Kategori: Haber

  • Elek ustaları baba mesleğini sürdürmek için direniyor

    Elek ustaları baba mesleğini sürdürmek için direniyor

    Geçmiş yıllarda evlerin ve değirmenlerin en önemli malzemeleri arasında yer alan ancak son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte unutulmaya başlayan elekçilik mesleğini yarım asırdır sürdüren Mehmet Eşkiler, baba mesleğini yaşatmak istiyor. Geçmişte hemen her evde bulunan elekler, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulmaya ve evlerde kullanılmamaya başlandı. Özellikle köylerde buğday, arpa, nohut ve mercimekleri elemek için sıkça kullanılan elek ve elekçilik mesleğini yapan usta sayısı da her geçen gün azaldı.

    Gaziantep’te elekçilik mesleğinin son ustaları arasında yer alan 59 yaşındaki Mehmet Eşkiler, henüz 9 yaşında iken babasından öğrendiği mesleğini Bakırcılar Çarşısı’ndaki dükkânında yarım asırdır severek sürdürüyor.

    Farklı boyutlardaki elekleri tamamen el emeğiyle yapan Eşkiler, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulan mesleğini yaşatmak için zamana direniyor. Çekiç sesleri arasında, kalan sayılı müşterilerine elek yapan Eşkiler, bir zamanların en gözde mesleği arasında yer alan elekçilik mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Babasından aldığı mirasla 9 yaşından beri elek yapıp satan Eşkiler, un eleği yapımının yanı sıra masa, yürüteç, topaç, oklava, ekmek ve soğan tahtası gibi malzemeleri de yaparak satıyor.

    Geçmiş yıllara göre pek talep olmasa da bir zamanların en gözde mesleği arasında yer alan elekçilik mesleğini yaşatmaya çalışan Eşkiler, mesleklerinin artık teknolojiye yenik düşerek yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi.
    Gelişen teknolojiyle beraber tarihe karışmaya başlayan elekçilik mesleğinin son demlerini yaşadığını belirten Eşkiler, eskiden köylülerin ektikleri tahıllarını elemek ve içindeki yabancı maddeleri ayıklamak için kullandıkları eleklerin günümüzde yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. Gaziantep’te elekçilik mesleğinin sadece birkaç temsilcisinin kaldığını ve mesleğinin bitme durumuna geldiğini belirten Eşkiler, kentte sadece birkaç ustanın bu mesleği yaptığını ve kendilerinden sonra da elekçilik mesleğini yapacak kimsenin bulunmadığını söyledi.

    Mesleğe başlama sürecini anlatan Eşkiler, “Ben bu mesleği babamdan öğrendim. İlkokula giderken okuldan çıkardık, babamın atölyesine gelir çalışır ve mesleği öğrenirdim. 9 yaşında iken bu mesleğe başladım. Şu anda ise 59 yaşındayım. 50 seneden beri bu mesleği yapıyorum. Babam vefat edince mesleği ben devam ettirdim. Çünkü başka mesleğim yok. Mesleği çocuklarıma öğrettim ama çocuklarım da meslekte gelecek görmedikleri için mesleğimizi yapmıyor. 5-10 seneye kadar bu meslek biter.

    Elekçilik diye bir meslek kalmaz. Zaten şu anda öyle pek elek yapmıyoruz. Önceki dönemlerde yaptığımız elekleri kamyonlarla sevk ederdik. Şu anda ise bir eleği bile dükkanda zor satıyoruz” dedi.

    Kasnağı, tel ve çivi yardımıyla elek haline getirdiklerini ifade eden Eşkiler, tamamen el emeği olan elek ve kalburları kişiye özel büyüklükte ve tel aralığında da imal edebildiklerini bildirdi.

    Eleğe olan talebin eskiye göre azaldığını anlatan Eşkiler, “Talep azaldığı için çok sayıda olmasa da isteğe göre elek yapıyoruz. Talepten memnun değiliz ama mesleğimizi sürdürmek için yapıyoruz. Kar amaçlamıyoruz. Bu mesleği bir yere kadar götürmek istiyoruz. Bizden sonra devralacak kimse de yok” dedi. Eşkiler, eleğin yanı sıra kıyma, ekmek ve soğan tahtası, yürüteç, oklava ve merdane gibi çeşitli malzemeler de yaptığını da sözlerine ekledi.

  • ‘Rehabilitasyon Merkezleri ve Özel Eğitim’ semineri

    ‘Rehabilitasyon Merkezleri ve Özel Eğitim’ semineri

    Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde (BŞEÜ) ‘Rehabilitasyon Merkezleri ve Özel Eğitim’ semineri düzelendi.
    BŞEÜ Kariyer Merkezi Koordinatörlüğü tarafından, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda Terapi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurum Müdürü Elif Mercan, Özel Eğitim Alan Öğretmeni Ecenur Sevim, Çocuk Gelişimci Ebru Pehlivan’ın konuşmacı olduğu ‘Rehabilitasyon Merkezleri ve Özel Eğitim’ semineri düzelendi. Seminerde özel eğitimin tanımı ve amacı, rehabilitasyon merkezlerinin işlevi ve önemi, özel eğitimin ilkeleri ile bu alanda çalışabilecek meslek grupları hakkında bilgiler verildi.
    Seminerde; çocuk gelişimcilerin çalışma alanları, çocuk gelişimci ve uzman öğretici arasındaki farklar, davranış problemlerinin nedenleri ve müdahale yöntemleri ele alındı.
    Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği programda soru cevap bölümünün ardından, Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Raif Zileli konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.

  • 9 bin 206 çocuk sıcak yuvasına kavuştu

    9 bin 206 çocuk sıcak yuvasına kavuştu

    Bilecik Valisi Şefik Aygöl’ün eşi Nazlı Aygöl, ‘Koruyucu Aile’ tanıtım programına kentte 9 bin 206 çocuk sıcak yuvasına kavuştuğunu söyledi.
    Nazlı Aygöl, Bozüyük Halk Eğitim Merkezinde Bilecik Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Koruyucu Aile’ tanıtım programına katıldı. Nazlı Aygöl Çocuk Evleri Sitesi’nde sıcak bir yuvaya sahip olmak için koruyucu aile hizmetinin tanıtımının önemine değinerek, “Koruyucu aile teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması ve farkındalık oluşturulması amaçlandı. Her çocuğun adımlarına eşlik edecek sevgi ve güven dolu bir aile ile yaşama hakkı vardır. Bu kapsamda 9 bin 206 çocuğumuz sıcak yuvasına kavuşmuştur” dedi.

  • Kızılay Haftası’nda 10 bin öğrenciye iyilik

    Kızılay Haftası’nda 10 bin öğrenciye iyilik

    Türkiye genelinde her yıl 29 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında kutlanan Kızılay Haftası, Ağrı’da Kızılay gönüllülerinin öğrencilere ulaşarak yardımseverlik ve dayanışma bilincini aşılamasıyla kutlandı. Ağrı genelinde yapılan etkinliklerde, Kızılay gönüllüleri 98 okulu ziyaret ederek 10 bin 152 öğrenciye ulaştı. Ziyaret ettikleri okullarda öğrenciler için çeşitli hediyeler ve sürprizler hazırlayan gönüllüler, yardımlaşmanın sıcaklığını minik yüreklere taşımayı hedefledi.

    Kızılay gönüllüleri, ziyaret ettikleri okullarda çocuklara yaklaşık 1 ton mandalina ikram ederken, hijyen bilincini artırmak amacıyla 2 bin adet diş fırçası ve diş macunu dağıttı. Öğrencileri mutlu etmek için kıyafet, mont, bot, ayakkabı, oyuncak, yaş pasta ve okuma kitapları gibi hediyeler de sundular.
    Kızılay Ağrı Şube Başkanı Orhan Tatlı, yaptığı açıklamada, Kızılay Haftası boyunca yardımlaşma duygusunun öğrencilerle buluşmasından duydukları mutluluğu dile getirdi. Tatlı, “Nesiller değişir, Hilal’e adanmış yürekler değişmez” sloganıyla yeni gönüllülerin aralarına katıldığını ve çocukların mutluluğu ile dolu dolu bir Kızılay Haftası geçirdiklerini belirtti.

  • Ekim ayında 91 bin 230 kişi uçtu

    Ekim ayında 91 bin 230 kişi uçtu

    Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) rakamlarına göre, Erzurum Hava Limanı’ndan 2024’ün Ekim ayında 91 bin 230 kişi uçtu.
    Erzurum Hava Limanı’nda Ekim 2024 döneminde 619 uçuş gerçekleşti ve toplam 91 bin 230 kişi uçtu. Erzurum Hava Limanı’ndan Ekim ayı içinde 614 iç hat ve 5 dış uçuş gerçekleşti. 2023 yılının aynı döneminde ise toplam 697 uçuş gerçekleşti ve 85 bin 328 kişi uçtu.
    Erzurum’da Ekim ayında 91 bin 44 kişi iç hatlar ve 186 kişi dış hatlardan uçak hizmetinden yararlandı. Ekim 2024’de Erzurum’dan 550 ticari uçuş olurken, havaalanından toplam 654 ton yük trafiği yaşandı. Aynı dönem içinde toplam 37 tonluk kargo trafiği gerçekleşti.

  • Tek koluna rağmen hayata dört elle sarılan simitçi

    Tek koluna rağmen hayata dört elle sarılan simitçi

    Eskişehir’de 31 yıl önce sol kolunun büyük bölümünü iş kazasında kaybeden Hüseyin Engel, sattığı simitle ailesinin geçimini sağlarken azmi ile takdir topluyor.
    Eskişehir’de 1993 yılında çalıştığı fabrikada geçirdiği kaza sonrası sol kolunun bir kısmını kaybeden Hüseyin Engel, 10 yıldır simit satıyor. Hayattan umudunu ve azmini hiç yitirmeyen Engel, çevresine örnek oluyor. Tek eliyle sabah saat 6’da simit satışına başlayan Engel, 2 çocuğunu sattığı simitlerle yetiştirip, evini geçindiriyor. Hüseyin Engel, çevresindeki esnaf tarafından sevilirken umutsuz insanlara tavsiyeler veriyor.

    “Hiç umudumu yitirmedim”
    Yaşadıkları hakkında konuşan Hüseyin Engel, “10 yıldan beri simitçilik yapıyorum, simit satıyorum. 1993’te kaza geçirdim, sol kolumu kaybettim. Fabrikada çalışırken kolum makinenin arasında, öyle olunca kestiler. Zor oldu ama hayat, mücadele devam ediyor. Hiç umudumu yitirmedim, devamlı mücadele ettim. Simit satarak ekmek paramı kazanıyorum. Mecbursun, hayat onu gösteriyor. Halkımız çok iyi, insanlar duyarlı. Ben halktan memnunum, devamlı yardımcı oluyorlar. Bir kızım var ve oğlum var. Ben evimi geçindirip onlara yardımcı oluyorum. Esnaf da çok iyi, duyarlılar ve yardımcı oluyorlar. Sağ olsunlar, onlara teşekkür ederim. Sabah 06.00’da geliyorum, akşam 18.00’da gidiyorum. Yani 12 saat çalışıyorum. Takdir eden de var etmeyen de var. Herkesin kendi iradesine kalmış” dedi.

  • Kubbetü’s-Sahre maketi

    Kubbetü’s-Sahre maketi

    Kütahya’da halkın yoğun olarak kullandığı Zafer Meydanı’na, Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (KÜSİDAP) tarafından Kubbetü’s-Sahre maketi inşa edildi. İsrail’in saldırılarına dikkat çekmek için şehit edilen 28 bebeğin isim, yaş ve fotoğraflarının da yer aldığı mezar maketleri konuldu.
    KÜSİDAP adına açıklama yapan Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, “Arkamızdaki maket, bildiğiniz gibi Mescid-i Aksa’nın içerisinde yer alan Kubbet-i Sahra maketi.

    Bu maket, Abdülmelik bin Mervan tarafından, Emevi Halifesi tarafından yaptırılmıştı. O günden bugüne kadar da korunuyor ve şu anda da en kutsal mekânlarımızdan birisi. Zira Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı için. Kubbet-i Sahra’yı özellikle niye yaptık? İnsanlar genelde Mescid-i Aksa dediğimiz zaman, bu altın kubbeli olduğu için, Mescid-i Aksa denince burası akıllarına geliyor. Ama aslında burası Mescid-i Aksa’nın içerisinde bir mescid. Dolayısıyla bunu yaparak insanlara Filistin’i hatırlatmak, Gazze’yi hatırlatmak istedik” dedi.

    “Filistin’de şehit olanların yüzde 70’i kadın”
    İsrail’in saldırıları sonucu 17 bin çocuğun şehit edildiğini belirten Ceyhan, “Burada Gazze için ne yapabiliriz, Filistin için ne yapabiliriz? Tabii öncelikle bizim vurgu yaptığımız konu, şu anda elimizden gelen en büyük faaliyetlerden birisi boykot. Zira İsrail’in can damarı bu boykot malzemelerinden geliyor. Bilinen markalar, kolalar, deterjanlar, kahve markaları, çay markaları. Bunlar gelirlerinin büyük kısmını İsrail’e gönderiyorlar.

    Onlar da orada bunu silaha dönüştürüp, maalesef Gazze’deki masumların üzerine bırakıyorlar. Bugüne kadar bildiğiniz gibi yaklaşık 50 bin insan şehit edildi ve 100 bin insan yaralı. Şehit olanların yüzde 70’i kadınlardan oluşmakta ve yaklaşık 17 bine yakın çocuk burada şehit edildi. Biz de bunu göstermek için mescidimizin etrafına yaklaşık 28 tane mezar maketi koyduk ki, insanlar birazcık kendi empati yaparak, kendi evlatlarını düşünerek orada yaşanan katliamı daha fazla hissetsinler.

    Bu manada biz inşallah bu hassasiyeti insanlara verebiliriz. Maketimizin burada epey bir süre kalmasını istiyoruz. Bu süre zarfında çeşitli faaliyetler yapılacak. Bu faaliyetlerin içerisinde küçük kardeşlerimiz, gençlerimiz, büyük abiler ve ablalar katılacak. Her güne bir faaliyet planlıyoruz. Ayrıca burada ‘Gazze için bir not bırak’ köşesi yaptık. İnsanlar burada içlerinden geldiği gibi Gazze için not bırakabilecek ve Gazze’ye yönelik yapabilecekleri yardımları belirleyebilecekler. Aynı zamanda, etrafa yerleştirdiğimiz katliam görüntüleriyle de katliamı daha içten hissedebilecekler ve dualarını daha gönülden yapabilecekler” diye konuştu.

    “İsrail, savaşın kurallarını hiçe sayarak, çocukları, kadınları hedef alıyor”
    Tüm Kütahyalıların Zafer Meydanı’ndaki Kubbetü’s-Sahre maketini görmeleri isteyen Başkan Ceyhun, “Herkesi buraya bekliyoruz. Burada öyle olaylara şahit olduk ki, özellikle anneler bu konuda daha hassaslar. Onların yüreklerindekini hissetmek zor. Gelenlerin burada gözyaşları döktüklerine şahit olduk, muhtemelen kendi evlatlarını düşünüyorlar. Biz bu acıyı hissettirmek için değil, oradaki gerçeği anlatmak için bu yolu seçtik.

    17 bin çocuğun öldüğü bir gerçek ve burada yaşına girmemiş bebeklerden, gençliğe adım atanlara kadar hepsinin resimleri mevcut. Bu, insanların yüreklerine dokunan bir hüzün kaynağı. Ziyaretçiler etrafta dolaşıyor, kendi çocuklarına gösteriyor ve duygusal anlar yaşıyorlar. İsrail, savaşın kurallarını hiçe sayarak, çocukları, kadınları hedef alıyor; hastaneleri, mescitleri ve sivil yerleşim yerlerini bombalıyor. Biz de bu gerçeği insanlara fark ettirmek istedik” diye konuştu.

  • ‘Kasten ve Taksirle Öldürme Suçları ile Koruma Tedbirleri’ eğitimi

    ‘Kasten ve Taksirle Öldürme Suçları ile Koruma Tedbirleri’ eğitimi

    Türkiye Adalet Akademisi tarafından Eskişehir’de ‘Kasten ve Taksirle Öldürme Suçları ile Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davaları’ konulu meslek içi eğitim programı düzenlendi.
    Eğitime Türkiye’nin birçok bölgesinden hakim ve cumhuriyet savcısı katılım gösterdi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Başsavcı Üzeyir Karakülah, etkinliğe katılan tüm eğitmenler ve meslektaşlarına teşekkürlerini sundu. Başsavcı Karakülah, eğitim programının yargı mensuplarının tazminat davaları alanındaki bilgi birikimlerini artırması yönünde önemli fayda sağladığını ifade etti.
    Programa; Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanı Hüseyin Canan, Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Er, Türkiye Adalet Akademisi Daire Başkanı Abdullah Murat, Yargıtay 1. Ceza Dairesi Üyesi Fatih Akdoğan, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Eskişehir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Arif Hamdi Sazak ile birlikte çok sayıda yargı mensubu ve çalışanı katılım sağladı.

  • İş kurmadan mutlaka uğrayın

    İş kurmadan mutlaka uğrayın

    KOSGEB Düzce İl Müdürü Necdet Yaşar Şahin, Düzce’de 12 bin 500 firmaya destek verdiklerini belirterek “İş kurma desteklerine bir yıl, iş geliştirme desteğine üç yıl içerisinde başvuru yapmanız gerekiyor” dedi. Düzce Üniversitesi İşletme Fakültesi ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen KOSGEB ve girişimcilik konferansı, gerçekleştirildi. İstiklal Konferans Salonu’nda ki programa KOSGEB Düzce İl Müdürü Necdet Yaşar Şahin, Düzce Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Nevin Özer ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

    KOSGEB İl Müdürü Necdet Yaşar Şahin, kurumun çalışma alanları, hibe ve destekleri, girişimcilik destek kalemi, kadın girişimci destekleri, girişimcilik eğitimleri, iş kurma ve geliştirme, yeşil sanayi destek programı, dijital dönüşüm desteği, sanayi Ar-Ge geliştirme destek programları gibi konularda önemli bilgiler paylaştı.

    Düzce’de 12 bin 500 küçük ve orta ölçekli firmaya hizmet verdiklerini belirten KOSGEB İl Müdürü Necdet Yaşar Şahin, “Meslek hayatımda üniversitelerde seminer verdiğim öğrenciler şu an, yüzlerce insanımıza iş imkanı sağlayan firmalarını kurmuş iş insanı oldular. KOSGEB’in yaklaşık 18 tane destek kalemi var. Öncelikle girişimcilik desteklerinden yararlanmanız için girişimcilik eğitimini tamamlayıp sertifikanızı almanız gerekiyor. Bir iş yeri açmadan mutlaka bize uğrayın, bilgi alın. İş kurma desteklerine bir yıl, iş geliştirme desteğine üç yıl içerisinde başvuru yapmanız gerekiyor. Girişimcilik desteği ile başlayan iş birliğimiz, firmanız geliştikçe artarak devam edecektir” şeklinde konuştu.

  • 82 kişiye mezar olan binada imar müdürüne soruşturma izni

    82 kişiye mezar olan binada imar müdürüne soruşturma izni

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana’da 82 kişinin öldüğü İhsan Bayram Sitesi C Blok ile ilgili bir belediye görevlisi hakkında soruşturma izni vermeyen kaymakamlığın kararı iptal edilerek soruşturma izni verildi. Avukat Nazan Akça Subaşı, “Bu karar emsal olacak. Böylece bundan sonra belediye başkanından, denetim için kontrole giden memur dahi görevini düzgün yapacak” dedi.

    6 Şubat depremlerinde Adana’nın Çukurova ilçesi Huzurevleri Mahallesi’ndeki İhsan Bayram Sitesi C Blok’un yıkılması nedeniyle 82 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi de yaralandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, İhsan Bayram Sitesi C Blok’un yıkılmasıyla ilgili kamu görevlisi hakkında soruşturma izni istemiş, Seyhan Kaymakamlığı ise dönemin Seyhan Belediyesi eski İmar Müdürü Alim Erdoğan hakkında soruşturma izni vermemişti.

    Eski imar müdürü hakkında soruşturma izni verildi
    Soruşturma izni verilmemesi üzerine aynı sitede akrabalarını kaybeden avukat Nazan Akça Subaşı, Adana Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı’na itiraz edip, kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesini talep etti. İtirazları değerlendiren Adana Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, Seyhan Belediyesi eski İmar Müdürü Alim Erdoğan hakkında soruşturma izni verilmesine karar verdi. Oy birliğiyle verilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

    “Ön inceleme raporu ve eki belgelerin incelenmesinden; 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem sonucu Huzurevleri Mahallesi 77201 Sokak No:1213 Çukurova/Adana ve yaralanmaların meydana geldiği, olay ile ilgili Adana adresindeki yapının yıkıldığı, ölüm Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında alınan ön bilirkişi raporunda hakkında soruşturma izni talep edilen belediye görevlilerinin sorumluluğunun bulunduğu yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, bu duruma göre ilgililere isnat edilen fiilin, cumhuriyet soruşturması yapılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlikte olduğu başsavcılığınca hazırlık anlaşılmıştır.”

    “Belediye görevlileri de soruşturulacak”
    İhlas Haber Ajansı’na konuşan avukat Nazan Akça Subaşı, kararın emsal teşkil ettiğini belirterek, “İhsan Bayram Sitesi’yle ilgili müteahhit Celal Gül ve inşaat mühendisi Ferit Işık hakkında açılan davalar zaten devam ediyor. Ancak kamu görevlileriyle ilgili olarak önce ilgili kaymakamlıktan izin alınması gerekiyor. Ancak Seyhan Kaymakamlığı, belediye görevlileriyle ilgili soruşturma izni vermemişti. Bizde kaymakamlığın bu kararına karşı Adana Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi’ne dava açtık. Dava sonucunda ise savcılık aşamasında alınan raporlarda kusurları belli olması sebebiyle bu görevlilerin de soruşturulması gerekir denilerek kaymakamlığın kararını kaldırdı. Artık belediye görevlileri de soruşturulacak” ifadelerini kullandı.

    “Çürük yapılarak müsaade edenler soruşturulsun”
    Soruşturmanın derinleştirilmesi halinde birçok görevlinin soruşturulabileceğini vurgulayan Subaşı, “Şuanda 1 kişi gözüküyor ama bu soruşturma derinleştirildiğinde muhtemelen, dönemin belediye başkanına, dönemin diğer denetimini yapmayan kim varsa hepsine kadar yansıyacak. Dilerim diğer dosyalar içinde bu karar emsal olur. Görevini yapmayan, bu şekilde çürük yapılarak müsaade eden kamu görevlileri soruşturulsun” diye konuştu.

    “Deprem değil, binalar öldürdü”
    ‘Deprem değil, bina öldürür’ diyen Avukat Nazan Akça Subaşı, daha sonra şunları söyledi:
    “Bu karar emsal olacak. Böylece bundan sonra belediye başkanından, denetim için kontrole giden memur dahi görevini düzgün yapacak. Çünkü Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana’da gördük ki deprem öldürmedi, binalar öldürdü. Bu kararlar emsal olacak ve herkes işini yapacak. Herkes denetimleri düzgün yaparsa hiç kimse deprem korkusu yaşamaz.”
    (UMT-FKE-BA-Y)