen insanlar geliyor, orada eğitiliyor, kurs veriyorlar. Keşke diyorum bizim Antalya’da da böyle bir imkan bulunsa, bizim de gençlerimiz, çocuklarımız bu mesleğin ne olduğunu bilsin ve öğrensin istiyorum.”

  • Yüzde 40 su tasarrufu sağlayan aparatları ücretsiz

    Yüzde 40 su tasarrufu sağlayan aparatları ücretsiz

    Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) daha yaşanabilir bir Denizli için suyun korunmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. DESKİ, vatandaşlara musluk başlıklarına takılarak su akışını düzenleyen ve yüzde 40 tasarruf sağlayan su tasarruf aparatı dağıtmaya başladı.

    Denizli Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü kentte suyun korunarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir kent bırakmak için başlattığı çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda DESKİ, içme suyu abonelerine musluk başlıklarına takılarak su akışını düzenleyen ve yüzde 40 tasarruf sağlayan su tasarruf aparatı dağıtmaya başladı. İlk olarak DESKİ’nin Bayramyeri Meydanı’nda kurduğu stantta su abone numaralarını veren vatandaşlar ücretsiz su tasarruf aparatlarını alabiliyor. Bunun yanında pilot bölge olarak belirlenen Yenişehir Mahallesi’nde de kapı kapı dolaşan DESKİ personeli, ev ve işyerlerine de su tasarruf aparatları dağıtırken, vatandaşların isteği doğrultusunda ücretsiz montaj hizmeti de veriyor. Mahalle sakinleri ayrıca su tasarruf aparatlarını Yenişehir Muhtarlığından da temin edebiliyor.

    Aparatı alanlar su protokolüne katılıyor
    Bayramyeri Meydanı’nda ve Yenişehir Mahallesi’nde ücretsiz su tasarruf aparatı alan vatandaşlar ayrıca adı-soyadı, abone numarası ve iletişim bilgileriyle beraber su protokolüne dahil ediliyor. Tüm bunların yanında söz konusu aparatı almak isteyen vatandaşlar DESKİ’nin internet adresinden de su protokolüne katılarak DESKİ ana hizmet binasından aparatları ücretsiz olarak temin edebiliyor.

    Su tasarruf aparatı nedir, nasıl çalışır?
    Su tasarruf perlatörü, su akışını hava karıştırarak azaltma prensibi ile çalışan bir aparattır ve bu işlem, su basıncını koruyarak su tüketimini yüzde 40 oranında düşürmektedir. Böylece hem su tasarrufu sağlamakta hem de ekonomik fayda sunmaktadır. Kurulumu son derece basit olup, profesyonel bir yardım gerektirmediğinden ev ve iş yerlerinde rahatlıkla uygulanabilen uygun maliyetli bir çözüm sunmaktadır.

    Su Tasarrufu Protokolüne katıl suya sende sahip çık
    Su tasarruf protokolü, “Suyumuza sahip çıkalım, yarının suyunu bugünden koruyalım!” sloganıyla hazırlandı. Denizlililerin içme suyunu daha bilinçli kullanmasını teşvik etmek amacıyla düzenlenen Su Tasarruf Protokolü dijital ortamda verilecek tasarruf taahhüt ve önerileri kapsıyor. Su kaynaklarının sürdürülebilirliğine dikkat çekilen Su Tasarruf Protokolü’ne katılan vatandaşların mail adreslerine DESKİ tarafından teşekkür sertifikaları da gönderiliyor. Teşekkür sertifikalarını sosyal medya hesaplarından paylaşan vatandaşlar bilinçli su kullanım kültürü oluşturma amacına da destek veriyor.

  • Ulaşım rahatlıyor

    Ulaşım rahatlıyor

    Babadağ Belediye Başkanı Murat Kumral, Gündoğdu Mahallesi’nde devam eden yol bakım ve onarım çalışmalarıyla ulaşımın artık daha kolay hale geldiğini belirtti.

    Babadağ Belediyesi ekiplerinin çalışmalarını düzenli olarak devam ettirdiği Gündoğdu Mahallesi’nde, vatandaşların yol güvenliğini artırmak ve ulaşım konforunu sağlamak amaçlanıyor. Belediye ekipleri, altyapının yenilenmesiyle birlikte yollardaki deformasyonları gideriyor ve beton dökme işlemi gerçekleştiriyor. Bu sayede mahalle yollarının daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması sağlanıyor.

    Babadağ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin yoğun bir şekilde çalıştığını ifade eden Başkan Kumral, çökmüş ve deforme olmuş yolların onarıldığını ve betonlama işlemlerinin sürdüğünü söyledi. Başkan Kumral, ilçede başlatılan bu çalışmaların mahalle sakinleri için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Gündoğdu Mahallemizdeki yolları daha güvenli ve konforlu hale getirmek için aralıksız çalışıyoruz. Yollarımızı daha iyi bir hale getirmek için Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimizle hız kesmeden çalışıyoruz” dedi.

    Başkan Kumral, Gündoğdu Mahallesi’nde yürütülen bu çalışmaların ilçenin diğer mahallelerinde de planlandığını belirterek; “İlçemizin her köşesinde ulaşımın daha rahat ve güvenli hale gelmesi için yol bakım ve onarım çalışmalarımız devam edecek. Hemşehrilerimize kaliteli hizmet sunmak için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.

    Mahalle sakinleri ise yapılan bu çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Murat Kumral ve ekibine teşekkür etti.