Adıyaman Valisi Osman Varol, ziyaret ettiği köylerde köylülerin taleplerini diliyor. Adıyaman merkez Çamgazi Köyünü ziyaret eden Vali Osman Varol, burada köy muhtarı ve köy halkıyla bir araya geldi. Köylülerin sorun ile sıkıntılarını dinleyen Vali Varol, her zaman halkla iç içe olduklarını ve köylerde yapılması gereken ile devam eden çalışmaları yerinde incelediklerini söyledi. Köylülerin taleplerini de tek tek not aldıran Vali Osman Varol, bu tür ziyaretlere önem verdiklerini vurguladı.
Kategori: Haber
-
Peyzaj çalışmaları devam ediyor
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde peyzaj düzenleme çalışmaları devam ediyor. Gölbaşı Belediye Başkanlığına bağlı ekipler tarafından Gölbaşı Gölü Tabiat Parkı çevresinde peyzaj düzenlemesi yapılıyor. Çalışmalar kapsamında hem çevre temizliği hem çim biçme çalışması gerçekleştiriliyor.
Çalışmalarla ilgili bilgi veren belediye yetkilileri, “Çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Gölbaşı ilçemizin daha yaşanılabilir bir yer olması için her türlü çalışma gerçekleştiriyoruz. Halkımızın daha rahat nefes alacağı alanlar yapıyoruz” diye konuştu. -
Konteynerda yaşayan yaşlı kadının son isteği
Osmaniye’de zor şartlar altında çadırda yaşarken 1 yıl önce konteyner kente yerleştirilen 72 yaşındaki Gülderen Çetin’in son isteğini Vali Erdinç Yılmaz gerçekleştirdi. Osmaniye’nin Çardak köyünde 1 yıl önce 72 yaşındaki Gülderen Çetin’in zor şartlar altında çadırda yaşadığını öğrenen Vali Erdinç Yılmaz, ilgili kurumlara talimat vererek Çetin’in konteyner kente yerleştirilmesini sağladı. Konteynere yerleşen Gülderen Çetin, video çekerek Vali Erdinç Yılmaz’a teşekkür edip kendisini görmeyi çok istediğini bildirdi.
Bunun üzerine Vali Yılmaz, Gülderen Çetin’i ziyaret etti. Ziyarette Çetin’in Vali Erdinç Yılmaz’a, “Benim sizden isteğim, beni kimsesizler mezarlığına koymayın” dedi. Bunun üzerine Vali Yılmaz, “Ben hep senin yanında olacağım” diyerek söz verdi. Vali Yılmaz ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, “Gülderen Teyzem beni görmek istemiş, dünya gözüyle bir görebilir miyim demiş. Ben de Gülderen Teyzemin isteğini kırmadım, bugün yanına geldim. Bana çok güzel dualar etmiş.
Biz Gülderen Teyzemin duasını aldığımız için çok mutluyuz. Hep yanındayız. Artık yanında hep biz varız” dedi.
Vali Erdinç Yılmaz’ın ziyaretinden dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Gülderen Çetin, “Beni o çadırdan kurtardı Sayın Valim, Allah bin kere razı olsun. Valim bambaşka bir insan gerçekten, hepimizin babası, ağabeyi oldu. Hepimize destek oldu. Valim bana söz verdi, bana sahip çıkacak” diye konuştu.Ziyarette Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Tolga Nacar ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Abdurrahman Sefa Akkoyunluyer yer aldı.
-
Sürekli kazaların yaşandığı sokak için çözüm
Hatay’da sık sık kazaların yaşandığı rampadaki kazalar kameraya yansırken, vatandaşlar çözüm bekliyor.
Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi 932. Sokak’taki yokuşta sık sık kazalar meydana geliyor. Kazalar bölgedeki güvenlik kamerasına yansırken, “kaza yokuşu” olarak bilinen sokağı kullanmak zorunda olan vatandaşlar Antakya Belediyesi’nden çözüm bekliyor.Oğlu ve torununun aynı rampada kaza geçirdiğini dile getiren Mustafa Küspeci, “Oğlum ve torunum motosikletle inerken motosiklet kayınca torunum düştü. Torunumun ayağı yaralandı. Yetkililerden buraya bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Burası çok dik bir rampa. Araçlarla bu rampadan inip çıktığımızda zorlanıyoruz.
Burada çocuklarımız ve torunlarımız var. Oyun oynarken kayıp yere düşüyorlar ve yuvarlanıyorlar. Bu rampa çok tehlikeli bir hal aldı. Bu rampayı bilmeyen birisi mümkün değil buradan çıkamaz. Ben 30 yıldır burada yaşıyorum, bildiğim halde bile zor çıkıyorum. Bilmeyen birileri geldiği zaman patinaj yaparak çıkıyor. Burada okul var, oraya düşme ihtimali yüksek. Bu rampa biraz daha düşürülürse ve asfalt yapılırsa çok güzel olur” dedi.
“Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz”
Rampada yaşanan kaza sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Şaban Kuyucu ise, Antakya Belediyesi yetkililerine seslenerek, “Bu rampayı biraz düşürmeleri gerekiyor ve bir perde duvar yapmaları gerekiyor. Kaç tane motosikletli düştü buraya, sayamadık. Motosikleti bırak adamlar arkadan sürüklenip gidiyor. Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı. -
Dünyaya şifa Menengiç sabunu
Elazığ’ın Yedigöze köyünde yaşayan Tuba Bahçeci, bahçesinde yetiştirdiği sebze ve bitkilerden doğal sabunlar üreterek aile bütçesine katkı sağlıyor. Son olarak tarihi Harput bölgesinde topladığı menengiç bitkisinden “tarihi Harput doğal sabunu” markasıyla sabun üreten Bahçeci, bu ürünleri yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Özellikle saç dökülmesi ve egzama gibi cilt sorunlarına iyi geldiği bilinen menengiç sabunu, en çok talep gören ürünlerinden biri haline geldi.
Elazığ’ın merkeze bağlı Yedigöze köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Tuba Bahçeci, hobi olarak başladığı doğal sabun üretimini gelir kapısına dönüştürdü. Yedi yıl önce, bahçesinde yetiştirdiği sebze, meyve ve bitkilerden sabun üretmeye başlayan Bahçeci, havuç, nar, üzüm, defne, nane, kekik, elma, Hindistan cevizi, domates, salatalık, papatya ve gül gibi pek çok farklı üründen sabun elde ediyor.
Bugün yaklaşık 50 çeşit doğal sabun üreten Bahçeci, aile bütçesine önemli bir katkı sağlıyor. Son olarak, 5 bin yıllık geçmişe sahip Harput Mahallesi’nde yetişen menengiç bitkisinden de sabun üretimine başlayan Bahçeci, “Tarihi Harput Doğal Sabunu” markasıyla hem yurtiçine hem de yurtdışına ürün ihraç ediyor. Özellikle saç dökülmesi, egzama, sedef ve mantar gibi cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen menengiç sabunu, en çok talep gören ürünlerinden biri haline geldi.
”Harput dağlarında toplanan menengiçlerden ürettik”
Doğal sabun üretimine ilk olarak 7 yıl önce başladığını dile getiren Tuba Bahçeci, “7 yıldır doğal sabun üretiyorum. Elazığ’ın markalarından olan tarihi Harput’un 5 bin yıllık bir geçmişi var. Bu Harput’tan yola çıkarak Harput’un dağlarında yetişmiş olan menengiçten ‘tarihi Harput doğal sabununu’ ürettik.Burada toplamış olduğumuz menengiçleri ilk önce kavurup sonrasından öğütüp sabunun hammaddesi içerisine katarak sabuna değer katmış oluyoruz. Saç dökülmesi, egzema, sedef ve mantar gibi birçok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Şimdiye kadar toplamda 50’ye yakın sabun üretiminde bulundum. İnsanlara en çok fayda sağlayan favori sabunlardan bir tanesi de bıttım sabunu. Bunu da marka değeri oluşsun diye ‘Tarihi Harput Doğal Sabunu’ olarak şu an insanların faydalanabilmesi için piyasada” dedi.
”Yurt dışından ciddi talep alıyoruz”
Ürünlerinin yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da büyük ilgi gördüğünü ifade eden Bahçeci, ”Burada doğmuş, büyümüş olduğum şehir olan Elazığ’dan hem diğer şehirlerden ve yurtdışından talep var. Yurtdışına ihracat yapıyorum. Elazığ içine elden teslimatımız, diğer şehirlere de kargomuz var. Saç dökülmesi ve egzema için inanılmaz bir talep oluşmaktadır. Yurtdışında Elazığ’ımızın ve Harput’umuzun adını yansıtması amacıyla böyle bir marka ile çıkmış bulunmaktayız” şeklinde konuştu. -
Eşi ölünce 120 kiloya çıktı, diyet yapıp 57 kilo verdi
Adana’da eşinin ölümünün ardından depresyona giren ve 120 kiloya çıkan kadın, başvurduğu Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’nde diyet yaparak 14 ayda 57 kilo vererek adeta bambaşka birisine dönüştü. Serpil Ata, “Depresyona girip dengesiz beslenmeye başlamıştım. Başvurduğum merkez sayesinde yeniden hayata tutundum. Artık günde en az 10 bin adım atıyorum” dedi.
Adana’da yaşayan 2 çocuk annesi ev hanımı Serpil Ata’nın eşi İsmail, 2016 yılında kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat etti. Serpil Ata, eşinin ölümünün ardından depresyona girdi ve dengesiz beslenmeye başladı. Bir anda 60 kilodan 120 kiloya çıkan Ata, günlük rutin işlerini dahi yaparken zorlanmaya başladı ve yaşam kalitesi düştü. Ayrıca Serpil Ata, tansiyon, şeker, guatr başta olmak üzere birçok hastalığa yakalandı.
Diyetisyene başvurdu, hayatı değişti
Önce kızlarının daha sonra da çevresinin uyarılarını dikkate alan Serpil Ata, sağlık ocağı doktorunun yönlendirmesiyle Çukurova Sağlıklı Hayat Merkezi’ne başvurdu. Burada diyetisyen Emrah Gülek’in tavsiyeleriyle diyete ve spora başlayan Serpil Ata, 14 ayda 57 kilo verdi ve 63 kiloya düştü. Günde en az 10 bin adım atan ve spor yapan Ata, hem depresyondan çıktı hem de yaşam kalitesini arttırdı hem de hastalıklarından kurtuldu.“58 bedenden 36 bedene düştüm”
Eşinin ölümün ardından depresyona girdiğini anlatan Serpil Ata, yaşadığı zorlukları İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Ata, artık kıyafet alırken daha mutlu olduğunu belirterek, “Eşimin ölümünün ardından yememe içmeme hiç dikkat etmedim. 120 kiloya kadar çıktım. Sonra burayı önerdiler ve geldikten sonra günde 10 bin adım atmaya başladım. İlk aylarda 3-5 kilo verdim ve çok azmettim. 57 kilo verdim ve 63’e kiloya düştüm. Ayrıca bu kiloyu koruyorum, geri kilo almıyorum. Yıllarca giyemediğim kıyafetleri şu anda giymeye başladım. Gidip kendime 36 beden kıyafet alabiliyorum. 58 bedenden 36 bedene düştüm ve kızlarımın kıyafetlerini giyebiliyorum” dedi.“Azmettikten sonra yapılamayacak hiçbir şey yok”
Mide küçültme ameliyatı olmayı hiç düşünmediğini söyleyen Ata, “Çevremde ameliyattan sonra vefat eden kişiler olmuştu. Ayrıca ameliyat olup zorluk yaşayan insanlar oldu. O nedenle hiç ameliyatı düşünmedim ve sadece diyet, sporla bu kiloları verdim. Azmettikten sonra yapılamayacak hiçbir şey yok. Yeter ki azim olsun. İnsanlar bana ‘Hasta mısın, kanser misin?’ diye soruyorlar. Hastalığım da kalmadı, ilaç da kullanmıyorum. Herkese kilo vermeyi öneririm, boşuna kilo taşıyoruz” ifadelerini kullandı.“Verdiğimiz diyete harfiyen uyuldu”
Diyetisyen Emrah Gülek ise danışanının çok azimli olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Serpil Hanım gerçekten yüksek bir azme sahip. Verdiğimiz diyetlere harfiyen uydu. Kaçamak mümkün olduğunca yapmadı. Yürüyüşlerini aksatmadı ve her gün 10 bin adım attı. Kendisine bir beslenme, yaşam düzeni oluşturdu. Ayrıca Serpil Hanım verdiği kiloyu korudu. Çünkü bizim için kilo vermekten ziyade kiloyu korumak daha önemli. Böyle örneklerimiz çok. Birçok danışanımız güzel kilolar verdi. Herkesi merkezimize bekliyoruz.” -
Vatandaşlar 7 saatte bir tır dolusu çöp topladı
Hatay’da bir araya gelerek mesire alanında temizlik yapan 15 kişilik grup, 7 saatte bir tır dolusu çöp topladı. Gönüllü ekibin başında yer alan Yunus Emre Cömert, “Her şeyi devletten beklemeyelim. Sokakları, ormanları ve doğamızı kirletmeyelim” dedi.
Türkiye’de orman varlığının en yüksek olduğu illerden Hatay’da temiz hava almak için mesire alanlarına akın eden vatandaşlar, çöplerini ise ormanlık alanda bırakıp ayrılıyor. Belen ilçesinde bu durumdan rahatsız olarak bir araya gelen 15 vatandaş, mesire alanında çöp toplama faaliyeti yaptı. Restoran işletmeciliği yapan Yunus Emre Cömert’in başında olduğu grup, 7 saatlik çalışmayla bir tır dolusu çöp topladı.“15 kişilik ekibimizle topladığımız çöpler tırı yüzde 70-80 oranında doldurdu”
32 yaşındaki Yunus Emre Cömert, “Radara yaklaşık 15 kişilik bir ekiple çıktık. Aslında orada olay bir tır çöp toplamak değildi. Merhametsizlik; yapılan bu davranış doğaya yapılan acımasızlıktır. Geleceğimize acımasızlık diye düşünüyoruz. 15 kişilik ekibimizle topladığımız çöpler tırı yüzde 70-80 oranında doldurdu. Arkadaşlarımızın çok emeği geçti, sağ olsunlar hepsi canla başla çalıştılar” dedi.“Her şeyi devletten beklemeyelim”
Yaklaşık 7 saat gibi bir süreçte bir tır çöp topladıklarını dile getiren Cömert, “7 saat gibi bir zaman içerisinde topladık bir tır çöpü. Yapmış olduğumuz bu davranış sonrası çok mutlu olduk. Bu tarz kirli alanlarda çöp toplamaya devam edeceğiz. Yeşillik alanlarımızı kirletmememiz gerekiyor arkadaşlar. Bir izmarit bile olsa küçümsemememiz lazım. Çöplerimizi belediyenin koyduğu çöp konteynerlarıne atmamız lazım ki hiçbir şekilde çevremizi kirletmeyelim. Her şeyi devletten beklemeyelim. Sokakları, ormanları ve doğamızı kirletmeyelim. Kendi yaşam alanlarımızı katlanmaz bir hale getirmeyelim” ifadelerini kullandı. -
Dijital dünyaya yönelik tehditler
Siber Güvenlik Mühendisi ve Bilgi Güvenliği Uzmanı Hanefi Öğütveren, “İnsanlarımızın çoğu aynı şifreyi pek çok web sitesi ve platformunda kullanarak büyük bir risk alıyor” dedi. Düzce Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü tarafından ders kapsamında öğrencilere yönelik düzenlenen “Bilgi Güvenliği-Siber Güvenlik” başlıklı seminer düzenlendi.
Kutadgu Bilig Konferans Salonu’nda düzenlenen öğrencilerin yoğun katılımı ile gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü Öğretim Görevlisi Dr. Günay Temur gerçekleştirirken; Siber Güvenlik Mühendisi ve Bilgi Güvenliği Uzmanı Hanefi Öğütveren konuşmacı olarak etkinlikte yer aldı.
Siber Güvenlik kapsamında; zararlı yazılımlar, kimlik hırsızlığı, web atakları ve zero day atakları gibi dijital dünyaya yönelik tehditlerden bahsederek konuşmasına başlayan Siber Güvenlik Mimarı Hanefi Öğütveren, siber dünyada yer alan bazı haberleri de paylaşarak sadece son bir yılda 105 milyon yeni zararlı yazılım örneğinin tespit edildiğini açıkladı.Global siber suçlardan kaynaklanan hasarların 2025 yılında 10,5 Trilyon Dolar’a ulaşmasının beklendiğini vurgulayan Öğütveren, “Belki bir saatlik siber saldırı çok uzun bir süre gibi gelmeyebilir ancak bir e-ticaret firması için bu sürenin milyon dolarlık bir ticari kayba yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Hanefi Öğütveren; güvenlik zafiyeti, siber güvenlik operasyonları yönetimi, siber güvenlik olayları tespit ve müdahale süreçleri, zafiyet yönetimi, siber istihbarat gibi kavramları detaylandırdığı konuşmasında, “İnsanlarımızın çoğu aynı şifreyi pek çok web sitesi ve platformunda kullanarak büyük bir risk alıyor. Üye olduğunuz sitelerden herhangi birinin hacklenmesiyle şifreleriniz açığa çıkıyor. Mail, bankacılık ve önemli sistemlerdeki hesaplarınızın şifreleri de yayılarak açık bir tehdit oluşturuyor” şeklinde konuştu.
-
Sıcak çorba ikramı gönülleri ısıtıyor
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Necip Fazıl Şehir Hastanesi önüne kurduğu stantta hafta içi her gün; tedavi gören hastalar, hasta yakınları ve hastane personellerine sıcak çorba ikramında bulunuyor. Başkan Fırat Görgel öncülüğünde sağladığı çeşitli desteklerle vatandaşların yanında olmaya devam eden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin Necip Fazıl Şehir Hastanesinde gerçekleştirdiği sıcak çorba ikramı da insanların içi kadar gönülleri de ısıtıyor.
Hastane girişinde kurulan stantta hafta içi her gün sabah saatlerinde; tedavi gören hastalar, hasta yakınları ve hastane personellerine sıcak çorba ikram ediliyor. Özellikle uzun süren tedavi süreçlerinde hastanede kalan hasta yakınları için bu hizmet, hem iç ısıtan hem de manevi destek sağlayan bir yardım olarak öne çıkıyor. Hasta yakınları ve hastane çalışanları, böylesi bir hizmetin kendileri için çok anlamlı olduğunu vurgulayarak Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
-
Mesleki bilgi ve becerilerini geliştiriyorlar
Düzce Üniversitesi Gümüşova Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen uygulamalı tahribatsız muayene eğitiminde öğrenciler mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik motivasyon kazandı. Gümüşova Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda etkinliğe Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Yılmaz, özel bir firmanın Kalite Müdürü Mutlucan Giden ve Kalite İş Geliştirme Sorumlusu Mehtap Kaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı programda, öğrencilere tahribatsız muayene yöntemlerinin kapsamlı bir şekilde tanıtıldı.
Tahribatsız muayene yöntemlerinin detaylı bir şekilde ele alındığı programda, bu yöntemlerin sanayide kullanımı ve kalite kontrol süreçleri hakkında bilgi verildi. Ultrasonik test, radyografik muayene, manyetik parçacık testi ve sıvı penetrant testi gibi birçok teknik ise uygulamalı olarak öğrencilere anlatıldı.
Tahribatsız muayene alanındaki iş ve staj imkanları hakkında önemli bilgilerin de verildiği konferansta Mutlucan Giden ve Mehtap Kaya, sektörün geleceği ve firmalarındaki kariyer imkanları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Uygulamalı Tahribatsız Muayene Eğitimi kapsamında, uzman akademisyenler ve sektör profesyonelleri ile bir araya gelerek sektördeki uygulamalara yönelik bilgi sahibi olma fırsatı yaşayan öğrenciler mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik motivasyon kazandı.